Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ARALIK 1981 Cumhunyet 7 (Boştarafı 1. Sayfada) temektfdlr Üstelik tYavuz hırsız ev sahibini bastırın örneğ,, bu ısteğını, dıplomotlk kuralları aıtüst ederek benımsetmeye oolışmaktadır. Oyso bu aşomado, asıl tartışıiması gereken konu, Yunan adalarının, antloşmalara aykırı olarak silahlandırılmış oımasıdır. Eğer cSaldırı olasılığı» söz konusu ıse, bu olosılık, Yunan adalarıno yapKan yığınaklarla ılgıll olmolıdır. Türkıye ve Yunanıstan arasında bır tek sorun varsa, o da, Yunan adalarının, yıllardan berı, Türkıyeye karşı ağır sılahlarla donatılmış olması gerceğıdır Türkiye'nın burnunun dıbındekı adalardakı askeri yığınaKların NATO'nun cOrtak amaçları» ıle bir ilgısi yoktur; ustelık, bu adalara sılah yığma«, antlaşmalara aykındır Öyleyse Papandreu, NATO'dan hangi saldırının güvencesını Istemektedir? B r cOrtak Savunma Paktı» Içinde bir üye, bir başka iıyenın topraklonna en yakın yerlere antlaşmalara aykırı olorak oskerı yığınaklar yapar, ote yandan da kendi ulkesıne karşı bir scldırı oıasılığından soz ederek «Guvenee» ısterse, bu «Ortok Savunma Paktı» ıcinde COK onemli bır catlak belırmış demektır. BJ sOrtak Savunma» geçen yıllarda da oıdukca yara oimıştır. 1974 Kıbrıs Barı^ı Harekâtından hemen sonra NATOnun ayrıcalıklı üyesi ABD tarafından Turk Sılahlı Kuvvetlerının gereksinımı olan silchlar üzerıne tAmbargo» koymok ns onlama gelmekteydı? Bir yandan, sürekll olarak tSovyet tehdidi» varsayımlan üzerıne teoriler üretmek, öte yandan da Sovyetlere eıı yakın NATO ulkesının sılah gereksınmesının karşılanmosını cAmbargolarla» onlemek, oldukço buyük bir celışki olmuyor muydu? Oluyordu elbette... ABO tarafından konon bu ambargo da komşumuz Yunanistan'ın isteğl doğrultusundoydı. Eon üç beş yılın eelışmesl, Türkıyeyi, Ortadoğu'do ve doloyısıyla NATO içlnde daha onemli strotejık yol ayrımlarına getirmiş bulunuyor. Ortodoju'da cABD kalesl» olarak bıllnen iran'dakl Şah yönetimlnln düşürülmesi. Sedat'ın oldürulmesi, daha once Afganıstan'm Sovyetler tarafından işgal edilmesi ve Yunan secimlerim «Sosyalltt» oldufiu ileti sürülen «Şovenlst» bir portın n kazar.ması, dıkkatlerin Türkiye üzerine yoğunlaşmasma yol acmıştır. Bu cOrtak Savunma Slstemlınin cOrtak savunma amaçlan» dışında, zaman ve zemıne uygun olarak, belli Cyelerln cıkorlarına göre yön değıştirmesı ve NATO'nun varoluş nedenlerlne aykırı olarak cSüah ambcrgo•u» gibl kararlar alınmaeı ve de sılah ambargosu konan TürKiye'ye karşı Yunan Süahlı Kuvvetlennln adalara sıloh yığma8i. slstemln pek sağlam olmadığını, ya da istendiği glbi yürümedlğlnl göstermektedir. Deney görmüş bir dlplomat olan Milll Savunma Bakanı Scıyın Ümit Haluk Bayulken'ln, dunya kamuoyuna, cYunan adalarının neden sllah depolan gibl kullanıldığını» sormasım beklıyoruz. GÖZLE 568 asistan . ile hemşire "Ihtisas,, eğitimi yapıyor Yavuz OKAYBEN ÎSTANBUL Batarköy Ruh ve Sınir Hastalıkian Hastanesinde bulunan 330 âemşire ile 38 asistan do&orun, «Konulannda ihtisaslaçmaiarı» ıçın eğiUme taoı tutulduklan bUdirildı. Konu ıle Ugıli olarak bilgi Teren Bakırköy Ruh ve Sinır Hastalıki&n Hastanesl Başhekimı Itoktor Yıidınm Aktuna, eğiUmin ikl böiUmden oluştuğunu. birinci bölümün bu ay sonunda tamamianacagını söyledı. «Uiç bir hemşire, okııllanndan meznn olurken psikiyatri dalında eğitlm eörerek mezun obnamifUr» diyen Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Başhekimi Dr. Yüdınm Aktuna, 38 asistan doktor vs 530 hemşirenin egitimi üe ilgili olarak şunlan soyledi: «Hastanemtzde pstldyatrl tedarileri yapümaktadır. Bu ne~ denle hemşirelerinıizf bu dalda bir efftime tabt tuttuk. Bllindici jrfbi filkeıtıizde psildyat ri hemşiresi yetiştiren hlç "bir okui yoktur. Küçiik yaraUn sarmak, IJne yapmaktan başka blrçey öirenmeden oknllarmdan mezun olan hesnşlreîerimlze biz verditindz eğitimJe. akü hastası nedir, nasıl müdahale edillr, nasıl yaklaşılmalıdır, onlara en iyi şeldlde hizraet naml götfirülmelidir jekUndeld b%Uerle bUJmsel bilçi ler veriyoruz. Hemfirelerimlzi birer, paiMyatrist gibi yetiştireceHzj» Ocak 1982'de başlayacak üind böliirn eğitun çalışmalarınuı mayıs ayına kadar süreceğini belirten Aktuna, asistan doktorlann'da Ust duzeye egitildiklerini söyledi. 1580 hastanm bulunduğu Bakırkoy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesinde eğitüne tabı tutulan 530 hemşire ile 38 asistan doktorun psikıyatn. nöroloji ve nöroşirürji bölümlerinden oluşan klinik bilgileri aldıklan belirtildi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahkları Hastanesı Başhekimi Yıldırım Aktuna, hastaneda s o runlarm büyük bır kısmmın çözumlendiğini belirterek, «Yıllarca çozümü gerçeklesmeyeTi sorunlan geride bıraktık. Sltndi hastalara ıtdaha ıyı nasıl yaklaşıhr, onlann tedavılermde nasıl iyi sonuc almabilir» Eİhi çok yönlü arayhrma re eğitim çahşmalnnna pirdik» dedı. YÖK ICIN NE DEDİL Sezer Tansuğ (İG8A StNEMA • TV ENSTÎTÜSÜ ÖCR. GÖREVLtSt) «Yenl Yükaek Ofretim Kannnu, kariyerl doktor» temelinde dlslpüoe eden ve finlversiteleTİn sürekli ve yaygın gelismestni sağlayan btr dM uygulama getlrnıektedlr. Bu kanun bilimsel özerkliği ATATÜRK Ukeleri doçrultusunda y onlendirmekte ve bu llkeierden sapılmasma hiç bir ödün vermeyen etkin bir yönetinı mekanizması da kurmaktadır. Bu kanona karjı çıkan hlç bir göriiş, gerçekçi bir temele daTanmamakta, ü^teüîs üniversit«lerin araştıncı Te üreticl fücilniin bu kanunla baltalandıçı izlenimlni uyandırraaya bile çahşmaktadır. Oysa bu kurumlar yüzde rioksan görevlerini yapmamıs'ar re yapmamak için de idari özerküği kullanmaya kalkışnuşlardır. Knaca bu kanun. sadece tartışümaz detü, «tartı?ılamaı»dır. Bu arada YÖK"fin yenl bir biçüne kavusturacatı Devlet G0ırl Saoatlar Akademisinln, ayncalı özellikleri bulunan bir kurum olarak finiversttele^mesi temenni olunar. Ama bu aytu zamanda eskisinden çok daha etkin bir üretim ve öğretlm süreci Içine girmesi demek olacaktır. Bu temennl ünvanlann eşdeçerlitiRİ açısından konmamıştır. Kanunla ünvan irdelemesine de elrişmek sözkonusu olsaydı, bu yolda akademidFkiler kadar üniversitelerdeki pek çoklan da »llkclenebülrdt Yasa ve YÖK, kar?ı çıkma kampanyasıyla yozlaştınlabilecek bir konumda deçildirler. Çlinkü bu uygulamanın mayasında ülke gerçeklerine \illar yıh bos vermi? olan bilim dünjasını gözlemiş faiddet vardır. Bn hiddet en sevecen ve en yapıcı bir vöne sokulmuştur. Daha ne istivorlar. anlamjyorum. belâlannı mı?« bu toprağa, bu ülkeye boğlı blllm adamkan yetlştirmekttr. Acı da olsa bir gerceğı vurgulamokta yaraı var. Bu görev ve yükümluluğe ters düşen davranışlar, oz da olsa gecmiş dönemde görülmüştür. Fakat bu davranışlar, unıvetsıtelerin özerkllğini, bilimsel davranış özgürlüğunu engelleyecek ve üniversitelen sıyasal gucün denetımine b'rakocak bir vosanın cıkarılmasıno gerekce soyilmamaiıydı. Un versıteler ve ulkemiz bu yasan n sıkıntılarım acı orneklerie gorecektır. Ve bundcn zarar gorecek olan ülkemiz ve Türk top'umu olacaktır» Prof. Dr. Nuri Karacan (tSTANBÜL ÜNİVERSİTESİ iKTtSAT FAKÜLTESt) Her yasal dfizenleme bir dizi toplumsal ethi ve yan etkiler doğnrur. Bu eUd ve yan etkilerin olumlu olması için yasanuı kendi içinde tutarlı olması ve içinde bulunuiau iirelira a^amaaının gereksinimlerini karşılaması gerekir. Bu yazuun amacı, yeni l'üksek öfretim Kanununu (YOK) bu iki kritere gore incelemektir. Her şeyden önce yasamn özü önem taşır. Bu yasanın özune egemen zihnivet «yasalar her sonıııu çözer» şeklinde özetlenebilir. 12 eylülden bu yana çıkarılan yasalann sayısı ve kapsamı da bu zihniyetin yaygıniığını göstermektettir. Oysa, yeteri kadar uzun (lönemde, yasalar sebep dcğil, sonuçtur. L'retim aşamasını belirleyen şey hukuk yasalan değil, bu yasalan belirleycn şcy üretim aşamasıdır. Nitekim, aynı anda birden fazla eşle evlilik, İs\içrede de, îürkiye'de de jasaktır. Ama kuma müessesesi Türkiye'de güncel bir vakıadır. Bundan, yasaların tamamEn etkisiz olduğu sonucu çıkanlmasuı. Yasalar olumlu bazı atılımlara olanak saf> layabilir, belli amaca varmayı kolaylaştırabilir, özendirebilirler. YÖK, kolaylaştıncı ve özendirid değil. toplumun gerçeklerinden kopuk ve bağımsız olarak yüksck oğrctiıni kesin yöntemlerle çekillendirmeye yöneliktir. Bir yasanın ne dercce gerçekçi olduğu bfiyük önem taşır. Oy» sa bu yasa yfizeysel bir sentez niteliğindedir. Geürilen bazı ilke ve müesseseler bazı ülkelerde uyçulanmaktadır. Fakat bunlarm bir ülkede uygulanması, bir diğer ülkenin bunu benimsem^ si için yeterii değildir. Nasıl belli bir bitU kendine özgü toprak ve iklim ko^ullannda üreyebiliyorsa, bclll kural ve müesseseler ıle kendine özgü koşullarda yararb olabilir. örneğin «mütevelU heyetU vakıf şeklinde kurulan üniverslteler İçin düşünülebilir. Türldye'de vakıf şeklinde kurulmuş hiç bir üniversite yoktur, bütün üniversiteler devlet ttniversitrsidir. Oyleyse «siyasal yapılı» ve «asın yetldll» bir Yüksek öfretim Kurulu Türkiye'de «milll bir mütevelU heyeti» olarak savunulamaz. Kaldı ki, kendine d» gü koşullan içinde bile, çoğu durumda, mütevelll heyeti müessoscsini savunmak eüçtiir. Oroeğin, müteveili heyetinin özel siyasal tutumu nedeniyle, ne kadar kıymetli olursa olsun sol görü^ lü bir oğretim üyesi Chicaço t nivcrsitesl öpretici kadrosunda yer alamaz. Almanya'da yühsek öğrctimde aşın biyerarşik bir yapı hâkimrilr. Fakat bundan kendiieri de şikâyetçidir. Yasalann uygulanmasında «i>1 niyet» şarttır. Fakat bir yasa kendi içinde tutarlı olmak, «asgari teminat»Iar getirmek zorun. dadır; yasa, uygulayıcıyı iyi nivetle harekete zorlamalı. aksi halde ortaya çıkaoak yasaya aykırı sonuçlar yargı yoluyla ortadan kaldırüabilmelidir. Oysa VÖK'ü savunan bir TV konuşmacısı bile «Yüksek Öğretim Kurulu çok iyi seçilmeli. yoksa yasanın s o tirdiii bütün eistem felç olur» demiştır. Yasavla siyasetten uzaklaştırılan üniversiteler, ço^unluğu siyasal iktidar tarafından atanacak bir Yiiksek Öğretim Kurulu'nun insafma bırakümışsa, bu yasaya ancak hazırlayanlar «çağdaş» diyebilir. Yasalar çözum getirehüdikleri oranda benimspnirler ve uygulama alanı bulabilirler. Normal yasalarla çozıilemcyen olağanüstü bir durumda, durum normale dönünceve kadar sıkıyönetime bag vurulması yadırganmaz. Fakat koşullar normale dSnmüşse, geçmisteki olaylann sorumlusu olmayan bir kurum için niçin bir olağanüstü durum yasası çık3nldığını açıklamak güçleşir. Türkiye de 1946'dan bu yana üniversitelerimizde uyçulanan kendi orcanlannı seçme hakkııun kaldırılması, ünlversite üstü organlann aşun yetki ile donatılması, hiyerarsik atamalann egemen olduğu merkezl bir sistem cıliştirilmcsi, karar sürecinde kurullann değil kişilerin hakim duruma geçmesi, smırlı yetldli kurullarda atananlann seçllenlere (ark yapmaüi, uynl kişirün blrMrinl izleyen dönemlerde hayatboyu Dekan veya Rektor olarak atanabllmesi bu yasamn bir olağanüstü durum jasası olduj^unu göstermektedir. Kısa sürede demokrasiye dönülecefinin ifade rdildlji bir dönemde demokrasi ile bafeda?ma>an müesseseler kurma çabası açık bir çellştd olusturmaktadır. Demokratik düzende her yasa, düzenledigi alanda bireyin haklan ve yükümiülükleri arasında bir denge kurmak, bütün bireyleri eyit varsaymak zorundadır. Oysa bu yasa, ögretlm elemanlan arasında kıdem kriterine dayanan bir aynm yapmakta, haklardan faydalanma bakımından yaslı kus3fa, yükumlülükler bakınundan genç kuşağa öncelik tanımaktadır. Nitekim, gttıo kusak I? pttvencestne sahip değildlr, buyük bir belirsizlikle karşı karşıyadır, rotasyona tabidir. Sekiz yıiını doldurmus profesör ise. yasa maddeleri arasında sılaşmı? ve ilk bakışta fark edilemeyen özel sürprizler yoksa, hayli ayncalıklıdır. Bir yasada elde edilmek istenen sonuçla, getlrüen hükümler arasında bir uyum olmalıdır. Bu yasa, bir yandan »çağda? bilim ve teknalojinin gereklerine ve kalkınma planınm llkelerine uygun» bir sistem gelistirmek, bilimde aşama yapmak gerekçesini öne sürerken, diğer yandan yüksek öğreninîi parab hâle getirmekte, asLstanlık müessesesini kaldırnıakta, bir başka deyişle bllgi akımının kaynağını knrutmaktadır. Gellr bölüşümünün çok esltsiz olduğu ülkemizde, bu iki hüküm, düşük gelirli aile çocuklarımn yüksek öğretim kurumlanna girme olanağuu fiüen ortadan kalduracak, nasılsa mezun olanlann da öğreticl kadroya irirmesinl son derece güçleştireeektir. Bu yasamn çellskileri rahatça artınlabilir. Nitekim, yasanın 2. maddesine göre, Turk Silahlı Kuvvetlerine bağlı yükaek öğretim kurumlanyla Ugill hususlann ayn kanonlarla düzenlendiği belirtilmesine rağmen Yüksek Öğretim Kurulunda, Yüksek Öğretim Denetleme Kurulunda ve L'niversitelerarası Knrulda Genel kurmay Başkanlı^ınca kendi bünyesinden seçilen bir üyenin bulunması bu çelişkilerden biridir. Yine, yasamn gerekçesmde «yasamn amacımn, yüksek öğretimi bir bütünlük içinde düzenleraek» olduğu belirtilmesine rağmen, Akademüer bu yasa kapsamı dışında bırakıimıştır. Yine, nıadde gerekçelerinde, Yüksek öğretim Denetleme Kurulu için «tarafsız» sıfatı kullanılırken, Yüksek Öfretim Kurulu için böyle bir terim kulianümamıştır ve gerçekten de bu fcurul tara/sız olabilecek şekilde oiuşturulmamıstır. Bu da açık bir çelişkidir. Çeiişki örnekJeriııi artırabiliriz. Nitekim, madde gerekçelerinde, rektore benzer şekiiae dekanın da atanması hükmüyle, «fakülteler seçlmin meydana getirebileceği gruplaşmalardan korunmuş olmaktadır. Aynca dekanın gelecek seçimleri düşünerek tavtzkâr bir yönetim göstermesi de bu sayede önlenmlş olacaktır» denmektedir. Fakat Fakülte Kurulu ve Senato temsilcisi için yapılan seçimler gruplaşmaiara yol açmayacak mıdır? Dekanın kendinl seçenlere taviı verip, kenduıi atayanlara niçin taviz vermeyeceğini açıklamak da çok güçtür. Yine, az geiişıniş bölge üniversitelerinin öğretim üyesi açığı rotasyoııla kapatıimaya çalısılırken, böyle bir üniversitede son üç yıl doçent olarak çalışmış bir öğretim üyesinin profesör olabilmek için bu üniversiteyi terk zorunda kalması hayli şasırtıcıdır. Yasa savunuculannın savunmalan da tek yanlı, yanlış ve çelişkilidir. Yalnu bir örnek verelim. Baş savunucuya göre bu yasa, Turk üniversiteierine bilimsel ve mali ozerklik getirmiştir. Eskl yasada da bilimsel ozerklik vardı, üstelik idari özerkiikle destekiendiği için bir anlamı da vardı. Yeni yasanın idari özcrkligi kaldınp bilimsel özerkliği nasıl getirdiğini anlamak çok güç. Yenl yasanın mali özerkliği nasıl getirdiğini merak ediyorsanız, onu da döner sermaye Ue getirmiş. Döner sermaye de eski yasada vardı, ve döner sermayenin mali ozerklik getirdiğini kimse savunamaz. Yalnu bir örnek verelim. 1979 mali yılında Istanbul Üniversitesinin Cari ve Yatınm bütçeleri toplamı 3 milyar "İÎ7 milyon lira, toplam döner sermaye geliri 29.İ milyon liradır. Bu döner sermaye gelirinin yakiaşık yüzde "0'i işJetme ve yönetim giderleriyle personel giderleri şeklinde harcanmaktadır. Bu durumda mali özerkliğin nasıl sağlanacağı merak konusudur. Prof. Dr. Suna Kili (BOĞAZİÇf ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ) lOnlversitelenmizds. ozellıkle bazı ünversıtelerımızde yöretımlerın, bazı öğretim üyelerinın geçmıştekı gınsım ve uygulamaları toplumumuzun yakınmalarırto neden olrrustur Ünıversıtelerln öigür düşünceli, bilimsel klşiliğe sahip Tsan yetıştırmeleri gorevıyle yükümlu olmalarına karşın bir bcska ödevlerı ae Prof.Tekeli: "YÖK uygulanıp sonuçları görütmeden değişikliğe gidilmemelı", BURSA. (THA) Danışma Meclısl Bursa uye81 Prof. Dr. öztürk TekeII, YÖK'le llglll değertendirmelerde, «Pek aceleel davronılmaması gerektlgl ni» belirterek, «Yüksek ögretlm Yasasına çok bO yük endlte kaynoğı olarak bokmamak lazımdır. Yasa uygulanıp da sonuclan alınmadan slındlden değişikliğe gitmek. hatalor zinclrine yenl bir holka eMemek olur. Y O M uygulansın, görülsun, ak•ayan yönferini dedletlrme Tmkom dalma meveuttur» dedl. TekelL YÖK'On 14 aylık bir calışma sonuou cıkanldıflını, yasonın hazırtanması sırasında gereken hassosiyet ve Itinanın gosterildiğinl, «MGK'nin bu yaıa üzerinde hlç de oeeleel dovranmadığını, buyük bir toleransta her türlü görusleri aldığinı re yerinde kullandığını> kaydettl. «Yatanın !•• Ierll0l, uygulanırlığı tereddutler yaratocok moddelerl olablllr Aneak yasonın uygutanmosı v« aktok lıktarın görülebllmesi lcln zamana Ihtiyaç vardır. Bu konu, Oanıyma Meclisl'ne gellrsa Donışma Meellsl gereğlnl yopar ve MOK'ye arzeder» dedl. <,•*••••v\ ^ kişiye \ t yılbaşında / \ B Millî / AÇIKLAMA Uğur Mumcu"nun dünku jazısında Günert Civaoglu 11* birlıkte yeni sirketin kunıluşlan arasında adı geçen All Doğan Öztunç'un, Istantnıl Barosu yöcetim kurulu Uyesl ve eskl mllletveklli Dofcan örtunç Ue bir iliskisi yoktur. MİLYON EKINYAYMARI Yüksek öğretim ktınimlânnda Bütçe Derslerı içın yepyeni bir metin... Devletin parasat işlemleri konusunda uygulamacıları aydınlatacak bır kaynak... ııa Eğitim veriyor, değilmi?.. J BÜTÇE ve KAMU HARCAMALARI Yazanlar: Kenan BULUTOĞLU Maliye Profesoru ( Erciş KURTULUŞ Bütçe ve Mah Kontrol Eskl Genel Mudüru Büyük boy, 573 sayfa. 500 TL Ciltli 900 TL tsteme adresi: PK 31S, Sirkeci, Istanbul. Telefon: 22 8170 Sakarya Valiliğinden (Yapı Işleri Genel Müdürlüğünden) • Sakarya Karasu Endüstrl Praük Sanat Okulu yenl bina demircilüc H Tipi Atölye üa Kazan Dairesi ikmal insaatı 2490 sayılı kanunun hükumlerino göre tamamı 1982 yılında bitiriLmek üzere Kapa.li Zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. • îşin keşif bedeli 20.000.000. TL'dor. Eksiltme SAKABYA BAYINDIRLIK MÜDÜRLÜĞÜ Odası'nda thale Komlsyonu'nca 28.12.1931 p*zartesi günü saat 15 00te yapılacaktır. Eksiltme şartnamesl ve diger müdürlükte görülebilir. Eksiltmeye girebilmek Için; evraklar mezJcur Devlet Orman Isletmesi Karabük Yenice Müdürlüğünden DEPOAIfl Camlyam » » UuhteUf Baulnnk » » Muhtelif Merkes a Muhteltt * » a » MerketB.Sık. Merk« » » » Ouniyuıı Merkeı Muhteltf n Merkea Muhteltt Merkeı EMVALÎN CtNS ve NEVÎ I^Jib.Çam Tomruk I.S.Nb.Soy.Çam Tomruk H.S.Nb.çain Tomrulc 1IJS Jfb.çaın. Tomruk II.SJCb.Cam Tomruk IJ5 Jfb.Go'knar Tomruk lI.S^b.Göknar Tomruk III.S.NTs.Göknar Tomruk III.S.Kb.GÖ.'mar Tomruk I.S.Nb.Soyüese Tomruk IS.Kb.Soy.Mese Tomruk II.S.Na.SoyAIese Tomruk IllSMbMeşe Tomruk in.SXb.Mese Tomruk I.SJfb£oy JCayın Tomruk I.SXb.SoyJCaym Tomruk IIJ5 JJT>.Soy JCaym Tomruk 1 1 ^ JCb.Soy JCaym Tomruk m.S.NoJiayın Tomruk I l I ^ ^ b J i a y m Tomruk III.S jn>JUvak Tomruk 1 5 JJb Jhlamur Tomruk III.S.NDJhlamur Tomruk IJ& Jfb JCaraağaç Tomruk IIIJ3 JTb JCaraagaç Tomrufc lAJfbJJişbııciak Tomruk 115 JTb JJışbudak Tomruk ITI.S.NbJ)ışbudak Tomruk III.SJfbjMcçaagaç Tomruk II.S.Nb.Gürgen Tomruk lII5.Nb.GürKen Tomruk III.S Jlb.GUrgen Tomruk Hl£ JCb.Gürgen Tomruk III5.Nb.Finf1ık Tomruk III.S JTbJUraz Tomruk PARTÎ ADEDt 15 2 16 1 3 3 8 3 1 2 1 4 21 6 6 1 15 7 32 11 22 1 1 1 I 1 1 I 1 1 4 2 1 2 1 191 4 13 1 1 19 ADET 477 98 650 «1 79 414 305 50 47 2 120 1892 243 158 13 574 110 2637 4(57 2693 6 37 7 37 5 8 44 58 9 305 111 30 13 8 11853 I LAN MtKTARI M3J>M3 Mnh. BedeU 14000, 26300, 12000, 10600, 1060011000, 13500, 11600, 8000, 6000, 16500, 14500, 14500, 7500^5400, 15500, 14000, 14000, 13000, 7200, 5200, 2960, 13000, 8500, 13000. 8500, 13000, 11500, 8500, 2870, 7000, 5300, 2535, 4600, 7500, 4300, 3500, 2650, 2500, 2660. t/, 7 f 5 Temlnatı 484500. 108.000, 488.000, 29.000, 40.500, 68.500, 252.000, 124.000, 8^00, 49.000, 10.150, 9J00, 495.000, 52.600, 172.500, 12.500, 451.000, 98.000, 849.000, 116.100, 273.000, 6.000, 15.500, 6.000, 6.000, 4.500, 4.000, 11.000, 5.500. 3.000, 40000, 9.500, 2 500, 7.500, 1.000^4^93.650^52.725, 304^00, 10^00, 3.000, 170.525, a a) 600 000. TL tutarlı geçid teminatlan. b) 1961 yıh vizell Tlcaret Odası belgeslnd. c) Muracaat dilekçelerlne yer gördü belgelerinl. eksiltme şartnamesinde belirtilen ve usulüne uygun olarak hazırlanmış olan plan ve teçbızat teknik personel teçhizat beyannameleri ile sermaye ve kredl imkanlannı gösteren mali durum bildirisini. (Teahhütnameler bu işe ait olacaktır.) Bayındırlık Bakanlıgı'ndan almıj olduklan (B) gnıbundan keşif bedeli kadar işin ekslltmeelne girebileceklertni gösterlr muteahhitlik karnesinln aslı veya noterden tasdikli suretlni tevdi sureUyle Bayındırlık Müdürlüğü'nden alacaklan Ye» terUk Belgesini tekUf mektuplan Ue birlikte zarfa koymalan laamdır. IstekUler tekUf moktuplanru 28.12.1981 gunü saat 14.00'e kadar makbuz karşıhgmda thale Komi*yonu Başkanlıgı'na vereceklerdir. Yeterlik belgesl alınması için son muracaat tarihi 22 12 1981 «rünu mesai saati sonuna kadardır. • Telgrafiar. müracaatlar ve postadaki vakl gedkmeler kabul edilmez. tLAN OLUNUR. (BaaıH: 2*446) 9823 460.093 54.835 538.959 38.333 48.589 63.698 389.555 208.013 18.574 39.593 9.307 83.291 878.218 127.830 147.196 11.834 437.094 99.609 1564.323 295.671 1210.454 8.160 24.169 6.002 9.140 4.332 4.485 16.850 34.805 5.015 99.373 48.305 6.089 12.411 2.864 «882.969 28O.Ster i025.ster 55.Ster 15.Ster 1375JSter Doç. Dr. Mete Tapan tSTANBCL TEKNİK ÜNİVERSÎTESİ MIMARLIK FAKİHTESt Yüksek ögretlm Yasasıyla üniversıtelerde idari ve bilimsel oserklik zedelenmis ve Türkiye'nln bilimsel potansiyelim oluşturan klsl ve kurumlarm özerk ve çağdaş anlamda ürün vermeieri bundan böyle daha da zorlaşmıştır. Her kurumun «Kendine özgü bir yönetim bıçımı» vardır. Bu «Kendine özgü yönetim biçırm», o kurumun gene en rahat bicimde ürün ortaya konmasma olanak sağlayan yönetim bıçimıdlr. Ozerk tiklrlerin olusabllecegi, orjinal çalışmalann yapılabileceği tek kurum veya kurumlardan biri Umversitelerimızdır. Üniversiteler öğretim görevi yanmda kamuovuna, devlet yönetimlnl aydınlatmaga, yol göstermeğe amaçlayan araştırmalar yapmakla görevli bilimsel kurumlardır. Hertürlü olumlu eleştirilerin yapüabilecegi ortam, gene ulkemizde bu kurumlarda sağlanabilir. Bu yasa, bu ortamı bundan böyle ortadan kaldırmakta ve ünlversiteleri mektepleştırmektedir. însammız, ger.ellikle ne kadar lsminln başında Unvanlar oln da, henuz Atatürktın Ülkemizde özlemini çektiği «Hfir flklrii» kisi olma düzeyine maalesef gelememiştir. Olumlu eleştirl yapmaktan çekinen, veya olumlu eleştıri almaktan utanan, üzülen bireyterden oluşan bir toplumda, kanımca Un;versite özerkliği çok daha önem kazanır. Ümıdim, bu yasanın Türkiyemızin toplum vapısma daha uygun bır bıçimde de^iştinlmesi ve degişen yasayla herşeye rağmen binbir zorluklarla yetışen bizlerin daha mUtiU lcilınTnstgiriir SATIŞ OENEL TEKÜNt) Danyans Oun Yarma Sanayi Odunu m Meşe Yarma Sanayi Odunu Dokaan Oürgen Yarma Sanayi Odunu P«lılnifr Karaağac Sanayi Odunu SANAYtLER TOPLAMI Yukanda müfredatı yanlı 216 parti muhtelif eins orman emraH 25.12.1981 tarfhir» rastiayan cuma (rünü saat l4.0(rde 15/C Model şartname esaslan dahilinde îşletmemiz satış salonunda toplanacak Komisyon huzurunda açık »rtırma suretiyle satılacaktır. îstirakçllenn teminat makbuzlan ıle birlikte Komisyona mUracaatlan llân olunur 3.12.1981 DEVLFT ORMAN ÎSLETMESt Î E N İ C E MÜDÜRLÜĞÜ