25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ON CUMHIKİYUT IS TEMAfUZ 1980 EĞİTİM ÖĞRETİM ...EĞİTİM ÖĞRETİM ...EĞİTİM ÖĞRETİM ...EĞİTİM ÖĞRETİM ...EĞİTİM ÖĞRETİM ... Şükran KETENCİ Bakanlık şimdi Konya DMMA'da ne yapacak?. Kuruluşu iptal edılen fakülteyi tercih eden öğrencinin bir alttaki tercihl işleme konulacak ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Unıversıtelerarosı Seçme ve Yerleştırme Merkezı Başkanı Prof. Alton Gunalp. Danıştay'ca kuruluşları ıptal edılen fakultelerı tercih eden oğrencılerın, bu tercıhlerının bır altındakı yukseK oğrenım kurumunun işleme konulacağını bıldırmıştır Gunalp, USS'ye gıren genclerın 15 ocak 29 ocak arasında merkezlerıne başvurduğunu anımsataraK, bazı fakultelerın Kuruluşlarının Danıştay'ca ıptal edılmesı kararının kendı ellenne 4 mart 1980 gunu geçtığmı bıldırmıştır. Günalp, şoyle aemıştır. «Danıştay'ın hukukı kararını tanımak zorundayız. Bu durumda, uygulanacak yontem şoyle orneklenebılır: Bırıncı tercıhınde Danıştay'ca kuruluş işlemı ıptal edılen bır fakulteyı secen kışının bu tercıhı işleme konulmayacak. bunun yerıne bu kışının ıkıncı tercıhını bırıncı tercih olarak kabul edılecektır.» Orta öğretim kademesindeki gençlerin sayısının 2 milyon 627 bini aşacağı bildirildi ANKARA, laa.) Dunyanın nüfus yönunden en genç ulkelen arasında yer aian Türkıye'de, bu yıl bır mılyon 394 buı 284 çocuk daha iLkokul'a başlayacaktır. Anadolu Aıansı muhabırinm Müll Eğitim Bakanlıgı yetkılilennden aldıgı bilgiye göre. bu yıJ oğreıum yaşına ' asan çocuklarla birlikte, ilkoğretim'deki öğrenci sayısı, 6 malvon 176 bın 51 e yukseleceKtir. Yetkıliler. ortaokul ve lisede okuyan oğrencı sayısında da onenüı artışlar oidugunu belirtmışlerdjr. Geçen ders yılında ortaokullarda bır milyon 525 bın jğrencinın eğıtım gorduğünu bildıren yetkıliler, bu sayının 19801981 ders yılında, 127 bin artacağını açıklarmşlardır Lıse o^rerumı gören gençlerin sayısı da, bu öğremm yılında 885 bin'den 975 bın 49O'a yükselecektir. Böylece Turkiye'de orta öğretim kademesinde bulunan gençlerın sayısı 2 milyon 627 bini aşacaktır. VET Danıştay Mıllı Eğitim Bakanlığınm Konya Deviet Muhenaıslık ve Mımariık Akademısıne ilışkın kararı hak kında yurütmeyı durdurma kararı verdı Bı r dığer anlatım ıle Akademı'mn ozerk kuruluş olarak yonetım organları ıcınde seçım yaparak yonetıcılerını go revlendırmesı ışlemını onayiadı. Bokanlığın «ozerk kuruluş olamamıştır, yonetıcıterım ben atanm» yolundakı kararını aur durdu Şımdı Mıllı Eğitim Bakan lığı Konya DMMA'dc ne yapacak? Bugune kadar benzen ya şanmamış uygulamaların. kotu sonuçları nasıl düzeltılecek, hesabını kımler verecek?. E Öğretmen kıyımları ve yasa dışı uygulamaların sonu gelmiyor Milli Eğitim Bakanı Orhan Cemal Fersoy, Ayasofya'nın ccuni olarak açılması gezisinde Alposlan Turkeş ile gozete fotoğraflarında boy gosterdikten sonra gittıği Trakya gezısinde, olağanustu başarılı bir calışma içinde olduğunu anlatmış gazetecılere Bakanın gectiğımız haftaki demeçlerınde aynen şu cumlecikler var: «Olağanustu bir çalışma ile 45 bin öğretmenin tayinmi...» Doğrusu olağanüstu sozcuğüne katılmamok otanaksız Bize de her hafta yağan mektuplar, gelen haberler, Milli Eğitim Bakanlığınm olağanustu uygulomolarını yansıtıyor Millileştırme adına, yasalar çignenerek surdurulen, hic bitmeyen. azalacağına yoğunlaşon öğretmen kıyımlarna, surgunlerine ilişkin. Sozu uzatmadan mektuplardan ornekler sunmayı surdurelim... Daha önce eğitim öğretim koşemızde pek cok kez yer almış olmasına karşın unutmuş olabılecek okurlar ıcm Konya DMMA'da olanları bır hatırlatmak gerekecek... Faşıstlerın ışgalı altındaki Konya'da Konya DMMA'da ken dıne duşen payı almış. okul ülkücu mıllıyetcı kışılerce ışgol edılmıştı Akademıde oğrenım goren bırkac ulkucü öğren cı adına, dışardan takvıye guc ler ve guvenlık gorevlılennın desteğı ıle Akademı oğrencılerının cok büyük coğunluğunun oğrenıme devam edememesı sağlanmıştı. Sorunlorı görüşen Akademl Yonetım Kurulu oğrencı buyuk coğunluğunun Akademl'de oğrenıme devam edememesı ve oğretım uyeierının de sık sık saldınya 'jğramalorı olgusu kar şısmda, bu koşullarda öğrenım yapılamıyacağı, işgal altında tutulan etrafı ülkucü kuruluşlarca sarılmış bınadan öğrenımin taşınması ve oğrencı coğunluk devam edemedığı sure ce oğrenımin surdurulmemesi kararlarını almıştır. Ve de Mıllı Eğitim Bakanlığınm kara lıstesme gırmıştır. Akademı 14 aralık 1979 tarihınden ıtıbaren, yasanın ongor duğJ koşullar tamamiandığı ıcın ozerk kuruluş olarak calışmaya başlamıştır Aynı gun top lanan Akademı Genel Kurulu Prof. Pervın Yazgan'ı Akademı baskonlığına secmıştır. Ancak Mıllı Eğitim Bakanlığı başkan secımınm kabul edılemıyeceğını. Akademıye sadece 1 profssor ve 1 docentın atandığını, ozsrklık icın gerekl, yasal koşulların hazır olmadığını bıldır mıştır. Bakanlık, 11 kadrolu profesor ve doçentı olan ve ya saya gore ozerklık ıçın gerekli koşulun tamamiandığı Akademıye ozerklık vermemek ıcm, daha once Bakanlık tarafından atandıkları kadrolar ıçınde, ya sal koşulları tamamlayarak do çent olan 8 kışının docentlıklerını saymama yolunu secmıştır. Kendı kadrolarında docent olan 8 oğretım uyesının kararnamelerı ımzalanmıyarak, yasa ıle Bakanlığa sadece prosedur olarak verılmış olan bır ımza yetkısi, unıversel kurumun hakkı olan docentlığın onaylanmaması bıçımıne donuşturulmüsrur. Bokanlık Akademıyı sıyasal denetımı altına alabılme uğ runa. yasalara göre doçent olan kışılerın doçentlığını tanımamaya kadar ışı ılsrı götürmuştur. Iş bu kadarla kalmamış, cok daha şasırtıoı bır olay yaşanmıştır. Akademı özerk kurum halıne geldığı yolundakı kararında dırenınce, Akademıde tüm calışanların oğretım uyesı, yardımcıları, personel de dahıl 170 kışının maaş ve ücretleri kestirılmıştır. Coğunlukla 977 78 yıllarında atanmış olan ve kendi kadrolorında 1979 yılı ıcmde docent olan 8 oğretım üyesının yanında. 975 yılında a. tanması yapılan Doc. Edıp Yaz gon'ın bu Akademıye ataması yopılmadığı gıbı bır gerekçe üe gorevden almması kararları da görulmuştur. Sonuç olarak Bakanlık özerk liğını kabul etmedığı Akademiye yeni bır başkan atamış, Akademı hemen öğrencılerin devam edemedıkleri faşıstlerın işgalındeki eski bınaya taşınmış, aynı koşullarda bırkaç öğrencı ıçın öğretıme açılmıştır. Doğal olarak Bckanlığın butün kararlon Danıştay.'da çeşıt lı davalara konu olmuştur. Ilk olarak Doç Edıp Yazgan 1975 yılından bu yana gorev yaptığı Akademıye daha önce atanmış olduğunu Danıştay kararı ıle kanıtlamıştır. Danıştay Bakanlığın savunmasını da aldıktan sonra verdığı ıkınci önemli kararında ıse, Akademı'mn ozerk kuruluş halıne geldıkten sonra kenoı ıcınde yaptığı gorev bölumüne ıhşkin Bakanlığın kararını durdurmuştur. Bır diğer an latım ıle, 8 docentın gerçekten doçent olduklan, Akademı'nin ozerk olduğu, Bakanlığın yönetıcı atayamıyacağı Danıştay ka rorı Me kanıtlanmıştır. Evet sorularımızı yınelıyonız. Mıllı Eğitim Bakanlığı bugüne kadar yapılanlan kamu oyuna nasıl acıklayabılscektir? Öğretim üyelerını, calışonları, öğren cıleri mağdur eden. Deviet adına yapılmış yasa dışı tosarrufların hesabını kim verecektır? Akademi de sağlıklı bır öğrenime nasıl kavuşulabilecektir?. İlkokula öğretmen yetiştirme üzerine Eğitim konusuna llişkin bır mektuba yer verelım.. Nılgun Kaya ılkokulda öğretmen yetıştırmeye ilışkın görüşlerıni onlatıyor: «Koy cocuklarını olıp okutan. tekrar koye yollayan Koy Ens tıtülen ortadan kaldırıldıktan sonroki gelışmeler arasında 197071 öğretim yılı icın ılköğ retmen okulları 7 yıla cıkartıl mış. sayılan da 89'u bulmuştur. Bu defa öğrencılere lıse dıploması da vererek üniversiteye gırır hakkı sağlamıştır. Üc donem mezun verdıkten sonra llköğretmen Okulu. İlköğretmen Lısesı adını almıştır. Bu okulu bltirenlere öğretmen dıploması verılmemek tedir artık. Bu öğrencılerin elıne verılen dıploma lıse dıplomasıdır. Yıne bu yıllarda 197374 öğretim yılı ıcln Ikı yıllık Eğitim Enstıtülerl açılrrıştır Amoc ılkokullara sınıf öğretmenı yetıştırmek. Bunlar da uç donem me zun verıyorlar. Sımdı de bu Eğitim Enstıtüleri dort yıla çıkarılıyor Bu şu demektır Başlangıçta dokuz yılda yetışen ilkokul oğretmeni şimdi 15 yıl okumak zorundadır. Dıştan bakınca güzel bır şey Unrverslte ayarmda ilkokul öğretmeni yetıştırılecek. Her dereceli okul öğretmenleri lıse sonu dorder yıllık Carenımaen gececek Bunlar sadece dış gorü ğılız. Uygulama becerısı yok. Enstıtüsu rrezunlarına bakulım bıraz. Şımdıye kadar kı sohbetlerımın ve bu okul mezunu arkadaşlarımdan aldığım mektuplara gore başarılı öğretmen değılız. Uygulama becerısi yok Cok duyduğum bır soz var: cEğı tım Enstıtusü mezunlarında oğ retmene gerekli beceri ve bılgı yok » Bu cok gercek galıba. Mesleğının ilk çunlerinde «gun!ük. yıllık, ünıte planı yap» denılınce şaşırıp kalan, nasıl yapacuğını bılmeyen meslekdaşlarırr okula lanet yağdırıyordu. «Bıze ne verdl okul» dıye. Kımseyı yadırgamıyorum. Yadırgayamam da Çünkü ben de aynı okuldan mezun bır oğretmenim. İşın acı tarafı dort yıllık öğretmen okulundan sonra o okulo gıtmem. Eksık olan neydi bu okullarda acaba'' Sanıyorum en onem lı sorun bu okullarda staıın kal dırılmasıydı Öğretmen adayı uy gulama dersıni ezbere okuyordu. Oğrendıklerını ancak öğremm sonrası uygulamayo kovabılecektı Gerçekleştırmemız gereken blr llke vordı: «Yaparak, yaşayarak öğrenma». Kendımız bu şekilde oğrenmelıydık. Hıc uygulama görmeden bir sınıf teslim edilıverıyordu elımize. Kendl kışlsel cabalarıyla yetıştirmeye calışıyordu öğretmen kendisıni. Bu öğretmen odaylorıno uygulama gosterılseydı bu sorunlar olmazdı sanıyorum Aslmda öğretmen olacak kışiye kuromsal bılgılerın yonında becerıye dayanan bilgılerın daha fazla verılmesı gerekmez mı? Nilgun KAYA BAYRAMPAŞA'DAN SÜRGÜN • STANBUL'dokı Bayrampaşa Endüstrl Meslek Lisesl| nın 12 oğretmsm, aralık dırenışı gerekçesı ıle uzun sure açıkta tutulduktan sonra gorevlerıne iade edılmışlerdı 12'si ıçin de mayıs ayı ıçınde «Bakanlık mucıbı» ıle atamaları gelmış, ancak sınavlar yapılabılsın dıye, yeni teblığ edilmış Yozgat, Malatya, Kars. Erzurum. Erzıncan. Elâzığ. Nevşen;r'e, yollukiarı gelmeden hemen gıtmelerı ıstenıyor Gıtmeyenlerın maaş alamıyacakları belırtılıyor Içlerınde eşlerı burada kalanlar var. gıdecekları kurtarılmış bolgelerde yaşatıimamalan Icm and ıcılenler de var Bayrampaşa Mıllı Eğitim Bakanlığında komunıstlerın yuvası gozü ıle bakılan bır okul, mutlaka temızlenmesı gerekli Gıdenlerm yerının doldurulamaması, eğıtımındekı sonuçları hıc onemlı dsğıl. Bu okulda hıç olay çıkmamış olmasını da umursayar yok. «Bakanlık mucıbının» ne olduğunu sormanın bır anlamı var mıdır dersınız?... TEKZİP YAZISI Cumhuriyet Gazetesinln 11 nisan 1980 cuma gunu 10. sahıfe 12, 3, 4 sutunlarınaa hakkımda cıkan. yazıdakı ıddıa ve ıthamlarla, sahte fatura sahte ımza atmakla velılerden para toplamak gıbl suclamalarla hıc bir Mglm yoktur. Bsn gorevıme bağlı dürust. namuslu bır öğretmen ve okul müduruyüm. Hakkırndakı butun yazılanlar asılsızdır. Gazetenın ılk cıkacak sayısının aynı sahıfe ay nı sütun ve aynı puntolarla tekziben yoyınlanmasını rıca edenm. Saygılarımla. Turkan Dtrız Ahmet Mert«r Ortaokulu Mudurü, YALVAÇ'TAN BIR GARIP GERCEK İSKOLU YETKİSİNDEKİ KARGASA 2 alışma Bokanlığı işkolu yetklslnl verış yönta mı ıle. yetkının yaso amacı dışındo kullanılmasına olanak tanırken, yargı da 17 yıl sure Ile yasa dışı uygulamalara seyırcı kalmış, bır anlam da bu uygulamalara yasal olanak tanımıştır Iş kolu yetkısınm alındıktan sonra, ış yen sozleşmesı gıbı ış yerlerınde ayrı olarak ve ayrı zamanlarda kjh'inılmasına ızın veren Yargıtay ılk kez aralık 1979 yılında verdığı bır kararda değışık goruş getırmıştır. «Bır ışkoluna gıren ışyerlerı bolunmek suretıyle bır kısım ışyerlerl ıcın işkolu sevıyesınde toplu ış sözleşmesı yapmak üzere yetkı ısten mesı de mumkün değıldır» denılen Yargıtay'ın soz konusu kararında, işkolu yetkısıne dayannarak yopılmış olan sozleşmelerın tümu fesh edılmeden ye ni yetkı ıstemınde bulunulmasımn soz konusu oiamıyacağı savunulmaktodır. Ancak Yargıtay Ocak ayından başlamak üzere arka arkaya verdığı üc kararında eskı goruşune ge ri donmüş, Calışma Bakanlığınm butun sözıeşmelennın fesh edılmesı koşulunu aramadan verdığı ışkolu yetkılennı onaylamıştır.. Yargıtay Nısan ayı sonrası verdiğl kararlarında ise işkolu yelkısının ışyerı yetkısi gıbl Iş yerlerınde ayrı ayrı kullanılamıyacağı gorüşü doğrultusunda, yeni yetkı başvurusu ıçın, butün ışyerlerindekı sozleşmelerın feshı ılkesını aramaya başlamıştır. Yargıtay'ın işkolu yetkısınm kötü kullanılmasında seyırcı kalma rolunden vazgecmesı, sorunun yenıden ve yoğun bır bıçımde tortışılmasını gündeme getırmıştır. Şükran KETENCt Y Ç Yargıtay'ın son kararına göre işkolu yetkisini "böimeden kullanmak zorun lu kolu yetkileri ile başlatılan yeni işyeri sözleşmelerine tedbir koymuşlardır. Bakanlık bıle yeni modaya uymuş, işkolu yetkısi vermek Istedığı bır sendıkayı korumok uğruno, «Bır ışyerınde yetkj fesh edıldığinde, o işkolu yetkısınm kullanıldığı butun ışyerlerindekl sozleşmelerın sona ereceğı gıbı» garıp, Yorgıtay kararmdan çok ötede bır sonuca ulaşmıştır. en 1yı blçımde cevap verebıleceğini oraştırmakta ve buna gore bır secım yapmoktadır. KUŞKUSUZ bu radakı secım deyımı sadecs bır ceşıt toplu sozleş me anlamına gelmemektedır. Aksıne bırçok ülkede aynı anda bırden fazla toplu sozieşme türune uygu lamada yer verılmektedır. Onemlı olan bunlar ara sında uyum sağlamak ve ışcıışveren ılışkılerını en lyı bıçımde duzenlemektır Ulkemızde toplu pazarlık uygulaması oldukca kısa bır gecmışe sohıp olduğundan bu hususta en uygun hangı model olduğu kesınlıkle ortaya konul muş değıldır. Bununla beraber gerıde bıraktığımız 16 yıllık donem bızlere ışık tutmakta, bu konuda oaha somut modelter üzerınde durma olanağını vermektedır. Herhalds şurası bır gercektır kı 1963 yılında 275 sayılı yasa hazırlanırken hangı sıstemın benımsenmesı gerektığı konusundakı belırsizlık, hatta bılınçsızliK, bugun buyük ölcüde kaybolmuştur Başka bır deyımle 275 sayılı yasada nasıl bır değışıklık yapılmasının en uygun yol olduğu hakkında cok daha somut onerıler ve deneyırnlere sahıp bulunmcktayız. Bu yazının amacı da bu alan daki tartışmalara yardımcı olmaktır. Bıhndığı gıbı halen yurürlükte bulunan 275 sayılı yasada iki tur toplu ış sözleşmesı ongörulmüştur: isyen ve işkolu düzeyınde toplu sözleşmeler. Ancak sozu gecen yasa tasarı halınde partamentoya sunulduğu zaman sadece işyerf toplu soz leşmesınl öngormuş bulunuyordu. Parlamentoda tasarının gorüşulmesi sırasında. Gecıci Komısyonda, işkolu sözleşmelerı, Fransız hukukundon esın lenılerek, yasaya eklenmiştır. ILMAZ Yeşıldağ, yeni mezun olduğu okulundan Yalvaç ılçesı Bağiarbaşı ortaokuluna atandığını öğremr gelir buroda gorevıne başlar. Kendınl topluma adadığı ıcın, daha kararnamesmi blle beklemeden halkının çocuklarına bırşeyler verebılmek ıcm goreve başlar. Olay da ışte buradan başlıyarak değışık bır bıçımde gelışır. Takvımler 24 aralık gunu Yalvac ılcesınde hıçbır öğretmen eylem yapmamış ve görevını aksatmamıştır. Kurt kuzuyu yıyecek ya, ışte bu bahane edılerek Yılmaz Yeşıldağ acığo alınır. Bununla kalınmaz, olaylar değışik biçim olır Bu kez kenaını açığa alanlar, «Senı yanlışlıkla açığa almışız deyıp yenıden goreve başlatırlar. Ama çark yıne değışık donmeye başlar Yanıldıklarını soyleyenler Yılmaz Yeşıldağ'ı tekrar açığa alırlar. Atandığındanberi kararnamesız, kah acıkta kâh görevde, maaşsız. ucretsız çalışma azmı ıçınde olan öğretmen 56 aydır çektığı sıkıntıların son bulması ıçın Ankara'da Mıllı Eğitim Bakanlığına başvurur. Aldığı yanıt tuylen değil ama ınsanın damarlarını donduracak kadar katı ve çağdışı bır yanıttır... «Kararnamenız Bakanlıkça vılayete gonderılmedığl ve sızın bu kararname gereğınoe gorev yapmadığınız anlaşıldığından müstafı sayıldınız'...» Yılmaz Yeşıldağ oğretmen'ın başına gelen dunyanın hangı ulkesınde gelir dersınız?... Yasaya ekleme yapılınca BÎR SÜRGÜNÜN SONU ÜZERİNE.. Öğretmen Sabahattin Altıntaş sürgune giden bir arkadaşının sonu üzerine bir mektup göndermiş. Üzerinde hiçbir şey söylemeden sizlere aktanyoruz.. «Ülkemiz, sorumsuz bir iktidann yönetiminde, çok yönlu yıkunlara uğramıştır. Dahası ülkemizde, açıkça destekJenen faşıst hareketlerden tutun da; surgun, işkence, zam ve ekonomik anarşıye kadar; her türlü sıyasal zorlamalı olgulan gormek olası. Hükümet, Türk ulusunun hükumetı olma yenne; fanatik sağın deviet aygıtında örgütleşmesıne, demokrasinin çökmesıne; sol hteratürde bulunan her türlü düşüncenin yaşatılmamasma yardımcı olarak gorev yapmaktadır. Kırsal alandan göçe zorladığı köylüden tutunuz da, fabrikadan atüan iŞÇiye ve surgun edilen memura kadar, her yere siyasal içenklı parmak atmıştır. Özellikle bu gıdışi ve ortamı beğenmiyen aydınlann, öğretmenlerın üzerine acımasızca gıtmiştir. Örneğin: Rize'nin. Iyidere Bucağınm Yaylacılar Köyunde görev yapan Ahmet Güvercm isımli öğretmen ve diğer arkadaşı (!); hiç bir gerekçe gösterilmeden, tepeden inme bir kararla, değışık tarıhlerde, Mılh" Eğitim tarafından ÇayeU (!) ılçesme sürülmuçtür. Öyle bır sürgun kı, okul müdürüne resmi yaa yazılmadan, maaş ilmühaberi gizlice telefonla alınarak ve zaman tanınmadan yapılmıştır. Evli, dört çocnık babası ve otuz üç yaşlannda olan Güvercm öğretmen; tatılde, sürgün edıldiğı yerden arkadaşının ve kendisınin, ahnamamış ıki aylık maaşlannı aimaya gıtmış, ne yazık ki. donuşte de uğradığı trafık kazası sonucu, yaşamıru yıtırmıştır. Bu öyle bir acıdır ki, aynı zamanda baştakj hükumetin de, kirli ve lekeh ıktıdarlık aynasıdır Türk ulusu elbet bir gun. talihsiz yönetimlerden kurtulacaktır. Çocuklannı eğiten öğretmenlerini sürdüren ve işkence ile ölüme sürükleyen bu iktidara aklanarak onurlu siyasal bır tokat atacaktır Insanlar yanılabilir. kandırılabilir. geciktirılebılir ve hatta da öldurülebilir; ama tarih asla, ıleriye ıtici gücüyle sorumluları affetmiyecektir. Devrimci öğretmenler, başımz sağolsun! Selam Güvercin'e™» argıtay'ın ust üste verdığl karorlnrla bir tür ıctıhat nıtelığıne donuşmeye başlayan goruşü. «Sozleşmelerın aynı tarıhte feshı zorun luluğu» bıçımınde anlatılacak kadar basıt değıldır. Uygulamcda işkolu yetkısınm bugünku bıcımi ile kullammını tarıhe gomecek nıtelıktedır. ÇünKü bılındığı gıbi bır sozleşmenın tek taraflı olarak isteni len tarıhte feshı sözkonusu değıldır Yargıtay gorüşünü dsğıştırmezse, ellerınde işkolu yetkısi oıan tüm sendıkalar, yururluktekı sozleşmelerının tumu sona ermeden yeni yetkı alamıyacaklardır. Tüm ısyerlerindekı sozleşmeler sona erdıkten sonra işkolu yetkısi aimak, Turkiye'de bugüne kadar yaşan mamış bır uygulamayı getırecektır. Yetkı verilmesın de hakca davrcnılır, gercek saptamalcr yapılması yolu secılırse, iktidarlarla özdeşleşmış sendıkalar saltanatı da sona erebılecektır. Bır dığer anlatım \a işkolu adı aitında yapılan ışyeri sözleşmelerı ıle sürdürüten ucuz sendıkacılık donemı cıddi bır sar sıntı geçırecektır. Saltanat sona mı eriyor? N Y Toplu çağrı gerekir u noktada Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bır ye nı adım daha atmış. 10 Temmuz larıhli son kararında uygulamayı kokünden sarsacak şu önemli sonuca ulaşmıştır: «İşkolu yetk'sı bır butündur. BölünmeK suretıyle ayrı ayrı zamanlarda, muhtelıf dönemlerı kapsayan ve farklı hükümler taşıyan işkolu toplu iş sözlesmesı yapılamaz. Bu nedenle, bır ışkolundakı ışyerlenni kapsayan bır toplu iş sözleşmesı yapılmak istendığj zaman, ılke olarak bu sozleşmeyi yap mağa yetkılı işcı federasyonu veya sendıkasının, o ışkolunda bulunan ışveren kuruluşlarının ve isverenlerin tumünü birlikte toplu görüşmeğe çağırma sı gerekır. Şayet böyle bır yetkiye dayanılarak, bır kısım işveren kuruluşları veya ısverenler toplu goruşmeye çağırılmış, bir kısmı cağınlmamış ve cağırılmış olanlarla işkolu düzeyınde toplu Iş sozleşmesı yapılmış ıse. bundan sonra artık cağınlmamış olanlar ile aynı yetki nedenıyle, aynı sevıyede toplu ış sozleşmesi yapılmak üzsre toplu goruşme cağrısın da bulunulamaz.» B argıtay'ın işkolu yetkısınm kullammını denetleme eğil'mini göstermesi dahl, ış dünyasında tepkılere yol acmısttr. Sendıkalar bu konu Üe fazla ilgılı görünmüyor gıbi davranıyorlarsa da, özünde en d'kkatle izledikleri konuların başın da bu alandaki geJışmeler gelmektedır. işkolu yetkisini, işyeri yetkisı gibi kullanarak uzmanlaşmalara buyüyen sendıkalarda belırgm bır telaş ve yargıya baskt gözlemıenmektedır. Bugunkü uygulanan biciml ile işkolu sozleşmelerinin yapıkımıyacağı bır noktaya doğru hızlı bır gidiş donemI yaşanmaktadır. Cünkü Yargıtay'ın so runu tartışmayo başlomış olması, bilim adamlarını, doktrini de sorunu tartışmaya zorlamıştır. Bu arada İşkolu yetkılerının bugünkü kullanıiışına kar şı cıkan. daha cok işyeri sozleşmelerınl savunan sendıkalar da harekete geçmışlerdir. Ceşıtli aşamalarda davalar artmıştır. Farklı tarıhlerae kullanılan işkolu yetkileri aleyhine tedbir davaları oçılmıştır. İş mahkemeleri daha önce kullanılmış iş Yeni görüşler doğuyor Y Niteliği belirgin değil şkolu toplu ış sozleşmelerının bugüna kadarkı uygulamanın ve yeni yargı kararlon ıle ge lınen noktanını sağlıklı bır degerlendırılmesınin yapılabilmesı, yetkının yasadakı yer alışından konuya gırmeyl gerektırmektedır. Prof. Metın Kutal işkolu duzeyındekı toplu sozleşmeleri değerlendırırken şu goruşlere yer vermektedır: «Toplu pazarlığın ceşitli düzeylerde yapılabildıql bılinmektedır. İşyerınden ü!ke duzeyıne kadar icerık ve kapsam bakımından farklı topıu ış sozleşmelerıne rostlanmaktadır. Her ülke kendıne ozgü ıktısadi ve sosyal koşullara göre hangı tur top lu sozJeşmelerin işçi ve işverenlerin ihtıyaçlarına I I e var kı bu ekleme ıle 274 ve 275 sayılı ya saların tum hukümleri arasında uyum sağlonamarr.ış, uygulamada işkolu toplu sözteş melerı gercek kımhğıne hıcbır zaman kavuşamomıştır. Yasanm yetersız hukumlennın yargı organ larının kararları ıle tatmınkâc bıcımde dotdurulamaması da sorunun daha genış boyutlar kazanma sına neden olmuştur. İşkolu toplu ış sozleşmesi ismi altında Türk hukukuna gıren bu sozleşmelenn işyeri sözleşme lennden nıtelık ve ıcerık bakımındon rw gibi fork lılık taşıdığı 275 sayılı yasada ongorülmemiştir. Halbuki Türk kanun koyucusunun esmlendiği Frar» sız hukukunda toplu ış sozleşmesi deyımı esas ıti barıyıe işkolu sozteşmelerıni ıfade ©tmekte, ışyerı sözleşmelerı ıçın «Accords D'Etablıssement» ya hut «Accords D'Entreprıse» deyımi kullanılmoktadır. Toplu sozieşme anlamına gelen «Conventıon Collectıve» yerıne ışyerı veya ışletmo anlaşması de yımlerınln kullanılması tesadüfı değıldır. Zıra Fran sada işietme veya Işyerı duzeyindekl anlaşmalar ya işkolunda bır sözleşmenin mevcut olmaması halmde yapılmakta, yahut da işyerinın özelliklenne gore Iskolu sozleşmelerını yorumlamak ıcm bunlara başvurulmoktadır. Bu ıki tur sozieşme loerik bakımından da birbirınden yasal hükümlerle aynlmışiordır. Bunlardan sadece toplu sözleşme nıteti ğınde oianlarm teşmı! edilebıleceğl kabul edilmış ve bu sözleşmelerde zorunlu blcimde yer atacak hususlarla ihtıyarı hükümler ikı madde haılnde duzenlenmıştır. Türk hukukundo ise sadece toplu sözleşmele rin tarafları bakımından bfr ayırım yapılmış, ıçerık bakımından farklar gösterilmemiştir. Esasen bır sure sonra işkolu yetkisini alan işçı sendıkalarının ış yeri düzeyınde de ayrı ayrı sözleşmeler yapabileceklerı yargı organlarının kararları ıle benimsendiğınden sonucto işkolu toplu sozleşmesi ismı altın da tkincı bır işyeri sözleşmesı yapılması durumu ortaya cıkmıştr Böylece bir işyerinde toplu sözleş me yürürlukte ıken aynı düzeyde ikincı bir toplu sözleşmenm yaoıiarnıyacağına dair ılke, hukuken olmasa bıle, fıılen ihlal edilmiştlr.» «YARIN: UYGULAMADAKİ SORUNLAR»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle