17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 Cumhuriyet evlet memurtonyto Kgitl okırok yopılan köklu yasal dozenlerrce çalışnaları, Cumhuriyet yönetlmlnın kuruluşundcn sonra başlamıs ve bu konuda cıkarılan 788 sayılı Memur!n. 1108 sayılı Maas ve 14523656 sayılı Devlet Memuriarı Aylıklarının Tevhıt ve Teadulüne Dalr kanunlar. sıro lle 1926. 1927, 1929 ve 1939 tanhlerlnde yurürlüğe konulmustur. Ikincl Dünya Savaşı ve onu Izleyen yıllarda boşgösteren ekonomlk bunolımlar ve sosyol deÖişıklıkler nedenıyle, memurların artan parasal •ıkıntılarını Qldermek yada ozaltmak Icln Hükümetlerce, ılkelerden uzak olarck gecıcı mahiyette zam, üst dersce. yüksek kadro, ek ödenek, teknık yevmlye, aynı yardım, barem derecelerının yükseltilmesl, aylık tutarlara zam, ek görevler, soğlama gıbı çeşltlı yasalar ve Bakanlar Kurulu kararlorı cıkarılmıştır Alınon bu ya6ol önlemlere rağmen ekonomlk ve sosyal hayatın gılt kçe ağırlaşması sonucu, sosyol hukuk devletl ve planlı kalkınma llkelerıne uygun bır bıçımde memur «totüsünün düzenlenmesl ve değıştlrilmesı geregi duyulmuştur Bunun lcın 1960 yılında kurulan Deviet Personel Dalresinın, yabancı devlellerln personel yasal arından da yarorlanarak hazırladığı 657 sayılı Deviet Memurlan yasası, Bakanlor Kurulundan ve TBMM' den gecerek 1965 yılı ortolorında yörurlüöe glrn tnış ve uygulanmasına başlanmıştır Araaan beş yıl gectıği halde polıtık cıkarlar ve mesleklenn ayrıcalık duşünce ve Isteklerl yuzünden bu ya•a da hemen bütünüyle uygulanma olonaâı bulunamamış ve ancaK 1327 sayılı değislklik yosası, TBMM'ce kabul edılerek. 31 7 1970 tarıhınde yürürlüğe gırmesıyle Deviet Memuriarı kanunu, genlş kapsamlı olarak uygulamaya gecırileb Imıştlr. Fakat bu yasal uygulama dahl deviet personel reılmlndekı beklenen ve Istenen reform ve düzelmeyı gerçekleştırememlş ve memurıar ara•ındakı haklı şıkâyetlerin sürup gltmesini maale» •ef önleyememlştır. OLAflAR ve GOFOŞLER 19 MART 1981 D Memurların Sorunları Ziya KASNAKOĞLU EmekM loeo§ı ömft edHmektedlr. GereK Anayasa'mızın 117. »e gerekse Devlet Memuriarı kanununun değişık 1. benzer maddelerıne gore «Devletin ve kamu tuzel kışılerının genel ıdare esaslanno göre yurutmekle yükumlü oldukkırı kamu hızmetlerinm yerektırdiğl aslî ve surekli görevler. memurlar elıy le yürütülür» denllmektedlr. Bu huküm gösterlyor ki. kamu hizmetlerinln başlıca yapıcı, duzenleyıci ve yurutücusü memurlardır. Bugün memurların nltellklen, atanmalart. &dev ve yetkilerl, hakları ve yükümlert. ayltk ve ödenekleri ve dıger özluk işlerlnl duzenleyen 1327 sayılı yasonın, bllındiğl gibl çeroy. •ınıtlandırma ve gerekse Intibak hükümleri Itlbariyle personel reiım nde, reform niteltğlne tam uygun yeni bir degişıklık getırdiğl soylenemez. Aynı yasanın sınıflandırma hükümlerlyle; hizmetll, burocu, lcracı ve yönetlci bütün peraonel, blr genel idare hlzmetlerl sınıfında toplanmıştır. Keza Intıbaklara alt hükümlerlyle; aynı durumda olanlar, kamu hlzmetlerl bakımından taşıdığı önem ve sorumluluklan değışlk durumlarda buiunan* lar arasında odll olmayan eşltslzllklerln doflmo* sma neden olmuştur Bundan başka kazamlmıs haklar bozulmak suretıyle meslektekl kıdemler, manasız bır duruma getırMmıştlr. Yanlıs olarak memurıyet dışında gecen serbest mesıek hlzmetlen, devlet h zmetlnde gecmlş glbl sayılmıstır. Ayrıca daha önemli olarak Intıbaklar, blr ktsım memur sınıfı Içln kadroya, dlğer •ınıflar Icln fıılı maaşa göre yapılmak suretıyle emekllllğe de gecerll ayrıcalık ve haksızlıklar yoratıtmıştır. Bu durumkın düzeltmek Icln 1970 ve kovo>< layan yıllarda cıkarılan yasa, yasa gucundekJ kararnomeler ve Bakanlar Kurulu kararlanyta; tam Gün. Ek Gösterge, iş Gücluğü, Is Riskl, temınınde gucluk gıbı maaşlora eklenen ödenekler, 1970 öncesl ve sonrası Intibak farklon yuzunden yenıden doğan uygulaına haksızlıkkın, memur statüsünü içinden çıkılmayacak blr duruma dönüştOrmuştür. Bun'ardan daha önemli otarofc oynı veya benzer kurufuskırda eaiışan ve aynı Işi yapan gorevhlenn memur ve I*©J etotusünde bulunmaian dolayıaıyle değışlk ucret ve maaş ve bczı dığer maiı olanaklara kavuşturulması. eğitim derecesl, mesleki eskllik ve gorev önemının gozden uzak tutulması, Bakonlıkların ve dığer kamu kuruluşlann benzer görevlennde çalışanlarm farklı maaş ve yon ödemeier alması; memurların huzurunu, çalışmaaını ve verimlni bellrgln blçimde azaltmts ve zedelemistlr. Kamu hizmetlerlntn vertmllllöıne, suratlns v« kalltesine olumsuz yönde etkl yapan bu du* rumun vaklt gecirmeden düzeltl'mesı geregl açık ça anlaşılmış bulunmcKtatiır Esasen yasa ve Hükümet kararları; memurlara nimeı ve kOlfetlert esit ve adıl o'arak dağ.ıtmıyorsa onlann uygulamada bosarı kazonması da güc ve oionaksızdır. Bu nedenle perscnel reıımlndekı buyuk kucuk her türlü düzenleme çaıışmolannda ve uygulamalarında cok dikkatll olmak gerekmektedir. Cünkü kamu personehne; moddl ve manevl yönden «tkl yapacak değlşıklıkler. kamu hizmetlerinln verlmll işîemesi ve yürütulmeslnde kend nı açıkça gösterecektir. Yürurlüktekl sort yasa ve karamame defiM »Ikllkleri, üzülerek söyleyebılriz kl, memurla'ın calışma arzusunu hem zedelemlş ve hem de oldukca azaltmıştır. Ayrıca su bir gerçektlr kl; yosa ve örgüt mükemmellyetl usul ve ışiem kolaylıöı. kaynak zenglnllğl ve sıkıntısız yasama olanoğt, memurların !yl ve Isteklı coiışmat,! lcın gerekll ise de hlcblr zaman yetetil değlidlr. Bu nedenle memurlara Istekll ca'ışma ortcmmı yoratocak özelllkle manevl (eşitllk, adatet ve hcnc doörultu8unda) olanoklor ve önİ9m!er üzennde Azenl* ve lctenlikle durmak zorunluluğu vardır. Memurtar icln benzer durumlarda, eşitl'fll •ofllayacak, geclm guclOlüğünO azaltocak, kazonılmıs hakları koruyacak ve görevln önem ve sorumluluğunu gözönünde bulundurocok yenl defllşlkllklerln biran evvel yasalaştırılarak uygulamoyo konulmotına buyük blr gerekslnme du Bugüne kodar adalete. esltllge ve haklılıfla ocıkca aykırı olarak süre gelen memur statü•undekı bu durumu, süratle düzeltmek zorunluluğu karşısında, askerî yönetlmın kurduğu yenl Hükümetın dlrektlflerlyle Mahye Bakanlığı ve Deviet Personel Dalresl Başkanlığındo yenlden calışmalarm başladığı memnunlyetle ögrenllmlştir. Bu çalışmalar sonunda mevcut aksaklıklan gderıcı ve düzeltlcl blçimde hazırlanacak yosaların. Hukümet ve Mılli Guvenllk Konseyınce kabul edılerek kısa zamanda uygulamaya konu VVfenaktadkr. YVw Nnutulmamak Dereklr kfc kamu hizmetlerlnde olduğu e bı ulKenın kalkınma sındo «• her türlü reformun başarılmasmda et ktft rol oynayacak varlık memurlardır. Bu durum, herşeyden önce Hukümetlerın memurlarla ligıli konulara eğı mesı gerek ve Serceğlnı oçıkça ortaya çıkarmaktadır. Komu hlzmetlerının süratlı verımlı ve xalıtoli bır şekılde yurütülmesıni, ülkenln bugün ve Sâleceöi >le Rgllı reform, ilke ve programlann blrar» ewe\ uygulamaya konulmasını ve Daşa rılmosını Istlyorsak, memuriarın sorunlarını oncelıkle e!e almak ve çözüm yollarını aramak ve bulmak zorundayız. Ülkemızin gercekten yükse. me ve kalkınmosında, Hukümetlerın hizmet ka derlerinde. memurların başlıca ro! cynadığı hiç blr zaman gözden uzak tutulmomalıdır. Sılâhh Kuvvetlerın sıvıl Idareye bütünDy'e •Ikoymasından «onra kurulan ve polıtık etkller den uzak, yaneız ve elverişll blr ortamda calış ma olanağı bulan yenl Hukumetln; memunarlo llglll konularm eşltllge, adalete, eğitim aerece slne, mesleki eskıi ğe ve görev önemlne uygun blr çekllde cözümlenmesln! sağlcyacck yascla n ve kararları hazırlayarak yürürlüğe koyacag kanısı yaygın bulunmaktadır. Eşlt Işe eslt ucret, benzer görev yapanlara benzer parasal olanak, işci ve memur olsun görevlerln önemlne, eğltlm derecesıne, meslekî hizmet müddetlerine göre emekl lik Içlnde gecerll esit ve adıl blr maaş ve ucret boreml kurmak ve bunu değlşmez kural hallne getlrecek yaso ve Hükümet kararlarının blron evvel cıkarılmasındo hem gerek ve hem de sayılmoyacok yararlar vardır Sıyasl partllere dayalı Hukümetlerın; koallsyon ve meclls arltmetiklerl yuzünden blerek veyo bllmeyerek memuriarta IIgılı köklü yasal önlemlerln alınmasında gecik meslmn, ülkedekl ceşltll bunaltm ve iıkıntılı ortamlann doğması ve artmasmda etkllı oidugu ve bundan ibret dertl alınması gerektlfil daimo hatırda tutulraalıdır Buraya kodar yopılan oçıklomalann »»ıflındo sonuç olarak dlyebllırlz kl; memurların llk hlzmete glrlşlnden emekll oluncayo kadar gecen ve emeklılık sureslnl de lclne alan tüm «orurt lanna. gercekcl ve llkelere uygun yasal cözüm yolları bulunması ve uygulamaya geçllmosl zamonı gelmiş ve hatta gecmls bulunmaktadır Artık daha fazla geclkmeyerek Deviet Memuriannı. guc koşullardan ve 19261939 yılları arasındo cıkanlmış ve yürürlükten kaldırılmıs eskl yosalan arar durumdOn kurtarmalıyız. Vünus Nadi Armağanı 198O1981 YAYIN SIRASI: 10 Höfcvnzııı Atatürk ve Osmanlı Düşüncesi Memduh ÖZAKMAN izde, dtujOncede de, Atatürke kadar, bir «Osmanlüık» egemen olmuştur Aydınlanımı da bu duşünoeden bir türlü vazgeçemenuşlerdir. Böyle olunca, mıllıyetçiligımız içerıgı boş bir kavram halinde kalmış, özgürlük düşünceleri klşisel Ç> karlarla savunulmuş, gerçek özgürlük kavranamcV nustı Oldum olan aydınla halk arasuıda bir aralık •ardı. Aydın her şeyiyle kendini halktan kopamua, yasayışı başka. dlli başka. duyuşu ve uğraşılan bav kaydı. Bugüne dek halkın geri kalmışhgında bır •uçlu da aydındır. Osmanlı tarihlnin hangi dönemine bakılusa bakılsm. halkla aydını kaynaşmış göremeyiz, Bu ancak Kurtuluş Savaaımızda olacaktu*. Ke var kl, kurulan yeni deviet. Atatürk'ten sonra bir memur devleti haline dönuşmekle gene halkın dıa> na kayacaktL B flrada Bir yapı, Bir Andaç Köşe Kemal ÜSTÜN Emokli taturk Devriminln yuveJan»ndaB blrl olan, Cağaloglu'ndakl eskı Emınönu Halkevı binasınm M I EJitlm Bakanlı^ı'na devredlldiği 1U haberi Atatürkçuleri sevlndlrdi Böyle blr müjde, bir başka görüşün sahiplertni de dü$ kınklıgına u^ratmış olabılır Ancak. ne denirse densın, eskl Halkevi binaaı lçin doğru, lsabetli bir karara rarünuf demekür. MılU EJltlm Bakanlı£ı'nın bu yapıyi eğltime yönelık, yararh blçimde ku!l&naca&ın&, kullaodıracag^na kuşku yoktur Ve böylece bu Urihsel bina. kimılerinln siyasl» hatta •tecimflel» i^gallnden kurtanlmn olmaktadır. tnsanlar gibi yapılann da yaşamJan. ftykulerl ve yazgılan vardır. Eminönü Halkevi'nln öyküsu özetIe şöyledlrYapı. 1950'lere degin halkevi idt Nlce basanb çalışmalan anılardadır Halkevlerinin kıyıma ugramasından sonra MTTB (Milli Turk Talebe BlrUgl) örgütune geçmls ve 12 Eylul 1080 tarihine degin degişık ellerde, degişik amaçh çalışmalara tanık olunmuştur 27 Mayıs 1900'tan sonra bu yapı. Wtlş(glndekl «köşe» ile yenl bir de&er ve anlam kazandı 28 nlsan 1960 şehıdi TURAN EMEKStZ'e andaç bir köşe olarak duzenlendl. MTTB'nin ellne geçen bu yapının yanı andacın arkasındaki duvara siyah mermerli mozalk bir pano yerlestlrildl Üst bölüme ATA'nın beyaz mermerden bir yuz kalıbı (maskı) kondu. Büyuk bınanın kuçük köşesi böylece anlamb bir fförunüme dönüşmuş oldu „ Her gün o caddeden (Ankara Caddesi) geçen binlerce yurttaş, yakm tarihimizin anılan ve duygulanyla bu köşeyl gözlerl ve gönülleriyle izlerdi, İlk yıllar bu köş} bakımlıydı, guzel görünümü yeterınce korunuyordu Sonralan bu köşenm görunumu, bır başka deyışle yazgısı değışmeye başladı. Bıüşığındekı binapın «yeni» dernekçıleri vardo. Bu köşe ilgısızhge bakımsızlığa bırakılmıçtı artık. Aradan bır süre daha geçtı 12 Mart 1971.. Kiı?u kuruluslarla birhkte MTTB'nta da kapısı kapandı ve mühürlendı Ancak, çok kısa bir süre sonra bır gece ıçınde sözu edılen köşenm bınaya bıüşık du\an açılarak buraya bır kapı takıldı Kapı, eşik yuksekligıne kadar egreti bırkaç basamak merdıvenle kuiianılabiîir duruma getlrildl (Bu merdiven daha sonralan mermer basamaklarla değıştınlnuştir) Böyle bır eecelik taşaattan (!) sonra, ertesi «abah o yöreden geçenler. yanlan kurumamış yenl kapının üst duvannda kuçük bir levhada şu yazılan havretle okudular Fatıh Gençlık VakfL Kuruluş Tanhj 21 Hazıran 1971 Ve bövlece vurttaşlar 12 Mart lB7l'den hemeu sonra Fatıh ın adını taşıyan bır «Gençlık Vakfı»nın kuruldufirunu öfiTenmis oldular Ve de köşenln yanı başındakı kapalı mühürlü glrılmez buyruklu buyuk kapı ıle andaç duvarmdan bır gecede açılan, ayncahklı dernekçılerin girip çıkbklan küçük kapıya bakakaldılar' Halk deyişiyls «kitabına uygun», eski deylmle hılei ser ıye»U bır işlemdı bu' Bır sure sonra o küçük kapı üstündeki «vakıf» levhası daha büyü£ü ıle değıştırildı Bu kez hazırlanan buvük levha ATA'nın basınm üstüne getınlecek ve andaç köşesi duvar panosunu boydan boya kaplavacak biçımde (ve de anlamda) yerleştlrilecektı Bu da bir başka kitabına uygunlui gösteri1 siolacaMı Günumüzdekı görünüm budur. Görünümün başka vönlen de var Turan Emeksiz büstünün kaıde mermenndeki harflar, rakamlar, sımgeler ya sökülmüş ya da düşmüş yok otauşlardır Köşe'nra demlr koruma parmaklıklan. sonradan açılan kapı ve basamaklar hizasmdan hoyratça sökülup büküierek içe cevnlmiştir kimbılir hangi parmaklarla . Andacı cevreleyen çlmler çoktan kurumuş. topraklaşmış fidanlar çalılaşmıştır Kflşe, şurdan buradan atüan. savrulan artıklann biriklp temizlenmeyen köşelere benzemektedir. Yıllar böyle geçti Gunlerden bır gun, bu caddeden peçen yurttaşlar ATA'nın beyaz mermer maskında çamurlar gördüler Kmlası ellenn fırlattıgı bu çamur parçalan blr süre öylece kuruyup kaldılar, yaârmurlar temizleyinceye dek Bu doga temizhğinin çö7İer hizasmdan aşagı dogru ıki yandan süzülpn lzieri ve isleri hâlâ yerinde ilgılilerin ilgisini bekiemektedir Bon böyle blr göıüntüyu o «andaç köşesı»ne ve caddeden «ellp geçenlere kırgınlıkla baVan ATA'mızın gözyaslan dlye düşünüyor ve duygulanıyorum. 4 yılında tanunıştıra Bedrettın Tunceli. DU ro Tarih Coğrafya Fakülteslrun eskl taş blnasmdakl 215 numaralı dersliğinae kursu profesörümüz «Bedn Hocaı.Tun ılk dersıni merakla beklıvorduk. Diğer derslerde yaptığımız gıbl unm uzun not tutmak amaayla bepunızan bnünde Duyük bırer bloknot ve uçlan ozenle açılmış BITH sıra lturşuc kalemler duruyordu. îçeri ğlrdlgında hepimızi tek tek süzdukten sonra önümüzdetd. defterlere gözü fflylnce gülumseyerek soyle dedl: «Boşuna heveslenmeyln not âlm&k için çocuKİar Ber.im tuütvtacaklarunı kâğıtlars değü, bellegltus* not edecekslnıs» Gerçekten de öyle oldu. Yu sonunda sınava girerken çalışmak uzere defterlerin kapaUannı aç t^unızda aldığunız notlann toplamı on sayfayı geçnüyordu; çünJttl o blze yazın tarihlertaln kuru blrer aktarmaanı yaptnanus, dusunmeyl, okudugumuEU anlamayt, algüayıp yorumlama71 ögretmisti. Kendl deyiml ıle irretnlılc dersi •ermisti. h o c a m B. TunceFi Anarken PEOF. BEDRETTÎN TUNCEL, HER ZAMAN GENÇLİKTEN VE GELECEKTEN YANA; YENİLÎKLERE, HOŞGÖRÜYE AÇIK BİR HUMANİSTTt Tuna ERTEM Cumhuriyet Üoiveraiteai Fen v* Büimler Fakulteei A«l«tanı ktjre, ferek Fransa'daM tam ytv yînlan gunil gıi&une lzler, pek çoğunu almaya çaüşırdı. Arltada bır&ktıgı 00 bm dldi asan kttaplıguıdaki kıtaplar inceleodiginde hamen hepsml teker te ker elinden geçlrdigı. hatta pek çoklarmı birden fazla okudugu saşu&rak gorulmuştUr. Onun Mtaplıgından edındıgım Ahmet Hamdi Tanpmar'm «19. Aaır Tlırk Edebıyatı Tanhı» adlı japıanın son sayfasında hocamn el jazısıyle şu not buiunmaktadır «YerJden okuyup bitirdlm; Mannara Adası, 8 Eylul 1 T 9O akşamı.8 O'nun kltap satmalma tutku•u yalnızcm kendlsi için de(U, sevdiklertne armagan vermek 1 çindi aynı zamanda, yurt dısına her gidişlnöa en a* blr v»v lia kiUpla döner v yansnu sevdıklerUve dagıUrdı. 1977 JUsUnde blr Fransa donuşu odasına uğradığımda, yönetiminde hazırladığım doktora tezimle Ugüi iki önemli yapıtı çelcmeoesinden çıkanp bana uzatırken gulümseyerek. «Gorüyorsun ya hiç bu yerde sızlerden kurtulamjyorum. Seine ırmağı nhtunlannda gezerken büe peşiml bıraîonıyor, baca sorla masral ettmyorsunuz» denuşü. Bır hocadan cok bir M t e gîbı davranırdı yardımcılanna. Zaten Fakultedekl takma adı aöğrencl babası» idi Bir tek soru ile bir öfrencimn neyi bilip neyi feümedifiinl «nlar, kolay kolay kimseyı bıraimadigı halde yapam&yacak ojtrencıyı ta isın basında uyanrdı. Bir de en cok kızdıgı sey «dorU numara ile ögrencı bırakmakU «Ya bes venp geçirin ya da bırakacaksanıx Uc venn* dlye gurlerdl kürsü arkadaşlanna. «Oörtle öğrenci bıralunak ne matemaükael ne de insancu ölçulere uyar» derdl. Kendısıne kötuluk edenlere dahi iyilikle yanıt verecek kadar ınsan sevgısiyle doluydu yüregı. Onu yakından tanryanlar, aaman saman rastladıklan anl parlamalannın, hemen son ra sonecek bir saman alevi olduğur.u bUirlerdı. Eır gün 6nemli blr kağıt imzalatmak için kendisini telelonla evinden arayan bır ögrencıyı anneslnin rahatsızlığı nedenlyle azarladıktan ranm saat sonra bir takslye atlayarak FakUlteye gelmiş, yalnızcs öğrencinin kâğıdını imBalayarak ölüm dosegmde yatmakta olan annesimn ysnma dbnmüştü. 1960 yümm arauk «yına kadar hep o biüp tükenroes gucüyle oradan oraya koşmuş, hep aym canlılüüa sıralar arasmda dolaşarak ögrencilerıne bir şeyler ögretmej'« çalışmıştı Fakat ansızın kapısım calan bır kalp rahatsızlıgı ocu hiç sevmediği hastane kapüanna düçürdü. Kalbine pü takılması gerektığuü ögrencüğı gün çocuk lar gıbı bagırıp çagınyor, robot gıbi yaşamaktansa olmeyı yeğlejecefını soyüyordu. Onu amehjata razı etmek pek kolay olmadı. Zıyaretlenmden birınde uç yaçındaki ^i^imm cte başarüı bır kalp amelıyatı geçırdığıni soyleyınce bıraz daha atclı yattı bu ışe. İki gün »onra amelıyat olmak iızere hastaneye yattıgmı duydum ve hemen ziyaretıne koştum. Ameliyatt«ui çıkalı henus blr gün olmamışU ?e yogun bafcım servislnde yattyortiu. Kapıdaki hastabakıcı görUşmemin mUmkun olmadıgı nı so>leyerek elimdeki çiçekleri alıp içen gotürdd. Tam kapıdan ayrümak Uzereydım ki ay nı ha&tabajQd arkamdan kosft" rak hocamn mutlaka beni görmek is^edığmı soyledı. Ayagıma kocaman beyas lastlk ayakkabılar giydirip iosrl akblar. Korkudan ber tarafım titriyor, amellyattan yeni çıkrruş baıtalann ııultüerını duymamak içın kuiaklarıını tıkanıak istıyordum. Beni gönınce yattığı yerden dogjulmaya çaüşıp ellerini ıngfttrav sKurtar beni buradan kızım, cok acı oekiyorum; iurtar beni buradan . ya da bu şeyler oku bana, belkl o za man acüarım biraz diner! yanımda kal da bir kltap oku bana.» diyordu. Göz yaşlanmı tutanuyarak oradan ayrıldım. Bir hafta sonra evında nyaret ettıgirade onu ilk ke* çökmus, ilk üez yaşamdan kopmuş gordüm. Ankara'nın 36 derecede yakıtEi» geçen laşında salonundaki kıtap yığınlan ar&smda bir köseye sıkışmış kanapenin üzennde battaıuyesıne sannmıs, basucuna konulan elektrus sobasıyla ısmmaya çalışırken «bu yıl bahar gelmeyecek jazım, di yordu, bu yıl bahar göremiyecegiz » Gercekten de bahan gö remeaı «Bedri Hoca» 19 Mart 1980 günu ikınci kez geçirdiği bir kalp ameliyatı sonucu 70 yaşmda göçtU bu dünyadan. Arkasmda etıu kadar teltt *• çeviri yapıt, yuılerce makale, bir çok tamamlanmamıs araştır ma ve on bin cıldi aşkın blr Mtaplık bırakarak aramızdan aynldı Her zaman gençlıkten, her zaman yeni kuşaklarclan ve gelecekten yana, her tıırlü yenılığe bUyük bir hoşgörüyle açık bır bılge kişi, bu hümanıstti O. Atatürk'te, Namık Kemal ve o grubun duçunoelerinin payı oldugunu •öylerler. Oysa onlar d« daıma bir Osmanlı düşüncesi içinde yer almışlardır. OnJar bu düşunce ortamından kurtulamanuf Idmselerdlr. SözJeri, lstemlerl. eylemleri hep bır Osmanlı dizgesi (slstemi) İçinde yer alır Örnegin, Namık Kemal, Padişaha baş kaldınr da, padişahlığa bas kaldıramaz. özgürlüğü lster de, teokrasiden başkasını düşünemez. Cumhuriyet sözcüğO O'nda hiç yoktur Hatta, Namık Kemal'de «Meşruüyet» fiözcügü büe pek belirslz, pek sılik, hemen hemen yok gibidir Atatüık'ün, «Halifesiz ve padışahsız kurtulusun anlamını kavramak olanaksızdı» aemesı boşuna degıldir Atatürk sosyopolıMk gnrçekl»>nmızı iyı kavramıştı O «Bu kaçınılmaz tanh akışını, ilk anda ben de gördum ve sezınledım» şeklinde bir açıklama yaparken bu tanh akışmı ulus ıradesıne dayanan yonetımın bütün ilkelennı ve şekıllennı evre evre, bugunkü döneme degin, gerçekleetirme anlamında ele alıyordu. Namık Kemal'ın en ateşli bilinen, sesinl en çok yukselttığı günlen, Fransız Devnmınden yuzyıl sonralanna rastlar Daha açık söylersek, Batı'da yüzyıldan fazla bir süredır özgürlük duşuncelerl deviet kavramına yeni yeni blçimler verirken, Mesrutlyetlerde bile vıcdan ve dln özgürlükleri sağlanırken, blz 1876'daki Meşrutiyetimlzle halifeliği yaaallaştınyorduk. Osmanlı sultanlanna «Halifelik» Azeülğinl de veriyorduk. tslam dinini resmen derlet dinl olarak benlmsiyorduk. Yani yan teokratik dönemden tam teokratik döneme geçiyorduk. Üstelik bu Anayasa da Mithat Pasa gıbi aydın bir deviet adamımızın girişimiyle lsteklendiriliyor (teşvik edibyor) ve yayınlanıyordu. Ondaa çok »onralan bile Osmanlı dusunoesi hep öyle surüp gitU Mustafa Kemal ortaya çıktıgı sam&n bütün Babıâll: «Mantıken, bu adam bu Isin lctoden çıkamazl. demlşti Bir bakıma onlar mantıklannda hakhydılar Çüıikü, mantıklan, o ortaçag mantıgı idl hâlâ Ve gene öyle bır çağın rationalısmı içınde gerçegi kavramağa çalışıyorlardı. Mustafa Kemal tse böyle bır mantıkla hareket etmedıgi gıb! rationalist de değıldi. Olgulardan kalkıyordu, reaUsttı. Gerçegi gormek için bir düsunsel kalıt (fikri miras) yetmezdi. Herşeyden önce, öyle bu* düsunsel kalıt ise, gerçegi bulandıragelmışti Eter seyden önce ekinlnl (ku> turünü) sındlrmls blr sydın kiliydi Bedrettin TunceL ABM. diU kadar tüm incelucleriyle derinlemeslne bildigl Fransucasıyla eşıne u rasUanır bir doğallıkla yazar ve Jconusurdu. Ge rek yurt içinde, gerekse UNESOO TUrkiye Milli Komisyonu Ba» kanlıgı görevinden dolayı yurt dısında sık süc yapOğı konuşmalannda Fransız »ir"i<"'n yanı •ıra ve daha bıiyük bir oranda TUrk ekinlne de hizmet etmiş, daha çok bu yönde çabalannı «ürdürmustür. ölUmUnden bir fcaç gün önce hasta yatagmda yatarken kendlsınden Atatürk' ttn 100. dogum yüdonümü içın bir makale hazırlamasını isteyen UNESOO yetkılilenne henus iyileşemedıgıni, dinlenmesd gerektıguii tetefonda bildiren eşıne «Yazanm, kabul et, reddetme'» dıye seslenmis, dlleği yeruıe getinlmeymce de «Beni srtık gozden ml çıkardınız?> di ye serzenişte bulunmuştu. Dört yülıfc öğreniminden «on ra altı yü kadar da okutman o larafc yanında çalıştığım «Bedn Hocasnın tek tutkusu okumakU. Yülardir kraanriıgı paranın büyiik blr kısmını satm aldığı kitaplara yatırmıstı. Gerek TUrİLAN OSKODAR 1. SULH HUKUK HAKİMLİĞİ'NOEN 981/217 Hrlsto Konstantln Cengelköy Halk Caddesi No37 Rızo kansı Marlya Aynı adreste Av Emln Bılglcl tarafmdan aleyhlnlze açılan ızaleyl şuyuu davasının yapılan duruşmasında adreslnız tesplt edılemedlğınden slzı temsıl etmek üzere kayyım taylnl talep edılmekle 24 4 1961 günü saat 09 30"do mahkemede hazır bulunmanız veya blr vekıl göndermeniz. aksl halde sl zl temsıl etmek ve husumete mezun kılınmak Ozere kayyım tayln edileceöl tlan olunur 12 31981 (Basın 1952) 1739 BULMACA •OLDAN 8AÛ4t I Yon&rm v«T* taçltlerfnln coklugu ve kartıügı nedeniyle İçinden kolay kolay çtkılamayan ) * 1 Ayaz ülremek âirnımsk 3 Deridan nzan sıvı Tersl Trabmn"un Uçesi. T«nl aoKmlı belirtt 4 Sırtteki keraüc dlzlsıdn ortastz>dan geçen sinlrsel orjan 5 Temel tSnlligi stvrillk olan mimftrtık Eıki dllde yas&ıdajna. • Tersl granuo kısa yszıl fi Elmden her *amtn ulsuı tsfek kazslu çıkm 7 Bır ftytn nrt duıumund*. olaa yC^e71 Blr lf »apıii'ken Tarlmak iıtenltaı n a t Işlec ta&ld* olan Karnınt doyur mi«Ti7wri% Ur emir 9 Eskl dilda (biak kunllanna b«jlılii. At TDKABIDAN A$AĞIT*l 23456/8y İLAN FUELOİL TAŞITTIRILACAKTIR thtiyacınuz olan 1000 toa a numara FuelOtl Mersln'de P. Oflsi deposundan Müeeeeeemize taşıtUnlacakUr Bu ışe ait şartname Müesaeaemlz Tlcaret S*r•iainden temrn edılebilir. Teklıf mektuplan 100 000 TL lık geçlci temlnat 23.3 1961 tanhınde mesaı saati sonuna kadar venlecektir. Muessesemlz 2490 sayıh kanuna tabi olmadıgmdan ıhaleyı yapıp yapmamakta veya nakliye ışinı dilediğine yaptırmakta serbesttu". SUMERBANK KAHRAMANMARAŞ PAMUKLU SANAYtİ MUESSESBSl Yosemln DOLGER (Canboy) lle Ruşen CANBAY evlendiler «81nt büOMta recori k*|ı* Bir baglaç. KOçük kü fe> BOUUCâNDf ç : SOLDAN SAĞA: 1 Kan*vise 3 AJL Dftılne. S D»m»cen» 4 An» mur. « o 5 Saa. T«v »lı. ( t«oT. VU. 7 UD. ç«n « OryMittl. t H u a . Kar. rDKARIDAN ASAÖrTAl i KadMtro 3 AnanM. Ra. t Manoly» 4 AdUB. UaS S Vflvut «JnA. 6 l a n l l 7 Çln. V«•ak 8 Eaali Ala • Oaaa. 1 Kltap baaoualıfıadk * » •• bum«, «lstemi a ROsgftna yön v» h u glbl BzelUUerl» B t Tv iıksa olUTÜt r a n o alet. 1 Patlayıa bir madde MSMIIU da Kteü edüen d»t 4 Blr bsrvao. Eskl ctilda kuçük kltap hro«ür. S Eı, kmn, HTOI 6 Kadınltnc omuzl» nna Orttdklerl ozus kurk Terd tavlada Mrll T Tertl b n ylyeoek dajıtılın yer 8 sısogtoesln IIJB^MI. ToksuiBetbtod Mr 1»1 tçln l«tn mfl ıssar nrri (Cumhuriyet • 1731) İLAN 8ARIYER SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 981/338 Emln Küçükkaya ve Sıdıka Kücükkaya'ya yapılan teblıgata rağmen adreslerin de bulunamadıklarından Sa rıyer Sulh Hukuk Mahkeme Slnde 980/1496 sayılı izolel Şuyuu davasındakl hak ve menf'jatlerını korumak Içln kendılerlne Istanbul Barosu Avukatlarından Haie Kıratlıgıl'in kayyım tayin edlldığl ılan olunur. (Basm: 204fl> Cumhuriyet Md4U: Cumhuriyet Matbaaeılık re, GaMtecllik TJVŞ. tdına; NADÎK NADİ Genel Yaym MUdurU OKTAY KURTBÖKE Müessese Mudüru „.» EMtNE LŞAKLIGtL Yan îşlen MüdUrll ORR4.N ERİNÇ Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik TJL£ Cagaloglu, TUrkocağı Cad • 39 41. Posta Kutusu: 346 İSTANBUL Te!.: 20 97 03 BÜBOLAR: • ANKAR.^: KonuT Sokak 24/4 YENtşEHtB Tel.1 17 58 25 17 58 66 tdare 18 33 35 • IZMtR: Halit Zlya Bulvan No 65 Kat: 3 Tel. 25 47 09 13 12 30 • AD4NA: Atatürk Caddesi, Ttirk Hava Kurumu tshaat Kat: 2 No: 13 Tel: 14 550 19 731 T t K V İ M 19 MART 1981 Ofle tkind] 13 22 16 46 ACELE SATILIK ARAZİ AtanyaVo 10 km mesafede (Z.raat Bonkosı Dlnlenme Tesisierme yokın) turistık tesis kurmaya müsaıt, lebiderya 77 dönum arazl acele satılıktır Pazarlama OflslNIRUN TICARE1 Tel.: 3698 68 Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanlığından (PROFESÖR ATANACAKTIR) Fakültemız Orman Endüstri Mühendisligî Agaç Kîalzeme Teknolojlsi Bılim Dalında açık bulunan bir adet 1 cl Derece Profesörlük kadrosuna, Profesör atanacaktır. fıgıhlenn bir dilekçe üe, belge ve yayınlan ile bulikte en geç 2 Nisan 1981 Persembe günu çalışma saati sonuna kadar, Trabzon Orman Fakültesi Dekazdığına basvurmalan ılân olunur. (BftSlH: 12401 1734) tmaak 828 Gfinea 7.05 TMl 20 51
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle