23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
| 27 ŞUBAT 1981 Cumhuriyet 7 (Boştarofı 1. Sayfada) az, çoluk çocus saplamıs oralığı. Cıvü cıvü. Dalgm, yürürorum ortalanndan, Ansızın bır ses çaluujor kuağıma koyu bır Kastamonu ağjyla. «Hap mı aldın leen.j dlyor tüçucük, sıfır numaraya vurulnuş kaiasıyla bır çocuk. Donuromm hemen, üç kişiler. seslen lıgı, daha bır uzun boylu glbı. iepsuun de kaîaian sıiır cunaraya vurulmuş. Incecık seon yöneldiği çocuğun yllzunü ;ormek ıstıyorum ama bir ania kendilenne benzeyen yuzler«si içtncie yitip gidiveriyorlar. Dehşete düsuyorum. Yası 12. jılemedın 13 olan bu cocuklar ia mı?.. erel bir gazeteyi alıyorum ellme. Boyla bir haber gbrü yorum: «KMtamonuTu son halk oxan, folklorca ve yazar thsan teanoğlu, cuma günfi öğle uat> crinde vefat etmiştir.» Folüora olan ügımden me•aklanıyorum. Bır doktor arkaJasa soruyorum söyleşırken. «Ozanoflu yasayaa bir Kastamoııt folkloruydu» dıyor. «Ayaklı iütüphane gibi bir adamdı.» Duruyor, bakıyor yuzume \e •sana ilgiaç blr şey deyim mi iostum?» dıyor. «De» dıyorum. ıO da baptan öldii» dıyor. «Anamadun» dıyorum, «Anlatayım» iıyor. Ve bâşüyor anlatmaya: «Hastaneye llfc geldiğtmde bdrsak felciydi. Galta, yani bok kusujorda. HastanedeM arkataşlann yardımıyU ngraştık dliındik, Ozanofla kurtulda. Blr tolp hastalığı ds rardı. Hastaaeden ber çdasında divorduk. Hoca, bak, bnndan Bonra keyf eeritı hap almaj acakmn. Bar&ljın almayacaksın, Panaljia ılmavacaksın, Revonal almayj. Laksın, NembuUl yutmayacaksın. Optalidonun yamna u(ranıayacaksuL. Am» aradan İS Sün geçlyor ytae geüyordu O sanoğlu. Yine ayıu tablo. Htv ea, bak, diyorduk yine. Senl kurtararaayacağız sonra, etme, ılnorduk. lyiiesi>ordu, yine gelirordu. Aşagı \ukan dört defa boıde yattı. En sonunda yine hastaneye yattı aynı ublojla. Ve bu kez kurtulamadj. OzanBğlu gıbi hem enteUektuel, bem kuvveUi bir adam dahi Kastamonu'da b n haplardan ölmuşMir ~S javndavcü ama gayet dinç gosten>ordu. Barsak felci \ts bunun eluşturduğn zehlrlenmeden oldiı. Zehirlenme tablosu ortadan kaldırüamadı|i Için. Ozanoğlu'nun bir psildyatrik tedavıye ihtiyacı oldnğunu, bu baplan bırakinadıktan sonra ya&amasının mumkun olamay»c«tını •öyledık. Ama hernatde Osanotla buna razı ounadı. OHUIOİIU piyasadaki haplano bepsini kullanıyordn. lcM de içlyordo. Ancık canlandıjh xaman bu hapları içkiyle blrllkto kullanıyordu uatelik..» YUTANLAR Sayıstay (Baştarafı i. Sayfada) tenmestm kararlaştırdı. Sayıstay Başkam Cahıt Eren konuyla ilgılı olarak Cumhun\et muhabmne yaptığı açıklamada Yüksek Hakem Kurulu nun da bu konuda karar verılmesinı bekledığml belirterek Mahye \"e Çalışma Bakanlıkîarından goruş gelmesınden hemen sonra Savıştay'ın karanrı belirleyeceğini soyledi. Sayıstay Genel Kurulunun gec tıgimiz yıl sonunda bu konuda vermiş olduğu ıctahadı birlestır me karan farkiı yorumlara yol açmış, kamu sektorundeki bazı ısyerlerınde toplu sozleşmelerde belirtilen sayıda ıkramiye ödenmesi sürdürUlürken bazj ışyerlerinde toplu is sözleşmesi hükümlerine karşın 2*den fazla ıkramlye ödenmemestae baslanmıştı Malıye Bakanlığı kamu kruluş larmdakı farklüıklan ortadan kaldırmak ve saymanlıklarca ya pılacak ödemelere açıklık kazan dırmak amacıyla Sa\Tştsv Genel Kurulundan gorus bıldirmesını istedl Dun toplanan Sayıstay Genel Kurulu da bu konuda bir kara ra varmadan önce Maliye ve Calısma Bakanlıklanndan göruş sorulmasını kararlaştırarak dagıldı Sayıstay Başkaru Cahit Eren ko nuyla ilgılı olarak yaptığı acık lamada ozetle şunları soyledi «Sayıştay'ın çenel bir ilkesı var dır Herhangı bır kanuda karar \erilmesinden once bu konuda ıdarenın görüşünün açıkça belirlenmesinl ister. Maliye Bakanlıgı bıze yaptığı basVumda yılda ikıden fazla ikramıye ode nıp odenemeyeceğınin belırlenmesıni istemlş Ancak bj konu da kendı görüşünü belirtmerrış tır. Bız bugünkü topıantımszda Maliye ve Çahşma Bakanlıklanndan bu konuda görus istenme sini kararlaştırdık. Bu görüşler almdıktan sonra sanınm gelecek hafta ıçmde karanmızı vere ceğız » Cahıt Eren açıklamasında veri lecek karann çok genış bır kıt leyi ilgilendirdigını aynca Yuk ^ek Hakem Kurulunun da gtindemindekı toplu iş sözleşmeleri ni bağıtlamazdan önce sayıstav m bu konudaki gorusünü bekle diğini sözlerine ekledi. oUn kişller geüyordu sılc nk.. Fakat kisıler bunun (arkmda değilier. Kastamonu'da bu llac alışkanlığı \ar. llaç kullanma <tlı$kanlıgı, komşuluk Ujşkiierini, arkadas Uişkflerini bozan blr neden. tlacı alan blr kişi, serbest darranışlarda bulunarak çevreyi çok rahatsu edljor. Adet ve orfleri blr kenara bırakıp, geleneklere ters dıişen ı^itt yapı>orlar» NATO NUN (Bastarofı 1. Sayfada) derece bağımlı olan Batı'nın, Basra Korfeztnde «Siyasal ve ge rekirse askeri mekanızmalar o'uşturmasmın» nedenlerı anla tıiryor Doğrudan enstıtü dırektörlerinin denetımınde calışan dort ul kenın asken ve siyasal planlamacılarının ve uzmanlarının 12 ayda hazırladıkları ortak ropor. «Enflasyon, buyume, işsizlık sorunları ıçindekı Batı ulkelerınin» bırbırlerı ıle kıyasıya tıcarı rekabete düştuklerı, bu durumun, «Tehltkeli toplumsal gerilimler» yarattığına ışaret edılıyor ve «NATO'nun llglll u>keleri Ile Joponya Devlet ve Hükümet Boşkonlarının katılacağı ye dill blr jeopolltlk «e guvenlik so runlon doruk toplantısıı duzenIenme6i ıstenıyor. Korfez ülkelerınde üretılen petroie son derece bağımlı olan (ABD yuzde 15. Avrupa yüzde 60, Jcponya yuzde 70) Batı'nın ayrıca öteki ham maddeler bakımından da bağımlı oidugu Uçüncü Duny<j ulkelerındekl Istıkrarsızlıklarla dengesızllklerın NATO'nun sorunlarını daha da tehlıkelı hale getırmekte olduğu kaydedılen rapor, tBatı Avrupa' nin karsı karşıya olduğu bu sorunlar ıki super devlet arasındakl güç dengeslnde meydano g»l«n deglslkllklerden de kolayca v» olumsuz yönde eikilenmektedlr.» gorusünü getlriyor. TİMES'IN BAŞYAZI8I 48 sayfalık rapor. ötekı NANO başkentlerlnde olduğu glbt Londra'da da büyük ılgı ve yan kı uyandırdı VVashington'da biraraya gele cek olan ABD Başkanı Reagan' la İngıltere Başbakanı Thatcher'in gündemlnde enstıtüler or tak raporunun da yer aldığı bıldlfiliyor. öte yandan, Inglltere'nın en etkln siyasal yayın organı olarak nltelenen Tırres gazetesı ra poru konu aldığı dünku başyazısında. cNATO'nun Basra Körfszlnde siyasal Ve askeıi etkln llk üttltnmesl» önenlerl ils ılgilı olarak. tRapor slyaral sag tarafından ruzgar kendllerlnden yana Mtlgi Için buyuk bir okrtılıkla kıvanclc karsılonacak tır» dıyor. Basra Körfezi Bötgesinde oluşturulacak yenl ısiyasal ve oskerl mekanlzmanın» Sovyetler Bırliğl bakımından cesaret kıncı olacagına değlnllen boşyazıdo şu gârüşlere yer verllıyor: «Her ne kadar bolgenin coğrafi konumu Sovyetler'ln durumunu güclu kılıyorsa da Batının bolgede oluşturacağı askeri ustunluk Sovyetlerın bu avan ta|ını gıderecektır. «Batinın Basra'da olusturaca gı askeri guclef, bölg* ulkelerınde meydana geleoek ufak te fek siyasal kıpırdanmalar lcln de. llgtll ülke iktldarının basvurusu üzerin*, kullanılabllecektlr. f Aslında herhangi blr güclü halk hareketi karşısındo ve mevcut hukumetlerdekı meşru ıktıdar değişıkligıne bağlı olarak meydana gelecek polıtıka değışıkiıklerinde Batı ordulorının yapacağı çok az şey M<JTdır «Ayrıca Batı Sılahlı Kuvvetle rinin duşmanca bır fizık çevre de petrol kuyulannı guvenlik altında tutarak, uretımı surdur me yonundekı beklenen ışlevle rı ise, VVashıngton'dakı bozı kişilerın mançlarının aksıne, pek kolay b>r iş rleğıldir. «Bu nedenie asken guç kullonımınm etkınlığı çok sınırlıdır. Bu guçiere fazla bel bağlanması halinde ve bolgede bir baskı unsuru o'arok kullanılma sı halinde İse Batının durumu daha da zayıflayabilecektir. Uzun donemde Batı guvenlıği ancak, kaynakların daha oz tuketilmesı dogru'tusunda işbır liğlne yonelmis, dengelı ve guc lu hukumetlerın varlığı ıle sağtanabilir » T mes'dakı başyozıda, raporun, Batı savunmasının daha ia güclendirılmepı, Basra Bolgeslnde oskerı guc oljsturulmcsı ve Afgan stan dakı eyiem lere yardım yapılması gıbı one rtlerınin Sovyetlerle nukleer ve strateıık sılohların kontrolu go ruşmelerıne devam edılmesi gı bı, ABD'nın dunya capında et klnllk ustlenmesml ongören önerılerle «uyumlu» kaçmodıuı da ifade edılıyor. JMMAN r K astamonu Vallal Sadullah Verel'm son gUnlerdeki ç»b&lan ve çeşitlı yeriere ba>vurulan, bu yorede, eskıden bu yana bılınmeaine karşın, uyusturucu madde ve özellikJe hap kullanımını jrenlden glındeme getınyordu. Sadullah Verel, geçtifimla kasım ayı başında Kastamonu'ia atanır atanmaz bu toplumsal >a rayla ılgüenmeğe bâşlıyor \e 2711981 gün ve 763 sayıh yazı6i üe Ankara ÜnJversltesi Tıp F^kültesı'ne başvurarak, icoklu onlemler almması »çln tüm Ude kullanılan uyuşturucu nltellgı olan üaçlar haltJanda Nöroloiı ve Psikıyatrl kUtuklertnde ara^,tırma vapümasını Istayordu. Valı bu yazısında baa uyuşturucu etklsı olan haplana nusafırlıklerde, dugünlerde şeker ruyetme kullanıldıgını, ıçin yerıne venldıgını behrterek «Toplum sağüğını maddı ve mane>1 değerleri üe sarsan bu alışkanIıkların sonucunda Uimiı, adeta toksikomani klinlglne donmüştfir» dl\erek gereHll araştifmaların ve bu araştırnıalaıa baglı (Inlemlerta lvedj olarak alınmaaı lstemlnde bulunuyordu. Böylece de çok uzun yılütrdır süregelen ve bunc» olaya kar«ın önemsenmej'en, sonunda Kastamonu çapında da olsa toplumu blr çdküntu noktasma geUren acı gerçeğe parmalt ba«yordu. Kuşkuguz bu a« gerçeSl daha da açmadan bnce Val) Sadullah Verel"Sn yazısında geçen «Toksikomanl» sözcüğunUn anlanıinı lyl bılmek gerekıyor. Nedir Toksikomani' Toksıkomanl, genellnde uyuşturutTi ilaç alışkanlığı içln kullanılan bir terim. Toksikomani kllnlgı ıse, toksikomanlann birsrada bulundurulduklan ve tedavi edllmesine çalısüdıgı bir eaglık birimı. Lyuşturuou alıskanlıeı olan kışıier, uyuşturueusuz ya$ıya> nıı>orlar üyuşturucu. bu üp kışılenn yaşamlannın ba» dajancası olmuştuı artık Bu liaçları kullanmadıklan zaman sosyal ılışkılermde bütünüyle bır küntluk oluçmaktadır îerine gore s3ldırganhklar ve hatta cınayeüer.. o derece baitımlıdırlar fcı üaca, ılaç alrr.aaan bır dakika dahı sosyal ülşkiierde bulunamamaktadırlar t»lerinı görememekte, topluma uyum aağlayamamaktadırlar Hatta topluma uvum sağlavabılmeleri ıçin bir yerde, iiacın Kerekliliğı vardır. Pekı, Kastamonu Vall âadul Ifth Verelin dediğı Kibı bır «Toksikomani Klinigi» hallne mı gelmektedlr çıderek? Bunun da yanıtmı, aöını vermek ıstemedığımiz bır doktor »rkada? verivor ylne«Cirnej;üı, eccanede oturuyernm, feli.vor bin ve bana en {aı%\etli»inden öksürük iJacı ver, diyor En kuvvetUslndeu kastı da, Içinde kndein. destro hidro merftnon ve dlolin. yanı aaet111e»miş morfin tttrev) olması. Hastanın bu derecede oian bir llacı Istemesi. bö\Ie bir veytn var oldu^unn sftıterir Hastaneye »Tİe \ak'alar (feliyor dn ld.. Intihar temaıüllerl, Ue astamonu ıglne kapalı, öylesins ahırn çahım bır sanayı kurulusu olmayan, tutucu bır yöre. Hiçbır sosyal lcurumun gelişmemiş olması, daglık bır arazide yer alması ve herşeyclen onemlısı de devlet eluun bcralara pek uzanamanuş olması, bu kapamk yapıyı olusturmakta. Cumhurlyet'in 50 yılı nedenlyle yayınlanan cKastamonu tl ldbğı»nda da bu konuya içaret edilmekta ve şöyle denilmekte: «Turkı>e'nin bü\ük kentlerinde olduğu gibi belü sosjal kurumlann gelişmemiş olması, top lum hayatının sade ve kendı ıçine kapamk bir gorunftm almasını dognrmuîturj» Evet. Kastamonj 36 bın nüfuslu kuçuk bır kent. Kastamonu, devletın kolayına peic biışey getirmedigi ve sanınz insanlannın da bunun ıçin pek o kadar çaDa gostermedığı bir kent. Göç olgusunun olağanüstu boyutlara ulaştıtı bır üımız. Orneğın, İstanbul'da 500 bln, Ankara'da 200 bımn üstünde Kastamonulu bulundugu belirtılmekte bu olguyu ornekleyetulmek içın. Ve, geUşmemışUğmin blr sımgesi olarak da her koşebaşında bir lıahvehaneye rasUıjorsunuz. 1960 larda 60 dolayuıda olan kahvehane sayısının şımdılerde 100'ün uzerınde oldu&u belırtılmekte. Yani yaklaşık 350 kışıye bir kahvehane duşmekte ou kentınuzoe. Ginyorsunuz kence, onunuze gelen her kahvehanenın tıklımtıkış dolu oldugunu görjyorsunuz. Bu da ışsız oranının çok oldugunu göstermekte bir anlamda. Ve de Cumhunyet alanında, Karaçomak deresınıa her ıkı yanındaki parmakliidard dayanmış duran, hemen tuç devinmeyen insanlar.. Ttim bunların yanısıra ise, uyuşturucu hap kullanımının önlenebilmesl için çırpınan bir Vali.. Konuya ilişkın olarak «Kfiy bakkallannda, köy pazarlaruıda, nahivclerüek) büyficek bakkallarda ve mahalle bakkallannda dahi karaborsa satıhjor» diyen bır eczacı.. Yerel bır gazetede vayınlanan yazısında «Gcrek taratımrian, gereks« meslektaşlannuzın tespltlerinde, keyf \erlci ilaçlann alışkanlıgından riolayı ruhsal anormallikler Fönilmrkledır. Irade rtışı hareketler, cemlyetln adap, gelenek ve görenek anlayışlanyla bağdasmayan ahlaki çdkuntfl, Mşisel Ulşkllerde dengesızllkier, cin sel Ulşkllerde yetersizük, zeka> da durgunluk, anormal doğunv lar, düşukler, wka çeriliğı, geri zekaü cocuklar Hastane acil servislerinde faıla hap almaktan dolayı gelen Uaç endikaıtyonlan U, koma ve olumlere rastlanmaktadır..» dı'.en oır Sağlık Müdur Vekılı.. Yıne «Bugune değin mnayene ettl£imiz bebeklerde, diğer belgelerde pek bik gorülmeyen ban anormallikler saptadık. Bunlan dune kadar kapalı bır bolge olarak gözuken Kastamona'da >aiun akraba evuliklertne ve seneler önce mevcut olan frengf salgınına bağlanıak mümkıindür. Ancak. bugun çok yayjın olaraL kullanüdıguıa tanık oldugumuz uyuştunıcu mdhıjeUekt oaplaruı da anormallıklerde bu. yiık katkı&ı oldugu mancındayu» cuyen bır başka doktor.. Ve de tum bu acı geıçekler kar» SiJBinda Kastamonu'nun adımn hapçılıga çıkmasından ceklnen, «Başka yerlerde ne kadar içllijorsa, Kastamonu'da dı o I » dar ıçilivor» dıye konuyu hatıfletmega gabalayan baa aydınlar.. Kastamonu'da çogunlukla kul lanılan üaçlann, yerel ban adlan da bulunmakta. Her turden uyuşturucu niteligi olan hap kul lanunını gormek jnümkün. Ancok en yajgın olanlan şöyle: Revonal (Alaiuzuj. Revonal Retard (Alakanat). Nembutal (Sarıkız/Sanbomba), Proplemın Arsan (Yedek şoför/Kriz), Blopten (Optin), Efederta ArsanEederin Merefc (Beyaz), OpJalldon (Kırmıa) E\et. Köylerde mlsafıre iknm aracı haline gelecek denli ysjgınlaşmıs bır alışkanlık hap kullanma Kastamonu'da. Zaten ilın coğrafl yapısı, ınsanlann saglığını yakından ve olumsuz oiarak etiklemekte . Su ve ha%iı »ındaki ı>ot noksanliinnm j'ol açtıgı GuaT hastal^ı, Kastamonu mutfağının neden olduğu mide rve safrakesesi, safra yolu ha« ahklan, bobrek taşlarının yanısıra bir de bu hap înıllanma alışkanlıg:. llaç ahşkaniı. gran zehırleyıcı etlüsl, diğerlennden daha oir önem kazaanuş durumda su anda.. YAJll.V Hapçüar anlaüyor. K Alb parlamenteT ve bır sekreterden olusan Alman Parlamento heyetinm, Türk yetkılılerle ceşitli konularda temaslarda bulunmak Uaere 1 mart oazartesi günu Ankara'>a gelecegı ofrenıldi. Sosyal Demokrdt Partı'den üç, Hınsti%an Demokrat Partisinden ıkı ve Hür Demokrat Partiden bir mılletvekiimın temsü edildiği heyet, Ankara'da dört gün sürecek temaslan sırasında TUrkıye'nın demokrasıye dönüş sürecı ve buna baglı olarak Federal Almanya'nın Türkıye'ye japacağı ekonomık yardımın vanısıra, 12. Eylul Hareketinı ızlejen sıvasal gelısmelere ilış'vjı bügi ve görüşler toplayacaktır. Hejetın daha sonra TUrkiye'den edindıfi izlenimler ışı»ında Alman Parlamentosundaki ceşitli komlsyonlars raporlar sunacafı belirtümektedır. Parlamento heyetınin AnJcara'da dort ve îstanbul'da iki gun kalacağı, gezl programına ılıştzın calışmalann Dısislen Bakanlığı ve Alman BUvükelçüiğı tarafından surdurüldüfcü oğrenıldı Altı Jdşıden olusan heye»ln CHP eskı Genel Başkanı •p.ilpn^ Ecevit ve AP Genel Başkanı Sülevman Demirei'ı de zıyaret etmesı beklenmektedir THA) PARLAMENTO HEYET^ GELİYOR GÖZLEM (Baştarafı 1. Soyfoda) lcln ancak 41 metre rakımı olan bır yerde çalışmak zorundadır! Raporun ılglı bölumünü aktarayım: Hastanın bu durumu ıle heran octl müdahale yapıtabılece*; tam teşekkullu hastanesl bulunan ve rakımı (41) olan blr yerde gorev yapması zonırriudur.. Raporun aitında «Şlrunı» uzmam aort sayın profesor doktorun imzası bulunmaktadır Bır hastanın «tam teşekkullu bir hastans*nın buiunduğu yerde gorev yapmcsı anlaşılır blr önlemdır. Ama tıp bılımınde «ancok rakımı 41 olan» dıye kesin br yukseklık ölcusu verılebıllr mı' Ben de DU konuyu «Şırurjb uzmanı başka öğretım üyelerıne sordum, gulduler «Ya» deaıler, «bir metre yukarı cıksa ya da asağı ınse olecek ml?».. Onlar tia bana bu soruyu sordular Yamt veremed m !şn ılgınc yanı şu 41 metre rakımı olan yer, gırış ve çıkısı çokyoğon oian bır gumruk kopısıdır' Hasta memurumuz, büyun; bır olası'ık'a «rokımı 41 olan» bu onemlı gümruk kapısında «sıhhat ve afıyetle» gorevine devam etmeKtedır. llgiııler, «nedir bu ış?» dıye sorariarsa, s.mdllık şu tonh ve sayıyı biıdıreyım Değerlı hastamız, Gumrük ve Tekel Bakanlığınm 29 81977 gün ve 10563 sa/ılı resml yazısı ıle bir ünıversıte hastaneslne başvurmuştur. O unıversıte hastanesının adı bende saKlı veraığı rapor, Gsnel Şırurıı Kursjsu, 2 9 1977 gün ve 2435 sayılıdır Bu konu ıle Igılı başkaca bılgı 'çın telefonla başvurulması rıca olunur... Ulusu (Baştarafı 1. Sayfada) tısı düzenleyen Başbakan Ulusu, «Dostane Girişim Komitesi'nin vürütecefi çalışmalann, dflnyada, bölfemlıde bans ve istikrann kurulmasına ve devanuna katkt sağlaması flmldin de oldugunu» soyledi 2428 ocak tanhlerınde S. Arablstan'ın Taıf kentınde yapılan Üçüncü Islam Zırve Konferansmda kabul edılen bır kararla, 7 Ulkeden ve örgüt Genel Sekreterı'nden olusan, tran Irak uyuşmazlığına ilişkın blr «tyiniyet Komitesi» kuruldugunu hatırlatan Başbakan Ulusu, komitenin De\let ve Hükümet Başkanlan düzeyinde oldugunu sojledi. Komıte'de Türklye'den başka Pakistan, Bangladeş. Gambia. Senegal, Gine ve FKÖ temsilcileri bulunuyor. Türkıyenin tran Irak arasında süregelen silahlı catışmayı büyük üzüntü ve kaygı ile izledığini belirten Başbakan Ulusu, îslam Zlrve Konferansmdan sonra tran ve Irak hükümet yetkıliler.yle, özellikle örgut Genel Sekreteri Habıb Chatt: \e bir olçude Pakistan Dışışlen Bakanı Aga Şahi aracılığıyla yoğun temaslar başlatıldığmı kavdetti ve «bu temaslar sonucu teessüs eden mutabaKat u>arıncs Dostane Girişim Kotnitesi'nin tran ve Irak'a yapacağı programm belirlendiğini» bıldırdi. Basbakan'm blldırdığme göre, Komıte üyesi Devlet ve Hükümet Başkanlan bueiln îslam Konferansı Örgütü"nün dunyada, bolgemızde banş ve isbkrann kurıılması ve devamının sağlanması içın merkezı Cıdae'de bır hazırlıfc toplantısı yapacaklar, daha son ra yann ve 1 mart günien Tah ran'da îran yetkılılerıyle 1 ve 2 mart sünb'1 ise, Bağdatta I^ak yetsıMenyle gonışmeler de bulunacaklardır. Komıte'de Türkıye vl temsıl eden Başbakan Ulusu, teşebbusun yenı oldvçunu. sornıcu hakkında dd ş ı anda bır gorüş ılerı surmenm doıîru olmadığmı belırtti ve sonucun olumlu olmasını dıl«iı Bulent Ulusu daha sonra sunları soyledr «Dost ve komşumuz olan bu iki Îslam ülkesi arasındaki anlaomazlıgm her iki tarafı ds tatmin edecek barışçı joliarla çozumunü arzulamakta \e bu yondeki gi< ns,ımleri desteklemektevız» Başbakan Ulusu temaslardan sonra 1 5 gun Suudi Arabistan da kalacagmı \a S. Arabistanlı "etkılüerle üdll ıhşkiler konusunda görılşmeler vapacagını soyledi. Gorüşmelerde korfez sorununun ele alınıp alınmayacağı yolundakı bır soruva Ulusu, gorusmelenn sadece ikili ılişkiler uzerınde olacağı biçımınde ranıt verdı. Başbakan, Turiaye"nın tüm îslam camiasıvla dost ve kardeşçe ılışkisi bulunduğunu S Arabistanlı yetkılılerle yapacağı temaslann b»r bdlumunu de bu kommun oluşturacagım süyledı. Başbakan Ulusu'nun açıklamalanndan sonra, Dısislen Bakanı Ilter TurKmen de kısa bır konuşma yaptı. Türtanen konuşmasmda, ıvı ruıet heyetınin gorevını sona erdırmesınden ve Başbakan Bülent Ulıl*i'nun yurda donmesınden sonra, Bang ladeş, Malezya ve Pakıstan'a dostanö bır zıyarette bulunaca5ını sdjled' Tüıkmen bu Uç ülke ı!e de ivl ılı^kılenmiz olf dugunu ve 7'yare lennm bu iyi ilişkılerı hızlandırma amacmı tasıaıgını belırtti BELEDİYEDE BRİFÎNG Başbakan Ulusu dün 08 30'da îstanbul'a geldı. Beleaıye'de ts tanbul'un sorunlan ile ilgılı btr brıfınge katüdı. Ulusu, toplantıdan sonra gazetec.lere şunlan soyledi: «Beledıve Baskanı Korgeneral Akansel'ı zıvanet ederek onem verdağım Istanbul'un be» lediye hizmetlen hakkında izahat aldım. Görevimiz îstanbulun ihtıyaçlannı hukümete düşen bölümlerini bir plan ve program dahılinde karsılamaktadır. Bu hususta bınncı agızdan bılgı aldım» Ulusu. daha sonra Hava Harp Okuluna gittı, Okul Komutanı Tümgeneral Kemal YalçınTa bır süre gorüştu. Başbakan Ulusu'yu Yeşılköy'ds gehîinde ve gıdışınde Vali, Belediye Başkanı, Kuzey Doni3, Hava Harp Okuhı ve Mer YAŞAR MİRAÇ'IN ÜÇ KİTAB1 YASAKLANDI ANKARA Genelkurmoy Sı kıyonetım Askeri Hizmetler Koordinasyon Başkanlığı, yazor Yaşar Mırac'ın üc kıtabının basımınm, yayımının. dağıtımınin, bulundurulması ve taşınmasının yasaklandığını açıklomı$tır Genelkurmay Sıkıyönetim Ae k°n Hizmetler Koordinasyon Baskanlığı'nın konuyla ılgilı sekız numaralı bıldlnsl şöyledrtGenelkurmay Sıkıyör>9tim Askeri Hizmetler Koordınosyon Baskanlığı'ndan bıldırılmiştır. 8 numaralı bıldlrl 1980 yıl hazıran aymda Is•onbul'da Yaşar Mırac Isimlı yaza' tarafından yaymlanmış bulunan ve Türk Dıl Kurumu" nun 1980 vılı şnr ödülune layık gorülen (Trotozonlu Delıkanlı) S'mli şıir kltabı lle aynı yazar a an (Talıplerın Ağıdı), (Gül ve Ekmek) ısımli şllr kıtaplon uzerınde yapılan ınceiemed*. (Devletın emnıyet kuvvetlerinı kucuk dusurucu ve hokaret ed cı, suc olan fııllerl övucü) kısımlar göruldüğundsn. 1402 sa yılı kanunun değışık 3/C maddesı gereğıncs, bu üc kltabın basımı yayımı dağıtımı. bulundurulması ve taşınmosı yasaklonmıs yazar Yaşar Mlraç, Vıncı Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığınca gıyaben tutuktan mış olup hakkında yasal islem lera başlanılmıştır (00) YHK 13 (Baştarafı 1, Sayfoda) rak yoptığı acıklamada Kurul'un toplu 8Özleşmelerl« işcilsre sağlanacak yenl ücret duzeyı ve sıstemi konusunda görüşmo ter yaptığmı. bu konudaki ona tlkelerl soptadtkton sonra hozırlıkları tamamlanan sözleşme lan ele olmoyo başloyacağını bıidirdl. YHK'nun gündemme olınon sözleşmeler arasında suresı dolmamış olmasıno korşın yosalara aykırı hukumlerının ıptal edilmesl isterten ikl toplu sözleşme de bulunuyor. Yüksek Hakem Kurulu Başkanı Nacl Vartık, sö^leçmelerde ırygulanacak ücret duzeylerı soptantrken 1979. 1980 ve 1981 yıllarında sona eren toplu soz leşmelerın ayn ayrı ele alınacağını ve bunlara günün koşullonna uygun yenı ücretler saptanacağmı bıidirdl. Varlık ayrıca, ceşıtlı çevreler de söylenlldlğlnln akslne tek tıp onohtar sozleşme Imzolanma8inın söz konusu olmadığını. oncak aynı ışkolunda olan ve bıtiş torıhien ıle ücret düzeylerı birtnr ne yakın olon top c iu ış sozle nö erınm bırlıkte ele alınarok scnuclandınlacağını sozienne ekledi. Öıal (Boştarafı 1. Sayfoda) pan Özal temaslarmın o umlu geçtığını, F Almanya Maliye Bakanı Hans Matthoeffer ın OECD cercevesınde Türkıye'ye sağlanacak kredl konusundakı taTiaslarını bu yıl da yürutecegmı blldlrdi OECD'ce Turkiye" ye sağlanacok kredlye ıllşkın taahhüt toplontısının da mayısın llk haftasında Parıs'te ya pılacağını soyledi. Başbakan Yardımcısı, ABDyet kılılerınln Türkıye'nin sorunları na cok yakınlık gosterdıklennı kaydederek scğlanacak 445 mılyon dolar yardımın ılerıde arttırılmasının mumkun olacağını behrttl. Öz.al, Dunya Bankasındon 1981 yılmda Turklye'ye toplam 712 mılyon dolar krsdl sağlona cağını, bu kredlnın bir bolumunun halen Imzaianmış anlaşmo lar oldugunu, bır bölumünün de son şekllne getlrıldlğınl koy dettı. IMPye 300 mılyon dolorlık kredı ile ilgılı bır mektuD verd'klerını kaydeden Ozal, «IMF Ile herhangl bir problemimiz buhınmamaktadın dedl. OECD çerçsvesınde de 1 mllyor 350 mılyon dolor kredl sağlanmasının beklendığını ekieyen Basbakan Yardımcısı tBunun blr bölümünu ertelenmıs borçların yenıden ertelenmesinin oluşlur duğunu» sov!eaı Özal. «1961 yılı Içirt Japonya dan gecen yılaan daha lyl bit kredl temln ediletııleeeğlnı ^onnedıyomm» dıyerek soyle konuştu. «Göruştuğüm tum yetkilller Türfciye'yi dsstekliyor. TUrkiye' nin bugunkü durumu gecen yıl dan çok farklıdır. Bir vıl sonra programın sonuçlarını herkes takdlıle karştlıyoruz. Cok iyi ne tteeler aldığımızı biz söylemiyoruz, butun ilgiti kuruluşlar söy lüyor. Bu bakımdan Federal Al nıanya Maliye Bakanıfiın gayrelleri de cok rahat olacak, es kısj gibi zor olmoyacak» DERGİNİN YAYtNI Sag Eylemci (Baştarafı 1. Sayfada) Bergama otelinde açtıgı ates so nucu Yugoslav turist Anet Mataracı adlı çocuğu kazaen öldürmek, .6 mart 19?8'de Galatasaray Mimarlık Mühendislik Yük selc Okulunu tbrahim Yalçmel' ın talımatıyla bombalamak. 10 ekım 1978'de fıran sanık Mehmet Nebıoğlu"yla birlikte Veli Acıkçı'yı faılı bellı olmayacak tjekılde yaralamak suçlanndan yargılanıyordu. Samk, 15 ekim 1978'de elinde ki çanta icinde bomba oldugu halde çatışma sonucu yakalanmış. 2 kasım 1978'de konulduğu Bayrampasa Cezaevinden 12 sa<$ p.lemcıjle birukte kaçmıstı. Sag eylemci Cengız. 15 nısan ı980'de Sıkıybnetım Komutanhğına gelerek teslım olmuştu. Mahkeme karannda, sanığın Adlı Tıp tarafından venlen ce ?a ve ehliyetını etMleyen hasta lık raponınu da dikkate aldı TÎKKO LİDERİ SERtTi S\KL\Y\NU\R MAHKUM OLDU • îstanoul Sıkıyönetim Komutanlıgı 1 Numaralı Askeri Mahkemesı, TKPMLTÎKKO adlı yasadışî orgütün faalıyetle nni tanzim. sevk ve ıdare efrnıek ve TTKKO ydnetıcüennden Zekl Şerit'ı saklamak suç lanndan sanık Bahattin Serter'i 10 yıl, Ayşe Nilüfer Serterl ıse 12 yıl hapis cezasma çarptır dı. Mahkeme, tutuksuz yargüa nan her ıki sanıgın pıyaben tutuklanmalanm da kararlasUrdı. 74 MtLtTAN YAKALANDI KO.VYA Karaman'da Ülku Yolu Derneginın 36, DevYol'uıı da 33 militanmın silahlan ıle ele geçirildiği açıklandı. 2. Oröu ve Sıkıyönetim Korr.utanlıgının açıklamasmda, ssJahlı sag eylemlerde bulunan Ülkü Yolu Dernegı ile Ugılı olarak yapılan operasyonda, 5 tabanca, 777 mermı ve bol dökumanla ele geçirilm militBn* lar 23 şubat 1980'de Kazım Par lak'm öldürülmesı, 2 yaralama, 7 bombalama olaylannı gerçeltleştırdikleri aynca halktan eorla üara topladıklan belirtüdı. BtR İŞÇİ ÖLDÜRtiLDÜ • Karaman'da Sumerbank Tekstil Fabnkasında çalısan Kemal Çakıllar, ışyerıne eıderken, motosıkletli ikl kışinin silihlı saldınsmda oldü. Olay yerinde 19 boş kovan ile S mermi çekırdeği bulundu. Saldırganlaf kaçtı. ADANA 6. Kolordu ve Sık> yönetim Komutanlıgı bir açıkla ma yaparak, mayıs 1979'da 61dürme suçu sanıklan M. Ali Karabaş, Ahmet Kerse, Reçat Gençer ve Ahmet Gobelekin vekılı Gazlantep bürosu avulcat larsian Şefık Ayata'nın, önceki gün yapılan duruşmada «Yalancı tanıklı*a azmeHırmek» Tanlak'ın (Baftarafı 1. Sayfada) e*»lan paraya çevirdi. IUcak 4 783, Uter de 10083 lira ceza odeyecekler. 1976 yılmda Nazlı Ilıcak iajzasıjla yayınlanan «16 yıl sonm 37 Mayıs yargüanıyor» başlıklı yazı dızısı uzerme Salim Ba4.0i kendısıne hakaret edildığını ileri surerek dava açmıstı. Ilıcak, İ977 nisan &yında para cezasına çarptırümısU. Ilıcak • m avukatlarımn bu davada yap Uklan sa\unma gazetede yayınlannus, Salim Ba$ol, bu savunmada da kendısıne hakaret edıldıgi gerekçer.yle j'enıden da\a açmıştı. «AYDINLIK» SORVMLVMRI BERAAT ETTt Antbirlık eskı Genel Mudurü Abdurrahman Sagkaya'ya yajın yotuvla hakaret etîıklerı ge rekçesıvle yargüanan Aydınlık Gazetesı sahıbı Aydogan Bujukozden ile Yazı Işleri Muduıu Mehmet Ataberk beraat e t tiler. Buyükbzden ve Ataberk hı&kında, ömer Tanlak'ın iürafları üzenne yayınlanan «Antbirlık Genel Miidüru emir verdi; sonuç 3 ölu» baslıklı yazıda, Antbırlık eskı Genel Müdüru Abdurrahman Sağkaya"ya yaym yoluyls hakaret ettıklen gerekçesıjle dava açılmıştı Ankara Toplu Basın Mfihkemesinde dün devam edllen duruçmada tanık olarak dınlenen Ömar Tanlak, sunlan sovledı «Aydınlık GazeUMine itiraflarda bulundum. Bc\anat bana aittir. Abdurrahman Sagkava. o zamanlar MHP'nin Genel Mü dürü olarak Antbitlike atanmıstı. VO Dernefi eski Bonım* lulanndan \talay Dofan da Aksu tpılik Fabrika'ii Genel Miıdüril^dll. Sajtkava bana ve Baki Ceylan'a Aksu fabrikasında çalısan iki Isçiri öldürmrmizi söyledl. BaJd Ceylan. İkl ktşiye ateş etti. Ancak ölüp olmediklerlni bümivorum.» Mahkeme heveti, suç konusu demecin Tanlak taratından ver'ldığinın ve haber nıtelığı taşıdığınm anlasıldığı sonucuııa vararak Büyüközden ve Ata (Baştarafı 1. Sayfada) 32 porlomenter.n Turkıye'ye yaptıgı zıyaret sırasında. bu konuda İkl toraf orosında göruşmeler yapıldı. Batı Avrupa Bırlığı Asamblesl uyelerinın Ankara'dakı temaslorı sırosında, Turkıye'nm. Konsey uyelığmın devamınt sağlamak içın mevcut üvelerm gorev surelerintn uzatılmasına «Razı oiınası» halinde sorunun çozümienecegını ifade etmelerı uzerlne, üst duzeyde temos lar yapıldı. Özeilıkle heyet Içmde Asomb le'dekı Sosyalıst Grubu temsılen yeralan uyeler, Turkıye nin uyelığlnın devamının zorunlu olduğiina işaret ett ler ve Turk uyelerm görev süreıerlnın uzatılmosı halinde, Turkıye'nın üyelığının devam etmes'nı ona^ tomaları içın Sosyal Demokrat ve Sosyalıst üyelerı ikna ede bıleceklerını bollrttile'. Bu arada. heyette yer alan Turk Ingılız Dostluk Dernegı" nin Londra'dakl Başkanı Slr FredencK Bennett, Mlllı Guvert lık Konseyi Dış Polıtıka Danışmanı Profesor Suat Bilge M e bir gorüşme yaptı. Goruşmede Avrupa Konaeyı'nın mayıs ayında yapılacak Sı yası Komteyon toplantısına ka tılıp katılmaması sorunu uzerınde durulduğu öğrenıldi. Edl nilen bılçilere göre, Sır Frede* rıck Bennett. Türkıye'nin üyehğlnın devamı konusunda çoğunluğun olumlu görüsüne karşılık, iskandınav ulKelennın oluşturduklon «Nordlk Grup» ve İngıltere'nın Asamble'dekı teTiSilcılerlnin «Tutumlarında kuşkulu oldugunu» ıfad© ettı Görüşmede ayrıca Türk tofafının. üyelığin devomı sorununun «Kuçük bir çogunlukkJ kobul editmesl» olasılığı uzer nde d» durulduğu ve bunun icm Türklye'nin moyıs toplon tısına katılmayarak «Gellşmeleri beklemesl»nm Isobetü olup olmayacagı üzennde de du ruMu. Sır Frederlck Bennett. bazı «Zıt aoruslerln Ifade •• dilmesinln» kacıntlmoz olacagı m «Samlmiyetle betirttl». Buna korsılık ANKA muhobinn'n bu bılgı'e' ışığında aö ruşünü sorduğu Sosyal Demok rot ve Sosyallst kanada men"îup borı heyet uyelen Turkiye' nırt moyıs toplantısına mutlako katılması gsrektlginı, ve «Mevcut uyelerln aynen korun ması koeutuyfa» görev sürelormın uzotılmast hatınd», Konsev\n, «Çok büyuk coğunluğu nun» Turkıye'nln üye ığını des îeklevecsklerlnı ve kendilerının Sir Fraderick Bennett den da Avrupa Konseyi ha lyımser olduklan göruşönü ıfade ettıler. Ancak Sosyallst Grup yetkllilerı. Türk Siyasal Komısyon uyelennln mayıs toplantısında yer aiorok uyelığın devamını savunmalarınm da «Çok onem ti oldugunu» vurguladılar. Sosyalist Grupta yer alan bazı heyet üyelen. «Nordik Grup» konusunda Bennett'm kuskularım paylaşmadıklannı da ıfade ettıler. Bu arada mayıs toplantisındo Turkıye'nln ılk gun oturumuna katılmayarok üyeliğın devamı konusundakî olumlu oyların «Sayısına bakmasınm» vo tutumunu ona gore belırlemesl gorüşünun hükümet cev relerinde ağırlık kozanmakta olduğu öğenıldı (ANKA) 1 Martta (Baştarafı 1. Sayfada) ise, yenl vergılerden v&rarlanmak için toplu sözleşmelerinin bitimini bekleyecekler vs aynca bu çahsanlann 1981 yılına Uiskin vergi farklan 1982 yılında ödenecek. YEM BORDROLAR H.\ZIRL.\NDI Memurlann ve toplu sWeşme dışında kalan işçılerin 1 mart tarihinden baslayarak yenl Gelir Vergısı Yasasına gore vergılendlnlmeleri nedeniyle, ılgüı tüm kuruluşlarda yenl bord rolann hazırlıklan bıtırüdi. Yenı vergüere gore memurlar içın hazırlanan ekteki tablo memur gelirlennın net 2092 lıra ıle 5042 lira arasında arttıgını gosteriyor. Duzenlenen tabloya yan («iemeler dahıl etmedık. Her memurun farMı yan odemesı bulundugu içın, genel bır tablo düzenlemek olanak dısı. Tablo düzenlemrken Gehr Vergisi Yasasının getirdiği dıger ükeler de dikkate alındı. Buna gbre, emeklılık keseneğl eskıden yuzde 8 oldugu halde, bu kesenek şimdi yüzde 10*a çık&rtıldığından, emeklıllk kesenegi bu orana gbre hesaplandu Aynca, yenl yasa MEYAK kesıntasini vergı dışında bırakıyor, dolayısıyla MEYAK da hesaplama dışı tutuldu. Buna karşılık tablonun düzenlenmesinde ozel v» indirim miktarlannın yenl ükeleri gbzönünde tutuldu. Özel ve genel indınmm uy» gulanmasmaa ügınç bir durura var. Eğer çalısan bır kadının. eşı de çalışıyor ve ozel ve genel ındınmden yararlanıyorsa, bu durumda çalısan kadın sadece özel ındınmden yararlanıyor. Örnegin evli ve iki çocuklu bir erke* ozel ve genel indinm olarnk toplam 5850 liralık indirımden yarsrlaniî'or. Buna karşı, bu erkegın eşı de çalısıyorsa, çalısan kadm sadece 2250 llrahk özel indirimden yararlanıvor. 5850 eksı 2250 eşıttır 3600 lıranın da yuzde 40'tan vergısinl verecek olan evli ve ıki çocuklu çalısan kadın, eşine gore 1 440 lıra dsha fazla vergi verecek. Dolayısıyla eşıne gore eline 1.440 lıra daha az gehr sececek. Genel ilke. olarak, calışan her kadın eşının yararlandığı bael ve genel mdırim mıktarlannaan kendı ozel indirim mıktanıu çıkaracak ve genye kalacdan yüüüe kırK vergı vererek eşıne gö1e kendıs.nm odeyecegı ek \ergıvi bulacak Yenı rergilere gbre duzen'.enen ajlıkıcr 2 mart pazartesı günu öder ze<. Türkiye (B«storafı 1. Sayfoda) M'lll Guvenlik Konseyi Bütçe • Pıart Komlsyonu'nca hazırtanar» bır raporda, bu konudo şoyle dertitdl«Çoğımızda Töfklye nin utuslororosı kuruluslara üye olması kuşkusuz ülkemizln uluslcrarası ıllşkilerınln iyi bır duzeyde yürütülmesı yönünden buVuk ânern toşımaktadır. Uluslcrarası bır kuruluşa uye 0!mak bellı tlkelere göre tesbıt edüen katkı poylarmı ödeme zorunluluğunu getırnesi ycnın aa, bu kuruluşların periyodık caîışmo ve toplantılarıno ko n !ma gereğl nedenî ı!e aynca harcamalaro yol açmaktodır Oâviz olörak ödenen bu har camotar lcln 1981 mcl! yıti but ce kanurtu tasarısında tUluslararası kuruluslara Itatılma payı» olarak 3,9 mllyor TL. odenek yer olmakta, bu miktar yıldan yıta ortmdktodır, Son yıüarda ülkemizln lcmde bulunduğu molı ve ekononiık koşullar ve dövlz darboğozı Bu kuruluslara katkı paylarınm zamanında ödenmemesine neden olmustur. Bu durum ulkefnızın Itıban yönünden ortaya Cikaraccğı sakıncalar yanında, gıttıkce arton blr ödeme kulletı altına gırilmesine de neden oimaktadır. 198Vde uye olmokta yaror oörülmeyen kuruluşların koordı nelı bır calışma ıle tesblti va uye olarak devarrından vazgecılenienn ligtlı kııruluşlara bıldl r Imesınde varor aoruimekte A3Dİİ (Baştarafı 1. Sayfada) rak ülkesıne aoner Ssnator Tower, VVashington'da gazi sırasında edmdığı ızlemmlere ılışkın bir basın toplantısı duzenledı Senator Tovver, Turkıye'de 1 6 t'krar ve duzenın yenıden kurulduğunu, teror olaylannın onemıi olçude azaidıgını, ve ekonomıde olumlu gelışmeler kaydedlld.ğınl soyledı Turkiye • dekl yonetimln demokrasiye do nuşte kararlı oldugunu da belırten Tovver bu dönemde Ameııkon yardın.ının yenı sıra. OECD ulkelerınce yapılan varclımların da artırılması gerektığını bıldırdı Tovver Turkiye lle Yunamstan arasındckı llışkılercle Cıddı goru^ aynlıklarının de vam ettığın , buna karşılık NATO nun guney kanadının savun ımasında onemlı gelışmeler kayded.ıdıgın! de sozienne ek Luns (Baştarafı 1. Sayfada) Lo Kayede basına verdığl bır yemekte konuşon Luns. Sovyet er Bırlığı Devlet Başko nı ve Kotıünıst Part sı Genel Sekreterı, Leonıd Bremev'ın Kongre'nın acıiışında yapttğı koiuşTianm çok oz sayıda so rnut onerı ıçerd^ını oelırttı NATO Genel Sekretert Luns ayrıca, tyı hazırlanması koşuluyla, Breınev ile Reogon oro $mda bır gorüşmenln yararlı oiabıleceğ nl kaydettı • tstanbul 20. A«Iiye Huktık Hakımligınce Esas No 8/2882, karar No 981'132 Sayı ıle ısım tashıhı yaptıranîE 16 31981 tanhnde ismım KONU YEŞIL iken BEDRt YEŞtL olmustur. Başbakan YardımcıSı özal, Aimanya'da kendlslyle ozel görüşTie yopan cWırtsehaftswec he» iktısat dergısı muhablrınm sorularını yanıtladı. Adı gecen dergmin son sayısında, Türk'\e*de alınan son Iktısadı önlem lerln olumlu sonuç verdığinl be lırten ve rakamlara dayonon yorummakalesmde Özal ın «Ba tı flmdl bizl yan yolda bırok
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle