17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhurÎYet noe KültOr Bakaniığinm bir dfl aîrademısı kurulmasına ınştun tasansı, onun arkasından da İktısadı ve Sosyal Araştırmalar Vakfı'tun düzenledıgi Turic etılı konulu semıner dolayısiyle. özleştırme fckımma karşı büyük bır saldınya geçıldl. Gerçi sağcılann bu yenı saldınsında hıçbır yeru düşün atılmadı ortaya soylenenlenn tumü bır yinelemeden öteye gıtmedi, ama ikı yenılık vardı gene de Ozleştırnıecıkge karşı olanlar, bugüne dek görülmedık bır sınır bunahmına kaptırdılar kendılcnnı bu bır: ıkancısı de uniu ıkı tıyatro oyuncusunu yanlarma aîmayı b&ş&rdılar Şıddet ve gösterı Oysa «akademı» «semıner» gîbı sözcükler, ne olsa, agırbaşlı bır konuşma çalışma görünüsü getırır gözler önüne Sinırlenmek, korkutmak. güldürü oynamak, bikmsel bır tutumla bagdaşmaz hele srnırlenme ıle alay etme hıç bıraraya gelmemeh. Nurullah Ataç, •DevrlmJer yok, devrim var» derdı, bununla, toplumumuzun geçipdıgi koklu kultur degışıklıklerinın ancak blr bütün olarak ele ahndıgında doğru bıçımde tanılanabılecegını anlatmak ısterdı Yenı Tirk toDİumu uygarlık degiştırıyor, ümmei nygarhgından, ulusal layık uygarhga geciyordu. baska bır deyışle, çağdaşlaşma sürecıni yaşamaşra başlıyordu Ulusallasma çag daşlaşma ıse, bu surecı bızden once yasamış oîan toplumlarda da goruldugu üzere, en başta dıl sorununu güncel kılar Halkın dıh, kültur cüli olacaktır Gecıkmlş feodal yapıdakı Osmanlı Imparatorlugundan bır ulusal devlete geçışte de, dılin ulusallaştırüması zorununun duyulması bundandır «Miıli Ede bıya*» akımıntn kökenınde bö>le bır toplumstl çerekseme yatar Yoksa dılde sadeIesme daha sonrakı adı ile «özleştırme», sait yazınsal bir özenmeden doğmuş deglldır Çok tanrüı Türkler tslâm ümmet uygarhgına geçerken de böyle bır dıl degışıklıgı yaşamışlardı Hukuksal üstyapı dılının Arapçadan kaynaklanması bunu gösterir. Yazın ve çur dıh de böylece değişmış v» bugun Osmanlıca dıye andığunız üç dılden (Tjrkçe. Arapça, Farsça) kunılma bır Saray dali ortaya çıkmıştır Bunun geregi oiarak Osmanlı medresesınde Türkçe öğretü •OIAYIAR ve GORGŞLERo Tardır. D11T kuHaBirkeo kendimlzi ne denli özgrur bulsak da, onun dızgeeinı bozamayız. Satranç kurallannda olduğu gıbi, Dü dizgesı üzerinde bır toplum anlaşması kurulmuştur çunku. Onu degıştırmek kımsenın aklından geçmez. Ama satrancın Melih Cevdet ANDAY taşlan ıster fıîdışınden ıster tahtadan olsun bır «ey değışmei ecegı gıbı Dıl'ın sözcüklenndekı degışmeler de onun dızgesınde bir ç. sadeoe Arapça ©lcutulmuştur. Fars bekleyen köktend atıhm yanmda elbetto yemlenmegı sonuçlamaz. Dahası var. dıyeşıırını ornek beî'eyen dıvan o^ajuarı, bıhnyetersıZ kalacakrı Çünku okullannıızdan lım bır zengin ıle bır yoksul satranç oynadığı gıbı, Farsça dnanlar da yazmı^lardı. Arapça dersı kaldınlmazsa ana d'hmızın mek uzere karşı karşıya geçtıklerınde, oyuBu hukuk ve bu şıır, feodal OsmarJı devögreumı gerçekleşmeyecek, kaldınîdıgı zanun kurallaruıa uyma bakımından nasıl özletının yoneticı dıiıni oluşturur Kc»lunun ıran ise, kurallan büinmeyen bır yıdeş bir tutumda ıseler. Dıl dizgesinin de onu bu dılı bümesı gerekll degüaı çunka jonegın yabancı sozcuk Türkçe mn karkonuşanlar uzennde böyle bır egemenlıgi tıîenın yönetımde hıçbır yen yoktu olaınaz şısmda yemlecektı Işte, Arapça Fars. vardır Sarsılmaz bır zorunluluktor bu Nedı, padışahın kutsal ve saltık yetkısi ıdı Yöça sozc'jkleım ydzı dılamzden temızlentnereye gelecegım, Dıl ulusaldır, onun bu nıtenetımın hangı dınsel hukuksal ükelere das., bunca açık bır zorunluluktu Yaşayan l'gı degıştinlemez. yandıgı halkı ılgılendırmezdı. kara kaplı Târkçe ve onun eskı metınleri olacaktı bıkıtaota yazıh oîan uygulanırdı z'm kajiıagımız, bılmedıgımiz yabancı dılBus dılbılımcüennden ünlü bılgın Mar'm Osmanlıca uydurma bır dıldır. Ama ler aegıı Artık kendı koklerımiz ve eklenögrancısi olan blr profesör, bir zamanlar. onun uydurma olınası gücunu küçumsemerruzle, kendi kurallanmız geregmce yenı ortaya bır sav atmış, dılın sinıfsal oldugunu mızı gere'stırmez Arapçayı bJ" ölu dlJ olasozcukler uyduracaktık. Bunda aıaya aiısoylemıştı. Derken Stalın gırdı araya, bu rak kullaaan Osmarüı aydınlan günuxı genacak, sınırlenscek bır şey yok kı" Eskıler savın saçmalıgını belırterek, Dıl ın ulusal nıreksenen yenı kavramlarını o dılın kökleArapçadan uydunnuşlar biz kendı dılımteteliğını ansıttı Işte o ünlu tartışmanın öyrinden türettıklen sözcükJerle karşılamayı küsu budur. Toplumsal Einıflar arasında ordea uyduruyonız. Butun büyuk dıllar. bu yeglemışlerdı. Oyle kı bu uydurma Arapça tak bir anlaçma aracıdır Dıl. Bır toplumun tur bır uydurmacılık yontemı ıle zengialeç6Özcuklen Araplar da anlamıyorlardı, buçeşıtli sınıflanndan olan bıreyler, bu ortak mîşlerdır Çagdaş bılımlenn, felsefelerm. gun de anlamıyoriar Düımızın ozieştırilmehazneyı kuiîanırlar Içte Turkçecıler, çok sanatlann, teknıkıenn termrnlennı karşılasme •uydurmacılık» adını takanlivnn anladar bır alanda. ancak yonetıcıler katında geyacak oîan sdzcuklenmızı eskıden yapıldımadıklan eskl bir uydurmaca diün temızçerli olan Osmanlıcaya karşı ayaklanırken, gı gıbı, Arapçadan çıkaramayız artık, çunlenmesı ışıdır. Yoksa hıçbır dıl degşltınlmez, ulusa! dili ortak kılma amacma yönelıktıkü o dılı bllmıyoruz Sadeleştirmenin ise budeğıştırüemez. Dıl bıze verümıştır, bizden ler. Kuşaklar arasında baglantı ancak bu rada hıç bır yeri olamaz. Eğer bundan. Turk önoe vardır Dil devnreu dıye adlandınlan yoldan kurulabıhrdı. Yoksa yenj bir dil uyçeye benzetılmış bır Arapça anlatılmak ısçaba, gerçekte Türkçeye donüş Turkçe yi durulmadı. var olan Türkçe saygınlaştırıltenıyorsa, böyle bır sav Türkçe'nin güçsuziş'eme geüştirme akurundan başka bır şey dı ve anadılımızın ögretımı kuruldu Arapça lüğüne, ya da Arapçanm kutsalhğına inandegıldır Bunu zorunlu kılan ıse, toplumsal bilmeden ogrerulemeyen ve ögreuiemeyen mak anlamına gelir Ül e Arapça dlye çırpıdegişmedır. üsmanlıcayı ulusal nitelikta saymak olanaknanian anlamak kolay değıl. Üstelık TürkInsafı elden bırakmıyanlar, elbette Ossızdır. Evet, bır devrim, ama dılın dizgesiçe ıJe Arapça başka başka aıJelerdea Durum. manlıca'yı savunmaya dek vardırmıyorlar nin degışurilmesi anlamında değıl (çunku dîyeüm Lâtince Frsnsızca ilışkısıne, hatJşı, onlann son savunma çızgısi genç kalembu olamaz), halkm konuştugu ve ögreüml ta Fransızca Ingıiizce ılışkısıne hiç benler sadeleştırmecılığıdır. Orada kalımnah oünayan anadıl ıle, yönetıcılerin ve onlara zemiyor Butün Avrupa dıllen. Hınt Avimış Oysa Türkçe ye dönuş, sadeleştırmebağlı aydmlann yazt dılj arasındakı bağdaşrupa dıl aılesinın iks buyuk kolundandır. doalıkle başanlamayacak kadar genış kapnazl'gı kaidırma anlamında mek akrabadır, buna karşın bu akraba dilOUZELTME: Kemal Kılıcdoroğlu'nundun yoyınlodı samh bır ülkü iaı Herseyden önce, dılmılenn nerdeyse tumünde özleştinnecılik sağımız yazısır.m 8. paragrafının 2 cümlesind» zın yapısını tanımamız gerekıyordu, bunun vaşımlan venlmıştır Merak etmesınler. biteknık bır yonlış olmuştur. Cümlonin doğruiçin de Turk dıhnın ogretımını kurmalıvzım buluşumuz değıl özleştirmecılık su şöyle okıcaktın tBu yönetmeliöın 1981 dık Turkçe'yi tanımamış, ana düi yenne mort ayı boşına kador yayınlanması gerekArapça okurauş, sarfü nahıv mantığı ü» Çagdaş dilbilimcıler. Dil'j aık sık satranç moktedir.» yeüşmış aydmlann sadelestırmecılığı. bizl oyunu ile karşılaçtınrlar; «erçekten de bır 9 OCAK 1981 Ö Nasıl Bir Devrim? Anayasa? | er anayasanın bir bicîmi vardır, btr 3e Sözgelımı 1961 Anayasası çıft meclıs sistei ve anayasa mahkemesı yöntemıni benımsemışür. 1924 Anayasasında ne Senato vardır; ne Anayasa Mahkemesı. Ancak bunlar bicım aynlıklandır. Temelde bır anayasayı degerlendıren çey ösudur • Özune baktıgımızda 1924 Anayasan nedBr? 1924 Anayasası bır devrun anayasasıdır. Ataturk Anadolu>a 19 Mayıs 1919'da çıktı. 8 temmuz 1919'da askerlıkten çekıldi. Once Müdafaa1 Hukuk Cemıyetlenyle sonra Büyük Mıllet Meclisiyle bağımsızlık savaşımını örgüüedı TBMM (Türkiye Büyuk Millet Mechsı) 5 agustos 1921 de Mustafa Kemal'e başkomutanlık görevini verdi. 19 eylül 1921" de yıne Meclıs, Sakarya Meydan Savaşını kayanan Mustafa Kemal Pasaya «Gazi» ünvanını ve mareşallık rutbesını verdı Cumhunyet devruniyle ve yenı Turk devletının kuruluşuvla Gazi, Kemalist ideoloıiyi oluşturup geliştirdi Bu ideolojinin örgutü, önoe Halk Fırkası adıvla kurulan Cumhunyet Halk Partisıdır. Nitekım bu partının programındaki ilkeler 1924 Anayasasına geçınlmiş devlet ideolojisi nıteligine dönüşmüştür O ilkeler «cumhuriyetçilık, milliyetçiuk, halkçılık. devletçilik, layiklik, devrimcilikür.» 1924 Anayasasının özü budur. • Ne var ki tkinci Dünya Savasından eonra 4 sardan beslenen bır karşı devrim dalgası, siyasal iktidara tırmanmış ve 1924 Anayasasının özunfi hice sayarak ilkelerini rafa kaJdırmıştır. 1960'a dek süren dönemde cumhuriyetçilık bıçim olarak kalmıştır Milliyetcilik ilkesi yerine Amerikancdık fe!sefesı gecerli olmuş. «uyduculuk» bir yeni dünya görüşü gıbi benimsenmıştir. Halkçılık yerine. «Imtiyazlı bır sınıf» yaratılması programlanmıştır. Devletçilik yerin dibine batınlmı; özel sektörculük (daha dogal adıyla sermayecilik) egemenlesmistir. Layiklik ilkesi devleün en yetkıli makamlanna geçebilen klçilerce çignenmiştir. ögretim Birlıgi (Tevhidi Iedrisat Kanunu) yıkılmış, ülkenin her yanında Şeriat ögretimi yapan dlnsel okul ve kurslar acümıştır. DevTimcılik sözcügü suç sayılnuş, karşı devrtmcılik dalgalan her yanı sarmıştır 1660'a degın Türkıye'de çok partili görünüm altında ve fikır özgürluğunden yoksun bır retimde karşı devrim süreci vaşanmıstır 27 Mayıs devrimi, bu sürecın yarattıgı bu patlama anlarnını iaşımaktadır. • Çogu kişi 27 Mayıs Anayasasıru «tepki yasası» dıye nitelendırmiştir Bu gozlemde gerçek payı var mıdır° 1961 Anayasası ozünde ilenci olmakla bırhkte bıçımsel açıdan sınıflararası derıgeîen ve uzlasmavı gozetecek kurumiar oluştunnuştur Ancak 1980 lann ılk yansında siyasal iküdan hemen ele geçıren tutucu güçler, 1961 Anayasasına daha ılk günden savaş ilan etmışler, ilencı kurailannı rafa kaldırmışlardır 1961 Anayasası'nm özünü iki Ilke oluşturmaktadm Özgüriük ve sosyal adalet Yirmi yüiık bir «ureç Içınde bu ilkeler uygıJanmadığı gıbi amansız bır sömürü ve soygun düzenı oluşiıuştur 1961 Anayasası layıkJık kurahnı ozumsemıştır toprak reformunu öngoıTnuştür; «Muikıyet hakkının kullanılması toplum yaranna aykm olamaz» kuralını getirmişür; «tabiı servetler ve kaynaklar devletindır devlet bunlan işletir» denustir, herkesin gücüne göre verg^ vermesıni temel kural saymıştır Bu ilkeler *e> kuraüaria benzerlesı 20 yüa yakın btr surede uygulanmamıştu*. • Uygulanamıyan anayasalar fllkesl Türkiye'de mk sık anayasa aranışlanna gınlmesı yaşanan bunalunlann da bır göstergesıdir Gerçekte her ana yasa bunalımı, ilencı gencı, devnmcı *utucu, ve kökenınde sennayecı emekçı hesaplaşmasının bır ürünüdur Tanh boyunca böyle olmuştur. 1981 Atatürk'ün 100 uncu dogtun yılıdır ve Türkıye'de yıne anayasa sorunu gundemdedır Övleyse ne yaprrsalı? 100 üncü dogumyılında Ataturk e layık olabılmek. ancak onun kışılıgıne yakışır cagdaş ve devnmcı temel ılkelerı Türkiye nın yaşanuna geçırebümenie ı H Piı Kâğıt Savurganlığı Ahmet KÖKLÜGİLLER ü'tıîrun, e|1tim ve ögretimin temel maddelerînden bınncısi kagıttır Kağıt olmadan kitap çıkmaz, dergıler, gazeteler yayınlanmaz. Bunlar, kulturun kan damarlarıdır. Kültür kıtapla, dergıyle, gazeteyle gelışır. büyür. Bunlann aracılığıyla yayılır topluma Bır toplumun gelışim dfizeyini ölçmek için, kıtap uretimme bakılması boşuna değildır Gehşmış, uygar toplum, kitap ureten, okuyan toplumdur. (Kıtap dagıtımı ve PTT piderleri ayn bir konu, ayn bir facıa) Ülkemizde yıllardır bır kâgıt sıkmtısı var. Hem pahah, hem bulunmuyor Son bırkaç yıldır, pekçok yayınevi kâgıtsızlıktan kapandı Çogu, ayakta durma savaşımı venyor. Önemlı kıtaplar baaılanuyor Basılmayı bekleyen kitap dosyalan bıriktikçe binkiyor. Ders kitaplan bıle zamanuıda çıkıp ögrencinin eün* ulaşamıyor. Kıtabevı önlennda kuyruklar uzadıkça uzuyor Ders kitaplan, devletin guvencesı altındadır Zamanında çıkması gerekır. Ama çıkmıyor. Çunku kagıt yok. Yetkıhlenn verdıgi bilgiye göre. kâgıt üretiminde bır azalma degıl. çogalma var Yeni fabrikalar kuruluyor. Yakın zamana kadar dışardan alınan kâğıt türlerinden çogu, bugün kendı fabnkalanmızda üretiliyor Ne var kı, kâğıt tuketımi alanında da bır büyüme var Kâgıda olan gereksınme artmışUr. Ürotım, tükeümın gerisinde kalıyor, gerekslnmemlzi karşılamıyor Denılenler, söylenenler doğrudun Türkiye, yrinde durtnuyor. Elbet bir büyüroe var Ama »u da bır gerçek Kâgıt. doğrudan varması gereken yere varamıyor Arada bırçok aracı var. Aracıhk, buraya da tebelleş olmuştur «Altın tıcaretı». «Arsa tıcaretı» gıbi bır de «Kâğıt tıcaretı^ çıkmıştır ortaya. Kâğıt karaborsacılıgı çıkmıştır. Devlet, ürettıgi kagıdı dogrudan, aracının deposuna girmeden, karaborsaya düşmeden. gerçek alıcısına ulaştıramaz mı? Ömeğın Istanbul Ankara, Izmır. Adana gibi basımevlennin çoğunlukta oldugu kentlere birer satış, ya da dagıtım yerlen açamaz mı? Öte yandan. korkunç bir kâgıt savurganlığı içtndeyiz. Savurganlığın en yoğun oldugu yerlerden bin oKullar Bınbır zorluk ıçınde üreülen ders kitaplan, yıl sonuna varmadan parçalanıyor. Derslıkler, yırttlıp atılmış kâgıtlardan geçılmıyor. (Basındaki savurganhk da ayn bır konu) Kâgıt savurganhgına karşı ahnacak önlemleri, bu nedenle, okullardan başlatmak gerekiyor. Kıtap ve defterlerın ıyı kullanılmalan saglanmalı. ögretmenlenn. egıtımcilenn oğrencılenne oğreteceklen ılk konu bu olmalı Kazandınlacak ahşkanlıklann başında kıtabın, deftenn nasıl kullanılması gelmeli Aynca, kullanılmış. yıpranmış, bekleme suresi bıtmış kâgıtlar atılmamah Her okulda, her yıL böyle bekleme suresi bıtmış tonlarca kâgıt atıhp yakılmakta. Mıllı Egıtım Bakanlıgı, boyle bınkmış kâgıtlarm yok edılmemesını. SEKA ya ulaştınlmasını, 5 10 19T7 tanhlı bır genelgeyle okullara duyunnuştur. Çok enemh. yerınde bır uyandır bu Genelgede belırtıldığı gıbı, okulların yenne geüreceklen ulusal bır görevdır Ne var kı, bırçok genelge gıbi, bu da tozlu dosyalann çınde unutulup gıtmıştır. Bızce bu işı M. E Bakanlıgı kadar SEKA da Utızhkle izlemeliZaraan zaman okullar dolaşıhp binkmış hurda kögıtlar. SEKA araclığı ıle fabnkaya ulaştıniıp yeniden uretıme dönüşebılır. * sianbul BaroBunun ytnrk otağon genel kurulu erte(eme nedanıyle yarm Istonbui Hukuk Fakultesi anfısınde topfonorak çalışmalcnnı sürdüreeektır. Billndıği gıbi Z7 oralık 1980 günO toplanan Istanbul Boroeu Genel Kurulu, Baçkanlık Divantnm gec soatlore değin oluşturulamaması yüzünden yukarıda beilrtllen gune ertslenmıştl. I Genel Kurul Toplanırken.. O AVUKATLIK MESLEĞİNE YÖNELENLERE, YENİ BİR ENGEL OLÜŞTURULMUŞTUR. ÇAĞDAŞ VE ANAYASAL DÜZEYDE YENI BİR YASA HAZIRLANMALIDIR. Kâni EKŞİOĞLU lon ovukot. hlç blr gucün ve or ganın etkisi altında kalmaksızm davranmaya ve kendl kışısel görüş ve eâıllml lctnde tavır a) moya da zorunludur. Bu konuya bu kadar defllndlkten tonra Avukotlık Yasa•tndaki llgınç bır hüküm üzertn de de kısaco duralım: Anılan yasanın 86. maddesi avukatiara genel kurula katılma yükömünu getırmektedir. Buna göre, cBcro levhasmda yazılı her avukat (...) genel kurul toplantı larına kotılmakla yukümludür. Haklı bır engele dayanmış <A modıkça, bu toplantıya gelmeyen avukatlara baro başkonı tarafından Ilk defasında uyarma, tekerrürunde 100 liradan 500 lıroya kadar para cezası verılebihr .> Avukatlık Yasasındc yer alan bu hükmun bugüns değin IsletUdığıne raslanmamıs, hlc bır yonetim zamanınaa avukat lara. belırtılen yuküm anımsatıl mamış, ancak genel kurulun toplanobılmesı için aranan on da bırlık en az oran beklenmekle yetmılmıştlr. Avukatlık yasasındakl bu hu kum tartışılabıhr. Gercekten genel kuruia katılma yukumlu luğu getıren bır başka yasa hukmüne roslamak olası değildır. Ne var ki genel kurula katılmanın bılıncıne ermek, her halde cezosol yaptırıma gerek görmekten daha yerınde ve Isabetli olurdu. Şimdı Baro mu»j öye degem ve soyom meslektaşlarm ondığımtz yap ttnm yüzünden değıl omo •alt mesleksel ortak cıkorlonn savuaulmosına kotkKİa bulunmak, mesleğin Içlnde bulundu fltı darboğazlan dlle getlımek ve sorunları genel olarak gözden gecirmek ictn 10 ocak gun tü Genel Kurul Toplantısına katılmolan zorunludur. K Toplanabilme Roşulu 1163 »ayılı Avukatlrtc Y O S M I no göre Baro'ya yazılı avukat BOyısı <. Yüzden fazla olantardo ondo bir üye kotılmod*ca toplantı ve görü$n>enln» yapıla tnayocağı hükmü yer olmıştır. Istanbul Barosuna kayıtlı avukat sayısı 7000'e yakın olması nedenlyle ds Genel Kurul toplantısı İçin onda b!r olan 700 tfolayındo avukatın toplantıyo katılması 2Onınludur Bugune o>flln yapılon oenat kurullorda onda bır uyenln sofl lonması Içtn saotlerce beklendıği bllinmsslne karşın son genel kurul toplantısmdo bu oron bırdenblre %20 dolayına erlşmlş, bu nedenle de gruplar arasında dengs kurulmuştur. Kuskusuz genel kurufa olan Hgınin bırdenbıre her zarrwnklne oronlo yüzde yüz crtış göstermesi sevinılecek ve savunmon lık mesleğl adıra övunülecek bir durumdur N» var kt bu Hgi nın ortmasındakl özel nedenier sanddıflındon da ayn «öze^ııkler» göslermektedlr Blz bu 6zel nedenler üzerinde durmcyı masleks»! açıdon sakıncnlı ve gerekslz bulduğumuzdan sonına blr baska acıdan yckfcşma yı zorunlu görmektey z Ancak şu kadanno değlnmekte yarar vardır Savunmanlorın mes'eksel örgütünü yönshneye ısl&kli bulunmak her avukatın hokkt olduğu kcdar ödsvıdir de Yalnız yönetme Isteğınin ardındckl kıml orsonizosyonlan görmezllkten gelmek de odalete olcm Inancımızı sarsar Avukatlık mesteöınin özünaekı özgürluk vo bağırrtSTZlıV kıml ctkor cevrelerinln yönfendirms fetekteıine kes nl'kle enoeldır Ba^ko bir anlatımîo mesie^inde ve klşlMğind» özgür ve boğımsız o maianno olanok sağromakta, genc aovunmanlonn mesleğe eğılım göstermelerıne bıle fırsat verılmemektedır. Avukatlık Yoso8ı baştan twşa antl demokratlk, cağdışt ve Anayosanın temel ılkelerine aykırı hükümler ıcermektedır. Yoksul holk cocukfannın hukuk öğrenlmlnden sonra mesleğe gecmelen daha baştan onlenmekte, parosal zorluklar yarotılmak ta ve savunma mesleğ ne geçış isteklen kosteklenmektedır. Oy sa avukatlık bır kamu hbmeti'dır." Avukat, mesleğin amactna uvgun olarak chukuksal bltgi ve oefieylııılefInl odolet hlzıne* One «• kişllerln fororlanmo»ıno» özgüler. Avukatlık serbest meslek olmakio bırlikte blr «tlcorl etkınlık» değildir Nıtekım Avukatlık Yososındo meslek!» bağdaşmayan Işler sayılmıştır. Buna göre avukatiar gelir elde edecek yon uğraskıro girememek, oncok mesleklennın gelir lerl ile gecimlerlnl sağlamak cturumundadırlar. Böyle olunca da mesleğin kazanc getirecek kolaylıklara kavusturulmo«ı zo runiuluğu ortaya çıkmaz mı? özetlersek savunma mesleğlmn ayrıcalıMı eılerde toplanmasına olanak sağlayan yasal düzenlemeler hızla değıştırılmelı, aenclerm bu mesleğe yönelrnelerıne fırsat verılmelldır. Şımdl yeni yürürluğe glren, oncok yönetmelık cıkmadığı »cin ölçütlerinln ne olacoğı henuz bı'ınmeyen v»rgi yasalon da genc avukotların mesleğe yöne'melerlne yenl bir engel olusturmuştur Avukatlık ruhsa tını alacak kadar para bulamayan bır gencın buro kıra ve donanımına, telefon ve öbür gıderlere göğüs germesl duşunülebılır mı? Savunma Mesleğindeki Darboğazlar Savunma ışlemini yuktenmek Olbı kutsal blr mesleğin gerek> lerını yenne getirmek kuskusuz onurlu blr flörevdir Özellıkte cağımızda eovunma mesleğlntn kopeom ve ıçerlğiyte halkın bu alandaki hoklanmn konınmasına ilişkın duyarlılık bü yük önem taşımaktadtr Savunma mesleğıne ertşmeyl engelleyecek görkemlı duvortorın örülduğu acı bır olgu ve ıgrenç bır anıt olarak ortadodır. Savunma mesleğinın kimı ayrıcalıklı ve egemen ellerde topfanması yofundakı yosol dü îenlemelere değin uzanan bir yığın cabaları gormezhkten gel mek mumkün değıldır Belll bir dönem sonra beilı bır sınıfn çı karlarını savunmonın, çağdaş anlamdakt savunmanlıkla ne ilgısi olabıür? Durum buyken en başta Avukatlık Yasası o!fnak CızBre btr öızı yasolor savunmanlık mesleğını bellt bır düzeye enşmış olankınn yap Sonuç Savunmonlık başîıbaştna top hımsal blr gereksınmedır. Savunmanlık bır kamu hızmettdir. Kamu hızmeti görecek ve toplumun artan gersksinmesıni karşılayacak savunmanlarm ortaya ctkmasına devlet olarak yasalor olarak yardımcı olrnonm zorunluluğuna değmılmelidir Aksı halde bır gun yenlden ıdavaveklll düzenıne» geçilebıtlri (Onlan aslo kucünnsemedlfllml vurguloyarak belirtıyorum) 1138 soyılı Avukotlık Yasaernda yer alan bir ytğm antldemokratfk, çağdıçı ve Anayasanın temel ılkelerine aykın hökümler taranıp çoğdaş ve onayosal bfr Avukatlık Yasosı hazırlonmalıdır Özellıkle yosal engeltemelerın ve egemenlerın el uzatamadığı bu yasama dönemmde çağdaş, demokratık ve Anoyasonın temel ilkelerine uygun, mesleğm cekıcılığinı artıncı hukümler Içeren bır tason Mılll Güveniık Konseyı'ne sunulmalıdır. Mnde bulunduğumuz Atatürk yıhr>da çağdaş adalete hizmet sunan savunmanlaro kotoytık sağlayıcı olumlu glnçımlerde bulunmak oynı zomonda fonhsel bır ödevdır de Çağdaş sorunlarm dile getlriîmesl beklenen Genel Kurulo mes'eğln zoriuklarından yakınan meslektaşlonn büyük ılgi gostereceklerine yürekten ınanmak Istıyonjz. İST. 12. SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN MO/456 Ahmet oğlu Hofızeden doğmo 1313 D lu RCıstem Sönmez"ın okıl zayıfhğı sebetnyle hacredılerek, halen Aksaray, Inkılap Cad. No. 21, D. 2'de ıkâmet eder ömerül Faruk Konuş'un vesoyetl oltırvo konmasına 29 12 1980 tonhınae karar verlldl. ilan olunur 2912 198a (Bosn: 111) 190 BULMACA SOLDA.N SAĞt : 1 Estsıi olmaTtn geçicL 9 Btr pergamber Heuıfitalerin gıymkleıl başlık. 3 Dinıa ugül Bir nota 4 Adll blr tarzda. 5 Tersl ays<ga taküaa bır dem:r alet. Müslüzn&n üıkeleroc oturan Vu* nan asılb klcıse 6 Olaıacbü sporu 7 Mitolo]<ds bir kabraman 8 Blr erkek adı S AıubirAı sos veya dbvramf. Blr yerle^lm msrkezl. TVKARIDAN AŞAĞITA t 1 Amazoo da yaşayan yırfctn blr baük 2 E&u dUcta «esslz sai'n Makine parçalannı tutîurmakta lmllanı 1 ^ küçüi parça 3 Üstu kapalt ta^» ile bnulü mez^r Ter«i broıaun siıııgesı 4 Bır teknenln öevr'üp ters dbnaesl. 5 Tersı neslı tütenmeKte c a n blr ayı cinsj Ters, telli SEZlana en k&lm ses veıerj 6 Ecyvan banntŞı Blr e r t e i «dı. 7 Tersj blr bağlaç Tersj eüd dllde yı.dıx g Göıde canldık Alimler, W i ler 9 Izin kagıta 123456789 DtVKV BLLMACVMN KENT OYUNCULARI KENTER TIYAÎROSUHARB(YE 1 ÎLÂN TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN BOLVADIN AFYON ALKOLOİDLERİ FABRİKAMIZOA İST1HDAM EOİLMEK ÜZERE TEKNIK TERCUMS YAPABILECEK 1 AOET ALMANCA MUTERCIM 1 DAHİLIYE MUTEHASSI8I 1 PRATİSYEN HEKİM 1 HEMŞIRE VE 3 ADET SAGUK MEMURU ALINACAKTIR. Isteklilerln 657 soyılı Konunun 48'lncl maudesindekı şartiara haız o ması gerekmektedır Almanca mutercım brut 25 000 lıra ayiık ücret ıle sözleşmetı soğlık personeti ıse 657 sayılı Kanuna gore ucret verılmek suretiyl» lstihdam edılecektlr Sağlık personetine aynca (oıman tah8is edi.ecöKtır. Istekiılerln 151 1981 tarıhıne kador Mılli Muda'aa Coddesi No 18'deki Genel Müdürluk Poreorwl Mudürtuğumuze sohsen veya bır dı)3kç« ıle müracoat etmeierl gerekmektedir. (Basm: 10132) 180 HAR0LD MAUDE lı yazan:colinhiggins »\ k\ kN değişik,yepyeni,uımtamayacagınız bir oyun SOLD4N 1 Kurtuluj 2 Eto! Asi* 3 mK amaL 4 Au Faks S nrE S Paslanrnak 7 amkıS. Anr g Şivf ıltJl 9 ArUn Ad \VK4RID4N AŞAĞIT» : 1 Kemalpsşa 2 Utfcu. Amir 3 rO IsMt 4 tlaM Ljra S K^s 6 laaF 7 UBİamnak S j t . Kranta 9 yöneten.yıldız kenter YILDIZ KENTER.GÜL ONAT.KÂMRAN YUCE.MEHMET BIRKIYE SUAT OZTURNA. AYHAN KAVAS. SERHAT AKKAŞ MÜBECCEL VAROAR. ŞEBNEM KARAHAN. SüZAN AKSOY Cuma:203O Cumarlesi 1500Î8OO Pazar 15001800 161:4736 344635 8' <Artaş ReWom 26) 181 Schib): Cjmnur,yet NiotoaocııiK vo GazetacinK 7A Ş adına „ NADİR NADİ G»nel Yayın Mudurü OKTAY KURTBOKE Muessese Muduru EMINE UŞAKLIGİL Yaw Isleri Mudurü TURHAN ILGAZ Bosan «e Yayan: Cumhunyet Mctboac I k ve Gazetecılık T ^ S Cağaloglu Turkocağı Cad No. 3941, Posta Kutusu 246 ISTAN8UL Tel 20 97 03 BURÛLAR. • ANKARA: Konjr SokaV 24 'i YENİŞEHİR Tel • 17 58 25 17 58 66 Idara • 18 33 35 • IZMIR: Halıt Zıya Bulvon No 65 Kat 3 Tel 25 47 09 13 12 30 • AD/NA: Ataturk Caddesı Türk Havo Kurumu !ş Hanı Kat2 No. 13 Te! 14 550 19 731 T AK V l M 7 OCAK 1981 Ims/ıfc Gune? öğle Ikindl Akşcm Vatsı «40 8.24 1350 1543 17 57 16.34 Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle