19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
umhuriyet 4 on zomonlordo, savunmo hokkını «flllenı Cökertmeye dönuk saldırılar yoğunluk kozandt Onun lcin. savunma hakkı üzerinde^ nok. bu hakkın önemınl ve vazgeçllmezlığınl julamak bir zorunluluk oldu Gunlük blr ga«Je yürutülen kompanvo, eleştirt hakkı v« ın özgürluğü sınırianm aşmıştır Çünkü. baözgürlüğü kodar kutsal olan bir başka hak dır kl. o hak savunma hakkıdır Elbet bir ba«jhut kamuoyu onünde gorev yapan ınsanlar ştırılebılır Bu eleşttrı sert olabılır. Ama, eleşadı altında savunma mesleğınm yasal orgüü ve bu mesleğı yapan bozı avukatları hedef > karalamak doğrudan doğnıya savunma hak a saldırmaktır. işte, demokratik bir toplum böyle bir saldıı kırmak zorundadır Çünkü, savunma hakkı ş bir kavram değildır Savunma hakkı her3 ic ndır, herkestn guvenlığı ıcındir. Bu hak Inız sanık oianları llgılendırmez. Savunma kkının özgürluk Içmde ve her türlü saldırıdan ak ışlemesı, işleyebllmesi butün bir toplumun runudur Hepimız bu soruna doğru yaklaşım• kurmak ve savunma hakkını savunmak zondayız Yani. «vaton» ve «milletı gibl ortak jygulan tekellerınde sanıp bunları bir de saınma mesleğınm yasal örgütüne ve savunma esleğıni yürüten bazı Insanlara karşı kullanaya kalkışanları lyl tonımalıyız ve oynamak tedıklerı sınsi oyunu bozmalıyız Kısacası, hujk devletıne yukışır bir bıcimdo, savunma hakını savunmalıyız. OLAYLAR ve GÖRÜŞLER 19 ŞUBAT 1981 Savunma Hakkına Saldırı Turgut KAZAN dır, sadece suctamadır. Iddlayı yahut suclamayı «hükümleı kanştıran anlayış, hukuk devletlyle bağdasmaz. Hukuk devletl suclamayia savunma arasmda bir denge kurabllen devlettır Hükum. ışte bu dengeden doğacaktır. dengenın bir sentezi ve 6onucu olacaktır. Eğar denge saâlom kurulmazsa, çıkacak sonuc rahatsızlık yaratır bir yoruma bağlanıp kalmayı gerektlrtnaz. kü, Amerlkon Yüksek Mahkemesi. ABD Anayasasında yer alan benzer bir hükmü yorumlarken t... Ceza muhakemesinin en güvencell devresl olan son soruşturmoda müdafıiye yer verilirken, hazırlık soruşturmasmdo yer vermemek duruşmoda müdafııye soylenecek bir şey bırokmamak olur kı, mantıga oykırıdır. . Bu müdaflin kolluk soruşturmasında bulunmasma engel olmok, anayasanm ceza davasmda mudafı bulundurutmasına olanak veren 6. eklnl Ihlal eder» ai yebılmiştır (Escobedo Davosı, TOSUN, agk. sh 470). Bu anlaytş savunma hakkryla avukatın aynlmaz bir bütün olduğunu gösterlyor. Blzde de, Tosun'un belirttiğl gıbi fllk soruşturmadakl s>nıriamalarla» avukatın hazırlıkta görev yapabilmesl gereklr. Ama btz, bugün bu konuyu tartışacak değillz Sadece, savunma hakkının avukattan ayrı düşunulemeyeceğint belirtebllmek İcın bu örneklerl seçtık Amacımız. savunma hakkı acısından avukatın onemlr» Işaret etmektır Savunma hakkının kullanılmasmda böyl« bir yerı ve değeri olan avukat, bu görevl güclestırecek hıc bir engelle karşıtaşmamalıdır. Nosıl yargıç güvencesı sağlıklı yargılamanın bir gereğl ıse. mudafıılık guvencesl de savunmomn ve yargılamanın bir gereğıdır. Çünkü ıDava, yasayan bir organizma gıbıdir Bitmesl mukodder ve bitmesl istenen bir bütundür Fakat kesln olarok bıtmesi, hakkı ıte yaşamıs olmasına bağlıdır, şeklen bitmesl buyük bir mana Ifade etmez. Bir ihtilafa gerçekten son verllmiş olmalıdır. Mudafaa makamı, kendlni Iddla makamından daha serbest hissetmek mecburiyetindedır. iddla, daima vuku bulmuş, sona ermlş bir hadlseye doyanır Mudafaa makamı, suçlunun geleceğıni de düşünecsktir. daha mütekamil bir adaletı hazırlamak gayretl müdafaada bilhassa kendinl gostermeiıdir» (EREM, agk, sh 185). Işte bu çabanın gosterılebllmesı lcin. mOdafiive tam bir özgürluk sağlanmalıdır Kunter tMüdafl, görevlnl yaparken hOr olmatıdır .Hür olmayan mudafaa, şeklen müdafao olup hakt tatto mMcrfaa defltldlr» cflyor. fKUNTER, ogfc •h 335). Avukatın özgürluğü Avukatsız Savunma Olmaz Elbet 8ovunma hakkı sanığın hakkıdır. Ancak. eskı Yunandan beri bu hakkın teknık yardımcılar elıyle kullanılablleceğl kabul edılmıştir. Yanı, tavukatlık» mesleğınm tarıhı ınsanhk tarıhl kadar cskldir Geçmişe boktığımız zamon. Lysias. Isocrate, Demosthene gıbi ünlü adlar göruyoruz. Sonra, Atına'da ve Roma da barolar kurulıryor Ve ovukatlık mesleğl savunma hakkının sembolu olup cıkıyor O kadar kı, bazı zor zamanlardo hep barolar ve avukatlar saldırılara hedef oluyor Örneğln, en güclü dönemınd© Nopolyon «avukatlann dılının kesılmesı» gereğınden sözedıyor Ancak, aynı Napolyon kapatılan baronun acılmasına katlanmak zorunda kalıyor ( = EREM. Ceza Usul Hukuku. 1978 AnF kara. sh 185) Dememlz o kl. avukatlık sovunma hakkının et) kolu. dıll ve ağzıdır Bu hakkın tam Işleyebılmesi avukatlık mesleğmln tam ışleyebılmestne bağlıdır Kısacası sanık daha suclamayla blrlikte avukatını serbestcs secebilmelı, seçtlği bu avukatın yardımındon yarorlanabılmelıdır. Ve sanığın sectiğl avukat tam bir özgurlük Içinde görev yapabılmelıdir Gerçekten. savunma hakkı avukattan ayrılamaz Bu hak ancak avukat varsa vardır Nitekım, bugün bütun demokratik ülkelerde «müdaftlık» görevl suclamayla birlıkte başlatılıyor Ornegın, Itolyan Anayasası (Md 24) «savunma, davanın her hal ve safhasında, ıhlaı edılmez bir haktım diyor Japon Anayasasımn 37 maddesınde de benzer bir hüküm görüyoruz Bizım Anayasamız ıse (Md 31) «... Yargı mercilen onünde. savunmo hakkı»ndan sözediyor. Ama bu hüküm dar ve bıcımsel (avunma Hakkı Kutsaldır Hemen söyleyellm kl, savunma hakkı kuto\ ve vozgecıimez bir haktır. Prof TOSUN bua «savunmanın vazgeçılmezUğl ilkesı» dıyor. 6 TOSUN, Suc Muhakemesi Hukuku, 1976 isanbul, sh 234) Prof KUNTER de «müdafoa lakkının temel bir hak» olduğunu betlrtırken ryargıcların bağımsız olmasını» ve «duruşmaarın acık yapılmosını» bu hakkın tamamlayıcı jır parcası sayıyor. (N. KUNTER, Ceza Muhakenelerı Hukuku, 1978, Istanbul. sh 325) Demek ki. asu temel hak savunma hakkıd»r Gerçekten, insan Haklart Evrensei Bıldlrısl (Md 10) lle İnsan Haklan Avrupa Sözleşmesl {Md 6) sovunma hakkına özel btr yer veriyor Bıldirl savunma icın «butün tertıbatın alınmasını» ıstıyor Burada sözü edılen ctertıbat» savunma hakkını tam kullanabılrnenln yollannı açmaktır Yani savunmayı zedeleyebılecek bütun engel.eri kaldırmaktır. Cünku, savunma Buçlamadan avrılamaz. Eğer tam bir sovunma sağlanamazsa. suclamayla birlıkte «hükümı kurulmuş olur Böyle bir durum «adalet» duygusunu yarolcr Iddıa yahut euçlama «hüküm» demek değlldlr Sadece iddıa Böytoca, müdaflin özguriugO konusuna ge'mlş bulunuyoruz. Kunter*e göre, bu özgürluk IIkln iyürütme ve yargılama» organlarına karşı, sonra sanığa, sonro ücüncü ktşılere v« özellıkV bosma karşı sağlanmış olmclıdır. (Kunter. e agk, 336) Yanl, avukat serbestce »s olabllm» ve korkusuzca calısabılme olanağına kavusmalıdır. Eğer bu özgur olması gereken alana yayın yoluyla el atılır ve hasmane bir ortam yaratılır8a, avukat aldığı Işlerden dolcryt suc'anıp karalanırsa, bırden bıre bazı davaların kabulu zorlaşabılır. Ve böyle bir durum savunma hakkını öldürür. Esklden 3499 soyılı yasa «mevzuu Irtıca olan yahut vahdet ve şuurla telıfi mümkün olmoyan fiıllere müteallık davaların» yürütülmeslni yasaklıyordu. Bu davalon «deruhte etmeyı Ityıat eden» avukatlann kayıtlorı sılıntyordu. Şimdl, yasalanmızda benzer hukumler kalmadı. Ama, bazı cevreler surdürdükleri yayınla bu sonuca varmak istıyorlar. Bir korku ve dehşet dalgası yoyıp savunma hokkını flılen cökertebılmeyl planlryorlor Tıpkı bağımsız yargı icın yaptıkları gıbi, savunma hakkı üzerıne de oyun oynuyorlar llkın Anayasa Mahkemesi ıle Danıştay'dan boşlayıp sonra bazı yargıcların adlarını vererek nosıl bağımsız yargıyı hedef almışlarsa, bugün d« savunma hakkını hedef alıyorlar Hepımiz bu konuda uyanık olmok zorundayız. Kunter Anayasanm 22 maddesinl kaynak gostererek «basının baskısıno karşı» ımüdottın korunmasmı» istıyor ve «mudafıı gorevını yapamazsa, yargılama makamları da görevi3i rt nakkıyla yopamazdı» dıyor. (Kunter, agk sh. 336) Faruk Erem de savunma hakkını «subıektıf haklar» arasına yerleştirtrken «bu hakkın kullanılabılmesıni mutlaka sağlamak lâzımdır» dıyor Erem'e göre, «... Bu hakkın zararına... hasmane bir ortam, müdafulere yonelmış sıstemlı hasmane yayın ve benzerı hadıselerin mutloka onlenmesl luzımdır. Zira devlst bütün sub|ektlf kamu haklarının kullanılmasına elverışli ortamı temın ve muhafazayla görevlıdır» (EREM, agk, sh 173). Demek oluyor kl, btr gazetenin bazı avukatlara ve avukatlann yasal örgütüne karşı sürdürdüğü «sıstemll ve hasmane» kampanya seyredillp geçilecek bir kampanya değildir özellikle «vatan» ve «mlllet» gibl ortak kovramtarm bazı müdafillere karşı kullanılması, savunma hakkı acısından tehlıkelldlr Hukuk devletıne inananlar. oynanan bu oyunu gcrmelidlr. Çünkü yaşadığımız günler savunma hakkının daha bir gündemde olauğu günlerdir. Onun lcin, savunma hakkını savunmak hepimızın görevidlr, herkestn gorevidlr Vünus Nadi Armağanı 198O1981 YAYIN SIRASI: 11 vnzısı Hepimiz Suçluyuz Mehmet AYDIN lrmd DOnyo Savoşi sömurge ve petrol savaşı IdU Türklye bu savaşm özunü anlayamadan savaşa katıldığı icın yenılgıden yenılgıye ugrayarak koca blr Imparotorluğu tarthe gomdu Neredeyse anavatan bil« tehlıkeye duşürülmuştu. Neyse kl Atatürk'ün onderliğlnde ulus, canını dışıne takarak yurdu duşmandan tümüyle temizledl. Başkahraman Ataturk, ülkeyl ekonomik ve uygarlık yönünden kalkındıracak gınşımlere gectı hemen Bır sure sonra tzmir ıktısat kongresınde alınan karariarın ulkeye yararlı olmadığını görerek kendi toplumsal adalet anlayışına ve halkçılığa uygun bulduğu devletcilık llkesl ni getırdı.. özel sektor ile de uyumlu calışacak bir düzendl bu Fakat Atoturk'ün ölümünden sonra devletçılık ilkesi karma ekonominin sınırlanmamasmdan yararlanılarak esnek bır duruma getırıldı Kımı zarnan dev letcıük. özel sektörce yeni yeni gelıştlrılen sanayı dalının her yönden sureklı olarak beslendığı bır kaynak oldu. Böylece ozel sektör tuıiü yollardan ıcte ve dışta destek lenme ve pompalanmayla epeyce serpılıp boy attı Öte yondan, temelde feodolızmın karşısında olan anamalcılar, demokratik haklar ve göstermelık toprak reformu yasakırı soz konusu olunca, bırbırlerıyle anlaşıp devrimcl kıpırdonış ve cıkışlara karşı ortak bır savaşım verdıler. Daha ılerıki aşamalarda ıse dışa bağımlı sermaye. yeni koşullaro uyum saâlayarak, Anadolu kuçuk sermayesl ve ulusal sermayeyı karşı karşıya getirme yontemıyie kendl egemenlığıni ustaca sürdurrneyı başardı Dahası, toplumun öteki kesımlerı de ıç dınamlznnlerin de özdeş eğrılerı ve grafıkleri yansıtarak yol aldılar Bır zamanların, «Dokunmayın Bu Arslana» kukreyışıyle faşıst Duçe'ye kafa tutan bağımsız ulusalcıian, aradan yıllar gectıkten sonra Kıbrıs cıkarmasında, «Amerıka'ya danışmadan bu hareketi yaparnazsınız» dıyecek denli bağımlılık cızgisıne duştuler Eğitımde lıberal ekonomı fel sefesı one olınıp cağdaş ekonomı oğretımi goz ardı edıldı Auguste Comte ve Emıle Durkhe nn gıbi toplumblUmcıler baş tacı edılıp. otekı toplumbıhmcıler sureklı olarak dışlandılar. Çok partılılık donemıne gecıldığınde yeni kurulan partiler, bırer düşun partılerı olma yenne hep kıtle partileri bıcımınde etkınlıklennı sürdurduler üderlerın ılke ve duşünlerı değerlendınleceğı yerde, aianlarda toplanan dın leyıci kalabalıklarının sayıları tartışma konusu yapıldiBılıme gereği gıbi saygınlık gosterılmedı Gencbğın ya şamsal ve eğıtsel alandakı haklı ısteklen bıle dıkkate alın madı Halkevleri ve koy enstıtulerı kapatıldı Yatılılık ku rumu kaldırılıp gencler kendi yazgılama bırakıldılar Her mahallede mılyonerler yaratılmaya çafışılırken, her köşede mantar gıbi bırer dıskotek. dans ng ve barlar tureyıp fışkırmaya başladı Topluma alabıldığıne bır kitap düşmantığı aşılanarak, beyınler boyalı basınla tıka bosa dolduruldu Bir cok profesör, unlversite özerklığınl, holdlnglere danışmon olma ve onlarla tınsel boğlaşıkhklar kurma gibi hızmetlerde kutlandılar Zamanlannda ulusal egıtım, ekonomi ve enerıı politıkası guden yeteneklı politıkacılann başlarına getırılmedık olay kalmadı Hepsı de neredey se cevresınden ve toplumdan soyutlantp bır koşeye atı lıverdıler. Yurtta, kolları dış ülkelere dek uzanan, bırbirlenyle icll dışlı bir cok sılah. uyuşturucu madde ve döviz kaçakçıları türedl Bır takım politikacılar, Iktıdarlarının ömürlerınl uza tabllmek icın her doğal kuruluş ve kurumun karşısına ya paylannı kurdurup bırbirlenne düşürerek, toplumu patlama noktasına getırdıler Devlet dalrelerine sayısız partl zan bürokratlar yerleştinldı Yansız davranan memurlar sü reklı kıyıma uğratıldılar. Bu arada başıboş ve sahıpsız bırakılmış gençlik, gızli amactar lcin bır pıyon gibi kulla nıldı. Bu yuzden bınlerce kişl canlarını yıtırdıler Ne acıdır ki, tarihın hıc bir devrınde gençlığini bozuk para gibl bu denli harcayan hiç blr toplum gorülmemıştır Sonunda yakamızı İMF'nın ve terorun kıskacına kap tırmış durmadan suclu orıyoruz. Suclu ise, tum bunlan yaratanlarla birlıkte onlara göz yuman sen, ben. hepıml ziz sanırım B İUCT Hftvın OKTAY AKBAL Nedir Bu PTT Giderleri? ^umhurlyefte yayralanan Çafedas Yayınlan1nın llaıunda gördüm. Blr kitabın PTT bedeli kıtabına gore ortalama kırk bes Üra tutuyormuş 1 Çagdaş yayınlan bu ilanda şöyle diyor •PTT gıderlennın aşın artışı nedenıyle ödemeli kitap yollama olanagı kalmamıstır Kitap isteyenler bedelıni ve PTT gıderlertni yollamalıdır. Okuyucular peşu» sıpanş tutarına bır kitap için 45 lira, 2 kitap için 60 hra, üç kitap için 80 lira. bes kitap için 110 hra PTT gıderını ekleyeceklerdir » Dıyehm lstanbul'a uzak bır kentte yasıyorsunuz, istedığınız kitap oradaki kıtapçılarda yok, mektup yazacaksınız, posta havalesıyle hem kitap bedelıru hem de PTT gidennı göndereceksınız. Şimdilerde en ucuz kitap 100 liradır buna bır de kırk bes lira ekleyeceksınız edecek 145. havale bedeli. mektubun pul parası da eklendi mı bir kitap için ödenecek para inamlmaz bır hale gırecek .. Uyanalım ilerleyelim. aydınlanalım, bunun da yolu külturumüzu arttırmak. kitap okumaktır, dıyoruz. Ama öte yandan PTT gıderlerine zam flstune z.am yaparak aşılmaz engeller çıkarıyoruz kültürun yaygınlaşmasına .. Geçen gunkü yazımda da anımsatmıştım. 1940larda elli gramhk kitap ve dergı ve gazetelere on para PTT bedelının ödendıgını On para. kırk paranın, yani bır kuruşun dörtte bin .. Evet bır zamanlar. masallar kadar eski blr zaman «para» dıye bır bınm vardı Dılencıler on para, bes para isterlerdı Bır kurusa bır bardak su. be% kuruşa şimdi yuz lıraya satılan blr çukulata alınırdı PTT ücretleri olaganüstü biçimde düşüktü Ataturk Türkıye sının başlıca nıtelıgı kultüre önem vermesiydi Bu yüzden de uzun yıllar, kitap. dergı ve gazetelerin PTT bedellen «para» «kunış» bınınienyle ölçuldü On paradan 45 hraya! O günlerde kitaplar yırmi beş elli kuruş ya da bır hraydı Şimdı bır kitap almak ıçın en azından yuz hra ödeyeceksinız. Bır Ucı yıl önce yayınVanan kitaplar en çok elli Uraydı 5imdı bunların ustündeki eder sılındi. karalandı. yeni ederler yazıldı Kıtabın üstünde otuz lira yazılı, bir de bakıyorsunuz silmışler. seksen yapmışlar Elde kalan kaç kitap varsa yüz ıkı yuz, hepsi üç kat yükselmış Ama ne dıyeceksinız. PTT gıden kıtabın edennı ıkı kat aşmışsa, yapacak başka bır şey var mı? Posta bedelinden de sşagı olacak de^ıl ya kıtabın bedeli) Bu işin şakası yoktur Bir ulusun kültür alanında \rukselmesi ya da gerüemesı gazete dergı ve kitapların tum yurda gereğı gıbi dagıtılmasıyla yakından ılgıhdir Okulunu bıtıren bır kışı gıdıyor uzak bır Anadolu köyünde. kennnde gorev yapıyor. Bu kışinın gundehk gazete ya da aylık. haftalık bır dergı alması gerekmez mı? Ayda, yılda bırkaç kitap alması okuması «aydm» olmanın kaçmılmaz koşulu degıl mıdır' Tüm yurt ölçüsünde dagıtun yapabılen örgutlenmız ne denli yeterhdır? Burası çok kuşkulu Gıdebüdıgım uzak kentlerde yeni vayvnlann hıç bınnı bulamadım. Köylerde kasabalarda eski yayınîan bıle bulmak olanaksızdır Ozel ginşimın dağıtıcıları ancak bol kar saglayan yayınların satısmı ustlenirler Devlet'in bu alana el atması genis ve yeterli blr dagıtım örgütö kurması uzun vıllardan beri beklenmektedir Arada bır söylentiler de çıkar devletin dağıtıro örgutü kurdugu. kuracagı konusunda. arkası gelmez. Yine uzaklardaki okurlar mektupla basvurarak kitap ısterler, isteveceklerdir de Ama PTT bedelleri kitap bedellen ni de aşmışsa. o zaman ne olacak durum? Kultür Bakanlığınm ustlenmesi gereken bır görevdir bu Turk kültur yaşamınm büsbütün kurumaması ıçın, yaym dünyamızın umutsuzluk batağına gömülmemesi için Kültür alanmda çok gelişmış ülkelerde bıle devlet yardımmdan vazgeçilmiyor Blzde Ise yayın yaşamma, külture sanata, yazına, bılıme devlet yarditnmı saglamak uzun yıllardiT ıınutulînuş blr şeydir Bundan vazgectık. blc degılse PTT glderlerini en aza Indirmek bihtn ^e kultur sanat yayınlannda kullamlacak kagıda dü$ük bir bedel saptamak gerekmez mı*' Hep yazdık hep yazıyoruz Kuiturön blr ulusun gelisme«:1nd« «m ftnatnli guç olduğuau düşunenler de çıkar umu dtıyla... dalet, özUnde herkese eslt davranmayı gerektinr, ama bu eşıt davranmanın ybnteminde yapüacak kıiguk yanlışlar kimı zatnan adalet adına yola çıkılmış olmasına karşın, adaletsiz uygulamaların nedenl olabillr Bu olgu uygulamacıya gliveni nzsltırken, yapümak isteneni daha da çozümsuzleştirebUir. Biz bu fenel konunun bir alt bölUmU olan vergi adaletl konusu lle ilgili dUşüncelerimızl ftçıklamaya çalısacağız. Kamu giderlerine katılma payı olan vergiyı her yurttaşın ekonomik gücune göre öâemesi anayasal bır düzenlemedır. Bu duzenleme, bilimsel kaynağını «marjlnal fayda marjtnal yük» kavıamlanndan alıı. Öngörüye göre yurttaslar bu zorunlu yükü öyle paylaçmalllardır M, varsılm da yoksulun da ödedikleri vergllerta yükU onlar üzerinde aynı ağırlurta olsun. GoruldUğU gibi berkesm vergi borcu karsısmda eşıt yUMlmlülükler taşıdıgı Anayasa metninde dahl vurgulanmıs bulunduğuna göre, bunun sağlanması temel gOrevlerin arasında yer alıyor. A Vergi Adaleti ve Denetim VERGÎ DENETIMİ SIRADAN BÎR İŞLEM DEĞİL, YARGI DUYARUĞI İSTEYEN BİR UĞRAŞTIR. YÖNETİM KADAR DENETİMİN DE GÜÇLENDtRİLECEĞİNE İNANIYORUZ. Bülent SOYLAN Maüy* B&kanlığı Hesap Uzmanı masmdan doğal bir şey olaroa& dı. TUm gayretli ve dinamik çabalara terşın böyle çarpık blr yapının, sihırli bu değnekle bır anda düzeltilmesi beklenemeyecegıne gore bu gerçek, azalarak da olsa blr sure daha hükmUnü surdürecek, ancak ekonomik başan ve kararlüık tümüyle sağlandığında sılinecektir. Bu olgu, ekonominin gerçeği olmasına ve lçtnde buhınulaa ekonomik boşiillara bağlftnarak genelde bir olçüde anlayısla karşılanabilmesıne karşın, vergi denettmlerinde yükümlülere tek tek sorulduğunda, veremeyeceğı hesabı bulunmadıgmı ileri surecek olanına rasJama olanağı yoktur ve bu nedenledir kı, sonunda başlanm onlerıne eğmek zorunda kalanlar yalmzca bbyle bir denetımden geçmış olanlardır. nü yttrüttlr. îşte vergt yükümra sü oogu ken bu voldaki araç soförünün tedırginlığıni duyar; kırmızı yandıgmda üursa kendi gdnlünce akıp gıden trafigi engelleyecek, durmasa berkes gibl Uerleyecek ama kuraUaıı çignemiş olacsktır. Bu tür blr ortamda hem v«r« gı gehrınl sağlamak ve hem de baslangıçta degındığimiz ada leti kollamak kolay ış değildır. Hele «bellı» oranda geıçekleşttnlebılen denetimi yapanlann gorevı hiç kolay değildir. Çünkü, herkesin veremeyebıleceği hesaplannın bulundugu bir ortamda, hesap veremeyenlere uygulanacak yaptırımın yanısıra kimm ne ölçüde denetleneceği sorunu da bnero kazanmaktadır Bu nedenle, fcuni haksızlıklan ortadan kaldırma ve adaleti yerine getirme düştincesıyle yola çıtalıp, talı küına yasaya uygunlugu denetleyereis bu kez, haksızlara karşı tepkıde, haksızlığa yol açmak olasıdır. tşte bu sakmca, en az vergi gelinnın kollanması kadar önem taşır. Çunkü nepimizln benimsedigl gibi adalet mulkun (ülkenın) temelidir ve tümin ne ölçüde denetlenip cezalandınlacağı da bir adalet konusudur. Bu nedenledir ki, özelllklft bu yBşamsal dönemde denettm; stradan bir işlem, bir genel ldare hizmeti degil, dahası yargı duvarlılığı Isteyen ugraşlardandır. Bu lşlevı görenler bunun sorumluluğimu duyarken, kendilerinden gorev bekleyenlerin de onlara karşı aynı duyarUlıgı göstermesi gereklidlr. Sonuç YükumlUlertn vergi fearşısındaki tutumlan ve durumlan, tüm esonomllt tablo gozonüne alındıgında tartışna gotürmeyecek kadar ftçıi olduguna gore, uygulanacak ceza kadar önem taşıyan bir konu öa de&etlenecek olanlartn seçımıdır. Denetleyenler yaptıklan seçimler dolayısıyla onursal bazı sorumluluklar altmdadırlar. Onlardan bu görevi beklerken, duyarhlıklannı uzaktan yakından etkileyebilecek her türttl kanşımı onleyecek yönetsel bir yapı gereklıdir. Itışıdıklan kurumsal sorumluluklan ve moral gucü dol*. yısıyla denetim elemanlan, üzer lenndeki ekonomik baskıya obür kesımlerden daha lazla direnmekte olan Mşilerdır. Buna karsuı gozle görünUr bır erezyona ugnıyorlarsa, sözkonusu ekonomik baskıyı en faala duyuyorlar demektir. Denetimde adaletın sağlanmasında bır başka etken de denetimin yaygınlaştınlmasıdır Oysa denetleme elemanlanmn glderek azalması buna olanak bırakf mamaktadır. Kisni Batı ülkelerirKte ahlâkınin ne denli yerleşmiş olduğundan soz edılir, buna erişmenın yollan aranır. Oysa aym ulkelerda yurttaşlar önc« vergı denetımmden, denetmenden çekınirler. Eğer vergi yalnızca \erenden alınıp ahlâk arayışından yola çıkılmakla başanya ulaşılabilsevdl samnz bu ülkelerde denetçüere boylesl onem vermek gerekmezdı Övleyse bu bır ahlâk sorunu değil, yöneUm ve denetim sorunudur. Tönetimle ügılı önemll adımlar atüdığı şu günlerde amaçlanan başan, Inanıyorua ki denetimi de guçlendırmefcle tamamlanabılecektır Çarpıklıktan Etküenir Herkesin üzerinde blrleştigi gıbi ekonomik yapımızda, köfcü çok eski yıllara uzanan ba•a çarpıklıklar vardır Sozkonusu çarpıklıklar güncel ekonomik kararlann alınmasımn baş üca nedeni olmuştur tldll fınansman, Tahtakale piyasası, kara paralar vb hep bu çarpıklığın ortaya çıkardıgı ürünlerdir. tşte bu çarpıklıklann hükum sürdüğü, öncellkU ve etkin düaenlemelerl gerektiren bir ekonomide, söz konusu gerçeklerin; ekonomik ıslemlerin siaU nitelığindeki muhasebe fcayıOanna billnen özürleriyle bir likte yansımamasına olanak yok ru. Hele oncela bıçımiyle vergi yasalartmn, yaşanan ekonomik olaylan gozetecek esnekbği yıtırdığı de gözönüne getırilirse, pek çok yukümVunün yasaİ8X karşısvnda veremeyecek len kımi hesaplarının buluo BULMflCA SOLDİN SAG\: 1Bır Ümversitemiz 3 Yerinde olma, yanılmama duruma. 3 Sodyumun sım gesL Verilen buyruk ya da soylenen sozün kabul edildıgıni anlatan belırteç. 4 Yasaklama 5 Eskı dılde ayn tutma. 6 Köy işlennın gorUlmesi için köylüden alınan para. Bır şeyı anrnısamak ıçın yazılan kısa yazı 1 Ulkemızın Avrupa'da kalan bolumu. 8 Eski dılde su Karelere ayrılmış zemin üzerinde onaltı taşla, ıkı kışı arasında oynanan bir oyun. 9 Başkent. YTJKABroAN AŞAClTA: 1 Asya'da bir ülke. 0 Baston yerine kullanılaa uzun sopa. Bir emır 3 Kalsıyumun sımgesı. Bır engeli îırlayarak agma eyle» nu. 4 Doğumda anneye yarduncı olan kadın. Yararlanılan uygun koşul, olabilirlık. 5 TeUUrtın simgesı Tersı toplumsal ya şam içınde kendılığinden oluşan ve uyulması toplum ıçinde yaşamanın bır zorunlulugu olan toplumsal alışlnlar bütünü 6 Tersi haberleşme hizmptlerini vukijrulusun kısa vazı Denetmenin Duyariıbğı Traflk ıçıklanmn ça y» dk bu nedenle herkesçe önemsenmedlği kiml yoüar vardır. Dikkat edilirse huralarda ışüclan n duzeniyle blrlikte bir de duzensizlıgin duzeni hilkmu Uşı. Çevresi su ile kaplı kara, 7 Öğe. unsur. Utanma, utanç duyma fr Pamuklu kumaş. Oyular rak yapüan sus 9 Direnme, ayak dıreme. DÜNKt) BUtMACANIN 1 Madensuvu. 2 îfade. An. 3 Adak. 4 Maatalıte 5 Atl Mana. 6 nM. Sebıl 7 Dal. Tonaj 8 Acil. şî. 9 Rafadan. YUKARID\N 1 Mihmandar 2 Atmaca. 3 dA. Lif. 4 Edat La Nedamet. 6 Alabora Kının. 8 vA Talaş Uhde Jıp Af. Ni. 5 7 9 123 4 5 6 7 8 9 1 ı 1 ! ı 1 1 , M l M 2ı 3 4 5| 1 1 . . 61 1 '1 7 8 9 ! M I • ıı ı ıın ; mm , • • ii • 1 TjTrm Prof. Dr. Kenan BulutoSlu'nun son vergüerle ügilı yayınîan: VEFAT Allemlzln büyüflü, PTT MOdurlüöünden emekH Hoo Son de^işikliklerte VERGİ KANUNIAR1 Çllt 1; Gelir Vergısi. Kurumlar Vergı«i. Vcrgi U*ul Kaaaau CÜUt Diger tum vetgı fcanunlan Alacaldannın Tahsılı HaVckında Kamın ve ılgıli tebUglet Cskl metuücr dtp aoOar» kenaraıtur.) HtLMt KUTAL hakkın rahmetine kavuşmuştur. Aztz naşı, 19 subat 1981 perşembe günü (bugün) ögt» namazından sonra, Kadıköy Osmanaga Camli'nden kaldırılacaktır. KUTAL AİUESİ Not ı Vastyetl Ozerine celsnk gönd«rilm«mesl rlca olunur. Son vergi degisikliklennîn (2; Sahlbi Cumhuriyet MafbaacılıS ve Gazetecüüc T ^ Ş . adına NVDtR NADt Genel Yaym Müdürü ^m..... OKTAY KURTBÖKE Müessese Müdürü „ EMÎNE LŞ\KLIGtL Yaza tşlerl Müdüril TURHAN ILGAZ Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık \e Gazetedlilc TJLŞ. Cagaloğlu. Turkocagı Cad. N o : 39 41 Posta Kutusu:246 tSTANBLL TH.: 20 97 03 BÜROLAR • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENÎŞEHÖt Tel: 175825 175866 tdare: 183335 • İZMÎR: Halit Zıya Bulvan No.: 65 Kat: 3 Tel: 25 47 09 1312 30 •> ADANA: Atatürk Caddesi, TUrk Hava Kurumu îşhsm Kat: 2 No^ 13 Tel.: 14 550 19 731 TAKVİM 19 ŞUBAT 1981 ImMk GOne* öğl« iklndl Akşam Yot» 8.12 7 48 \Z3t 16 25 18,48 20.19 CumhurİYet AC1KIAMA.YORUM veUYGUlAMASI (steme adresı PK 315 Sırkeci/îstanbul TEŞEKKÜR Ofllum HoyduT Taşteklnoğlu'nun hastalıfiı sürasln* ce gdsterdikleri yokın llgl v* tedavi dolayısiyle SSK Okmsydanı Hastanesi sayın doktor, hemşıre ve tüm calışcnlorına sonsuz teşekkürlerıml sunanm. BABASİ M TAŞTEıCİNOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle