17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef oplum duzenlnl Mjkjyon v« devtettn yoptırım gucüyle desteklenen yasal, geleneksei ve yorgısal kuralların tumüne tüz» (hukuk) dlyoruz. Din ve ahlâk Kurallan da toplum duzenıne hızmet eder Ama tüze kurallortnı din kurallarından ayıron noktolardan bırisl din kurallarının değışmozliğlne karşılık, tüze kurallan nın zamana va çağın gereklerıne göre defilsken olmosıdır. ikmci ayrım do şudur: Din kurollorınm yaptırımı. öte dünyadakı cezalandırmo veya ödüllendlrnneye doyanır. Oysa tüze kurallarının yaptırım gucü bu dunyaya, yanı devtoto bağlıdır. Günümüzün uygar ve layik ulkelerlnde ibodetınl yopmayan blr vatandaşı devt«t buna zorlayamaz; çunkü ıbadet kısısel blr inanç ve duyunc (vıcdan) ışıdır. devletı ılgilendlrmez Buna karşılık. yasoda yazılı bır sucu tşleyen kışıyı devletin yetklli organı (mahkeme), yasada belır/ı yonte/nler uyannca cezalandırır; cCnku suç'u kamu düzenını bozmuştur. Devletin görevı ıse bu düzeni sağlamaktır. Alaeağını alamayan kışlnın boşvurusu üzerino y/ne devletin yetkili organı bu alacak tutarını borcludan zorla olıp alacaklıya verir; çünkü borçlu, yasa kurolına aykın davronmıştır. devletin görevı Ise, buna izin vermemek. yasanın btryruklarını yerlne getırtmektir. Bu Iki örnekten bırincısi kamu tüzesl, fklneiei de özel tuze alanına gırer. Ahiak kurallarının yaptırım gucüne gelinee; bu, kışının ohloka aykırı davromşı karşı•ında toplumda uyanan tepkıdlr. Nomuslu halk böyle kışılere yanaşmak, onlarla konuşmak. flostluk kurmak ıstemez. Böyle kışiler toplum <Jışı kalır. Koylerde, yanl herkesln herkesı tonıdığı dar cevrelerde, bu gıbılere selam bıle venlmez. Surasını hemen belırtmek gerekir ki, ohiaka aykın eylemlerden coğu aynı zamanda hukuka aykın olan ve bu nedenle de devletin yoptırım gücunu karşısında bulan eylemdir. '«OLAYIAR ve GÜRÜŞLER© 11 OCAK 1981 T İki Hukukçu Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU lara asıimasına Fransız Parlamentosu 28 mart 1901 Jde, yonı devrımden 112 yıl sonra karar verdi. Bu ırygulamcların onlam ve amacı şuydu: Yönetıcıler, Amenkan ve Fransız votandaştarının, devletl yonetenler karşısında, eskısı gibl hıç hakkı olmayan bırer emır kulu, bırer robot oiarak yetışmesmi ıstemıyoriord! Mademkl demokrası vardı ve ulus arîık kendı kendısınl yönetıyor ve yönetıcılerıni kendısı seçıyordu; o halde ner vatandoş, yoni ulusun her uyesl kendı kışllığınln ve devlet karşısında sahıp oldugu hakların bılıncı ıçınde yetışmelıydı. Böyle yetışmelıydi kı, haklarını savunabılsin, kendısını ezdırmesln, eğer bır gün yönetlcılığe secılırse yurttaşlarını ezmesın ve onların hakkını kendı hakları gıbı korusun. Cunku çağdaş devlette yalnız devletin vatandaş Uzennde hak ve yetkısı deflil, vatandaşın da devlete karşı hakları vardır. Buniar. «Insanlık haKları» denllen haklardır. Eskı cağlarda böyle bır kavram yoktu. Fransız Devrımı'nden beri bütun bur|uva ulkelerde kabul edılen Anayasalarla bu kavram gıttıkco gelıştı. «Insanlık haklaruna kışlnin csosyal hakları» eklendı. ikınci Dunya Savaşından sonra Bırleşmış Mılletler Genel Kurulu'nun 13 arahk 1949 tanhınde kabul ettıği Türkıye'nın de oy verdığı clnsan Hakları Evrensel B.ldırisi» ıle ınsan hakları gerçekten evrensel blr nıtelık kazondı Butün hukukçularca bıllnen ve tüzenln obecesı mteliğınde olan yukarıki bılgılerl verdıgım ıçm hukukcu meslekdaşlarım benl bağışlosınlar. Ama ne yapayım kı bugun bunları bllmeyen hem de okumuş cok kişl var ulkemlzde. Bu dururnu, Istanbul Barosu'nun son başkonlık secımı dolayısıyle yayınlanan kınıl yazılardan buyük blr uzüntüyle bır kez daha öğrenmlş bulunuyoruz. Herhangl blr kışl tüze, kural ve geleneklerı gozardı ederse, bunu, konudaki bılgıslzlığıne yorarak, hoşgörü ile karşılayabıliriz. Ama böyle davrananiar tüze ögrenıml görmüş, Hukuk Fakülteslnl bitirmış ise, üstelık hak savunucusu olmak glbl onurlu blr yetkl taşıyorsa, onları hoşgörme olanağı yoktur Bır süreden berl, başta Anayoso Mahkeme•I olmak üzere, her derecedekl yargı katlarını, hak Bovunucularından oluşan Baroları, bilim vutıpkı ABO'nde olduflu glbl, butün resml okul kın gözünden duşürmek; b,r tek kışının yanılgısını veya blr kurumun verdığı kararlardan birındekl aksaklığı geneileştırerek sozünu ettığım anayasal kurum ve kurulları zedelemek, dahası, kökunden sarsıp yıkmak cabasında olan ve cok bılgıc geçınen blr takım saldırgan kalemier türemiştır ulkemızde. Ertelenen Baro secımlert doloysıyle bunun bir surü ömeğlnf daha gördük: çırkıtı kışkırtmaların her türlüsune tanık olduk. Eğer bu yakışıksız durumlar olmasaydı bız burada Baro seçlmlerıne hıc değınmıyecektık. Neden dersenız, başkan odayı olduklanm gazetelerden oâ/endığım sayın Avukatlardan ıklsi de istanbul Hukuk FakuJtesı'nın bırincl smıfından son sımfına değın tam dört yıi benim öğrencım olmuş (çünkü Medenı Hukuk dersi bütun sınıflarda okutulur) ve bu Fakulteyı başorıylo bıtırmıs değerll hukukculardır. Ikısınl de cok yakından tanırım Çunkü onlarla öğrencilıklen zamanında kurulmuş olan II şklm, daha sonra bır dost ılışkısi oiarak bugüne değın suregelmiştır. Orhan Apaydın, Fokülte sırolarında cok başarılı bır öğrenclydı. Sağlam blr hukuk kafası taş.yordu. Butun sınıfları blrlncllıkle gecerdl. Buna karşılık, hic övünmez, atçak gonüllü davranışlanyla bütun hocalarının sevgısıni kazanırdı Avukatlığa başladıktan sonra da bu başonsını teknık hukuk alonında sürdürduğu gıbi hak savunma yolundakı Insonca davranış'anyla da sürdurmüş. avukatlığını aldığı kımselerln sıyasal eğılımler ne bakmadan, sağcı demeden, solcj demeden onların hcıkkını savunmustur. Yassıada'da eskı DP'lılerın savunmasını bilgl ve Vüreklılikle yaptığı gıbi. solcu sayılan kışı ve sendıkalann savunmalarını da: ylne bılgi ve yürek* 11 kle yapmış, yanı yalnız duyuncunun (vlcdanı: nın) sesıne uyarak hak belîedlğlni savunmustur. Baro başkanlığı sırasmda istanbul Barosu'na uygar batı barolan arasında saygın bir yer kazandıran da odur. Orhan Apaydın'dan birkao yıl sonrakl dftnemde Faku'teyl btıren Fadıl Altop, öğrenclliğl sırasmda zaman zaman bedensel calışmalarla yaşarnını kazanarak ögrenımınl kendı emeğ nln gellrlyle sürdürduğu Içın, Insan emeö'nın yöcel:k ve değerlnlrt bilinclne ulaşmıs bir ksidlr. Yaşam savaşı dolaysıyle Orhan Apaydın kadar parlak bir öğrencl olamadıysa bıle, Fakulteyi takıntısız bitirsn ryi öğrencller arasında yer cl volarını oluşturan Onlversfteleri her fırsatta hoK mıştır. Avukatlıömda da, tıpkı Apoydın gibi, vekıilıklerinl aldığı kışilenn sıyasal görüş ve eğillmlerıne bakmadan, sadece hakkı savunmustur. On yıiı aşkın bır süreden beri bızım oıle avukatımız olduğu ic n kendısinın namus ve erdemıne cok yakından tanık oldum. Şımdı anladınız mı sevgiil okutiarım, Baro eecımlerıne değınmek istememeklığımin nedenJnı? Bereket versin gazetelerdekl bOtun kışkırtmalara ve Apaydın'in burosunun, onun yokluğunda zorlanıp açılarak kanştırılmasına rajmen bır halk değım yle sapına kadar Ataturkcu olan bu ikı aday blrbirine karşı Çirkin suçlamalarda bulunmadılar. Kımseye, eski öğrencım bıle olsalar, öğut vermek haddım değıldır. Oldum olası öğütcü olmaktan kacmırım. Bütün dıleğım bu adar/ların hcbır kışkırtmaya kapılmamaları ve şimdıye kadarkı tutumlanm surdurmelerldır. Temsllcıler Mecllsl'nde Anayasa Komisyonu üyelığıne seçılmıştım. Komısyonun ilk toplantısmda başkan seciml vardı. Ûyelerden bazısı gelerek benı aday göstereceklerıni söyledıler. Kcbul ettım. Hemen arkasından üyeierden Bay Emın Paksüf yanımo yaklaşıp: «Komısyonda başkan adayı Imışsınlz, kobul etmeyıniz» dedl. Nedenını sordum; «Çunkü bızım başkan adayımız Prof. Enver Zlya Karal'dır. Çoğunluk blzdedır, s z secılemıyeceksınız» dedı. Ben. «secılır sem calışırım, secllmezsem tabli karşılarım» dlyerek yanından ayrıldım ve doğruca cok esKİ arkadaşım Prof. Enver Zıya Koral'ın yanına gıttlm: «Sen GHP'nm adayı imişsın. Bana da başkaları adaylık önerdıler, kubul ettim; ama mademkl karşı oday sensın, ben oyumu kendıme değll, sana vereceğım» dedım. O da: «Ben de sana oy ver'rım» dedl. O sırada gecıcı başkanın yönetımlnde Komlsyon gorüşmeleri açıldı ve hemen baskan'ık secımlne gecıldl Ben oy pusulasına (Karal) adını yazarak. Enver Zıyo/ya gösterdim; O da benım adımı yazıp bana gosterdı ve böylece yazılon pusulalar toplandı; ayırım ve sayım sonunda Enver 2 ya Karal'ın daha cok oy aldığı anîoşılarak kendısl Komlsyoi Aanlığma seçilmlş oldu. Ama dostluğumuza bu yüzden en küçuk blr gölge blle düşmedl. Her lk| dostum. Apaydın ve Altop, bu satırlan okuyunca emlnlm kl, «Hoca, kızım sana söylüyorum, gelınım sen anla» demek Istlyor dlyerek gülümseyeceklerdlr. Benım dıleğım, İstanbul Barosu Boskanlıgı< na bu iki öğrencıdostumdan blrlnin veya onlar dışındo bır başka klşlnin secüp secilmemesl değıl. Baro Genel Kurulunun olgun hak savunucularına yaroşır blcimde ssçlm yaparak Istanbul Barc'sunun onurunu kurtarması ve böylece kışkırtıcı ve cığırtkanlara cok efendlce bir tuze dersi vemnesidlr. Sanayileşme? agunızda mazlum bir ülkenin kalkmzaasıylA, sanayıleşmesı eşanlamda kullanılıyor. Sanayileşmeden kalkınmak; ve kalkınmadan çağdaş uygarlık düzeyıne ulasmak olasızdır. Buğday üretmek içın bıle endüstnye gerek vardır. Turkiye bır yılda 17 mılyon ton dolayında bugday uretıyor? Nedır bunun faturası? Akaryakıt, traktör, gübre ıçın dışanya 1,5 mılyar dolar ödüyoruz. Bütün diiş satundan gelen döviz 2,5 milyar dolayında değıl mı? Olayın pui noktası budur. Demek kl tarun ılaçları içın ilaç fabnkası. traktör lçin traktör fabnkası, gubre için gubre fabnkası, mazot içın petrol rafınensl kurmak geregı belinyor. Bugday tarlalarını sulamak ıçın barajlar yapıp kanallar acmalıyız. Neresınden bakarsanız bakın, kalkınma süreci sanayileşmeyle eşdeğerbdır. Hani yabancılar bizi uyutmak ıçın sık sık ögut veriyorlar ya, • Sız Batı'nın manavı. kasabı, sütçüsu olun: zengınleşırsinız, kalkınırsmız!.» Aldanmaym bu palavralara... Çagımız dünyasında tüm tarun keslml endOstrlnia kesın egemenlıği altındadır; ve tanm sektörüade aülım da ancak sanayileşmeyle olasıdu*. Ç • •• ••* Tüzeye aykın davranıs yalnız klsllerde olmoz; devıetten de gelebilır. Örneğln, devlet orOanlarmın clnsan Hak!cn»nı zedeleyen her eylem ve işleml, tuzeye aykın bir davranıs olur. «Hukuk Devlöti» dediâimiz kovram, böyle davranışları, başta Anayasa olmak üzere, türlü kural, kurum ve kuruluşlar aracılığıyla önleyen yüce devlet kavromıdır. Amenkan eyaletlennın Filadelfıya'da topkman kcngresınce 1776'da kobul edılmis olan «Bağımsızlık ve insan Haklorı Bıtdırısıtnm bütun Amenkan okullarında oğrencılere ezberletilmesl ve bu blldinyl iceren buyuk afışlerin Okullarda en göze carpan blr vere osılması o zomanki yonetimce kabul edılmıştı. Büyük Fransız Devrımı'nin başlangıcında Ikl ay kadar süren çok sert tartışmalar sonunda Kurucu Mecilsce 20 agustos 1788'da kabul olunon «intan ve Vatonda» Haklon Bıldirısıırtın de. • •• CVCT OKTAY AKBAL Bir Akademi Kurulursa BİLİM DÜNYASI Vehbl BELGİL Adını Göklere Yazdıran Çocuk Ikeya cılgına dondü. Sonunda aradığını bulmuştu. Blrden durdu... Başına hatıf blr donme gelmıştı. Fakat,. cabuk gectı bu hal. Bır an gozlerını evVe görkemli gece renm derınlıklerıns cevırdı. Ne oluyordu? Sankı butun yıldızlar ikeya, buluş gecssı de böyle bırer meş'ale olmuş kendısinm yapmıştı, 2 ocak 1963 gecesi. çevresınde dönmeye başlamış109'uncu kez oiarak göku gözlardı: Şoırın «Gok her tarafınlemeye başlamıştı. Annesı bu dan donanır meş'olelerle» dehgle cok üzulüyordu. Zaten dıği gıbı bır şeydı bu. Ve bu çelım8lz yaradılışto bir cocuk gorkemll gokün altında. gözleolan Ikeya, uykusuzluktan. yor r nde ıkı damla yaş, zayıf, nagunluktan daha da zayıflamış, Önerinin yaraüalığı hıf. solgun, 19 yaşında bir daha da solgun görünüyordu. Evet. ünlü bilglnln önerlleri genc, başı goğsünde, kücücük Fakat, ona yureğının bu cırpınIkeya ıçın soğuk duş gıbi ıdi, yaşamınm en gorkemlı ânını ya malarmdan etkılenmeyen ikeya ama doğru Idl. Yılın hançl ayla şıyordu Kımbılır, belkı de o rında gok'un nerssınde ne ol gökü taramayı surdurüyordu. cnda, bu genc adam, Fransız önce doğu gokünü taradı, son duğunu ezbere bılmeyen bır afılozofu Paskal'm (1623 1662) ra güneydoğu göküne döndü. damın kuyruklu yıldız bulma oşu sozünu düşünüyordu: «InVe b r anda, daha once hic lasılığı vor mı Idı? Bılınen bır san, doğanın en guçsüz yaragörmedıği puslu bır cısimle gok cismlni ınsan kendısinın tığı olan bır sazdır, ama duşu karşılaştı Sıslı blr gokte Ay'ın bulduğunu sanamaz mı idı?.. 1görüntösune benzeyen Wr gö nen blr saz» Ve hemen ekkeya dersmi almıştı. Ama bu leyelım: Duşünen, arayan, buruntü ıdj bu ikeya hemen gök Kimdi İkeya? dersl uygulomak, cok zaman ve lan, uygulayan, tanrılaşabılen hantalarını inceledi. Gökün bu sıkı calışma isteyen bir ıştı. Astronoml denen bllımın gök' blr saz... kısmında hlcblr şeyln olmamaÇünkü, Japonya'da gökleri goz 1 ünde, öırden. kendısi bır yıldız sı gerekıyordu. öyleyse neyd lemsnın en uygun saatlsn gebıcıminde ortaya cıkan bu 19 bu puslu şey'> İkeya, yıldızın Başan karşısında ce 3 ıle 5 arası Idl, Ama, genc yaşmdakı genc kımdı? Hemen yerıni bir kez daha saptadı, teIkeya, butün bu gücluklere göHaber dünyaya yayıldıktan soyleyelım cKawai Gokklt Plleskopuna âdeta yapıştı ve ğüs gerecek bır yaratılışta ıdl. blrkac gün sonra, Ikeya'nm fayano Fabrıkasında ayda 35 doklr evleri zlyaretçıler, televızyon lara calışan, pıyano tuşu cıla« cular. fılmcfler, fotoflrafcılarla cıs) bır ışcı ıdı. Nıtekım, Ikeyo, dolup tasmaya başladı. Postacı, buluşunu Tokyo Rasathanesın» dunyanın dört yanındaki amabıldırdığı sabah. gorevını yaptor yıldızbilımcıierden kucak do mış bır ınsamn gonül ferahlığı lusu mektuplar getiriyordu her lcınde, bu fabrıkanın yolunu tut flun. Tokyo Rasathonesi kendimuştu. Bu genc ışcı hakkında slnı blr altm madaİYa Ile ödülfabrıka yonetıcılerının neler dulendırmiştl. Unlo blr aktor, Ikeçundüklerı. personel servısınya'nm mlnlclk yaşamını konu dekl dosyasında şoyle belırtılaian başarıiı bir cocuk tılmi rrvşti: «Çalışkan, güvenılebılır, yapmıştı. Fılmı televızyonda sessız. Ortaokul mezunu. Spor HafU »nUrı Türkçf oiarak verilen ve 16 • 35 yaş arası sessız sessız seyreden ikeya: faalıyetlerıne katılmaz. tşınln dı herya$ vetthsildüzeyindeki$ileregörehazrlanmış olan «Neden herşeyı gerçekle olduşında blr şsyle uğraşmaz. Yuk BİLGİSAYAR SEMİNCRLERİMİZE katılın. ğu gibl yapmazlar da böyle süs selme hırsı ve glrışım yeteneğl BİLGİSAYAR ÇAĞINDA BİLGİSAYAR ÖĞRENEREK, lerler?» demekle yetlnmlştl. az* gelir ve yaşam düzeytnizi yüksdtin, Aslında Ikeya'nm blr tek hırçt%erizde SAYGINLIK kazamn. Başan, ikeya'yı şımartmadt. 8! vardı Amator bır yıldızbılımGenc ışcı, gene her sabah Işlcı olmak Gırışım yeteneğl de ne gıttı Aylığına zam ıstemedl. en üst düzeydeydi. Bu yuzdenRPG 11 PROCRAMLAMA SEMİNERt Hatta, hotta, genc ışcmın astro dır kl, daha 12 yaşında Iken, nomıye katkıda bulunduğunu, göklerln sırlarının cözümlenme Bilgisayar (Computer) dafında TOrkfyfde «n yaygın fabrıko yonetıcılerı, röporta| slne katkıda bulunmaya karar yapmak isteyen gazetecllerln ve gcçerll RPG I I PROGLAMLAMA Diünin Öğretivermlş. okul kltaplığındakl Astfabrikaya üşüşmesinden sonra ronoml, Plzik, Kimya, Optlk... leceği bu semincr, Bilgl f^lem Sistemlcri Tanıtımı öğrendıler. Ve Işcısının bu bakltaplannı yutmuş, gök harltaıve Bilglsayar'a Girif ile takviyeedilmiştir. şarısı karşısında fabrıka yönelarını Japon haritalarından datıcılennın tutumu ne oldu bıliha lyl öğrenmlştl. 9 yor musunuz İkeya'ya. öbür Kendini yetiştirmîşti Işcılerden îopladıkları paraları IBM 3742 PİSKETOPERATÖR EĞfTİMİ Bu calıçmalarında Ikekoya (150 doları) törenle vermek... klmse yardımcı olmamıştı Ken Ve sonrası Asgaıi orta okul mezunu adayların kabut edileceğı disi, hafta tatillerınl eskl kltap İkeya'nın başarısı bu kadarcarşılarında, bit pnzarlarında bu seminer, tamamen makinebaşı eğitimi oiarak la kalmadı. Genc bilgın, 14 do seclrıyor, teleskop yopmak Iverileccktir. lara mal ettiğl başka blr telescln Işlne yarayahlı«o«k ne kadar hurtia malzerne bulursa akopla, 1964 temmuzundo başka !*•. 'ryordu. Genc İ9Cİ. yası 18'e b >r kuyruklu yıldız buldu. Buna ae'dljl roman ilk teleekopuiu da (Kuyruklu Yıldız 1964 F» aı/aparak oikltrt toramava bos d: vsrlldl. ikeya. 1965 eylulOnKil^i Hazırlaniii Merkezi 'omıştı. En bOvök hırtı b'r kuv da Sekl odlı ylrrn amator blr ruklu yıldız bulmaktı Bu yuzİnönü Cad. Ankara Palas Apt 77/9 vıdızbılımci ile blrlıkte blr kuy den, gecelerinl evlerlnli feroAyazpaşa istanbul ruklu daha buldu. Astronoml sında gsc'rlyor. gök'un derlnl'k tiuivosı buna da tlkeyo Sekl .Tel: 43 57 7 6 43 57 77 lerlnl adeta «kokluvordu». Faocok oyının gunlerlnde. dev hober a|ansları. şu yıldırım haberi gsctıler: «Ka» oru Ikeya adlı. 19 yoşında amatör bir yıldızblllmci, 23 dolara malettlğl blr teleskopla, yenl yılın ilk kuyruklu yıldızını bulmuştur. Yıldıza clkeya 1963 Aı adı verilmlstlr. Dünyamızın bu yeni konugu bütun rasatha nelerce dıkkatle gözlenmektedır.ı Kaoru ikeya, buluşunu 2 ocak 1963 gecesl yapmış, sabahı Iple cekmış, postane açıhr ocılmaz da durumu, Tokyo Po« tahanesıne telgrafla bıldırmlştl. Genc bılgın, yıldızın yerınl şoy le tonımlıyordu: tHidr a Burcu'ndakl 'Pl' yıldızının 3 derece Batı Güney Batısında, 10 par loklıkta (10 kadlrde).ı Tokyo Rasathanesı yetkılılen. gerçekten yenl blr kuyruklu yıldızla karşı karşıya olduk larını anlayınca, durumu, derhal bütün obur rasathanelere bildırmışti Buluş, bırkac gun sonra başka ülkelerin ünlu rasathanelerince de doğrulandı. llk Peki, «anayilesme nasıl olur? Ingıltere'dekı gıbı de olur, Sovyctler'deki gfbi de olur. Ne var ka her tur mcdelde sermaye bınkımi sarttır. Sermaye ya ozel ellerde toplanacak, ya devlet elinde; ve endüstrj yatınmlan soluksuz bırbırinı izliyecek. Sermaye bınkımi olmadan fabnka, bara). santral ve her tur endüstri kuruluşuna yatınm yar pılabılir mı? Bır genış anlamda yetışmış uzman, doktor, nıtehkh ışçı, oğretmen, bılım adamı, mühendıs, teknıker de sermaye bınkımi sayılır. Kolay mı bılgili bir insanı yetişUrmek? Bir doktor, bir mühendis. bir usta kaça yetışıyor? Bu genış açıdan Turkiye'nin otuz yıldan berl süregelen koşullanna bir göz atmak yararlıdır. Bir kez yurt içinde kulianılacak emekçi gücünü dışanya yollamışız, Bugun Türkıye nufusunun yansı 20 yaşın altında; yani üretici degıl, tuketıci durumda. Bu yetmiyormuş gıbı 2 mılyona yakın işçıyi yabancı ekonomilere baglamışız, Yazık degil mi? Nıce doktor, mühendis, bılım adamı. mtelikli lşçl. tekruker. yurdumuzun sanayileşmesine katkıda bulunamıyor, endustrileşmiş Batı ulkelerinin zenginleşmeslne çalı«ıyor. Yalnız kol gOcu ve beyinsel güç kesiminde kan yltirmemişiz kı 9 Sermaye yönünden de kanımız oluk oluk akıyor. Ülke ekonomısinde dışanya sermaye kaçırrnak dogal sayılmaktadır. Bu alanda «kaçan kaçana» adıyla basında röportaılar bıle çıktı. Elinde döviz bulunduran kaçakçı şebekeleri emme basma tulumba gıbi çalışarak dışanya sürekll deger taşıdılar. Suur ötesine hayvan kaçırmak, mal kacırmak, bir ayn derdi oluşturmaktadır. Bütün bunlara karçm içerdeki sermaye blrikıminden doğan özel yatınmlar da yararlı degil, en karh alanlara bölük pörçük yöneldiler. Doğal kaynaklar üstüne yükselen bir endüstri yerine. kökü dışarda bir çarpık sanayileşme modell benlmsendi, Devlet Hazınesi bu çarpık kalkınma modelıne göre kuilanıldı. Bataga böylece Mplandık. , • V* şiradl herşeyl «piyasa ekonomisl»n# bAglıyarak bunahmı atlatmaya çabalıyoruz Dışalım serbest, dışsatım serbest, döviz degeri serbest, faız oranlan serbest, fıyatlar serbest yatınmlar serbest... Oldu mu acaba sanayileşme gerçekleşecek nu? Işte slze bır soru. Herseyin yazgısı bu sorunun sonucuna baglıdır. Gerçek şudur kı. «serbest pıyasa modelı önce 1930'larda ve sonra 1960'lann başlangıcında benımsenen planlı ekonomırun tam zıddmadır Ancak son yıllann ekonomısı zaten planlamayı silıp supuren anarçık bır gıdışı ıçerdıgınden «pıyasa modelının» sonuna dek kullanılmasının bır yaran olacaktır. Bu yolda gerçeğin nerede olduğunu yaşayarak ögreneceğız. Yaşam da öylesme hızlı kı.. urk Dil vt Edeblyat Akademlsi» yas« sı Kültür Bakanhgı'nca hazırlandı, simdi Bakanlar tarafmdan mceleniyor, yak'ında Milll Guvenlik Kuruluna sunulacak... Nerdeyse yüzyıldır sozu edılen. istenen btr Akademi de belki sonunda kurulmuş olacak. Türk Dıli ve Edebiyaö Akademisi'nio en hızlı yandaslan ne yazık ki Atatürk Devrimi'nin yanında olanlar degil de yıllardır yazılan, sözleri İle karsıaında bulunanlar... Içlerinde «Atatürk bir Kültür Dıvnmı yapmadı» diyenler var. Madem ki Akademi konusu Turkiye'nin aydın çevreiennın gundemındedır. Biz de bugun şu «Akadamı» konusunu okurlanmızla bırlıkte inceleyelim. Once nerden geliyor bu sözcük? Yunanca'dan İtalyanca'ya geçmls «Accademia»dan .. AnJamı da «£debıyatçılar, bilgınler. »anatçılar toplulugu...» Blr de okul anlamına gelen yönu var. o zaman «akademi» dıye yazılıyor. kuçük harfle. «Bir sanatın ögreUldıgi yer ..• Dunyanın en eski Akademilennden birl •Academie Française»dır. 1612'de Conrart adlı zengın bır tuccann evınde zamanın yazarlan, bilgmleri toplanır, tartışır. görüşürlermış. O dönemm güçlü Jcjsisi Richelıeu bunu ögrenmi?, bu toplulugu koruması altına almış, yıl 1629, Fransız Akademısı ilk toplantısını l«34'de yapmış, ama Richelıeu'ye zorluk çıkarmak isteyen Meclıs yasayı üç yıl sonra onavlamış Kırk üyeden kurulu bır Akademi.. Ölen uyenın yenne baska bir üy e seçılıyor Akademi üyelerınce .. O gün bugun boyle surup gelmış. Ea ünlü. en degerli yazarlar, ozanlar. bllginler de girmjş Akademı'ye. öyle buyük deger tasımayanlar da!. Işte size bır kaç ad. ıçınlzde bılen var mı? Bordm. Corhin. Goyau. Patru, Bonald. Ponsard, Faret Dangeua vb.. Ya Fransız Akademisi üyesi ol1 mayanlar? Onlar öyle çok kı Kimi. Andre Gide gibı kendısıne uyelık onenldıgı halde gen çevirmi}, kımı de Balzac gıbı üst ust© adaylıgım koydugu. can attıgı halde bır turlü seçılememış . Akademi dışında kalanlarırj bır kaçını bırîıkte o^renelim. Rousseau Dıderot. Saınt Sımon, Steııdhal Balzac, Mıchelet, Flaubert, Maupassaat. Zola, Baudelaire, Verlaine, Mallann6. Rımbaud. Proust. Peguy, Apollinaire, Eluard Camus. Sanre Daha da kimler, kimler! Göraluyor kı AtcadeRiı uyesi olmak ya da oLmamak gerçek yazariar. ozanlar ıçın buyük bir önem tasımıyor hatta htç bır onem taşımıyor . Fransjiz A^kademısl yıllardır bir sözluk hazırlar, zaman zarnan bu sözluk yayınlanır yenıden baslanır çalışmaya Ama bu sozluktekı onenlen ulkenın yazarlan ozanlan ister benımseıler. ıster benımsemezler Bırer onerı nıtelıgındedır Akadamı'nin kararlan. Bır dılin ve edebıyatın gelışmesi o dili kullanan buyuk ozanlannm yazgılarımn yarattığı ürunlere baglıdır Dııcıler. dılbıhmcıler ne derse desjnler bır dilm yavgınlaşması olgunlaşması ancak o dılı en 1yı kuiianan edebıyat addnılannın gucüne dayarnr Geıel'm Akademi konusuna... Ispanya'da Real Acadamıa Espanola 1714 te, Ingıltere'de Bntısh Acadsray leoı de, Amenka'da Amencan Academy ot Arts and Letters 1904'te, Isveç te Svenska Akademian 1786 da, Japonya da Imparatorluk Akadeınısı 1879'da; Rusyada Imparatorluk Akademısı 1725 te Işimdı adı SSCB Akademisıdır) kurulmuş . Bızde de 1981 yılında kurulacak Edebıyat ve Dıl Akademısı . Böyle bır Akadomı lile de gerekli tnıdır, bılmiyorum. Ama heryerde var. bızde de olsun diyenlere karşı dı1 renç gostermek guç .. Varsin olsun Ünetnh olan bu Akademi nın ıçerıgi. kapsamı ve Atatürk devrımınin taşıdıgı anlama, öze yakışması... Bugünlerde «AkKdemi kurulsun» dlye tutturup, toplantılar düzenleyerek kendflenni Akademi üyehğine yakıştıran tutucu. hatta gerid. çoğunlukia Atatürk devnmıne ınanrnayan k:«üer bu AJcademıde toplan ırsa. o zaman her Atatürkçü aydunn, yazann genel çagdijı bir c!t«'!k kazanacak bu Kuruluşla sonuna dek eavaşması kacmılmaz bır görev olacaktır. Bunu sıtr.didea ammsatmak gerekir. r yılı fcot, colışmolon bosa du. Hlcblr sey bulamıyordu. Acaba bu hep böyle mi sürüp gldecektl? lylce umutsuzluğa dustüğu blr ânında aklına bir düsünoe geldl; Joponya'nın dokuz kuyruklu yıldız toulmuş ünlü yıldızblilmcısl Mlnoru Honday'a mek tup yazarak yardım ve önerl Istemek... ikeyo düsundüğünu yaptı Fakat yonıt, beklsdljl glbl cıkmadı Şoyls dlyordu ünlü bilgın mektubunda: «llle de kuy ruklu yıldız bulacağım dlye her gece gökleri taramok boş bır cahşmadır. Bence önce gökyüzünu karış karış tanımaya calışın. O zaman, aradığınızı bulma yoiunda büyuk adım atmıs olursunuz.» Bu yuzden, akşam erkenden ya tıyor, gece 2'de uyanıyor, meşın ceketinl. kalın iş pantolo nunu giylyor. boyun otkısmı boynuna, kulağına iyice dolayarak terasa fırlıyordu. Fakot, amatör yıldızbılımci her gece gözlemde bulunamıyordu: Gok cok kez kapalı oluyordu. O zaman da kalın blr battanlyeye earınarak ruzgar tutmayan blr yere büzuluyor. beklerken uyuyakalıyordu. puslu clsmln bellrfl blr yörte doğru ağır ağır llerledlğini gör du. Evet, bir kuyruklu yıldızdart başka bır şey olamazdı bu. Nıtekım, Ikeya'nm gorduğü şey. sonradan kendı adı verllen kuyruklu yıldızın «koma» denen baş kısmı Idl. BULMACA 8OLDAN SAÖ4 t 1 HmsUyaolann tonl ruf&urtB bftyr^ou 2 Utacma, ttısaç dujma Isim Bir kifiye yapacatı işt uuutmam&sı tçlo toilecea haık aülncekl ı> >an. S Dans eonek A G« reç Tertl l&luabUda bırU. 5 OdUD bıçi:5indar srta fc&lan. 6 KemlKerln toparlalt ocu Gu«ta ysıısı. 7 8odyuroun ı4o3£65t ~~ uuzl$xi soı^ meyen 8 Iktlsatçı 6 TBTsl usiumru famU>asındaıı btf balık. YUKARIDAN AŞAÛ1TA : l Yıidınmdaıı korunzcs ay p u 2 Ikl sey &rasınd» u açıidık mejdana getirmek 1 Bir derı h&staiıgı Kuçük bitt l e r l n genel adı 4 Karadstuz bdlgEsınde bir d 5 Te> U eski oılde bifejş Tersl yemek Elektrik dlrecç binml 6 Tellürun simgesı İki yü«e de keskin bıçai 1 Hsy ran ylyecegj Teral genn bann»gı 8 Tersl gokyluü Ter •1 b»«he» temei nltslitinde olan. 9 Eskı aılcte ayakta dur toa Tersi platlnin DÜMCC BL'UHACANIN ÇÖZtlMÖ SOr.DAV SAÖA S a 5 7 9 1 Nezaıret 3 ts» »A. Karaburun « Ar» b8 Reflektoj I At» lA. Araa I Cr Karto». Atik üla IVKARIDAN 4$AĞITA ı bilmerk BİLGÎSA\AR ögrefiyor... 1 Nıkarggua 3 Esartt rT 3 ZeriJet 4 Kk S Kubbe Aa 8 Uskumru. 7 Tir A« 8 Ru Ö ı Na • Panorama. bilmerk Sahlbl: Cumhunyet Matbaacılık ve Gozete' ık T A Ş adına NADİR NADİ Genel Yaym Müduru OKTAV KURTBÖKE Müessese Muduru EMINE UŞAKLIGİL Yan İslerl Müduru TURHAN ILGAZ Bosan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecıhk T A Ş Cağaloglu Turkocağı Cad No 3341. Posta Kutusu 246 İSTANBUL Tel 20 97 03 BUROLAR: • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YEMŞEHİR Tel.: 17 88 25 17 58 66 Idarg: 18 33 35 • İZMİRı Hollt Zıya Bufvarı No 65 Kat 3 Te!" 25 47 09 13 12 30 • AOANA: Atatürk Caddesl Türk Hava Kurumu İş Hom Kat Z No: 13 Tel.: 14 550 19 731 T AK VI M 11 OCAK 1M1 (msofc GOne* öğle tklnd) Aksam Yflt»ı 6.40 8 24 1322 15 AA IO/M «<*« Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle