19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhunyet Br bunalımlı dönem. frarumlann yönetlmlerinda yeni yasal değişiklikleri beraberinde getirir ya da sonuç olarak böyle bir olgu Ue karşılasılır. Uruversıteler yasası üzerindekl çalışmalar da böyle bır geçişın yansıması olarak görulmektedır. Ancak, evecenlikie ka'eme ahndığı her yönü lle belli olan 1750 sayıh yasa da «Yeni» mtelemesini taşımakia beraber, çok kısa zaman sonra yetersizliği tartîşılır duruma gelmiştlr. Bu deneyimden sonra, yeni çalışmalann. Milli Eğitim Bakanhğı, Cniversiteler. Akademiler ve öteki yüksek öğretım kurumlannın da katkılan Ue kahcı. çağdaş, toplıunu ilert götürücü boyutlarda geliştinleceği lnancı egemendir. Çahşmalarda; ilk, orta, lise ve mesleki eğitimin türlü aşamalanndakl geçişleri yönlendırici. yııksek öğretim kurumlannın bir bütün içinde. sayı ve nitelik bakımmdan özendıricı, geliştirici dinamik yapı olarak degerlendınlmesi beklenirken, bazı hususlann uzennde durulma«ında yarar olacağı karusını taşımaktayız. Mevcut yasa hükümlerine göre yeni «çılan Üniversite veya Fakültelerm işieyışlerindeki aksaklıklara bakarak Fakulte veya Üniversite açılması konusunda engellerin ge. tirilmesinden kaçınılmalıdır. Boyle bir tutum, Üniversite kavramındaki dinamizm ve ulke koşullan ve gerekslnimlen ile ters du»er. Yeni oçılacak Üniversite ya da FakuUelere Işlerllk kazandırmada, öğretım elemanı kadrolannı o unitelerde açmak ya da maddi olanak ayncahklan. lojman gıbi türlü özendirme önlemleri getirilebilir. Kuşkusuz bu. makro düzeyde yuksek ögretim ve genel eğitim planlamasiyle mümkun olabılecektir. **• Egitlm kurumlannı bir ölçüde ekonomik ftniteler olarak görmek gerekır. Bu duşunee, derslik. yönetim yapıları. laboratuvarlar, araç gereç gibi fiziksel kapasıteden ve Insan grücünden optimal ölçüde yararlanma gereğini ve zorunluğunu deyimler. Gerçekten bugün ülke düzeyinde olduğu gibi, yük&ek oğretımde de fızıkse) kapasıteden ve fnsan gucünden optimal ölçüde yararlanıldıftını savunmak oldukça güçtur. Eşgüdümün kolay sağlanacagı kabul edilen Kampus sisteminde bile avm dersin turlu Fakültelerde ayn ayn açıldığı ve kadro kullanıldığı, aynı işlevi gören laboratuvarların bırkaç Fakültede birden geliştirildiği gözlenmektedir. Oğretimde ekonomıkhğin sağlanabilmesı ve blrimlerden optimal ölçüde yararlanılabılmesl Ise. ancak Fakülte birimi yerine Üniversite biriminin gelıştırümesiyle mumkun olabilir. ve GÜRDSLER 9 ŞÜBAT 1981 HI Üniversiteler Tasarısı Prof. Dr. Cengiz PINAR Ege Üniversitesi Öğretlm Uyesl Ekonomikliği ve etkinliğj sağlaznada en önemlı değışkenın de bütçe olduğunu belirtmek gerekir. Gerçekten butçenin Fakü!telere verilmesi, fiziksel kaynakların ve msan gücunun değerlendınlmesınde ikilemlere neden olurken, tam olarak sağlanamayan ödeneklerle tamamlanamayan programların ertesi donemlere aktanlması, maliyetlenn yükselmesine aynı hızmetin daha pahalıya sonuçlanmasına ve yeni programlarm sureklı ertelenmesıne neden olmaktadır. Bütçenin Üniversiteye venlmesıyle fiziksel ve insan gucü kaynakları, ders programlan ve tum hızmetler ikılemlere yer verilmeden üst organlar tarafından planlanabilecektir. Butçe degışkenine ışlerlik kazandırmak amacıyle harcama sısteminde de artık yönetıcılere guvenen ve bürokratik engellerden uzak bir sistemin geliştirilmesinde de zorunluk vardır. manJan ve koşullan kolay değlşemeyecek yasal çerçeveye oturtmak zorunluğu vardır. ••• ...öğretim eîenıanımn yeüştirilmesı. gerek sayı, gerek nitelik bakımuıdan, Üniversjtelerimizın ve ülkemizia geleceği ıle yakından ilgilidir. örnek alınan Batı Üniversite'erindeJu öğretım elemanı yetıştjnlmesıne ilışkin Master ve Doktora programlarının çok değışık boyutlarda ve standartlarda uygulandığı görülmektedir Bu açmazm giderılebılmesi ıçın Unıversıtelerin Lısans Üstu Yuksek Okullarını gelıştırmeleri zorunludur. Master ve Doktora programlannın Fakulte duzejinde yurutulmesı alışkanlıgından vazgeçılmelı, Üniversite duzeyınde kurumsallaştuümalıdır. Sağhk, Fen. Muhendislik. Ekonomi, İşletmecilik, Hukuk gıbi farkh Fakültelerın birarada bulunduğu Üniversiıelerde Lisans Üstü Yuksek Okullarmi; Sağlık Bılimlen, Fen ve Muhendislik Bılımleri ve Ekonomi ve Sosyal Bilımler unıteleri biçızninde geliştirmek mümkündür. Kanımızsa, özellikle Anglo Sakson sisteminde geliştirildiği üzere, Doktora programlarının Üniversite düzeyinde duzenlenmesi ve yurütülmesi ile Kıta Avrupası sıstemindeki Doçentllk ve Profesörlük aşamalanndaki ünvan sorunlarına kahcı ve etkin çâzüm yollan da getirilebilir. Bu görüşten hareket edilerek, farkh fakulteleri kendinde toplayan <ki çoğu böyledir) Üniversiteleri, daha türdeş gruplara ayırmak suretiyle üst organlann daha sağhkh karariar ahnalan ve uygulamalan da sağlanabilir. Bu açıdan bakıldıgında, ülkemizdekj Üniversitelerin Sağhk Bilimleri, Fen ve Muhendislik Bilimleri ve Sosyal Ekonomi Bilimleri Üniversiteleri biçiminde geliştirümesi de düşünülebihr, Üniversitelerln yönetımlerinde, denetimin ancak demokratik özerk mekanızmaya işlerlik kazandırmakla etkinleştirilebileceğini eklemek gerekir. Bu da Doç., Prof. öğretim uyeleri dışmdaki kesimlerin yönetimde temsıl edilmelenyle saglanabılir. Böyle bır sıstem içinde özeleştiri ıle doğrulann bulunması daha etkin olabilir. 1750 sayıh yasada Üniversitelenn Senatolarının kararlannın Mılli Eğitim Bakanlığına gönderilmesi ve Ba. kanlıkça yemden görüşülmesı gereken hususlann 15 gun içinde istenebileceği belirtilmesi suretiyle denetimin Üniversite dışında üst kuruluşa aktarıldıgı görülmektedir. Ancak bugüne kadar Prof. atamalan ve yeni kuruiuslarla ilgili konular dışuıda bu geregın yerine getirildigi söylenemez. Bundan baska, üniversltelerin bölüm veya kürsu kurullanna ve bunlardan oluşan kunıllara daha geniş yetki ve sorumluluk tanımak suretiyle üst kurullarda zaman tasarrufu sağlanabilir. Bunun için de bırimlerın çahşmalannı, eğitim koşullannı. öğretım elemanlannm verebüecekleri en çok ders saatlerinl, araştırma çalışmalan ıle ngüi za *•• Üniversitelerin, Fakültelerin yönetimlerine gelecek kimselerle ilgili sorunlar. daha geniş tabana seçilme olanagı tanınmak suretiyle çözümJenebilir. Bundan baska yöneticilerin seçilmeleriyle ilgili konulan, ileride politik açmazlara neden olabilecek seçenek lerden uzak tutmak gerekir. Başka bir deyimle demokratik ozerk sıstem içinde seçtm ışlevinı Üniversite içinde. ancak daha belirli ılkelere bağlı olarak aramakta yarar vardır. Öğretım elemanlannm, bulunduklan kuruluşun dışında gorev aimaları, kuruiuşlar arasındakı eşgudumu ve ortaklasa yayın araştırma yapmak olanakiarını getirmekle beraber, böyiesi bır çalışmanın uzun zaman aralıklarında duşunulmesı. tersı sonuçiara da neden olabihr Bundrn başka ogretım elemanlannm oğrenm ,e araştırma zamanla rı bırbir.nden ayrılnıalıdır Öğretım elemanlarının öğretım gorevlennın yanısıra. beiırls zaman aıalıklarında 'zinlı sayılmak suretıy le araştırma yapmalan ozendırılmehdır Boy lehkle hem araştırnr.a!ar daha kolay degeriendınlebıhr hem de ogretım elemaaırun dış çevre i!e ılışkısı gelıştırılmış olur. Ogretım eleman lanmn yukseîtâmelerı sadece zamana bırakılmazsa, araştırmalar, yukseltme. de daha onemJı etken olarak benımsenecek olursa. bu takdırde haftanm ıkı gunu öğretım, ıkı gunu araştırma, bır gunü danışmanlık bıcımındekı b.r uygulama uzermde de durulabılır Boylelıkle ogretım elemanlan arasmda b.hmsel rekabeti getırmenın önemlı bir değıskeni sağlanmış olur Kanımızca rekabet ortamı yaratıldıktan sonra sorunlar onemli olçude çözümlenebilır Üniversıtelerde. ogretım eiemanlanm, çalışanlan ve oğrencılerı bır butün olarak düşunmek gerekir. Ögrencı kıtlesınin egıtıminın ıyileştırilmesi tartışıhrken. öğretım elemanının. öteki çahşanlann ve öğrencılerın ekonomik sosyal gereksınmelenni de beraber düşunmek gerekir Öğrencınin rahatça ders çalışabileceğı, aradığı kitabı veya dergiyi bulabıleceğı bır kitaphğı, spor yapabıleceği, rahat yemek yiyebıleceğı salonları olmalıdır. öte yandan oğretim elemanlannın kendı alanlanndakı yayımlan izleyebilecek maddi olanaklara kavuşturulmalan istenırken, oteki çahşanlarla butun olarak lojman, gıda ve gıyecek gereksinimlerini karşılayabilecek kuruluşlara kavuşturulmasj da sağlanmahdır. ••• Sonuç olarak, yeni yasa çalışmalarmda, Üniversitelerimizin, ülke kalkmmasında daha etkıli, uluslararası oğretim kurumlan i!e bütünleşebılecek, türlü bilim dallannda köklu gelenekler oluşturabüecek. çağdaş, dmamik ve daha disıplinli bır yaklaşım içinde demokratik özerk kuruluş olmada örnek ölçutlerden birisi olarak değerlendirileceğine inancımızı behrtmek ıstenz. Erken Uvarı... 1 Ocak ayının 25 gunu ou koşeae yoyınlanan yoz/mda Tercüman gazeîesı boşyazısmdan bır a.ntı /ao mıştım Anımsomak ıcır bazı sa*ırları bır'ıkte okuyalım: «12 Eylül sonrası devralınan ekonominin sembolü Turgut Özal'dır. Bugunku statusunu, yetki ve sorumluluk doruğuna tırmanışını bileğir.in kafasının hakkıyla yılların tecrubeierinden suzulerek krzanmıştır. (.. ) Ve verimli ol duğunu. başardığım rakamlar ortaya koymaktadır. (...) Butun bunlann crdında 24 ocak kararları bu'unmaktadır.. O karariarın rckomîarla sergilenen bcşarısının bır tesaduften ibaret olmcdığını, suurlu deneylere ve teoriye dayanon bir uyguloma karşısında bulunduğumuzu belirtmeliyiz. Nitekim 24 ocak kororlarımn aynı 1976 dorı beri Arjantin'de uyguianmaktodır. Tıpkı Turgut Ozal gibi tekbaşma sorumluiuğu sırtına alıp goturen Jose Alfredo Martinez de Hoz tarafından 5 yıldır uygulonmaktadır. Orce siyosi istikrar, sağlanmıstır. Sonra Martınez da Hoz, Ekonomi Bnkanı olarak tek başına sorumlu ve ye'kili ola rak ekonomiyi sırtlamıştır. Sonuçlar şoyle: Enf'csyonu yuzde S20 ile devrolmıştır. Simdı enflasyon yuzde 100'u beiki aşabılecektir. Maden ve petrol araştırmayı, calıştırmayı yaboncı serrrayeye oçmıştır, şimdl bırakmız dıs odemeler acığırı, u.keye dovız yağmaktodır. * Bonka faız oranlarını serbest bırakmıştır, tasarruf yuzde 30 artmıs bulunuyor. • Tahıl uretimi yuzde 160 yukse'm.stir • Zorar eden butun kamu iktisadi teşekkulleri ozel sektore devredilm.ştlr. Şimdi hepsi kâr ediyor.» • 2 Oysa Jercumarı'ın bosvazısının cıKtığı haflo yayınlanan Yankı dergısı de şoyıe yazıyordu «Arjantın'de 19741978 yıllarının buyuk korkusu yine yaşartıyor. Basında duzenli olarak kayıp ilanları cıkıyor.. İnsan haklarından soz etmek geneüikle karşıdakını tahatsız ediyor. Endişe var. Oort buçuk yıl sonra nereye gelindi?... 1980 yılının llk uç ayında uretim gecen yılın ilk uç ayına oranla, tarımda yuzde 7,5, sanoyide yuzde 2,3 oranmda geriledl. Alım gucunun azalmosı sonucunda birçok şlrket kapılarını kopattı. (...) Rejım tarafından lesvik gormeslne rağmen tarımın durumu da parlak değil. ( .) Uikenın uretim kapasltesı odemeler dengesini bozuyor. Yaboncı sermaye akmoya başladı, ama dış fonlcnn yuzde SO'ı mali cevrelere kaynak oluyor. F.yatlar serbest bırakılmışken enflasyonla mucadelenin onemli şartlarından blrl ucretleri frenlemek olmuştu. Orta ve duşuk gelirtl halk sınıflarının hepsl Ekonomi Bakanının uyguladığı modele karşılar.» • 3 Şimdi Tercüman ve Yankı dergılerınden yaptıÖım alıntılara 7 Şubat 1981 gunu Gunaydın'da yayınlanan haberı eklıyorum: «Ar|antin'in en buyuk şirketler grubu olarak tanınan Sasestru'nun iflasına karar verilmesi Arjantin bankacılık slstemlnl yeni bir sarsıntımn lcine ittı. Sasestru' nun 600 mllyon dolar değer bicilen mol varlığına kar* şılık 1,2 mllyar dolar borcu bulunduğu ve şirketin iflasryla 20 Arfantin bankosının daha iflasın eşiğine geleceği belirtiliyor. Daha önce serbest faiz politkasının gerekItrlne ayak uyduramıyan 30 kadar Arjantin bankası batmış ve Ar)antin Merfcez Bankası bankacıiık sısteminf ayakta tutmak ks'n 2 milyar dolorın ustunde paro harcamak zorunda kalmıştı. Bir zamanlar ulkenin en buyuk tahıl Ihracatçıst olan ve gıda sanayil, balıkçılık, gemicllik, bankacıiık, slgortacılık alanlarında faaliyet gosteren 14O'ı aşkın şirketi bünyesinde toplayan Sasestru grubu, Arjantin'de be> yıldon beri uygulanmakta olan «serbest pıyasa ekonomlsl» politikasının kurbanı oldu.» 4 Yaaa, işte böyleee... Tercüman yakışıksız bır yakıştırma yapıp Türklye* de uygulanon modelın «Arıantln Modeli» olduğunu soylemekle lyl etmedi. Turgut özal'ın «Arjantln ekonomısının tek adamı Martlnez» gibi tek adam olduğunu soylemek de münaeebetsizlıktır. Hem ben bızım sermayecılerı çok sevdığım ıcın uyarıyorum: Bakın, Anantın'de neler olmuş, gorun'.. Faiz oranları serbest bırakıldı dıye coşup yarışa kalkmayın, emi... OKTAY AKBAL Hflvın Niye Bu Ayrıcalık? lenn unlu unsuz, başarılı boşarıaız, yararlı • yararsız polıtikacılormı, lıderlerını, hukümet sorumiuluğu yuklenmış onemli önemsız kışılerınl yazılarımızda soz konusu edemıyoruz Yermek, eleştırmek değıl, övmek yuceltmek da yasalara aykın bır davranış sayılıyor. MGK'nın bu konudo çıkordığı bır yasa maddesine aykın davranmış 6ayılıyorsunuz Gercı 12 Eylül öncesi politıkacılarının coğunun ovulecek, yuceltılecek bir yanı yok ya!.. Ne de olsa ıclerınde "demokrası'yi yasatmak. cok partill duzenı surdurmek ısteyenier de vardı. Bunlar 'gelin els ele verel m, ortok bır ıktıdar oluşturalım. bu şlddet cıkmazından kurtutmanın carelerını arayalım' dıyorlardı. Sonunda olon oldu. Şlmdi 12 Eylül öncesımn sorumluları, susmak zorunda O!sa olsa adalet onune çağnlüıMorınöa konusabıiıyorlar. Oniarın adını anarak yorumlara gırişmek de şimdılık blzlere vosak... Gorüyorsunuz. bız bu yasaklamaya uyuyoruz. Bunalımlı bır donemden yenı çıktık. MGK cetın bir görevl yüklenmıştır içte ve dışta ulus duşmanlarına karşı 6avaşım vermek kolay değıl Boyie zamanlarda bır takım yasaklamalar olacaktır Bu gecici bır dönemdır MGK uyeleri, en coşta da Deviet Baskonı her gittiğı yerde en kısa sürede "demokrasi'ye donuleceğınl söylüyor. Bır gün. 12 Eyiul öncesındekı yanlışlıkların, yanılgılann, başcrısızlıkların hesobı sorulacak Hem de kamuoyu önünde, gazete sayfalarmdo... En ağır hesap verme. halkın, tarıhln karsısındakidır Kamuoyu denilen büyük gücten korkulmalıdır... Sessızdır, suskundur, beklemesıni bılen. yerı gelınce de acımasız kesılen bır güctür kamuoyu... Niye açtım bu konuyu? Gecenlerde bir yazar arkadaş Adalet önüne cağrıldı Sucu da. 12 Eylü! öncesının de değıl, 27 Mayıs öncesınm bır poütıka iıderinm adını bır yazısında anması.. 27 Mayıs oncesıne kadar gıttlk mı daha gensı de söz konusu olmaz mı? Ataturk donemı, hatta Mütareke donemı, Ittıhatçılar, İtılafcılar da gırmez mı bu yasakiatna kapsamına? Iş cğnndan çtkar o zaman... Bu vorumda bır yanlışlık olmalı diye düşünürken, bır de baktım 'TercuTion' gozetesınde bır yazı, 'B "nın sohbeti' B o arkadaşın yazısında sozü edılen, bu yuzden de odoletın kovuşturma actığı eskl m! esk: bir polıtıka iıderıdır Adını burda anmıyorum ne olur ne olmoz ben de yasaya kar$' cıkmış duruma düşerım dıye... işte, o yaşiı ve cok unlü kısı. gelmış bır Vakfın 'oplantısma uzun bır konuşmo yapmış Kabaklı efendı de ne yasak d'nler ne yasalara aldırıri almış kclem! o kışıyı yücelten, o klsının konuşmasından parcoiar aktaran yazılar cızıktırmiş. Nasıl oluyor bu 7 Bırı o K^sının adını andığında suc işiemıs olursa. başka Diri yıne o kışının adını anmak değıl koskoca ıkı ovgü yazıSı yazarsa 'suc' ışlemış olmaz mı' Acıkçası kımılerı yasaların dışında, kımıierı ıc nde mı? Tercüman ga2etesınin sahip oîdugu oyncalık nedir nsrden gelır' Bunu soruo oğrenmeK her yurttaşın hakkıdır Hele benım gıbi. tüm yaşamını Atoturk'ü ve devrımını tanıtmayo oğretmeye, sevdırmeye adamış bir yazorın herkesten cok hakkıdır Evet. nıye bu aynca'ık? Sucurıuz bır yaşam boyu Ataturk devrımlnl savunmok mı? Atoturk devrımını ayaklar altına almaya caiışmış polıtıkacılaria yazarlrı cızerlerle savaşmış olmak mı? 12 Eyluı öncesınde etkin olan polıtıkacıların lclnde ağif suclomalar altında bulunanlar vardır. amo çoğuniuğu hicbır suçiamo ile Karşı karşıya değildirler. 1 Oyso Kabok efendınin ıkı yazıyla övdüğü KIŞI YÜCS Adoıet Divonrnao en cğır cezayo mahkum edılmış bır kışıdlr Ben böyle bir 'sözünü etmeme' yasaklamasını doğrıı görmüyorum; herşey yazılmalı. konuşulmalıdır. Amo ıcınae buiunduğumuz dönemde boyle gecici bir önlemln alınmasını da anlayışia korşılanm. Anlamadtğım onlom veremedlğım şey blzler susarken, yasalaro uyarken karşTmızdo yer atan bi' tutucu gazetenm hem de AtoturVe zomon zaman 'korşı' cıkmış vozof cızenerin böyle bu yasakiamaya. böyle bir yaso moddeslne hiç mı hıc aldınş etmemelerldırl» B lllyorsunuz, bir sureden berl, 12 Eylul öncesl dflnem c27 Ocok 8obahı saot 7 »ulannda köpriı ustund* kılavua kaptanın da bulunduğu Yunan bayraklı Ptnelopla adlı bir gemi, İstanbul Boğazı'nın knrrımlı ¥• akıntılı sularını yararak Karadeniz'den Mormara'ya gecmeys başlamıstı. Son gunlerd» denlzlerde canlar almış kuvvetII bir fırtıno Boğazın sularını kabartmıştı, üzerinde bulunanlan sahlle suriıkleyen kuvvetll va glzll akıntılor oluşmuştu. Ooğanın en karmaşık kuvvetleri Boğazın sularmda denlzcilere birblrine benzemeyen sayısız tuzaklar kuruyordu. Gaml, Kanlıca önlerlne kador normal Iskele ceyrlnl yaparak, başka bir deylşle Boğazın sol kıyısını Izleyerek ilerlerfcsn kılavuz koptan gerekli kumandalan veriyor, Y u n a n I ı kapton da gemislnln Myrfnl tum dlkkatl lla Izlerken, h«nüz »abahın alaca karanlığı (çfnde görül«n yalılara bakıyordu. Bslkl de, yataklannda rahatça uyumakta olanlann yanıbaşınâa hız la yol olan blnlerce tonluk g»milerln nasıl tehlikeler gvçlıv b<l«cekl«rlni duşunuyordu. Birden gsminln Anadolu sahlllne doğru donmey» başladığını farkettiler. Henuz önlttrlnd» monevra yapacak zaman, «aha bulunduğundan dumenl sancak tarafa çevlrmesl Için »«rdüm«n* gerakli kumonda verildl. Kılavuz kaptan tüm dlkkati II» dumen göstergeslna baktığında kumonda ile bağımlı bir hareket göremsdl. Oysa, llerleyen ıonlyelerle gemi, boşını hızla sahildekj yalılara çeviriyordu. Boy l«ce okıntının »tklslne glreceğl ve önlenemeyecek şekilde savrulacağı anlaşılıyordu. Son çareye başvurmanın zamonı gelmlştl. Kılavuz kaptan, baştaraftakl demirleri otmoları ve maklneyl tam yol gerl calıştırmalan içln kumanda verdlğinde geml tamamen doğanın buyruğuna girmiştf. Geml yalılardan birinin lclne kadar girerek karaya otur duğu anda, denlzcllerln bir can Denizcilerin Sırat Köprüsü! # «ÎSTANBUL BOĞAZINDAKİ KAZALARI ÖNLEMEK İÇİN, BİRAZ DA KILAVÜZ KAPTANLARIN ÜYARI VE İSTEKLERİNE KULAK VERİLSİN.» Yücel SÜGEN Uzakyol Kaptaru koybı olmamatma duo t«n baska yapacaklan kalmamıştı.t istanbut Boğazı yeryuzundeki dar geçitlerln en tehhkeli zorluklarını glzleyen bir ana cadde, bir sırat köprüsö gıbldır. Bu coddenın üzerinde ağır trafık içinde karşıdan karşıya koşuşan yayalara benzer bıçimde yük ve yolcu teknelerl. balıkcı motorları ve sandal lannı Izlerlz. Bu cadde üzerin de yol alan bir surucu tüm bu tehlikelerden başka doğo güc lerinln etkfn belirtılerini öe göz lemek zorundadır. Bu sırat koprusündekl tuzoklar bugun dünden farklıdır; yann, bugun den başka olacaktır. Bütün bu güclükler* karsın, denizcilerin Işinl kolaylaştıran bır önlem alındığını, bir tesis yapıldığını göremeyiz. Yukarda açıklanon bu kazanın suc lusunu aramak bır şey kazan dırmayacoktır. Gelecekte yine buna benzer bır kaza olacağı nı söylemek bir kehanet soyılmamalıdır. İşte Haydarpaşa onünde yatan tanker'n leşı, dev silueti ile blze gereken Işaretl vermektedir. Artık bo tur kazalann blllrklşlliğlnl ya pan heyetler de görevlerıni ka nıksamıs olmalıdırlar. Bazi Işlerde yarorlı ve düzen I! calışması istenen kurumlar lcm Batıdan örnekler verılmek tedır. Şu halde üzerındekı tra ffk daha yoğun bulunan Dover geçidındeki uygulama neden ele alınmamaktadır''... Burada uygulanacak kuralların ışleme slnl sağlayan kontrol ve haber leşme şebekesi ceşitlı milletlerden gemılerırt seyırlennı du zen altında tutmaktadır. Gecenlerde denız trafık ayrım böl gesı dışında seyreden bir Rus gemisı Fransız kontrol sınırın daki Istasyon tarafından uyanlmış, hareketinde ısrar edın ce devrıye botu tarafından çev rılerek ağır bir ceza ke6ilmiştir. Onlö gecltler lle bunlann so runları ve cözümlerl hakkında Yuksek Denızcilık Okulu'ndo test çjlışmaları yapılmaktadır. Denlzcl ülkelerde denizcilik so runları bu ceşıt eğitim ve araştırma kurumlarında incelen mekte ve careler önerilmekte dır. Artık ülkemlzde de, amacı lle sonucu urasında buyük çe lışkiler ızlenen toplantılar yerine sorun bir beyin islevi görevlndekl kurumlaro bırakılmahdır. Yakın bır gelecekte İstanbul Boğazında sağ seyir kuramımn uygulanması icın çalışmalar ya pılmaktadır. Bu konuda llerde oiuşacck ma! ve can kayıplarını önlemek ıcın bız m bır one rımız olacaktır: Denızcilerce «Sağır manevralı» olarak Isimiendırılen buyücek ve yüklü bir gemıyı alarak Istanbu! Boğazı'nın sağ seyır kuralı ile cr<ılma sı denenmelidir. Bu konuda bT öneri, Ileri sürülen kurul elemanlan orneğın Kandılll önünde gemının bır an ic>n maklne sınin anza yaptığını, dümeninın bozulduğunu duşünmelıdlr. Bunun sonucunda b!r kazanın oluşmasını onlemek lcm Tonnyo sığınmaktoi boşKa bir yol kalmadığı görülecektlr. İstanbul Boğazmda nasıl ön lemler almalı, ve ne gibi tesıs ler kurmalıyız? Bu araştırmolar bunlan yapmış ve yapabı1ecek olan kuruluşlara orneğm Yuksek Denızcilık Okulu'na bı rakılmalıdır. Bu konudo yetişmiş uluslararası tecrubeye sahıp yeteneklı kaptanlarımız ve araştırmacı uzmanlarımız vardır. istanbul Bozağmda kılavuz koptanlık yapan tum denizciler uluslararası piyasada 3500 dolor aylıkla hergun Iş teklıfi olon değerli elemanlardır. Cok güg şortlar oltındo ve yetersız tesıslerle calışmaktadırlar. Gece gün düz durup dlnlenmeden yapılan bu hizmet fızik olarak güclerlnl zorlamaktadır. Artık, kılavuz kaptanların da uyarılarına ve isteklerine kulak vermek gerek lidır. Geçen yıl ulke ekonomlslne dövız olarak 1.5 mllyar liralık bir gelir sağlayan kılavuzluk hlzmetlerlni uluslararası düzeye getirmek Için kaybedllecek zaman, başka kazalann oluşmasına acık bırakılmış bir kapı sayılmalıdır. • BULMACA 6OLDAN SAĞA : 1 V&rfıklana algı »e flayum dışı ssyılac temeüerinl araştıran felsefe. 2 Isjan eden Kanşık renkll. 3 Bir şeyı baska beylerden syıran 6zeLıklennl belirar.ek 4 Ter tl birden bire oluveren In•ana yarar i. bir hiyvan 8 NaJcş yspac tuts. 8 Esld bir Ansdolu uj garlıjı Ödentl. 1 Serçeglllerden ötücü bir kuş Güney Azıenka daglannda yw»ayan yumuşak tüylU bir bay»an 8 Kara traflginde TürklyCntn rtmgesl Bir baglag En kısa zaman. • KüçUk bitMler» rerilea (oıel ad Esfci dllde abenk. makam, caj» IC8. 1 2 3 4 1 2 3 45 678 9 ıı r JL I 8 9 fi 6 7 •• J • 9 Dantel ya da nifaş !pli|l yum»gı Klmi blüdlerin tota H 1 SOSYAL SİGORTALAR KURUMU İSTANBUL MESLEK HASTALIKLAR1 HASTANESİ VE MESLEK» REHABİLİTASYON MERKEZİ BASHEKİMLİĞİNDEN 1 SATINALINACAK GIOA MADDELERİ İhalenin Cinsl ¥e Miktan: İheto TarfhJ: A Yaş sebze ve meyve 43 kalem muhtelif 23.2.1981 B 1) Tavuk eîı 6 (Altı) ton. 2) Yumurta 50.000 (Ellı 8in) adet 2 Merkezrmıztn bır yıllık yaş sebze ve ffleyve lle tovuk eti ve yumurta ihtlyacı SSK Alım Satım Tallmatının 24B (Kapalı zarf) maddesl gereğl ihale edilecektlr. 3 Yas sebze ve m9'/ve ihalesi ıİ9 tavuk etl ve yumurto İhalesi 23.2.1981 pazartesl günu saat 14.00'dedlr. 4 ihale belırtilen gün ve saatte Merkezlmlz Satmalma Komısyonu Baskanlığında vapılacaktır 5 İholeye aıt evsaf şartnamesi ve almacak gıdo mad delernln mıktarları Ue ayları Merkezlmlz BashekimliğTnaen temın edılebilir 6 Isteklılerin Şartname hOkümlerine göre tıonrioyocaklan teklif mektuplarını, geclcl »eminat makbuzları veya temlnat mektupları (Deviet tahvlllerl temlnot olarak kabul ediür) ile blrlikte ihalenin yapılacağı gun ve saatten bir saat önce merkez'mtz Satmalmo Komisvonu Başkanlığına tesüm efmelert gerekmektedlr Temlnat mlktarlan Türklye Is Bankası Kartal Subes* 256 No.lu resml hesabımıza vattrıtablür 7 Telgraf veya PTT lle muracoar kabul 8 Merk»7!m!? 2490 sayıh konuno tobU değMdlr. (Bosm: 11248) 883 İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ İSTANBUL Yeni Dönem Italyanca Kursları 18 Şubat 1981 Pazartesl günü başlayacaktır. (Italya'ya burslar) Koytlar: Meşrutlyet Caddesl No; 161 Tepebaşı • Beyoglu Tel: 44 98 48. (Tezer Rekîam: 243) «81 TUKAKIDA* AŞAĞITA : 1 Omıdefc, mallfcn göst«» mek Içlo gumrOk ldaresine verilen bilgl 2 lçe dogan yrj. llham Meyveli bir çeşit pa». ta. 3 lik sefeHnde batan tlo10 yolcu gemisl 4 İlgllendlren. llijkln 5 EaUden okullarda urguiaıua bir oeza S« ienrumtm slmgeai 8 Mate. matikta açı elcmcde kullanılan yanm çember biçlmlndekl araçlar. 7 Arttırma, eklema Çevresj yollarla sımrlBnmjj ar»a 8 Çok tanrılı bir din. BÜLMACANI» ÇÖZÜMtİ SOLDAN SAĞA : 1 GaUar,ı« a Ot. 3 Lab Ah Do. « IJİşkln. B Ume rumO. « Lam haR. 7 K i m » Al 8 Ma Masa. 9 Tatbik YUKARIDAN AŞAClTA : 1 Giüile 2 Ahail KsL 3 L«hinıU i V5 Ş e » met 5 Atak 6 Nehir Emi 7 NuS Ak 8 zoD Maas. 9 Etcburlar. Cumhuriyet Saîılbi: Cumhunyet Matbaacılık ve GazeteciUk TA.Ş. sdma NADİR NAD! Genel Vayın Mudürü OKTAY KURTBÖKE Müessese MüdürU EMtNE LŞAKLIGİL Yazı Işleri Mudürü TURHAN ILGAZ Basan ve yayan: Cumhunyet Matbaacılık ve Gazeteci3iJc TJİ.Ş. CağaJoğlu, Türkocagı Caü. No.: 39 41. Posta 190 E. 113 MAGİRUS OTOBÜSLERİ İÇİN 1600 ADET (ÖN VE ARKA) FREN BALATASI ALINACAKTIR I.E.T.T. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Yukandat yazılı malzeme mektupla fiyat ve teklif Isteme usulü ile ihaleye çıkarılmış olup, şartnamede yazılı kanunl n'sbetlere göre hesap edilecek teminatı ihtfva eden teklif mektupları, 19 şubat 1981 perşembe gunü saat 15.00'e kadar Metrohan 4. katto bulunan Levazım MüdürlüSü, Taşıtlar Kısım Şefllğıne elden verilecektlr. 2 Bu IşeY alt çartnameler Levozım MudurlOSO. Taşıtlar Kısım Şefliğinden bedelsız olarak cünabiiir. Kutusu : 246 tSTANBÜL Tel.: 20 97 03 BtKOLAR • ANKARA: Konur Sokak 24 'i YENIŞEHIR Te..: 17 58 25 17 58 66 îdare 18 33 35 • İZMIR: Halıt Zı>a Bulvan No: 65 Kat 3 Tel.: 25 47 09 13 12 30 • ADANA: Atatürk Caddesl, Türk Ha\a Kurumu tşham Kat: 2 No: 13 Tel.: 14 550 19 73a Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve TAKVİM lm«* 6.24 GOnes 8.02 9 ŞUBAT 1984 Oğle IkindS Akşam 13.28 16.15 18.34 Yatsı 20.07
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle