17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tatürk'ün dogumunun yuzuneu yıh. fllkede ve dunyada «Atatürk Yıh» olarak kutlarurken, Onun çok güvendıgi ve Cumhurıyetı armagan ettığı Turk Genoliğl. duşurülduğü bataktan kurtanlmalıoır. Gençlık sorunlan. bugünun uygar dünyasında baş köşeyı tutan ve saghkü çözum bekleyen sorunlardır. Toplumlann bugunu ve yannı sayılan gençlenmızın dertlen uzenne egılmemek. onlara yetennce deger vermemek gelecsgı düşünmemek. gmence altına aimamak anlamına gelır Bu da, zamaa. la çıg gıbı buyuyerek. ulkemn ulke ınsanlaruıın yıkımmı sagiar. Yıllardır ulkemızde oluşagelen Gençlık Olaylannm belırlı nedenlen vardır Ama bız bu nedenıer uzenne eğılmedıgımız gıbı «Sokaklanmız yurumekle aşınmaz» sözunü yınehjerek olayları hafıîe almak aymazhgından kendımızı kurtaramamış, gıde gıde de gençlenmizı duşman kutuplar durumjna getırmışızaır. OLSYİAR ve GORGŞLER 21 OCAK 1981 A Gençliğe Sevgi Şükrü KACAR lerimizln uzerindpn de kara ellerimizl çekmea'k Planlı ve bılınçlı yollaria onları bır takım eylemlenn ıçensıne surduk. gençlık kargaşasını bıle bıle yarattık. Gençlığın elbette kı sorunlan olacaktır. Topiumun bu genç ve dınamık kesımıni düşunmemek. yabana atmak, ulkeyı ıçınden çıkılmaz bunalımlara surüklsr. Sonra da kalkıp onlan suçlamaktan, karalamaktan kendımızı alamayiz Üerleyen dunyada, toplumsai, kulturel ve ekonomık sorunlar da gıderek agırlaşmaya başiamışür. Gençlıgin bu agırlaşan yaşam koşullanndan etkılenmemesl olası degıldır Hele Türklye gıbı az gelışmiş Blr ülkenın sorunlan, ister ıstemez yetışkınlenmiz kadar gençlerimlzl de etkılemekte, onlan bazı arayışlann içensine ıtmektedlr. Sorunlann bılımsel açıdan çözumlenemeyışı ıse. çocuklamnızı hıç de hoş kajşılanmayan bazı çıkmazlann içıne atmaktadır. Bugüna degın oluşan olaylann suçlusu hep gençlenmız olmuştur. Yetişkmlerimlz, yönetenlerimiz. eğıtimcilerlmlz kendilerini hep bu sorumsuzlugun dışında tutmuş. genceclk ve körpe dlmağlan suçlayagelmışlerdır. Ülke ufuklannda kara kara bulutlar gözükmege başlayınca da Atatürk'ü v« Atatürk Yolu'nu aramaga başlamışızdır. Demokrasiyl bır erdemhk rejimi olarak aramaga çalışırken. çok partıli dönemm geürdığı bunalımlardan ve bagnazlıklardan ülkeyı kurtarmak da guçleşmışttr. Her on yılda bir asken yönetım gelmek zorunda kalınmışür Siyasa lle ugraşanlanmız içln bır yus karasıdir bu Atatürk, Türkıye Cumhuriyetını kurduğu zaman, kışı hak ve özgürlüklerinı temel koşul olarak kabul etmıştı Ülkenln bagımsızlıgı kadar, yurttaslann &zgür duşunme ve yaşamaiarı da onemhydı Ataturk ulkusu, bırakın Turkıye yı tüm dunya lnsanlannı kardeşlige ve bırlığe çagınyordu. «Yurtta barış. dunyada banş» ilkesi bunun açık bır sımgesiydi Ne yazık kl, biz ülke ınsanlannı bıle bırbırlenne düşman yaptık, pohtıkayı bu bıçımde ülke insanlanna gunduk. Toplumumuzun devingen ve okuyan kesimı olarak da nıtelendırdığımız Türk Gençliği, son yıllann giderek boyutiaşan olaylanndan buyük yaralar alarak çıkmıştır Onlara seçme ve seçılme hakkını tanımayan siyasacüanmız, ön çlzgılerde hep onlan vuruşturmuş, okullarunız, ünıversıtelerlmlz, öğrencı yurtlanmız savaş alanlanna dönüşturülmüştür. Başlangıçta saf ve temız ögrenci istemlerine dayanan »avaşımlar. sonralan sıyasal amaçlı sag ve sol kavgasına çevrilmlş, kanlar dökülmüş, nıce ocaklar söndürulür dunıma geürilmiştir. Gençlerimlz işin başında, unlverslte so runlannın çözümünü. kltap tıcareü sömürüsüne bir çözum getırilmesini. sınıf ya da dersten geçmenin bellı esaslara baglanmasını, ünıversitelenn birer araştırma ve taceleme kurumu olarak etkinlık göstermesinı. üniversiteyi bitlrenler ıçin belirll iş alanlannın açılmasım, ögrencl yurtlannın üniversıtenın bir uzantısı olarak kabul edllerek bannma ve beslenme sorunlanna açıkça egılmmesinı, gelecekte büyük sorumluluklar yüklenecek olan kendılerine jündlden yeterince deger venlmesini istlyorlardı. Bunlar çözülmeyecek cınsten sorunlar degıldi. Ancak sıyasal iktıdarlann noktaladıklan ayn çeyler vardı. Dar ve bunalımh günlenmızde dört elle •anldığımız buyük Önder Atatürk'un, gençhğe neden bu değın deger verdığım bır kez olsun us süzgecınden geçırebılseydık, belkl de bugun içıne düştüğumuz acı sonuçlara ulaşraazdık. Ilkögrenimden başlayarak yüksek ögrenlme degm gençlenmızın nasıl bır eğıtımden geçtıklermi çoğumuz bılmekteyiz. Ataturkçu bır eğıtlm düzenınden yıllardır yokgun bırakıldığımızı, bu nedenle de önerilen çagdaş uygarlık düzeyıne ulaşamadıgımızı burada açıkça vurgulamak zorundayız. Ataturk, tam bağımsızlık llkesinden hareket ederek akılcı ve gerçekçı bir egıtim durenı önennışti bızlere Bunun içln de tüm dunyaya açılma ve onların egitimlerinin lyi yanlarını alıp kendı egıtlraımize uyarlayarak yepyenı bır egıtım duzeru yaratraamızı Jstemıştı Ataturk devnmlennın kökunde ve ruhunda bu yatıyordu. O, uyduluğa karşı oldugu kadar, yabancılara özenmeğe de karçıydı Turk ulusu zekj ve çalışkandı Yeter kı onu yönetenler bunu bılsin ve bu gerçekten yola çıksınlardı Zamanîa Ataturk devnmlennden nasıl ödün verdıysek genç KendÜerlnden yao* olaa fsnçlerl tuta•ak, onlara bırtakım olanaklar saglayacak kendılerlnden olmayanlan ıse, başka başka bıçımlerde karalaınaga çalışacaklardı Yapılan da bu oldu. Çok bilinçli ve pîanh bıçimOe gençlığın üzerıne üzenne gıdıldı. Ülke iizennde oyun oynamaya myetlı olanlar da bunu fırsat bıîdüer Yokluklar ve trunalımlar içensınde yüzen gençlenmizı, bu zayıT yaalanndan yakalayarak gızlı amaçlanna göre yönlendırmeğe başladılar Egıtım duzenımızdekı tutarsızhk ve bosluklar, gençlerünızın baska yönlere lüıınesine engel olamadı. Içinde bulunduğumuz ekonomık sıkınülar, daha da agır sorunlar yükledi toplumumuza. Klmseler, bu ekonomik sıkıntılanmıza çözum getlrmeyl düşünmedı. Her gelen iktidar, zamlar yaparak ulkeyı Içinde bulundugu bunalımdan kurtaracaguu sandı. Agırlaşan yaşam koşullan, baza gızli parmaklann da yardımı ile gençlenmizı bu kez kanlı soygunlara itü. Eli kalem tutan gençlenmız, bu defa sılah tut. maya başladılar. Terör ve kargaşa, umulmadık bıçımde tırmanmaga yüztuttu öncelerl kuçumsenen gençlık olaylan, gıdereK ulke ufukİ8xını bıle karartmaya yettı. Toplumsai, kultürel ve ekonomik çalkantılar, iktıdarlann altmdakl direklerj de çatlatacak duruma geldı. Masum ugrenci olaylan, şırodl rejımi yıkmaga yönelık olaylar olarak nıtelenecekü. Ülke guç koşullarla karşı Karşu ya gelmiştı Özgürluk, bagımsızlık sloganla. n atan gençler, bir yanda da gazeteleri, grazete bayılenni basıyor, belli gazeteler dışındakilen okutmak istemıyorlardı Turkıye artık bir ganpler ulkesı olmuştu TRT bazı gericı basınla bırlık olarak Atatürk'un kurdugu Türk Dıl Kurumu'na açıktan savaş ılan edıyor ve bugun Devlet Başkanımızın da seve seve kullandıgı bazı sözcuklenn arasında bulundugu 255 Turkçe sözcugü yasakhyordu. Dılde bıle bir bağnazhk savaşımı baslahlmışü. Bu yönden 12 eyıül harekâtı önemlldir. Umanz toplumumuzla bırlikte «ençügimızi de içıne düştügü bunalımdan kurtannz; Akıl yoluyla, »evgıyle, egıtlm yoluyla. Babalar ve Cocuklar iya Gokalp'ın «Tebessum» bc&ukh Ugınçblr parçtv .Evet, truüetınuz daima fen »• ftantU mah. Her iftt muvaffah olmak Için bofltea şart, mütefebbislejin mütebessim olmasıdır. Yüzü çuimiyen adamlar hiçbir ifte muvaffak olamailar. IMMla yuzu gülmiyen bir avukat «n hakU davayı mutlaha kaybeder. Yüzünd* tebessüm olmayan mktri» n« kadar güzel olsa fâhret hazanamas. Yüzü gubntyen bir muallim talebelerinın ruhuna hiçbir haktfearı tokamaz. Yuzü gülümsemlytn bir tabtb hmttalanru tedavi edemez. Z Bir baleı. duhkarum tn ala baOarla dotdurttuöu hald» gelen müftenlerı hiç bol Mtamtumif. Btr gün arifin birine fikdyet etmif: En iyi ballar benim dükkammda olduğu haJdt müfterıler ballanmı beğenmiytreh gidiyorlar; halbuki komşulartmtn ballan iyi olmadığı halds müftenleri hiçbir taman ektih değildir. Bunun »*• bebi nedir? An* ru cevabı vtrtr: Sebebi fudur W #*n bal tattyormn çehren sırke tatıyor. Amirtn maiyettnt. tutamn çırağına, HeU My ağalannın köylülere gösterdikleri yüt daima hutunetlidır Cumhuriyetin en esasU vazifesi, büfün tazvıklen kaldınp yenne tatlı muameleleri koymaktı Tath muamelelerm dehllen n« çehrelerdeM tebessümdür Tebessümü münevver gençlenn çehrelenne yemden tade edıniz. göreceksiniz kı bugunkü kesretli (sayıca çoh) intiharlar haddi asgariy* (en az duzeye) ınecektır • Bu yazı Cumhunyetln flk yıllannda yayınlaamıştır. O gımden bugüne gülümsemeslni ögrendik mi? Sanıyorum az çok ögrendik, ama, daha çok dış macunu reklamlanndakı •Gül... Haydı gül biraz, Şımdı Dışler bembeyaz.' Evet televizyon reklamında böyledlr de g»ne!llkJe yaşamda gulümsemeye ça'oalayanlara ner z*vman çevresınde uyan yapacak bmsd eksık olmaz; Ne sıntıyorsun ulan? Hıııç Pışmış kelle gibi sıntma! Ciddi oL Haah... Şöyleee erkek gıbı. sen kan mısın ulan? Sank: kadınianmız çok gulermış de gülen erkeklere «kan gıbı sıntma» demek gorenegımız gelişmiştır Oysa «A^larsa Anam Ağlar» dıye yeriı fılm bıle var Hem Zıya Gökalp kımlenn gülümsemeslni ifctıyon Tebessümü münevver (aydın) çehrelerine yeniden iade edlnlr.» O günden bu yana elli yıl geçti. Acatba ««ydm gençlerimız» yaşadıgımız çağda gülümseyebilİTor mu? • Yerruzu tarihlnde toplumlann bunahmlı döneml«rl çok olmuştur. Savaşlar, yenılgiler, devrimler, karşı . devrimler, isyanlar, ekonomik çökuntuler. v« benzerlen blr arada yaşayan lnsanlan birblrlne katmıştır, ça»ıştınnıştır, dövüştürmüştur Böyle ortamlarda lorumlular ve suçlular «ramak dogaldır. Ne var kl ben okudugumca ve lzledlglmc*. toplumsai bunalımlarda genç kuşaklann sorumlu re suçlu tutulduğu bir tanhsel veya güncel olay bihnlyonım. Ilk kez Türkıye'de babalar bunalımm suçunu çocuklanna yıkarak sorumluluktan sıynlmak 1»tiyorlar. Oysa 45 mılyonluk Tüıkiyenin yansından çoğu 25 yaşından aşagıda.» Bu da gülümsenecek değıl; ama, fulunecek blr çehşkı yaratmıyor mu? EVCT OKTAY AKBAL KftVIR Sular Tersîne Akmaz ugünlerde mektuplar çoğaldı. Sevenler, kızanlar, dostlar, düşmanlar boyuna yazıyorlar. Gelen mektuplann hepsini okumak bile bir «orun. Elden geldığince okumaya, yanıtlamaya, klmilerinden burada söz etmeye çalısıyorum. B aman zaman aydm kişienmU srasında bıle şu yakınmalara ıat\tıı olunız «Dılımızı berbat ettııcr, bırbinmızm dılnden anlsmaz olduk Yok olannkmif, yok beliekmış, yok dıngramış Yuz ydlardan ben kullandıgımız, imkân, hafıza, sakm kelımelennın suyu mu çıkmıstı da, bu guzelım sözler yenne kulaklanmızı tırmalayan bu zıpçıkdı sözcüklen uydurdular.» Z Türkçemiz ve Bir Karar ARI TÜRKÇE SOZCÜKLERİ YERME ÇABASI ÎÇtNDE OLA^fLARIN SAVÜNDUĞU OSMANUCAYI, GENÇLER KAHKAHA ÎLE KARŞILIYORÎ Bu mektuplardan blri de eskl Bakanlardan •• Senatörlerden Iskender Cenap Ege'nın... Eski eenatör dil devrimi konusundaki tartı»malardan ealnlenmış, düşuncelerini yazmış, bu arada sorular da yoneltmiş. önce şu bay konusul.. Diyor ki: «Özleçtirmeclhgın 1leri savunuculanndan göründügünüı halde bay. hitabuu hakaret demeyeylm ama kuçümseme rumunı olarak kullanıyorsunuz.» Hayır, «bay> sözcügünü kuçültucu anlamda kullanmıyorum Ama övücü anlamda da kullanmıyonım. Bır klşıden söz ederken. ona bır saygımız varsa «sayın» dıyoruz Ama saygıdeğer olup olmadıgını bilmediglmız kışılere neden saym» dıyerek içtensiz davranalım. Kuru kuru adını yazmak da olmaz. Bu yüzden <bay> ya da «bayan» demek en lyısl Eski Bakan Bay E^e'nin garip duşunceleri var. Vakıflar. heie son zamanlarda kurulan amacı, yörungesı belli vakıflar konusunda dıyor kl: •Kımın n« vakfı kurdugunu ve de ne niyetle kurdugunu hemencecık kavrayacak olgunlukta değılım! Ama her vakfa bır kulp takmaya kalkışırsanız, saflannızda yer alan vakıflara ve kuruculara da yazacak çızecekler çıkabılır Belki de bu düşünceyle başkasının hanesıne taş atıyorsunuz. Zıra yazınızın içınde •. Iyıdır yapsmlar, bızlere de konu çıkar...» buyuruyorsunuz. Demek kı bu karşıhkh eataşmalar bıle bıle yapılıyor. Bır çeşit akılhca alış veriş. Siz atacaksımz taşı, onlar da sıze atacak, böylelikle bol bol konu tureyecekl Güzel bır esnaflık bu da. Pazar kızışacak müşteri artacak. Gazetelerm tırajlan artacak ..• Bay Iskender Cenap Ege, Basın, Yaym ve Turlzm Bakanlıgı yapmıştı Şıırler de yazmıştı gençhğınde... Yanı. yazma çızme işlennın acemısı değıl. Ama bümeden. anlamadan yazıyor, konuşuyor, suçluyor. Ben. hıç kımseye durup dururken taş atmam, ama karşımızda yer alan ıçtenlıksız kışıler ikıde bu en agır sözlerle saldınlara kalkışırîarsa, Atatürk'un en önemlı atılımlanndan bınnı, haydı açık açık söyleyeyım Atatürk'un Kültür Devnmının temel atılımı olan dılımızın özleştınlmesi akımını durdunrnk, genye çevuTnek ıçın büyük paralar harcayarak baltalama eylemlenne gınşırlerse, o zaman Ataturk devnmını kırk yıldır savunan bir yazar olarak bızım de söyleyeceğımız bir söz olacaktır elbet Esnaflık, pazar kızıştırmak. konu sağlamak gıbi suçlamalar yanlış ve ucuz sozlerdır Bay eskl senatör bir yerde dlyor kl «Gelelim yenıden konumuza Allah aşkına şu TDK na hıçbır şey soyleaemeyecek nıı? Kım agzını açsa hemen •gencı damgasıru sı»i:ına yapıştınyorsunuz. Bunun neresı bılım1'1 Sonra Atatürk'un etegıni de lutfen bırakmız Acaba Atatürk öayatta olsaydı bu derece hızlı ozleştırme gıdışınıze «evet» dıyecek mıydı'7» Bay Ege'nin Atatürk Devnmının temel ılkelenne, ılencı atıhmlanna sırt çevınnış bir partının, bır hükümetın üyesı olarak geçırdığı uzun politlkacılık yaşamında Atatürk Devnmcısi olarak kanıtladığı bır davranış bır tutumu var mıdır' Hem Atatürk'un düşüncelennı devnmıni yıllar boyu tersıne çevırmeye çalışırlar hem de Ata.türk Devnmını gerçek nıtelıgıyle özüyle tanhsel ıçengı, anlamıyle savunmuş kışılere «Ataturk'ün etegıni bırakınız» derler... TDK yı eleştırmeve gelmce Bu her yurttaşın dogal hakkıdır TDK bır Atatürk yapıtıdır Kurumun. sayısı alta vüzu bulan üyelen bu ülkenın en seçkın aydmlan bıhm adamlan, öğretmenleri, yazarîandır. Bilımsel çalışmalar yapan devnmci bir kuruluş» olan TDK'nu üyeleri de üyesı olmayan her yurttas da elestinr över yerer Kurum yonetıcıleri bu eleştinlerden gerçek eleştiri ıseler yararianırlar. Eskl bır TDK Yönetım Kurulu üyesı olarak yıllardır benım bıldı^ım gordü£üm budur. Bay Ege nin de her yiirttaş gibl «dll» konusunda kendıne özgu duşünceleri var «Diller arasuıda kelıme alış venşi olmuştur Bugun de olmaktadır... Dıh özlestıreceğız derken sunıleştiremeylz» dlyor. Dıl alanındakı tüm çalışmalar tartışmaya, eleştüiye açıktır Bu tartışma ve eleştınlerin dll devrimlne ters düşmemo6i bu devrimcl atılımı geriye döndürme amacı taşünaması koşuluyle Zaten Bay Ege de dıyor ya • Dılde gericihge gidebılmek, sulan ter« akıtmak gıbı, bır Iştır. Öyleyse? Turkçe köklerden uretflea bu sözcüklere nedense allerfileri olan bu «ayın kifiler, unutuyorlar ki, mılyonlarca Anadolu lnsanı, yüz yıllarca, Arapça ve Farsça kanşımı olan Osmanlıcayı anlayamamışlardı Nasıl anlasınlardı kl. Osmanlı yazarlan ve yazıncılan. örnegin düpedüz öldü diyecekleri yerde «mürgü canı. kafesi tenden tayeran ettl» (can kuşu, ten kafesınden uçtu) demeyi yegliyor ve bunu Osfün yazarhk. yazmcılık yeteneklerine ya da daha yakışır sayıyorlardı Çünkü Türkçe, aşagı görülüyor Türkçe'ye kaba Turk çe deniyordu Aslmda aşagı ve kaba görülen yalnız Türkçe defıldi, Türk'ün kendisi de aşaŞnlanıyordu Araplık, Acemlık, hattâ Arnavutluk, bir soyluluk slmgesi, bır övünç kaynagı oluyordu. örnegin bir Arap içın «ırkı necıbı arap» tandır deniliyordu. Büyük Ataturk'ten sonradır kı. Türkluk. bır övünç nedeni olabılmlş ve soylu Türk ulusu »özlerl «k sık lşıtılır olmuştur öz ve an Turkçe ıle yazmak ve konuşmak da yıne, ışıklar içmde yatsın, büyük Atamızda ulusal bir akım halme gelmıştır. Onun önderliğiyle kurulmuş olan Türk Dil Kurumu'nun. düzenll ve billmsel çalışmalanyla, dılimlz Arapça ve Farsça sözcüklerden annmaya ve yıllar geçtikçe. güzel Türkçemiz. kendi özüne ve özgürlü^üne kavuşmaya başlamıştır. Bugün artık lylce anlaşılmıştır kl, topragı ışgal olan bir ulus. nasıl bagımsız degilse dıh de yabancı sozcuklerin ışgalı altmda bulunan bir toplum. bagımsız sayılamaz. Bır yandan Türk Dil Kurumu'nun cıddi çalışmalarla, Turkçe köklerden urettigl veya Türk boylanndan tarama ve arama suretıyle bulduğu, bir yandan da kendı buluşlan olan yeni an Turkçe sözcüklen kullanmakta özen ve titızlık gösteren yazarlanmıza ve yazmcılanmız karşısında, bazı çevrelerin. onlan desteklemesinden vazgeçtık hiç olmazsa hoşgörülü olmalan ve bunu yüz yıllarca Türkçe'nın hor görünmeslne karşı «haklı bir tepkı olarak kabul etmeleri gerekmez mi? Türkçe köklerden üretilerek ve Anadolu'nun köşe bucagında kalmış ve su katılmamış öz dıllennden alınarak, yazı ve yazın dıhmize aktanlan yenı sözcükler, önceleri kulaklanmıza belkl hoş gelmeyebüir. Fakat biraz sabırlı obnalıyız. Yenl blr sözcüğün halkımız v« aydınlanmız arasında tutunma ve yaşama gücünü ancak zaman gösterecek*ır Bır sözcük. yaşama ve halk arasında tutulma gücünden yoksun lse, zaten bır süre sonra unutu Kurumu'nca yayınlanan Sözluk'de «Bır dava sonunda temız ve ıhşıksız çıkmak, tertııze çıkmak» dıye açıklanmıştır. Dosyadaki belgelere. Yargılama tutanagı Içengıne va hükmün dayandıgı yasal gerekçelere gore cezalandınlamıyacagı kesın bıçimde anlaşılan bır sanıgm aklanmasma dıye venlen karann beraat'tan başka hıç bir anlam taşımadıgı ortada Iken bir deyım \eya bır tenm yanlışlıgı Için yapılan «Bozma» ne varar sağlayacak ve Adalete ne kazandıracaJrtır. dogrusu anlamaya olanak yok. Şlmdl ne olacaktır. yerel mahkeme dosyayı yenlden ele alacak ve aklanma sözcügü yenne beraat sözcügünü koymaktan başka yargısal hiç blr lş yapmayacak fakat bunun dışında, mahkeme kurulu yeniden toplanacak. sanık ve llgılıler yeniden mahkemeye çağnlacak yeniden yargılama tutanagı du zenlenecek Kısacası zaman emek. gıder gerektiren bır surü işler yapacaktır Kanımızca ne kuramsal ne de po?ıtif Ceza ve Usul Hukuku kurallan ve adalet ekonomısı böyle bır bozmayı hakh gösteremez. Hele bu yüzden «ecıktınlen adalete acımamak eld e degıldir. Sayın meslekdaşlanm bn »özlenmden almmasınlar, on lann görüş ve kanılan her zaman saygıya yaraşır. Bemmkısi mesleksel blr dertleş me, belkl de biraz sitemden ibarettir. Bu kadannı da onlann engın hoşgörülerine BIgınarak yapabılirim sanıyorum. Tazuna son verlrken d« küçük blr anımı anlatmadan geçemlyecegün: Blr akşam torunlanm oturmuş bir köşede ders çahşıyor lardı. Kulağıma, üçgen, eşkenar üçgen, dörtken. omurga gıbi sözcükler geldi. Bir çagnşunla, bu sözcuklenn kendi çagımdaki karşılıklannı anımsadım. Müselles, müsellesi mütesavıyüladla, murabba, amudüfıkari... Tonınlanma sormaktaa kendimı alamadım: «Çocuklar bızım zamanımızda bu sizın dedıklerinıze ne denırdı bılir misiniz"' Cocuklar ne bılelım der glbı yuzüme baktılar. Ben bunlardan yalnız bırinın karşıiıgını söylemekle yetanmeyi uygun görerek kend] sorumu kendlm yanıtladım. Bizım zamanımızda, omurgaya. amudufıkan d»nırdı. Daha bu sözcük agzımdan çıkmıstı kı cocuklar kahk&hayı bastılar Sozcügü kekeleyerek söylemeye çalışıyor bır yandan da zapdedemedıkleri kahkahalarını sürdürüyorlardı Doğrusu şaşırmıştım. Bızim kuşagın uzun yıllar, yadırgamadan, ganpsemeden kullanıp durduğu bu sozcükler, demek kı yenj fcuşaklara bu denlı gulünç gelıyordu. An Türkçe sözcüklere göstenlen yersız tepkılere karşı, genç kuşaklann bu kahkahalan, sanınm çok yenade bir yamt oluyordu. Doğrusunu lstersenız çocuklann kahkahalan dındıkten ve benım de şaşkınlıfeım gectıHen sonra, kıs kıs gülmekten ben de kendımi alamadım. Sıtkı AKYAZAN (Y»r»ıt*y Tioaret Daire Baakanhgından Emekll) lup gitmeye mahkumdur. Bu nedenle ön yargı ve yergllerden kaçınmalı ve hattA Uk kez gıttigımlz Turkçe yenl blr sözcügü sevgiyle karşılamalı. Türkçe sözcük hazınemiz zenginleşıyor dıye kıvanmalıyız. Bu saptamadan sonra, iirn di bu yazıyı yazmama neden olan asıî konuya gelıyorunv Uzun yıllar çatısı altmda çahşmış olmaktan gurur ve kıvanç duydugum yuce Yargıtay'ımızuı, Ceza Dairelerl Genel Kurulundan, çogunlukla çıkan ve Ankara Baro der «isınde yayınlanan bır «Bozma» karanna rastladım Olay şu: Agır ceza mahkemelerinden biri, suçu sabıt olmayan bır sanıgin «Aklanmas'Jia» diye karar vermış Karann temyizı üzenne, özel da ! re «Beraat» yenne «Aklanma» deyımının kullanılmasını ve yalnız bunu yasaya aykın bularak karan bozmuş, yeral mahkemenln dlrenmesi Orerln« de dosy» Ceza Dairelerl Genel Kuruluna intlkal etmlştlr Kurulda tş görüşülüp konuşulduktan sonra, özel dairenin bozma karan yennde görulerek oy çoklugu lle yerel mahkemenin direnme karan da bozulmuştur. Dosyadakl belgelere, Yargılama tutanagına ve hükmün gerekçelerine göre sanığa yüklenen suç sabit değıldır. Bu nedenle sanıgin cezaîandınlmasuıa yasaca olanak yoktur. Hüküm fıkrasında Beraat» deyimi yerioe •Aklanma» sözcugünün kullanılması neyl değıştırir? Bunu bır tenm yanlışlıgı saysak bile bu. sonucu etkller ml? O halde. sayın Ceza Genel Kurulu çogunluğu kendısince yanlış olan bu terim degişıkliğıni eleştirir, tasvip etmedigınl belirtir, fakat hük mün sonucuna etkılı olmadıgı Için onayabillrdl. kanısındayız. •Aklanma» •özcügü. T. DU BULMACA •OLOAM SAÛA: 1 Oamlterla ktnkaü. 2 Salyangoı kabufa higimtnH» kabugu olan, »btapoU benzeren kafaduı baeakb Ur h»jrv«n. 2 Eskl lfıur tannUnndmn Nargiley» ukılaa boru t Kataldıgı kelimaye olunuuzlok ya da k u f i 6xelll|l kasuıdırao kellme Tersı utanma. S llagneıyumun simgeal TapTaklan kokula bir bltld < Altmın tim i u t Blr rerüc İtertlyumun almgssl 7 Sflyleylş, •öylenl» S P&rlfcfc olznayan, donuk B«lu« » Î TinUKIDAN A9AÖITA: 1 Balık rumurtası Ua yafalan blr rür meze Koyun ses U tn»ftnn benzeycn blr tur maymon % Terni bir agırlık tilçü blrlmlnin k ı u •azüısı Es£i Aruidolu 4 Para vevs de^erli rm üıerlerinoe yaııü sayıca ya da Bdla llgUl. yalmı a<t olan^s bulunan S Teni blrdea bîre oluveren Blr pemuk dnsl 6 Siasele 7 Tersi haberl*Sme hizmetleTin] vurüten kurjlujun kısa TSiilısı Avnjps' nıa Oclü kulelertnrien birL t Rastalıklı ymıru CZBK 123456789 l •vvs» TEŞEKKÜR Somsun Azot Fabrıkaları Klmya MOhendlslerinden Tahsin ATASOY'un ölumü nedenlyle lctennkle ocımızı paylaşan: Azot Sanoyıı TAŞ Genel Müdürıuğune, Samsun Azot Fabrikclorı Müdurlüğüne. Trabzon Barosu Başkon, Yönetlcl ve üvelenne, Samsun Mıthatpaşa Kız Lisesl Müdürluğüne, Cenazeye katııan çeşıtli yollaria tazıyette bulunan tüm «evenlerıyle el'an blzı yalnız bırakmayan kadırsınas Yomra halkına mınnet dolu şükranlarımızla saygılarımızı sunarız. ATASOY AİLESİ (Cumhuriyet: 466) | do?u'diJa dln fcuruculannd&a. 9 Çaresls Tersi bır fcümes hayvaıu Dt>*KL BtXMACAMN SOLDAN SAÛA: 1 Dalavere 2 »*^V"Tyı j Kar Mak 4 Oi {rat i Lostromo 8 trA AJt La 7 namoR 8 Bam Küpe 9 Katalog \OKARIDtN AŞAĞIT4. 1 Dekolte 2 Anatm Ba 3 Llr Sbnat 4 Ak It Anıa 5 Volumm 6 En Rokoko 7 rumaM rüG 8 Atol 9 Ek Amel çözıryrt T.M.M.O.B. MAKİNE MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİ T. Olagan Genel Kurulu 31 Ocak 1981 gunü sa«t 1000'da DSÎ Genel Müdurlügü konferans saîonunda toplanacaktır. Şubemıze kayıtlı üyelenmızın Oda kımlik kartlanyla birlikte katılmalan gerekmektedır. Gündem, aşagıda belırtılmıştır Duyurulıır. MMO ANKARA ŞUBESÎ YÖNETtM KURULU GÜNDEM1 Açış konuşması 2 Başkanhk Dıvanı seçiml 3 Saygı dunjşu 4 Konuk konuşmalan 5 Yönetun Kurulu çalışma raporunun okunması ve görüşuhneei 6 Seçimler a) Oy aynmı kurulu seçiml b) Yönetim Kurulu socımi c) Oda Genel Kurulu delegreleri sedml T Dilekler ve Oda Gene! Kuruıuna sunulacak önerller S Seçlm sonuclannm acıklnması ve capanış : Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecılık TA.Ş adma NADİR NADİ Gene) Yayın Mudüru OKTAY KURTBOKE Muessese Mudürü EMİNE UŞAKLIGİL Yazı İslerl Müdurü TURHAN ILGA2 Bason ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık T.AŞ Cağaloğlu, Turkocağı Cod No. 3941 Posta Kutusu: 246 ISTANBUL Te! 20 97 03 BUROLAR • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENIŞEHİR Tel.: 17 58 25 17 58 66 Idare • 18 33 35 • İZMİR: Hallt Zıya Bulvaı No 65 Kat 3 Tel : 25 47 09 1312 30 • ADANA: Atatürk Caddesı Türk Hava Kurumu işhanı Kat: 2 No: 13 Tel 14 550 19 731 TAK VİM 21 OCAK 1981 öqle ikındl 13 25 15 56 CumhurİYet Imsafc 6 38 GOneş 8.19 Aksam 1812 Yatsı 19.47
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle