Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 2 AĞUSTOS t<î80 YEDÎ Yunus Nadi ödülünü alan Tayanç'la konuşma «DÜŞÜNCE YALNIZ DÜŞÜNMEK İÇİN DEĞİLDÎR, AÇIKLANMAK İÇİNDİR DE.» Sedat ERGİN • Istereenlz, söyleşlmlze du şunceye yoneıık ondenetıme, sansure bakış açınızdan başlayalım. lyı olur. Hamen bellrtmemız gereken şu. Öndenetimı, duşunce'nın açıklanmasına olonok vermeyen bır denetım bı cımı olarak ele aldık Ancok bununla yetınmedık, 'sansür'un klasık anlamını gsnışlöttık Acı*'anon duşunoe'nın kışıler arasındakı dolaşım sürecnı son radan kesıntıye uğratmaya yonelık gınşımlerl de els alan bır 'sansür' yaklaşımından yoio cıktık. önceden ve sonradan denetıml, birbırlnı tamamkr/an bir bütun olarak ele aidık. • «Düşünee'nln dolaşım süredsnde amocladığınız nedır? Düşünc© yalnızca duşünmek ıçın degıldır, acıklanmak ıçındlr de. Bır klmse duşuncesını cçıklamadan ne denlJ ıyı duşunurse duşunsun, duşunce nin toplumsallcşması soz konusu olmadığından, kımseve bır yarorı olmayacaktır Işte, duşunce'nın üretımını, toplumu açıklanmasını. başka ınsanların da bu duşunceyı yenıd3 n uretmelerını ıceren bır sureç amaclıyoruz 'Duşünce' nın dolaşım surecı' derken Bugun duşuncemız8 von veren kavram arın, o kavraTilara dayanılarak ureVren yenı c*uşunc°lerın msonlıgın gec rd gı e v ı mın getırdıgı bırıkımden kaynakland'cjını yadsımak mumfcun dagıl. • Bu anlamda da, 'cneeden' denetim ile 'sonradan' denetim orosındo b.r ayrım gozetmıyorsunuz. Evet. Nasıl gözetebllırız k ı ' Dıyelım kı. bir haber yazdınız Daha basılmadan kazındı. sızın haberın yerlni ak bır boşluk aldı. Boyle boşluklara basın tarhımızde cok rastlonı yor Bu acık ve klosık cniamda bır ondsnetım. so.nsür'dür Duşuncenlz önceden denetlen m ş ve topluma acıklanması onlenmıştır. Dıyelım ki, bu açamayı atlottınız. Haberımz ba 64İdı. Gazeteniz yayınlandı ve İSTANBUL UNİVERSİTES1 HALK MLZİLl IVİLLLLL.L Merkezinde çalı^tiPİTnnı sü'düren topluluk. u^unca ugraşılardan soara bır 10kdle kavuşmuştur Lokalde ve daha elvenşli yeHerde duzenlenecek semınerlerle halka teonü \onden de bjg 1 venlecektır Konserde «BozJak Ayagından E/gılnr» sunuJmustur Orhan Dagıi yonetımındekı koro çeşith voreienn ezgılennı seslendırmışler. konser sonunda aa Karademz Kız Ekıbı, Karaderuz yoresının oyunlanndaa bır demct sergılem.ş lerdır. toplatıldı. Ne oldu'' Sız:n haberın toplurna ılatılmesı gene onlenmış o'du Bu da sonraaan denetımd'r • Bir de «acık» ve «kopalı» denetlmden soz etmek mümkun mu? Elbette, demin verd ğımız ör nekler «acık» öndenetım ya da sonradan denetım orneklen. Bır de «kapalı» ya da daha ıyısı «ustu kapalı» onceden ya da sonrodan denetım soz konu eu Kltle ıletışım araclarını kullonamadığımız sürece. ekoncmık gücünüz de yoksa duşuncenizln toplumsallaşabılmesı ıcın tek seceneğınız var demek tır: Konuşmak. saydı eski yazıtla r ın günümuzcle bılınmesı söz konusu olmovacaktı Zomanla. basım tekn k lerının gelısmesı, hele mctbaanın kullanılTiosı sonucu duşuncenın kıtlesellesmesı ganamuzun p.yosa ekonoTiısı kurol'ar1 ıc^de o de'ek tek°ılesmeYe vol cçtı Tekelleşrre de ausunce mn ozgurce acıVlcnTası ve dolaşı"ı surer nı kes'ntıve uğra• i' bır nıtelık kczan'iı dcğal olo'ak Sız ıcmde yasıvorsunuz C'Oho ıyı b'îTsnız Bugün b r tur «aıans gazetecıl'ğı> soz ko nnsu Gsnpii'k'e kapıtalıst d j n vanın deneî.Tirde olan brrkac aıans chışuncenın •Sunya uzenn d?'«" do'asm surçcn' den^tlryor or o'ov'ar' dıled klerı g.bl venyortar yo da h'C vermıyor!n r S zın yanı bızierın va>sıtı 3n olcyın yansıtıld.ğı gıbı olup olniad ğ> koniiS'jnda yeterll bılgımız yoK Doâru kabul edıyo ruz Bu da kanuoyunun bıcmlendırılmesı. koşu landırılması sorununu yaratıyor • «Duşünceye ulaşabilme özgurluğu>nu biraz acar mı»ınız?» Şunu vurguicmak ıstıyoruz, Sız h'C bır denetımle karşı'aşmadan dusuncenızı yazıya dok tunuz d yel m kı kıtaplaştırdımz Yazrfığınız kıtap okuyucuva ulcsam.yorsa dusuncenızın •CD'umsal'asması sınrrlanıyor deTekt'r OkLrvucuya ulaşamaması d°Tiın deç ndığlmız <0stu kapcl'» dsnetım yollarından b'rınden oturj. sozgelımı dağıt ı n zor'uklarından otürü olabıle cecjı o'D' okuyucumuzun ekonom k gucsözlüğunden. kıtap okuma alışkonlığmın olmamasından da olabılır Bu da Türk've'de ol^ukça gecerlı bır sın'rlaTiadır kamsmdayız Ama Is n bu boyutunu da ırdelemek o'a'oâınız o'madı • Korşıloçtığınız birinci zor luğun 'zaman' olduğunu soyledinız, ikincisı ne oldu' Ikıncı zoriuk. bır olcüde b mcısı ıle bağlantılı Bu tür kapsamlı cok boyutlu çalışmalar ıkı uc kışının calışmo olanak'annı aşıyor Ceşıtlı b lım daüarından cok sayıda kışının kot'lnnasıyla hem ek sık'erı tomamiamak hem de doha kısa st.rede bıtırmek rrum'<un O 7omcn ortaya cıkncaK calısma da kuSKusuz daha dovurucu olacak belkı de bınnclığe 'a.'ik bulunacak • Bu uretkeniığınız kamudo kı yonetıcılerce nasıl karşılanıyor? Iz.n verırsenız bu soruyu ben vanıtlayayım Fusun hâlâ kamu gorevını sürduruyor cunku Ben (Tunc Tayanc) ıse bır ölcude de >ıDuşuncsye bas kı» nedenıyie gorevıme son vprılne olayı ıle karsılastım De' 91 Planlarra Teşkıiatı ı!e ılışıgırr. kesıid' Bu nedeo'e hem daha kolay yanıtlarım. hem de magdur durumdayım. Yonetıcılerın tavrı kısıden kısıye degışlyor Ancak bu değı$menm takınılan sıvasal tavır ıle 'lışkısı muhakkak Hotta, ekonomımızın ozgurleşmesı ile JLiçüncenın merkezneşmesı arasında bır ıhskı var mı, dıye meroktandtgım bıie oluvor. •Belki yakın gelecektekl co lışmanız konusu da bu olur. Sanınm verımlı bır a'an, olmaması icın bır neden yok. • Söyiesi icin teşekkür oderım Teşekkuru bızım etmemtz gerekıyor Düşuncelerımlzı acıklama olanağı sağladınız btze MONTSERRAT YA DA ÖZGÜRLÜĞÜN BEDELİ ^ Montserrat bir gerçeği vurgulamaktadır. faşizm kol gezerken olayların dı.sında kalınamaz. Yaşar İLKSAVAŞ eride bıraktığımız bir mevsımın arduıdan Istanoul dakı tıyatroların genel gıdı^ıne bakacak olur aak. bu yıhn da tıyatromuz acısından başarısız geçtıgını uzulerek soyleyebıhrız Bırkaç onemlı oyunu saymazsak, bır yanda ıyıce yozlaşmış bır tuluat anlayışının temsılcısı tıyatrolar, obur yanda bır «Star»ın çevresınde unlu adlan bıraraya getırerek ortava konulan babun kopuğu gıbı oyunlar. Bu nedenie. ıkı açıdan onem taşıyordu «Montserrat» Kem ıyı bır oyun ızleyebılecegımız konusu nda bır umut ışığı. hem de Aya Innı de oynanan U tıyatro esenydı K • Hakıkat «Duvar Saatı» «Eylem» gıbi romanlann da sahıbı olan Emmanuel Robles ununü «Mont serrat'iyla sağlamıştır Oyunu Mına Urgan an, akıcı çok guzel bır Turkçeyle dılımıze kazandırmış Olay bır Ispan>a somurgesınde geçer Kılıse ve sarayın bırbınne sıkı sıkıya baglı oldugu. ozgurluklerj kısıtlamak ıçın elbırlığı ettıgı donemde Montserrat bır Ispanyol subayı olmasına karşın ya halkın bagımsızlıgı ve ozgurlugu ıçın savaşan Bohvar ın yerını soyleyıp onu ele verecek, ya da suçsuz altı kışının öldurulmesıne seyırcı kalacaktır Duy gu ve mantıgın akılalmaz savaşını vermektedır. Montserrat Izguerdo ıse faşumın bır sımgesıdır bu ovunda Bır başka deyışle fasızmle ozgjrluk arasmdakı savaşa tanık oîmakîayız Ama gıderek bır kıs:r don^u şekltnı aUcaktır bu savaş Ilk altı kışıyı ba^ka altı kışıler ızleyecektır • Altı kışı daha, altı kışı daha • dıve bagıracaktir Izguerdo Oyun yorumu seyırcıye bırakarak bıter Burada >oneten n etkılı ve oiumlu katkısına degınnıeden de gecemeyecesız Izledıgımız Montserrat da sey.rcıye vuklenen ışlev rahat koltusrunda kay jîtaiz oturup, sadece olan bıtene seyırcı olmak değıl. btr seçım yapmak yaşamsal bır karar vermek Halkın foşızme dırenişının sımgesını. Bolıvar ı. ele vermek ya da vermemek. yöneten. Montserrat ın bıreysel seçımını oyunun sonunda tum seyırcıye bırlıkte yuklu>or Kararın toplumbdllaşmasıdır bu Robles, sokaktan toplanıp getınlen suçsuz altı kışıyle çeşıtlı tabakalardan ınsanlan çıkartmaktadır karşımi7a «uıde vatandaş'ar oyuncu, tuccar, aııne sanatkar. koylu, sız, bız. Bır ıkı çızgıyle bu kışılerin ö/ellıklerını. nıtehklennı. kışısel dunyalannı olum karşısındakı tutumlarını tanıtır seyırcıye Robles, faşızmın yansımalannı venrken kışisel ahlâk sınırlan ıçınde kalan bır temel olaya baglamakta. konuyu. Ve edılgın kıtlelerın faşızm karşısındakı tanhsel yanılgılannı çagnstırmakta; fasızm kolgezerken olaylann dışında kalmak dıye bır şey söz konusu olamaz. şu ya da bu bıçımde sıze de ulaşacaktır karabasan. F.rol Keskın''n sahneye koydugu oyunun dekorları Metm Denız e aıt. Oyun, uç tarafı seyırcıyle çevrılı sahnenın ortasında, uzıın, ortadan bölmeh bır masanm çe\Tesınde oynanıyor Bu masa, aynı zamanda, dınmden olume geçışın başanlı bır bıçimde sımgeleştırmesını de saghyor Cuneyt Turel le Fuat Işhan esenn kendılerıne tant dığı olanaklardan yetennce yararlanıyorlar. Iki oyun cunun arasındakı uyum oyunun uzunluguna karşın rahathkla ızlenılmesıni saghyor. Ölumü bekleyen altı kışıye gelınce, Celıle Toyon Uysal'ın abartmalı oyununa, Gokhan Mete'mn zaman zaman ön plaaa çıkma çabasına (kı bu anlann dışında oldukça başanlı bır tıp yaratıyorl karşın oyuncular rollenne çok ıyı oturmuşlar Ancak ya Rahıbelere ne demeh'' Insanlann oldürülmesınden kışısel haz duyar gıbıler. Sankı seyrettıgımız Robles'ın bır oyunu değıl de Hıtchcock'un vampırlerle ilgıh bır fılmi. Istanbul Şemr Tıyatrolan, yonetmeninden oyuncusuna, muzıkcısmden kostüm çızgıcisine kadar eskımış bır tıyatro anlayışını ıcenemde saklıyordu Tutucu bır tıyatronun çagdaş ınsana hıçbırşey vere meyecegı apacık ortadadır. Ancak rağdaş akımlan ızleyecegıne. tıyatroya bır yerıhk bı r canhhk getırebılecegıne ınandıgımız Deneme Sahnesı'nın • * 'ontserrat. seçımıyle sağlayabılecegı başanyı, bazı noktalan. söz gelımı seyırcıyı, hıçe sayarak kendi kendıne yok etmesınj anlamak olaraksız. Bılette yazıh numaralann bulunamadıgı akustık nedeniyle seslerin duyulamadığı, seyırcıyle avnı duzeyde ka!dığından sahnenın ve zaman zaman da oyunculann 9 görülmedıği bır yen seçmek nıye Dogal yapısından. özgun dekorundan yararlanılmadıktan sonra neden Aya Irini? Bunca ıyi niyetlı çaba ışı hafıfe almaktan, bir anda yok oluvenyor Sözün kısası. ne kadar ıyı oyun seçerse seçsın. ne kadar iyı sahneye konursa konsun, ne kadar ıyı oynanırsa oynansın yaptığı ışm ustune cıddiyetle egılmedikçe, oyunla seyırcı arasında ıletışım kuramadıkça Şehır Tıyatrolan'nın «Montserrat» gıbj bır oyunla bile tıyatroyu gerçekten seven kışılere seslenebilmesi bıraz guç. TUNÇ • Konuşmak mı? Eveî, «konuşmak» Yazı lle ıfade, hatta resımlerle ıfadeden once de duşünce vardı kuşkusuz. Anlotım yolu da «konuş 1AYANÇ i 6 Belkı Insanlar konuşa konuşa aniasır deyımı de bu nedenie orîaya cıktı «Yczının bulunnas » dLşunceye «kalıcılık» getırdı. C vı yazı sı oİTa Istanbul Universitesi Halk Müziği Topluluğu seminerler de düzenleyecek 1975 yılında kurulan tstanbul Lnıversıtesi Turk Halk Muzığl Topluluğu. çahşmalannı, tstanbul Radyosu Bafelama Sanatçılanndan Orhan DağU yöneUmınde aralıksız surdurmektedır Oluşturulan kadro ile çalışmalar; solfe). repertuar. bağlama ö^retinu olmak üzere üç bölumde sürdürulmekte. çalışmalar tamamlanmca da yü sonu konserleri şeklınde geleneksel olarak halk a sunulmaktadır. Istanbul Üniversıtesi mensup ve me zunlarına açık olarak, Mediko Sosyal &Curınhuriyet)) 2 Ağustos 1930 TKT I 05 00 Açılış, pTOîjam n kı«a haoerler 05 05 E^sı tenar,. Cj >0 Sarkılar ve oyun havalan 06 00 K.M» naberter 06 02 B j . ge^el vavın Oö 30 Kove rao* a r ler 06 40 Günavdm ff: 30 Haber.r 07 40 BolgW! y&vın 09 00 K ' a haberîpr 0t 03 Çocuk saatı 10 10 K < a ho. jer'er i " 05 Arkaı \ a : m 10 22 Hal'a sonu flı 12 M Radyo I V prograrn nab*"len 13 00 Haberler 13 15 baz eserien 13 30 Bolgeieı yavın 1 = 25 Yö'elenmiı Folklorum ız 15 45 Bando mjzigı . Den z Kuvvetlen Armoıü Mınkası 16 00 Hafıl muzlk. 16 25 TürkJler 16 45 SarkılaT 17 00 Dıîek kutusu 18 00 Haberler 18 30 21 00 Boljesel J Î M H \ P ıf'.ır programlan . 1 00 . 01 00 TRT • 11 üe ortak yavın 21 00 K'=a laberler. 2! 05 Beraber ve *o o •=arkılar. 2130 Dınleueı =esıv • istekler ^ ! 00 Kısa haberipr 32 05 Dinlelcı isteklen 22 :u Kucülî koiser 1100 Haber'er 23 15 Cumartesıden paıara 00 55 GOnun haberiennden 6zetjer 0! ıX) ProCTam T'G kapanış 01 03 . 05 00 Gece yarısı TELEVIZYDIM 13 30 Açıklamah kla^k Türk müzıği korosu 13 00 Haberler 13 45 Hafıî mürik 13 30 Hal< O7anlan bolge sanatcı'an 1* M) ' KUÇÜK ko.5er 14 20 «artcılar 14 40 F7sı.erle hals edebıyr'ı ;îOı) Kafıf rru2'k tu.ıvt«ıiJ.'n c 13 30 a r t ı . i r 15 50 Kaık nu ııCmden !eçm»ler. 16 20 \rk»=ı vt"n 16 40 Haf'f nıü7ı< 17 nn Ssrkılar 17 '0 Eeraher ^e • " o > 1 tirtu'er 18 0 Scnfoiık rru?' H 1" 4ı Saz e^erlen 13 "0 B'a ber solo türküler. 19 30 Fas ı 20 00 Haflf muzt* 20 30 Tur/ü ler • e ovun favalan 21 00 , 0! 00 TRT 1 lle ottak yaym Irak'a ihtar ANKARA. 1 (Teleîoni3> 1ran hükumetıne verdıganu! notaya pazirte^ı gu"ane kadar ce\ao ç^e^L&ı tahrr'n edlluor Gunev huduîumjza taarrvz e1 dpn sovpurc ! c«te!enn bu ha ztn Irai: nezdınde gimirrıSe bo ıo.ıar&k vaz^etta dikxnt c«kecet bir duruna geldi?>iı beh'Ti^tır Mtıs'Jl s.nırndan Asıkl! nahıvemıze teca\uz eden haydutlar şıdde'le temı^lenecektrr. 13.50 OLİMPİYAT 17.00 HABERLER 17.0.Î OLİMPİYAT OYUNLARI OYUNLARI BOKS Fınol.srı can'ı oıorck ekrana gelecek 19.40 İFTARA DOĞRU 20.13 OLİMPİYAT OYt^LARI Futbol F raiı can'ı olarak \aymlanıyor 20.30 HABERLER 21.25 EĞLENCE Izmır televızyonundan Tumay Dane'n'n hazırlodığı ve Defne Yalnız'ın sunacağı «Curcuna» ad'ı programda Isıl German, «Benım Sarkım», «Aglıyorsam Sen Aldırma». Vedat Çetınka/a tGördumse Senı», cGurbet O Kadar Acı Kıs, Aylın Urgal «Sakın Ağlama Ardındans, «Nedır Bu Halın», Yıldıra/ Cınar «Kız Senın Derdmden», «Eşref» Nsco ıB r Artısts. «Sen Kımstn», Hulya Sozer «Sen Benı Hep Mazıdekı Halımle Tanırsın», «Yollarına Gul Doktum'». «Akşam Olur Scbah Olur Yaz Gelmez» adlı parcaları seslendırecekler Fransa'da durum karışık PARIS, 31 (A A ) Parts'te smelenln grrcv hareketl gltfıkı,e artmastadır Me'?i Nazm RO'Î btin ve Tourcoing ame]e seraıfcalaraun bır heeuni kabul et mışur. Bu he\et SD^al Sigort"»lar Kar.uruna ame'erüT sad'k oi dufrunu ve faJcar havat pahaı M 2ı dolayısı,ıe ücretlenn umumı surette arttınlması arztısımda bo lundııklannı ve bu ücreüerl s» a'te 25 sarMm olarak tesbıt et» t'kıeruu ıîade eunışür tfe nsmmdalE] komflrtst esze'erun basmuharriri M F oruror4d Bonte tevıtlf tır TRT 07 fıfl Ac hs \ P tjroeranı 0? 05 Gune başlarken 06 00 Sabah konsert 0 > 00 TOrkçe haberter < 0» 03 Merhaba 10 00 Müzık s'ud ıo«u 11P0 O«eye dosnı 15 10 Turkçe habcrıeı 12 03 Ingılızco baberler 12 06 Frai5izca haberlpr 12 00 Stz>n lçin seçıılüenrrlı 13 00 Müzflc köşesl 13 45 Muzık baîıçesuıdcn 14 45 Saa eserıerl 15 00 Gtaün konse'l. !6 00 Taneor.un ÛO^V ve geiısıni 16 0 Tattl muıiftl 17 00 > lürkçe haberîer 17 03 Ingillzce haber'er 17 0S Fransızca haberler 17 09 Çaîdaş Türlc anat Tr<\rîi 18 00 Gençler lçin 19 00 Senfomls müzılt. 19 45 Ankara Radyosu Çok Sesll Korosu 20 00 Dücoen bugttaden. 21 00 Günüm jzde cJ 22 00 Türkçe baberler 22 P3 Insülıce haberie» 22 05 Fransıxca haberler 2 09 Stüayo FM 33 30 Koro dünyası 24 00 Gecç ve müak 01 00 AFGANİSTAN'DA İÇ HARPLER DEVAM EDİYOR SIMLA 31 (A.A ) Kühlsta.1 dast son ısyan Afgan memurla m ı n verli kabileler tarafınd=m a.'m"îi< olan sllahlan toolv tnak ıstemelertne baflanmait'a cur Bu kabileler btr vergl n » murunu öiaurmüsler ve bır 1 c^x tay ı~e kıtalanna ev'.emi=lerdlr taamo TRT II 0T 00 Açılıs re progrsm 071"5 So;ı=tlerd"n ^errrr^eT 07 30 Hiberler 07 45 Tt.rlriı'er 08 00 G..n başhyor 09 P0 Bir dılden btr telden 0Q 20 Makamdan mafc?ma 09 40 Bi"lmi2m derdi 10 rfl Turk hafıf mürtÇi 10 30 Sirk'lar. 1100 Turlzm deyince 11 "»n Türkuler 1115 SenLn eserler 12 10 Iz bı^akaclar 22.30 TELEVİZYONDA TÜRK SİNEMASI: «YUNUS EMRE I» 24.00 HABERLER 00.15 OLİMPİYAT OYUNLARI 01.15 KAPANIŞ \fean hüküme*1 rniytti önem'i kabul etmemesle bfraber karjaşahklara son vermek 1çm cıddı tedbırler almaktadır. TV'de Türk Sineması: 'Yunus Emre I,, Yonetmen Senaryo: özdemtr Birsel. Yöneimen Yardımcısı Korhan Yurtsever. Göruntu Yönetmeni: Solih Dikişcl. Müzik: Selmi Andak. Oyuncular Hakan Balamir, Tülin Örsek, Altan Bozkurt, Mufit Kiper, Atrf Koptan, Şukriye Atav, Al! Şen, Rıza Tuîun, Feridun Çölgecen, Ahmet Turgutlu. Yapım: Elvon Fllm/19731974 (1974 Antalya Film Şenliğlnde Hakan Balamir en başanlı erkek oyuncu ödulu). 13 yüzyılda yaşamış ünlu Turk ozanı ve düşünüru Yunus Emre'nın yasammı konu alan fılmın ılk bölumü «Yunus EmreI? I ızlıyeceğız «Gonuller Fatıhı» adlı fılmın ıkıncı bolümü de TV'de gelecek hafta yayınlanacak. Fılm de Yunus'un çocukluğundan alınarak, dıne olan aşkı. yaşadığı donemde Anadolu'da oluşan karışıklıklor ve başkaldırılar. Taptuk Emre de r gchına gırısı ve kendtnı tasavvufa adaytsı konuları ıslenıycr Yardım ıstemek içın Hacı Bektaşı Velı'nın dergâhma gıden Yunus Emre (Hakan Balamir). «Buğday mı ıstersın, yoksa nefes mı'» sorusuna once «Buğday» dlye yanıt verır ama, sonra g>derken yaptığı ısın yanlış olduğunu duşunerek gerı donup «Nefess ısted.ğını soyler Ancak zomanın gectığı beîırtılerek, gıdıp Taptuk Emre'ye derdmı soylemesı öğutlenır Yunus da ılahı aşk uğruna TaptUF Emre'yı (Mufıt Kıper) bdlmak ıçın yola koyulur. Dergâhma varıp onun dervışı olur, kırk yıl hızmetınt gorur. Yunus Emre gıbi cok yönlü bır ozanın yaşamını beyaz perdeye yansıtmak güctur. Yunus'un sade ha!k dılıyle yazılmış, soylenmış. calınmıs sıırlerı belkı herkesçe anlaşılabılır ama, onun lc dünyasına ınmek. düşuncelermın gerceğıne erışmek cok derın bır araştırmayı gerektırmektedır Yunus'un yapıtlarında «tasavvuf»un derin kuramlanna rastlandığı ıcm onu yorumlayacak kışm.n «Hadıs ve tefsır» bılmesınde zorunluluk vardır. «Yunus Emre» fılmıne senaryocu, yonetmen ve yapımcı olarak ımza atan Ozdemır Bırsel'ın Yunus'a yaklaşımı yuzeysel yonden olmuş, sınemamızda yapılması cok guc bır ışı ustlenmesine karşın bır ekıp caltşmasına yönelmedığı icm buyük ozanı daha cok «mıstık» yanıyla eie alıp, ona «tasavvuf» acısından bakmayı yeğiemiştır. Ortaya durgun, anlatım dılı ejkılı olamayan. Izlenmesı güc bır sınema yapıtı cıkmıştır. GÜZELLİK KRALİÇESİ MİSS KÜBA MI OLACAK? Pîo de Janelro sehrinde yap'lacak Gttzellık müsabakasıra i«0rak edecek olan Avrupa RÜ»ellerl dun Havr llmanmdan Ce nubi Amenka'ja hareket etmislerd^r Bu güzellık kafılesı ıclnde Mü Hanım da varöır Mübeo ce' Hanım P&ris'ten sonra Do vıl'e gitmi'tır Kralicetnır sevalıatı esaasında o kadar zaT flamıstır ki Donl'e geldıŞI ra rran e%veîoe kencı«ıvle «ö'üi=rupr TÜJlc güîelmı iardır. Almanya'da "Türk Yazını Semineri,, düzenleniyor Gelecek oralık ayı ıcerıs'nde Berlın «Lıterarısches Kolloquıum» da «Türk Yaz'nı» ko nulu bır semıner düzenlenmıştır Bu semıner. 1979 kasımındo Istanbul Turk Alman Kül tür Enstıtüsu'nün duzenledığı «Yazmsal Çevırım Sorunlan» adlı semınere katılan Alman ozan Mıchael Krüger'ın glrtşımterı ıle kesmlık kazantyor, Turk yazınının Batı'ya açılmosına yardımcı olmayı ve Turk yazınının ıçmde bulunduğu güc koşulları, dış basına, yazarlara ve kamuoyuna duyurmayı amaclayan semmer bır hafta surecek. Bu süre tçerisınde Turk yazınının uretım koşullan, toplumsal ışlevı ve yazının ken dı lcındekı koşullan konulan genış bır bıcmde konu edılocek. Semınere Türkıye'den Azız Nesın, Cetın Altan, Mehh Cevdet Anday, Ooğan Hızlan, Vedat Gunyol, Ferıt Edgü, Ay sel Özakın. Selım llerı, Prof. Şora Sayın ve Zehra Ipşiroğlu'nun cağrılacağı bildirilmıştlr. Ayrıca yurt dışında yaşamlarını sürdürmekte olan Yaşar Kemal, Demır Özlü, Faklr Bay ku>1, Aras Ören, Vasıf öngoren. Yuksel Pazarkaya, Güney Dal. Yağmur Atsız ve ömer Polat da semınere katılacakıar. HEÎVl NALINA HEIVI MIHINA BULMACA 1 2 3 4 5 TJ 6 7 8 T' 9 Halka karşı saygı T ı Aiııvsy Kufiip&nyâsi, tram vavlardak) «arabanın ıçtiıe tukurmek memnudur» levhalannı balka karsı besleisi hunnefn bır nîsanesl olmak üzere Mldıracakmış Bu Jevhalara raftraen arabala rm tçine tuküren sa>gısızlar ms alesef o kadar çoktur ki. levha IST kaldınlmra tram*."aylann t i rer tukürtik hokkasır.a donecs gıne şüphe yoktur Hem traıtı va> kumpanyası halka bürmet gObt*nnek ıstıvors a bunu, gösteren le'vhalann ahkanuna ria•se' suretıyle yatjmalıdir Egeı o le\nalann gosterdigı miktarlar a^arl yolcu adedı isa bir d n e ceSunız yok Fıkrtmce a^a kal cırılacaS levhalar bunlard'r, çunkü halkla ve EsnaneUe alay mahıyeüodedır T ı 1 LT1 U U1 JJJ • m nj m\ hU 1 23 4 5 6 7 8 9 / \ Jjı L 1 HjILL FUHUŞ TALİMATNAMESİNİN İLK İYİ NETİCELERİ Anka» I ay tatblkıre baslanan fuhuş talımatname^lntn tatbıkatı ıyl netlcs vennıv tır Bir çok verierdekj kontrol netjcesı genel kaduüar lere glrerek veya metnl»ket!ertTw paerek fuhsu t«rkedlyorlar. Genel yerlerde içkl ve kadın oynatmak gıbı şeyler kaUcmıştu. HTİ KUŞATMA DEVAM EDİYOR TRABZON Kuşatma hare. ketlmls devam edıyor Ağn dağının hudutlanmız üzerindekl tıfltün kısımlan tamamen sanltnıştır Hergün muht«lif lamanlarüa karargahtan uçarak 16 daklkada ASn tep?ler!ne ertşen tay yarelerimu tahrip ve yangın boınbalan atraaktadır Eskışehir v e Dıyarbeklr'den gonderilen yenı fllolarla tayyaze kadroıra takviye edUml$tİT. SOLDAN PVĞA : 1 Uvgarlık. gelişimin ekonoratk. toplumsal ve polıtık jonlertyle dıŞer asamalarmın bütOr.ü 2 OnculleTden her bırt. deüü de anlatan tasun. 3 tCayıp. Meramına ulasraalc 4 Akülıca. 5 Ter^l en sonrakl. en scn Kısa zaman dülrol. 8 Tersi bujnılc tutfcu, sevgı. Başlang'cı olmayan. 7 K : m vasal bile>;i.kleraen. 8 Müslumanlann kutsal yerlerinden blrt Bir konu ıçln bir baskasma Istekte buiunmak. 9 San. »bhret Süjurik asitle elde edlien, renksu, uçucu, özel kokulu sıvı. T t T C \ R * N AŞ\ĞITA : 1 BaklaçıUerden, kokü tatlı bır bltkf 2 Epope Ue lîgiU enope o'.acaS bıçünde Ter=i kırnvada sodvumun sımgesı 3 AntiKitede Divonızos serefiie düıenlenınis sarkılar IÇin kullanılan sözcüi 4 Tohum ser pılınlş topraK parçası. Avrupa Ekonomık TopluluSurauı yabana dilden stmgesi 5 Hastalık geçtikten sonrakl hal 6 Kımyada ındyumun sımge6i. Kar*üıK olmak Ozere yapılmış, düzenlenmiş 7 Denız aracına yon verraede kııllanılan Eeıeç. Seçme, seçUm>5 olan. 8 Bafırsaklar Bır renk. Bir harün okunuşu. BCLMACANIN ÇÖZIİMÜ SOLDAN S\Ğ\ : 1 Latama J Azap Alay 3 Nitelik. 4 oM Rapor. 5 Yiv IaM 6 Is. Tabiye 7 Narin Kıt 8 Pafta hA. > Kat Aslan. TCKARIDAV AŞ\ĞITA : 1 Lanolin 2 AJÜU Sap». 3 Tat. RaJ. 4 Aperitıl 5 Lavanta. 6 Nalp. As 7 Alkolik 8 Bsylha. t Aya. Metan.