19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 10 7 ARALIK 1981 Galatasaray Lisesi'nin ALt SİRME.N Sayuı İnanç Kıraç, kuraluş halindekt Galatasaray Eğitim Vakfınm Başkanı ve Galatasaray 500. YU Kutlama Komitesi Başkanısınız. Bize Galatasaray'ın 500. vılınj anlatabilir misiniz? Liitfen bir de kutlama tarihi ki tören çeşitli nedenlerle erteienmiş bulunuyor? neden 2 arabktır 6öyler misiniz? İNAN KIRAÇ Galatasaray Lısesi 5UÜ. yılıru kutiuyor üediğimız vakit 2 şey birbirine karıştırılıyor. Biüyorsunuz, Gaiatasaray 1868 yıhnda Fransızca ve Batı türü eğitime geçti. 196i yılında General De Gaulle Türkiye'ye geldiği zaman, Galatasaray'ın bu ikinci aşamasının 100. yılı kutlandı. Bu aslında Galatasaray Lisesi'nin 100 yılı değü, Fransızca eğitime geçişınin 100 yılı. StRMEN Yanj «Batıya açılan ilk pencere» oluşunun değil mi? KIRAÇ Evet. Galatasaray öğrencileri okulun girişındeki saatın yanındaki 1481 tarihinı hep görmüşlerdir. Ama buna nasıl varıldığını ve bu 1481'in ne olduğunu pek bilmezler. ŞİRMEN Ama sanıyorum. Bütün öfrenciler Gül Baba ile İkinci Beyazıd'ın öyküsünü bilirler. ama bunun bir söylence olup olmadığını bilmezlerdi. FIKRET ÖZDOGArvCI İlk zamanlarda bizim hiç haberimiz yoktü bu olaydan. KIRAÇ Meselâ 4 aralık cuma günü Flruzafa Camiinde kaybetmiş oldugumuz Gala.asaraylılar için bir mevlut düzenlendı. Camii yaptıran Finızağa, Galatasaray'ın 3. müdürüdür. O zamanlar müdür denmez de, mektep ağası denirdi. Bugün elimizdekı bütün tarih kitaplarma baktığımızda, 1481'in bir gerçek oldugu ortadadır. yıl I Cumhuriyet SORDUJ GALATASARAYLILAR YANtTLADlJ İNAN KSRAÇ I936'da Eskışehir de dogüu. 195558 donemınde Galatasaray'ı bitirdi Londra'da Bussıness Adminıstration okudu. Daha sonra Kaç Grubuna katıldı. Toîaş Başkan Yardırncısı görevıni yürütmekte. Gaiatasaray Eğitim Vaktı Başkanı ve 500 Yıl Kutlama Komitesi Ikinci Başkanı. RKRET ÖZDOĞANCI 1893 de. Istanbul'ua doğdu. 1904 yümda Galatasaray (Mektebi Sultani>'ye girdi. 1913 yılında okulu bitirdikten bir yıl sonra Bırinci Dünya Savaşma )zatıldı. Savaş dönüşü önce başka liselerde sonra Galatasaray'da Fransızca ve Türkçe hocaiığı vaptı. 1923 yılında Dışişlerinde göreve başlayan Özdogancı. 1915'de İsviçre'nin Nauchatel Üniversitesinde Hukuk ve Sciences Politiques et Administratives okuyarak varım kalmış öğrenimini tamamladı. Uzun yıllar Dışişlerinde çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Adis Abaha Buyükelçiliğı görevmi yaoarken yaş haddi dolavısıyla emekli oldu. Galatasaray Eğitim VTakfrnın amacı 2000 yıhndaki Tiirk öğrencisinin nasıl olması gerektiğini belirlemek ve okulun bu amaca yönelik eğitim yapmasına yardımcı olmaktır. SİRMEN Peki Sayın Kıraç, Galatasaray'ın kurnluşuyl» Ufill olayı oknyucnlarnnız için bir bez daha kısaca anlatabilir misiniz? KIRAÇ Bir çok kaynaga dayanarak belgelendirebilecek olan tarihi gerçeklere göre, olay şöyle olmuştur: 1481 yılmın bir kış günü Beyazıd II bir av partisinden dönerken çok uşüyor ve bugün okulun olduğu yerde bulunan bir kulübeye giriyor, burada bahçıvanlık yapan «Gül Baba» ile karşılaşıyor. Gül Baba kendisinin padişah olduğunu anlayınca ona sankırmzı. bir demet gül veriyor. Beyazıd II bu olaydan çok duygulamyor ve kendisine «Benden istedijjin bir şey var mı?» diye soruyor. GU1 Baba da «Civarda çocuklar var, onların okuyabileccği bir okul yapın sultanım» diyor. Padişah söz veriyor ve 1481 yılı içinue okul o zaman için büyük hızla yapılıyor. O zaman okulun adı «Galatasaray'. Mektebi». Ondan sonra 1868'de Mektebi Sultanî, Cumhuriyet döneminde de Galaıasaray Lisesi oluyor. Galatasaray'ı mek tebi İmparatorluğun dördüncü mektebi oluyor. O sıralarda üç okul daha var. Bunlardan birı, Edirne'deki mektep, ikincisi bugün Üniversite olan Beyazıd'daki mektep, üçüncüsü Saray'dakı rnektep, işte dördüncüsü de Galatasarayi Mektebi oluyor. 387 yıl bu mektep bulunduğu yerde öğretim yapmış. ama degismiş, mesela bir devre tıDbiye olarak kullarulmış. Yani o sırada Saray'ın nejTe ihtiyacı varsa, o şekilde kullanılmış. 1868'de Abdülaziz, Na SOLDAN SAĞA: FİKRET ÖZDOĞANCI. fNAN KIRAÇ. ALİ SİRMEN. YAŞAR HAKGÜDER. SBF'nin Yıldönümünde... Server Tanilll, Strasbourg'dan arkadaşımu Koray Düzgören'e yolladıgı mektupta şöyle diyor: «...Yerleşme, şu bu derken günler geçtt. Neyse ki, her şey yoiunda gitti ve gidiyor. Derslerime de başladım. Strasbourg'u sevdim. Güzel kent, tarihsel ustelik. Üniversitesini de beğendim, olgun bir kuruluş, Kransa' nın sayılı üniversiteierinden biri. Bizdekl sorunlardaıı hemen hiçbiri yok doğalhkla; ne kentinde ne üniversitesinde...» Tanilli'nin «Bilim ve Sanat» dergısi genel yayın yönetmeni Varlık Ozmenek'e yolladıgı mektup da, dergınin aralık sayısında çıktı. Şöyle yazmış Tanilli: «Türkiye Etüdleri Enstitüsü'nde çalışacağım. Orada «Çağdaş Türkiye'nuı Kültür Tarilü» üstüne dersler vereceğira. ilk dersimi geçtiğuniz hafta verdim Dile. O konuda bir de kitap yazacağun. Daha doğrusu, çok yeni yazıimış bir kitabı burada biUreceğim. Bitirece&im ama, Enstitu'nün kitaplığı çok zayıf. Tahsisatlan aevede kulak. Türkiye ilgilenmezse olacağı yok. üostlara yazıyorum. Sonra da söylüyorum: Tanıdığınu yayıncılara söylerseniz, mevcut yayınlarından birer adet Enstitü'ye bağışiarsalar... ne güzel bir kültür hizmeti olur! Kişl olarak iigilendiriyor da biıi. Bizimle ilgill bir Enstiiü nihayet, giderek bizim enstitümüz sayılır bir yerde...» Tanilli'nin çahştığı enstitu'nün adresini yazmıştım bir «Ankara Notlan»'nda. Tanilli'ye gurbet ellerd» başarılar dilenien, adresini yinelemek istedim: «Institut d'Etudes Tnrques, 22, Rue Descartes 6/Strasbourg FRA1SCE» SBF'nin 122'nci kuruluş yüdönümü töreni çok güzel oldu. Yıllardır yapılamıyordu bu tören. tsmet Paşanın, SBF'nin kuruiuş yıldönümü törenlerine gelişlerini anımsadım. 4 aralık SBF törenleri, onun önem verdigi günlerdendi. Bu yıl, tören büyük salonda yapıldı. Salon Uküm tıklımdı. Vardığımda, SBF Dekanı Prof. Cevat Geray konuşuyordu. Devlet Başkanının, Başbakanın, Ankara Universitesı Rektorüyle, bakanlann mesajları daiıa önce okunmuş. Sıralar doluydu. Ofrenctlerin omrduklan sıramn ucunda bir yer bulup iliştim. Gevat Geray «YOK»'ü eleştiriyor, YÖK'ün, «Çağdaş üniversite kavranu yerine. üniversiteleri yalnu ögretim yapan ynksek okul durumuna indirgediğini» söyiüyordu. Mülkiyeliler Birliği Başkanı Güngör Aydın da özetle şöyle tiedi: «Mülkiye var oluşundan bu yana karanüğa karşı aydınlığt, geriliğe, geriye dönüklüğe karşı ileriyl, çağdışılığa karşı çağdaşlıgı, baskıcı ve otoriter yönetim anlayışına karşı demokratik yönetimi, ilkelliğe karşı uygarlığı, kişi ve ziimre çıkarlanna karşı ülke ve toplum çıkarlarıtu savuna gelmiştir. Mülkiyeliler yüzyılı aşkın süredir düşüncesinin, bilimin, insamn. insan hak ve öıgüriüklerinin korunmasında, savunulmasmda tam bir duyarlılık ve özen içinde olmuşlardır.» * Yıldönümü törerunde smvacuiuğu, Türkiye Ortadogu Amme İdaresi Ögre'un Üyesi, eski TRT'ci Encan Oyai yapıyordu. Eabasuun evindeymış gibi rahat iconuşuyordu mikrofonda! Basın Yayın Yüksek Okulu Müdürü özdemır Akmut, «TRT son personel politikasıyia öğrencilerimizl dehşete düşürmüştür. Öğcencilerimiz okulu bitirdikten sonra, TRT'de mi, yoksa Tarım ve Onnan Bakanlıgında mı çalışacaklarını bilenıez durumdadırlar» dedı. Konuşmasinı, «Üniversite özerklîğtne selam!» dıye biürdi. Yaşlı öğretim üyelerı adına Prol. Fenmı Yavuz konuştu. Erkan Oyal, Fehmi Yavuz'un her zaman genç kaJdığmı söyledi. Yavuz. mikrofona gelinee; Erkan Oya^ın söylediklerine ekleyecek bir şey yok! dedi. Konuşmaiar daha başından tatlanmıştı. Esprili konuşmasıyla, Fehmi Yavuz kimseyi sıkmadan anılarını anlattı. «Mustafendi'yi de unutmayaüm» dedi, Mustafendi, Siyasal Bügılerın odacısı oimalıydı. Hoca, «O, mülkiyeliden daha mülkiyeli» diye ekledi... Genç Mülkiyeiüer adına Gürol Ozveren konuştu. O, SBF son sınıi öğrerıcisirdi. O da YÖK'ü eleştirdi. Daha sonra ödüller veriidi. İlk ödül, eski bir Dışisleri memuru olan Babur Tarıkahya'nın anısına kurulan «vakıf»'ca, öğrencilere verilen ödüldü. Babur Tarıkahya, Napoli'de iken, anlaşılamayan bir biçimde ölmuş, ailesı, onun atiına bir vakıl kujarak, öğrencilere burs vermeyi kararlaştınmşt). Öğrencilere ödülleri; Cevat Geray, Sadun Aren, Güngör Aydın, Rıfat Kaplan, Vefik Kitapçıgil, Cahit Talas, Nermin Abadan Unat, Eesim Üstünel, Fazıl Kafadar, Mümtaz Soysal, Turan Güneş, Aydemır Ceylan, Ayhan Açıkalın, Ertuğrul Kumcuoğlu ve daha birçok kişı verdi. ĞWülleri vermeye gelen eski yeni öğretim üyelerinin adlan okununca, öğrencüer hocalannı uzun uzıın alkışladılar. Akşam, Mannara Oteli'nde «balo» rardı. Balo'yu Mülkiyeliler Birliği düzerJemiştl. Burada da 50 yıllık rnülkiyelilere armaganlar veriidi. poelor. Ill'ün davetlisi olarak Fransa'ya gittiğinde, diyor kı «Üniversite benzerl bir kuruluşa ihtiyacım var». Yanıt olarak di yorlar ki. «Siıin daha önce Batı kültürünü takip edecek, bir or ta öğretime ihtiyacınız vardır». Ve Galatasaray okulunun bugünkü modeli o tarihte çıkıyor. 1868 Galatasarayın Mektebi Sulta niye dönüşüdür. Daha önce Galatasaray'ı Mektebindeu halktan kişiler de yararlanabilirlermiş, ama Mektebi Sultâni"ye dönüştükten sonra, yalnız Saray'ın çok yaktnları bu okuldan fayda lanır olmuşlar. Tabii bu da ilk dönemlerde. MekteDî Sultani dör.emi d3 55 yıl sürüyor. Şimdi bu tarih bir efsane (söylence) değil.Hepsi belgeıere dayar.ır. Hatta o tarihlerden beri, hangi Padişah'ın okulu kaç kere ziyaret ettiginin, hangi dönemde okulun müdürünün kimler olduğunun ki o zamanlar mektep ağası deniyordu onlara belgeleri var. Kutlama için, 2 aralık tarihinin seçilmesl ise, Büyük Atatürlc'ün ilk kez okulumuzu 2 araJıkta şereflendirmiş olmasıdır. Bu yıl tören Devlet Eaşkanımızın da katılabilmesi için daha üeri bir tari'ne bırakıldı. Ama çok büyük bir ihtimalle, yine bu ay içinde 500. yıl töreni yapılacak. Bu yıldönümünün Atatürk'ün 100. Doğum Yıldönümüne rastiaması da bizim için ayn blr sevinç konusvı. SİRMEN Sayın Fikret Özdoğancı. siz (ialatasaray'a Mektebi Sultanî iken. yanılmıyorsam 1924 yılında girdiniz. Sonra yine Mektebî Sultani iken orada öğretmenlik yaptınız. Bize o zamanki Galatasaray ı ya da Mektebî Sultanî'yi biraz anUtır nıısımz? ÖZDOCANCI Mektebî Sultani bütün Türkiye de en ilerı ikı mektepten biriydi. Öbürü de Mülkiye idi. Bebam Galatasaraya ilk girenlerdendır. İkinci çıkmıştır Galatasaray'dan. Mülkiye'den de ikinci çıktı. Aüedekı ilk GalatasarayUydı. SİRMEN Efendinı babanız ne iş yapardı? ÖZDOCANCI Babam Gümrük'te Kontroi Dairesi Müdürü idi. SİRMEN Onun babası ne İş yaparmış? ÖZDOĞANCI Dedem, bir uîak katipmiş, iki oğiundan birinl Galatasaray'a vermış öbürünü askeri okula. Galatasaray, ben girdığimde yanı Sultani iken 10 sınıftı. Bunlardan biri intiyat kısmı. ilk girenlerin Latin Harflerini öğrendikleri, biraz da Fransızca öğrendikien bir sınıftı. îlkokuldan önce yapıhrdı. SİRMEN Yani hazırlık dediğirniz ya da o dönemde sizlerin okuida preparatoire diye adlandırdığınız sınıf. ÖZDOĞANCI Evet. Ondan sonra ilkokulun karşüıgı olan 3 sınıf ve daha sonra da orta ve 6 sınıf vardı. Bu da bizim aiğer mekteplerde iptidaiden (ilkokuldan> sonra gelen ve bir de idadi kısmı (Lise). Bu sınıflarda giinde 5 saat ders vardı. 3 saat ögleden önce, 2 saatte öğleden sonra, öğleden önce iki saat Fransızca bir saat Türkçe, Arapça, Farsça, dın dersleri ve Türkçe tarih. Diğer dersler hep Fransızcaydı. Hatta Türkiye tarihinin dışındaki dünya tarihi de Fransızcaydı. SİRMEN Yatıh mıydınız efendim? ÖZDOĞANCI Evet yatılıydım ve herşeyimiz gayet rahattı. SİRMEN Okul Müdürünüz kimdi acaba? ÖZDOĞANCI Muhtelif Müdürler oldu. Abdurrahman Şerel Bey, Tevfik Fikret Bey, Salih Zeki Bey.. SİRMEN Matetnatikçi Salih Zeki Bey.. ÖZDOĞANCI Evet, sonra Salih Arif Bey. Ondan sonra bizim arkadaşlarımızdan Fethi oldu.. deşlerim de yaşamamışlar. Zaten adım da o yüzden Yaşar'dır. Neysc, uzaunayalım. Ben babamın emekli olduktan sonra yerleş'tiği Samsun Lisesi 'ni bitirdim. Ankara Hukuk Fakültesine gittim. Aynı zamanda da bakanlıkta çalışıyordum. Arr.a oranın da havası sert geldi. Onun üzerine Bakar.lık, raporuma dayanarak Galatasaray Lisesinde görevlendirdi ben:. O sırada Müdür Behçet Beydi, «Sait Bey ile birlikte çalışacaksm» dedı Devam bürosunda bildiğiniz masaya oturdum. Oturuş o otııruş, kırk yıl orada çalıştım. Arkadaşlarla birlikte büronun yükünü kırk (Arkası 9. Savfada) I333'de Izmır'ae doğdu, Samsun Lısesinı öıtırdi. Hukuk Fakültesini sağhk nedeniyle bırafeıo, 1942 yılında Galatasaray Lisesi'nde çalısmaya başladı. 1977 yılına kadar görevinı sürdürdü. Bu tanhte emekli olmasma karşın. okul idaresimn isteğiyle I981'e kadar. yine yardımcı eleman olarak calıştı. Bu yıl sağhk nedeniyle okuldaki gdrevini tümden bıraktı. Yaşar Hakgiider. kırk yıl içinde okula gelmiş geçmiş hemen hemen tum öğrencileri idlan ve numaratarıyla hatırlar. Son kırk yıl içinde bu okuida okuyan öğrencüer kendisini hep Yaşar Ağbi olarak anmışlara YASAR HAKGÜDER • Erbıl TUŞALP 2Cumhuriyet Buyrun sayın Ferudun Şakir Ögunç söz istiyorsunuz? Öğünç Hep.mız sendıkal özgürluklerden yanayız. Özgürlükler üzerınde yüzde yüz beraoer.i Neier oksadı dedınız. Sendika enflasyonundan ornek gostermek istiyorum. Bi2!m onemli sorunlcrımızdon biridir bu. Bugun Türkıye'de faal.yeti yasoklanan konfederasyonların ve Türkişin dışında tam bin tone bağımsız sendika var. Buralarda sendika cılıktan başka herşev yapı11r. Bu enfla^yon disıpline edılme'ıdır Hz sendikal ö i güriüklere aokunulmaması şartını koydLğumuz zaman, zaten cidd: < .ıuiuşlar bu tür düzenlemeden rahatsız olrnayacak^ardır Sizın yüreğinız razı oluyor mu? Dört beş kişi toplanmış sendıkacılık odı aitında envaı tur iş yapılıyor. Sömürünün en büyüğü bu bağımsız sendikolardodır. Sendıkolor yasası sadece bu bir tek sebep için bile değiştirilmeiidır. Bunu hatırlatmok isiedim. Alpdündar Bu konuda ben de bir öT.ek vermek ısterdim. Cumhuriyet Buyurun Sayın Alpdündar. İŞVERENl F.RCE KORÜKLENİYOR Alpdündar Haklı olarak sendika cokluğundan yakındı arkadaşım. Ben sendikal enflasyonun Işverenlerce kö rüklendiğıni söylemek için söz isteaim. Hemen bir örnek verebilirim. Yürurlükteki yosa dörtte bir üyeye sohip olmavan sendikanın oidat kesemeyeceğlni belirtmektedir. Ama iddia ediyorum ki uygulama tam oksi yöndedir. Uzağa gitmeye gerek yok. İşcl denilince akla gelen Zonguldak'ta 30'un us tünde sendika var. Ve hepsi de üye aidatı keser. Acoba hangi güc bu sendikaların aidat kesmesine imkan tanıyor? Daho cok sendika ol masının körüklenmesi gercek sendikacılığı gücsüz kıl mak amacına yöneliktir. Tür kiye'de bu v,vgulama yapılmıştır. Umarım yeni yasa bu kapıiarı kapasın. Cumhuriyet 17 yıllık geçmişi konuşuyoruz. Çaltşma yasasını düzenleyen vasalar gecmişte birtakım değişikliklere uğramıştı. Şimdl de yururlükten kaldırılıyor. Acaba diyorız, sendikal mü cadelede yeterince başarılı olunamadı mı, ya da gereken bede! ödenmedi mi? Öğünc Efenaim bsaelin $ekli var, ağırlığı var tabii. Bunlar bazı ülkelerde ağır bazı ülkelerde hafif olmuştur. Türkiye'de sendikal mücadelenin 1946'lsrdo başladı ğtnı söylemek sanırım yanlış olmaz. Bu tarihten öncekiler münferit işcl horeketleriydi... Benim kanaatim ce ülkemizde, demokratik, özgürlükcü ve yasal sendikal haklar, en mükerr.meii ile 1961'de kazanıimıştır. Bu belirlemeleri yaptıktan sonra (neden 17 yıl sonra bu noktaya geldik, haklanmızı savunma durumuna geldik?) sorunuza gelelim. Bunu bir örnekle yanıtlayayım. Aynı bicimde ABD'de de Taught Halfley kanunu çıkmıştır. Bütün işcilerin hakiarını dur durrriuştur. Yani bir tür Ta DMİIŞMA MECÜŞİNDE 3 SENDİKACI Lokavtın karşısındayım. Ama iyi nıyetll olmayan bir işverene karşı yapılocok bir grevin karşısında olamam. Lokavt sosval değil. ekonomk değil cünkü Lo kavt hem sermayevi hem işyermı mahvetmektir. Hem de sosyal bünyeyi oluşturan 'şcılerl coiuk çocuğu ile perişon etmektir. Oysa grev amaçlıdır. Amac; 'Stenilen haklara bir an önce kavu$maktır İş barışını bir an örce sağlamaktır. Lokavt 1961 Anavasasınfla yoktu. Ama şartlann gereği yasalara girdi Yeni Anayaso hazırlanırken bu konuların ne bicimde düzenleneceğini kestirmek şımdılık mümkün değil. Bıze qöre grev haktır orna lokovt hak değüdlr SENDİKASIZ İŞCİLER Cumhurivet Faaliysfl yasaklanan ssndikalorın üyflerinin durumu ne olacak? Güvenç Türk Is onlorn hakiarını korumava devam ediyor Onlan her yerde savunuvor Yeni sen dika ! ar vasasma qöre iskoîlan scvısı n 'n da 24'e indirıleceği sö.'eniyor. Bu <iurumda sendikalo," veniclen Sıkıyönetim sendiko'ann faalivetini enqe'levsn kararmı ria bu durumdo kolrlıracoktır Bu durumda zannediyorum ki kapalı o'an konfederosyonioro boğ'ı sen diko!arm uveleri, kurulacak olan sendikaionn hemen cotısı altına gireceklerdir. Bu isciİHrimirln şu ando rlu ! rumlarındo b r deâişik^k sözkonusu değil eibette. An cak su anda bi's kopalı olan senriikaların uvelerfnin haklorını korumok İcin yasaların ve Sı'<v o r ı e *' m K o mutanlıklannın izin verrtitş\ ölcüds Türk !ş coba harcamaktadır. Yasak'n^madığı sürece bu faaliyet devnm edecektlr. TERCİH SORUNU Cumhuriypt Sendlkosıı ; kalon isç!ler n yeni sendikalarinı seçme isl nasıl olocak sayın Feridun Şakir ö ğünç? Öğünc Arkadaşlarımız kendi tercihıerınt ortoya koyacaklardır. Yeni yasalar yürürluğe gSdikten sonra, sendikasır kjlacak arkadas larımızla, sendikalarının faaliyeti vasak'anmış bulunan arkndaşlanrrız tercihlerınl ortavo kovacaklar. kendıleri n ne yen bit r g ü ' arayacoklar MİRAS G'B> BAKILMAMALI Cumhuriyst Sizin de görüsünüzü alalım sayın Alpdündar? Alpdündar Su anda ka Do'ı bulunor sendıkalcnn üye'eme Cır mıros gibi bok monın yanlı^ oıduöu gorıısıjndev'm (•.tsini'kle doğru bulmam. Bbnirv de orgut olarak borl' bulunduğum TGrk • is K'cnfederasyonu hemen tooatl3nr''ali ve ken ri>sını colıso r .io' 'Cin beâs•~,\'r hale crt'rme'ıdır Bu ortom bugfı bi'e vordır KQ oaiı obn se? .Jikalar. yönetic'lerinın hcfolorı nedenıyle daha uzun sdre '<opa!ı kalmomalidır Ve serdikal reka betj hızlandııocak yasaiar voki' gecirilmeden düzenlenmeli. v'enir'en tek konfede.osyon t^> iskoiu sendikaları haünrte toparlomp iş Ciye. colısonicro vnrarlı oiıınmalıdrr YARtlM İSVEPENLFR ORTA^OAN YARARLANMAK İSTİYORLAR. Ml'STAFA ALPÜlNUAR Uanışına Meclisinin sendikacı üyelerindea Galatasaray, 1481'de kuruldu. O zamanki adı Galatasaray Mektebi idi. Bu gerçek Hammer'den Hasan Ali Yücel'e kadar bir çok yazarın kitabındaki belgelerle kanıtlanmıştır. StRMEN öğrencl arkadaşlarmızdan kimler vardı? ÖZDOCANCI Bugün maalesef kimse kalmadı. StRMEN Efendim «Dedem küçük bir katipti. Bir oğlnnn GalaUsaray'a, öbürünü de askeri okula verdi* dediniz. O zamanlar Galatasaray'da okuyanlar hep varlıklı aile çocuklan mıyoı? ÖZDOĞANCI O da vardı, öteki de. O zamanlar, tam fiyatını ödeyenler vardı, yarı fiyatını ödeyenler vardı, bir de hiç ödemeyenler varâı. Biz yarı fiyatını ödeyen talebelerdendik. StRMEN Peü efendim. Siz Galatasaray °ı bitirir bitinnez eğitiminize ara vermek zorunda kalmışsuıız.. ÖZDOĞANCI Harbe katıldım. Bür kere şöyle oldu. Babam herkesi okutmayı çok isterdi. Benim iki büyük kardeşim vardı. Onlan Fransa'ya ziraat okumaya gitti. Erüştemin tahsiüne yardım etmişti. Bir de başka anadan olma bir kardeşi vardı. Onlan oscutuyordu. Bana para kalmamıştı. Onun için hocalık aldım. Bir Rüşdiye'de Fransızca hocaiığı aldım. Sonra Galatasaray'da da Fransızca ve Türkçe hocaiığı yaptım. İşte savaşa da katıldım. SİRMEN Efendim sanıyorum sizin zamanınızda, yanı öğrenciliğiniz ve öğretmenliğiniz sırasmda, ders dışında da ösrencilerin Fransızca konuşma zorunluğu vardı diye duymuştum. ÖZDOĞANCI Evet öyleydi. SİRMEN Buna uyulmadığı zaman ne olurdu? ÖZDOĞANCI Çeşitli cezalar vardı. Birı de hafta sonu izinsizlikti. O zaman ona retenue (alakoymak) denirdı. SİR>IEN Saym Kıraç, yine size bir soru sormak istiyorum. Yanılmıyorsam sizin ağabeyiniz de Galatasaray'U idi. Babanız ne iş yapardı? KIRAÇ Babam Ziraatçiydi. Son vazıfesi Deviet Üretme Çiftllği Genel Müdürüydü. Ataturk Çiftliğini kuranîardan bıridir. Bu çiftlik kurulıırken, Bursa Ziraat Mektebinden başarılı ila öğrenci yurtdışına gönderilmiş, buniardan biri de babam. Kiraç soyadımız da oradan gelıyor. Çünkü babam «dry farming» dedikleri kuru tarım uzmamydı. SİRMEN Peki Sayın Kıraç, sizin döneminizdeki öğrencilerin hepsi varlıklı aüe çocuklan mıydı? Yoksa sizin gibi devlet memuru çocuğu olan, hatta daha alt derecede memur çocuğu olanlar da var mıydı? KIRAÇ Büyük bir çoğunluğumuz memur çocuguydu. Okulumuzda büyük sayıda parasız yatılılar da vardı. SİRMEN Sayın Yaşar Hakgiider, Sayın İnan Kıraç'ın öğreneili.^i sırasmda parasız yatüı oraıu ne kadardı acaba? YAŞAR HAKGİDER 140 kişide 40 kişı. SİRMEN Sayın Kıraç son sınıfta aldığınız bsrçlığı hatırhyor musunuz? KIRAÇ Son sınıfta, 1956'da aylık kırk lira alırdım. SİRMEN O zaman bir sinema bileti kaç paraydı, okulun karşısında şimdi yanraış olan Levent'te bir sosisli sandviç, hani o atom dedikleri, kaç paraydı? KIRAÇ Sinema bileti 1,5 liraydı. Sosisli sandv.ç 35 kuraştu. StRMEN Sayın Yaşar Hakgüder, siz Galatasaray Usesi'nde okumadınız. Ama 40 yılda, okulla o derece haşır neşir oldunuz, öğrencüerle öylesine kaynaştınız ki, o 40 yıjlık dönemde okuyanlarm hangisine Galatasaray'dan beş tsim say deseler, hepsi «Yaşar Abi»yi sayar. Bn arada herkesi şaşırtan bir belleğiniz de var. Örneğin tnan Kıraç 1956'da okulu bitirdi ben 1960'da, bizim nıunaralanmızı hatırlıyor musunuz? HAKGVDER Evet tnan Kıraç'ınki 1462. seninki 373. SİRMEN SİB Galatasaray Lisesinde çahşmaya başladığınızda taksit kaç liraydı vıllık? HAKGLTJER 400 lira. StRMEN Galatasaray'da çalışmanıı nasıl olduî HAKGÜDER Babam hakimdl. Eenl Galatasaray'» vermek 1» tMU. Anu çok küçüktu» )ny»m»dı. D&h» tooe dogaa arkek kar "Grev haktır ama lokavt hak değil,, dili Eşgai Kanunu gibi bir kanundur bu. ABD'de mücadele verilmiş ve yol acılmıştır. Btlıyorsunuz şu anda bile bu ü!kede bir takım hakla'in kısıtlanması sözkonusudur. Tartışmalar var izlivoruz. Ben. ağır bedeller ödeme den bir takım haklanmızı al dığımız irKincındayım. Bunun kötü yanı ne? Acaba siz öyle dememi mi istiyorsunuz: Biz sendıkacılık yapamadık lyi bir tavır koyarhadık da mı bugünku noktaya gelindi. Biz epeyce şeyler verdik, bakın saclarımıza. Bu yolda ağarttık. SendikccMığın cok sıkıntılı günlerini yaşadık biz de. BÖYLE BİR KURAL YOK Cumhuriyet Siz ne dersiniz sayın Vahap Güvenç, sendikal mücadelede yetedikacı arkaacşlarımızca iyi kuilanılamadığını söyleyebilirim. Esas sorun bu. Haklanmızı lyl kullanmış olsaydık, öncelikle biz bazı maddelerin değiştirilmesinl ısterr.ezdık değil mi? GÜÇLÜ SENDIKACILIK Cumhuriyet Sayın Alpdündar sendikal hareketl söylenenlerin ışığında değerlendirir misiniz? Alpdündor Efendim öy le ülkeler vcraır ki işci iş veren ilişkilerinl duzenlemek icin yazılı yasalara bile gerek görülmemektedir. işciler işverenler bir masaya oturuyorlar, karar veriyorlar. Ve bu karar bir yasa gibi uygulanıyor. Haklar he' seferınde geliştiriliyor Söylemek Istediğim. güclü sendikacılık anlayışı tcinde hakların savunulmasıdır esas olan. Bu durum •** Alpdündar: Lokavt hem sermayeyi hem işyerini mahvetmektir. Hem de sosyal bünyeyi oluşturan işçileri çoluk çocuğu ile perişan etmektir. Oysa şrev amaçlıdır. Amaç: İstenilen haklara bir an önce kavuşmaktır. rlnce başarılı olunduğunu soyleyebilir misiniz? Güvenç Mucadele edl ierek cok hak alınır diye bir kural oimodığmı söyleyerek sozlerime başlayoyım. Ne kodar fazla mücodele edersen, ne kadar cok bedel ödersen o kadar fazla hak kazanır?n dıye bir kural yoktur. Bizim kendi tari himizde de demokratik ülke lerin tarihlerinde de böyle bir kural yoktur. Öyle örnekler gösterilebilir ki, hiç mücadele etmeden blr tokım haklar alınabilmiştir. Önemli olan kazanılrmş hakla rın ivi korunabilmesidir. Ge rek bede! ödeverek gerekse hic vorulrradan kaznndığımız haklann. maalesef sen da iyi ve olumlu sonuclann ortaya çıktığı cok görülmüştür. Örneğin benim işkolum, grevsiz ve lokavtsız bir işkoludur. Amo gehn görün ki, şu ana kadar YHK, bizim grevsiz ve lokavtsi2 yaptığımız sözleşmelerin en sonuncnsunun getirdiği haklcra bile uloşamadı Esas olan güclü sendikal anlayışta birleşmektir. YANLIŞ ANLAŞILMA OLABİLİP Cumhuriyet Grevsiz ve Iokavtsi2 'S kolunda iyi top lu iş sözleşmesi yapabildirji nizi söylüyorsunuz? Yon'ıs anlaşılmavo mpvdon verebilir bu sözleriniz? Alpdündar Haklısını?.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle