18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 totürk, tBano yaptıManmdan «Jeğll, yapacaklarımdan söz edlniz», «Başladığımız ttovrim v« yenileşme otılımı bir an bile durmayacaictır. Bizden sonrokl donemde de bu böyle olacaktır» demlşti Oysa tjizım kuçak, Ataturkçulüğu Işleyıp gelıştirecek yerde kolay yolu seçtl O'nun yaptıklarıyla övünerek avundu. 1981 sorgulaması, oiasılıkla bu kuşaktan yana sonuclanmayocaktır. Odev açığı büyüktür. OLAYLAR VE GÖRÜSLER 22 KASIM 1981 Â Hukuk Devrimi «DİKEY YASA DEVRİMTNİN YATAY HUKUK DEVRİMİNE DONUŞMESI, BENCE HÜKUKUMUZDAKİ DÜĞÜMLERî ÇOZECEK YOLDUR. ATATÜRK'ÜN HUKUK DEVRİMİNIN DAMARINI, BİLİM VE SAGDUYUYLA İŞLEDİĞİMİZDE. HUKUK TÜKETEN DEĞİL, HUKUK URETEN BİR TOPLUM OLACAĞIMIZA İNANIYORUM» Kuşkusuz bu yargı. hukuk devrimınl gercekleştırmek ısteyen Ataturk'un dayışıyle. «Yenl hukuk ilkelerinl alfabesinden okumaya boşlayan yenı hukuk kuşağı» (1 11 1923) ıcın de geçerlidlr. Öyleyse ne yapmalı bu ödev acığmı kapatabılmek içın? Bence, hukuk devrimınl topluma benımsetmek ınancında olan Türk hukukçusu, her şeyden önce şu üç gerceğm bılincıns varmalıdır: 1 Hukukun toplumu bıcımlendırdıgi bılıncl, 2 Hukuk yasa ılışkısı bılıncl, 3 Toplum Insan hukuk etkıleşımı bılıncı. Bunlara sırayla değınmek ıstıyorum. Sami SELÇUK Cumhunyet Başsavcı Yarduncısı nımco ıkl noktayı unutmamak zorundadır, a llkın uygulamada hıç bır terımı, kavramı, ılke/ı, maddeyı savsaklamamak ve adalet dağıtımında Turk ınsanını ondan yararlandırmak Çunku, tersı durumda, uzun savaşımlarla ulaşılmış çagdaş değerlere kıyılmış olacaktır Bu ıse devrımden sapmak demektır b Ikıncısl, yasal metın, hukukun koku govdesl değıl, ürunü olduğuna gore, cağdaş yorum ve uygulama, tanhten süzulüp gelen o hukuk birıkımının bılım ve felsefesını benımsemekle olanak'ıidır Değıl mı kı, Atatürk devrimi, bılımın uygulamcya aktamması ve cağdaşlaşmada akılcı ve bılımsel denettemedır, oyleyse hukuklarını benımsemeye calıştığ mız onayurttakı gelışmeler genetık ve tarıhsel yorum anlayışıyla ızlenmelıdır Tersi durumda, yasal metın yorumlamasının kısırlığı ve hacımsızlığı ıçınde kalınacak, bu yorumun yasal metınlerde kıyıyo attığı artık (metruk) maddeler coğalacak, adalet boşluğu ve yabancılaşması büyuyecek. yasa devnmı de hukuk devrımıne donuşemeyecektır Unutmayaiım kı, uygar ülkeler, hukuktan yasaya ulaşırlarken, bız yasadan hukuka ulaşmak ve bunu başarmak zorundayız Yasa olma, hukuk devrımının kendısı değıl, yalnızca onsozudur. sağkınacaktır Atatürk'ün «harasetl flkrıye» (kultur ekme) dedığı şey, bu hukuk küıturunu aşılama (acculturatıon ıurıdıque) olgusunun genelde bır açıklamasıdır b Ikıncısı alıntı hukuk alan ülkede elbette anayurdundan başka gelışecek, eskı kultur adücıklarında yoğunlaşan kımı dırenışlerle korşılaşacak, bılımsel deyışle sosyoloıık bır hukukı cokluk (Corbonnıer) söz konusu olacak tır. Ancak, bu dırenışlerı kırma konusunda temel ılkelerden ödun verılmesı, tüm devrimi amacından saptırabılır Uygar değerlerın birdenlık kazanması başka, onlardan 6dün verılerek vazgecılmesı ve doğuluca kolaycılığa kacılması büsbütun başkadır Turk hukukçusu devrımın amac öğesıne oncelık tanıyarok, bu konuda duyarlı dengeyi yakalamak zorundadır. c Ocuncusü ve kanımca cok onemli bir olgu do şudur Hukukun yarın perspektıfının ve ufkunun, ılerlemış ve azgelışmış toplumlarda değışık olceklerde olması Gercekten, ılerlemış toplumda, toplum, yasanın onündg ya da en azından onunia aynı cızgıdedır Bu acıdan hukukun yarıno donuk gelışme ufku dardır ya da hıc yoktur Toplum ılerledıkce hukuk anlayışı ve yasa bu dogrultuda değışmek zorundadır. Bence bu olguyu şoylece kavramlaştırabllırız llerl ülkede, toplumda oluşan genotıp hukuk, fenotıp yasaya oldgğu gıbı yansır Yasama bir yerde tekmk bır soptama ışlemıdır. Ortada, yasalaşma ışlemınden sonra bıcımleyecek, oluşturucu. genotıp bır hukuktan çok, oluşmuş, fenotıp bır hukuk ve onun yasaya yansımış blcımı vardır Buna karşılık, azgelışmlş ülkede hukuk ve yasanın bu tıpı ışlev acısındon tam tersıne donmuştür. Çunku, ıleri ulkenın fenotıp yasası, azgelışmış ülkeye aktarıldığında toplumun cok ılerısındedır ve onu kendt duzeyıne cıkarma ışıevını ustlenmıştır O yüzden, artık oluşmuş (fenotıp) hukukun, oluşmuş (fenotıp) bır yasası değıl, ılerl hukuku oluşturacak (Genotıp) bı* yasa nıtelığmdedır Durağan değıl, itıcı. dı namtk bir güçtOr. cYarın ufku» alabıldığine genıştlr. işte alıntı yasanın devrlmcı yapısı ve vurucu gücü buradan kaynaklanmaktadır Nitekım, bu guce Türk Yurttaşlar Yasası'nın gerekcesınde şöyle değınılmiştir «Cağdaş uygarlığı benimsemek kararıyla yuruyen Turk ulusu, cağdaş uygarlığı kendisine uydurmak değıl, kendısı cağdaş uygarlığın gerek!erın e (.. } ayak uyaurmak zorundadır Yaşomak karannda olan bir ulus Için, bu kesin bır zorunluluktu r (•• ) Zaten devrıtnler (ve bu arada hukuk devrimi) bu konuda en etkılı bir arac olarak kullanılmışlardır.ı (Adalet Bakanı M Esat) Gorulüyor kı, yasa devrımının hukuk devcimıne donuştürülmesmde hukuk kultürunu taşıyıcılık (portor) ışlevı, Atatürk'ün devrimıne ınanmış Turk Hukukcusuna duşmektedır Hukukcu, toplumu benımsenmek ıstenen hukukun düzeyıne cıkcıracaktır O hukuku toplumun duzeyıne ındırmek devrimi amacından soptırır. Paranın Ne Önemi Var? Mübarek Cuma günü sabahının korunde gazetelerinı acan yurttaşlar şu haberle karşıkıştıtar: sBanker Servet kayboldu..» tKaçtı mı, kaçırıldı mı?ı . tintihar mı, firor mı?» «Banker Servet'e n e oldu?» Oysa günun oteki haberlerı de ılgınçtl. 18 yaşındaki bır seyıs at yarışlorından 11 mılyon kazanarak köşeyı donuvermıştı «Şişli Vampiri Kirkor» yakalanmıştı. Kırkor akıl hastasıydı, hıc evlenmemıştı, kızları kadınlan akşam karanlığında bıcaklıyordu. Erzurum'da ıki klşl «Komşunun tavuğuna tecavuz ettiklerl gerekçesiyle» yakalanmışlardı Tavuğun olümuyle sonuclanan olayı komşu kadın duyurmuş. olay adlıyey e yansımıştı Artık ünlü atasozunü değıştırmek gerekıyordu «Komşunun tavuğu komşuva koz gorunur» yerıne «Komşunun tavuğu komşuya kız görunur.» denebılırdı. ••• Bu özgörevi yerme getırebllmek lcln gözden kacırılmaması gereken noktalar ıse kanımca şunlardır 1) Yasolar, Ataturkcu uyarıyla ve cağdaş doğrultuda yorumlanıp uygulanmalıdırlor 2) Toplumsal gelışımde zorunlu aşamalardan gecerken, boşunalık duygusuna kapılınmamalıdır 3) Insan gerceğı her yerde aynı oıduğundan, «ılerı toplumlarla bız boy olcuşemeyız» ozrunden ve kolaycılığından sakınmaıı, Batılı kurallar Doğuluca uygulonmarnalıdır Dıkey yasa devrımının yatay hukuk devrımıno donüşmesı hukukumuzdakı düğümlerın cozulmesı ıcın benım aklıma gelen çozgeler (çareler) bunlar Atatürk'ün hukuk aevrımının damarını. bılım ve sağduyu ıle ışledığımizde, hukuk tüketen değıl. hukuk üreten bır toplum olacağımıza ınanıyorum Bencesı şu ki, Ataturkculuk tum dunyada kavram kavıam büyürken, hukukumuz da buna yaraşan bir gelışme gostermelıdır Bunun ılk adımı, elbette, huVuku hep aynı ve bellı tormullerle değıl, cağdaşbılımsel formulieri e yorumlamakton geçer Unlu bır nuktecımızın tTurkıye Doğuya doğru yuzen bir gemi. Içınde Batıya koşuşanlar var.» dedığı yurdumuzu kurtarmanın bırıcık yolu bıllme Inanmaktır Cünkü, cYaşamda en gercek yoi gosterıcı bılımdır» Ataturkculuğa yaklaşımı belırleyen 10 Kasım'dakı bu sutunlarda çıkon yazımı, Ulu Onderın hukuk devnmınden beslenmeye cabaiayan bırl olarak, Atatürk yılında bu duşuncelerle tamamlamak ıstedım. NOT: On Kasımdakı yazımda Erzurum Kongresı'nın tarıhı 23 Temmuz 1919 yerıne yaılışlıkla 23 Nısan olarak yazılmıştır Ozur dılorim. 1 Hukukun toplumu blçlmlendirdlği blBncl: Hukukun ışlevsel acıdan bır tanımı da şudur: cHukuk, insanın alınyazısrnı llgilendıran, klml amaçlann gerçekleştirllmesi Için öngorülmuş bir araçlar sistemıdir.» (Husson). Bu tanım doğrultusunda cağdaş hukukçular (AnTolıseı, Duverger, Gramatıca, Pound gıbı) çağdaş değerlerın gelıştirılmesınde ve topıumun biçımlenıp lyıleştırılmesınde hukukun bu Işlevini benlmsemişierdir. işte hukukun bu işlevl, hukukunu kendl birıkımlerıyle değıl, alıntı yasalarla oluşturmaya çalışan ülkeler ıçın strateıık bir onem toşır. Çünkü, ulaşılmak istenılen amac toplum, bu aroc • hukukun kalıbı ve onun yardımıyla bıcimlenecektır. Atatürk'ün de amacı buydu (1.11 1925), O nedenle hukuk devnmının normatıf (kuralcı) nedencösının ordında, temelde devnmcl ve sosyoloıık bır gerekce yatmaktadır. Türk hukukçusu bu gerekceyl her an gozetmek zomndadır. Ne var ki Banker Servet olayı tumünun üstüne tuz bıber serpıyordu Çunkü Servet, yazılanlara bakılırsa bir mılyar lırayla birlikte toz olmuştu Boğazıcı Köprüsü ustünde bulunan bankerın Buıck marka arabasında yapılan aramada bır pardesü, 45 bın lıra para ve bir de mektuba raslanmıştı «Yaşantımda hlcblr borcum yok. Artık bu dunyada olmıyacagım. Bunda hiç klmsenin suçu yoktur.• Bonker Servet ünlu bır ışadamıydı Kısa surede sayılı bankerler arasırva gıren ve bır mılyar lıra toplayan Banker Servet'ın son donemlerınde ışleri tersıne dönmüştu Şımdı ne olacaktı? Fısıltı gazetesı nıce bcnka ve bankere IHşkin yayınları yoğunlaştırmaktadır. Merkez Bankası bile en sonunda Işe el koymok zorundo kolmadı mı? Ne var kı ben «Temmuz Bankacılığı»na gecildığınde cığlık cığlığa ortalığa dokulen sermaye yazarlarını. uzmanlarını, profesorlennı dLşunuyorum Şımdı o yazıları kolleksıyonlardan cıkarıp gozler onune dokersek Sultan Halı gıbı ışlemelı bır yaygı ortaya cıkar kl yeme de yanında yat Ne dıyorlardı, bu ışın uzmanları, profesorlerı bılırkışılerı Faızleri serbest bırakacaksin ki serbest pıyasa kuralları içınde parasai pıyasa da sağlığa kavuşsun. Serbest pıyasadan lyısi var mı? Bılmem aradan kac ay gectı' Sızıldanmalar, homurdanmalar başladı Nereden gelıyordu yakınmalar'' Serbest pıyasanın âşıklarından, faızlenn serbest bırakılmamasını ısteyenlerden, «Temmuz Bankacılığımın ıstenk sevınc cığlıklarıylo göklere cıkaranlardan, ekonomlyl salt parasai onlemlerle düzel'eceklennı sananlardan, onemli kılıt noktalarında oturanlara akıl satıcılardan ağlamaklı sesler yükselıyordu Gidiş başıboştur, devlet mudahale etmell, para piyasasını dizginlemeli, bir duzene sokmalı, falz oranlarını saptomalı, zora duşmuş şirketlere yardım etmell... Pekl, daha dun bugün söyledlğınin tersıni soyIsmtyor muydun? Dün dundur, bugün bugundur. Pesssss. ••• 3 Toplum Insan hukuk etklleşiml b|Bncl: Türk yasa devrimıyle kuşkusuz, endüstrıyel kultür standartlarıyla farklılaşmış, lc orgütlenmesı yerleşık, uyumlu bır toplum yapısının ürünü olan insanın yuksek düzeydekl hukuku, yarı feodal ve tarımsal kültür standartlarıyla oluşmuş, yeterınce farklılaşmamış. ıçe dönük, kultürel bütünlüğunu sağlayamamış bır toplumun urunü o!an ınsana uygulanacaktır Bu gerceğm bılincıne varan Turk hukukçusu, bu acmazı aşabilmek icın kanımca. şu O'guları gozardı etmemelıdıra llkın, hukuk, kultürün zorlamo gucuyle donatılmış bır porcasıdır. Hukuk devrimıyle, uygar toplum hukuku, gerı kalmış toplum külturune oşılanacak, külturel kaynaşim 2 Hukuk yasa tlişkisl bllincl: Almtı yasalar, 2500 yıllık bir hukuk, kultur birıkımının bıieşkelerı, son urünlerıdır. Yasa alınmokla eonuç, meyve alınmış, asıl govde, yani hukuk kultürü, bılımi ve blrıkimi o yasayı yapan cnayurtta kalmıştır. Yasada kurumlaşan her madde, kavram, terım, Batılı hukuk kultürünun bır yansımasıdır. Bu hukuk, yasada Imbıkten gecerek damıtılmıştır. Yasada eksıklık olabılır, ama fazlalık (haşiv) olamaz, En azından olmadıgı varsayılır, Bu bllıncı kazanon Türk hukukçusu, ka flmcJg Bir M. Aytür'ün Ardmdan Ziya MÜEZZİNOĞLU CZBIIim Dünyası /vehbı BELGIL 14 nükleer santral vardır. Bun lar toplam elektnk gerekstamesinın "/olO'unu karşılamaktadır. Çevrecüerın oluşturduğu Yeşıl Partı, son jerel seçımlerde, nukleer enerjı duşmanlıgı sloganı ıle bır haylı oy toplamıştır. Fakat, Batı Alman hukumeti, tabiı bu hükümetın başı olarak da Helnaut Scnmıdt, nukleer santral yapımında arzuladıgı derecede hız lı gidemediğını soyleyerek sunu eklemıştır. «Insan nukleer enerjıyı zorla halkm boğazından aşagı ındıremıyor.» Atom enerjısını banşçıl amaçlarla ılk kullanan ulke olmakla ovünen Sovyetler Bırlığınde 23 nukleer santral varaır. Bunlar, ulke elektrıgının o ,o5 6'smı vermektedır. Ulke, 1990'da, Avrupa'daki top raklarının enerjı gereksınmesınm yüzde 33'ünü nükleer santrt.llerden elde edeceğını hesap lamaktadır. Bu arada, atom mü bendısı Nıkolai Dollezhal Ue ık tısatçı Yuri Koryakın, Komünıst adlı kuram dergısınde 1979 ekımınde yayınladıkları bir ya z,ıcia, nuiusu çok yogun olan Avrupa Rusyasında daha fazla santral yapımuun doğru olmayacagını yazmışlardır. Fakat, ya zı Kremün yeüaliierının hoşu na gitmemıştır. Bunun Uzerine yuksek duzeydekı Sovyet bılım adamlanndan oluşturulan bır konferansta, yazı sahıplerinin goruşlen reddedılmiştir. Yeniden Nükleer Enerji 6 azetemlzin 19 ve 20 efcım 1981 tanhll sayılannda, bu sutunlarda, Saym Eıgun Ar'ın «Zamanı Geçmiş Ilerı Teknolojı» ve «Nukleer Enerjı ve Sakıncalan» adlı 2 yansı çustı. Bunlarda, nıikleer guce sahıp oimanın Turkıye bakıırundan saloncalan belirtıliyar, nuklesr enerjı teknolojısıne «zamara geçmiş ileri teknolojı» demyor ve Amenka, Fran sa, Ingütere, Japonya, Bau Alroanya, Sovyetler Bırhfı gibı ıleri sanayi ülkelennde reaktor yapımuun durdurulduğu öne sürülüyordu. Yazı şoyle bıtıyordu. «Lygun ve dengeli tartışmalar yapılmaksınn ve rilen kararlar hepunız için sasonuçlar getırebılır. Adbjı iyinin bolnnması içın tartışma OTtanunm yaratılmaaifiırj Ben de, yazann ısteğıne uya rak konu üzenndekı gorüşlentnm kimilerıni ymelemelt istıyorum. Ymelemek djyorum, çunkü, konuyu. 1) Atom Santralienne Evet Demelıyız, 20 5. 1979, 2) Atom Devletı Türkıye, 27.51979 ve 3) Santraller Bıze Ne Kazandıracak, 10 61&79 tarıiılı yazüanmda, bütun aynntılarıyla ele almıştım. Türkıye Muhendis ve Mıtnar Odalan BırlıgiDCe o tarıhlerde duzenlenmış bır toplantıda ılerı sürulen dUşuncelerden esmlenerek yazüınış bu yazüarda, nükleer enerjı teknolojısının «zamatu geçmiş ılerı teknolojı olması nedenıyle ılen sanayi tllkelerinoe artık benımsenmedığı» gıbi bir konuya degınümemıştı. Çünkü, o zaman içın boy le bır sav yoktu. Bu nedenle, bu yazımda sadece bu konudaki yem bılgılen gozler onune sermekle yeunecegım. Sozlerımın daha başında hemen belirteyim kı nükleer enerji teknolojisi Tamanı geçmiş ılerı teknoloji değildir. Ya zann sözunü ettiğı ülkelerde santral yapımı da durdurulmamış, bıldıgım kadarıyla iuzlanriiTîirmştır. Amenka Bırleşık Devletlenn de nükleer guç yanlısı olanlar, yenı Eaşıcan Roaald Beagan ıle buyuk bır destekçıye kavuşmuşlardır. Başkan, Ekim de yayınladıgı bır bıldiride Amerıkan yonetımınin, nükleer santral yapımının hızlandırılmasını ıstedıgını bıldinnış ve eklemıştır: «Elektrik enerji ka\naklanndan en yenisi ve en ıyısı nükleer enerjidır. Fakat, Federal lönetim (kendı0den önceld Carter vöneıimıni kasdediyor) oyle dfizenlemeler getırmiştir ki bu dunım, nukleer enerjinin elektrik eaerjisi kaynağı olarak igıiiffnılınagını onlemektedir. Bu gereksiz önlemeleri ortadan kaldırmamız gerekir.» Ve bu yolda ilk adım olarak Reagan, 19T7'de Jimmy CarteT tarafından konmuş olan «curan yumun plutonyuma çevrilmesı yasağıvnı kaldırmıstır. Bilındlği gıbi plutonyum, atom bombasının yapımiDda kullazıılmak tadır. Reagan, ikincl adım olarak, Amenkan Nükleer Oüzenleme Komısyonundan, nükleer santral yapmak ısteyenlere müsaade belgesı verılmesi lşlemlennl çabuklaştıracak usuller bulmasını ıstemlştır. Bundan amaç, nukleer santral yapımlannı hızlandırmaktır Bjj gün, müsaade tarinl Ue enerjl Uretımuıe başlanması tanhl arasında 14 yıl geçmektedır. Reagan bu sureyi 68 yıla indirmek istemektedır. Ingiltere Nükleer enerji tngüterede ya vaş, fakat durmayan bir tempo ile ilerlemektedır. Ulkenın 11 rektorü toplam enerjı gereksınmesının 0/ol3'ünu ver mektedır. Eu 11 santrale ek olarak 5 yenı santral de 80'lerin sonuna kadar bitirilecek Ur. • Fransa G ECEN hofta Idnde Olkemız değerlı bır evladını daha yitlrdı. Altmış beş yıllık yaşamının kırk dort yılını devlete adamış olan buyuk bır burokratı Memduh Aytür'ü kaybettlk. Onunla birlikte Türk bürokrasislndo önemll bır kuşagın sayılı temsılcılermden bırı de tarih oldu artık! Devlet yönetlml lclnde burokrasinln yerl ve Işlevı hemen hemen her ülkede uzun sure tartışma konusu olmuştur. Bu tartışma sunümüzde de yer yer sürmekle bırlıkte, güclü bir devlet icın güçlü bürokrasi anlayışı ıçınde bir tür bürokratık dokunulmazlığı savunacak kadar ileri gıdenler, ya da özellıkle gelişme yolundakı ülkelerde burokrasmin dınamık devlet anlayışına ters düştüğünu ve kalkınmayı engelledığını ileri sürerek rolünü enaza indirmeyi öngören gorüşler de gecerlığınl büyük ölçüde yıtırmış bulunuyor. Aslında sorun toplumun sıyasal, ekonomlk ve sosyal yapısında meydanc gelen değışme ve gelışmelenn devlet yönetımme sağlıklı bır bıcımde yansıtılmasıyla ilgilı oiduğundan, demokratık gelenekler cerçevbsınde buna gecerlı çözumler bulan ve polıtıka ile burokrası arasında onlamlı bır denge oluşturan ülkelerde konunun artık bır sorun olmaktan cıktığı soylenebıilr. Bu dengeyi gercekleştıremeyen ülkelerde konu öneminl korumaktadır Demokratık kuruluşlarını henuz yeterınce pekıştırememış olan gelışme yolundaki ülkelerın coğu bu durumda bulunuyor. Bırıkmış sorunlarını kısa zamanda cozmek cabası lcinde olan bu ülkelerde, işler yolunda gitmeyınce çok kez bu suc bürokrasıye yuklenerek ıktıdar değışıklıklerınden sonra gercekleşmeyen özlemlerle askıda kalan vaadlenn hesabı burokrasıden sorulmak ıstenır. Böylece, bu ülkelerde burokrası, zaman zaman, bır bakıma toraf olmadıgı bır tkavga»nın ıçınde bulur kendını. Oysa. aslında gercek sorumlu, gıttikce eskımış ve geeerlılıgıni yer yer yltirmış devlet ve yonetım düzenıdır Geçmişte Türkıyemiz de zaman zaman bu tur anlayış ve uygulamalara sahne olmuş ve onemli hızmet dallarının başında bulunan yonetıcılerın boy hedefi olarak secıldlğı görulmüştur. Memduh Aytür, hızmet onlavışmdan odün vermeden bu dönemlerı gerıde bırakarak büyük bır burokrat ve devlet adamı olarak uzun hizmet yıllannı noktalamış bulunuyor. Ölümunün yurt IçındeKi ve yurt dışındakı yankılan bunu açıkça ortaya koymuştur. Kaynağını erdemınden, calışma gücünden, yasalara bağlılığından. kulturunden ve ozgüvenınden alan güçiü ve odıınsuz bır kışıiığl vardı. Bu odunsuz kışılığı yuzunden zaman zaman köşeye ıtıidıği olmuştur. Ama o, devlete nıc bır zaman küsmemış, devlete hızmet etmenm cok guc olduğu donemlerde de hızmet verme azmını surdurmüştur. Gönlunde ekonomik ve sosyal alanda etkın, katıksız bır hukuk devletı yatardı ve ancak boyle cağdaş bır devletın onculüğünde Türk toplumunun Atatürk'ün heiet olarak gosterd.ği cağdaş uygarlık duzeyıne erışebneceğıne ınonırdı Merkez Bankasında danışman oiaak bekıedığ sırada yazdığı tKalkınma Yarışında Türkıye» onun bu ınanç ve umudunu yansıtır. Devlet Plan'ama Teşkılatının bcşında bulunduğu yıllarda bu ınanc ve heyecanla çalışmış yurt icinde ve dışında üstlendıği tum gorevlerde ulusal cıkarların yılmaz bir savunucusu olmuştu Her şeyın ustünde tuttuğu burokrat kışıl ğının yanında cok yonlü bır insan kışılığı de vardı Okurdu, yazardı, düşünürdü, cizerdı. Memduh Aytür, büyük bir yurt ve Insan sevglslnm zengınieştırdıği sevecen kalbıyle, engln bır kültur, bılgl ve deneyımle yuğruimuş kışllığıyle, aydınlık ve llerıcl goruşüyle, araştırıcı ve üretken yapısı ile, bu ülkenın yetıştırdığı sayılı insanlardan biri Idi. Malıyede, Devlet Planiama Teşkılatında, Merkez Bankasında, Dışişlerinde her düzeyde birlikte çalıştığı ve yetışmelerlne katkıda bulunduğu kuşaklar, onu yurt ıçınde ve dışında yakından tanımış olanlar, bütün bu yonlerıyle ıviemduh Ayturu her zaman takdırle ve rahmetle anacaklardır. N O T : Arkodaşımız OKTAY AKBAL coğnlı olarak Llbya gezisinde oiduğundan blrkaç gün içln yazııarına ara vermiştlr. Nlikleer enerji programının en ılen olduğu ulke Fransadır. Çünkü, bu ulkenın enerjl gereksınmesınm ° o30'u bugun nukleer santrallerden sağlanmaktadır. Bu oran dunyada bu konudakı en buyuk orandır. Fransada halen 22 santral iaaliyet halındedır. 801i yıllann ortasına, belkj sonuna kadar, reaktor sayısı 53 'e yukselecek ve ulke, elektrik gereksınmesının yansını bunlardan karşJayacaktır. 1981 baharındaki başkaruık seçımlen kampanyası sırasında Sosyalist aday Françoıs Mıt terrand nukleer enerjinin «pahalı ve guvenılmez» bır enerjı türü olduğunu soyleyerek yapılması tasarlanan 9 reaktorun yapım çalışmalannı durduraca ğını vaad etmıştı. Fakat, başkan olduktan sonra duşunce degıştırmış, tasarlanan reaktor lerden sadece 3'une ızın vermeyeceğını bıldırmıştır Nedenı, aev kalkınma programının gerçeklestırilmesınm enerjıye bağlı olduğunu daha çarpıcı bıçmıde anlamasıdır Japonya Japonyada, ülkenın elektrik gereksınmesmin %12'sıni 32 nukleer santral üretmektedır. 15 yeni santral de 1985'e kadar bitınlecektır. Geçen mart ayında Tsuruga'dakı bır santralden bır ton kadar ışınlı su yun dışarı sızıp yaıandaki clenıze akması haberi iri puntolarla gazete manşetlerıne geçmiştir Tabıl bu durum nuklfeer güce karşı olanları harekete geçirnuş, bir çok yerlerde gos tenlere yol açmıştır. Japon yetkılüer, ışınlı artıklann Pasifık Okyanusuna dokülmesını bır ara önermışlerse de bu oneri devletlenn buyuk itırazı ile karşüaşmıştır Sovyetler Birliği Her neyse .. Bır ekonomı yazısı yazmok değıl amacım Nasıl otsa duşe kaıka yolumuzu bulacağız. Sıyasette serbesthk ıstemeyen, ekonomıde serbestlık ısteyen oma ekonomıde serbestlık ışıne gelmedı mı yıne devletı kullanıp cıkarlarına gore pıyasaya kalıp vermeye calışan cevrelerln bu Işin lcinden cıkacaklannı sanmıyorum Kof kılavuzların nıtelıklerı gun gectıkce daha ıyı ortaya cıkacaktır ve yol yordam bulunacaktır. Benl düşünduren Banker Servet... Zavallı Servet ortadan mcın toz o l d u ' Belkl de Banker Servet, servete hıc değer vermıyen duygulu bir adamdı Sakın umutsuz bır aşka kapılıp canına kıymasın? özdemlr Erdoğan'ın şarkısındakı gıbı düşünemez mlyiz: «Paranın ne oneml var? Muhim olan insanlık...» Batı Almanya Batı Almanyada ntiklcer enerji düsmanları seslerını da ha kuvvetlı bır bıçımde duyurabılmektedir. Ülkede bugün 5OYILÖnCE (Cumhuriyet 22 KASIM 1931 Büyük Millet Meclisi ANKARA 21 (Telefonla) Buyuk Millet Meclısı bugun saat ıkıde toplanmışbr. Mılli Iktısıyadı Koruma Kanun Tasarısı enPARİS 21 (a^.) Cemıyeti Akvam Meclısı'nın saat 16.30'da yapacağı toplan tıda cereyan edecek görüşmelenn netioesi hakkm daki tahmınler çok ihtıvatlıdır. Çunkü Çm murahbas heyetı Çın'e bır lnceleme heyeti gondenlmesıni esas ıtıbanvle kabul etmekle beraber bu komısîslerin çokluğu dolayı*ıyla îstanbul Ceza Mahke melenndeki davalann gecikroemesı ıçın tek hakımlı ceza mahkemelerımn kurulacagı yazılmıştı Adliye Vekaletı yeni teşMlatın hangi mekanizma dahılmde faaliyete geçınl cümenlere havale edildıkten sonra gelecek cumartesi toplanılmak üzere cel se tatıl edıunıştır. Sonuç SEVGİ SOYSAL ı 5. ölîim yıldönümünde saygıyla anıyoruz Bilgi Yayınevi Amerika ILAN SOSYAL SİGORTALAR KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNCE ÖĞRENCİLERE BURS VERİLECEKTİR 1 Sosjal Sıgortalar Kurumu Genel Müdürlügünce 1981 1982 öğretim yılı ıçınde burslu ögrenci okutturulacaktır. 2 Burs venlecek öğrerum dalları ile öğrencı adedl aşagıda belırtıtrruşur. ÖC.RENCÎ BÜRS VEBtLECEK ÖĞRENtM DALI ADEDt Tıp Doktoru (Tıp Fakultesı) 100 Ebelık (Orta ve Yuksek Dereceli okulların münhasıran ebelık bolumu) 100 Sağlık memuru (Saghk Kolejleri) 50 Laborant (Sağlık Kolejlen) 25 TOPLAM: 275 3 Burslardan Istıfade edebilmek ıçin Kurumumuzun öğrend Yardım Yonetmelıgınde ve Kuruzn Mensubu memur ve emeklilenn çocukl&n ile ılgıli talimatnamede behrtılen şartlan haiz olmak gerekmektedir. 4 Isteklılerm Kurumumuzun herhangı bir Unıtesınden alacaklan aday kaydı belgelennı duzenleyerek en geç 31.12 1981 tarıhıne kadar okullarına en yakın Kurum Ünıtelerıne vermelerı zonmlu bulunmaktadır. 5 Daha fazla bılgi almak için Kurumumuzun Ünitelenne veya Ankara'da G«nel Müdurlük Eğıtim ve Sosyal Işler Daıre Başkanlığma başvurulabUir. Nukleer santral sahıbi Ülkeler ile bunlann her bmnin san: ral sayısı şoyledır: Belçıka 3, Arjantın 1, Bulgaristan 2, Kanada 10, Çekoslovakya 2, Fınlandıya 3, Doğu Almanya 5, Hındıstan 3, İtalya 4, Guney Kore 1, Hollanda 2, Ispanya 3, İsveç 6, Isvıçre 4, Amenka 70. Bu ülkelenn hepsı 1994 yüına kadar santral sayıiannı bır kaç rnı^i arttıracaklardır.. Bu arada, Brezılya, Macanstan, Kuba, llısır, Israil Meksıka, Fi lıpınler, Polonya, Romanya, Guney Alrıka ve Yugoslavya gıbı ülkeler de bırden çok nük leer santralı ışletmeye açacak lardır.. Bu noktada şu sonı akla gel mektedır. Nukleer enerjı tek nolojısı butun bu ulkelerde so run yaratmıyor da Turkıyede mı yaratacak9.. Santrallann ül kemızı dışa daha batımlı yapa cağı savının yanıtı: «Bız nangı alanda dışa bağlı değüız ki?..» Sorusunun yanıtıdır. Maliyet konusu da her yapıcı atıumda bne surülen geçersız bir savdır. Son bir nokta şudur: Birincı si şu: Ben atom savaşı körükle yicılennın yanında degilım.. Re agan vb. Politıkacılann amacı belli. Ama santral teknolojisi konusunda ister istemez aynı paralelde oluyoruz.. tkıncisi Türkıye atom teknolojisıni öğ renmek zorundadır.. Elektronik Bıyonık, Sibernetık, hücre mü hendıslığl, hattâ uzay, füze, uy du teknolojisıni de orğenmek zo runda olduğu gıbı Ilen sana yı ulkelerı gelırlennın en bu yuk dılımini fındık, fıstık, sa kız leblebısı, kabak çekırdegı, davul tozu, minare golgesl, dam korugu vb. satışından değıl cağdaş teknoloji satışından sağlamaktadırlar. Tanmda da hl çağdaş teknolojlden Cemiyeti Akvamda yonun Japoniar tarafın dan tavsıye edüen seküde bır vazüeyı ve vekaletı ha ız olmasını mudahale suretmde kabul etmektedırler Çin murahhas heyetı ısgal altmda bulunan Çın topraltlannın hemen tahhye eöılmesınde ısrar etmektedırler. Tek hakimli ceza mahkemeleri mesınm favdalı olacagını avnı zamanda tek hakımlıklerdpn fayda unulup umularrıvacagını muddeı umurrıukten sormuştur Mucideıumumıhk bır haf taya kadar goruşunü bıldırecektır. Cumhuriyet SahlM : Cumhuriyet MatbaacıüJc ve GazetecıUk TA.Ş adına N\DtR NADİ Genel Yayın Müdürü HASAN CEIVUL Müessese MUdüru EMtNE USAKLIGtL Yazı tşlen Mudiirü OKAY GONENSIN Basan ve Yayan: Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetecıük TJI.Ş. Cagaloglu TUrkocagı Cad 39^11 Posta Kutusu: 246 JSTANBUL Tel : 20 97 03 BÜROLAR: • ANKARA: Konur Sokak 24'4 YENÎŞEHIR Tel. • 17 58 25 17 5fi 66 tdare 18 33 35 • t Z M t R : Haht Ziya BuUan No b5 Kat 3 Tei . 25 47 09 13 12 3ü • ADANA: Atatürk Caddesı I\ırk Hava Kjrumu 1$ Haru Kat. 2 No 13 Tel 14 550 19 731 T A K V t M 22 KAsm ıysı öğle Ikındı 1300 1531 lmsak 6.12 Güneş 754 Akşam 17 46 Yatsı 19 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle