17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
f2) Cumhuriyet eni takvımın yanl 1981'in şu ük a>ında Cenabı Kaadıri Mutlaktan omr u afıyetmın muzdat olmasını nıyaz ettıgım doksan dort yülık eskı takvımlerden Şeyhıl muharnnn. pe>k muhterem Burhan Felek beyefendıden, daha dogru6u kendısının bır jazısından soz etmek ıstiyorum Onun yazılan, kolay dmlenen hafıî müzık parçalan gıbı bır çırpıda okunan "yazılardandır Felek aynı zamanda bır gulmece ve ınee yergi (hıcıv) ustasıdır Hoş yazar, hoş okunur ve bırçok çıkışları hoş gorulur Onun yıllarca vurguladıgı ve yakındıgı en onemİı ulke sorunu, gayrimenkul sermaye ıradından (taşınmaz mal gehnnden) aunan gehr vergısı oranıdır Boylece tanışmaz mal gelırlen dolayısıyla vergı yukumlusu olanlann gonullennı de hoş eder Eh bır yazar, hem de onun gıbı tanınmış ve eskı bır yazar ıçm «ırat sahibi» okurlarınm gonlunu, kendı gonlu gıbı hoş etmek ve çıkarlarım korumak, onde gelen gorevlerdendır Yenı Gelrr Vergısı Yasası ıle bır taşınraazın ver gısının, onun ıradına yuklenen geln vergısrnden ındınlmesı yontemınm ortadan kaldınlmasına ve boylece kıraya venlen bır yapıdan ya da topraktan, hem taşınmaz vergısı hem gehr vergısı alınarak o taşınmazın ıkı kez vergılendınlmesıne bakalım ne dıyecek'' Eskıden b\ı konuda çok savaşım vermış ve başan da kazanmıştL Şımdı ne dıyecegını merakla bekJeyenler pek çok. OLAYLAR ve GÖRÜŞLER 18 OCAK 1981 Y Kırk Yılhk Yani Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU kısa yanıtı 30 Kasım 1930'de bu sütunlarda yayımlanan Nerede Kaimıstıfe?» başhklı yazıda sergıledıgım ıçın. yenıden bu konuya dönmuyorum Dıl sorununa gelınce Saym Felek, Dıl D.evnmıne karşıdır Bırincı Dıl Kurultaymda Huseyın Cahıt Yalçm ve Profesor Ahmet Caferoglunun Ataturk e karşı savundukîan şu teZi savunur «Dıle mudahale olmamah Sayın Felek Mılhyetın 18 Arahk 1980 sayısında çıkan yazısında da harfl harfıne şoyle demelrtedjr «Suleyroan Nazıf gıbı büyute kalem sahıplerı dahı, Türkçeyı müdafaa edenlerle. o zaman dıle verılen «TürJecu adıyla alay etmıştır Ama dıhn feı yaşayan bır cevherdır kendı kendıne gelışmesı tabıatı icabvdır Her yasayan varlık gıbı dıl de kendı kanunlarına göre gelışırken yabancı müdahaleleraen tedırgın olur Bugun Türkçemiz ifte bu devrededır » Oysa Ataturk başka turlü düşünüyordu. Çünku O bılıvordu kı her devrîm kendi alanında bır «mudahale'dır Eğer Ataturk Dü Devnminı gerçekleştırmeseydı «eşkenar üçgen» yerıne bugun halâ «muselles mütasavıyvü adlâ», «yamuk» yerıne «şibıhmünhanf». Genel Kurmay Başkanı» yerlne de «Erkân ı Harbıyeı Umumıye Reısı» diyecektık. Sayın Felek Arapça «millet» yertoe Turk çe «ulus» denılmesıru de Baku'lu bır Azerbeycan yazannm agzmdan şoyle eleştınyor « Mıllı kelımesı dururken (ulusal)ı nereden buldunuz? Radyolannız bu dılle konuşma>a başlayınca bız kapatıyoruz» Oysa bır basın uyesı olan Burhan Felek çok iyl bılır kı, Turkçe «ulus» sözcüğunu Arapça «mıllet» yenne, kullanan dahası, Ulusal Kurtuiuş Savaşı donemının yan resmi gazetesi olan «Hakımıyetı Millıye» nın adını «Ulus» olarak degıştiren kışi Ataturk'tur Şımdl onun, vukanda sozunu ettıgım 18 Arahk 1980 tanh ve «Ahbaplara Cevap» başhklı yazısının kimı bölumlerını günumuzun Turkçeslne çevırerek sunayun. Bunu yaparken, o yazıda kendlsince kuüanılan Arapça ve Frenkçe sozcuklerı parantez ıçmde verıyorum * • * « Bm ötedenberı okuyanlar bıhrler kı, daha Türk Dıl Kururnu ve yapmacık (sentetık) dıl yapma çabası (gayreti) behrmeden çok once (evvel) bu onemsız (naçız) kalem sahıbı yazı dılıyle konuşma dılını bırbırvne yaklattırmaya çalışagehnıştır Tannya (Allaha) çüfeür, 70 yıla yaklaşan gazete yazarlığı yaşamımızın (hayatımızın) her gün çıkan yapıtlan (eserlen) Vatan. Yeni Ses, Vakıt. bınnci MMıyet. Tan, yenıden (tekrar) Vatan, Cumhunyet (29 yıl) ve en $on ıkıncı Mılhyet'te durmaktadır Bu gazetelenn koleksıyonlannı kanştıranlar Türk çemtz honusundakı (hakkındakı) tutumumuzda hıç bır değışıkUk olmadığını göreceklerdır Ben bütün bu uzun yazı yaşamımda (hayatımda) ana dılıml savunmaktan (müdafaadan) başka bır $ey yapmadım. Çünkü uluslar (mılletler) ana dilleriyle feonuşurlar. ( ) Gerçehte (aslında) bır bılımsel (ilmi) konunun tartifilma (munakaşa), hatta tncelenmetınden (mütalaasından) ılerı gıtmemesı gereken (lazım gelen) bu düşünce aku rru (fikir hareketı) ne yauk kı (maalesef) kımı zaman (bazen) hiç de guzel olmayan tartışma (polemık) ve hışı&el saldırılar düzeyme (şahsi tecavüzler derecesine) mmek tedUr Son zamanlarda bunun bır kötü dalgası ıle bız de harşılaftıh (maruz kaldık) Turk Dıl Kurumu'nu ve kendl savlarına (iddlalanna) göre, Türk dılını savunma (müdafaa) yolunda yazı yazan bır genç, bızi gencılıkle nıtelendırdı (vasıflandırdı) Uzun suren yazı yaşamımızda (hayatımızda) böyle ığnelemelere (tarizJere) çok. alıştığıouz ıçin bız her şeye karşı şerbetlıyız. Ama gencılık bır düşunsel (fikri) kusurdur, suçtur (kabahattir), verıne göre hayınlıktır (hıyanettir) Bunu sessızce kabul edemezdım Onun ıçm bu satırlan yazıyorum ( ). Türkçe de bütün dünya diüeri gıbı aka 'demth 'çahşmalarîa ve kendi yasalanna (kanunlanna) göre gehşecektır Türkçeyı yabancı dıller salgınından (istılasmdan) hurtarmak dıve mtelendınlen (vasıflandın lan) uydurma sozcük \apımcıhgı (kehme ımalatçılıgı), yaru yapmacık (sentetık) dıl yapmak olanagı yohtur (mumkun değıldır) ve olmayacaktır ( ) Dıl Kurumu bun lan zorluvor (empoze edıyor) Ifte bugun Türkçenın dramı budur ( ) Benı begenmeyen dü çabolarımı (gayretlerıml) hoş gormeyen beyefendılert ( 1 Bır dıl. hele Turkçe gıbı henuz tyı ışlenmemış bır dıl ozentı (heves) oyuncagı olamaz Bu ışe kanşanların en azından Osmanlıcayı, Arapça ve Farsçayı ve ustelıh bır de yaşayan Batı dıllerınden bınnı bılmeiı gerertır (lazımdır) Dılcıhk sıgır dıU satmak degüdır ve bu onemsız (acız) kalem sahibi, bugune gelınceye kadar bu dıllerde 100 000 tyuzbm) kavramı bellegıne ışlemıştır (mefhumu hafızasına nakşetmıştır) Bunun ınsana ne kadar güç (kuv\et) verebılecegım sız de bu yaşa ve olgunluga (kıvama) gelınce ır^aüah anlarsmız ( .. . ) Gençlere son bır öğüt (nasıhat) Terbıye, yalnız ışkembe çorbasu na degıl, herkese gerekU Uüzumlu) bir ustun mtelıktır (mezıyetUr) > • • • Turkçeleştlrdığim parçalar burada bıtiyor. Aradald farkı kendısının ınsaflı gozlerı önune koymak ıstedım. Bir İstanbul efendısı olan ve yazılannda hele son gunlerde sık sık «terbıye»den soz eden Sayın Felek ın kafasında ara sıra eskı Oskudar külhanbeylennın bıçkın uçarılık yellen eser ve kaleminın sivri ucunda yogunlaşan bu yehn denn izlen kagıt uzennde örguleşır. El e aldığım 18 aralık 1980 tarıhli yazısının başına koydugu «Ahbaplara Cevap» sözundekı «ahbap sözcugu bunun en yeni orneklennden bırıdır Ama uçanhk, bılırsmıa, gençhğı, coşkuyu, kabına sıgmazlığı. zaman zaman da, zeka oyunculugunu, yutturmacılıgı yansıtır Belkı ımrenılecek bir nıtehkfır bu Çunku doksandort yıllık bır kaTatası ıçınde bojlesıne kıvrak bır beyın taşımak her kula nasıp olmaz Kendısi de bunun tam bılıncındedır ve bu nıtelıgıyle ovünür Bızım de bunu kabul etmemız ve «Sezarın hakkını Sezara vermemız» gerekır Ama o da bıze kulak ve biraz da hak vererek Arapça ve Frenkçe sözcukler kullanma alışkanlıgından azıcık olsun vaz geçmez mı? «Kırk yıllık Yanı olur mu Kânı''» demesın tsterse olur ve çok da hayırlı olur. Ayıp Kimin Ayıbı? vîatlık evden kaçmıştı Rukıye Hanım küplere bindı Nereye gidebihrdı Gullu'' A>ol kaç kışıyı tanır, kımı bıürdı bu zavallı besleme'' Kasabın kulnanı çıragı mı baştan çıkarmıştı kızı? Şaşkaloz manav mıydı elın9 9 den tutan Komşulardan bınnden mı yüz bulmuştu 1 Bekçı Hüseyın mı goz koymuştu ' Rukıye Hanım çıldıracaktı. Gogsunu kolonyalarla oğuşturuyordu Kızı koyden getırdıklen zaman saçlarından donuna. dek bıt kaynaşıyordu Temızlemek ıçın gunlerce ugraşmışlardı Nankör ne çabuk unutmuştu eskı du1 nımunu'' Nereye kaçabıurdı ' Yol bılmez okuma bılmez, yazma bılmez kend! kendını yonetmesmı bıl0 mez. Sakın kotu kışılenn ehne duşmesındı Yok canım dışarda dersını ahp doneoektı Sıska Güllü bu dunyada ne bıliyordu ne yapabıbrdi kı? • Bır hafta sonra Güllü'yu getırdıler. Kız büsbutün süzülmüstü Üstü başı perlşandı Islanmış kopek gibıydi Kuyrugu olsa bacaklanıun arasma sıkıştınp köşeye çeküecekta Rukıve Hanım ıçm ıçm sevınerek bagınyordu. Ay başıma gelenlere bakınl.. Kız ben &aruı demedun mı yapamazsın dıve Rukıye Hanım duşunmuyordu. Evet, duşunmuyordu ki parmak kadar çooukken ehne gelen bu kızı ne okula göndermıştı ne eğıtauşta, ne de hayata. hazırlamıstı Kolelık eğıtamınden geçmıştı Gullü ve kolehge başkaldırdıgı zaman bılınçsızhğın, bılgısizlığm, yetersizllgın uçurumuna düşuyordu. • Yeryuzunde mazlum halklarla emperyaMstler arasındakı ıhşkiler Rukıve Hanunla zavalh Güllu arasındakl alışvenşe benzer. Emperyalizmin somuru agında yuzlerce yıl^ kolelık şartlanmasıyla yaşamış mazlum halklar başkandırmayagorsünler; önce karakola haber verlhr, üsüarine zorbaca gıdılir. Rodezya'da olsun. Vıetnatnda olsun Iranda veya bır başsa ulkede olsun, her çeşıt sılahla özgurluk ve bagunsızlık eylemlen uzun yülar ezılmıştır. Bu yolda degışık yontemler kullanılır Emperyalızmm yöntemleri zengındır Her ülkeye göre formuller, her topluma gore modeller uygulanır. Ama mazlum halk bu tuzaklardan kurtulup zancırlerini kırarsa . Işte o zaman ıkincı aşama gehr Emperyalızm mazlum halkı yenıden zincire vurmak ıçın neler de neler yaDmaz? • Bir Afnka zencisl, bır çekik gözlü Asyalı, bır san denlı, bır esmer Muslüman, veya bır benzen. emperyalizme karşı savaşı kazandıktan sonra elbett© büyuk bır uğraşm icıne düşecektir Az gelişmışbgi kırmalt devlet yönetmeyi oğreranek ekononuk çarklan işletebümek, çagdaşlıga ulaşabılmek kolav mı» Hele geri bıraktınlmış bır halk, zorluklan bırdenbıre aşabılir mi' Kuşaklar boyu emperyaliznun karanlıgında yetenekleri körletılmış insanlar bellennı nasıl doğrultacaklardır» Ama ınsafsız Frenk kafasının mantıgı olaya böyle yaklaşmıyor, emperyalizmm zmcırıni kopanp atan her toplumdakı kargaşa Batı'yı sevındinyor, çogu Frenk gazetecısi tran'a bakarken neredeyse zıl takıp oynıyacak Bakin, yapamıyorlar, kendilerinl yönetemiyorlar, birbirlerine duşuyorlar • Bıztm tathsu aydınlan da övle değıl mı? Oçüncu Dunya'nın çıkmazlan bızımkıleri pek sevindınyor Insanlan gerihklennden öturu suçlamak zalun bir Banattır Frenklerin bu sanatım zenaat olarak berumsemlş Dogu aydınlannı da görüyoruz, E Felek bır îstanbul efendısldir Yalnız tstanbul efendısı degıl aynı zamanda bır «Os manlı efendısıdır Bunu dogal karşüamahdır Tanrı daha uzun etsın, eger gerçekten doksandort yaşmda ise. Cumhunyet'in ilân edıldıgı 1923 vılında kendısımn tam 36 yaşmda kafaca dolgun olgun ve ergln bır kışı olması gerekır Bunca yıl Osmanh \e Osmanlıca ekınıyle (külturuyle) egıtılmış ve yetışmış ınsan, elbette Osmanlı efendisi olur. «Cumhunyet cocugu» olacak değil ya.. Onun •Osmanlı efendılıgı»nı tatlılık ve hoşgoru ıle karşılayıp yılla'dır fıkralanıu oku yarak hoş dakıkalat yaşar, ustadın kulaklannı çınlatınz. • • • Yalniy, iki noktayı hoş karşılayamıyoruz Bınsı Atatürk'u küçuk düşürucu yazı yazmasını oburu de o buyük kurtancının gerçekleştırdigi Dıl Devrimının temel ükesine karşı süreklı olarak savaşmasmı. Bmncısınde yarulgısını anlayıp kendl oVurlanndan sayın İsmet Ozdene yazdıgı OKTAY AKBAL. Hfivın Herkes YerU Yerine BİLİM DÜNYASI uney Afrlkaîı Dr Chrıstıon Barnard (dog 1923) tarafından 1967 sonlarında ılk kalp aktarmasının başarı ıle yapılması butün dunyada buyuk coşku ıle karşılanmıştr Kalp hastalıklarına care bulunamamışsa do. lyı calışmomakta dırenen kalbı atıp Y8njıe yenısını takmo olanağı doğ muştu Bır çok bılgınler, bu boşorıyt crtomun porçalanması uzay yolunun açılması bıçımınde tarıhın donum noktalarından bıri olarck selamlamışlardı Amerıka, Fransa, Ingıltere . gt bı ulkeler bu ışe hemen e! atmışlardı Gazeteler, her gun. tıbbın bu yenı utkusunun haberlenyle dolup taşıyordu. Vehbi BELGİL Böbrek Ortak Pazarı G mesl gereklyordu Araba kazostnda oten bırının böbreğlnl doktor nasıl Istayecektl? Ölenın bobreğınin derhal çıkarılıp, mıkrop öldurücü sıvtda Dsmızlenıp, buz doldurulmuş paslanmaz celık kaplarda hostanelere gönderılmesi gerekıyordu Ve bütün bu işlerın 36 saat ıçınde yapılması ff9rekH Idi Ak sı halde bobrek ölüyordu Bu durnrrıda, Hozö haberinın ölünun evine ulaştığı anda bobreğin ıstenmesl de gereklyordu Ölüm haberınln perlşon etttğı btr aileden bobrek istemek hos değıl! Bu yuzden kazada ölenlerın çoğunun bobrekleri kul lanılamıyordu Hastanede ölenler Içln de blr sorun vardı Hasta hangi belırtıler görüldüğunde yaşasa bile, olü sayılacaktı? Sonra, ötenin vücudunun kıme aıt oldu ğu gıbl bir hukuk sorunu da ortaya çıkıyordu Son bır sorun da. bu ülkede kı böbreklerin o ülkedekı böbrek gereksmimmt her zaman karşılayamayacak durumda o l ması idi Böbrek sayısı gereksınımı karsılasa da doku uyuşmazlığı bu işe engel oluyordu. Bu durumda yapılacak şey. bobrek kaynaklarını çoğaltmak tı Bu da, komşu ulkelsrın bır Bobrek Serbest (ortak) Pazarı oluşturmaları ıdı un Bayan Yıldız Kenterie Bay Şukran Güngor*ün bırhkte imzaladıklan bır mektubu okudunuz Her ne kadar ıki sanatçmm da imzasını taşıyorsa da sanırım mektup Bay Gungor'un kalemınden çıkmıştır Daha önce Bay Güngör'ün kımi eleştınlere verdığı karşılıklann 'agırbaşlı uslubu' ıle bu mektubun taşıdıgı hava o kadar bırbınnın eşı te! Neysertamyazarsa yazsın, öneınli değil Onemli olan otuz yıldrr Türk tıyatrosunun ön yerlennde görunen kışılenn en hafıf bır eleştıri, bır kınama karşısında nasıl dengelennı yıtırdıklen, kışkırtıcılıklara nasıl kalkıştıklandır... D Hk pazar IK bobrek Ortak Pazarı, Hollanda'nın Leıden Ünıver sıtesl doku uyuşum uzmanı Dr Jon von Rood tarafından. 1968 mayısında Leıden Universıtesınde, mutevazi bır bi cımde kuruldu «Eurotransplant» adı verllen bu kuruluşa Avusturya. Batı Almanya'nın kimi kısımlorı, Belc ka, Hollanda Italya ve Isvıçre nln kıml kısımları dahıldı Elde edilen böbrekl9re. once, bulunan ülkede hasta aranıyordu Bulunmaması halınde bobrsklerın ozellıklerı derhal öbür ülkelere bıldlrıliyordu Bobrek bekleyen hastalann kımlıklerı Ile doku özellıklsri bu ülkelerdekı bılglsayarlarda yazılı bulunuyordu. Her ulke. bıldırılen ozellıktekı dokuya sahıp hostayı bir ıkl sa nıyede bulup bildırlyordu ö r rrağın, Hollanda'nın Leıden Has tanesinde olen bır hastanın böb reklerı içın bu ülkedf hasta bulunamayınca durum «Eurotrans I p!ant»a bıldırılmışU Böbrekterın bırıne Belçıka dan, otekine Avusturya'don ikl hosta çıkmıs tı Bılçısayar, bunları 1 583 kfşı arasından blr ikl saniyede bulmuştu Böbreklerin bırl Belcıka'ya helıkopterle oteki Avusturya'ya bır NATO tepkıli ucağı ıle hemen gönderilmıştı. Başka pazarlar Bu Ilk pozorın ba$ansı, başka" ülksieri de kümeieşmeye gö türdü Boylece de Fransa, ispanya ve Isvlçre'nin kimi kısım larını kapsayan fFrance Transplunt», Danlmarka. Norvec. Isvec. Finlandıya'yı Içıne alan tScandıa Transplant» ve ılngil tere ıle Irlanda'nın dahil bulundukları t U K Transplant» kuru luşlan ortaya cıktı Bunların her blrı hem kendl aralannda, hem de öbürleriyte sürekli teteks bağlantılı idıler Yazık. ~. * Bayan Yıldız Kenter bir çok kez övdügum bır tiyatro oyuncusudur Ne yazık kı eşı bay Güngör için aynı şeyı soylemek olası degıl Oyle ya da böyle karı koca ikı oyuncu. üyatro yönetlcisı de olarak çeyrek yüzyıldan ben sanat evreninuzın içındedırler Onceleri belvrli sanat düzeyınden aşagı mmemeye çaba harcıyorlardı, sonra 'piyasa' oyıınları adı venlebılecek. çogunlukla çeviri oyunlarla yetınmeye başladılar. Hemen her gece TV reklamlannda da görunerek sahnede kazandıklan saygınhktan unden parasal açıdan da yararlandılar Butun bunlar kendı bıleceklerı işler... Bır aydm olarak, hele «çocuklug\nnuzdan beri Ataturk devnmlennm mançh. şaşmaz sa\unuculan olduk dıyen kışıler olarak, Atatürk ün başlattıgı, sürdürdüğü, parasını da bu yoldakı ılen atüımların yapılmasına vakfettıgı bır konuyu, yani Türkçemızın özleşmesı, arılaşması, 'yabana dıllenn boyunduruğundan kurtanünasv' savaşımını bılmelen. anlamalan ve bu savaşımın sanat alanındakı erlen olmalan gerekırdi Tarabya Otelınde yapılan tum dıl gencılerının katıldıgı bir toplantıya Yıldız Kenter'le Şukran Güngör'ün ver almalannı yadırgamışsak üç9 beş satırla kınamışsak, bu denh öfkelenecek ne var Attıklan adımın kendılennı nereye hangı çıkmaza götureceğini. aydın kamuoyunun gözunde kuçultecegını bagışlanmaz bır duruma sokacağını bılmıyorlar mıydı' Kımbihr hangı hesaplann etkısıyle gıttıler o toplantıya katıldılar Vefık Paşa'dan Şması'den parçalar okudular sonra da kımın yazdıgı bellı ohnayan belıu de kendı uydurmalan bır sahneyi oynadılar Bu yanlış davranışı ıkı oyuncuya vakıştıramayanlar arasmda ben de vardım Düşüncemı o yazımda belırttrm Ustelık okurlar ve dostlar 'az yazmışsm daha agır eleşürmehydın bıle dedıler Bayan Yıldızla Bay Şukran, Osmanlıcayı severler ya da Şinası nın Omer Seyfettın ın dılınden daha aşın bır Turkçe ıle oyunlar, öykuler, romanlar yazılmasını ıstemezler Bu kendı bıleceklerı ış Hatta dıl gencılerının, Atatürk devrımının karşısında açıkça yer alarak. sözcüklerde 'Islamı ya da Islamı olmayan' daye aynm yapan tutucu kışılenn yararlandıklan bırer araç durumuna bıle duşme^k ısteyebılırler Bunlar da bızı ılgılendırmez. Seçırnlennı yapmışlar hangı vanda ver aldıklannı göstermışlerdır Iyı de yapmışlardır O yazımda da dedıgım gıbı, 'kım nerdedır kım nerde değıldır' anlaşılmasmda yarar vardır Yalnız 'bugünun bır de yannı var* sflzümden bu denh korkmalannı anlayamadım Her günün bır de yannı vardır olacaktır Bundan kımse kaçmamaz. Ayıp olan çırkm olan. hatta utanç vencı olan ıkı üyatro sanatçisının yıllardır Ataturk devnminı savunmuş bır yazara şöyle seslenebılmelen bır *verlere' onu curnal etmeye kaLkışmalandır «Evet nedır bugunku reıımde gerçekleştıremedıgıniz' Istedıgınız gıbı konuşamıyor musunuz' Yazamıyor musunuz"? Sızı engelleyen mı var? Yoksa sozle yazıyla halkdıleraevecek başka myetlennız mi var hakkımızda9 Ve sız o 'yann ı bu nıyetlennızı gerçekleştırebılmek ıçın mi beklemektesınız'' Bugünün blr de yannı var tehdıtınin manasını mutlaka açıklamani7 gerek Bay AkbaL Türkıye'ye bugünku ıdareye ve bize » Ben her zaman açık açık yazanm. Ylne açık acık yazıyorum. Her dönemde de yazdun, yazacağım da Benl tanı^an tanır bılen blltr Bilmeyen. tanımayan da tata.planmı okur ögrenir YukardaJd satırlarınızdan öturü iktmzın adma utanç duydu£umu ikınizi birer kışkırtıa durumunda gormenın bar na acı verdıgıni söylemekle yetınecegım Evet, herkes yerli yerine . Kısa mutluluk Fakat, tıyı duzen bu düzen, glrmese araya bozan» ora sozümuzdekl bıcımde bır cbozan» aroya gırmekte gecıkmedi Ak tarma ameiıyatı geçırenler kı sa veya uzunca bır sure son TO oluyoriardı Nedenı, vucudun yabancı bir vücuttan gelen parçayı istememesl ıdl Vu cut, gıren bır mikroba veya vı ruse karşı savunma sıstemını nasıl hemen harekete gecirıyorsa, yabancı dokuya, yanl yabancı kalbe, clğere, bobreğe karşı da aynı bıcımde tepkı gös terıyordu Boylece cağdaş tıb bın en buyuk buluşu en büyük bır sakınca Ile karşılaşıyordu Bu yuzden kaip aktarma ameli yatlan bırden en alt düzeye <n dı Durum bobrek aktarmolan Içm de boyle ıdı Kalpte olsun, bobrekte olsun aktarma amelı yatlarının başarıya ulaşmama lannın baslıca nedenlen arosında cdoku uyuşmazlığı» denen olay yer alıyordu Dokuları uyuşanlar arasındakı oktormalar qenellıkle ıvı sonuç ven yordu Doku uyuşumuna «Hıstocompatıbılıty / Hıstocompatı bılıte» denıyordu. BULMACA SOLOAN SAĞA1 Hekim bıçajı, neşter î BCrfik blr görevlınln çalışbgı yer, mniram Sabah rüıgarı 3 EsU dllde kuzey Isy&n •den i Glıli görovli 5 Içindtn su akıtreak Içln yeri ka tarak yapılaa açık oluk Frerk terde bbbadan kalan 7a Oa hvıkürndar taralından verllen SOThıluk sanı 6 Bir bağlaç Teknenin su tesioılnde fealan bölümü 7 Eskl dilde bellrUlen zaman 7a da 7er Boru •esl 3 Blr barfin okuouşu Blr Mn&» uçagı modelı 9 Eal k avında kuUanılan orac Blr renk. YLKARID»N AŞAĞIYA 1 Bosna hHlkından ya da bu halfcın soyundan olua kimss Bj nota 2 AUsıIandan büyük Kadırüartn kullandıeı bır çeçlt «ürroe 3 VemeKlene ekşi Uf veren blr çeşıt bafcarat 4 Ter*i tekerlefin ç c n ber bolümü Ba* 5 Dere kjyılannda veti$en, yt>praklan aebze oiarak kuUuulan bir bitkj b Bir nota Bir uıeyve Sottyumun simgesi 7 Bir pejgamber Tersı iridvumun sunges, Türkıye run uloslar«rası deniîcılıkte simgesi S Bır raaün fıvatında yapılbn ın Başanh sonuçlar İLAN KONKORDATO KOMİSERLİĞİNDEN AnVara Anatortalar Cıknkçılor Yokuşu No 12 de Tuhafıye islerı ile iştıgal eden Borçlu Raşıt Poyraz Ve kıli Avukat Ali Çakır'ın konkardato talebı Ankara 1 lcra Hokimlığının 8/1/1981 tanh ve 891/12 sayılı kararı ile kabul edılıp Konkordato Komısertığı gorevı tarafıma tevd edılmekle 11 K "nun 292 maddesı hukmunce adı geçen Borclu dan alacagı olanlcrın 20 gun ıçınde atacakiarını Anka rada olanların bızzat Komıserlığımıze, başka yerlerde ıkâmet eden alacaklıların bulundukları yer lcra Hakım lığı veva lcra Memurtuğu aracılığı ıle dılekçelennı gon dermeleri aksl halde Konkordato müzakeres ne kabul edıl meyeceklerı gıbı dılekcelerının de ışleme tabı tutjlmaya cagı. 20 gunluk muddet geçtıkten sonra 23/2/1981 gu nu saat 16 30 da Konkordato teklıfmı muzakere etmek uzere alacaklıların Ankara lcra Hakımlığı kalemınde top lanmoları 13'2/1981 tarıhınden ıtıbaren 10 gun ıç nde alacaklılann dosyoyı tetkık edebıleeeklen 11 K 'nun 292 maddesı geregınce ılan olunur Münevver BAYSAL Ankara lcra Mahkemelen Başkâtıb) Kroner iş Hanı İlk çareler Kalp aktarmalarında tatma yı» onlemek ıcın vücudun savun ma sıstemı etkısız hale getırılı yordu Saldırıya uğrayan bır ul kenın oskerlerının sılahlarının alınması, ellennın, kollarının bağlanması gıbi bır şeydı bu Bunun baş sakıncası vucudun butun hastalıklora karşı savun masız kalması ıdı Çıkar bir yol degıldı bu Bobrekte durum biraz başka idl Hastayo sağlam bobrek tak mak ıcm başka bırısının olmesıne gerek yoktu Sağlam bır adamın bobreğı bır hastaya takılabıhyordu Yeter kı ahcı ıle vencı arasmda doku uyuşumu (hıstocompatıbılıte) o'sundu Bobrek aktarma amelıyatlarının ılk zamanlarmda, doku uyuşu munun aynı kondan gslenler a rasında daha çok bulunacagı duşunulerek aktarmalar ıkızler le anababa ve evlat arasmda ycpılıyordu Fakat, 60'lı yılların başlarındo, dokulan uyuşan ya bancılar arasmda da aktarma apılabı!3ceğı anlaşılmaya baş v landı Şımdl sorun dokulan uyuşon bobrekler bulmo bıcımine dönuşmuştü Bobrek kozalarda hastalık lar sonucu ve savaşlardo olen lerden sağlanabılırdı Fa<at bu nun ıçın klm) sorunlonn çozul Böbrek Ortak Pazorı 16 bln Avrupalı böbrek hastasındo ölüm oranını yuzde 5'e indirmiştır Bu gün, yukarda saydığımız 13 ütkede yılda 3 000 böbrek aktarılmaktadır Bunlara ait omelıyotların %70'ten coğu başarı ıle sonuçlanmaktadır Bobraklerın %90'ı bırbırlerlyle hıc bır kan bağı olmayanlar arasın da kullanılmaktadır Böbreklerin %25'i ıse başka başko ulus lardan olanlar arasmda ışlem gormektedır. Bu parlok görüntunün karanlık vanı aktarmalann cok pohalıya malolmosıdır Uyuşum saptama 500 dolara ameüvct 3 000 dclara bobrek taşıma masrafları 500 dolara olmak uzere toplam 4 000 dolar yanı, dolar 100 liradan 400 bm lıra Yanı zengın çok zengın harcı bır şey Bu masrofları Bobrek Pozarına dahil ülkeler kendilen Dek âlâ verebıl rler Cankü yılda 3000 aktarmanın bedelı, 4 000 dolardan 12 mılyon dolar eder kı bu zengın ulkeier bu yükü naltında yıkılmazlar. Bobrek bulma hâlâ bır sorun dur Bunu çozmek ıçın yapılacok şey, vatandaşların bobreklerıni bağışlama belgelen ımzalayıp hep ceplsrınde taşımalarıdır Bızde olduğu gıbı Ancak. vatandasları buna alışti'mak ıçin büyuk çaba harconması gereklıdır cBir pınorın basına / Bir testlyı koysalar / Kırk yıl anda dursa / Kendi do lası değıl» 1234 Çrnm 9 Birden trtre cluvexçn OstD&nlılar öönet&iıuteİEl ttrüü tarihçi D t N K t BULMACANrK ÇÖZUMfi SOLD4N SAĞA1 Anontm Rs 3 B»Cueri. 3 Şiir nS 4 Ipsız Ege 5 Çahbaz « Ü?t Ara 7 artaB 8 Aza Nil 9 ~ Anza Lan. YUKAKIDIN AŞAGI YA. 1 Arşldük 2 Naıp Ar 3 Ofis Tan 4 niriS raZ 5 In Zaaf. 6 Men hraN 7 EbabH 8 Ringa La 9 Se zon Cumhuriyel Sahibi Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecıt k T ^ Ş adına NADİR NADİ M Genel Yayın Mudurü OKTAY KURTBOKE M Muesses* Müduru „ EMINE UŞAKLK5IL Yoıı Işl^T Müduru TURHAN ILGAZ Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matboacılık ve GazetecıliK T.A.Ş Cağaloglu Turlcocagı Cad No 3941 Posta Kutusu 246 'STANBUL Tel : 20 97 03 B ÜRO L AR • ANKARA: Konur Sokak ?4/4 YENİSEHİR Tel : 17 58 25 17 58 66 idare: 18 33 35 • İZMIR Halıt Zıya Bulvor, No 65 Kat 3 Tel 25 47 09 13 12 30 • ADANA: Ataturk Caddesl. Türk Hava Kurumu Iş Hanı Kat 2 No 13 Tel 14 550 19 731 T t K V I M 18 OCAK 1981 Oqle Iktndi Imsak Guneş Aksom Yatst 13 24 15 53 8 21 6 39 18 08 19 44 ACI KAYBIMIZ Sevgılj annemız Dr. GILMAN AKMEN kaybettık. Acımız sonsuzdur 1l AYŞE (AKMEN) GRUNBERG 3WİŞEL GRUNBERG ZABÛDE KOCAOSMANOĞLU VOTı Azîz naaçı 18 ocak 1981 pazar günü öğle nansazmdan sonra Osmanağa Camu'nden kaldınlacaktır. İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN Beiedıye tncümenının 2 Ocak 1981 tarih ve 14/10357 Bayılı kararı ıle saptanon Balık Haller! taşıma ucretı İktısat işlerı Müdurluğu ilân tahtasına asılmıştır. DUYURULUR. (Basın 106461 393 1'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle