Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet ' Wk «üze bakan tshta blr «rln kapısında I I durdum. Burayı göstermlştl sordukla" nm. «Ferit Hocayı mı anyorsurıuz"'» derken gözleri ıgıyordu. Sevilen sayılan biriydi Foça'da. Gene, elll yıl öncekl gibi dostça selamlar dağıtarak, çarşıd&n geçiyordu her sabah.. Ama, okuluna degil de, zeytinlige tarlaya gidiyordu gayn. Genişlemis genislemiş, Foca olmuştu dersliği.. Bilge zeytin agaçları gibi, dostluktu, banştı sevgiydi dersl «Yamandır hocamız dlyorlardı, şunca yıl büyük kentlerde, başkentte çalıştı; genel müdürler, bakanlarla düşüp kalktı ama topraktan, bizden kopmadı hiç. Gene aramıza döndü. Bizlm gibi, toprakla boguşuyor, errsegiyle yaşıyor.» Bir eğitim emekçislydi, Cumhuriyet Foça'sının llk öğretmenlydi o. Beni tanıyabilecek miydl? Belki ytrml bea. yıldır görüşmüyorduk. Hem de tozu dumana katan, at izinin it lzine kanştıgı. Kurtulus Savaşçılannm üzerine titredigi deJerlerin çiğnendigi yirmibes yıl. O günlerin sıcaklığından coşkusundan ne kaltnışü ortada? Kitaplar yayınlanmıstı bu eurede: Ataturk yaşadı mı. Kemalirmin dranu diye. Hem. seksenlni aşmıs olmahydı şVmdi... Hasanoglan Köy Enstitüsünün temelina Hk kazmayı vurdugumuz gunku gibi anım«yordum onu: Orta boylu, gözlüklü, biraz şişmanca, babacan bir adamdı. İlk ögretim Şube Müdürüydü. Tonguç'un omuzdası. Kazmayı kapıp öne çıkmıştı. Bomboz Anadolu bozkınna. ölgün Hasanoglan köyüne bakti: •Göruyorsunuz yurdumuzun halini dedl. yirminci yüzyılda utanç verici. VatanlaşUramamışız daha onu. Bu topragı, bu insanlan uyandırmak, canlandırmak zorundayız. Emekle, ter dökmekle, inançla olur bu. Şim<U hep birlikte haykıralım: «Topragı gövertecegiz. ocak tüttüreceGözünün Içtae bakan yüzlerce kisiydlk, •eslerimiz bozkırda yankılandi: «Topragı gövertecegiz, ocak tCttflrac*giz!... «Topragı gövertmek, ocak tüttürmek» yeni bir savaşunın parolasıydı bu, Silahlı düşmaru denize dökmek yetmiyordu. Bilgiy ve GÜFÜŞLER 22 OCAK 1981 Eğitim Emekçisi Ferit Oğuz Mehmet BAŞARAN le. billnçle. dört elle toprağa sanlmak. ocaklar sondüren, halkı bunaltan. dönemi kapayıp, yepyeni bir Türkiye yaratmaya yönelmeliydik. O günlerin Devlet Başkanı «Millet olma, insan oitna davası..» diyordu kısaca. ••• Cılavuziu, Kepir'liyle. Beşikdüzuiü, Savaştepe'liyle sarmaşdolafetı Enstitulerde. Billmin yol göstericiliginde bir kirizma başlamıştı, topr/agunızı, insanımızı derinlemesine işleme, insanca bir yasamin ocağını tütturme kirizması.. Millet ojma, insan olma gerçekleşiyordu... Evet, Ferit Oğuz, bu kirizmaaın kazmacılanndandı. Hem de, kırküç yıl kazma •allamıştı yoruhnadan. Tonguç'un deyişiyle: «Ömru boyunca geceyi gundüze katarak, llköğreömle ögretmen yetiştirme işinin gelismesiDe hizmet eden, bu ufurda her türlu fedakarlığı göze alan, daima müspet düsünmüş ve 1leri fikirlere bağh kalmıs; bir meslektaş.» 1948'da yıkıcılann, karalamacılann karfisına «Ben çarıkh Kolağası Ali'nin oğlu» diyerek dikilen, «millet olma. insan olma» da. vasını savunan, kıyımlardan ateslerden geçmiş yiğit bir savaşçı... Kapıyı actım, taşlıkta sandalyesine oturmuş kitap okuyordu. Saçlan, bıyıklan apakt». Dalmıştı. Yüzüne duşuncelerin aydınlıgı vurmuş, seksen yılın acüej, sevinçlerle yogurdugu capcanlı, sevimli bir yontu... Ya?amını halkına adamış eğitim emekçisinin yontusu... Bir süre saygıyla baktım öyle. Belkı d« kuşagının son temsllcisiydi. İmparatorluyıkıntüıgı altında, Edimo Mualllrai bi. tlrmiştL Her yan, kanayan yara.. İnsanlar yjlgın, kararsız, düşman zalün.. Halkının sancısıyla zonkluyor beyni. Bozgunlar bozgununun bunalum yaşanıyor. Her şey elden giderken, durulur mu? Bayır köylü okumaz yazmaz Ali'nin oğhı o. Kırkbeş yü bu halk, bu topraklar için savaşmıg babası.. Dömeki, İşkodra, Plevne, Yemen.. Er, onbaşı, çavuş, başçavuş, zabitvekili, mülazımevvel, mülazımsani, yuzbaşı, kolağası.. Evet, kolağahğma değin yükselmiş bir köylü rençber. Böyls bir babanm oğluna yakışanı yapıyor, dağa çıkıyor arkadaşlanyla. Kurtuluş Sava«ı onlarla baghyor Trakya'da. Yunan'a karşı çete savaşına giriyorlar, baskınlar düzenliyor, şehitler veriyorlar. Zor bir savaa bu. Bir ara Bulgaristan'a sıgınıyor. derken Yunan'a tutsak düşuyorlar.. 1821'de Anadolu'ya geçlyor, Kemal Paaa ordusuna katılıyor. 1923't« topçu tegmenl olarak teskere alıyor» Foça'da ilkokul öğretmenliği. Aydın'da, Bahkesir'de. İzmlr"de llkögretim mufettişligi... Edime'de, Manisa'da Eğitmen kursu yöneticiliği ve 1937'den l©46'ya değin Tonguç'un Şube MüdürlügüBanguoğlu döneminde Bolu kitaplıgına sürulüyor. Avni Başınan Bakan olunca Bakanlıktakt görevine döndürüyor.. Attila ilkokulunda ikı yıl sınıf öğretmenligi ve emekliUk... Hareketli, dopdolu bir yaşam, babası gibi tabandan gelme, her cephede dövüşen bir kurtuluş savaşçısı.. Kırküç yıl çalışmışhfrm. kurtuluççulugun, topragı govertme, ocak tuttunne kavgasının yontuau... KÖYÜN GÜCÜ adında bir de ^apıtı var. Eüyle alnının terini sıyırarak soruyor orada: «Neden köyler Anadolu ihtilali yoluyla tek tek köylukten çıkıp bölgeleşemedı, kooperatifleşemedi? Köy insanma 1936 1948 yıllannda açıılmış olan «eğitimde fırsat eşitliği» çığırı ve uygulamalan neye sürdürülemedi? Neye topraksızlık sürup gidiyor? Neden köylü çocuklanmız temel eğiümden Tizaklaştınlarak «hafızhk» peşinde şurdan burdan devjırüip camilere medrese ömeği üşuşturulerek karanlık hazırhklara girişiliyor? Kısacası Kurtulug Savaşı dövuşçuleri, toplum savaşı veremeden biçimsel devrim kalıplan arasında eriye eriye neden meyda. nı boş bıraktılar?» Eğitimimiz. sosyal ekonomik yaçanumız neden çıkmazlara, geürüdl? Mustafa Kemal ordusunun blr topçusu olarak soruyor bunlan. 1046'dan beri topragı gövertmekten, ocak tutturmekten sapıîdığ^nı, asıl suçlular belliyken ögretmenlere yuklenildiğinl soylüyor ve çumı ekliyor; •İşin özü: saglıkh bicimde topragı gövertmek, ocak tüttürmek» diyor, «Emeğin tarihini çok iyi bilmemiz gerek, Mustafa Kemal'i doğru anlamak, bilimin yol göstericiliğinden şaşmamak gerek» diyor. Sürdürüyor sözlerinl: 681011 milletimizin bugunkü idaresi, hakiki mahiyetiyle bir halk idaresidir. Turkiye'deki bu degişiklik şekilde degil. milletimizin zihniyetinde görülmektedir. Emek sahibi olmayanlar insandan sayılmamak. hak kı emeğe dayandırmak asli inancı nazan itibara almdı. Türkiye'nin bu mahiyetini takdir ve tastik etmek, Türkiye halkının mevcudiyeüni, istiklal ve saadetini ciddl olarak arzu etmektir..» Seksenlik çetecl, Mustafa Kemal askeri, milli eğitim emekçisı Bayır köylü kolağası Ali'nin oğlu, yineliyor. Evet, Türkiye halkının mevcudiyetini istiklal ve saadetini ciddi olarak arzu etmek..» Bunalımları hep bunu istemeyenler yarattı.>' Toprağa, zeytinlerine lnandıgı kadar, halkına. aydmlık günîere inanıyor.. Yünus Nadi Armağaru 198O1981 YAZI SIRA : 3 Köfcvnzm Yirmînci Yüzyîla Merhaba! Razan BİLMEN er bulus insanogtuna yenl olanaklar tanır. Adım adım biraz daha rahata, biraz daha mutluluga yaklaştıgımıza inanır eskiyi. zorluklan masal gibi dinlemekten, hatırlamaktan bencilce bir zevk alınz. Dügmeler, basıverince makinalan çahştıran düğmeler en zor işleri kolaylaştınrken çagdaa yasamm doyumuyla baska türlü bir ugrası lmgeleyemeyiz bile. Geride bıraktıgunız hersey güçtür, ugraştır, yıpranmadır. Sanata, güzele varabilmek için insanın önce doyması, sonra düsünmesi ve insanlığa birşeyler verebilmesi için zamanı olması gerekmez mi? Ğ>yleyse neden bunu bize bağışlayan dugmelerl baştacı etmeyelim. Bu sav dogru mu? Yüzyıllar ötesinden kalan ölümsüz yapıtlar hangi bolluğun, hangj rahatlıgın ürünüdür? Yirminci yüzyıhn hiç farkın» vardırmadan çekip alıverdiklerinin yoksunlugunu duyduğumuz anlar yok mu? Her şey bir yana, ya televizyon!. Çocuklugumuzun hatta on, onbeş yıl öncesinin •n tath. en güzel eğlencesi sinemaydı. Dar koltuklarda önümüzdeki, arkamızdaki ve yanımızdaki rahatsız etmekten çekinmenin saygısıyla Beyrettigimiz filmlerden çıkarken hep ayaklanmızı uzatmak, kollannuzı germek gereksinlmini duyardık. Şöyle uzanarak, istedigimiz köşeye kaykılarak görecegimiz bir filmin özlemiydi içimizdeki. Dünkü özlem bugün gerçeklesti. Artık odanın dilediğimiz köşeslne diledlğimiz gibi oturup çayımızı yudumlayarak. meyvamızı ylyerek verlleni seyredebiliyoruz. N> doyum degil mi? Fakat bu doyumun bizden. toplumumuzdan, insanımızdan alıp götürdükleri, çalıverdikleri ne denli çok. Bütun dünyada, hele bizim gibi geri kalmışlıgm çemberinl kırmaya çabalayan toplumlarda bagışladığından daha çogunu alıp götürüyor. Tek kanalla bir baskasuun onay\na boyun eğmek zorundayız. Seçün özgürlüğümüz bile yok. Ya başkalan onaylannda özgürler mi? Onlar dabuyük TV tekellerinin istekleriyle bu secimi yapma zorundalar. Şu halde ne biz, jıe onaylayanlar secim ztnctrinl kıramazlar. Bize ve dolaylı olarak onlara sorulmsdan sunulanı dilegtmlzoe kaykılarak seyrKmekte özgürüz. lstesek de is^emesek de bilinçaltınuza blr özlem yerlesiyor ve bu özlem ynvalara, apartman katlanna, tek kapıcı odalanna nasü yansıyor? Köy kahvelerinde yuksege kotunus bir telovizyon, çevresinde köylü erkeklerimizi halkalaçtınveriyor. Halka sıklaştücça aralanndaki dostluk gevşiyor. dertleşme, konuşma, beraber olmanm birliği dagılıyor. Bireyselliğe geçiyoruz. Şu ya^anılması zor dun yada tek olmak, bütün yükü konusmadan. dertleşmeden, yalan da olsa bir dostun sıcakhğını duymadan yaşamak kolay mı? Dsneyierle hep hayvanlann nasıl koşullandıguu kanıtlamak isteriz. Labirenün sonunda peynir bulan îare üç kere bocalıyarak geçrüği yolu beşincide kosullandığı için şasırmadan bitiriverir. Oysa belkl de yaratıklar içinde en kolay koşullanan insandır. Gör güyle, bilglyle, önyargılarla ve yirminci yüzyılda televizyonla farkına varmadan ne çabuk kosullamnz. tnsanın bu niteliğini kavrayan yine insanoğlu rekiamla her giın bunu binlerce defa kanıtlıyor. Daha az okumaya, daha az dostluga, daha çok koşullanmaya, daha çok yanlızlığa iten televizyon duğmesine ve Yirminci Yüzyıla merhaba! H ÇVÇT OKTAY AKBAL. I Atatürk'ün Yolunda... HflVIR Y n blr polltHcasi var. Apayrı bir ideoloji lcinde gldiyor.» Bu sözlerl TRT Gene! Müdürü Tair vakfın toplantısmda söylemlştl. Doğruydu blr bakımol.. TürV Dll Kurumu'nun o toplantıya katılan, dilimlzl Osmanlıca'ya dönuştürmek cabosmdakl kişilerden tapayn bir ideolojisi» vardı. O da, Kemollst İdeoloiiydi. yani Atatürk Devrimclllği... TDK Gerol Yazmanı Külebi bu konuya şöylece değlndl geçengün: «Kurumumuzun calışmalarındo, dilimizin özdeşleştirilip gelıştirilmesl ve Atatürk llkelerlne bağlılıktan boşka hic bir ideolojlsl yoktur. Boy Kosaroğlu bu dovranış ve sözleriyle devlet görevttllğl gereklerir» ve TRT Yasasıno ters düştüğü gibi, kişl olorak da. gerçeğ« oykırı konusmakla vicdanım ciğnemi9tir.> «Atotürk'ün Yolunda Türk Oü Devriml» toplu colısması 17 ve 18 ocak gunlerl Ankara'do yapıldı... Bu toplantıda, Prof. Dr. Şerafettin Turhan. Ord. Prof. Dr. Velidedeoğlu, Prof. Dr. Akşit Göktürk. Prof. Dr. Ruşen Keleş, Prof Dr. Tahsin Yücel, Prof. Dr. Doğan Akscn, Doc. Dr. Turker Alkan.Doc. Dr. MustaJo Canpolat. Doç. Dr. Semih Tezcon. As. Dr Kâmıle İmer ve Anayasa Mahkemesl Üyesi Yekta Güngör Özden'in hepsi birbirlnden değerII ve ilgl cekici konuşmalarını dlnledik. Atatürk Devrimlerinin bütünlüğu Içinda Dil Devriml, Tüze dilinde özleştlrme. sıyasal toplumlaşma acısından dil devriml, cağdaş uygarlığın Türkcesi, toplumsal gelişme ve bilim dill vb. ko nuiarda aydınlık bir anlatımla bilimsel açıklamalar vapıldı Büyük bir izleyicı kclabalığının katıldığı bu iki gün lük toplantıda konuşulanlar yakında kltap olarok yayınla • nacak. o zaman vakıfcıların ileri sürdüğü. bilimsel qwçeklere ters düşen özellikle de Kemalist devrim atılımına karşı cıkon savların. görüşlerln nosıl cürütjjldüâü gorülecek... Bilim lle sanat calışmalarmı koşut blclmde yuruten Tahsin Yücel'in dediğl gibi dll devrimine karşı cıkanlar «Atatürk öncesinde» yaşıyorlar. Daha doğrusu yaşadıklannı sanıyorlor. Sanki Mütareke dönemindeylz. karşımızda yer alanlar da. o günlerin «Kemalılerin hezimetiı başlıklı yazılar çizlktiren gerl kafalı blr Jakım yazarlan. sözde düşünürlerıl... Kurum Başkanı Şerafettin Turhan ne güzel belirttl: ıTurk dil devrimi, Ulusculuk. Halkcıiık, Lalklik gibi devrlmlerin ana llkelerlne uygun blr girişim olduğu gibi. öbür devrimlerle de uyum gösterir ve bütun leşir. Yazın dili ile konuşma dill arasındakl ucurumu kaldırorak Halkın yönetime katılmasım ve Demokrcsinin yerleşmesıni, yenı kavramlar yaratarak uygar düşüncenın doğup gelişmesinl ve Ulusal kültürde öze dönüşü desteklemiş hıziandırmıştır.» Prof. Dr. Akşlt G6ktOrk de tTürkcenin değişmesl, blr coğdaslaşmo sürecinln gereğidır. Değışmeye karşı cıkanların gercekte cağdaş uygarlıkla başı hoş değildir. Dilın sımriarı. insanın dunyasinın sınırlarmı belirlediğlne göre. ortacaâ dünyo gönişüne saplanmış kimselerin cağdcşlık doğrultusundaki değişmeye karşı cıkmaları doğaldır» diyerek Atatürk devriminin tüm atılımlarını baltalamak. g.derek crtadan koldırmak heveslilerine gereken uyorıyı yapmışttf. Cağdaş uygarlığın ustüne cıkmak en buyük ülküsüydö Atatürk'ün... Osmanlı kafasıyla bu işin boşarılamavacağını bıiıyordu. Hem de ta gencliğinden berı... Yapılmosı gereken en önemtı atslım, Küttür, yani Ekin alanmda gercekleştirılmeilydi. Yurdu duşmandan kurtardıktan sonra ciilımızı, tüm yosalorımızı, gelenek ve goreneklerımızi cağdas uygarlığın gereklerine uydurmak icirt cetin blr savası başlattı. Bu savoş bugün de sürüp gltmektedir Osmanlı artıklan yaşları cok gene olsa da ne vozık ki bugün bl'e seslerini duyurma olanağını bulmaktadırlar Hatta kiml zaman gecici sürelerle etklli de olabilmektedırîer 'Ataturk öncesi' dönemden arta kalan bu kişiler ve cevreler tTürk Dil Kurumu'nun Atatürk'ün Yolunda Türk Dil Devrimi> toplu cahşmasıyla Atatürk devrimci!er:nden gerekli dersı almışlardır. Her zaman dd olocaklardır. BANU'nun kardeşi BERNA'nin doftıununu âost P« yaJanlansuz* duvururui. zo ı.toai tSTANBUl MEDfHA • ERCÜMENT BEiCBN . j amgün Yasosmın önemml kenlerın araştırılması, aşı ve gıderek daha tyl algıkıyan b:yoio|lk maddelerin üretllmesl toplumumuzda koruyucu için kurulmuştur. Kuruluş yaEcğlık hızmetlerinde birincil sası da cok açık bicimde busıroyı alrrtası gereken Sağlık nu öngörmektedir. Ancak ne Koruma Enstltuleri (ne yazık var kl o gunün kıt olanakları Ikl adı hâlâ chıfzıssıhhalıdır) osrısınde bu kuruma bazı ek lç!n bir tortışmonm başlatılma görevler de verilmiştl: Kömür 8i kocınılmaz olmuştur. Memle analizinden, kan anolizlne ka ketimlzde bazı kurumlar, Inanç dar. Hıfzıssıhha (sağlık korular ctabulaştırılarak' tartışma) Enstıtüsü Ankara Numurna dvşı bırakıldıflından toplune Hastansslyle bıliıkte aynı mumuz pek cok kayıplara uğramimar tarafından çizilmlştlr.. moktadır. özgür bir tartışma Memlekette uzmaa azlığı ne ortamının bulunmadıflı toplum deniyla hastcnenin bozı anatarın yaniışlorını gelecek kulizlerl de bu Enstıtüde yapılşaklara bir yük olarak aktarmağa başlanmıştır. Başka kuSAĞLIK KORUMA ENSTİTÜLERÎ, mosı kacınılmazdır. ruluşlar İçin de pek cok anallz Türklerin Anadolu'ya gellşlnTAM GÖREVİNE KAVUŞTURULler yopılmıstır. Ancak zaman Iden kısa b:r süre sonra 1206'da çerisınde her kuruluş kendl MAU VE «TEDAVİCİLİK»TEN ÖNilk sağlık kuruiuşu Kayserl'de Enstitülerlnl kunmuş ve bw ona CE SAĞLIK KORUYUCULUĞU»NA gercekleştlrilmistlr. Selcuklular lizler yapılmaz olmuştur. Bugün döneminde pek cok «Daruşlfa» ÖNEM VERİLERElt, PERSONEL Sağlık Koruma Enstltüsünda ya acılarak sağlık hlzmetlerl blr pılan her analız büyük bir tiVARUĞIGENtŞ KAPSAMDA DÜkamu hlzmeti olarak yurfjtüjtizllkle gerçekleştirilmektedlr. ŞÜNÜLMELİDİR. müştür. Osmanlıiarın yükselm« Ama bu toplumun hangi kes<dörmmlerınde aynı şekilde soğmme ve ne olcude bir hlzmetlık hlzmetlerlne önem verllmls tir sorusunu sormaktan kacınise de gerileme dönemlnln bos mamak gereklr. Toplum sağlığı YÛK. KİMYA MÜHENDİSİ lamasıyia birlikte bu güzel georaştırmaları yapılmayan bir lenek yitip gitmiştlr. Caresiz ülkede sağlık olanlaması han le çevrlleblleceğlnl ancak eğlleketlmize değerll profesöıier yoksul hatk «hurofelere» bel gi verilere dayandırılmaktatilmls kafalann gerçek kurumyetlşmiştir ve bunlardan halen bağlamak zorunda bırokılmışdır?... Scğlık Bakanlığı bütcelar olduğunu sık sık tekrarlayaşayanlar bulunmaktadır. Ne tır. Tıp bllimlnde pek cok bu yan Dr. Reflk Saydam anılan • yazık kl bu değerll kurumdan sınden onemli bir bölümü alan luşların art arda sıralandığı sü bu değerlı Enstıtünün verimlillEnstltüye müdür olarak blr Al yetişenler vefalannı «ellincl reçte blz koyu blr karofilığa Iğ: nodir. calışanlonn nltelikleman profesör, şubelerlne ylne kuruluş yılında, 1978ı bir yazı tilmls oluyorduk. 1826 yılındorı ve nicelikieri nedir?... Bu so blr yabancı profesörle ikl doyazarak blle gösterememlşlerki korkunç kolera salgını ve rular sorulmalı ve tartışılmatıcent, Hıfzısıhha Okuluna/bir Adlr. Kuruma sahlp cıkmamışlar bu salgmin kendilerlne sıcrama dır. Gelişmiş ulkelerde bu ku merikalı profesör getlrterek ku ve zaman lcerisinde asıl ere9indan korkan Avrupalıların rumların toplum sağlığına ve rumun temellerinin en sağlam ğlnden uzaklaşıp göstermelik baskısı olmasaydı «Padi$ahlıdolaylı olarak yurt ekonomısıne blçimde atılmasını sağlamıştır. duruma düşen pekçok kurum ğın> sağlık hizmstlerinl «devlet katkısı oldukca buyüktür. Yurt dışına pek cok elemon gibi olmasına göz yummuşlarIsştirmesl» söz konusu olamaz göndererek her ülkenin bllgl dır.. dı. Bugün adına cHudut ve Sa birikiminden katkılar 6ağlamış Enstitu toplumdakl hostalıkhitler Sağlık Genel Müdurlüğü» tır.' Niteklm bu Enstltüden mem ların ve sağlığa zarar veren et Koruyucu sağlık hlzmetterl dedlğimlz kurum böylece o!ubir bılgıler demeti lle gerçekşuyordu. Sonrodan cok değerleştirilebilır. Her bilim dolından II hlzmetler veren Gureba Hasyararlanmak zorundadır. Nıtetanesi İse 1843'dekl cic&k salkım başka ulkelerde olduğu gibi gmı sonucu kurulmuştur. bızim Enstitümüzde de hekimSağlık hizmetlerinln blr devden gayrı veteriner, kimyager,' let tıızmeti olduğunun billnclnkımya mühendısı, biyolog. tıbde olan büyük Atatürk, l!k hübı teknolog, yuksek hemşire, kümetınde sağlık hizmetlerinl Hıfzısıhha Okulunda ise sağ Daha iyı reklam yaptırmek ve ajansımz ile diyalog bir Bakonlığa «Sıhhat ve İctilık mühendisl. beslenmecl, iskurabilmek ıçın bıimeniz gereken her şey: mal Muavenet Vekâletine» ver ^MamuS veya hizmetmızi nasıi "yerteştirmelisiniz"? totistikçıler görev yapmaktadır rniştlr (1 mayıs 1920I, Ankaro'TfTelevizvon için "en iyısi" •BBSIII ilanlar için "en iyisi" lar.. Gerçek anlamda toplum da Hacıbayram'ın bir sokağın•Rsdyo için "en iyisi"•Acıkhava ve trans'<t rekiamlar için sağlığı arcştırmolorı yopıldığı tia kucücük bir evde sağlık "an jyısi" •Direct Mail için "en ıvlsi"^CBır reklam kampantakdirde daha başka meslek hizmetleri devlet eliyle yürütulyasmın önü, jrK.ası •OahB tyi tetevizyon yaaımiarı#Daha lerden de yararlanılacaktır.. ıyi basın tlanları ve DÖS:I' islerin \apımlan#Reklam araştırmeğe boşlanmıştır. Sınırlı olaBunlarsız blr koruyucu sağlık nıası yapılafaılır Tii? •Kampanya vayın planı nedır? AReknoklanndan ayırdıklan yirmi ye 'emda gerçek ve doğtu •Daha iyı muşterı nasıl olunur? hizmetl duşünülemez. dl bin llrayla 1921 yılında Işcilerin yoğun olduğu Zonguldok' Tamgün Yasasının yenlden ta ilk hastanenin temelinl otahazırlandığı şu günlerde ortam rak tdevletin» sağlıktakl anloda ylne «tedavl edicı» hekimlivışını be!gelemi§lerdir. Nüfusuğin «kutsallığı» kavramına anun %.80'irtln sıtmalı olduğunu ğırlık kazandırılmağa calışıldıdikkate olan devlet, sıtmayı ilk ğı koruyuculuk hizmetlerlnden hizmet olarok ela olmış ve kosöz edilmedığl görülmektedir.. ruyucu sağlık hizmetlerirtin teElbette «Tıp Ağalorınm» Işimelml otmıştır. Koruyucu soğ* ne gelen bu koşullandırma 12 lık, hizmetlennin kurucusu 1921 Eylül yöneticılerı tarafındart kı lerln Sağl* Bokanı rahmetll nlacak ve halkımıza sağlık hiz ltteklcrinizi, Dr. Refik Soydom. gecmişten metleri hastalanmadon önce yaartn ohnan kötü blr anloyışa karşı Taksim, Osmanh Sokak 17 sunulacaktır. Gerek Hıfzısıhha da savas vermek zcrunda kaladrcsme 235 Tl'hk Enstitusünde gerekse Halk Sağ rmştır. Hıfzıssıhha Okulunun aposta pulu gönderirseniz, lığı Laboratuvarlarında calıCış konuşmosında «Ben, 1921 karşılayabılıriz. şan öbür mesleklerin de he1 de Vek ! olarak ışs başladığım kimlık kador hizmet verdlğl zaman kl henüz Milll Mücagerceğinden yola cıkılaraK ye dele bütun şlddetiyle devam enl hozırlanacck yasanın toplu dlyordu meslek hayatında !n ma eşit yorar getirmesl sağlan zibatı bir bid'at addeden zümmalıdır. (Cumburiyet 485) relerle karşıleştım. CunkO TOrklye'de tıp sanatım lcra etmekte olduğu kadar. holk sıhhat Işlerinde de bu meslek mensup larının kertdl yollarını Intihap:a serbest olduöu hakkında fiklr vardı. Yanl, tıo tnhsillni yaDan her meslektaş t«davlde oliuğu kadar koruyucu tedblrle''n alınmasında da yolnız kendl bilql ve görgusünü kâfl görü1 Aşagıda yazıh malzeme. hizalanndakl gün ve saatlerde Haydarpaşa'daki I. îşvordu> demektB ve bunu eö> ietme Komisyonunda kapalı zarf usuîü ile satın almacaktır. Teklıflerin en geç ! mdekı yanlışlığo bağlamoktothale saatine kadar komisyona verllmiş veya gelmiş olması şarttır. 2 Geçici temlnat teklif edilen bedelin yüzde iki buçuğu olup şartnarceler komisyondan bedelsiz alınabilir. 3 TCDıD ıhaleyi yapıp yapmamaKta veya kısmen yapmakta ve tercih ettigl tallbe BütOn moddi ve monevt xor1 yapmakto tamamea serbesttir. .'klara karsın koruyucu uğl'k 1 zmetleıinin ancak bilimsel oCtNSİ MtKTAAI GÜNÛ SAATt roştırmalarla gercekleşebilace 1750 adet asınma baadı lle 100 adst f' cağdaş Qörüşüne sahlp Atayuvarlak kömur % kalem «21081 urk kadrosunun bu değerll dok z Muhtelif. Musluk. KlUt v« Menteşe 13 kalem 10J2.1081 toru VB Bakanı llk Sağlık Koruma EnstltüsünO kurmuştur. Blnoların b)r gün ahır hallne bi (Baam: 10390) 4» Sağlık Koruma Enstitüleri Naciye VAN I REKLAMVERENİN KARA KAPU KîTABI BULMACA SOUM.N SAGA 1 İnsazu. alışabüen, duydutu sesleri papagan gibi tekrartayabUen karg&gUI«T fanulyaundan btr ku$ 3 Kaşındına blr cir.s derl hMtalıgı. 3 Tersl plaünln stmgesı Yazıt. 4 SıcakJığın artmasma neden olan fiziksel crka GenelSs. slrküler S GenskUtl dujrulao ç«y, ekslk Tellürun siın gesl. 6 Tersl baut yüzü kslıbı EsM <Ulde yok ol&c. ortadao kaybolan. T Tersl cnan. 8 Blr baglaç îçi dolu olao ya da ksptama olmayu» Kent. 9 BL peygaınbera lnBoazüann tQm& Vss>a u , yaptırma. rUKARID.VN »SAÛITA: 1 GUney Amerlka'da jtti»en kustunıcu blr kök. S Et* begsnilen, dlkenll ve çaıpao blr balık Anlamlı iz. bellrtl. 3 Blr renk Tersl tedavı amv ayla özel blçimde yarUmı; ce•alı bes parçaaı. 4 Bir tsUı, Oörek Samaryurmın simgesl Tersl mOzlkte duraklama ijki*ti 5 Tersı Avrupa'di. bir ba»kent Dlrekslyonla ^fke:lek aruındaki baglantıyı >ağ:tyan cubuk. 6 Eskl cUlde dü•enleme 7 Blr aŞırlık ölçü•0 Bir oaber ajansımızın b 1 23 Sb jızılıj.. B BJbirte dotaınur bjîlmde yan yana olan. 9 Esas, aaü Btr nots DÜNKC BITMACANIN SOLDAN SAĞA: l lomlstan. 2 Argoaot. 3 Rf> Marpuç. 4 AnH rA. 5 Mg Nane. 6 Aa Ak Yb. 7 Telafftu. 8 Ma» Eda. 9 Enı YVKARIDAN AŞAĞITA: 1 Tarama Me. 2 Orangutsn 3 rG Eti. t ~ Nommal. 5 lnA Akala. 6 Sorun 7 ttP Eyîel. 8 Vr 3uda. 9 Nacar zaR. çozrarti Cumhuriyet Sahfbl: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecllllc T^.Ş. adına NADİR NADİ Genel Yoyın Müdürü OKTAY KURTBÖKE Müessese MDdürü EMİNE UŞAKUGİL Yazı İşleri Müdürü TURHAN ILGAZ Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve GazeteclMk T.A.Ş. Cağaloğlu, Türkocağı Cad. No: 3941 Posto Kutusu: 246 İSTANBUL Tel.: 20 97 03 BÜROLAR • • • N MUHTELİF MALZEME AÜNACAK T.C. Devlet Demiryolları 1. İşletme Baş Müdurlüğü Alım Satım ve İhale Komisyonu Başkanlığından ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENIŞEHİR Tel.: 17 5825 17 5866 İdare • 183335 İZMİR: Halit 2iya Bulvcn No: 65 Kat: 3 Te!.: 254709 131230 AOANA: Atatürit Coddesi. Türk Hava Kurumu fşhanı Kat: 2 No: 13 Tel.: 14 560 18 731 TAKVİM 22 OCAK 1981 limak GOnM 8.18 0^1» 13.25 Ikındl 15.58 Akfam Vettı 18.13 19.48