19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S) Cumhuriyel lr Ulke sorununun çöztimü tçtn, o konuda ç»hsım (faaliyet) gösterecek blr Bakanlık kurul masinm tek çare olacağına inananlardan oeğüim. TlirkiyeTnizln, bir değU birkac Bakanhlc tarafından ele almıp çözümlenmemiş pekçok konusu oldugu glbi, bazen bır Genel Müdürlüğün Te daha küçük kurum ve kuruluşlann. en iyi b t çiınde çözume götürdukleri sayısı» sorunu vardır. Ancak besin ve beslenmeye fliskin gelişn». Xer, bizlm son 25 yıl Içinde yineleyerek vurgrv I&dığımız bır görüşe ha^i'i'fc kazandırmıstır. Öyte tahmin ediyoruz ki günümüzde vatandaşın en ânemli sorunlanndan biri aüesinl yeterll ve dengeli bir biçımde basleyebilmek olmuştur. Beslenme her ne kadar bu konudi. bilgili olmayı gerektiriyorsa da, anlamsız bir biçimde artan fiyatlar, kalitenin bozulması, denetim zorluklan k o mıyu derinliğine büenlerin bile başlanrun çare«ine bakamadıklan boyutlar kazanrmstır. GORGSLER 2 ŞUBAT 1981 B Besin Bakanlığı Dr. Osman Nuri KOÇTÜRK mektir. Yaşsy&n va ç&hşan her tnsanflztfc,termodinami ve fizyoloji billmlerinin tanımiadığı yasalar uyannca beiirlı bir besin maddesini her gün, biç bir kısıntı yapmadan, sağlamak zorundadır. Bu tür lhtiyaçlar tirerinden gerçeKleştirilecek bir bağımnhk çağuruzm insanı için ytiz kısarbcı olmakla berabeıs bu yoldan bagımlık yarat mayı göze alanlar ve batta uygulayanlar vardır. Enerji darlığının böylesine mutsuzlaştırdığı dünyamız, bir de besin darlığ: ve ambargolan 11e bıınaltılacak olursa, ortaya çıkacak olan gerilımin giâerumesi İçin ciünya politikacılarının çagrılannın yetecegini tahmin etmlyoruz. îçine düştüğü ya da dusurülduğü h^nyiıtmtim Atatürk ükelertae'uyarlık, büimln öncülüğü ve gerçekçilikle kurtulabilecefine inandıgımız Türklye bu kurtuiuş için yalnız kendi gücüne ve kaynaklanna yaslanmak zorundadır. Bu güctin tizik kaynağmın bssinler olması, az yiyıp az içerek bir yere varamayacağımızı açık olarak göstcrmektedir. Ekonomik glrişimler, ekolojik sonuç lan düşünülmeden gerçekleşirse, geride, blr yığın borçla kirlenmiş bir çevre ve gerüimln arttıgı kanşık bir sosjal ortam bırakmaktadır. Biz ürftinıde de savunmada da makıne güciinden daha çok tnsan gücü kullanan bir toplumuz. Besin ve beslenmeye ıllşkin sorunlann, petrol ve kömıire iliskln sorunlann önüne geçlrilme • geregi bu gerçeğe dayanmaktadır. 1 Enerji sorunları önera kazamp gündetnin başma gelince, doğal kaynaklanmızı da kollayacak ve enerji sorununa çözüm araştıracak bir BakaıJıgın kurulması dUşünülmüştü. Bugün lse, besin ve beslenmeye ilişkin sorunlann Ründemln llk maddeslni olusturduğtmu açıkça görebillyoruz. Varsü ve yoksul üikelerin Bakanlık duzeyindekl kurum ve kuruluşlan incelenecek olursa, bunların büyük bir hasmırun, Besin ve Beslenmeyle ilişkill bağımsız bir Bakanlık kurmuş olduklan görülecektir. Bia Anayasammn 52. mad desl ile Devlete verüen gflrer ve yökümlü]ü"klerto, bu düşünceden kaynaklandığını tahmin ediyoruz. Türkıye'de bir petrol darlıguun hangı kesimleri, bir besin darlığının, hangi toplum katmanlannı yavaşlatacağı kolayca düşünülebüir. Bunun için, Besin ve Beslenmeye ilişkin konuiara, hiç degilse enerji sorununa değer verdigimlz kadar değer vermek ve kuramlaştırmak durumundayız. Davanm degisik Bakanlıklarda, değişik açılardan baküarak parça parça ele alınmasj çok sakıncalı blr tutumdur. DPT'nin Beş Yülık Fıânlanyla bu DütünlüğO sağlayacagı ve çeşitll (initeierde yapüan veya yapılacak çalışmalan eşgUdUmleyecefi (koordine edeceği) Umit edllmisti. Bunun mümkün olamadığı sonuçlan ile ortadadır. Petrol sağlayabümek İçin çoğunlukla, besln maddesi ihraç durumunda oluşumuz, Enerji ve Tsbii Kaynaklar Bakanlığı karşısmdi, hiç degilse aynı agırhkta bir birlmin (ünitenin) daha kurutmasıra zonmlu hale geürmektedir. Dünya ölçeğine göre düşünüldügUnde, benzer durumla karşüaşıyoruz. Makinelerin besini olan petrol ambargolanmn endüstri ülkelerinde yaratbğı bunalımı andıran başka bir bunalım, çoğunJuğu olusturan gert ülkelerl bunaltmakta, varsıl toplumlann kapısmı çalmaya hazırlanmaktadır. ABD'nin yenl Başkanı Reagan'ın Tanm Bakanlığına atadığı Iîlinoisli çiftçi John Block, kendilerine direnen ülkelere karşı tanm ürünlerinl silâh ol&rak kull&nac&kl&rını söylemiş, «Washington bizdcn buğday v« et ithal eden ülkelerl, bn yoD» kendine bsğmdı talahillr» demiştir. (ı) Polohya'da olup bitenler, hayli karmaşık potttik olaylar yumağı glbi görülüyorsa da. Uk çeUşkilerin et fiyatlan ile başladığı unutulmamaüdır. ABD'nin Sovyetler Birliği"ne karşı uyguladığı tahıl ambargosu bir yü daha uzatılmışür. Enerji bunalımını andıran ve bu gidisle onu da aşacagı anlaşılan bir besin bunalımı. kara bulutlar gibi hem Ulkemizi ve hem de dünvamızı sarmakta, bu görünüm bir uzman olarak bizi korkutmaktad». ı. Btmlana da Besln v« Beslenme Bakanhğmda yerlerini almalan durumu degiştireoıMr. Ontveraitelerın ilgili laiültelerinde, besin ve bMlenme konulan Ue ilgili bagımsn kiirsüler k>nm işi çok gecikmistir. Tıp, Veteriner, Ziraat, tküsat, Siyasal Bilgiler Paktilteleri Ue Ticarl İUmler Akademileri konuyu bilimsel bakımdan ve kendi açılanndan ele alarak, kurulmaa düşünülen Bakanlık için, çağdaş bilgilerle aonatümıs kadrolar yetiştirmelidlrier. Tek çözümün Bakanlık kurmak oldugumı savunmak elbette doğru olmaz.. Eirleşmıs Mllletler Dzraaniık Kuruluşlan ve Ulkemize gelen FAO, VVHO, ÜNICEF İLO uzmanlan ile yaptığınıız eski ve yeni temaslarda, Bakanlıklararası bır Beslenme Konseyi kurulmasmın daha uygun olacagı tekrarlanarak vurgulanmış, denenmıs, fakat basanh olamamıştır. Çevre Müsteşarhgı gibi Başbakanlıga bağlı bir blnm ile işe başlamak belki daha uygun olabilir. îşin bu yanını yetkili kişilerle, kurumlann karanna bırakmak kuşkusuz Oa ba doğru olacaktır. İçimizde Çiçeklenen ? Snsan sevdiği bir işi zorla yapmak durumunda Ikahnca ister istemez bozulur. Ruhsal yasadır • bu. İnançh Müslüman namaz kılmaya zortanırsa o namazdan hayır gelmez. Metazori tutulan orucun değeri kalmaz, Bağımsızlığa tutkun kişıye baskıyla İstiklâl Marşı'nı söyletmek ne işe yarar? Şekspir'in dizelerini ezbere bilen bir edebiyat adamına emir verin: Her sabah kahvaltıdan önce Şekspir'den yirmi beş sayfayı yüksek sesle okuyacaksın. Şekspir'i severek mi okur adaın? Demokrasiyi benimsemeden demokrat, sosyallzmi özümsemeden sosyalist. İslamı içine sindirmeden Müslüman olunmaz. Atalarımız ne güzel söylemişler: Zorla gü2ellik olmaz... Zorla ya da baskıyla yaptmlan İşe karşı koyma eğilimleri insnniTi içinde çiceklenir. Yasal ve Bilimsel Zorunluk Oretlm, tUketim, sağlık, iç ve dıs pollttkayla, tthalat ve lhracat açısından boylesine önem kacanmıs bir sorunun, geçerll ilişkiler içlnde, esid hallne terkedihnesi ise, bial bulunduğumuz nokta ya kadar getiren olumsuz olaylann devamı anlamına gelecek, besln maddeleri fiyatlan yükselirken, bir azınlıgın cebi dolacak, sağlık bozulacak üretim için gereksinim duyduğumuz kol ve kafa gilcü üretimi, en düşük düzeyde kahrken, komşularımızdan gelen besin maddeleri istemleri, yeterlnce karşüanamayacaktır. Beslenmeye ilişkin sorunlann, enerji sorununu iterek, gündemin birin d maddesine tırmandıgı şu dönemde, çözumü daha az yiyıp içmeyi çare gibi gören bir ya da birkaç klşinın alacagı kararlara bırakmak yanılgı olur. UNİCEF'in açıklamalan Çocuk Vüında tüm geri ülkelerde oldugu gibi Türkiye'de dünyaya g&zünü açan on yavrudan ikisinin yiürildiğinl göstermektedir (2). Çalışanlann verimi düşük, üretim yetersiz, sosyal ortam kanşık ise bunun nedenlert arasmda beslenme yetersizliklerinin bulunduğunu ve durumu en genis çapta etkilediğini savunmak bilmem abartma olarak kabul edüebilir mi? (1) Cumhuriyet, 31 Aralık 198U (2) Yeni Ulua, 7 Ocak 1981 Ek Harcama Gerektirmez Besin ve Beslenme Bakanlığuun kurubnaaı, ek harcamalara neden ohnayacağı gibi, ek kadrolar konmasını da gerekürmiyecektir. Et ve Baük Kurumu, Toprak Mahsulleri Oüsi, SUt Endüstrisi Kunımu gibi konuyla iliskili ve çesitli Bakaa Iıklann bünyesine dağılmış kurum ve toıruluslann biraraya getlrilmesi ile olusaoak çekirdek zamanla ihtiyaçlar doğrultusunda gelişecek ve böyiece harcamalar en aza indirilebilecektir. Gıda Tanm ve Hayvancüık Bakanlığının, bu keî Tanm ve Ormancılık Bakanlığı olarak yeniden ad değiştirmiş olması, besin, beslenme ve hayvancıhk He balıkçılık glbi kesimleri boşlukta bırakmakta. Tanm ve Ormancüık Bakanlığı, bu Konularla fıilen meşgul olmakta ise de, bunun yeterli o'.acağı sanılmamaktadır. Tanm Bakanlığı içindekl Gıda Genel MUdürlugü ile Sağlık Bakanlığın da besin ve beslenme İle ilgili Uniteler etun ola Güç Kaynağr tnsan güclbıden enerjetlk kaynagı olan be•mler, aynı zamanda plâstik bir nıtelik taşır, sağlıgımizı ve üretkenliğirnizi, en genis anlamıyla etküerler. Yıpranan ceketimizin dirsegini yamay&rak bir yıl daha giyebiliriz. Aynı davranışı besin ve beslenmeye iliskin gereksinimlerde uyguIamak fse, toplum saglığının bozulması, üretkenUSm düşmesi, sosyal davranışlann bozulması de CVCT OKTAY AKBAL ö n ö n Bugünün Ali GalipMeri BİLİM DÜNYASI Vehbi BELGİL Uzayda Elektrik Santralları unes güeunOn mevsime, hava durumuna. günun saatlerine... göre farklılık göstermesi. kendisinden yararlanmayı sınırlamaktador. 12 metre çaplı çukur aynalann fokus noktasına konacak bir litre suyun 15 dakikada kaynadığı bilinmek tedir. Ancak. bunun için, aynalann hafif hafif kunıldatılarak hep güneşe dik dönük tunılması gerekmektedir. Arşimed'in, îsa'dan önceki 212 yılında Siraküza limanındaki Roma savaş gemilerini çukur aynalarla yaktıgı söylencesi de. yine bu güneşe dikeylik zorunu yüzünden, ancak, beyinleri Yunanlı hayranlığı ile yıkanmış bağnaz kafalı Batılılann inanabilecekleri bir safsatadır. Fransızların Pirene Dag lannda kurduklan Odeillo güneş fınnı, bir saat çarkı ile her an güneşe dikey tutulmakta ve 4.000 dereceye kadar ısı vermekte işe de geniş blr kullanıs. alanı bulamamıştır. A " G a f 1 P > ' * B u 9 Q n Atatürk'ün sahibl.ı Bir okurum, Yüksek Tanm Mühendisi Sallm Eral, gönderdiği blr şiirlni böyie bitlrmiş. Dünun All Galip* leri bugun Atatürk'e sahip çıkmoya kalkışıyor gerçekten de! Bır sağcı gozetede. yıllardır Atatürk'e, onun devrlmine korşı cıkan ne kadar cirkin politikacı, ne kadar flerici eylem, gerici davranış varsa hepsini övmüş, yücelt miş kışiler bugünlerde, Ataturk'cü kdsillverdi! Gerçekten Atatürkcü olsalar, /ani yıllardır sürdurdükleri karşı devrimci tutumlarının yanlışlığını anladıklarını acıklasalar. lyi!.. Öyle bir şey yok. yalnız 12 Ey!ü! geldl, artık eskl kavgalar bitmeli diyorlar. Bunu istemeyen varmış gibi! Her türlü Iftırayı, her türlu karacalmayı yapacaklar, sonra da barıs yapalım diyecekler!.. Blr odam var telefon eder, saygılor sunar, yanılgtlanndan söz eder, öfkeye kapılıp cirkin şeyler de yazdığını üzüntülü bir dılle söyier. Sanırsınız ki, onceki yaptıklanndan, yazıp oiziktirdtkterinden pışmanlık icinde... Sövüp saydığı kişılerl arar, konuşur, hatta evlerine kadar gelmekten bile cekınmez. 'Biz onlarlg barış yaptık' diye söylentiler çıkartr. Bu, 'onları sindirdik. susturduk' onlamına gelen bir sözdür gercekte.. Ama üc gün geçmez kaleme sarılır, veryansın eder yalan yanlış... Geçen gün, 'kavgayo devam mı?" diye soruyor. Adınrı uyduromazmışız ou kavgada kendlsinel Yoldo kalır mışız! tSen git başkası gelsın» diyor. Sanırsınız ki, mahalle kabodoyısı yol kesmiş meydan okuyor. Yazar mıdır, yoksa külhanbeyi mıdir? Evet, böylelerinln bir tek ankıdığı şey var. o ria hok ettiklerl dersi ikide bir vermek. O ders de haddıni bildirmek. yerli yerine oturtmaktır. Blzım işımız yok böyie sonradan olma yazı kabadayılorıyle... Böyleleri ancak kavgayı, dövüşü, söğüşmeyl billrler. Zaman zamcn korkup sınerler, telefonla arar, evlerin kapısını calar 'barış' dıienciliğine cıkarlar. içlerine güven gelince de naralar atarlar 'sen git başkası gelsin' diye... Erkeğiyle dişisiyie bu tür Insanlar birblrlerina benzerler. Hep aynı yerde konaklarlar, aynı hovayı solur, aynı turküyü cağırırlar. Daha cok. daha cok çıkar sağlamak. yeri gelince dalkavuklukta rekorlar kırmak, yeri gelince sinmek, yeri gelince kabadayılığa yeltenmektir. Böylelerine acımak bile gereksizdir. Bir okur 1972'de yayınianan bir kltabın fotokoplierinl yollamış Son zamanlarda bir sağcı gazetenin ve yozarlarımn, onlara eklenen Edebıyat Fakültesi'nln öteden beri Atatürk devrimınden hic ml hic hoşlanmayan bir takım öğretim üyelerınin tutturduğu bir hava var. Atatürk bir Kültür Devrimi yapmamış!.. Böyle bir sav lleri sürenler Moo'nun kültür devrimiyle bir koşutluk kurmak isteyen kötü nıyetlilermiş! Bunu o gazetenin bayancık yazarından tutun da, kimı zaman kabadayı kimı zaman kuzu kesilen eskl futbolcusundan, Atatürk'ün adını bile ona cok gören Kabaklı efendislnden. ebedi docentine Baro'dan kovulmamak için curnalcılığa dört elle sarılmoya kalkışan, sözda hukukcusuna kadar hepsı yineleylp durdular. duruyorlar da... Atatürk devrimi bir kültür devrım! değılmiş! Neymiş peki? Kapolı kapılar ardında sordunuz mu bu soruyu, alacağınız yanıt nedir? Bunu butün okurlcrım bilirler... 1967 yılında. Ankara'da bir bilimsel taplantı yapılmış. 1972 yılındo da Türk İnkilap Tarihi Enstitüsü tarafından kitap haüne yaymlanmış bu konuşmalar... Kalkınma icın bclgesel işbırliği. vanı RCD semınerinln adı: «Atatürk • Önderliğinde Kültür Devrimitdir Evet, sağcılar, Atatürk karşıtları. 'Atatürk bir Kültür Devrimi yapmadı" diyenler. bulsunlar bu kitabı. okusunlâr. Atatürk'ün önderi olduğu kültür devriminın Pakıstan'a, iran'a örnek bir devrimci eylem olarak gösterıldiğıni anlasınlar. 911 Kasım 1967 günlerı toplanan bu semınerde o dönemin Milli Eğitim Bakanı llhamı Ertem, tAtatürk önderliğinde Kültür Oevriml konulu seminerin acış konuşmasını» yapmış, bu kültür devrımının önemini. anlamını belirtmlş. Halil İnalcık, Şınası Altındağ, Hamza Eroğlu, Tayyip Gökbllgin, Afet inan. Reşat Kaynar Coşkun Ücok. B. Sıtkı Baykal. Kubalı gibi profesörler ve daha başaklan da 'Kültür Devrımi'nı anlatmışlar övmüşler. topıantıyo katıian Iron'lı Pakistanlı tarihçiler de bu görüşlerl onaylomışlar... G ba önerl Ozermde daha pek çok kafa yorulman gerekmektedlr. Uzay elektrik santrallerl fikrini Çek asüh Amerikah Peter Glaser 12 yıl önce ortaya atmıştır. Buna göre: • Yerden 38 bin kilometre yüksekliğe alüminyum levhalar türunden. rulolar haiinde levhalar götürülecektir. Bunlarla, her biri 50 bin ton agırhkta ve 25 bin kilometre kare genişlikte (5 İstanbul büyüklüğünde). dikdörtgen biçiminde yansıtıcılar yapılacakur. Bunların yansıtıcı yüzleri hep güneşe dönük olacaktır. Aynca, bunların da çok yukarlarrada, yuvarlak biçimde başka yansıtıcılar kurulacaktır. Bu sonunculann yüzleri ise. dunyaya dönük olacaktır. Dikdörtgen aynadan yansıyacak ışıklar toplu halde yuvarlak yansıtıcının üzerine düşecektir. Bunlar burada özel madenlere çarpmca çok kısa dal ,galı elektrik haline (microwave) dönecek. oradan da yere gidecektir. Nitekim. tızay araçlanmn elektrigi böyle saglanmaktadır. 9 Yansıücılar dünyanın Batı'dan Dogu'ya dönüşü yönünde, aynı hızla, yani saniyede 10 kilometre hızla dönecekleri için gögün aynı noktasında çakılı gibi duracaklar ve gece gündüz elektromanyetik dalga göndereceklerdir. Gelecek olan ısı degil de elektrik dalgası olacagı için hava kapahlıgı ener ji gelmesini önlemeyecektir. Dunyanm belirli bir yerine, örnegin Teksas çölüne indirilecek olan bu elektromanyetik dalgalar, orada tekrar güneş ısısına çevrilecek. bununla elde edilecek buhar elektrik motorlannı döndürecek ve böylece elektrik elde edilecektir. • Her biri 100 milyar dolara çıkacak olan bu yansıtıcı ve yer teslslerinden 30 yıl içinde 60 tane kurulacaktır. Yine her biri 5 atom elektrik santralı gücünde olacak bu yansıtıcılar ve yer tesisleri, 30 yıl sonraki Amerikanın enerjl gereksinmesiıun yansını (300 karşılayacaktır. mflron kw) Hükümctin Tutumu Bu ilgiriç flkrı Carter yftnetiml hemen benimsemiş, Amerikan Enerji Bakanlığı ile NASA (Uzay ve Havacıhk DairesD'yı bu iş üzerinde araştırmalar yapıp rapor hazırlamakla görevlendirmiştir. Temsilciler Meclisi'nin verdigi 19.5 milyon dolarlık ödenekle çalışmalara başlanmış ve üç yü sürmüş olan bu çahşmalarm sonucu olan rapor. 1980 aralığının ilk haftastnda yayınlanmıştır. Ancak. rapor bir çok eleştirilere konu olmuştur. Bunlan, ya nıtlanyla birlikte özetleyelim: • İlk eleştiri. uzay santral larının 100 milyar dolarlık maüyeti ile ilgilidir. Ancak ilgililerin yanıtı şudur: Her' yeci araç önce pahalıya mal olur, zamanla ucuzlar. Yansıtıcılar da, teknoloiinin geliştirilmesiyle çok ucuzlayacaktır. Kaldı ki, bu santrallann işlemeye başlayacağı sırada petrol, kömür, atom ener]isi fiyatlan da astronomik boyutlara ulaşacaktır. • İkinci eleştiri, gökten yere inecek elektromanyetik dalgalann içinden geçecek uçaklardaki insanlarm elektrikli fırındaki tavuklar gibi kebap haline geleceğidir. İlgililer, bu konuda çok abartmaya düşüldüğünü, ancak daha bir süre kafa yormak gerektiğini söylemektedirler. Tavuk gibi pişmenin ise, söz konusu olmayacağı eklenmektedir. • Cçüncü eleştiri, yansıbcılann ve bunlan uzayda kuracak 600 kadar işçinin uzaya götürülüp. çalıştınlıp, gerj getirilmesindeki güçlükle ilgilidir. Yanıtı şudur: 1981 martında deneme uçuşlanna başlayacak Uzay Mekiği ve onu izleyecek daha büyük uzay kamyonlan, taşıma isini kolaylaştıracaktır. Kaldı W yansıtıcılar havasız ve çe , kimsiz bölgede uzun süre aynı kalacaklardır. Bu yansıtıcılar, içine çukulatalann sanldıgı türden alüminyum levhalardan ve karbon elyafından olacaktır. Kalıntılan bir konserve kutusunun kalınlığını geçmeyecektir. Bu neden le. dünyadaki tesislere göre büyük bir pahahhk ve güçluk söz konusu değildlr. Avrupa Konseyi Tüririye için karar Mayıs 1981'e değin demokrasiye geçiş yoluada yeterli adımlar atacaksın; yoksa kanşmam... Doğrusunu söyliyelim mi, benim içimde böyle yaklaşunlara başkaldırma güdüsü uç veriyor. Strasbourg'taki Konsey'de bir dizi tartışma gündeme girmiş. Türkiye'deki askeri yönetimin niteliklerl ve eğilimleri söz konusu olmuş. Nasıl deg«rlendirecegiz olan bitenleri? Külahımızı önümüze koyup bir düşünelim: Demokrasiyi sevsek bile içimizde demokrasiye metazori geçiş duygulan oluşmayacak mı? Hem demolirasi derken neyi amaçlıyoruz? Fikir özgürlügüne kapalı çok parüli rejimi mi? Yoksa gerçekten her tür düşünceye açık siyasal demokrasiyi mi? Bir ulus, bir halk, gerçekten demokrasiye tutkunsa. hiçbir dış dayatma olmadan demokrasiye kavuşabilir; ancak sosyalizm gibi demokrasinin de ithal» edilemiyeceği kanısmdayım. .Üstelik bir yönetimi asker mi sivil mi diye yargılamaktan çok. yaptıfı işlere bakarak değerlendirmenin daha doğru olacağına inanıyorum. Batı dünyası, Para Fonu iie ekonomik, Avrupa Konseyi ile siyasal reçeteler uzatıyor Türkiye'ye; ve uygulanmasını istiyor. Bir yanda ekonomik programlar öt« yanda siyasal takvimler oluşturulmasına yönelik çabalar 6ürüyor. Sık sık bazı kişiler görevli olarak Turkiye'ye geliyorlar, bazı çevrelerle konuşuyorlar; siyasal, hukuksal, ekonomik durumumuzu gözden geçiriyorlar; sonra raporlar hazırlıyorlar ve yargılar veriyorlar. Hoşuma gitmiyor bu durum... Ne demiştl Atatürk: « Özgürlük ve bağımsızhk benim karaktertra< r Ben ulusumun ve atalanmm en değerli mirasM. lanndan olan bağımsızlık aşla ile yaratılmış bir adamım.» Belki aşın bulacaksuuz; ama, demokrasiye bile dışardan zorianmaya karşıyım. Pekl, insanlıgın ortak değer yargılan yok mu? Uygarlığın çağdaş ürünlerini benimsemiyecek miyiz? Kuşkusuz tum insanhk bir bütündür. İleriye doğru yürüyüşte butünleşen bir uyanış dört iklimi kapsıyor. Mustafa Kemal'in «çağdaş uygarlık» dediği amaca ulaşmak için belli ve belirli koşullan ülkemizde yaşayış düzenine dönüştürmek gerekir. Bunu bjz yapmahyız. «Ulusal Ant» sınırlan çercevesinde bağımsızlık ortamında özgürlükleri.gerçeldeştirmeli sömüruyü yeniigiye uğratmaJıyız. Çağdaşlığın özünü içimize sindirmeliyiz, demokrasiyi benimsemeliyiz. Ancak dışarda aba altından sopa gösterenlere karşı çıkmak da boynumuzun borcudur. Demokrasiyi severim ben... Ama, demokrasi adı altında çok partili baskı reiimini uyguiayan ve de amaçhyan acıkgözlerin Avrupa Konseyi'nde olup bitenleri kendi çıkarlan doğrultusunda kullanmalan yenilip yutulacak bir yöntem değildir. Bunun yanında, ozellikle Amerikan firmalannm kopardıklan «güneş gücü yay garası da, her biri 300500 bin Türk lirasına çıkan araçlannın satışını kızıştırma çabalarmdan öteye geçmemektedir. Bu firmalann güneş sobalannın yararlı olduklannı bir an için düşüneüm. Yılm 6 ayında gökleri bulutlu ülkelerde bunlardan na8ü yararlanılacaktu'? Sonra, 2030 katlı ve yüzlerce daireli binalarda. hele daireierln yarısı kuzeye bakan yönde olursa, bu güneş sobalan nasıl işleyecektir? Firmalar bunu çok lyi bildiklerinden. reklamlarmı hep tek katlı bahceli evler üzerinde. yaza göre yapmaktadırlar. Oysa, bahceli bir evde yazın su ısıt mak için güneşe bir kova su koymak yeter de artar bile. BULMACA SOLDAN SAGA: 1 Ökü2lerl hanketa m«^ için VrillftnllarT UCU ÇİVlli uzun değnek. 2 Bitkiaısi b&Tvanlarduı denizacalsmu, sltaclan re mercanlan Içiae •lan önemll bir takım. 4 Slm S» olarak kabul Pdilraiş reslm. Eskl dilde köçk. 5 (JrJü Mısır krallçesl 6 Tersl rado mm stmgesl. 7 Uyuyma, btgdasma. 8 Blr kürk h&yTanı. Yontucu aletlerte işlenen maddelerden dökülen fcrına. 9 Aym çeşitlerden o lan öŞelerin kanştınlmasıyla o luşrr.U)). Blrdenhlre oluv»ren. . TCKARIDAN AŞâClTA: 1 Ortakuîsğı yjtağa b»glayan boru. Kar recglnoe oIsn. 2 Bir bağlaç. Tersl Iirams lasa yazüıçt. Bir peygsmber. 3 KJmyaMl »naltzle aynştınlamayaıı ya da sea tea yoluyla elde edüemeyen madde. 4 Bir roru. BüTfik atardamar 5 Teral Gü no7 Amerika'da sıraâag. Es ki düde verme 6 Bir hayvan. Eskiden konaklarda haiayutlbTM başında bulunan ksdıs. 7 Namuda bır böiün. Kantık renkte. 8 Aşama n ı asker Stronsiyumun sim gesi. GOzelerde özüınletne, 23456789 Yazıiarıyia OKTAY AKBAL / ROBtRl ANHbGGER TÜRKKAYA ATAÖV / ORHANBARLAS M. BAŞARAN / ADNAN BİNYAZAR AZRAERHAT / SABAHAIÎİN EYUBOGLU ATTİLA İLHAN / WALTER KAUFMANN ZÜLFÜ LİVANELİ / ELİF NACİ ÖZDEMİRNUTKU / MÜCAP OFLUOĞLU LÜTFİ ÖZGÜNAYDIN / ÇETİN A. ÖZKIRIM ATİLLAÖZKIRIMLI / ÖNDER ŞENYAPILI EMEL CEYLAN TAMER / SABİHATANSUĞ öyküsüyle AYLA KUTLU Şiirleriyle SABAHATTfN K. AKSAL / MELİH C. ANDAY ADNAN AZAR / İLHAN BERK NECATİ CUMALI / ARİF DAMAR REFİKDURBAŞ / FÜRUZAN ERGİNGONÇE / ŞÜKRAN KURDAKUL KEMALÖZER / BARIŞ PİRHASAN TURHAN SELÇUKUN RENKLİ KARİKATÜRÜ YAŞAR KEMAL'İN KONUŞMASI Aynca FELLINI VE "AMARCORD" BÖLÜMO 32 sayfalık ek TOPLUMDA SANAT İki Yeni Çözüm Güneş gücünün bu süreksizligine çare olarak iki yol gosterilmektedir: Çöl ve uzay elektrik santrallert Dünya çöllerinin toplam 20 tnilyon kilometre kare dolaylannda oldugunu biliyoruz, Bunlara bir yılda düşen güneş gücü. dünya toplam enerji tüketiminin 400 katıdır. Bir Sovyet bllgini. bu büyük gücü elektriğe çevirmek için çöllerde elektrik santralleri kurulması görüşünu ortaya atmıştır. Elektrik. buralardan. tellerle bütün ülkelere dağıtılacaktır. Ancak, bu önerinin iki büyük sakmcası vardır: Kum fırtınalan ve çok sayıda akümülatör gereksinmesi. Çöllerde hava hep açıktır. Ancak. buralarda sık sık kum fırtanalarınm patlaması santrallara zarar verebilecegi gibi havayı da uzun süreler karartmaktadır Aynca. gü neşln görünmediği geca va kltlerinde vs ısısının az oi duğu sabah ve akşam saat lerinde kullanıimak üzere pek çok sayıda akümülatöre elektrigin depo edilmesi gerekmektsdir. Bu nedenlerl» da yacurüanm gCrevienın yun sıvı. 9 Ujuştunıcu Ur madde. Tsrsl çshfra* ko n'J=u claa herşey. DLNKt BULMACANIN ÇÖZCMC SOLÜAN S.4ÖA: 1 Areometre. î Baadlra. I Anka 4 Hllkat. İs 5 AU. 6 Mirasyedl. T Aîarlamak. 8 Sm. Ka mcrt 9 Kavala. VUKARIOAN AŞAĞIYA: l Ab. Hamasi. 2 Ba«lözm 3 En. Ura. 4 Odak Arka. S Mı. S U T . 6 Erat. Yama. 7 Tan. Temel. 8 Ki. Dara. f El&stikl. Şimdiki Durum Projenin eUdsinde kalan Temsilciler Meclisi 1980'de sarfedilmek üzere 25 milyon dolarlık yeni bir ödenekle araştırmaların daha da derinleştirilmesine karar vermişse de Senato bu öneriyi benimsememiştir. Buna karşılık. hidrojeni helyuma çevirme yoluyla enerji üretimi çalışmalan konusunda araştırmalar yapılması için 20 milyar dolarlık bir ödenek ka bul edilmiştir. Uzay santrallerj konusunda başka bir sorun ortaya çıkmaktadır: Yarın bunlar ucuz lar da sayılan 160'a varan bütün ülkeler. her biri 40 50 tane uzay santrali kurmaya kalkarsa durum ne olacaktır? «Minareyi çalan kıhfını hazırlar» sözümüza gfire herhalde buna da bir çare düşünülecektir. Yalonla yanlışia, camur atmayla. zoraki Ataturkcö pozlora bürünrrvekle, curnalcılıkla. küfurle. Iftirayla gercekler değıstırılemez Atatürk'ün devrıminl yıllardır gerçek anlamıyla savunan kişiler. yazarlar, düşünürier, btj yolda yurüyen aydınlar. emekciler, halk yığınlan yanlış blr vola saptırılamaziar.. All Gallp'ler, Atatürk'e sahip cıkamazlar. Atatürk'ü Ali Galip'lerin, Damat Ferit'lerin, Ali Kemal'llerın yanına çekemezler. Cumhuriyet SdMbl: Cumhuriyet MalDaccılık ve Gazetecilik T.A.5. adına „ NADİR NADİ Genel Yayın Müdürü OKTAY KURTBÖKE Müessese Müdürü EMINE UŞAKUIGİL Yozı işlerl Müdürü TURHAN ILGAZ Bason «a Ycryan: Cumhuriyst Matbaacılık ve Gazetecllik TA.Ş. Cağoloğlu. Türkocoğı Cad No.: 39 41. Posta Kutusu: 246 İSTANBUL Tel.: 2097 03 BÜROLAR • ANKARA : Konur Sokak 24/4 YENISEHİR Tel.: 17 5825 175866 idare: 183335 • İZMİR : Holit Ziya Bulvarı No : 65 Kat: 3 Tel.: 25 47 09 1312 30 • AOANA: Atatürk Caddesi. Türk Hava Kurumu Işham Kat: 2 N o : 13 Tel.: 14 550 19731 TAKVİM 2 ŞUBAT 1981 lıraak 6.S0 OOrMf 8J» öflto 13^8 IklndH 16.09 Akşom M21 Yertsi 20.00 OKTAY AKBAL Hey Vapurlar Trenler (övkucukter) VAZKO YAYINLARI Edert: 70 Ura Yeni cıkf (Cumhuriyet 7021
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle