17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 Cumhuriyet OL4VLAR ve GÛRÜŞLtfl 20 MART 1981 ant, babesına yazdıgı bir mektupta. hıtkuk alarundaki çaJışmalanndan söz ederken şöyle diyor: «Bir kez daha farkına vardım, felsefesiz bir sonuca vannak olanagı yok.» Burada ister istemez karşımıta şu sorun çıkıyor Öyle ise felsefe, fel•efecilerle bilim adamlannı, sadece onlan Ugilendiren bir etkinliktir, bu etkinligin dışında bulunanlann felsefe ile bir alış verlşleri olmayacak mıdır? Öîeli bir yıl olan Prof. Nusret Hızır, bu soruya şu açıklayıcı yanıü vermişti: «Felsefe her insanm kendi kişisel etkinliğinin ne biçim bir etkinlik oldugunun büincine varmasına yarar. İnsan eürfinün bir bireyi olmaktan çıkar. Bu cia büyük bir kültür ve uygarlık sorunudur.» lyi ama, nedir bunca gerekli olan bu îel •efe? Bir topluma bilim yetmez mi? Bilimlerle felsefe arasındaki ilişki nedir? Gene Nusret Hızır'a başvurursak, ondan şu yanıtı alacagız: «Bilimler doğrudan dognıya gerçeklikleri ele alan, onlar üzerinde söz söyleyen birer konu dilidlrler. Felsefe İse komısu bu diller olan. bu konu dlJleri üzerinde kurulan, bunlan çözümleyen, eleştiren bir üst dildir.» Şunu da ekleyebiliriz demek: Bilimler. kendi alanlannda, •doğru» olanı ararlar; felsefe ise, «dogru»nun ne oldugunu açıklamaga çahşır. Öyle ise. bifimden ve felsefeden yoksun bir toplumda, gerçeklikler bilinmediği gibi, dogrular üzerinde de duşünüimez. Dahası, bütün bu anlıksal etkinlikler. özgür düşünmeyi gerektirdiği için, bilim ve felsefe olmayan bir yerde özgürlük de yoktur. Tersi de dogrudur elbet; özgür düşünmenin yasaklandiğı bir toplumda bilimler ve felsefe kurulamaz. Böyle düşündükçe, sorun bizim için sarpa sarmaga başlar. Şu soru çıkar karşımıza Evrensel bilime hiç bir katkımız olmadığına ve külturümüzde felsefeyi bir türlü kuramadıgımıza göre, yoksa biz tarihimiz boyunca özgürlük yüzü görmedik mi? Bilime ve felsefeye gerekseme duyulmayan bir yerde özgürlük ar mı, yok mu, farkına vanlmaz. N Felsefesiz, Bilimsiz Melih Cevdet ANDAY îster portakal, İster muşmula alabiliyorsam, ister sekizde. ister onda yatabiliyorsam, kendimi özgür sayanm. olur biter. Felsefî ve bilimsel düşünceyi tanımamış toplumlarda özgürlüğü yasaklayan inaklardır (dogmalardır.) Gerçek yajnnlan arasmda Oçuncu baskısı yapılan. dostum Selâhattin Hilav'ın yazdığı «Felsefe El Kitabı>nı okurken geldim gene bu konuya. «Türk Osmanlı toplumunda felsefenin yeri nedir?» sorusu şoyle ranıtlanıyor kitapta: •Felsefenia ne olduğunu ve belll başlı felsefe sorulanna verilmis cevaplan özet olarak ırördük. Burada, en başta ileri sürdüğümüz tanıma dönerek felsefenin, sürekli bir arayış ve eleştinne, doğrulan akıl yolu ile bulmağa çalışan, bilgiyi ve bilgeliği elde etmege yönelen özgür bir çaba olduğunu tekrarlayacağız... Kısacası felsefi düşünce, özgür düşüncedir.» Peki. akla dayanan özgür düşünce olarak felsefe, bizim şu çok övündüğümüz tarihimizde ne zaman boy gösterdi dersiniz? Boşuna düşünmeyin, biz hep felsefesiz yaşamışız. Okuma£ı surdürelim: «Türk Osmanlı toplumunun bağh bulunduğu îslâm düşünce ve kültüru içinde, ondördüncü yüzyıldan sonra, felsefe diyebileceğimiz özgür düşünce çabasına rastlanmadığım söyleyebiliriz. Demek ki. bu toplumun örgütlenip yerine oturma süreci, aşağı yukan, tslâm felsefi düşüncesinin kapanışına rastlamaktadır. Gerçekten de, onbeşinci yüzyıldan başlayarak lslâm düşüncesi ve dolayıaiyle Turk Osmanlı toplumu çerçevesi lçinde özgün felsefi düşüncelerin ortaya çıktıgı, yeni görüşlerin ortaya atıldıgı görülmektedir. Bu dönemde, felsefe, tehlikeli ve boş bir çaba olarak görülmüş; Islam tannblliml olarak niteleyebilecegimiz Kelam'ın acıklamalan, özgür düşüncenln ve felsefi arayışm yerine geçmjş, mutlak dogrular olarak kabul edllmiş, dinsel inanç ve düsünceyle birlikte, ideolojik dünyayı oluşturmuştur. Felsefe tehlikeli ve kacınılması gereken bir çaba olarak görülmüştür.» Sayın Prof. Dr. Bedia Akareu ise, «Fel•efe Terimleri Sözlügü» adlı yapıtmda, felsefenin çeşitli tanımlanm verirken şöyle d«mektedir: «Tek tek bilimsel araştırmalan bilimsel araçlarla butünleyen ve yetklnlestlren çabalar, tum bir evren tablosuna varmak üzere bilimler arasında baglanb kurma.» Bilmem, buraya değln jrazdıklanmıza d*yanarak, felsefenin bulunmadıgı, yasaklandığı yerde, yaratıcı bilimsel düsüncenin de var olamayacagun söylemek çokça ileri gitmek midir? Hiç sanmıyorum. Hatta biz, böjrle bir toplumda düşunmenin daha baslamadıfım bile söyleyebiliriz. Bütünlüftu, uyu mu, tutarhlıgı. düşünmemek yolundan kuran. gücünü düşunmeyen bireyleri arasındaki eşitlikten alan bir toplum ne düzenli bir yapıdadır! Böyle düzenli, yetkin bir yapıya varabilmek Için. sadece felsefi ve bilimsel düşünceyi yasaklamakla kalmamalı, dışardan sızacak her türlu yabancı etkiye karşı kapılan sıkı sıkı kapamalıdır. Başka Wr deylsl» toplumu kapalı bir dizge dunımuna geürmelidir. Ancak böyle bir başan, e dizgenin hızla cürümesine yol acar. Demek gerçek bir kapalı dizge kunnak laboratuvar dışmda olanaktı değildir. Düjünme yolları yasaklanmakla dengeleşUrilmiş, kapalılaştırılmış bir toplum, tutucu gerici yönetimler için ldeal bir toplumdur, ama çürüme göze alınmadan bunu gerçekleştirme olanağı bulunamaz: Lâtin abecesinin geçnüş kultürumüzle ilişkimizi kopardıgına ilişkin savı duymuş olmalısınız. Bu savı ileri sürenlere, geçırüaimizdeki hangi bilimsel, felsefi etkinliği incelemek niyetinde olduklarmı sormaktan kendimi alamam. Gazetemiz yazarlanndan, arkadasımız Vehbi Belgil, «Doğa ve Bi lim» derglsiniıı dördüncü sayısında çıkan «Eskl Kültürumüzden Bir Ömek» bashklı yazısında bu konuya yetki ile egiîiyor. «Bilimsel keşiflerden çoğunun kaynagının bizim eskl külturümüzde mevcut olduğunu savunanlar, Osmanlı Türklerindeki bilimi örnek gösterirler. Bense şimdiye dek aksini ileri sürdüm... Şimdi artık eski külturümüz hakkında bugüne kadar yazdıklanmdan utanıyor ve bunlar için okuyuculanmdan özür diliyorum> diyen saym Belgil, ünlu bil ginimiz Gelibolulu Ali (15411600) efendinin «Künhül Ahbar» adlı yapıtından inciler ak tarmış. Bugun gelgit dedigimiz denizin yük selmesi alçalması olayı kitapta şöyle anlatıl makta imi?: «Med ve cezir ahvali Peygambe rin huzuru şeriflerinde zikrolunmuştur.. hadis1 şerlflni buyurdular: yani ki denizler den sorumlu olan melek deryaya ayagını sokmakla med olur, çekmekle cezlr hall vuku bulur.» örneklerden sadece blri bu. Geçmif külturumuzu oğrenmek için bunlann da okunması gerekir, ama bunun için arap abecesine dönmege hiç de gerek yoktur. İsteyen o abeceyi üç gün içinde öğrenir ve bilgisüu arttırma olanagına kavuşur. Petrol PolitikasiL. iyasal Bilgiler Fakülteslnden Dr. Şukru S. G»rel'in 'Ortadoğu Petrolünün Uluslararası !Nv litihadaki Yerh adında üginç bir kitabı var. Gunümuzde, yaşadjgımız bölgede tezgâhlanan bir çok oyunu kavrayabilmek için bu araştırmayı olrumakta yarar var. Çünkü olaylar. dünden yarma, belirli bir mantıgın dizisi içinde teebih taneleri gibl birbirini izliyor. Her bir olayın gundeme girmesl kendinden öncekinin bir sonucu olarak beürginleçjyor. Hlçbir «er raslantı degü... • •Ikinci Dünya Savafuyian önct Batı Avrvpa nomisi, bafhca enerji kaynağı olarak kömüre d maktaydı. Petrol, ABD'indekine benzer biçimdm önemli bir enerji haynağı durumunda değttdi. Ancah, Avrupa'mn kömür endustrisl. 1939 ile 1945 arasında önemli zararlara uğramif ve birçoh hömür yotağı işletilemez duruma gelmişti. Bu yıllarda. $ava$ kofullarma uygun olarak yapılan üretimin «avaff izleyen yıllarda düfürülememesi. kömür yataklanno zamr vermifU. Savas tonunda, daha önceleri BaU Avrupa enerjisinin yüzde 90*uu karfüayan Mmur yataklan ya tumüyle yok olmuf, ya da çote tarar görmuf durumdaydı. Böylece savas eriesinde ekonomilerini yeniden eski düzeylerine çıharmak isteyen Batı Avrupa ülkeleri ciddi bir enerfi açığı ile hargüafmışlardı.» • ABD'nin Ortadogu'dakl petrol vatınmlan d» •on ylrmi yılda yüzde 1314. artmış, Amerikan petrol «irketlerinin Ortadogn'daki varlıklannm net degerl 1944'te 1938'dekinin ikl buçuk katı olmuştu. Daha savaş bitmeden hazırlanan bir Senato Komisyonu raporunda bazı gerçekîer belirtilmişti. Tüm dünya petrol gereksinimiode Amerikan üretimi yüzde 70'l karşıhyordu. Bu rezervlerin hızla tükenmesi demekti. Gözler Ortadogu'ya ve en başta Suudl Arablstan'a çevrilmisti. Amerika ulusal rezervlerinl korumak ve petrol dünyasmdaki karlanm artırmak lcln karannı yermisti 1950"lerde ABD Baskanı söyle diyordu: • 1990'de özgur dünyanm gerl balanı ABD'nin tuhetttğinin yannndan blraz daha çote petrol tuhetti. Yabancı ulkelerdeki tüketim düzerti ülkemizdekine benzedikçe bu ulkelerdeki petrol tüketiminin Birleşik Devletler'dekinden çok daha hızlı artmanm bekliyebiüriz. Dahası, hömür de bafka ulkelerde ABD' dekinden daha pahah ve zor bulunacaktır. Bazı endüstri ülkeleri büyük miktarlarda yahıt ithal etmek zorunda kalacaklar ve onlar için bunu sağlomanm en ucuz yolu Ortadoğu petrolü satın almah olacaktır. İleride özgür dünyanm Ortadogu'ya gerehsinmesi daha çok olacaktır.» Böylece savaş sonrası dünyasmın Ortadogu'sunda Amerikan politikası kesinlikle saptanmış bulunuyordu. Türkiye, büinçsizlikle bu çerceveye girdi; ve dış politikamızın tartışması bile yasaklanıp Amerikan göruşu dışına çıkmak «vatana ıhanet» sayüdi • Degislm nasıl gerçeklestl? Kapitalizmin iç yanşmasmda ve eşitsiz geliçme koşullannda şu noktaya vanldi: • ABD. 1970'de petrolünün yüzde Sffini iç ürmtimden varili 3,50 dolara. yüzde ZO'sini de dışardan varili 2,17 dolara sağiarken, Batı Avrupa ve Japonya tüketimlerinin tümünü varili 2 dolara ithal ettikleri petrolle sağlamahtaydılar. Bu durum, mamul endüstri maddelerinin maliyetinde yüzde 1520'lik bir payın enerjiye ait olduğu varsayıldığında. Batı Avrupa ve Japonya'ya dıs pazarlarda büyük avanta) »ağlıyordu.» Ortadoğru'yu dünya politikasında başka bir y«r« getiren büyük değişim, hjrm mazlum halklann uyanışı, hem de kapitalizmin* iç çelişkilerinin keskinlesmesiyle gerçekleşmiştir. «îslam'm yeniden uyanışı» denen olgunun bir yanı böyledir. • Türkiye bütün bo olaylar Tasanırken ne y&pıjrordu? Sorunun yanıtını blllyoruz. Ama 18 mart 1981 günlü Cumhuriyet'te Selim Yalçıner'in haberini okurken, yasadığimız süreç, bir film gibi gözlerimin önünden geçti. Yalçıner'in haberi şu başlığı taşıyordu: •Yabancı sirketler, Anadolu da eskiden »petrol yok» dedikleri bölgelerde yanjıyorlar.» S Vünus Nadi Armaganı 198O1981 YAYIN SfRA»: M Höfsvnzuı Türk Halki Yeniden, İleriden Yanadır Etem ÜTÜK B uîgariston TDr* eflltlmlnfn d«rt or>a direğlnden blrl sayılan öğretmen Hofız Abdulloh MecJk onılartnda söyle diyor: «Öğretmenllğe boşlodığım yıltarda (1890) Ruştlyelefde Tabii Biiimler okutulmuyordu. Programlarda Arap ve Acem dili, Kur'on ve Din dersleri haftanın 1012 saatlnl olıyordu. Tobii Bilimler dersl konulunco klrnr ders soatle rlni ozoltmah gefektl. Arap ve Acem diline oyrılan soatlerl kısaJtıp Türkce dersi iceri8ir>e oJarakTürkiye'dekl yenllikten önceburada btr yenHik yopmiş oiduk. BöylefWcle birkoç yıl icinde programlardon Arabi, Farisl saatlerl silinmiş oldu. Ruştlyelere Arabi. Forisl öğretmenl diye clı non sanMılarm hücumlorıno önem vermeyerek tuttuâumuz yolda yürüdük.» öğretmen Mecik anılonnı surdüruyor: ıKöylerden gelen çocukların doflrudon Ruştlyeye oImmosını. Medreselerln kapatılmasım tasarlodim. Fokat o sırolordo sonklılonn köylüJer üzerindeki etkisinl gözönüne alarak önce progromlarını zamana uygun bicim de yenllemeyl daha doğru buldum. Şumnu'da her öneri ve tavsiyemi benimseyen ikl Medrese, düzenlediğlm prog ramlara göre harekete geçtl. Az zamanda yenl program semeresini verdı. Medreseye giden öğrencller Rüştiyelere gelmege, köylerde yenl acılan ilkokullar bir proğram cer cevesinde egıtıme başladılar. Beş Medreseden dördu ka panarak yeni programa göre oğretim yapan yalnız bir tanesi koldı.. (ŞUMNU. S. 3021). Burada dlkkatl ceken nokta. daha 189O'lı yıllarda. din eğftimi görmüş ve hafız olmuş bir öğretmenln eğitlml yenileştırmede büyük caba gostermesf, halkın buna güç lük cıkarmodığı gibl, yeni okulun calıçmalanm görünce cocuklarını buraya yollaması. hlcblr zorlama olmadan Medreselerin birer birer kapanmış olmasıdırTürk halkmı ook ryi tanıyan, bunun İçin de ono Jnanan, güvenen Büyük Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savoşı'nı ve devrimlerinl halkla birlikte boşarmıştır. Söz geliml, ya zt devrimini bir yaz gecesi Gülhane parkında halka acık lamış ve bu halk O'nun boşöğretmenliğinl yoptıgı Ulu« Okullarıno koşarak yenl yazıyı kısa surede öflrenmiştlr.. Şapkayı da ilk kez küçük bir Anadolu kentl olan Kostamonu'da yine halkın arasında glymlstlr^ Cumhuriyet dönemlnde görülen klml gerlcllik oloylon İse halktan gelmemiştir. O'oun önemll devrimlerlnden blrl olan Ögretim Birliği ve lâylkllk llkeslne oykın olarak okullara din dersinin konması, çoğdaş eğitim kurumları olan Köy Enstitülerinin kopaîılıp din okullarmın aCilması, yüzdeyüz halkçı kuruluş olan Halkevlerinin kapatılmastyle halka dönük birçok toplumsal ve kültürel etkinlikler yanında onblnlerce kltabın yokedilmesl. Türkçe ezan yerine Aropçosının okutulması gibl Atatürkcülüge tere düşen ödünlerin verllmesl bir takım cıkarcı politlkacılann oy koygusundon ileri gelmiştlr» Görülüyor ki Türk halkı tarihln hlcblr coğında ve hlcbir yerde geıici, tutucu olmamış, tam tersine hep İleri den, yeniden, güzelden, doğrudan yano olmuşiur. Yeter ki siz ona doğru, gürel ve lyl şeyler vermesinl büln.. apltallst toplumun cok 6nemli ekonomik, mall kurumlarından blrl de bankalardır. Ciddf bir bankacılıâı olmayan kapıtalist bir toplum düşünülemez. Ülkemizde ciddi olarak mllH bcnkacılık Cumhurlyetle t>aş kımış, özelllkle Iklncl Dünya Savaşından sonra banka ve şube adedi yönünden cok hızlı bir gellşme olmuş. hatta gerekenden cok fazla banka ve banka şubnsi oçıtmıştır. Ülkemlzdekl bankalar dört gruba ayrtlmaktadır. 1 Özel kanunta kurulmuf bankalar: Bu bankalara Devlet Banko»on da dlyeblllrlz. Hepsl 12 tanedlr. Bunlordon Devlet Sonay! v * işci Yatınm Bankası İle İller Bankosı mutod özel kredl ve bankacılık Işlemlerl yapmamakta, mevduat kabul etmemektedlr. Birer şubeden iborettlrler. Denizcillk Bonkası, Blbank ve Sümerbank değişlk amaclı kurumlardır. Hatto bu kurumlarda bankacılık iklncl derecede önemde Işlerdir. Oenizcilik Bankasmın. asıi görevl geml Işletmeclllğl. yapım ve onarımı, Etibank'ın modenclllk, Sumerbonk'ın da eanaylcıliktlr. T.C. Turlzm Bankası mevduat kabul etmemekte. bankocılık hlzmdtl yapmamoktadır. Turizm Işletmelerine tesls ve Işletme kredlsl vermektedlr. Bu grupto gsnlş capta kredl veren. bankacılık hizmetl ya pan Ziraot Banka9i, Emlfik Kred! Bankası. T. Halk Banka8i, Türklye Ööretmenler Bonkası ve Vakıflar Bankası'dır. Emniyet Sandıgı halkın gerekslnmeleti lcln en cok 50 bin, mesken yapan icln de en cok 200.000. lira kredl acan bir tcurumdur. T.C. Zlraat Bankası kredllerl nln oflırtığını ziraata, T. Emlök Kredl de meskene veren kurumlardtr. Bu bankaior aynı zamonda birer mevduat ve tlcoret bankasıdır. 2 Yabancı Bankolar: Ülkemlzde dört yaboncı ban ko vardır. Osmonlı Bonkası K Dışsatım Kredi Bankası DAHA FAZLA YATIMM İÇİN, ARAMAU, DAYANIKU TÜKETİM MALI SATABÎLMEMİZ İÇİN DIŞSATIM KREDİ BANKASINA GEREKSİNİM VAR. Ismail H. KALKAVAN C. Ztnat Bankaaı Merfca MOdurtt dısırtdokller bir »ubeden Ibaret tir. Amerikan bankalarından bazılan da şube olmak üzere dlr. Hepsi ticaret bankasıdır. 3 Ticaret Bonkaları: Ülkemizde 24 ticaret bankası vardtr. Her ceşît mevduat kabul eden ve bankacılık niz metl yapan bu bankalar kredilerinde buyük ağırlıgı kısa vadell ticari krediye vermlştlr. Son yıllarda orta vadell sanoyl, geml yapım kre disi de vermeye başlamışlardıf. 4 Kalkınma ve Yotırım Bankolan: İkl tane Kolkınmo ve Yottnm Bankası vardır. Bu bankalar mevduat kabul etmemektedirler. Blrkoc yıkJır kooperatlfler bonkası kurulmosmdan söz edilmektedir. Ziraat Bankası vorfcen kırsal alana dönük boş ka bir bankaya gerek yoktur. Gerekiyorsa Ziraot Bankası'nda kooperatifciliğe daha fazla ağırfık verecek bir bünye deflişikliği yapılabilir. Gereksinme olan banka Dıç satım Kredi Bankosıdır. Ekonomimizin bugün en zayıf yönü milll gellrimize göre dıssatım azlığıdır. Dışsotımımızla dışalımımızı karşılayamamız ül kemlzl yabancı ülkelere el acmaya, onlardan kredi Istemlnde bulunmavo zorlamoktodır, Ölkemlz ekonomlsrrrtn kendi gücüne dayanarak yüruyebllmesi, kalkınmomızı başkalorına el avuc acmadan sağlayabllmemiz, çeşltll malların yokluğundan kurtulabilmemiz dışsatım gelfrlerfmlzl fiız/ı bir biçlmde artırmamıza bağiıdır. Ulusiann. ortolama olarak milll gelirlerinin % 15'1 dışsattm ve olıma konu olmaktadır. Biz %15'e yakın dışalım yapıyorsak da ancok % 5 oranmda bir dışsatım yapabilfyoruz. Bunun miktan da gecen yıl 2.85 mityar dolar idi. Bğer uluslararası alımsatım oronında bir dışsatım yapabilseydik bizim dışsatımımız 8.55 milyor dolor olocoktı. Bugun ülkemizln değil 8.55 milyar 66.5 milyor dolor dışsattmı olsaydr, Işçiierin gönderdikleri ile birlikte, hlcblr ülkeden kredi olmadan gerekü dışalımlarımızı karşılayabilecek, ülkemiz de maddeten ve manen cok daha güçlü bir durumda olacoktı. Dışsatımı artırmak lcln her ceşit önlem alınmalıdır. Bu arada onemll bir önlem de, dıssatımlan kredileyecek bir banka nın kurulmasıdır. Bu banka yeni bir banka olabileceğl gibl var olan bankalardan birinin sermaye ve sair kredi olanaklorı artırılarak bu cok önemli ko mj ile görevlendlrileblllr. Uluslararası ticaret rekobetln Slddetll olduğu bir olandır. Bu alando başarı göstermek, ötekl satıcıların gösterdiği kolaylıklan göstermekle olabillr. Hatta, biz, öteden berl uluslararası tlcoretten önemü pay alan ülkelerden daha fazla kolaylık flöstermek zorundayız. Herşeyden önce onların mallon tanınmıs ve yerlesmlştlr. Aynı ryilikte olan yenl blr molı piyasada tutturmak özel blr gayret gerektirir. Dışalıcılora gösterecefllmlz 6nemll kolaylıklardan blri de mal larımızı kredl ile satmaktır. Örneğin Sudan, Türklye'den 1000 adet traktör almak Istemektedlr. Fakat peşin para İle değll. kredl İle. Eğer kredl ocılırso. flyat ve kalite de uygun oldugundan traktörlerl satın alacaktır. 8 9 mllyon dolartık 4 5 yıl vodell bir kredlyl Ise, Imalâtcı fabrlkanm ocma olandgı yoktur. işte böyle durumlarda dışsatımları finanse edecek olan ban ka oraya glrecek, Sudaniı olıcıya kredlyl açacak ve malın sa tımı yapılınca da mal bedellnl satıcı Türk firmasına ödeyecek. Yabancı alıcılara kred! açrrta zorunluğu yatırım malları ictn doha fazlo vardır. ömeğin «A» ulkesi cimento sanayislne blr fabrika yaptırmak Isterse güclü bir olasılıkla kredl ile yapılma sını Istiyecektir. Cünku o tesisi kredi ile yapocok başka blr cok ülke vardır. Cimento sanayll böyle blr kre diyi güclü bir olasılıkla mall olanokları yetmlyecefllnden ocnıyacaktır. Birislne acsa baska birine acamıyacaktır. işte bu durumda yabancı alıcıya kre di acacak bir bankaya gereksinme vardır. ömekler arttırılabillr. Özetlersek darw fazto yatınm, ora maiı, dayanıklı tüketim malı satabilmemiz lcin gerektiğlnde bu malların alıcılannı kre dileyecek, yabancı ulkelerde calışan müteahhitlerimizln gerekslnmelerinl kolaylıkla karşılayabiiecek bir bankaya, Dışsatım Kredi Bankası'na büyük gereksinme vordır. BULMACA 8OLDAN SAĞA: 1 Bir toplulugun bütaJcın koşullar alttnda kendi kendtni jTtaeuiM hokkı. 2 KOlbaııbeTl b««ın»ı Au. On. 3 Blr şejin korunmaınıu birtne bırakmm ve böyleoe bırakıian şey. Bir DOU. 4 Çfttmak, takılmak, musallot olmak. 5 İJİ btr nltellkla billnlp *»T*ITWIIŞ OVn u (Jururau. Kale duran. t Kellmelerln ymnliîinda kull»mlması kamıl edilralş olan barf duıenl. Boru sesi. 7 Birine göre yuksek sşKnada olan. Bir toplulugraj Cert geleatort, bOyükler. 8 Blr kfcranin lyeügl altında bulunsn çer Eskl dilda bey, vall, komutan. • Güç, kuvre, jett. TVKAKIDAN AŞAĞITA: 1 Kabul edlbln diye Onarme, takllf etm© 2 Olaylann ardı^ıklıgını lOrerek aklımızda ba*ı T» sonu oiaoyut kavram( » Sıcak Olkelerden eaea r0«gar. S Ay " " " askerlera verllen gEcsl •d. Tersi erkek kaıdeş eşlertaln btrbirlos göre adı. < Blr bayan «dı. S Toprak. kfll fibi toa balinde bulumra şeylerl haflfçe k m p kanjtırma. 8 Türk Jtfiu oldujunu büdlrtr tlmge. Teral blr «ejio csllr kuvhtı btfkasiBs mrümesL T H«7vmn bumatı. 1 2 3456739 DUYURU GARP LİNYİTLERİ İŞLETMESt MÜESSESESt MÜDÜRLÜĞÜNDEN Dikey Torna Tezgâhı ve Üniversal Balans Tezgâhı Satınahnacaktır Müessesemiz Tuncbilek Bölgesinln Ihtlyacı olan 1 odet dlkey toma tezgâhı ve 1 adet Üniversal Balans Tezgâhı kapatılmış zarflarla teklif alınmok suretiyle satınohnacaktır. Bu !şle llglll aortnameler; Tovşanlı'do G.Lİ. Ticaret Şubes! Mudürtüğü'nden Ankara'da T.K.İ. Genel MudurlOğü Satınalmo Dairesi Başkanlığından, İstanbul'da T.K.I. Satınalma Müdurlüğu'nden (Odakule Iş Merkezl Kot: 12 Beyoğlu). Izmlr'de G.L.İ. irtibat Bürosu Şefliğlnden (1487 Sok. 12/3 Alsancak), adreslerinden temln edileblllr. Isteklilerin Şartnameye göre hazırlayacaklan tekltt zarflarını 20.4.1981 günü aaat 15.00> kadar G.L.I MOesse8e«l Merkezl Muhaberat Servislnde bulundurmalan gerekmektedir. Her ne nedenle olursa olsun geclkmeler dikkate alınmayacaktır. Teklifler oynı gDn 15.30'da Satınalma Kotnlsyonunda acıîacaktır. Müessesemlz 2490 saytlı yasaya uyruk defliidir. TEŞEKKÜR ARDA'nın sevglll kordeşl SİNEM'in alâka ve llgllerini esirgemeyen. doğiımunda yakm Sayın Dr. METİN ORALER Sayın Dr. GÜRHAN ÜNLÜTÜRK Sayın Dr. HÜLYA KARADOĞAN iie Amlrol Brlstol Hastanesi Doğum Servlsl Hemşlre. Hastabakıcı ve tüm Personellne teşekkürü borç billrlz. Nurten Mehmet YÜCEARDA İsfcamblltîe blrU. Tersi sözu geçerllk, nüluı. S Hlndistan'da blr kent. 9 Eskl dilde su Eık denizlerde bfljrülc sürüler hallnde dolajar. balık. SOLD.\N SAĞA: 1 Labirent. a tnatetraek. 3 Ter. 1O. Jİ. 4 O murüik. 5 Gotlk. Men. 6 rG. Sakar. 7 Arfca . Erek t Paal, Ys 9 İflet. Tay. İUKARIDAN AŞAĞITA: i Lltogratl. 2 Ammograt. 3 Banıt. Kaf. * tt. Rlsale. S Beüks. 6 Etol. keT 7 nM İmaret ( Teıfar». 9 Ki. Koy. DÜNKÜ BLLMACAN1N ÇÖZÜMÜ: (Cumhuriyet 1756) BİMAT 8ılgı işlem Merkez» DUYURU İSTANBUL SULAR İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 16 şutxrt 1981 tarlhlnden Itibaren Belediye Şube Müdurlükierine dönüşturülerek İstanbui Belediye Başkanlığına bağlanmış bulunan mücavir Belediyelerdek! bütün su aboneleri 1 mart 1981 tarlhinden ttibaren sarf edecekleri suyun beher M3'u lcln, Ener|i ve Tabil Kaynaklar Bakanlığınca 13 mart 1980 tarih ve 165/7102916 sayılı ya zılanyla onanmış bulunan ve halen istanbui Sular idareslnln abonelerlne uygulamakta olduğu tarifeye görm: a) Konutlar ve hayır dernekieri 15 Tl b) Ticarethone, Sanayl. işyerlerl. KİT'ler. Resml Doire. Kurumlar Demek ve Yurtlar 25 TT Oerat fideyeceklerdlr. Dunım Saym Istanbulhıletnn Mgnertne mmuhm. BILGISAYAR ÖGRETIYOR #Bil<ösnv propafncmire #<fetet karrt operat» fcuıstan 482644 HaiasKargazı Cad 198/7 O$manbey(İGS)0stö YENİ BİR 1$ Cumhuriyet Sanlbl: Cumhurty« MatbaacUık ve, OMrtecüik T. A. S. adına „„ NADtH NADf Müessese Müdürü » ^ ^ ^ ^ ™ . EMİNE CŞ.4KLJGİL Yazj Işleri Müdürü „ „ ORHAN EBtNÇ Basan VB Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve GazeteclUk TA.Ş. Cagaloğlu, Türkocagı Cad.: 39 41. Posta Kutusu: 246 İSTANBUL TeL: % 97 03 BÜRÜUUt • • • ANKARA: Konur Sokak 34/4 YKîrtŞEHTJB TeİJ 17 58 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 tzadR: Halit 23ya Bulvan No: 65 Kat; S Tel 25 47 09 13 12 30 ADANA: Atatürk Caddesl, TOrk Hava Kurumu T A K V tM m MART un öfto ÎMndl 1321 16.46 uygulamalı Bütun üyelerl Şeref ve Son Basın Karth Gazetecilerden olusan ANADOLU BASIN BlRÜĞI'nin BASIN BALOSU ŞÖLENİ yıl oldugu gibl, bu yıl dfl 22 Nlson 1861 gflnO Yenlkoy Corlton Oteflnde buyök «ürprtzlerte yapılacaktif Sadrettln MÜFTOOĞLU Oenei Bo»kor Yartftmewı Atapm tm 17fil
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle