23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 10 21 KASIM 1981 YÖK üzerine üc öğretim üyesinin görüsü Yüksek ögretim, varlıklı kesimlerin yararlanabildiği bir hizmet oldu,, Güntaç ÖZLER Fikret ŞENSES Oktar TÜREL (ODTU Ekonorru Bölümü) 2547 sayılı Kanun'un aynntılan Uzerinde durulma yacak AmacımjZ Kanun'un genel bır değerlendırmesını vapmas ve ıçınde bulunulan koşullarda doğnrabıleceğı sonuçlan tartışmaktır Bunu yapmak samldığı kadar kolay değıldır, çunKu her kurum ya da bırey, olavın daha çok kendısını doğrudan ılgılen dıren yonlerıyle ilgılenmekte ve yalnızca bu yonlen onemseme eğılımindedir. O halde, bu tür saptırıcı nıtelık taşıyan unsurla rın belırlenıp tartışmanrn dışında bırakı ması gerekmektedır Bu önemll noktada, Kanun'un yapmadıklan ya da yeterınce onemlı bulmadıkları one çıkarılacaktır Once yuksek oğretımın terael işlevlennl hatırlamalıyız Bu işWlerı ikı başhk altıncia toplamak olanaklıdır Bılgi uretmek ve teknoloıı uretımme lcatkıda bulunmak, Bılimsel ve teknolojık bılsı bınknnırd topluma aktarmak ve toplumsal refaha katKida bulunmak Tartışmada basıtlık sağlamak üzere, llk işlevı kısaca «uretım», ikincısuıl de «efıtım» ışlevl olarak adlandıracağız Kanun'dan «uretim» ve «eğıtün» ışlevlerını etkın blr blçımde duzenlemesi beklenebıleces ıken, ünıversıtenın jtendl kendını yonetmesı iİKesının fiılen ortadan kaldınldığı yapaj bır duzen leme bıçımıne vdnelınımştır Yüksek oğretım kurumlarımmn en gelışrnışlerınden en az gelışmış olanlarına kadar tumunde, bılım üretme olanaklannda çok cıddı tıkanıklıklar bulunmaıea dır Bu tıkanıklıklar, son beş vü ıçınde daha da vahım boyut lara ulaşmış bulunuyor Butçeler, parasal olarak her vıı daha buyumuşse de, hızlı enf.asvon reel mah kaynakları dah» da hız lı kermrmıştır Laboratuvar, alet malzeme çeşıtlı egıtım gereçlen, ozellıkle yabancı kaynaklı kıtap, dergı ve dokumanlarda bnemlı darboğazlara ulaşılmıştır (Bu darboğazlara yenı Kanun ile memur statusıtae alınacak vasıflı personelın ayrılma olasılığı lle j'enıleri eklenecektir ) TUrkıye, «dış dunyaya açtlraa» çabaEinda Iken, yuksek bğretım kurumlarımız hızla kendı kabuklanna çekilmek'edırler Butün bunlann ne anlama geldıgi yeterınce açıktır. Üzücü olan nokta tüm yuksek ogretım sonınunun kanun kovucu tarafından bır idart düzenleme sorunu olarak ele alınmış olmasıdır. «Efıtım» lşlevınin uvgulamada kazandıgı öncellge karşın, sağlanan hızmetın yaygınlığı ve nıtelığl tartışılmalıdır. Burada yajgınlık devıml lle mekânda yaygınlığı degıl toplumun tüm kesımlerımn egıtım hızmet^erınden >ararlanaoılmesını kastedıyoruz Bu anlamda yuksek ogretım, paralı hazırlama kursları, e e yıcı gırış sınavları ıle nıcedır varlıklı kesımlerın yararlanabıldığı bır hızme* olmjş durumdadır (2) Nıtelık açısından da yuksek bğrptım kurumlarına «tam not» venlemıveceğı açıktır Ancak butun bu eleştınlerde aşırılıga kaçmamak ve son yırmı yılda Yasanın acıklanmamış gerekçesini yayınlıyoruz • •• Ihtisas Komisyonu YOK raporu ımkân venlmektedir Mılll Eğıtim Bakanlıeinın Turk Mılli Eçıtımının en üst duzenlevıcı^ı olduçıı esası be nımsenmektedır Akademık ve ıdan islenn ayrı kurullarca çorulmesı nın vuksek ogretımde venmlilıçı arrıracaeı ve bılım sel çalışmalar lehıne olacaçı dusunııltii'gnndeTi ıınıversı te fakıılte ens'ıtö ve vıık sek nkullarda vonetım ve biIımse! kunıllan hı^bıri^(^en avırarak vönetım kuruilan idarı ıslerde rekt'ir dekan ve mödıırlere vardımcı olmal.la forev!endırı!mefcte. senito fak'Tlte kıırulu enstıtu ve vııskek okrl lnırullan akariemık hırer or?an halıne eetın'mektpdır I n i versıtelpransı Kunıl'ıın akademık bir ust kıırulııs olarak tasantia ver almsının v^rarlı olac?ı dusunulmektedır slsteml ve verimlilık sağlanmaktadır. Rektor, unıversıtenın en vetkılı organı olarak düsunulmektedır Doçrudan Devlet Baskam tarafından ünıversıte profesorlen arasından atama yenne Rektorluk ıdari bır porev olarak duşunuldupunden Yuk sek Ojrretun Kurulu nun unıversıte ıçınden veva dısın dan onereceçı dort kışı arasında atama esası setırıl mektcdır Dekan. enstıtu ve vuksek okul mudurlerının Devlet Baskanınca atanması euçluğu nedenıvle bu vetki daha alt kademelere bırakılmaktadır Bovlece vonetımde uvum ve etkinlıçın saglanarsçi düsunulmektedır 1"»33 vılında Atatiırk'e verdiih raporda tsncreli Prof Maleh alakadarlann daıma fem hikim olduklannı beIırtmektedır Bu nedenle ös retim uveliklerine atama işmde venı tıir dıı^enleme va pılarak cacdaş bır sisteme geçHmektedır ögTetim uveleri arasında fcan dolasımı tabir edılecek bır bakıs prensın olarak ver almaktadır bu dolasım dok torasınj tamamlavm var dımcı doçent sınıfını kızannn oeretım uvesinin dokto rasmı ve tıpta uzmanlik oi renimınl bıtirdı&i ümversite dışında bir baska universi H\DDÎ «Bilimsel yeterlilik konusunda nihai karar merciinin YOK olması, bilimsel özerklik adına fazla bir şey bırakmayacaktır. Çesitli siyasal konjonkturlerde kötiiye kullanılabilecek bir yetki oluşturulmustnr.» toplumdakı vasıflı lnsangtlcü ihtıyacının genelde karşılandığını yakmdıgımız bevın goçunun kajıplarmı gıderdıkten başka, gelış mekte olan a kele^e de teknık hızmetler sunmaya basladığımızı hatırlamamız gerek «Turkıve'de \ııksek ögretimın anılan ışlrvlerini daha etkın ve daha başarılı bır blçımde surdurmesi içın ne yapılmalıdır"» îşte teTiel soru Yanıtı bulmaya çalışabm «Iretım» jamnaan bakı ınca, yapılması gereken şejler, başKa r uretım alan a ında yapılması orgorulenlerden farklı değüdir Da ha once degmıldıgı gıbı uretıme ajrılan ka\Tiakların (ele aldığı rrız Konu açısından parasal maddı ve beşeru artınlması, en a<:ından azalmamasının sağlanması, uretıme ayrılrruş kaynaklann daha venmu kullanılmasıdır Bilimsel ve teknik Uretimin en kıt kaynagı olan lnsangücü nün •lenmhlıgını artırmanın çaresuıı şu noktalarda arayabüınz Iş bolumunun gelıştmlmesı, yani uımanlaşma ve farklüaşma, sınırlı kavnagı seyreltip etkısızleştlrmek jerme, belırli agırlık noktalannda azamı etkınlıkle kullanmak, bilınen de\ışle «açırhk merkezi llkesı»; en önemlısı, bıreylerln kışısel ve kurumsal etkınlıgım azamıleştırecek, bılımın toplumla ve maddı uretunle ılış kısmın pekıştırılmesını saflayacak dzgtır bılım ve egıtım ortamı Bu son koşulun bılım adamı ve kurumu ıçın solunan bava, lçı len su kadar önemlı olduğunu vurgulamak gerekır Ozgür bilım ve eâıtım ortamı yoksa çagdaş ünıversıte de joktur. însangucü verimlilığının blrmci temel gereği, uvgulamada farkljaşma ve uzmanlaşması gereken, başka bır dejışle «uretım» ve «egitım» ışlevlen farklı agırlıkta olan kurumlan aym kaba kovmamak, esnek bır orgutsel çerçeve getırmektır Sozu edılen duzealeme tum vuksek ogretım kurumlan ıçın ana ılkelerde bır ornekhk sağlamayı amaçlavabılır kısa, ozlu \e genel bır du zenleme getmıesı beklenebılır Ancak, bırornekhk farklı m telıktekı kurumlann gelışme ve ihtlyaçlarıru en ıjı bıçımde sağ lama olanakiarım daraltmamalıdır Bo>le bır düzenleme ana ıl keler dışınaaki düzenleme gırışunlerım en azda tutar, kurumla ra kendı kendını jonetebılecek ve bujuyüp gelışmesını engelle mısecek olanailar sağlar Ikmcl ılke ıse, Tlırkıye mn eldekı bı lımsel \e teknik potansıjelı ıle venmlı bır bıçımde çalıştırabıle cefı kurum \e orgutlen akılcı b.r bıçımde saptaması \e onlara yofun maddı ve manevı destek sağlaması anlamma gelır Üçıin cüsü ıse, >onetsel ve bılımsel ozerklığın korunması ve jaygmlastınlması demektır Özerklıgın korunması ve vavgınlaşurüması, yuksek ogretım kurumları çerçevesınde demokrasının >aygmlaş tınlmasından başka bır Bnlama gelmez. Kanun, ne yukanda özetlemeye çalıştığınuı işlevlerl dogru ftğırlıklan lle tanımlıyor, ne de bu işlevlerl yenne getırmedeki üretkenllgi artıracak dgelen doğru bir bıçımde teşhıs edebılıyor Amaç ve görevlere ilışkin maddelerdekı (Md 45) guzel sözler blr yana, Kanun yüksek ögrettmin temel işlevini egitim olarak gorüyor Yuksek okullan bır çeşıt meslek lısesi azmanı olarak gören bır yaklaşımın doğal sonuçlan da blrornek stattl ve ög retım uyelennuı aaeta defıştınlebılır parça glb! fazlası olan ku rumdan eksığı olan kuruma aktanlması konusundakı ılkeler (Md 4041). YÜKSEK ÖGRETtM KÜRLXD VE ATAMAHR Kanundaki bu iki düzenleme yakından ılmtılıdır Daha once kl düzenleme ere gore oluşturulan Ünıversıte ve Akademılerarası Kurul lara tanınmı» olan yetkıler Yüksek Ogretım Kurumu (YÖK) na devTedılmis bulunmaktadır Ünıversitelerarası Kurul ıse YÖK'e bağlanarak bırkaç ıklncıl isle ugraşan bır organ halıne getırıl mıştır B J basit bir görev düzenlemesı değıldır Ünıversıtelerara sı Kurul'un verıni 2'3'den fazlası Devlet Başkanı ve hukumetın atadıgı üjelerden oluşan YÖK almaktadır Kanun kovucu vonetsel ozerklığı ortaaan kaldırmayı amaçlamıs bunun bılımsel ozerklığı etkılemıv ecegıni varsavmıştır An cak Rektorler hakkmdaJa dısıpLn kovuştuımalarnın YÖK'e bat lı * wksek Oğretım Denetleme Kurulu na bırakılmış olması, De netleme Kurulu'nun gereklı dunımlarda Ünıversıte yonetıcılenn den •'azılı ve sozlü bılgı ıstfims vetkılen bılımsel yeterhlık tconusunda nıhai karar mercıının YÖK olması (Md 7g ve 42) bılım sel ozerklık adına fazla bırşey bırakmıvacaktır Çeşıtli siyasal konjonKturlerde kotuye kullanılabilecek bır >etkl oluşturulmuş AVKARA (Cumhunvet Burosu) Yürürlüğe gıren Yuksefc ogretım KuruJu Yasasının M lli Guvenlık Kon seyi Ihtisas Komısvonunca hazırlanarak MGKva sonu lan ve onemlı bolumler tası van bır raporu var Henuz açi£İanma*nış olan rapor ozetle şovle «Yuksek öçrrtimde burunlucu saçlamamn \e rum vuk sck oçretımı Mılli Fçitım sıstemi ıçensmde duzenle menın ancak tek bır ust kıı rulus olarak ^ uksek Öçretım Kunılu'nn teskıl etmek te ve \uksek Öçretım Ku rul Başkanı. Rektor, Dekan Rnlum Başkanı hiverarşısinl tam olarak saglamakla müm kun olabilecefi duşünulmpk tedır lükwk ÖçreHm Kuruln'nım bu sistemın uzerinde vetkiü ve tarafsız bir Kurııl olmasının ve Vuksek Özre tim Dfnetleme Kunıtu'nun da denetım eorevinı daha etkin bir şekilde verine getırfhilmesi amacıvla bır Kurula baflanmasınm daha va rarlı nlacaîı mutalaa pdil mrktedir \uksek öçretım Kurulu blr mutevellı hevetı çıbı du şunulmefcte ve unıversıte bunveslnden ve dışından ü\e secılmesi ile Kurul'un denfreil bir şckılde teşekkulune teve atanması ile başlamak tadır Öpretım uvesl yardi'n cı doçent olarak goreve bz ladıgı unıversıtede doçent o larak çorev vapabılmekte profesor olacaçı zaman baş ka bır unıversıteve atanma mecbunvetı çetınlmektedır Ogretım uvelennın görev lerı ıle ılıijkılerının kesılnıe sını gerektıreu vaş haddının 7Cten 6~\e 1988 vniına kadar tedricen ındınlmesi esası oçretım uvesı ıhtıyacının karşılanmasmda bır sorun yaratmaması amacıyla Ketırilmektedır. Mevcut akademl, enstitu ve yuksek okullann durumlarının devle tkalkınma plan ve ıikeleri ulke ve yore Ihtıvaçlan, oçrenci tesıs ve benzeri kuruluslar açısından luksek Öğretım Kurulu tarafından dennlıçıne ve dıkkatli bır şekilde ıncelenmesının ve buna eore, bunlariıi unıversıteve donuşturuİTie lerıne veva Bakanlık vc>a unıversitelere bağlanmaları na veva unıversıtelenn ıce rısinde fakulte enstıtıi veva vuksek okui halınde tesek kul ettirilmelerine veva kal dınlmalanna karar verilme slnîn uvçun olacaeı düşunu lerek, bu husus luksek öğretım Knnılu'na bırakılmak tadır » Sistpmde Yuksek ö?retinı Kunıl Başkanı rektor, dekan. bölüm başkanı hıvcrarsısı her vönmie biçlan makta ve sorumlulııklar ve vetkıler kesm olarak behrlenmekiedır Dısııılin amırliJı kavramı vanında ita amırhfirı duzenlenmekte ve bovlece kurumlar arasuida ahenkli ve etkılı bır çalışma 2Çocukluğumu parl mosallarına benzetebılırım De dem benı korurdu Herşey bızl eglendırırdı, dostluğurruzu da kıskanırlardı Ben onun gozdesıydım ve insan eğer Atına nın şımarık cocugunun gozdesıyle ayakları yee basmaz bulutların Uiennde yaşcr Benı sureklı yanında taşırdı Özellıklo karnaval zamanı Pazar gun len, buyuk Spıros görkemll atlı arabasıyla kentte dolaşırdi Kentın babası holkını z yaret ederdı Ben de onun yanında otururdum Ama yo la cıkmadon once prova ya pılırdı her zaman «dik dur, alımlı ol Sağa sola selam ver Doğru dur. Hadi gıdellmı B r süre sonra Pane pls t mıou sokağına varırdık Buraya cok genış o madığı lcın Dardanelle de denırdı Kıbar hanımefendılerl ve be yeferdılerı kendılerıne cekmeve calışan ıkı duşman kahve de vardı sokokda De dem arabayı durdurup şapkasını çıkartır ve etrafı se am ardı Onculuğunu yoptı ğı çok komık bır şapkosı vardı Bır yandan selam ve rır bir yandan da «Nasılsınız? Işler rtasıl gıdıyor''» dı ye sorardı Insanlar onun ce/resınde do anır adeta dans ederlerdı Ben arabafia oturup daha once ogretıldı ğ gıbı ıncelıkle hak n coş kunlugunu selomlardım Bu gezıntıden rolumüzü iyı oyrıadıg'mız ıçın cok mut lu donerdık eve Bayram gunlerı salondak dev butenın uzerınde tarcm kokulu krema aolu canaklar durur du Bu konuda dedemın bana nasıi davrandıgını be hr'eyen bır oykuyu a<taroyım sıze Herşeye ıznım var dı Daha sonrak yıllarda bu buyuk Dir sorun olacaktı De nım ıc n, çunku yaşam her zaman herşeye ızın vermı yor Yalniica karnaval gun lerınde degıl pazar gunlen de bu bufen n uzerınde tarcın kokulu krema canakları dururdu Neden bılmem ıc ne pırnc de konan bu kremadan nefret ederd m Ve bu ığrenç tatlıyı begenen lerl cezalandırmak ıçın çanaklara tukururdum Tabıl bır gun bu ışı yaparken yaka landım ve ayrıcalıklı olmanın ne demeğe geld ğını çok [yı anladım Kadının erkek karşısındakı gucünü anladım, çunku o gun ben kuçuk kadın dedemden ılk ıltıfatı gordum Dığerlerının de tepkısınl oğrendım Benı cezalandırmak yerme evln ıcındekı herkes n ılk ışı gıdıp benı ev n en güclusune şıkâvet etmek olmuştu Ana dedem benı doğruladı cTamam çanaklara tukurmuş ama nasıl' Tam bır a sıl gıbı degıl mı?» Mustafa EKMEKÇİ SINtn Yazmak Yasamaktır... ransız vazar Raymond Jean, hem romancı hem elejtırmen Ama, bellı kı romancı yanı ağır basıyor. Bir Fransız şaırının sozünu aktanyor, şovle soz Eleştırmenlerm gıindüz japtığı ışı, biz geoe yapıyoruz1 Fransız Kultur Merkezı"ndekl konusmasuıda Raymond Jean, yığınlardan kopmadan guzel yazmak ve bunu dengelemek uzerınde de durdu Pransa'dakl 1968 olaylarında ofrencüenn kendısını sorumluluk duygusuna ıtüğını sovledı. Onu lzlerken, sorumluluk duygusu ıle dolu bır yazarı ızlıyordum. Easından bır sürü olay geçmiş. Cesayır'in bafımsı» lık savaşımı sırasında Raymond Jean, Fas'ta kültur staşesıymıs Fransız aydınlarının bağımsızlıktan yana hazırladıklan bıldırlyı ımzalayan 121 aydın arasında o da varmış Fransız hukumetı, Jean ı hemen merkeze almış. Bunu, jemekte anlatu Monsıeur Jean, guzel bır yazı nasü olmalı? Guzel bır jazının nıtelıklen, kısalık, açıklık vo etkınlıktır Marsılja'nın 40 kılometre yakınında Aıxde Edebıyat Fakuıtesı nde Fransız dılı ve edebıyatı profesoru olan Raymond Jean, 1925 yılında doğmuş Orta hallı bır aılenın çocugu üç dort ay once, 20 yaşlanndakj oğlunu trafık kazasında yıtırmış Kendısı bundan hıç soz etmedi. Yemek, Fransız Kultur Merkezı nın kutuphanesındeydi. Yemegın ortasınaa, yerınden kalkıp janımıza geldı Kıtap dolu raflarm arasında kalabalıK bır topluluk yemek yı yordu. Yanımızdan geçmek ısteyenler, rafların ustunden atlayıp geçmek zorunaaydılar Fransız Kultur Merkezl Muduru Ciauae Tavon, raftan atlarken Ben ük kez boyle atlıyorum dedı Raymond Jean karşılık verdı Ben de ılk kez bır kütuphanede yemek yıyoruml Allende donemınde, hukumetın çağnlısı olarak ŞUVye gıtıruş Raymond Jean, Şılı dekı darbeden bır gUn öace de, oradan ayrümış. Butun aydınlar, stadyumda toplandılar Blr gün once tanıdıgım ınsanlar, bır gun sonra kajboldular dedı. Soy,eşı surup gıdıjordu Gece saat 24 e yaklaşıyordu. Soruıarı yamtlrjordu Dehaya ınanmam Benım ıçın yetenektlr önemli olan Eır ışçının kendı ışıne gıtmesı gıbı Yazmak, yaşamaktır Bır şeyı jaşamas v,anı Yazma ışı masa başuıda yapılacak bır ış değıldır Genış bır deneyım gerektırır Yazarlık, cesaret ve ağır çalışma ıster. Fransada tanınmış vazarlarımız var Sızın tanıdıklarınız var raı' dıye sorau Dırı Karşılık verdl Monsıeur Jean Adını soyleyebılır mıyım' Nazım Onun, Pransızların kalbınde bujuk yerı vardır Her gorüşte ınsan sever Nazım ı Yasar Kemali andı sonra Ama, yuzjuze gelmemiş Fransaaa çoğuyla. Aoıdın Dıno'yu da adından tanıyor Hdcettepe Unn ersıtesı nın Beytepe bolumü, Fransız dılı \e eaebı>atı kursusu çagırmış Prof Raymond Jean'ı Turkıyeje. Bolumden Tugrul Inal, evmae bır tanışma koktejlı verdı Abıdın Emre de, Raymond Jean'm Fransa'dan ogrencısı Hocalarınm çevresınd© dort donuyorlar. Onu ağırlamak ıstıjorlar.. Ankara Kalesmı, Hıtıt Muzesı'nı gezdınnışler. O yörelerden ÇOK hoşlanmış Raymond Jean Turkıje'nm bır geçış donemını >aşacuğını bılıyor Esenboga'va lnlnce, yolculara dogru tutulmuş sılana gorevlılen gorunce bıraz şaşırmış Yanındaıane de sormuş Neden boyle yapıjorlar? Efendım, bu yolcıların yaran içın. Bülyorsunuz açak kaçırmalar fılan oluvor ya. Uçagı, aemı> Raymond Jean, uçaktan tnen yolcular kaçırmaz, bmen yolcular kaçırır! Çok kısa sure kaldı Ravmond Jean Ankara'da. Perşembe sabahı Istanbul'a gıttı. Yarın, memleketuıe uça cak. Raymond Jean'ın gelışi, gıdışi üz«rınde neden bu denlı onemle durdum 0 BeİKi \atan bulduğumdan, gerçekçı bulduğumdan Bır gazete yazarı degıl o Ear romancı, bır eleştırmen Daha çok, DT ogretım üyesı Gunluk yazılar >azdığı olmuş, Sosyalıst Partı ıle ılgılı bır yazısı, kısa sure once Le Monae da çıkmış On kadar romanı varmış, yayımlanmış Konferansmda, roman çaUşmalannı, roman anlayışını anlattı. Polıtık bır yazar degılun dıyor Ancak, gorüşlerım doğrultusunda bır yazı yazmam gerektığuıde yaza F "Okul benim icin inanılmaz işkenceydi,, # «Hiç bireğitim sisteminde hiç bir çocuk benim kadar sıfır almamıstır.» # «Dersler o kadar sıkıcıydı ki, çektiğim kopyalara hiç pişman değilim.» Q «Kimse benim kadar çok okuldan kovulmamıstır.» # «Yunanistan'm sıcakbirülke olduğu sanılır, oysa evimizde üşüdüğum kadar hiçbir yerde üşümedim.» mın en başında yer alırdı Yalnuca SJ hatkının degıl bıze gelen herkes n duygusal sorunlarıyla ılgılen I rdı Gercekten inanılmaz kanşık lıklar ıcmde buyudum. Içın seve seve conlarını verırlerdı Yalnız onun ıcın de ğıl babaonnem amcam ba bam annem hatta evın ko peğı ıc n bıle Ve bana bu yuk bır sevgı orneğı goste rıp, gıttığım okuldan kurtcr dılor Bugün bana kotuluk ettık lerını ıtıraf etmem gerek A ma ıçtenlıkle soylıvebılırım kı o gunlerde tutarsız eğı tım sıstemınden benı kurtar dıkları ıcın ıvı etmışler Co cüklan eğıtmeyı b Imıyorlar dı ve dersler oylesıne s kı cıydı kı cektığım kopyalara h c pişman değı'ım «Okul yıllanm»» Övunulecek pek bır yanım yoktur ama o yıllarda belkl de halâ kımsenın kıramıyacağı bır rekoru elımdo tutu yorum Hıcbır egıtım sıste mınde h cbir cocuk ben m kadar sıfır almamıstır re sım ve yazı dersırtın dışın da Aptaı olduğum soylene rrezdı ama okul benım ıcm namlmaz b r ışkenceyd Bu yukler sonkı benı iOrla ıcr de baska cocuklarn aa bu lunduğu ve bır sııru ılgımı cekme/en /e zorlo ogren mem qereken bır yere bı aı yuklu hapsedıyorlarmıs q b gel vordu Ktmse benım kadar okul decıst rmemıstır cunku kırrt se bpn'm kariar cok okul dcn ko uİTiorrıstır S nnvın n» nn ana geld Tmden b le hobersızdım UmLtsuzluktor oİTrai' sonunda butun oa retmen °rım aynı vonteme bosvurmava bos adılar De deme duvdukları sevaiden mı voksa benden bır an ön Ce kurtulmak ıc n ml bıl mem benı kola\'ık!a bır ust sını'a gecırıyorla'dı Ama scnundo b r sıiav dan gecmem gerektı Sonuc tam b r 'elakettı İnanılmaz bır bılgıs zlık cmdeydım Bu tun yıl boyunca benı gozlemleyen oğretmen de bu njn farkndaydı Ayrıca kop ya cekme ahskan ıg mı dc b lıyordu Benı cezalardır mak ıcın o dukca iyı b r yontem gelıştırıp tek başıma o'urttu do't bır yanım bomboş s rclarla kuşatılmıştı Bu kadın benden ref ret edıyordu Ben de karmaşık geome'.rı sorusu bır yanımda bir yonımdo da boş kağıdımia şaşkın şaşkın oturuyordum Işkencecı ka dın bana vaklaşıp «Hıçbır şey bılmıyorsun degıl m ı 9 Boş kagıt vereceksın Kopya da çekemezsın » SaşK nl Kİa ona bakıyordum so nunda aglamcjya başladım Tam umu suzluga kapılırken ne gore/m' 7 Kostas ve Mırrıs camlı kapının onunde durmuvorlar mı «Gorecek sın hersey iyı gıdecek» der a bı bır ha lerı vard B r su re sonra ogretmen benden uzaklasıo kursuve dogru yu rudu tam o s rodo COTO vuruldugunu du/dum «Işkencecım» basını o yone cev rdı ve camm ardındckl kafaları gcrau Ikı dostum ona ne saret e*t lerse bır turlu kendıne gelıp benımle 1 gılenemedı ve ben de sı navda bcsarılı o'dum E 'de basarım tam b r şolenle kcr sılandı Beled ve banclosu bıle caqırıldı D p omam cer ceve'et I p duvaro asıldı Mı mıs ve Kostas da bavrama katıldılar bu da onların en doöl hakk vdı tabıı tur . Yönetsel özerklık, yüksek ogretım kurumu dışından becerilı ve profesvonel jonetıcıler atanmasmı yme kurum dışından yonetıcı kurullar oluşnınılmasını dışlamaz, vetkılenn kısmen dev ri vonetsel ozerklığe ters duşmez Avıncı olan nokta, bunun o yüksek oSretım kurumunun ozgür inde>ü ile vapılıt> yapılmadı ğıdır Bunun tersıne, akademık tecrubesı ve gecmışı ne olursa oHun bır o*re'ım üve<=ırın yonetsel goreve sıvasal ıktidarlar ta rafından atanması dzerklığı de asan bır ıçerık tasır Boyle bır durumu demokratık olarak rutelemeğe olanak yoktur O halde sorun ozgur ve demokratık bır vuksek oğre^ım sıstemının ıstenıp ı^^enmedıSıne dayanır (X) Yenl «parah efltlm» slsteml, bn efillmi daha da peklştlrecektır Kaldı kı oneurulen sıstemin Kanun un 5e nıaddesındekı «ünkan ve fırsat eşıtlıği» llkesiyle ne denli uvum ıçınde olduğu tartışılmalıdır. DMM Akademilerarası Kurul YÖK'ü görüştü "Calısarak okumanın kaldırılması kazanılmıs hakları zedelemistir,, istanbul Haber Servlsl Devlet MuhendısliK ve Mımarlık Akademılerarası ktrui Prof Suha Toner n başkanlığında yenı yururluge gıren Yuksek Oğretım Yasasını gorüşmek uzere dun İstanbul da toplandı. Top antı sonucunda ozellıkIs 1982 83 ogretım yılından boş layarak getınlen devam zorunlulugunun gercekte başorılı olmuş «çalışarak okuma» sıstemını ortadan kaldırdığı kazanılmış hakları zedeledığını bıldıren Devlet Muhendıslık va M maniK Akademılerarası Kurulun u^er nde bırleştığı ortak goruşler şovle acıklandı 1 Yenl yasanın 1184 ve 1418 sayılı yasayı ortadan kaldırmadıgı bu nedenle mevcut D M M Akademllerinm organlarıyla calışabılecegi ancak yenl yasaya aykırı duşen hukum lerl yerine venl yasa hukumlerlnln uyaulanacaöı; 2 Teknik öğretlmde en buyuk paya sahıp D M M Akademılerının bır sure ıçın de olsa yasa dışında bırakılarak kararsızlıga itilmesının nedenlennın anlasılamadıgı ve sonu ca bıranevvel ulaşılması ge rektıgınm hizmetın devamlılığı Içın zorunlu olduğuna, 3 2547 sayılı kanunun yururluk tarıhi olan 6 Kasım 1981 ıtıbarıyle kaydı sılınmlş oğrencılere yeni haklar saglanırken aynı tanhten kısa sure once kaydı sılınenler dahil, diğer oğrencilerl bu ayncalıktan yarariandırmamış olmasının endişeye yol acacağına; 4 Özelllkle 19821983 oğ retım yılından başlayarak getlrilen devam zorunluluğu gercekte başarılı olmuş «Çalışarak Okuma» sıslemınl ortadan kaldıracağı lcın muktesep hak ları zedeieyeceğme oyblrllğlyle karar verlldL AYRICALIKLI YAŞAM «Çocukluğumu perı masallarına benzetebılırım Dedemın gozdesı olmam, bana ayrıcalıklı bır yaşamı getırmıştl » tu Bahçemız bıle yoktu ka pı dogru sokaga acılırdı A ma Buyuk Spıros taşınmaya bır turlu yanaşmazdı Evın konuk arın sıgamayocağı kaclcr kucuk oldugü soylendıg nde bıle ıoşınmaya razı olmamıştı Evını ancak olumle bıraktı B z a t katta Spıros babaannem ve karısınoan boşanmış amcam da bırıncı katta oturuyoraı.k O donemde Yunan e\ lerınde kulorıfer yoktu ve oldukça so ğuk o.urdu bınalar Yunanıstan m sıcak bır ülke oldugu sanılır, oysa orada üşuduğum kadar h çbır yerde uşumedım Bunun nedenı doncnım eks klıgıydı savaştan sonro ıse yakıt darlığı başgosterd Ev bır toz bulutuyla kap lıydı o kadar çok g rıp cıkan olurdu kı O y llarda so kak'ar asfaltlanmamıştı Bır an huzur bulamazdık Herkes polılıka tartışırdı Baba annem dedeme son dakıka eve getırd qı konukları doyu rarradığı lcın catar dururdu Duygu sorunları gunde Dedemden sonra iki erkek Bana dostluk ve sadakatl oğreten ıkı erkekten daha sozetmek ısterım B rının aaı Mımıs d gerının de Kostas dı Ikısı de dedeme son derece baglıydılar ve onun yakın koruma gorevını ustlenmışlerdı Ama aklımza gunumuz «gorıllerı» gelme s n Onlar dosttular Atına Beledıye Başkanı nın huku rretı devırebılrre gucune sa h p olduğunu bılıvorlardı ve b r tuzaga duşurulmesmden cekınıyorlardt Bu yuzden BCyuk Sp ros u korurlordı Ikisl de bızım evde yaşar be nımle oyunla' oynarlardı Sılah'arına dokunmama ızın vemlerdı Sılahiar soğuk kotü nesneler deâıldır dost olduklan bıle soylenebılır M mıs ve Kostas dedem «Dedem evimizın babasıydı» Gercekten de benl herkese ve herşeye kcrşı korurdu ben de bundan yararlan masını bılırdım Örneğın an nem benı cezalandırmaya kalktığında «Benl dovdugu nu Buyuk Spıros'a soyleyeyım de gor1» derdım. Çok genc olduğu lcln genellıkle korkardı Ve aramızda büyük kızkardeşımmış gıbl b r dayonışma vardı cünkü de dem e/ın cbaba»sıydı Dedemin evının gerçekdı91 görkemll hlcblr yanı yok Sıze, ağır yazılar yazıldığı oluyor m u ' Oldu mu? Oluyormuş «I/Express»de, bdyle ağır bır yazı çıkmış Pekı, ne yapıyorsunuz bunlar karşısmda? Hııç Ne yapabılirim. Yazı çıkmış. Bızde «tekzip» de yok Pekı, bır dengıne getırip yamt vermlyor musunuz 0 Aradan zaman geçtıkten sonra, bır punduna getlrlp yanıUamış yanyı Belli kl, o da taşı gediğine koymuş.. ••• tstanbul'dan Nahıt Hanım'dan btr telgraf aldım. 16 kasım 1981 günü çıkan «»UıkarB Notlan» Ue Ugıli. Nahlt Hanım'ın telgrafı şoyle«Savın Ekmekçi, Ben Orhan'ın oğretıneni değiliın tlk fırsatt» dflzeltmenizi rlcs edetim Nahlt.» YARIN: Ask, nefret, kıskanrlık ve mutsuzluk
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle