28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel taturk. Türk Dil Kunımu'nu kurarken, bu kurumun «Türfc dillni seven, onunla ilgılenen herkese açık olmosını» ıstemış. Ataturk, uy. 0un bulsaydı, akademı kurardı. Onun dernek yolunu secmesı (1) gozönünde bulundurduğu Turk çenın kendı özdeğerlerıyle geiışmiş bır kultür cJılı olması omacıno bu yollo doho ksstlrmeden, dana guvenle voracağını görüp anlamasından«Jır. OLAYLAR ve GÜRDŞLER 8 ŞUBAT 1981 A Atatürk'ün Seçtiği Yol Prof. Macit GÖKBERK yıfına kadar devlet desteğiyle yurumüş, yürütül muştur. Ama ondan sonra, bugüne değın 45 yıt çıkarırsak aşağıyukarı yırmıbeş yıl, Dıl Devrtrri karşısında devlet desteğinl değıl, engelıni bul muştur. 1927 Anayasosı dılinln gert getirılmesi; başta Millı Eğitım ve Kültür Bokanlıkları olmak üzere, kiml bakanlıkların srnırlarını kendi öznel olçuienyle cızdıklerı «Asırılıklam yasaklayıct gertelge'en ozleşsn Turkçeye inanan oğretmenlere yapılan gorünur görünmez baskılar; «Ismar lamo ders kıtapıarıtnın dılı. TRT'nın ıklde bır duzenlediği yasak sözcükler listelert vb bütun bunlar. Atatürk'On kendl elıyle başlattığı, onun devrımlerinin oyrılmaz bır parcosı olan Dil Devrıml'nin ceyrek vuzyıl faoyunca resmi yönden ne türlü engellerla korşılaştığını acıkça gösterırler. QU olao gerek. Çünkü buna karşı cfcmak, doğa olaylanna karşı çıkmak gıbl, olocak şey değildır. Dil Devrlmfnin toplumca tutulmasının nedenleri arasında, özleşen Turkçenın, kiml dılcllerln dılin doğru kullanımının ölçütü olarak cldıkları «Dıl duygususna uygun bulunmasını da gösterebılmz Bu uyum olmasaYdı, toplum, uluslaşmasmda ve aydınlanmasında zorunlu oimasına karşın, Dll Devriminln dılinl iter, geri çevırlrdi. Sözü gecen uyumda, seckin ozonlorımızın, yazarlanmızın öncülüğü yanında, billmsel katkılann yorl d» el&ette büyuktür. Dil Devrıminae baştan berl dllbllımcllerlmizin bilgı olanoklanndan genlş olcüde yararlanılmıştır ikı büyük üniversıtemızın, Ankara ve Istanbul Unlverslteterlnin Türk Dill Kursülerindekl öflretlm üyelerinln zaman zaman büyük bır kısmı Turk Dıl Kurumu Yönetim Kurulunda yer almışlar, klmllerl Kol Başkanlığı dg yaparak kurumun bflimsel caltşmalarını yönlendırmlşlerdlr, bu çolısmalann billmsel nltelikte olmasında doğrudan doğruyo sorumluluk yuklenmlşlerdlr. Bu gerceğı görmezllkten gelıp blrkac sözcuğun kurallaro oykın olusuna bakarak Turk Dıl Kurumu'nu bilimsel bulmayanlar. Atatürk'ten bu yana kunıma emeğl gecmlş billm adamkjnna, en azındon, haksızlık etmektedirler. Turkceyl sevenlere acık olan Türk Dıl Kurumu, garçekten de yarım yüzyılın eşığındekı (2) vorlığında hep Türk oydınlarının seçkın bir kesitını, catısı altında toplayabllmıştır. Cağdas kulturumüzun gercek temsılcileri sayılab Iscek yozarlorı billm odomlon, öğretmenler. aydınlar. dun olduğu gıbl bugün de, kurumun şu sıralar6a oltıyuze yaklaşan uyelori arasındadırlar, ya da onun yanınoa ve doğrultusundadırlar Bunların hepsı kurulıaylarda, Yönetım Kurulu ve ooşka kurullarda bulunup, oalışmakla, yo da yayıilorryla Türk dilinın kendislnl bulması ve gellşm9Sl sürecıns etkin olarak katılmaktadırlar. işte Atotürk Dıl Devrimınl dernek aracıyla gercekleştirmeyl bunun lcln secmlştlr; bu devrlmm top luma, içmde ozonın da, mühendısın de bulunduğu, genış bır aydınlar topluluğu lle ulaşmasını istemiştlr Oysa blr akademı, sayılorı ve konulorı sınırlı olon bilgfnlerlnın, uzmanlannm ken dl Içlsrlndeki cAkodemlk» tartışmalarından pek iteriys gltmeyebllır; belkl blr bokanın Istedığı gibl «Kaıdeye ırygtın» klml türetmeler yapabilir; omo Oil Kurumu'nun gercekleştirdığl büyük otılım Için bir sıçrama tahtast olamazdı. Ancok: Toptum ve aydınlar tutmasaydı, benlmesemeseydl, Turk Dll Kurumu'nun bu atılımı elbette gercekleşemezdi. Burada r*u benimsemenin biçıml üzerlnde blraz durmaya değer DH Devrlml Atatürk doneminden boşlayarak 1950 Dll Devrlml lle toplumun uzlaşmış olduğu btr durumda, böyte blr gıdlşte bır tAkademlının yerl ve görevi ne oiacoktır? Bu akademı blr bılımsel araş'ırmalar kuruluşu olacaKSa, henuz gereğı gıbı ıncelenmemış olan Turkçeye bır degıi, belkı bırkaç akademı gereklıdır. Yok, bır cfetva mercıu oiacaksa, boyle bır akademmin doğal blr gıdışı şu ya da bu bakımdan önlemek tste yen, ozellıkle genç kuşaklarda duraksamoiara yol açan blr «müdahale organıı olmasından korkulur. Ancak öyle de olsa, yaratıcı yazar da, aroştıran ve bulan bılım adamı dg bu fetvalann üstunde ve ötesmde kalmayı billp, ylne halkı aydınlatmaya en uygun arac olan özleşen Turkçe Içlnde ve önünde yer alacaklardır. Her yerde. her zaman olduğu gibl, dıll asıl bicımlendlren, ılerıye ulaştıran yıne onlar oiacaktır, akademller değil. 1. AtatüTk Dönemlnde Mı DevTİml Srgüüerle jTJrütüImöştür: a. Harf Devrimini hazırlamak lçtn Maartf VekâJettnde 23.5J.928'de knnılaa «DU Encümenl» b. Dll sorunu aıtn»nU terim, adzlfik vb. türJü yönleriyle ele altnmca, ba feni? işi b»şarabllmek lçln, Atatürk'ün direkti/lyle, 12.7J932'dc «Türk Dül Tetklk Omlveti» kurnldu. Kumluş dilekçesinl lmzalay»nlar: Samih Rlfst, Raşen Eşref (Ünaydın), CeUlâ Sahir <Eroxan), Yaknp Kadri (Karmosmmnoğln). e. III. Türk Dll Kimritayıiııa (M41JJSS6) k»bnl ettlğl verd anstfizükte «Turk D01 Tetklk CeralyrtJ», «TBrk Dfl Knmmn» »dım almıştır. S. 19*2 yılında Türk dll Karnram » eUeak. Gerilikle Delilik..» S Yaptırım Gücü Yokken... Ne var kl. Dll Devrlml. bütün bu engefleme» lere karşın, toplumco her yıl artan bir ölçude benimsenmiştir ve de bu benlmssme her türlü baskıdan uzak. âzgürce olmuştur. Böyle olmuştur, cunkü Türk Dll Kurumu hictoir yaptırım gücü olmayan, ancak önerllerde bulunon bir demektl. öyleyse, Türk Dil Kurumu'nun ortaya koydukları, toplumun ve oydınlarının gönlünde yotanlara, özlemlerıne uygundur. Dll Devrlml'nln karşısındo olanlan osıi 8inirtendlren öe bu ol* on gunlerde Batıiı uzmanlar dunyanın lyıce kanştı* ğını ve dcıha beter olacağını soyliiyorlor Herkes sa/gıyla ve kaygıy'a dınlıyor Onemli adamlar çok bılmışçesıne başlarını sallıyorlar, sıraaan kışıler burunlonnı kaşıyorlar. Gozler oonup do aşıp Ortcdoğu'ya yonelıyor; çogu kışının agzından OTkelı sozıer aokuluyor Arabı çorabı başımıza bela kesıldı Korfez'ı savunmak gerek... Ah o Humeyni yok mu^ Böyle donemlerde ortalığı toz duman kap'ar, propogandanın havan topları çalışmaya başlar Bey.n y,kama makınelenmn uskurları fırıldaklaşırlar. Az gel şmış toplumlardakı hınk deyıcıler Batıdan esen ruzgarkırın horozları gıbı ötüp durduklarından, gece mi bastırıyor, gun mu ışıyor bellı olmaz Bız m Tjr<ıye ds tatlısu aydınlan Basra Körfezı'nın kaygısına duşup ahkâm keserler Oysa Korfez eskı Korfez'dır Taaa Bırınc Dunya Savaşında uğruna yüzbinlerce Türk un kanını akıttığımız Bağdat Basra ve Arap çollerı ıçin yne mı TarKıye'nın başı belaya sokulacak'? dıye k>mse ofkelsnmez de Humeynı'nm sakalına bozulmak çağdaşlık sayılır. Sankı yeryuzunde Humeynı'den başka kızıiacak adam yokmuş g bı Şıı ımamının Ortadoğu'da AmerKan cıkarlarının tekerıne comak sokması bızı neden tedırgın eder"7 Blr de madalyayı tersine çevirıp duşunmek yok mu? İVİI OKTAY AKBAL BİLİM DÜNYASI Üç Hakh Yakınma Vehbi BELGİL Hftvın Kültür Kopukluğu Dedikleri... J J z türkceye karşt cıkonlann I I blr tutamağı da, bunun. " «Eskı kultur yapıtlarımız»la bağlanmuı kopardıgı savıdır. Bu sav, dolaylı olarak, Arap harflerınl de içlne alır. Çünku Osmanlıcayla Arap yazi6i tırblrlnden oyrılomoz, bunlardan bırl oğrenilmce öbu rünün de öğrenilmesi zorunu ile karşılaşılır. Boylelikle. eski ye özenenler. bu dılin sovunulması göruşu altında Ataturk devrimlerine karşı cıkmoktadırlar. Yani resmen < Karşı devrım» polıtıkası gütmektedırler. Bu yuzden de, dll yeni Imiş, eskl Imlş, bu klsllerin umuriarında değlldlr öyle olmasa Idl, kendileri de alay etmeye hevesll görundükieri özleçen dılımızl en az öz Türkcecıler kadar cok kullanmazlardı. Yenl dıl ve yenı yazı yüzünden »Eskl kültür yapıtlanmız>la bağlarımızın koptuğu savı ısoyutı olarak ılerl surüldüğün de bir anlam taşıyor sanılır. Ama «Neymış o eskl yapıtlar^» sorusuna yanıt arandığında durum somutiaşıp pışmış kelle glbi ortayo cıkar. Bızım tümen tümen bilimcllerimlz, Şeksplr, Goethe, Moilere, Servantes.. glbi dünya çapında yazariarımız. Kopemik, Gallle, Nevvton, Edison, Pasteur, Marconl gıbi buluşçulanmız, Hammar gıbi tarihcılerimlz ml var da onların yapıtlarım mı okuyamaz hale geldlk acaba' Oysa eskicılerlmiz cağdaş düşünceyl de gözönüne alıp «Eskl küttür yapıtlan» kavramı dışına cıkarak onemli bulduklan vapıtlardan örnekler verseler, tartışma kendillğlnden biter Blz bu yazımızda bu alanda ilk adımı atmak istıyoruz. GeNbohılu Ail Tarlhc! Gellbolulu Âtl'nlt «Kunhül Ahbanı eskl kültür yopıtlanmızın başta gelenlerlnden sayflır. Cünku Âll (1541 1600) ve yapıtından soz eden hangl kitabı ocsonız iklsl hak kında da sadece övguye rastlonsmrz. Blzlm oşoğıya aktanh ğımız parcalar 4 cıltlik yapıtın taş basması bırlncl clldlnden almmıştır. Parantez icındekl Bayılar. alıntılorın sayfa numa ralarını gostermektedir. • DenizJn yükselRMal, alcolması Eskılerin med ve cezlr. gflnümüz kltaplarının gelgit dedikleri olay hakkındo «Kunhul Ahbanda şu ocıklama yapılmaktadır: «Med ve cezlrin neden olduğu soruldukta Hazretl Muhammed (..) hadisıni soylediler; yani kl, denizden sorumlu melek deryaya oyağın sokmakla demz yüksellr (med/gel), cekmekle olçolır (cezir/glt) (94) .ı • Yoâmur Meykâliın yardımcılan olan melekler bulutlan tutup, tannnın emriyle gıtmelerı gereken yerlere gonderirier. Ibnl Abbas'a göre, «Yağmur kal burla yağdırılır. Kalburla değl! de blrden yağdırılsa Idi yeryü 2ü yıkılırdı. Azap icın gönderllen yağmurların Cehennemden alındığı söylenir.» Şunu da ibnl Abboe söylemiştlr: «Gökyüzünde blr deryo vardır. Dünyadakl yağmurlar o denizln taşıp dökülmeslnden ctur. Tann Nuh Kavminl o suyun tufanı ile boğmuştur. Kıyamette azap lcln yoğacak su da ondan otacaktır Heryoğmur domlasını btr melek alır, emro lunduğu yere götürur.. Yağmur, tartılı, ölcülu olarak yağdırılır Ancak. Nuh tufanında. azap ol sun diye yağdırılon yağmurlar ölcüsüz, tartısız yoğdınlmıştır (78)» • Gök gürlemesl v» sim»«k İbnl Abbas ontetmıstır: ıBlr gün Yehud kavml Peygorn§ berden: Gök gürültOsü nedlr?" dıye sordular O da 'Bulutlardan sorumlu melek ki ellnde otesten blr değnek vardır, onırnla bulutlan memur oldukla n yere gönderlr, gök gürtemesl onun sesidtr* buvurdular. Hatta kavml Yehud 'Bızlm kllaplanmızdo dah! boyledir* deyu teslım buyurdular (79). • Kar ve dokı Tann kardan ve doludan blr çok doğlar yaratmıştır. Onların •ayısını kendisı bılır. Ne zaman dunyanın bır yerine dolu yağdıracak olsa llgfli melekiere emreder. O saatte o dağdan pek cok kar ve dolu Irter. O yere yağan kann, dolunun her taneslnl bfr melek alır, memur ol duğu yere gotürür. Şu da Ibnı Abbas'dan öğrenllmiştlr: «Tann melekler yarat mı&tır kl vücutlannın yarısı kar dan, yansı ateştendir fakat ne o kar atese zarar eder, ne o otes kan erltlr. Tann blr yere kar yağdırmak Istese melek kanotlarını sllker, bundan o yere kar tanelerl düşer (79) ı • D«pr*ffl Tann bir melek yaratmıştır kl akar sular, dağlor ve karalor onun ellndedlr. O melek hareket edınce karalar ve dağlar onunla blrlikte hareket eder. O zaman deprem olur O zaman, her Asl, suc ve günahını dusünur. DepremIn haflf veya şlddetll olması günahlarla orantılıdır. Depremln 3 nedenl vardır: 1) Tann dünyaya blr sır söyler. dünya harekete gellr, 2) Günahkârlar coğalınca dünya tann korkusu fle tltrer. 3) Yedl kat yerln altındakl balığın kiml yerleri kımıldanır (80). H Dunyonın oufotınjın)osı Dünya top blclmlndedlr, Ok yanusun lcinde blr karpuza ben zer. ilk yaratılışında öyle yü2er yürürdü. Bina yapılmasına, canhlann yaşamasına elverlşlf değildi. Tann 76 673 dağ yarattı. hepslnı yeryüzune baskı şeklınde etti. fakat dunya ylne durmadı. Bunun üzerfne Su honel adlı blr meleğe emrolundu Melek, Cennet derelem den lâcıvert bır cevher cıkanp yertn etrofma bostırdı. Bun dan Kaf Dagı ortaya cıktı. Goğün mavillği o cevherin ısımasındandır. Fokat dünya yi ne durmadı Bunun üzerlne Kaf Dağının cevreslne «Âyetel Kür 6Î> yazıldı. Onun latıf özelllğl fle dunya durdu (yüzmez oldu). Dağlar olmasa ıdı yeryüzü su altında kalırdı.. Dağların en onemlısi Kaf Dağıdır. Kırmızı zebercet rengindedir. Gflzün akınm karasını cevreledığl gibl dunyoyı cevrelemiştir. Ondan ote nıce dünyalar ve sontuz yoratıklar vordır (162). Konuya dönelim Bu örnekler Âli'nın kltabının şurasından burasından cımbızla ayıklanıp aktarılmış şeyler değlldır Kıtabın elımdekı cıldı baştan sona bu tur Ipe Mpa gelmez bilgilerle doludur. Osmonlı döneminin yapıtlarının he men yüzde doksanı boyle bilgilerle doludur. öz Türkceciler eğer «bunlarm» okunmasına en gel olmuşlarsa Türk kültürüne büyük hizmet etmişler demektir. Alın «Envarül Aşıkintl.alın Ma arifetnâmeyl (iklsl de bugunku dile cevrılmlştir), bu türaen sacmalıklann bınlercesiyle kar şılaşacaksınız. Işte halkımıza, genclerlmize, bunları okumaları Için Osmanlıca, Arap yazısı öğretilmek istenmektedir. Atatürkcü ulusumuza dupedüz hakarettlr bu Gencüğimizfn yolu cağdas kültür yoludur. Atatürk'ün gösterdiği akıl yoludur, deney yoludur, gözlem yoludur. Ve genclerlmlz bu yot üzerin dedir. Tübltak'ın Billm ve Tek nik Derglsinln aylık satısı 80 blne yaklaşmıştır. Cocuklanmız, halkımız. zamanındo okuyamomışlarımız icin yoyınlanon onslklopediler. billm kitaplan yüzbınler satmaktadır. Osmontrca ve eskl yazı savunucuları bu gelışmenm farkında bile olmayan Ashabı Kehf'lerimlzd\r, bu nedenfe de, genclerfmize yol göstermeye hokkı olmavan kımselerdır Bılimin ve dunyamızın gellşmesinden habersiz coğdısı klsilerdlr. Bırakın ftî benllâımlze uygun olarak coödoşlaşolım Atatörk bunu Istedi Evet. Ortadoğu'da Arap çorap vardır; Asya'da YecOc Mscuç ayaklanmıştır. Afrıktfda bir dudağı yerde blr dudağı gokte zencıler çızmeden yukan cıkıp beyaz egemenlere kafa tutmaya başlamışlardır. Dunyanın kurulu duzenı bozuluyor dıye ağlamak bıze mi düşer'' Hem yeryüzünun başına 20' ncı yuzyıida ıkl dunya savaşını kım sardı 9 Yemen çoliermdekı Arap mı? Afrıka'nın kara derıllsi m ı 7 Yoksa pek uygar, pek akıllı, pek üstün, ve de efendım Insanlığın nazar boncuğu Avrupalı m ı 7 Bırınci Dünya Savaşının dınam tını gerı toplumlar mı atesiediler? Ik ncı Dunya Savaşının fıtılıne kıbnt cakanlar Ücüncü Dünya ulkeleri mı? 1929'da patlayan kapıtaiızmın bunalımını mılyonlarca insanın canı pahasına dunyaya ödeten devletler gezegenimızın uygarları değil ml? 1973'ten bu yana önüne gecılemeyen Amenkan bunalımı en sonunda eski Ho.'ıvut oyuncusu Reagan'ı Beyoz Saray'a oturtmadı mı? Ş.mdı bu aktor diyor kt: Notron bombası yapacağım, atacağım... «At ulan, atmazsan hatırım kalır» demek gelmlyor mu ınsanın Içınden? Bu kafayla sen atom bombası da otarsın, nükleer bomba aa atarsın nötron bombası da atarsın, Humeynı'ye kızarsın... Oys>a Humeynı'nm sakalına kurban ol!... Yetmiş yaşında boyalı saçları ve matruş çehreslyle ortaya cıkıp dunyanın tozunu atmaya kalkan Reagan'a bozulacağımıza neye takılıyoruz? Petrol fıyotları dengeyi bozuyor. Pekı, hanı «serbest rekabet, serbest plyasa» dunya ekonomlslnde en geçerlı kuramı oluşturuyordu'' Arap, petrolun fyatını ortırıyorsa, Amenkan petrol kıralı neden da*ıa ucuza satıp piyasayı kırmıyor'? Fıyatlar dengesı en iyı duzeyını serbest rekabette bulduğuna göre Arap şeyhine kızmak neden? Dunyanın clddl gibl görtlnen coğu sorununda dangalaklık felsefesi uluslararası polıtıkanın manlığını olusturur. Amerlkanm bugunkü tuketım ekonomısı dunyanın doğal zenglnliğinl somüruyor, bunun üstune Almanya'yı Japonya'yı da koydun mu gezegenımizın tüm kaynaklannın hesabına gırmek gerekır. Bu Lozuk duzenı Tanrının vergısi sayan züttürukler de yoksul halklar başkaldırdıkço öfkelenlrler: Susun, yerlnlzde oturun, kurulu düzenl bozmaytn, dengeyi sarsmayın, sonra savaş cıkar... Ücüncü Dünya'da gerılık; uygar sayılan dünyada de»Hk vordır. Böyle dünya duzenı olmaz, olmuyor. Böyle dünya düzenlnirt kaygısı da saygısı da bıze mı duşuyor? iş Tablpler' Cemfyet' Boşkonı Prof Dr. Petter Sondallı yazıyor «Gazetelerden öğrendlğımıze gore yenı hazırlanmakta olan tam gün yasa tasarılarının bırmde, Dışheklmlerl Tcm Gün kanununun kapsamı dışında bırakılmak Istanmektedır Böylece .adece Tıp Fakültelerıni bitlren heklmlerın Tam Gun kapsamına dahıi edıleceklerinl oğrenmiş bulunuyoruz. Aynı h.pokrat yemıninl etmış. tababet mes]eğmın ıcrasına daır kanunda da actk olarak belirtıldığl gıbı insan sağlığına hızmet veren dişhekimlerlnm gerek eğitım gerekse sağlık hızmetı bakımından hekımlerden hıçbır farkı bulunmamaktadır Nıtekım, halen yururlukte olduğu gibl bugune kadar da Dışhekımleri Tob pler Odasına bağlıdırlar ve mesleklerıni yapabılmek lçln Tabıpler Odasımn üyesı olmak zorunluluğundadırlar. Bu nedenle de dışhekimlerıne ayrı bır oda acılması mümkün görülmemiştır. Dunyanın hıcbır tarafında da dlşheklmleri hekımlerden ayırt edılmemektedır. Çunkü bır goz, kulok, boğaz derı gıbı dış ve ağız da vucudun bır parcasıdır ve sagl'ğı butünler Turk dışhekımleri kendılerını kanunlarda hekımlerden ayırt edecek goruşlerı benımsememekte ve onur kırıcı olarak nıtelemektedırler Bu sebepten do gazetelerde haberlerm çıkmasıyla bırlıkte cemıyetımlze başvurarak Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının hazırlamakta olduğu yasa tasonsmda dışhekimlerinin aleyhmde olocak boyle bır goruşe yer vermenın son derecede hatolı olduğunun duyurulmasını ıstemektedırler.» D İstanbul'dan llkokul öğretmeni yazıyor: All Osman Çakıcı «3.91979 tarihlnde Üskudar • Toptaşı Cezaevine kapatıldım Cezaevınden mahkemem dışarıdan devam etmek uzere 7.1.1980 tonhınde tahlıye edıldım. 12.1.1980 tarihınde görev yerlm olan Beyoğlu • Pırıpoşa ilkokulunda görevıme başladım. Cezaevmde bulundurulduğum süre ıcınde maaşımm üçte ıkısını aldım. Tahlıye olduğum ve göreve başladığımdan bu gune kadar, bır yıl gıbi bir zaman gectıgı halde, yıne ücteıkı maaş almaktayım. Bir yıldır gorev başında olduğumdan doloyı, maaşımm tam ödenmesı icın gerekenın yapılmasını istıyorum. Sonuç yok Boşvurduflum yetkill mokamlarm bana sozlö, yozılı verdıklerı yanıtın özü cSız cezaevinden cıktıktan sonra mesleğinize usulsüz (!) olarak atandınız. Içinde bulunduğunuz durum Maaşınızı tam alabılmenlz Mlllı Egltım bünyesınde cozümlenecek sorun değıl».« Görev başmda oiduğum halde maaşımm üctelkl ödenmesi vg en önemlısı bana verilen yukarıdakl yanıt Atatürk ılkeleri ıle bağdaşıyor mu acaba?» Ankora UİU9 Kız Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Huseyin Gürbüz yazıyor: «1968 1980 yıllan arasında Ankara Ulubey OrtaokuZu'nda kurucu müdur olarak tam 12 yıl gorev yaptım. Meslek yaşamımın tümunde olduğu gıbı bu süre ıcınde de Atatürk, Cumhurıyet, Anayasa ve humanızma ılkelerınden kesmlıkle ayrılmadım; ödun vermedım. Celışen çıkarların. beill sıyasal kadrolann, değışen hükümetlerln değıl Devlet'ın oğretmen ve yonetlcısı oldum. Başkent'ın o krıtık yoresınde. o krıtık gunlerde, okulun adını en kücük bir tatsız olaya karıştırmaaım. Bakanlığımızdan «Teşekkür» oldım. Ne var ki, 32 hizmet yılımı doldurduğum bir sırada, 19 Mart 1980 tarıhlı bır Karamame ıle. soruşturmasız ve gerekçesiz. Konya il emrıne naklen atanıverdiTi. Gerceğl öğrenerek gorüşmek uzere benı Makam'a cağıran zamanın Orta Oğetım Gene! Mudurü ile aramızdo geçen konuşmo oşağı yukarı şudur: Bır hata ışlenmiş. Ben kendl yetklm içlnöe bunu telafı etmek istıyorum. Danıştay'a gıtmemek ve yönetıciIrk ıstememek kaydı ıle, dılersenız sızı Ankara'nm istedlğınız bır okuluna verebılırım Pekl oma beni görevden nıcin. hangf gerekçeyle aldınız' Kararnamede sızln de imzanız var, Dosyanızı inceledım, tertemız. Sıze, onurunuza, calışmalarınıza ılışkın hıc bır olumsuzluk yok. Ancak siz, bir zamanlar Ustundağ'm yaptığı atama)ann cezasını c«kıyorsunuz. Oyso ben Ostündağ'ın atadıklanndan değildlm. Son 12 yıl Ankara'da, 32 yıl da toplam meslek yaşantım boyunca her tür hükümet devresinde, tutumundo en kücük değışme olmaksızın göreviml sürdürmüştum Ancak Genel Mudürün söyledıklerınden acıkco anlaşıldığına göre bu kez devreye kendı gucünü de aşan partızan polıtıkacı gırmış, yasa. S'cıl, erdem bır yana ıtılmış ve Devlet kendınden yana olanı koruyamamıştı. Asıl özüntüm de, bu tur yasadışı ve yerslz atomalann bütünüyle 12 Eylül Horekâtının gerekcelerinden Wn olduğu MGK bildırllerfyle kezlerce vurgulandığı halde. bu hotalann »gercek telafi» süreslnln uzadıkca uzamasından koynakîanmaktadır > Bugün slze üc ayn, Ocu de haklı mektup sundum. B6yle yokınmalar, yerden gâğe kadar haklı lc dâküşler 1 öylesne cok kı Zaman zaman bu sutunda bunlarm aneak kücük bir bölümune yer ayırabılıyorum. Olanaklar ölcösunde.. BULMACA SOLDAN BâÖA : 1 ~ Pul&nns&yı önlsoıek tn^s ayla ergımiş çınkoya bastınlan»k kaplaımış. 2 Eskl dUde yava», t | r Küçük biüdlenn genel adı 1 Tersi blr şeyın Dlteliklerirla tçlnae bultındueu kofUUann tümü Bır unlem Bır nota i Ilgisi O!ÜÎ, bağlı, Ugüı 5 Eskl dılde par ça, uzun dılım Tersı aldırış etme, öoem n ı m e 6 Mikros kop camı Tersl eskı <IUde *arap 7 Klm olduğu tllmme yen berbangı blr klşi Bir renk 8 Eskl dilde su Sıcak bir dsmı tutmaya yarayan demlr araç 9 Uygulama. TUKAR1DAN âŞAGIYA : 1 Dıinyanın yuvariai oldnBunu sö;ledlg< için kliisenin hıs mma uğrayan Itajyan biıgim. 2 Aynı yerde oturanlann tumü G'yecekler Içıa talara. 3 Kblay, kurşun alaşımı ile birbirtne yapıştınlnu? 4 Ve Ctekiier aolamjncia bir kısaltma Eskl dild» uguTsuzluk 5 Du«üncesizce her i?e atılan Tersl samaryunıua sımgesl. • Akarsu Bir tembılı s o rt. 7 Bir peygamber Kar rengtad* olan a Tersı bır kezde «iınwi> Uaç ölçusü Aylik • Memell bayyanlarm 1 2 3 4 1 2 3456789 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TRABZON TIP FAKÜLTESİ DEKANL1ĞINDAN raküftemlz Psıkiyatrl Billm dalma 5. dereee AslsMn kadrosunda görevlendırümak üzere Öğretım Görevüsl alınacaktır isteklilerln özgecmtşlen lle bırlikte 17^.1981 tarıhlne kadar Ankaro Hacettepe Önıversttesı lcmdekl Dekânlığımıza bızzat müracaatları gerekmsktedir. Duvurulur. (Basın A 5661 . 11322) 867 TÜRK ALMAN EĞİTİM MERKEZİ ALMANCA DİL KURSLARI Yenl dönem kayıtlanmız baslamıştır. Normal kurslanmızın yanısıra ÇEVIRt MATEMATIK FIZK KIMYA TERİMLERt MÜHENDISLER IÇİN TEKNIK TERIMLER. ALMANCA KONUŞMA kurslan açüacaktır. Dönem sonunda Dil Bilgısı Sertıftka sınavlan yapılır. KAYTTLAR: Hıç bilmeyenler için (çok az ssyıda kurs açılacaktır.) yalmz 13 şubat 1961 saat 1300 18.00 arası. DİĞER TÜM KURSLAR İÇIN: Yalnus 91011 şubat 1981 saat 13.00 18.00 arsn. ADRES: Alman Lısesi (Beyoğlu Evlendirme Dairesi yani) TÜhfEL TeL 44 66 68 Moraa Ajans: 30 860 İL A N ISTANBUL 10. ASLJYE HUKUK HAKIMLİÖINDEN 8 9! Ş 5 r • ke=an, parçalayıa tırraklan olaa takuru. DÎVKÎ BlLMACA>fIH SOLDAN S4ĞA : 1 Kuijcka 2 üyuj Ü ke 3 Makam On « Kp Naç&r 5 Ulama Lon 6 Malarya 7 Ama Icşe 8 nkıf I«ı 9 ıfcaT Enur 1 KıurJCuına. 2 Dyartfc maü 3 luK Aiaka i üzama It S Maarff 8 Kı Ya 7 Al Alasım. 8 Koro est. 9 Fen şE Ir HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Fakültemız Cocuk Sağlığı ve Hastalıklan Bilim Dalında 1 (Bir) adet Profesor kodrosu münhaldır. Isteklllerın en geç 13 Şubat 1981 tanhıne kadar Dekanlığımız Personel Bürosuna muracaat etmelerı gerekmektedlr. DuYurulur. Cumhuriyet Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecllık T A Ş adma NADIR NADİ Gen«< Yayın Mudurü OKTAY KURTBOKE Muestese Mudürü EMINE UŞAKLIGİL Yoıı l»lerl Mudürü TURHAN ILGAZ Basan ve Yoyan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılik 1A Ş Coğoloâlu, TürKOCoğı Cod No • 39 41 Posta Kutusu: 246 İSTANBUL Tel : 20 97 03 BUROLAR • ANKARA; Konur Sokak 24/4 YENIŞEHIR Tel: 175825 17 58 66 Idare 183335 • İ2MİR : Hallt Ziyo Bulvarı No : 65 Kat: 3 Tel 25 47 09 1312 30 • ADANA ı Atatürk Caddesl, Turk Hava Kurumu Işhanı Kflt: 2 N O : 13 Tel: 14 550 19 731 TAKVİM OOnee 801 öğle 13 28 9 ŞUBAT 1981 jklndt AJcwm 16.16 18.35 Yotsı 20.08 (A. 5688B. 11345) 865 İDGSA MEZUNLARINA ÇAĞRI Kurumumuzun kuruluşunun 100. yıldönümü anlamı Iclnde tüm mezunlorımızla illşkl kurmak lcln gereklı olan aşağıdaki bilgileri en kısa zamanda İDGSA Basın ve Halkla llişkller iletişim Bürosu. Fındıklı / ist (Tel: 43 31 38/37'den 212) adreelne yonamanızı rica ederiz: 1 Mezun dduğ'unuz yıl ve bolümünuz, 2 Şımdıkı işıniz, 3 Meslek yoşamınızdakl etklnllkler. (Basm: 11341) • 884 1980/48 Davacı Yakup Timsal özaksun Veklll Av. Yılmaz Aydın tarafından davalı Glanfranca Heversi özokman aleyhine ikame olunan boşanma davasının açık duruşması lcinistanbul, Şışlı, Osmanbe/, Samanyolu Sok. No 17/3' de mukim ıken halen ıkametgahı meçhul davalı Gıanfranca Reversı Özaksun'a zabıta tahkıkatına rağmen bulunamaması nedemyle dava dılekcesi ve duruşma günu llanen tebllğ olunmuş, buna rağmen duruşmaya gelmedlğirtden bu defa gıyap kararının llanen tebliğıne karar verllmlş olduğundan mahkememizln 1980/49 esasında kayıtlı ve 27.3.1981 tarih ve ö 30'a muallak bulunan davanrn duruşmosına gelmenlz. gelmediğırtz takdırde gıyabınıza gecılerek blr daha duruşmaya kobul edllmeyeceğlnlz keyfıyeti gıyap karorı yerlne kalm olmak üzere llanen tebllğ olunur. 6 2 1981 (Basın: 606) 866
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle