23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhurİYet lrkoc yıldır Cumhurtyet torlfilnln şOpheslz en ağır ıktısadı bunolımını yaşıyoruz. Çok sey soyledl, yozıldı bunalım üstune Yol gösterlcilerin sayısı öylesine kabarık ve onerller öylesine celişkıll ki sıradan vatandaşlar nktisat Nllmlnln» bilimsellığinden bır hoyli şüpheye dusmüş olmalılar Bu yazıda benim amacım bunalımın nedenlen ve bunaltmdan cıkıç yollan uz»rlne yeni cozumlemeler ve önenler getırmek de011. Konuyla cok yakından ılgılı olmamakla bırlikte pek ds uzak olmayan kücuk bır tarıhsel anımsatma yapmak ıstıyorum. Bılındığı gıbı Osmanlı ekonomisınde narh slstemının (ben buno «ıdorî fıyatlar sıstemı» dlyeceğım) cok önemlı bır yerı vordı. Denılebılir kl flyatı sıyasal o'orıts tarafındon saptanmayan mal parmakla sayılacak kodar az sayıdaydı. Sıyasal otorıta fıyatlan narh yoluyla soptamckla kolmoz, hammadde pıyasasına da doğnıdon müdahale ederdı. Her sanatkâra ne mıktarda hammadde {yün, pamuk, ç>vit, bakır vb...) venlecek belırlıydı ya da en azından sıyasal otorite bu mıktarian belırlemek ıç n cıddl bır çobo gösterırdı (1). ve GÛRGŞLER 15 OCAK 1981 B Osmanlı'da Narh Seyfettîn GÜRSEL Iktısat Fokültesı'nde Doktor Aslstan tor gurnOşten ptyasaya daha çok akça sürmast) XVI. yuzyılın ıkıncı yarısından ıtıbaren hatırı sayılır b<r enflasyona neden olmuştu. Entlasyon XVII. ve XVIII yüzyıllarda da donem dönem yaşandı. idarı fıyatlann egemen oiauğu bır ıktısadi ortamda enflasyonun yaratacağı dengesiziıklerl ve bunlann toplumsal yansımalarım gecsn 60n ıkıüç yılın dene/ımınden yola cıkarak tahrmrr edebılınz Kıscca sozörtü ettiğim düzen bozucu bu ic etkenln ıncelenmesı, Osmanlı toplumunun evnmını değeriendlrmede oldukca önemlld/r. 8unımla bırlıkte bu yazmtn sımrtarı ıcerSınds duzen bozucu bır ikıncı etkenden bıraz daha etraflı soz etmeyi yeğledım Bvet. ote yanaan Osmanlı tmparatortuğu Okyonus ortasındo harıtaların göstermediği bır ada olmadığından dış t caret! bllTiemezIıkten gelemezdı Kaldı kı olcrya devletın nakdı gelırlerı acısından bakıldığında. genel olarok tıcaretın ozel olarak da dış tıcaretın gelışmış olması. verg'ıler nedenıyle oldukca yararlı gıbı duruyordu Nitekım XVI yuzyıldan Itıbaren gellşen yeni dünya tıcaret yollannm (Atlantık üzen) Doğu tlcoretınm İmporotorluk'tan geçen gelenek sel yolunu hepten korletmolerınl engellemek lcln Kanunı Sultan SOIeyman yabancı tüccartara (6zelllkle Fronsız) ünlü kapıtülasyonları bahşetmlşti. Süleyman'ın •zleylcılerl de benzar tıcorl antlaşmaları Ingıltere ve Hollanda He Imzolodılar Unlü Levont tlcareü böylece başlodı. Aynı dönemde Batı Avrupa da sanayıde (manufoktür orgütlenmesl çercevesınde) sürekII blr uretım artışımn söz konusj olduğunu hotıriatmak gerekir Bu artış özellıkle tekstıl kolundo dnem kazanıyordu. Üretim sureklı orttığına gör» hammodde gerekslnmesı de surekll artıyordu Yun. pamuk, pamu< ıplığl, harn ıpek, kumaşkm boyomcıda kullamian ceşıtli rnaddeler Osmanlılarda mevcuttu. Batı Avrupa sermayesı Latın Amerıka ıle yaptığı mamul maddekıymetlt moden {gumüş, altm) ticaratinden elde ettığ' büyuk nakdı gelırlerın bır kısmını Osmanlılcrdon hammadde eatın almada kullandı. Nitekım 1550'lerden 1830'lara kadar Batr tlcarel gemılerl Osmanlı lımanlanno mamul mallann yanı sıra (bunlar nlspeten 6nemsizdl) fıcıtar do lusu gumüş parayla yuklü olarak yonoşıyor ve hammadde yuklu olarak ayrılıyordu Bu ıhracat patlamasının hammadde fıyatlarını (serbest plyasada) etkllememesi olanaksızdı. Flyatlorın sü rekll artması tahmln ed leceği glbl Osmanlı teks tıl kolunu oldukca zor blr durumda bırakmıştı. Devletın tespıt ettiğı fiyattan hammodde bulmak cok guçtü. Uretıcller ve yerll tuccarlor idarl fîyatlar sistemlnın tescil edllmış üstünlüğünden onlomodjklormdar» molların) yüksek flyot veren yabancı tüccariara satryortardı. Elbette yeıii alıcılar da bu yüksek flyatlan ödeyerek yaboncı tüccorlara rakıp cıkabillrlerdl. Amo moIryetleıi yükselmlş olacağından OrOnlerinin eatıs flyatını arttırmak zorundaydılar. Işte bu mumkun defi Idl. Narh fıyatımn uzerlnde mol actmak kımsenın haddine duşmemiştl. Gercl yetkllllen» boşvurulup narhın yukseltllmesl Isteneblllrdl ama herhang) b;r karar çıkıncaya kadar zaten Iş Işten gecm'ş olurdu. Bu duruma devlet seylrd kalamazdı. Nlteklm kalmodı da. Her ne kodor yabancı lüccaro ısana ticaret yapma iznlnl verdlm» dedlyse de •atın oldıgı malın yurt dışıoa cıkmasını yasokla yobltlrdi. BAylece 1838 ticaret antlaşmasına ka dar surecek olan Ihrac yasaklan donemı boşıc<tı. Blr koc yuzyıl boyunca kımı mallorm, ozellık le buğday, pırınç gıbı yıyecek maddelerının lhro> cı cok ender olarak serbest bırakıldı. hammad deler ıse zaman zoman yosaklonırken daha cok yüksek oranlı olağanustü (antlaşma dışı) vergllere tabi kılınıyordu Okuyucunun tahmın ©deceğı gıbl bu önlem ler bır ışe yaromodı Kacakçılık ve rüşvet dev boyutlara ulaştı Hele kaçakcılık büyuk bır sek tor holme geldı O cağlorın gozettm olanokları nın llkelllği duşünülürse kacakcılığın ne kadar kolayca yurutdlduğu de anlaşılır Kaldı kı ruşve tm adeta kurumlaştığı bır ortamdo gozetım tek nığinın pek de önemı olmasa gerek. Hemen hemea ikı yuz elll yıl boyunca Osmanlı tekstıl kolu işte böyle bır ktskacın lclnde yaşadı Bır yandan yüksek dış taletem gırdi fıyatlarını arttırması, öte yandan ıdari fıyaııar sıstemının katılığı Osmonlı tekstıl kolunu genel bır duraklamaya hatta XVIII. yüzyıldo yer yer mutlak bir yoksullaşmaya Ittı. Batı sermaye bırı kımine hız verıp sanayi devrımının öokoşullannı hazırlarken Osmanlı blrcok alanda üretımın ge rıiemesme şahıt oluyordu Sonuc olarak Idari fıyatlar slsteminı yanl narh'ı önemlı olsa da Iktisadî çoküşun tek sorum lusu olarak gormek elbette doğru olmaz. Bununla blrlikte bu sıstemln ardında yotan dar bü rokratık anlayışla, nesnel Iktisadî mekanızmala rın yarattığı özerk dlnamik arasındakl tutarsızlıkların nasıl vahim sonuçlar doğurablleceğl bu gun de güncellığını koruyan blr konu olarak kar şımıza cıkmaktodır. (1) idari flyat ve kaynoft dadıtımıyta ekonotnt çarkını dönchJrme cabası yalnız Osmanlılara özgu dogildl. Merkezl burokratlk bir devleiln •gemenllfll altında örgutlenmls tum tanm toplumlanRda aynı tistem geçertiydi. ömegln: Blzans v« Cln. Vtınus IMadi Armağanı 198O1981 Sonuç DÜŞÜNÜYORSA ADAMDIR Abdullah AŞÇI alnızlık Tannya Tergiymıs dentr. Talnızlıktaa murat sessızliktir. Duyurulmak istenen, insanlann sessızlıkten urkup korktuklan, gurültude n hoşlandıklarıdır. Korkuya örnek, karanlıkta yuruyenin şarkı turkü okuyarak kendı sesınden yardım ummasıymış. Doğru olabılır sav. Yakınlannı bu" bır yıtırıp tek başına kalan kışının geçme bılmeyen saatlerde aklını fırttırmamak ıçın besledıgı evcü hayvanlarla, kafes kuşlanyla konuşup durması, savın doğruluğunu pekıştıren bir otekı kanıt olabılir. Narhın Düşündürdükleri laarı fıyatlar (narh) ve ka/nak dağıtma ststemıyle ışlen ıdare etmek elbette mumkundu. Ama önemlı bır koşulla Sıstemın dengesini bozacak hıc blr etkının varolmaması ya da en azından SısteTi'n bu etkılartn sonuclarım hazmedecek «sneklıkte olması kosuluyla. Ne yazık ki durum bu acıdan hlc de parlak değıldı Bır kere toplumsal yapının ıc dınamığl gerek ıkt sadı kurumlarm, gerekse siyasal kurumlann kerdılenni uzun süre aynen yenlden üretri'elerıne dolaysıvla düzenln değışikliğe uğramadan surup gıtmesıne oianak tanımıyordu. örneğın devletın nakıt ha'camalarının artması (ozellıkle maaş'ı yenıoeri ordusunun buyumesı ve savaş masrafîarı nedenıyle) ve bu artışı karşılamak Içın akcenın (Osmanlı parası) düzensız orolıklor\o ama sürekh devolüe edılmesı (paranın Icerlği gürrüş mıktannın ozaltılarak devletln aynı mlk Y Insanlann gürültüden hoşlandıklanna da tnanüdı mı Tann'nın kalabalüdan sevmeyıp ıssızlıklara sıgmdığı epeyce kesııüık kazanıyor. Belki öyledir. Işın bu yakası bügınleri ilgüendinr. Beni saran yan, üstun guç kavramıyla eşanlamda olan Tannhgm yaratıcıhk yanıdır. Vurgulanan, bır şeyı yaratmak ısteyenın sessızlıgı seçmesı, insanlardan az bıraz uzaklaşması gerektığıdır Burada geçmışten almtılar yaparak zaman zar man Musa'nın Tur'a, Muhammed'in Hıra Dağı'n» çeküdütlenni anımsatmak, Edıson'un, Ataturk'ün orman sevgıJennden söz etmek yararlıdır bir bakuna, fakat bügiçllge sapıp konuyu dagıtma yönundense zararh. Yaratıcı yanlarm açıga çüanası, başka deyışle Insanlann Tannlaşması niçın hep önlenmek istenmıştır?. Dogalhkla çok iyı bilinen «Şırk Koşarak», yanı ortaklık taslayarak Tannyla aşık atümaya kalkışılmasın diye Peki, yaratıcı insanlann horlanıp toplum dışına itüdigi mı görulmuştur şımdıye dek'' Bö^le bır soruya her zaman evet denemez Gerçı pek çok yeni buluş, ilkten tedırgmhk bulutlan toplamıştır ya, giderek kendım alışkanlıklar arasma sokmayı da başannıştır. Üstünde durulması gereken temel sorun, gürultüyü yenıp bır şeyler yaratmayı becerebılmektır. Yaratma olayı gözlerde büyütülmemelıdir. örnegin önem verihneyip elimızın tersıyle savuşturulan bınbır şeym yaratı olabıleceğine aklımızı yatırmalıyız. Gıysüerımızdekı üikleyıp çözüp durdugumuz dügmeler, küçümsense de, yararü bır yaratıdır. Kendimızı bır an çengelli iğnelerle, tel parçacıklanyla tutturulmuş gıysıler içınde dusunürsek, dügmenin yertndelıgi hemen arüaşıhr. İş, bulunan çeyın insan gereksınmesini karşılayabümesınde, vanlan noktada kaluımayarak daha elvenşlıye. daha yararbya götürulmesındedır. Gurultüden şamatadan kurtulmanın en kestirme yoluysa, önce kendımızden geçıyor. Rasgele gıderlenmızı kısabüdıgımızde nasıl daha bolluga ulaşabüıyorsak, sessizligı sevmeliınz kı yaratıya kavuşabılelım. Goethe'nin ünlü. «Herkes evınin onünü süpursun» sözündelu gıbı TiS^kasını rahatsız etmeksizın yaşayabıhrsek, gurultu patırtı çıkaranlar utanacak, bizleri dingin bırakacaklardır O zaman: «Gelsın yaraülar, dökülsun ortaya buluşlar mı dıyeceğız?» Ülkemiz gelışmışlığin doruğuna tırmanıverecek mi hemen? Değıl. Gürültucu az gelışmışlıgı yenıp sessız gehşmışlıge mı yanaşacagız? Evet. Insanımız sessızlıkten korkmayıp gürültünün yararsızlığını kavradığmda, açıkçası Tannlığa yükselmenin tadını yakaladığında özlenen toplum olma katına hızla yaklaşacakhr. Sessı'zliği yaşama koşulu durumuna sokamadıgımızdan gürültuye gidıyor, iz de bırakamıyoruz Kozamızı ipekböceğı gıbi çıtırtısız örersek. Tann sayümasak da, uygar. yanı adam sayılacağımız su götürmez. CVCT OKTAY AKBAL HfiVIR Hakh Yakınmalar u gun de okur mektuplanna yer verecegln». Ozellikle öğretmen okuriarandaa aJdığım mektuplara .. Ecünıe'de Ilköğretlm Müfettişi Mertcan'm y*kınması kendi Bakanh£ıyla, ya da eğıiim uygtılam»lanyla ılgıli değıl, bır banka ile ilgilı... Mertcan. yapılar yapıp satan bir büyuk bankaya para yatırmış. Olanları kendlsınden dlnleyellm: «Bankaya yirml bın lira verıp aday olduk Sekiz ay «onra seksen bin Ura istendi, kuraya girdik. Iki üç ay sonra iki bın liralık ayhk taksitler başlayacaktı. Gidıp seksen blnı yatırdım. Konutlar eylul I979'da teslım edılecektı, edılmedı, bır yıl gen kaldı. 1980 ocak ayı ıçınde bır yazı geldı, şubatın onuna kadar yanm milyon yatırmamız ıstendı. Devlet memuru oldu^umu, aylığıından başka bır gelırım olmadıgını büdırdım, ıki ay süre verdıler Neylm varsa satıp ıstenen parayı Bankaya gonderdım. Temmuz sqnunda bankadan bir yazı daha geldı. ağustos ıçınde 580 bın hra dah a yatırmam ıstenıyor, aksi haide ıstihkakımın iptal edılecegı büdırılıyordu. Artık satacak bırşey de kalmamıştı. Dostlar, arkadaslar. akrabalar yardım ettıler, bılezık, saat ne varsa bozdurduk, 580 bın brayı da yatırdık. Artık taksıtlen ödemeye sıra gelmişti. Bankaya gıttım. Banka, taksıtlen ve faızlennı hesaplamış Sözleşmede borcun yırmi yü sureyle ayda 48 bın lıradan az olmamak uzere ödeneceğı, ayrıca 10. maddede yazıh masraflann taksit dışı tahsil edilecegl yazılıydı. Koşullann gücümüz dışında oldugu açıktı, ama gen donmemelıydık, dönsek daha da zararlı çıkacaktık Gen alacağımız parayla sattıklanmızın ne kadannı yerına koyabılırdik. Şimdi bu bankanın konutlannın bulunduğu beşınci kısımda bır yerunız var, ama bız yine de uzaktan bakacağız ona! Kıraya vermek zorundayız Kiranın ustunü nasıl tamarolayabileceğız? Duşundukçe uykulanmız kaçıyor. Adayhk içm 1975'te başvurduğumuzda bıze. devlet memuriannın başka gelıri yoksa adayhğuun kabul edilmeyeceğı bılcUrılseydl. bız de haddımizı büir böyle ışlere kaikışmazdık...» B anacıoboaı yongını 80 küsur kadını, cocuklarıyla bırllkte, cayır cayır yaktı. Karnındakı, kucağındakı bebelerıyle kavruldu, kul oldu kadın larımız. Apacık gorulmekte ki, kadınlarımızın uğradığı böyle toplu can alıcı kazolarda, ana lar kendı acı yazgılarını bebelerlyie paylaşmak zorunda kalmaktadırlar. Boylece bugünümuzün yetışkın ınsanı yok oldu ğu gıbi, geleceğın umudu ınsanımız da yok olmaktadır. Bu tür toplu olumcul kazaların kent lerde yaşayan kadıniann başına geldığı pek gorulmez. Ancak konumuz bu degıl. bu ayn bir sorun. D Sıvı Gazm Kullanılışı SIVI GAZ (TÜP GAZ)IN KULLANIMI KONUSUNDA, HAIJa BİI^ GİYLE DONATACAK GİRİŞİM GEREKLİ. KOŞULLARINA UYGUN KULLANILIRSA HİÇ BİR KAZA OLMAZ. Danacıobası kadınlannı ve cocuklarmı cığlıklar arasındo yakıp kavuran cehennemı yara ton sıvı gazin kullanımının, ülkemlzde bu denlı yoyılmasının nedenlenni bir yana bırakalım; ama hıc olmazsa bunlan üretenlere ufacık bır sorumuz olsun. Her ne kadar onlar bu ka* zaya bır çocuğun neden olduğunu, hemen ertes1 günü olay yerınde blclmsel bır ınceleme bıle yapmadan karar ve> rıp kamuoyuna gazeteier aracılığıyla duyurdularsa da, b;z paylarına duşen blr sorumluluk olduğunu düşünmekten kendlmlzl alamıyoruz: Bılindığı gıbl piyasadakı kiml tüketım maddelerının uzennde nasıl kullanılacağı yazılıdır. Da hası bunun yazılması kımı mad deier ıçın yasa gereğıdır. Orne gın, yapay camaşır tozlarında (deterjanlarda), bulaşık yıkcma maddelennde boyledır. Bunun yazılmasının omacı da herharv gı bır dokuncaya (zarara) karsı tuketıclyı uyarmak ve koru maktır. Ölumle sonuclanobilecek hıc btr dokuncası olmayan boyle b r tüketım maddesıne gosterilen tltizlık, evlerımızde kullandığımız sıvı gaz tupleri ıçın de gosteriim.ş mıdlr? Bu tüplerin uzerınde kullanılırken nelere dıkkat ed Imesi gerektlği ni bıldıren en kucük bır uyarı var mıdır? Gerçı tupler satılırken beraberınde kullcnım yöntem ve koşullanm ocıklayan bir yazı verıldtgi soylenebılır. Ama bunun o da okur yazar olanlarca bır kez okunduktan sonra coğunlukla yok olduğu bılınd ğı gıbı. etkın ve süreklı uyarıcıiığmdan do soz edılemez. Ayrıca bu tupıerm elden eıe dolaştığı da bılınen bır gerçektır. Koşu'larma uygun kullonılmadığında cana kıyıcı olabılen boyle bır ambalajın (tupün) üzermde en ufak bır uyarı olmaması büyuk bır eksıklık deg:l mıdır? <*) Danacıobası cehennemı gıbl kamuoyunu derınden sarsan olayların hemen ardından kıml kuruluşlarda bır sılkınme gorulür. Eksik olmasın TRT de hemen gorevınl yerine getlrdl. Blr TV eğlencs programırtın 56 dakıkasını sıvı gaz tüplerl konusu na ayırdı Azcok yarorlı da oldu. Ama kımlere9 Okur, yozor, yanı beliril blr keslme. Danact Meriç KARACAOVALIobası'nın gertye tcalan kodınlanna. öbür kırsal bölge kadınlarına televızyon Izleme olanakları varea pek yararı olduğunu sanmam. Çünkü konuyla İlglll uzman konuşurken. tvana> dlyor, tsupap» diyor, tsabun köpuğü kontrolu> dıyor da. bunton hıç olmazsa blr resimle bir çızemle (?ema) göstermeyl gereklı görmüyor. Kısacası, ortaya blr tüp getlrıllp bütün söylenenlerin uygulamalı olarak gösterllmesl varken. soyut blr yoll a anlatım ne kodar yarariı ve doyurucu olablllr? Aslında TRTnln bugünkü yörtetlctlerinden kırsol bölgeye ses lenecek gercekcl bir izlence (program) beklememek gerekir. Boyle blr yapım ancak. o kesimin sorunlanyla, koşullarıyla )çll dışlı olmus, kısacası, bunlan yaşamış kışıerce gerçeklestırebillr. özetlemeye calıçtıâımız bu » • kenln ışığında, kırsal keslmln sorunlarına yanıt vermeyı amac edinen kurumlarımız da olmadı değil yıllar önce. Ne var kl, yaşayıp yayılmalarına olanak tanmmadı. Bllınd'gl gıbı, «Köy Enstıtülerlı, kırsal bölgelerın kızerkek ayırmiı yopmaksızın, kendı ıçlerınden cıkan çocuklarının buralarda eğıtllıp, yenıden köylenne donünce, oradakılere Insanca yaşama bıllnci ve onuru goturen yeni kuşakları yetiştırecek kurumlardı. Köy Enstl tüleri şimdılere dek yaşamış olsaydı. Danacıobası kadınlanna, 12 metrekarelık bır odaya 50 klşlnln sığışmasının ne kodar yan lış olduğu elbette onların dılıyle soylenmiş, anlatılrnış olacaktı. Yine tüp gazın nasıl kullanılacağı onların anlayabıleceğl blcımde anlatılmış ve öğretilmı» olacaktı. Oyso 1950"lerden bert ftzelim Bu da İstanbul'dan bır lise ögretmeninin, F C. Tatar'ın mektubu: «M Eğıtım Bakanlığı bugune dek flgretmenlerln özlük haklan üe ılgılı bırçok vaadde buiunmasına karşın hıç bır olumlu sonuç dogmamıştır. Ekonomik yonden «açlığa tahm. sürüp gıtmektedlr. Kendı durumum. buna yeterlı bır örnektir. 7 temmuz 1979 benım 3. dereceye terfı tanhımdır. 24 şubat 1980'e değın terfiun ve kadrom (tam 8 ay) gelmedi, 24 şubat 1980 gecesi borç para bularak, Ankara'ya git» tım Işgal altındakı Bakanlığa, bınbır guçlukle (yanımda okulıın ödeneklen üe ilglll yazalar vardı) gırdım Gunboyu ugraştım. dıdındım. «Kadro yoklugu» gerekçesi ıle olumlu sonuç alamadım. 8 aylık terfıi farkım Duyun a kaldı Oysa, o zamankı Bakan, TV'ye çıkıp çıkıp aksıni soylüyordu 24 ekım 197»'da dılekçe vermıştım Mayıs 1980 ıçınde, Ist. Ünıversıtesı Hukuk Fakultesı'nı şubat 1980 de bıtırdığıme ilışkin fotokopılerle ıntıbakıma uygulanması ıçın Özlük Islen Genel Md ne başvurdum Sonuç yok Ekim 1980 de okuldan «Resmi Yazı» ıle aynı Genel Md.'ğe başvuruldu, sonuç yok Arkasından kendım dılekçe verdım Yme sonuç yok Bu arada 7 temmuz 1980'de «Kademe ilerlemesı»nm gelmesı gerekiyordu. fl ay gectı sonuç yok! 1970 sonrasında da 4 yıl hiçbır terfı ve kademe ılerlemesı. aynı gerekçe üe ödenmemıştı 19 yıllık durüst çalışmanm oduiu bu mu? Devletın gucu. bız ganbaniara raı yetıyor? İlgilller, «onbır bın üra aylıkla 3 çocuk okutmak ve 5 nüfıua bakmak nasıl oluyor?» dıye ellenni vıcdaolanna koyup düşünmezîer ml acaba?» Bu gunluk bu kadar... İstanbul Belediye Başkanlığından 1) Aksoroy Cukurpazar olışverl» merkezlndeM Inebey mahallesı, İnkılap sokak 73 nolu dukkan aylık 20.000 liralık muhammen bedel üzerınden 2 yıl müddetle ıhole olunocaktır. llk temınatı 14 400 lıradır. (Mesken ve Gecekondu Işleıi Md) 2) Aksaray Cukurpazar alışverış merkezlndekı Inebey mahallesı, İnkılap sokak 74 nolu dukkon aylık 20.000. ilralık muhammen bedel üzerınden 2 yıl müddetle ıhale olunacaktır. ilk temınatı 14 400 liradır. (Mesken v« Gecekondu Işlerl Md) 3) Aksaray Cukurpazar alışverış merkezındeki inebey mahallesı. İnkılap sokak 82 nolu dukkan aylık 20 000 liralık muhammen bedel üzerınden 2 yıl müddetle ihaie olunacaktır. llk temınatt 14400. liradır. (Mesken ve Gecekondu Işlerj Md) 4) Aksaray Cukurpazar aiışverış merfcezındekl fnebey mahallesi, İnkılap sokak 107 nolu dükkan aylık 20.000 liralık muhammen bedel üzerınden 2 yıl muddetle ıhole olunacaktır llk temınatı 14 400 liradır. (Mesken ve Gecekondu İşlerl Md) 5) Aksaray Cukurpazar alısveris merkezındeki inebey mahollesı, İnkılap sokak 116 nolu dukkan aylık 20.000 liralık muhammen bedel üzerınden 2 yıl muddetle Ihole olunacaktır llk teminatı 14.400 liradır. (Mesken ve Gecekondu işleri Md.) 6) Darülaceze Müdurlüğüne alt Şlşll, Esklşehlr mahailesi, Kaytoncı Rosım sokok, 209 pofta, 1339 oda, 27 parsel 40 kapı sayılı kaglr apartmanın 1 nolu bodrum katı 250 000. liralık muhammen bedel Ozerinden ihale olunocoktır. ilk temlnotı 7600 liradır. (DarüJaceze Müdurlüğunde) ?) Aksaray Cukurpazar alışverlş merkezındeki Inebey mahcllesf, İnkllap sokak 14 nolu dükkan aylık 10000 liralık muhammen bedel üzerınden 2 yıl müddetle ıhale olunacaktır. İlk temınatı 7 200 liradır (Mesken ve Gecekondu işleri Md.) Tahmln, kıra, bedel ve sürelerl Ile llk temınat mıktarlorı yukarıda /azılı Işler 30 OCAK 1981 CUMA günü saat 11'de Beledıye Sarayında toplanan Belediye Encümenınde acık artırma usulü ile şortnamelerı vechıle ayrı ayn ihala olunacaktır. Şartnamelerl hlzalnrında yazılı Müdurlüklerde bedelsiz olarak gorülecek veya tesD't oiunon Ocretlerl mukabıllnde satın olınocoktır. Iholeler» Istlrak etmek Isteyenlerln llk teminat makbuz veya banka teminat mekutplan (6'ncı ış haric) diğerleri lcln Meeken ve Gecekondu Müdürlugü Ile Emlck v« Istlmlâk Müdürlüğünden alacokları Ihaleye Iştlrok belge'erlnl hamllen muayyen gün ve saatte Belediye Encumeninde hazır bulunmaları tazımdır. (Bosın: 10275) 329 le de son 1520 yıldır kırsal k« slm Insanlarımıza cağdoş eğitlmln ışığı yerine gittikçe ko yulaçan bir koranlık götüruldt): Kur*on Kursları Evet bütün ülkeyl bir örümcek ağı gıbi saran bu kurum, şımdılerde Ivlce kökleşerek dalbudak salmadığı en ucrak (ücra) blr yer bırakmadı. Klmi yerlerde kız çocuklan ilkokula gönderllmez ama, Kura^ı Kurslarına aksatmodon gonderılir. 67 yaşlann daki kızlar. sadece gözlerı ve ağızlan görünecek biçimde baş lorı örttürülerek, daha bu yoşlarda kendilerine erkekten kaç ma aşılanıp adeta ruhca kadınlaştınlıyorlar. Geleceğın analarının büyük coğunluğu ar tık bu kurslardan gecerek ye tlştlrlliyor kırsal kesımlerde; dahası, pek cok ılcemizde ve IIImizde. Herkesln bildigi glbl. Ataturk'e ve Devrımı'ne en aşağılık blcimde slnslce ^tırsa tını bulunca da açıkça saldıran ve geleceğın umudu yovrularımızın kafalarını karartan, onları cağın gerisıne goturen, yazgıcılığa (kadercıliğe). katlanmacı olmağa. bllime karşt cıkmağa alıştıran yuvalardır bunlar. Şu gunlerde pek sesleri çıkmıyor, çunku pusuda yatmış sadece beklıyorlor.. Hıc bır ık tıdar oy kaygısıyla bunlara do kunmadı; dahası kimi ıktıdarlarca da desteklendıler. Bır da ha secılmemek gıbl bır kaygı sı olmayan gerçek Atatürkçü yeni yonetımden, dinimlzl de saptırarak öğreten, Ataturk ve Devrıml'nın duşmanı olan bu odakların kökten kurutulmasını ıstemek, ülkesınl seven her yurttaşın yurekten dıleğl olma lıdır: Kubılay'ın tNakşıbendi Ta rıkato yobazlarınca şehıt edilmesınin 50 yıldonümu dolayısiyle sayın Devlet Başkanımı zın dediği gıbi «Yüce Türk Mllleti her gecen gün artan bir Inanc ve kararlılıkla laık Cum hurlyetimızı, ulu onder Atatürk' ün devrım ve ilkelerınl koruma nın azmi lclndedır. t Kaldı ki bllındiğı gıbı, d nbilgısi llkokul larda yeterınce venlmektedir™ BULMACA SOLDAN SAĞA: I Bolunun btr ilçesl 1 t«i»TTMn dört mezheblnden biri 3 Kolhyea büküien ve ate g« davanan liflerdeo olu^muf sk ssbeat Türk yapısiiun simgesi 4 Çadır uşaiı Blr hayvan 5 Tersı tahıl depo^u Yeru degıl 6 Tersi başlıca temel niteJSlnda dan Tersı som ftgızlı T Sonuna bir hart gellrse Boyleoenl kavra anlanuccla emır oluı Çofe ku«ük mıktarda s m 8 Portekiz Devlet Baskanuıın adı 9 V:rüa bir inı» TeUürün slm gest. ÎUKARIDAN AŞAĞIT4: 1 Gsmıcilikıe yelkenln Danacıobası'nın yaslı erkeklerinden blr grup, dertlerlnl btldlrmek üzere hukumete başvurmuşlar. TV'de onlan görduk. Aralarında yanan 90 küsur kadının gozler önüne serdiği toplumsal dertlerl dıle getırecek bır tek kadıntn bıle bulunmaması. bu konuda, toplumumuzun vardığı yen bir kez daha vurguladı. Dahası var: Kadınlarını yitlren koyun erkeklen, devletin kendılenm evlendırmesım ıstemlşler Cevre köylerde boşlık fıyatı birden artmış. Dul erkekler bu yuzden devletin kendılerlne el uzatmasını bekliyorlar. En doğal hoklarıdır yenıden evlenmeleri ve de bu isteklenm kaza üzerlnden henüz 35 gun geçmş olsa da yayın yoluyla kamuoyuna acıkiamalan. Ama blr de bunun karşıtı olsaydı ne olurdu? Sozgelıml, Danacıobası'nın kadınları böyle bır acı olaydan sonra dul kalsaydılar, acaba, şımdı köyün erkeklerının soyledıklerl gıbı, venıden evlenmek ıstedıklerinı acık açık söyleyebılırler mıydı'' Soylediklerıni varsayalım Şu anda haklı gordüğümüz koyün erkekîen gıbl onları da haklı görüp. bunu acıkca belırtır mıydık' Boşka bır deyışle, ocaba kamuoyunun kacta kacı bu kadınları haklı görürdü? Işte yasalardakl defiil, toplumsaı yasamımızdakl kadın • erkek oyrımıl. (V Son suntanj* d« carşaf carçaf tup gos kullanımı ilanlan cıkmaktoysa da, bunlann kırsal keslm kodınlanna herhangl bir yaron olmayacağı besbeiiıdlr. 23456789 mesi 2 Esld dllde l&net edılecak d&vraruj. 3 Eskiden dln l*lennı gören ve sadrazamls «Sİ; tutuJaa kimse 4 Tersı sorun» blr bsıt gelirse kuma«ın içlne dılcılen ince kat olur Sodyumuo gııngest. 5 Ter>1 başın srkası Tersi •tblar 6 Bir seyj örten, sakl»yaa sef B u t o n 7 Tersl başına hır harf gellrse yemin o'ur Gumüî. 8 Bır yerden başka bir jere gö{ anlamındı. rüîtaı alen yominün degıştınl iki kelınıell bir emır 9 EsU dılde kaçınırsa, çekınn.e DLNKU BLLMACİ.MN .SOLDAN SAĞA: 1 Psikolojı 2 Ortopedit 3 Zıi Pa 4 Olsylar. 5 Maüa Efe 6 En nasrE 7 tkaT A 8 Risat Km 9 Ibfcre \UKAKIDA> ASAÜIİA: 1 Posorretre 3 Sriluv ka J Itiaf Asi 4 kO i l Tab 5 oP Lan Ta 6 ^erru Au 7 oD reS 8 Jrp rrak. 9 Ikaraeetrne ÇAĞDAŞ YAYINLARI SUNAR Gazi Mustafa Kemal Atatürk SÖYLEV Aıtıncı oasısı kıso iurede tOkenen bu ölümıuz yapıtın 7. basısı veriidi z cllt blr arada ederi 280 lira (Böıümıere ayıran bugünku dlle aktaran. yer yw Azetleyerek kısaltan Ord Prot Hıfzı Veldet VelldeaeoOlu) tsteme adresl: Turkocağı Cad. 38^1. Cogalofllu • İST. İLAN KARTAL SULH HUKUK HAKİMÜĞİNDEN 980/2» Kartal Sulh Hukuk Mahkemesının 29.9 1980 tarlh ve 980/28 751 sayılı kararı ıla Kastamonu, Cide, Yayla C 087/01 S 26 K: 15' de kayıtlı Aziz ve Hayrive'den olma 1948 D.'lu Ahmet Goymen, 1927 D.'lu ağabeyl Fehomettin Goymen, yukarıdokl ovnı yer nüfusunda kayıtlı ve halen Cukurbostan Gevrek Sok. Kartal Emek Apt mukım bulunduğu FEHAMETTİN GOYMEN vosl olarok tayln edllmtştır. olımur. 15.12.1980 (Boaın: 241) • 331 Sohitri: Cumrturıyet MatOaacıliK ve Gazetecııı^ T.A.Ş. adına NADİR NADİ Genel Yayın Muduru OKTAY KURTBOKE Mutssese Müdurü EMINE UŞAKLIGIL Yaıı İşleri Mödurü TURHAN ILGA2 Batan ve Yayan: Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazeteclllk TAŞ. Cağaloğlu Turkocagı Cad No: 3941, Posîa Kutusu 246 İSTANBUL Tel: 20 97 03 BÜROLARı • ANKARAı Konur Sokak 24/4 YENIŞEHİR Tel.: 17 58 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 • İZMİRi Halit Zıya Bulvarı No: 65 Kat 3 Tef 25 47 09 13 M 30 • ADANA: Atatürk Coddesl Türk Hava Kurumu l( Hanı Kat 2 Nos 13 Tel.: 14 550 19 731 TAKVİM 15 OCAK 1981 Imse* GOnett öğl» Iklndl Akşam Yotsı 6 40 8.22 1353 15 50 18 05 19.41 Cumhurivet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle