23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 Cumhuriyet zerklık, boğımsızlık. güçler oynlığı, klmllerlmızı kaygılondıron, rahatsız eden sozcuklerdır. Onlara göre. gucler ayrılığı, boflımsız yargı, yargıçlcr egenen.ığıne yo! acar, devletin teklığını, butünlüğunu zedelemekten boşka bır ışe varomoz. özerkl.k de onlardan farklı değildir Özerk Onlversite. özerk radyo televızyon devlet ıcınde olan kurumlordır onlarco Şıddet hareketlerıyle Anayasa Mahkemesl ve Danıştay kararları arasmda neden • sonue bağlantısi kuranlar, teroızTim yuksek oğretım kurumicrında piânlandığını söyleyecek kadar ıler| gıdenler var aramızda. OLAYU\R ve GÜFOSLER 5 MART 1981 O Bağımsız Yargı, Özerk Üniversite Muhittin TAYLAN verilmeseyd! terörlzm duracaktı glbı blr vorsoyım rasıl ılerı surulebılır ve cıddıye alınabılır7 Anayosa Mahkemesı ıçın soylenenler aşağı yukarı Danıştay ıcın de geçerlıdır Bu yuce Mahkeme de hakları cığnenenlerin yanında olduğu icln devlet yönetlmında anar şl yaratrrakla suçlanıyor Terörızmın başlamasından, gelışmeslnden ve yaygınlaşmosından yuksek öğretım kurumlarını sorumlu tutanlar da var Hemen belırtmek gerekırse bu kurumlann yönetıcılerı ve öğretım üyelerl arasında karşıt duşüncplerı paylaşanlar bulunması doğoldır. Aralarında kımı hareketlerln ıçınde ve yanında trulunanlar olsa bıle sorumluluğu genelleştırmek, tümunu sanı altındo tutmak yerınde bır tanı (teşhıs) değildir elbette. Masum ısteklerle başlayan oğrencl hareketlerl başlangıçta cıddıye alınsa, içlerınde haklı olanlar benlmsense, haklı olmayanlara karşı önlemler alınabılseydl anarşiye, terurızme uzanan yol daha o zaman kapatılabllirdl. Bunlar yapılamodığı ıçındır kt boykotlardan, Işgallerden ve kargaşadan yararlanan aşırı uclar öğrencılerl kendı kamplarına cekmeyı başarmış, masum istekler önce düşünce catışmalarına ve vuruşmaya, daha sonra da bölüculük vs devletı ele geçırme eylemlerıne dönüşmuştür Sorumlu sanılan kışıler ya da kurumlar ne dlcüde savunulursa savunulsun tartışmaların önu alınamayacaktır. Bununla da blr sonuca vanlamayacağına göre en doğru yol gerlde katon doneml, kışilenyle kurumlarıyle ve olaylarıyle bırlıkte tarıhln yansız yargısına bırakmakbr. Ne yargı bağımsızlıgı devtetln bağımsızlığım aşabılır, ne de ozerklık devlet ıçınde devlet demektır Her ıkısı de devlet kavramından soyutlanamaz Bağımsız ve ozerk kurumlann da bağıı oldukları, uymak zorunda bulundukları ılkeler ve kurallar vcrdır Kimilerımızce imtıyaz, klmılenmızce deviet Içlnde devlet anlamında yorumlansa da gercekte gelışmenın, cağdoşlaşmanın ve insan haklarını korumanın bır gereğı ve güvencesıdır. Bağımsız ve özerk kurumlar boyle olmasaydı hıç uğrunaa savaşım venlır mıydl cağlar boyunco? Anayasa Mchkemesi Başkanı Iken rahmetl| Profesor Bulent Nurı Esen benımle göruşmek isteyei Amerıkalı bır Anayasa Hukuku Profesorunu Mahkemeye getırmıştl. Söz orasındo Anayasa Mahkemesi'nın ABO Yuksek Mahkemesl gıbı gcrkemlı bır bınası olmadığını lş yer| oıarak yapılan bir yerde zor koşullarda calıştığımı Eöylemıştım Hlc unutmam sus der gıbı ışaret pcrmağını ıkı dudağınm üstune getırerek şunları söy'emıştı: tYüksek Mahkeme kurulduğu zaman Senatonun bodrumuna attılar. Şımdıkı görkemll bınaya gecebılmek Icın tam 30 yıl orada çolışmak zorunda kaldı» Roosevelfm toplumsal lcerlkll kararian zamanın tutucu hokımlermce gen cevrilince toplum kesitlerlnde ağır eleştınlerle karşılandığı, Cumhurbaşkanının «Dokuz ıhtlyar» demekten kendinl alamadığı söylenir. Ama eleştlrl sınırlan aşilarak saîdırılar yfik aın ve kamuoyu saldırıların karşısına çıkmıştır. Yüce Mahkeme daha başlangıçta kapotılsa ya da yetkılerı kısıtlansaydı ABD demokrasisı ş mdıkı duzeye ve saygınlıga ulaşabillr mıydı? Batı Avrupa demokrasılennde de buna ben zer ornekler gosterılebılır. Demek kl oralarda da tepkıler olmuş bağımsız yargıya ve ozerk ünlversıteye karşı. Bu kurumları kaidırmak, yetkılerıni sınırlamak şımdl kımsenln aklından gecmıyor. Bız de bu aşamalardan geçmek zorunda mıyız, neden örneklerden ders almıyoruz, neden aksaklık!arı duze.tmek eks.k olanlan tamamlamak yenne tersını savunuyoruz? Bunlar yarar soğlamaz topiumumuza. Yenl bır Ünıversıteler Yasa Tasarısının hozırlandığı güncel haberler arasındadır. Özerklığın sınırlanmasından kaygılananlar tasarmın acıklanmasmı beklemekted r. Sayın Mılli Eğitim Bakonının ozerklığın korunacağmı soylemesı sevındırıcı, ferahhk vericı bır belırtldir. Buna karşın yonetimsel ozerklığin sınırlanacağından vsöz edenler var. Bılımsel özerkl ğın yonetimsel özerkllkle sağ lanabiieceğl, bırınin ötekınden avrılamayacağı, ayrılrsa da ozerklığın zedeleneceği gecmlş dönemlenn olaylarıyla kanıtlanmıştır. Rektörlenn, oğretım üyelerınln özlük Işlerlnl yuksek öğretım kurumlarından alıp blr Bakana ya da Bakanlar Kuruluna vermek kurumlann yenlden geieceğın sıyasal Iktıdarlarının eline gecmesı demektır. Kısaca «YÖK.» denılen «Yuksek Öğretlm Ku rulu» lcin de aynı gerekceler iıerl BÜrülebıllr. Anayasamızın değ şık 120. naddesinde yeralan «Devlet Gözetmı» «Hükümet gözetiml» değildir. O halde YOK'ün kurulmasında başta Unıversıteier olmak üzere Devletın ötekl temel kuruluşlarının her birinden eşit sayıda üye alınması kuralın sözüne ve ozüne uygun olur. Gercl gunumüziın koşulları lcinde Yosa lle Anayasanın bu kuralı değıştlr lebıllr. Gercekleşmesi kus kusuz ozerklığın karşiSında olanlan sevlndirir. Ama ben sakıncaları daha şımdiden belli olan blr yasal duzenlemeyı Sllâhlı Kuvvetler yönetlmlnln benımseyeceğlni sanmıyorum. eek mahkemenln varlıflıno yönellnee bu koz ba Vünus Nadi Armaâanı 198O1981 YAYIN SIRASI: 15 KÖfC VftZIİI Devlet Başkanının ad sövlemekslzin Anoyaeal kuruiuşiardan şıkâyet etmesını fırsat sayanlann bu kuruluşlara yonelttıkleri saldırılar surup gıdıyor. Aslında Yasama MeclıSlennden en kucuk bırımlere kadar işlerlığıni yıtırmiş bır dev let yonetımınde, yargı organlarını bu carkın dısında tutmak olanaksızdır Onlarda da aksaklıklar. eksıklıkler olabılır. Anayasa Mahkemesı'nın eleştırılen, daha doğrusu suçlanan kararlcrından bıri Denlz Gezmlş ve arkadaşlarının ölüm eezolarının yenno getınlmesınl ângoren Yasanın, ötekı de 1974 yılında cıkan Af Yasası nın blr kuralının ıptallerıne liışkın olanlarıdır. Bırincisl gibl ıklnclsi de Anayasa'da ve lctuzuk'te belırtılen blcim kurallarına liyulmamış olmaeından dolayı Iptai edılmışlerdır. Olüm cezalari baş ka bir yasa çıkarılarck yenne getırıidi. ••• Ansiklopediler Üzerine Muzaffer UYGUNER Orkce sfizluk'e baktığımızda. ansiklopedl sözcüğOnÜ şoyle tanımladığını görüyoruz: «Her türlü bllglleri ya da blr bilım takımı ile ılgıli bilgılerl lcıne alan ve bunları alfabe sırasıyla anlatan buyuk sozluk.» Meydan Larousse'da ise çeşıtlı anlamlara dönük blr genişlemeye rastlarız. «Butun insan bılımlennıo llkelerinl ve sonuclarını ortaya koyan eser./Belırll bır bilim dalının veya bır bllgi serisimn bütün bölümlerınl kapsayan eser/Lugatlarda, daha once tanımlanan bır kelımeyle Itgılı noktalann gelıştırildığı kısım /Yöntemll (metodık) ansıklopedı, lugatlere has olan alfabe sırasına göre değıl, konu sırasına göre duzenlenmış ansiklopedl » Bu sınır'ar ıcmde, bır ansıklODedmın, kcpsadıgı konudaki bılgılerı en son aşamadakı durumu ile ve doğru olarak vermesı gerekır Aksı haide, ansiklopedl sozcuğü nün kapsadığı anlama uygun duşmez. Bu nedenle. Ba tı ulkelerınde, bır ansıklopedi yayımını ustlenen kuruluşun bılgılerı güncelleştırmesi, başka bır deyışle, gelışen bılgılerı ızleyıp yayımlaması olağan bır durum olarak kar şımıza cıkmaktadır Gazetelenmızdekl tanılardan öğren dıklenmıze göre, Ensıclopedıa Brıtannıca. Ensıcklopedia Amerıcana gıbı ansiklopediler, belırlı aralarla ek cıltler yayımlayarak insan bılımlerının guncel aşamasını vermektedır. Ulkemızde ise bunun tek orneğı Meydan Larou sse olmuş ve belırli bır sure sonra ex bır cılt yayımlamış tır.. O ek ciltten bu yana olan gelışmelerı kapsayocak yenl bır ek clldın yayımlanacağını umuyoruz.. Gazetelerden öğrendığımlze göre, italya'da blr yoyınevı, butun yayın yaşamını ansiklopediler üzerine kur muştur neredeyse.. Böyle kuruluşlar bızde de görülmek tedir. Çünkü, günümüz insanı, herhangi bır konuda az ve öz bilgıyı edinmek, hem de kolayca edinmek alıskanlığına yonelmış durumdadır. Bu nedenle, ans klopedl ierdekı bıigılerın guncel olma lan yanında doğru olmaları da zorunludur.. Böylece izleyenlere yanlış bılgıler verılmemış olur, izleyenler yanlış bılgılerle donatılmazlar. Ulkemızde yayımlanan onemlı ansıklopedılerden blrl Turk Ansıklopedlsidır. inönü Ansiklopedısı ad<via llk fosikülun yayımı 1943 yılı sonlarıdır. Ben, 23 ekım 1943 tarl h) atmışım ılk fasıkülün alınış tarıhl olarak. Demek oluyor kl. aradan tam 37 yıi gecmiş, ama, henuz tamamlana mamış 37 yıl oncekl insan bılgısml ve bır de şlmdikım duşünün. Blr cok kuramlar değıştığı gıbı bırçok bılgıler ve rakamlar da eskıdl. Böylece guncellık ve doğru luk ilkeleri blr yana itilmlş durumdadır. Fasıkul fasıkül yayımlanmakta bulunao blr ansıklopedide ıse. Kuzey Amerıka harıtasının ters basılmış olduğunu gormuştum» Sanıyorum bır kalıpla once kent adları basılmış, sonra da ıkıncı kalıpla denızierie karaiarı ayıran cızgıler ya da aksl olmuş, Bu ilgılendırmıyor bızi. llgılendıren konu, doğudakl cızgılerın batıya, batıdckı çızgılerın doğuya gelmesldır. Böylece ne oluyor, doğudaki Florlda yarımada 8i batıya, batıdaki Alaska yarımadası da doğuya gelmls oluyor, daha bunun gıbi bır cok ters durum ortaya cıkı yor. Elbette doğruluk ilkesi de ortadan kalkıyor. ETunu bır mektupla llgılılere blldirdim; bır ek fasıkül lle bunu düzelteceğınızi umuyorum dıye de yazdım... Ansıklopedinın fD» harfin» gelmeslne karşın böyle bir duzeltme yopılmadı.. Belki iklncl baskısında düzeltillr. T ••• ••• Af Yosası lle salıverılenlertn şiddet hareketterlne yenıden katıldıklan ileri sürülmektedir. Adl euçlardan hükümlü olup da salıverılenlerden bır kes<minin ceza evlerıne dönduklen bılmmekted'r. Sıycsal hükümluler arasında yenıden suç işlıyenler de bulunabılır. Bır azınlığın suc Işleyebıleceğı düşüncesınden hareket edılerek pişmanlık duyguları lcmdeki blr çoğunluğun af atıfetmden yoksun bırakıldığını belırleyen bır örnek sanmıyorum kı gösterılebılsın. Aftan yorarlanarak cıkan slyasal hükümlülerln sayıları ile bunlardan ştddet hareketlerine kotılanlorın sayıları da henuz saptanmı» vo keslnlik kazonmıştır denemez. Ustelık bunlar salı |V|T OKTAY AKBAL îspanya Olayı ve Biz am oy verirken bostıîar Meclls'l. Ell tufekll (andarmalar. Başlarında bır da yorbay.. Tum dünyo televizyondo seyrettı bu acıklı guldüruyu. Ne kadar ganp karşıladık. ne kadar komık bulduk! Koskoca Meclis toplanmış. yenı başbakana güvenoyu verırken blr Ikl yuz landarma, başlarında uc koşeli şapka gıymış bir bıyıklı subay gelıyor, goruşmelerı, oylamayı durduruyor. Bu gücu nerden olıyor? Elındekı sllahtan, dışarda bilmem hangı bolgedeki komutandan... Yeter ml bu? Yetmez. Nltekım yetmedi. Devlet Başkanı karşı cıktı. Partıler karşı çıktı. Halk korşı cıktı. Demokrasl düzenınce bağlı yığınlar korşı cıktı. Devlet Boşkam'nın başkomutan olarak 'demokrasıye bağlılık' buyruğunu dınleyen ordunun ezıcı bolümü karşı cıktı Bir avuc aldatılmış landarmanın başında Ispanyol Meclıs'lne gıren yarbay ertesı sabah teslım olmak zorunda kaldı. Ben diyorum kl, her şey o emeklı generalln karşı cıkmasıyla önlenmıştır. Demokrasıyı yıkma, ülkeyı faşizme göturme girışlmme karşı koyma gucu o yaşlı milletvekllinin dırenmesıyle başlamıştır. İspanya halkı o anda izliyordu TV'de goruşmelerı. Kral da izlıyordu. Meclis'ın Işgol edilmesını protesto etmek Icın yerınden kalkıp, kürsüde elınde sılahla duran yarbaya yaklaşan, blr şeyler bağıron o emokli general mılletvekıli faşızme dırenme bayrağını cekmış oldu Bılıyorum, ama bana oyle gelır kl o yaşlı mılletvekıli landarmcların ıtıp kakmalarına, tartaklamalarına karşın dırenen, hatta başkaldırıcı yarbay 81tahını ateşledıği zaman, bütun mılletvekılleri tam sıper sıraların altına gızlendıklen anda bile dımdik ayakta duran o mılletvekılı, ispanya'da demokrasıyı kurtarm.ştır. Bu tutumuyla. bu karşı koyma gücuyle Kral'a, ordunun İleri gelen komutonlarına, demokrasiye bağlı halka öncülük etmıştir. Adını bılmediğım nedense bu yaşlı milletvekıllnin adı bir türlü geçmedı basında • bu emekll osker mılletvekıli, İspanya demokrasisının kurtancısı olarak tarıhe gececektır T azetelerde yer alan haber, yorum, Inceleme ya da ko şe yazıları bazen adlıyeye lllşkln olur. örneğln, blr duruşrra haber! verlllr, Iddlanameden ve savunmadan sözedillr. Karar eleştlrlllr. Fllanca klşlnln falanca suc nedenlyle tutuklandığı ya da mahkum olduğu blldlrılir. Böyle blr uygulama demokratlk yaşamın doflal Bonucudur. Çünkü, demokratlk blr toplumdo kamusal nltellkte hlc bır karar, eylem v« Işlem kamuoyundan «aklanomaz, saklanmamalıdır. Yanl, basın adli haberlerl d» halkın bilglsine sunacaktır, bu onun hakkıdır. Ama. adll haberln blr özelllâi vardır. Ve basın özgürlüğü, adll haberln bu özelllğl lle sınırlıdır. işie, bugunku yazırrızda bu «Sınırı» ele almak ve adll haberin ozelllkler\ karşısında tSınırı» aşmanın fSak'ncalarınıı tartışmaK Istıyoruz. B Basın, Sanıkları Suçlayamaz ADLİ HABERLER YONÜNDEN SIN ÖZGÜRLÜĞÜ SINIRSIZ ĞİLDİR. SAVUNMA HAKKINA HER GÜN ŞÖVENLER VAR. BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEMEK ĞİLDİR. BADEİSE BU, DE Turgut KAZAN•fkanna erken hOkOm telkln •• demez.» (F. EREM. Ceza Usul Hukuku. Ankara, 1978. sh. 162) Demek kl. adll haberler acı•ından basın ozgurlüğü doğru anlaşılmahdır. Eibet her konu da olduğu glbl, «adllye» konuaunda da haber verllecektir. Ama, bu haberler «olmuşu olduğu gib» aktarmamn ötesıne ge cemez. örneğln, blr sanığın tutuklanmış olması haberdır. Bir sanık hakkında dava acılması, fddianomenln okunması ylne haberdir. Basın bunları okuyucusuna duyurmakla görevlldir. Ama, haber yahut yorumun icln de «nltelemeler» yapmak, sanığı suclamak. yanı «taraf tutmak» ve «telkinde bulunmak» sanığin temel hakları lle cellşlr. Basın özgürlüğü bu temel haklan ciğneyemez. O kadar kl, «olmuşu olduğu glbi» verır görünerek suclamayı aktarıp savunmayı atlamak bıle tehlıkelldlr. Cunkü, böyle bır uyguloma savunma hakkına zarar verır. «Basın, ceza davalarını, kendl eğılimlerine gore anlatan gazetelerden kuruldukca savunma hurriyetlnden bahsstmekte güclük vardır. B r gazete blr ceza dovasındon bahsetmemek hak kına sahlptlr, fokat •avunmoyı tahrif yetkisl olomaz. Savunmanın monası, muhtevası değiştlrilerek aksettlrllmesı. savun ma hakkına taarruz sayılır» (EREM. agk, 163). Bugun, blr cok gazete adll ha berler konusunda böyle blr duyarlık göstermlyor. Bazan, ka/nak bıle veritmeden \r\ puntokJrla ağır suçlamalar yapılıyor, bazan köse yazılarında acılma mış davaların «taraf tutan» eleşt rilerl yer alıyor. Ve klml sa nıkların ne kadar «suclu» olduğu vurgulanıyor. inatla surdürülen bu yöntem bırakılmalıdır. Cünkü, böyle blr yöntem hukuk devletiyle bağdaşmcz. Henüz davası bıle acılmamış sanıkları suclamak basının hakkı olamaz. Basın özgürlüğü adına başka haklara kıyılamaz. Sanığa yüklenen suc ne olursa ot8un, temel llke aynıdır. Vergl yahut döviz kaçakcılığı sanığına başka, ötekı sanıklara başka ölcü kullanılamaz Önemll olan sanığın sanık olmasıdır. Ve mahkumıyetl kesınleşens kadar masum sayılmasıdır. MASUMLUK KARİNESİ Buna usul hukukunda «masumluk karinesı» denlr. Bu ku ANAYASA DER Kİ Anayosamızın 22. maddesl. «Yargı görevlnln amacına uygun olarak yerlne getlrllmeslni sağlamok Icln» basın özgürgunun Binırianoblleceğl belırtıyor. Basın Yasası'nın 30. maddesl do hazırlık ve llk soruşturma dönemlerlne lllşkln tüm karor ve belgölerln duruşmada okunmadan yayınlonmasını önledığl glbl. hüküm keslnlesene kadar yargıc kararlan uzerine tMütalaa» yayınlanmasını engsllıyor. Bu yasaklann karrusa! v özel olmak Ozere fkl yaran var: Birinclsl, kanıtlan korumayı ve yargıci butün etkllerden uzak tutabllmeyl sağlar. Iklnclsl de. sanığın şeref ve hayslyetl ile temel ve yasal haklarını gOvenceye bağlar. Böylellkle «Masumluk karlne8l» ayakları üzerlne oturur ve eanık basının yaratacağı «Erken hüküm» tehllkesınden kurtarılmış olur. Gercekten, sanığın savsaklanamayacak bazı haklorı vardır. Bır kez. suclanan kişl hakkında keslnleşrn.ş blr karar verllene kadar masum sayılır Ayrıca. «Tam bır eşltlıkle, bağımsız ve tarafsız blr mahkeme önünde nasafetle ve alenenı cYargılanma» ve «Kendını Bavunmaı (İHEB/ Md. 10) her sanığın temel hakkıdır. Işte bu temel haklar, adll habsrler bakımından basın özgürlüğünu sımrlar, sınırlamalıdır. Yanl, basında cıkmış hlcblr haber yo da yorum, masum luk karlneslnl cığnememell, «Bağımsız ve tarafsız mahke meler Snünde, makul bır süre lclnde hakkanlyete uygun yargılanmaı ve tSavunrra» (İHAS /Md. 6) hakkını zedelememelıdır. 8ANIĞIN HAKLARI Kısacası, suçlanan eanığın temel hakları basın özgürlüğunun sınırı olacaktır Faruk EREM cAdil haberln» «Maksatlı blr teiklnl sağlamak Icln taraf tutarok neşrlni zararlı» soymok ta ve şunlorı söylemektedlr: «Ad llye haberlerının sanığı tutan veya yeren. ktsocası taraf tutan şekılde verilmeslnde Isabet yoktur, sanığın hukukl durumu bır ona kalde lle tayln edilmıştır: Sanık mahkOmiyet hükmu kesınleşene kadar mcsumdur. O halde odliye haberle ri hükmün kesfnleşmesıne kadar masumluk kanneslnln gerektlrdlğl blr anlarrda kalabilmelidlr. Unutmamak lözımdır kt anoyasa her şeyin ustünde In•an »ahslyetlnl esaB tutmuştur, bu kavram basın hürrlyetlnln de üstündedlr. Ger cek hürrlyet hakca hürrtyettlr. Bir başka hürriyete kıyan hurrlyet düşünülemez. Sucun doSurduğu pek tabli sosyal alorm dan faydalanmoya kalkmak doğru değildir. Adlıye haberlerl ralı llk olarak 1789 «insan v Yurttas Hakları Bıldlrlsi»nd« görüyoruz (Md SO. EREM'e gore, masumluk karinesı «insanlık tarıhının kaydettiği büyük adli hatalardan sonra bulunmuş bır kaıdedır» ve «Hurrıyet repmlerınde uygulanon bütun usul kanunları, bu kaıdeye yer vermıştır» (EREM, agk, Sh. 160) Ayrıca, 1945 tarlhiı Birleş m ş Mılletler İnsan Hokları Evrensel Bıldırisl lle 1950 tarlhll İnsa.n Hakları Avrupa Sözleşme 6l de «masumluk karlnesı»ni ka bul etmıştir. Carrara masumluğun bütun yurttaşlar lcin «Tabii bır hal» olduğunu belirtr. Bu nedenle. Ferrl ve Beccerla «ceza yasalarınm yainız suçlular Icln, ceza yargı lama yasalorımn ise durüst ınsanlar lcin» konulduğunu soyler. (N. KUNTER, Ceza Muhakemelerl Usulü, Istanbul. 1978. sh 18). Demek kı, mcsumluk kuralı toplumu cok yakından ilgılendırır. Bu kural herkes lcm bir guvencedır O halde, bu kuralı tltlzlıkle korumak gerekır. «Muha kemssız mohkumıyet olmayaca gı1» ılkesi örselenmemelldlr. Haber ve yorumda her turden sonık Icın özen gösterllmelidlr. Vergl ve dövlz kaçakcılığı eanığına duyarlı davranıp başka sanıklara acımasız olunursa, yahut bunun tersı yapılırsa kural yıkılır. Kural yıkılınca da, herkes bu güvenceden yoksun kalır. YAPILACAK I? Demek oluyor kl. odTI haber ler yönünden basın özgürlüğü smıreız değildir. Nıteklm, İtalyan hukukunda da aynı tortışma yapılmış ve italyan Anaya sa Mahkemesl Ceza Yasasının 684. maddesındek! basınla I! gılı cobıektıf ve genel» sınırlo maları anayasaya uygun bulmuştur. Yuksek mahkeme bu kararı verırken yargı bağımsızlıgı ilkesmden hareket etmistlr. Bızde ise, zaten anayasamı zın 22. maddesi böyle bır sınır lamayı ongörmüştür. (Ç. özek, Türk Basın Hukuku, İstanbul. 1978, Sh. 384385). Ancak, Basın Yasası'nın 30. maddesi yetersiz kaldıflı kjln, basın yoluyia hem yorgı göre vl olumsuz yönde etkllenlyor, hem de san'kların temel hakları cığnenıyor. Masumluk ka rlnesı hice soyılıyor Sosyal alarm körüklenıyor. Sanıklar aleyhıne ağır blr hava estirlllyor. Ve Erem'ın dılıyle thalk efkârına erken hukumler» telkln edlllyor. Bazı yargıclar hedef secılıyor, adları verılerek eleştlrllıyor. Savunma hakkına, hemen her gün sovüluyor. Hlc kımse, böyle bir gldlsl basın özgürlüğü adına seyrede mez. Sanığ/n haklarını savun mak hepımızın gorevıdır. Ama, dılekte bulunmak sonuç al maya yetmıyor. Bazıları zaten haberi ya da yazıyı yazarken, hesaplarını yapıp yola cıkıyor. O halde, sanığın temel hoklarını cığneyenlere karşı uyanık olmalıyız. Bir kez, en önce savcılara gorev duşüyor. Kendı lerl sonışturmayı glzll yap mak zorundadırlar. İddianame duruşmada okunacaktır. Ve okununca basınm haber) olocaktır. Daha önce, gazetelere haber sızmamalıdır, sızdırılma maııdır. Yasak clğnenlnce de, gereklı kamu davalan hemen acılmalıdır. Ayrıca, sanık müdaflllert bu yayınlara karşı dıkkatll olma lıdır. Madem kl, sanığı suclayı cı haber ve yayında bulunmak hukuka uygun bır eylem değildir, o halde bunları yazıp ba sanlara karşı yasal glrlşımler! «ürdürmek gerekır. Ta kl. »anığın hakları korunabilsin, erken hüküm önlensln... Savunma zarar görmesin, bağımsız yoraı olumsuz yönde etkılenme DİKİÜ 8ULH HUKUK MAHKEMESI YARGIÇUĞI'NDAN 1978/2» Davacılar Uncu Kardeşler Koll. Şrk. All özdemir ve Ortakları veklll Av. Mehlıka öcar'ın davolılar Süder Beşorak ve arkadaşlan aleyhıne actığı ortaklığın gıderılme sl davasının yapılmakta olan yargılanmasında davalılaroan Suder Beşorak, Aykut Beşorak ve Sjbel Beşorak'ın adreslerinın tüm aramalara rağmen bulunamadığından Dl kill tapusunun 14 6.1963 torlh cilt: 53 ve 59, 18 ve 20 de kayıtiı taşınmozlann ortaklığın giderilmesl Icln acılan davanın 25 3.1981 saat: 9 00'a atılı bulunduğunun Süder Beşorak, Aykut Beşorak ve SıbekBeşorak adına davetlye yerine geçetii olmak üzere ılanen teblığ olunur. {Basın: 11981) 1448 İ8m9t Inönu de 22 şubat olaylarında aynı gucü. karoriığı gostermışti Talât Aydemır'ın sllâhlı kalkışması karşısında polıtıkacılar cözulrreye başiarken, hatta en beklenmez klşıler dolaplorda saklanırken, Başbakan İnönü, Genelkurmava gelıp dırenışl yonetmiştır. Hotta «Tek başına Meclıs'e gelıp. Meclıs'l koruyacağını» bıle sâylemıştir. inönü'nun yOrekli direnışi ile Aydemir kalkışmosı yenilmlştlr. Blr yıl sonra 21 mayıs kalkışmasmda do İnönu aynı yürekllllk ve soğukkanlılığı gostermıştir. Her zaman böyledir. Blr kışimn davranışı yığınlan etkıler. Hele sonımluluk yerınde. gorevlndekl klşllerln en kucük bir uyarı, bır korkutma karşısında bocalarrakjrı, teslım bayrağını cekmeleri her zaman ve her yerde dlkto yönetimlerinln kurulmasına yolacmaktodır. ispanya. 193639 yılları arasında solsağ cekışmelertyle sarsılmış, sonunda Alman ve İtalyan Faşıst oldulonnın yard'mıyla Franko Faşızml egemen olmustur 01kede..~ Ama en uzun süren Faşlst yönetımln blle belirH bir ömrü vardı. Franko'nun ölümü spanya'da faşlst yönetlmln de sonu oldu Bir kac yıldır demokrası deneylnın sarsıntıları icmdekı ispanya foşızm tehlıkesıni atlattıktan sonro demokrasl /olunda daha düzenll, daha dengell bır tutumla llerleyecefctlr Akdenlz'in batı ucundaki ispanya tDemokrasiye paydos» tehlıkes nl atlatırken, Akdenız'in doğu ucunda kl Turkıye demokrasıye dönüş yolunun başındadır. 12 Eylül öncesi yıllarda yaşadığımız kargoşalık «Demokrasiımıydı? Çağdaş yasalar, Anayasa ılkelsri vardı, ama kım uyguluyordu, kim oldırıyordu9 Bır kan denlzin» dönüşmüş ulkeyi, Kemalıst devrım ilkelsrıne bağiı Türk Ordusu kurtarabılirdl ancak.. Gercek b'r derrokrasl duzenınl Cumhuriyet ordusu kurabilırdı Türkiye Cumhuriyetınl kuran; yaşatan cryakta tutan, bugüne getlren, hat ta demokratik yoşamı sürdurmek ıcln ellnden gelenl yaponlar bu ordudan yetışmış komutanlar değll mldır? Atatürk'ten, Inönu'den, Gursel'den Evren'e dek uzanan Cumhunvetci. demokrat komutanlar dun de bugün de Törklye'de uygulanabılecek tek yönstlm bıclminln demokrasl duzeni olduğunu soylem'şler ve bu yolda otılımlar yopmıslardır Bu yüzden bızde bır kac gözüpek klşlnın çlnştiğl ya da gırışrreye yeltendiğı darbeler olamaz. buaüne kadar do olmomıstır BULMACA BOLDAN SAĞA: 1 Hastalıkh d»TTsmşl«n onaya çıkaran, baîfaym Blmmı;, ooskusal yanı agır basan bllinç di?ı efiUmlertn tümü. 3 Her ytnı su ile çevTill k a n petrç» u I n tsjıeli bezeljs 3 Blr malın ya da ifln de^erı Hayvan bannagı. 4 Utanç verid olsy 5 Katı bJr d s t n Yftjd» kınrfal&rok flzerine çeker ja da jerbet dökülcn yuınurtalı haınur 7 Blr nota Hayranlarda yürOn çıkıntüı T» aı cok «lvrl olan Ca MUOmO. 8 Duman lekeal JUkollO blr Içki Blr notv. 9 Kaz, Brdek yavrolannın dvdvlikten sonnkl durumu KOacle dlkerkea kullaoılaa ç«Uk araç TVKAHIDAN AŞAĞITA: 1 Ateşli tlâahlarda horo«an ya da ifnetüc çarpm&sıyla •tas alan madd» ve onun kapP 8 : Sldm 3 Blr ı?ık kaynafından yajılan ı^nlann topİBKlıgı jn Cıerln» y»pı kunıLT.ak amacıyla &ynkoı» jer. » BİJ kentı oluşturan parçalardan her blrl. 4 En kısa »aman parçası KilsijTmıun •taıgesl. 5 Blr cota Yskı;ıksız ve saygısııca davrsnan 6 Ylglt, iahraman Havsda rflıd* biı onnıoda bulunaa baslt ( u » Tetat blr n o k 23456789 bilmerk BİLGİSAYAR öğretiyor Hafta soniarı TOrkçc olarak vsrilen ve 16 35 yaş arası her yaş ve tahal düzeyinde kişilere jöre hazırlânmv olan BİLGİSAYAR SEMİNERLERİMİZE katılın. BİLGİSAYAR ÇAĞINDA BİLGİSAYAR ÖĞRENEREK, felir ve yaşam düzeyinizi yüksdtin, çevreriıde SAYGINLIK kazanıa RPG H PROGRAMLAMA SEMİNERİ^ Bilgisayar (Computer) dalında Türkfye'de enyaygm ve gcçerli RPG II PROGLAMLAMA Di«nin öğretileccğı bu semtner. Bılgi Işlem Sistemlcn Tanıtımı ve Bıl'^isavar"j Gırış ile ukvıye edılmışnr T e n ı esH dllde blr ysoa ğllmlş. t Kayak sporu Bay&gı 9 Çocuklu k&dın Iskambıi oyununda üstün k yılan kagıt. BÜLMACANIM SOLDAN SAĞA: 1 Annadura. 3 BaadM Tl. 3 Kalkan « Ela Tulum. 5 Sarma Aa » t»A Kum. 7 Tasa 8 Piyea nlK. B OH Kınarua. YTKARID4N AŞAĞITA: l Asbest Po 3 Ra Lastik 3 Makara 4 Ada Tek 5 Deltakası. 6 ütfcu Us. 7 Alaman* 8 atcuO tra. 8 U12ÜCB. IBM 3742 DİSKFT OPERATÖR ECİTİMİ Asgari ona okut mezunu adayların kabul ecfileccğı bu scmıner, taınamcn makinebajı eğttımi olarak venlecektir. İLAN BAKIRKÖY OCÜNCÛ NOTERLİĞİNDEN 2S. 5.1953 tarıhlnde evlenmiş olan FEHMİ DAMAR I?» FERMENT DAMAR, daıremde düzenlenen 3.1.1977 tonh ve 9501 yevmıye sayılı sözleşme lle Medenl kanun hökümleri daireslnde Mal ortoklığı usulunu kabul etml»terdir TesclH vopılan bu «özleşmenin OcuncO çahıslarco malum olmak üzere Medeni Kanunun 237'ncl maddesl teev"vet llan olunur Bakırk&y Ücüncü Noterl HÖSNÛ GÖK Bllgi Hazırlama Merkezi inönü Cad. Ankara Palas Apt 77/9 Ayazpaşa Istanbul Tel: 43 57 76 43 57 77 bîlıfi^ SalılM: Cumhuriyet Matbaacılık v» Gaaetedllk TJljŞ. sdına NADtH NADt Genel Yaym Müdürü OKTAY KURTBÖKE Müessese Müdürü EMÎNE tŞAKUGtL Yaa îşlert Müdurt TURHAN ILGAZ Baan ve Yayan: Cumhuriyet MatbaacUık ve Gazeterf. lik T.A.Ş. Cağaloglu, Türkocagı Cad. No.: 39 41. Post» Kutusu: 348 İSTAVBUL Trfj » 9 7 * * BÜROLAR • ANKARA: Ko&ur SotaJt 24/4 rENÎŞEHÎB Tel.: 17 5825 1758 66 tdare; 183335 • ÎZMÎR; HaUt Z^a Butonn No^ 65 Kat: 9 TeU 254709 13x230 • ADANA: Atatürk Caddesi, TUrk Hara Kurumu Kate 3 NOJ 13 Tel.: 14550 1B731 TAKVİM Cumhuriyet 5.53 Ofineş 7.27 • MART 1981 öfla tktedl 13^5 16J7 Utşam Tsfei
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle