17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ON CUMHURtYET 1 HAZÎRAN 1980 Kâr oranları düşünce çokuluslular telâşlandı Dış Haberler Servisl Sanayıleşmış ulkelen sarsan ekonomık bunalımm gıderek cok uluslu şırketlerı de etkılemeye başladığı, bunlarm kâr artışlafinı surdumelerıne karşın, kâr lılık oranlannın gerılemeye baş ladığı gorulmektedır. Nıtekım kârları mılyonlar, hat ta mılyarlarca dolarla belırlenebılen bazı çokuluslular, karlılık oranlarının duştuğunu ılerı surerek 198O'ın bundan sonraıkı donerrierı ıçın «karamsar» olduklarını belırtmektsn geri kalmamaktadırlar ABD VE AVRUPA Elde edılen ılk bulgulara gore, Amerıka Bırleşık Devletlerı ve Avrupa'do merkezlenen bazı dev çckuluslulann kârlılık oranlarında yuzde 26'yo kadar varan duşuşler gorulmektedır Buna karşılık, yalnızco ıkl cokuluslu şırket Chrysler ıle ABD Celık (U S Steel) zarara uğramış bulunmaktodır Sureklı bunalım ıcınde bulunan ve ıflas tehlıkesınden ancok yan yardımlarta korunabılen Chrysler'ın 1979 yılı satışlarından uğradığı zarar 1 mılyar 97 mılyon dolor olarak saptanırken; ABD Çelık Şırketı de 293 mılyon do larlık bır zarar gostermıştır Büyuk oranlı kâr kaybı goste ren cokuluslu ABD ve Avrupa şırketlerınden bazılarının durumuysa oldukça ılgi cekıcıdır Orneğın 1979 yılında 381 mılyon dolar kâr sağlayan ünlu ITT (Uluslararası Telgraf Telefon) şırketı yuzde 43 oranında kâr kaybına uğramıştır ve bu oran tum çokuluslular araBindakı en yüksek orandır. Llstede ıkıncı sırayı yuzde 26 kayıpla Ford Motor ve uçünculüğü de yuzde 18 Ile General Motors gıbı şırketler almaktadırlar Dunya otorrobıl endüstrısınde ABD ve Avrupa şırketlennın sureklı bir kayıp ya da gerıleme ıcınde olduklarının bır dığer kanıtı da Fransa'nın Peugeot Cıtroen şlrketının yüzde 16'lık kârlılık duşüşüyle lıstede dörduncü gelmesıyle ortaya çıkmaktadır. Bunlara ek olarak, IBM de yüzde 3 oranında kazonc kaybına uğradığını acıklamaktadır IBM «kayba uğrayanları lıstesinde sonlarda yeralmasıno korşın, 1979'un en kârlı şırketlen arasınto bırıncı sırayı al maktadır Bu lıstede, ikıncılıği 2 mılyar 893 mılyon dolarla Gene ral Motors ve ucuncülüğü de 1 mılyar 169 mılyon dolarla Ford Motors almoktadır Peugeot Cıtroen'ın kârı ıse 271 mılyon dolardır... Boylslıkle, eokuluslu şırketler ın kârlarının sureklı arttığı ancak «rakamların olağanustö boyutlara ulaşması yüzunden» kârlılık oranlarının duştüğünü saptamok kolaylaşmaktodır ABD ve Avrupa cokuluslulan nın Kâr oranlarındoki genlemenın bır dığer nedenı de otomobıl ve demırcelık endustrıleri arasındakı bağlantı olrrakta ve otomobıl satışlorı düştükçe, de mırcelık satışları (ya da üretı mınde) da gerılemekte ya da kâr oranları düşmektedır. ABD ve Avrupa cokuluslularının geleceğe yönelık kaygılarına karşılık. Japonya'da hıcbır cokuluslunun kârlılığının gerıle medıği de belirgın bicımde ortadadır. Nıtekım, Nevvsvveek dergısının «tahmını» rakarrları na gore Kavvasakı Celık şırketı 1979 yılı kârlılık oranını yuz de 187'ye, Sumıtormo Metal ı se yuzde 162'ye kadar yukseltebılmışlerdır Ancak bu oransal artışlara karşın Japon cokuluslularının kar rakamlannın ABD ya da Avrupalılara gore duşuk olduğu da saptanmaktadır Nıtekım Kawasakı'nın kârı 210, Sumıtor no'nunkıyse 201 mılyon dokjrı aşamarraktadır. KÂRLARIN SÜREKLİ ARTMASINA KARŞIN, KÂRLILIK ORANLARI 1979'DA DÜŞÜŞ GÖSTEREN ABD VE AVRUPA ÇOKULUSLULARI, GELECEK KONUSUNDA «KARAMSAR» OLDUKLARINI VURGULARKEN, JAPON COKULUSLULARININ ISE, KÂRLARI DA, KÂRLILIK ORANLARI DA ARTIYOR. İtalya'da muzları , sarartmak için kullamlan bir ilacın satışı yasaklandı ya da Cenova kentı savcılıgı %95'ı azot, ^51 etilenden oluşan «Maturfrut» adlı ilacın ulke çapmda satışını yasaklamıştır. Amelıyatlarda anestezi ılacı olarak kullamlan Etilen, meyve kabugundakı klorofılı yok etmeye yaradıgından muz kabugundakı yeşılın kısa zamanda san renge dönuşmesine yoı acmaktadır. San renk alan muz, gorunuşte, doğal olarak olgunıaşmış muzdan ayırt edıLmemekle bııiıkte, tat, koku ve besı açısmdan yetersızdır Bu tür ilaçlar nedemıyle, muz dahıl olmak uzere bırçok meyve turu daha az tat, daha az şeker, daha az koku ve daha az besleyıcı özellıklerle tuketıcıye sunulmaktadır italya'da olduğu gıbı otekı ulkelerde de aracılarla satıcılann bu tur ılaçlan kullanmaktakı amaçları mey \eyı ya da sebzeyı «turfan»da sunmak ve fıyatlan yuksek tutabılmektır. Cenova Savcılığı, «Maturfrut» ola cının satışını 7 ağustos 1959 tanhlı bır kanuna dayanarak yasakl&mışıır Bu kanunun bır maddesınde, «Yapay yollardan olgunlastırılan urunlenii satışı yasaktır» derulmektedır Meyve ya da sebzenın normalden çabuk surede olgunlaştuüması tarımsal urunun besı özellıklennı yok ettıgmden, Cenova Savcılığı, sözu geçen kanuna dayanarak «Maturfrut» ılacının ulke çapmda satışını yasaKlamıştır. DIŞ HABERLER SERVİSİ İtal • M ÇlZGi KAUNLlGI, • KIRLIUK DEEECEStY" 7 7 7 LE D06RU O«ANT[UPK. •' '• PETROL VE TUELEJÎI4 NEDEN OLOUGU i KlBLIUK EIAVJV KAHIRE AKDENİZİ EN FAZLA İSRAİL İTALYA VE FRANSA KİRLETİYOR Yılda 100 milyon turistin tatil yaptığı Akdenizin su larının en fazla sanayi artıklarıy la kirletildiği belirlendi. Azgelişmiş ülkelerde ise kanalizasyon döküntüleri, Akdeniz'in kirlilik oranını art tırıyor. Çevre kırlılığının yakın bır ge lecekte «Ölu denız»e donüştureceğınden endışe duyulan Akdenız'ın sorunlarına eğılen Bır leşmış Mılletler, tehlıke derecesını saptamak uzere 18 Akdenız ulkesınae 84 loboratuvor kurmuştur Yapılan ıncelemeler, yılda 100 mılyon turistin kıyılarında tatıl yaptığ Akdenız'de sanayıleşmış ülkelerın suları cok kırlettıgını, gelışmekte olan ülkelerın ıse daha az kırlettığını gostermıştır. Akdenız'ı kımyasal sanayi artıklarıyla kırleten ulkeler arasında Fransa, Ispanya ve Italya başı cekmektedır Yu nanıstan'ın doğu bolgesı ve Israıl kıyıları da sanayi artıkları yüzunden en cok kırlenen Ak denız bolgelerı arasında yer al maktadır. 84 laboratuvarın verdığı bulgular Akdeniz'in kırı emme ora nının sanıldığından daha fazla olduğunu ortaya koymuş ve Akdenız ülkelerınce ortak olarak gırışılecek bır «temızlık» hareketının. başarıya ulaşacağı sonucuna varılmıştır Bu nedenle bır yandan halen denıze yayılmış kırlılığı azaltmak amaçlanırken, bır yandan da bundan sonra denızı kırletmeyecek onlemlerın olmması kararlaştırılmıştır. Bu konuda Bırleşmış Mılletlerın duzenledıği Atına Konferansı'nın olumlu bir ışbırlığı or tamı yarattığı bıldırılmektedır Bırleşmış Mılle'ler uzmanları Akdeniz'in temızlenmesı ıcin or tak bır calışma ortamı bulunacağından umutlu gozükmektedırier Nıtekım Konferansa katılan Yugoslav denız uzmanla nndan Stepan Keckes durumu şoyle özetlemlştır «Akdenız hastadır, fakat olu değıldır. Hatta olmeye yuz tutmamışttr da dıyebılırız» \ ) • ı | | î ! | ı ! j | ! J J ABD, Batı Avrupa ve Japonya'da cokuluslu şirketlerin satış ve kâr durumları Çokuluslular UNILEVER PEUGEOT CITROEN PHILİPS SIEMENS GENERAL MOTORS FORD MOTOR IBM " ITT TOYOTA SUTIMOTO METAL' KAVVASAKİ STEEL 1979 satışları (mılyar dolar) 23 182 17.5 16 4 66,3 43.5 22.9 17.2 12.6 5,0 4,8 1978'e oranla 1979 kan 1978'e oranla (milyon dolar) farfc farfc % 4 756 271 330 339 2893 1169 3011 381 523 201 210 % 15 i Ve tehlikeler Denız kırlenmesınde sanayileşmış ülkelerın denıze doktuk lerı fabrıka artıkları olumsuz rol oynarken azgelişmiş ulkeler de kanalızasyon dokuntulerı nedenıyle denız kırlenmesınl artırmaktadırlar Bu arada Italya gıbı sanayıleşmış olduğu halde kanalızasyon şebekesı duzgun olmayan ulkeler de var dır Nıtekım son 10 yılda bırkac kez mıdys ve ıstırıdye tüke tımı yüzunden kolera cıkan Italya ıcm bılgınlerın tehlıkeyı «Napolı'de denız urunu yemenın Itaiyan ruletı oynamak» sozlerıyls dıle getırdıklen bıldırılmektedır Kanalızasyon şebekesı borularının Napolı'de Bele dıye yetkılılerınce bıle bılınmeyecek kadar bozuk olduğu ıfade edılırken Atına da da kanalızasyon borularının %60'ının a na kanalızasyon şebekesme bjğlı bıılunmadığı belırtılmektedır. Gerek sanayi ülkelerindekl fabrıka artıklarının gerek azgelişmiş ulkelerdskı kanalızasyon dokuntulerının gerekse pet rol urunlerının neden olduğu kırlıhğın Akdenız'ı ölü denıze donuşturmemesı ıcm Bırleşmış Mılletlerın çabalarını yoğunlaş tırmada kararlı olduğu bıldırılmektsdır. 18 Akdenız ülkesınde 84 laboratuvarın kurularak Atıno Kon feransı'nın toplanması ıcın bırkac yıldır harcanan cabanın bu yoldakı ılsrlemenın onemlı bir bolumünu oluşturduğu kabul edılmektedır (Dış Haberipr Servisl) ] ı ! ; % 10 % 2 %16 % 8 % 5 %18 %26 j ! J ] %3 % % % 5 2 9 % 3 %43 % 21 î ! ) % 13 % 11 % 17 % 19 % 162 % 187 j ! Balkanlarda dikkat çeken bir gelişme YugoslavyaArnavutluk yakınlaşması. Bel grad'daki diplomatlar, ıki komşu arasında «hafif», «gözle görülmeyen» bir gelişme olduğunu belirtiyorlar. Yugoslavya'nm azınlıklarla ilgıli anlaşmazlığı bulunan komşularından biri de Yunanistan. Yunanistan'da yaşayan Makedonların azınlık haklarını kapsayan sorun halen küllenmeye terkedilmış durumda. o bı sürdurmuş, ancak komşu ülkelere acılma ihtıyacını da duymuştur. Değındığımız iyileşme belırtılerl bugün yalnızca ekonomık ve tıcarı alanda kenj m gostermektedır. Ikı ulkenın Dış Tıcaret Bakanlannın karşılıklı zıyaretlerının ardından tıcarı ılışkılerın gelışmeye başlaması ve Tıtograd Tıran demıryolu ınşaatının Yugoslavlar'a verılmesı, bu belırtıler arasındadır. Buna ek olarak taraflar, kültürel ılışkıleri de gelıştırmeye calışmaktadırlar Selgrad takı diplomatlar, ıkı komşu arasında «hafıf», »çoaınmeyen» bır gelişme olduğunu belırtmekte, ancak ekonomık ve kültürel alanda görülen lyıleşmenın ılerısı ıcm sıyası bır yakınlaşmaya zemın oluşturup oluşturmayacağı konusunda tyımser bir yorum ıcın zamonın henuz erken olduğunu kaydetmektedırler Arnavutluk'un, Tıto'nun cenaze torenıne temsılcı gondermeyişı de sıyasi alandakl koşuilafin banıa yelennca oJounlasmanıış olmasına bağlanmaktadır. TITO'DAN SONRA YUGOSLAVYA T STOCKHOLM (ANKADPA) Yılbaşındafl bu yana dunyada 12 nukleer yeraltı denemesı gercekleştırıldığı bıldırılmıştır. Stockholm yakınlarındakl Isvec Asken Sısmoloıı Enstıtüsu tarafından yapılan açıklamada. Sovyetler Bırlığı'nın bu yıl ıçındekı dorduncu denemesını 22 mayıs tarıhınde gercekleştırmış olduğu ve patlamanın Rıchter olceğme gore 5 8 gücunde kaydedıldığını belırtmıştır Şımdıye kadar ABD'nın 6. Fransa'nın da ıkı nükleer yeral tı denemesı yaptıkları aynı enstıtu tarafından kaydedılmıştır Gecen yıl yapılan denemelerın toplam sayısının 53 olduğu. bunlardan 28'ının Sovyetler Bırlığı. 15'ının ABD 9'unun Fransa ve bırının de Ingıltere tarafından gercekleştırıldığı açıklamada belırtılmıştır Son 5 ayda dünyada 12 nükleer deneme yapıldı arih sürecl Içinde farklı kültürel, dlnsel ve etnık oğelerın ıcıçe gırdığı, bırbırıne karıştıgı karmaşık bır mozaığı andıran Balkanlar'da Yugoslavya'nın bugune kadar komşularıyla ılışkılerını etkıleyen başlıca etkenler sınır anlaşmazlıkları ve azınlık sorunlan olmuştur. Yugoslavya'nın şu ya da bu şekılde bellı bır azınlık sorunu olmayan komşusu hemen hemen yok gıbıdır Ancak bazı komşular ıle bu sorunlar karşılıklı anlayış havası ve ışbırlığı yoluyla cozümlenır, ya da rafa kaldırılırken, bazı komşularla ıse eskısj gıbi guncellığını korumaktadır. Yugoslavya'nın komşulan arasında cıddl sorunlan bulunan ülkelerın, başta Bulgarıstan gelmektedır. Yugoslavlar'a gore ıkı ülke arasındakı başlıca sorun Bulgarıstan'ın Makedonya üzerınde hak iddıa ederek, bu Cumhurıyetın bellı bır bolumünu Bulgar unsuru olarak gormesıdır. Sorunun bır başka yonu de Yugoslavlar'ın Bulgarıstan'da Pırın bolgesınde yaşayan Makedonların kulturel özellıklennı koruyup gelıştırmelerının engellendığını iddıa etmelerıdır. Kökleri cok eskılere glden bu anlaşmazlıkla ilgıli olarak Bulgarıstan resmı olarak Yugoslavya uzerınde herhangı bır toprak iddıası buiunmadıgını belırtmektedır. Bununla bırlıkte Bulgar basınında soz konusu sorun bellı donemlerde gündeme gelebılmekte, resmı tutumla çelışen yorumlara yıne resmı yayın organlarında rastlanabılmektedır. Bu yayınlar Makedonyalılar uzerınde tedırgınlık yaratırken, bunu Yugoslav basınının karşı yorumları ızlemekte, bır süre gerılımlı bır hava ıcınde suren karşılıklı polemık havası daha sonra kendılığınden sonmektedır Yugoslavlar, ayrıca Sovyetler'ın bu sorunu Bulgarlar aracılığı ıle kendılen uzerınde bır baskı manıvelası olarak kullandığını one surmektedırler. Zaman zaman canlanan bu polemıklere kcrşılık her ıkı ulkenın yonetıcılerı de anlaşmazhğın ıkılı ılışkılerın gelışmesını engellememesı gerektığını duşunmekte ve buna gore davranmaktadırlar. Nıtekım ıkı ülke arasındakı ekonomık ışbırlığı ve tıcarı ılışkıler bu sorundan boğımsız olarak normal bir biçımde yürümektedır Her ıkı taraf da yapılan bütün temaslara karşılık anlaşrrazlıkla ilgıli pozısyonlarını korumaktadırlar. Bır başka somnlu ılışkı ıse Yugoslavya Arnavutluk ılışkılerınde gozlenmektedır. ; Yugoslavya'nın komşularıyla arasındaki en ciddi sorun Bulgaristan'ın taraf olduğu Makedonya sorunu ftalyan Yugoslav ilişkileri ve Trieste sorunu ugoslavya ile kuzeybatı komşusu Italya arasındakı üniü Trieste sorunu do U2un yıllar suren müzakerelerden sonra 1975 yılında Helsinki Konferansının hemen ertesinde ımzalanan Osımo anlaşmasıyla çözüme kavuşturulmuştur. ihtılaflı bölgede sınırın her ıki yokasında bulunan azınlıktarın haklarıyla ılgilı sorunlar bu anlaşmayla cözümlenmış ve azınlıkların kültürel varlıklannı gelıştırebılrrelerı karşılıklı olarak güvence altına almmıştır. Ayrıca geciş'ere acılan sınır da bır işbırlıği bölgesı haline getırılmış ve burada bır serbest sanayi oolgesı kurulması kararloştırılmıştır. Trıeste'de her ıkı ülkenln para bırımlen geçerll sayılmoktodır. Y Uluslararası Af Örgütü, Zaire'de kitlesel katliamlar ortaya çıkardı Yugoslavya'nm bir başka komşusu Avusturya ıle olan anlaşmazlığı da benzer bır bicımde Karintıya bolgesınde yaşayon Hırvat ve Slovenlerin azınlık rıakları ıle ılgılıdır. Yugoslavya, Avusturya'nın bu azınlıkları baskı altında tuttuğunu one süre rek 1955 tarafsızlık anlaşmasının yedıncı maddesını cığnedığını ılerl sürmektedır. Ancok gecen nısan ayında Şansölye Kreısky, Belgrad'a yaptığı zıyaret sırasında bu konuda Yugoslav hükümetıne soz vermış ve kültürel ılışkılerın gelıştırılmesmı amaclayan temaslar sıklaŞmıştır ikı ulke orasındaki ılışkıler gıderek bır iyileşme eğılırri göstenmsktedır. Yugoslovya'nın Macariston Ile ciddl bır eorunu bulunmamaktadır Ancak sınırın düzlük ve açık bır arazı boyunca uzonması stratepk acıdan Yugoslavları kaygılandıran bır durumdur Yugoslavlar, Macarıstan'dan doğrudan bır saldın be<lememekle bırlıkte, kaygılar daha cok sınıra yakın bır bolgede bulunan ıkl pıyade ve ıkı zırhlı Sovyet tumenının varlığı uzerınde doğmaktadır. Bununia bırlıkte sınırın su kanalları ıle örülü bulunması Yugoslavlaro savunma strateıılerı oçısından bellı bır esneklık sağlamaktadır. Yugoslav rıukumetı, Tıto'nun sağlık durumunun kotuleştığı ocak ayından bu yana Mocar sınırındo sivıl mılis güclerıni hazır bekletmektedırler. Bunun dışında Yugoslavya ıle Macarıstan arasında sıyası ve ekonomık alandakı ılışkıler olumlu bır bicımde gelışrrektedır. Romanya ile Yugoslavya arasındaki ilişkller ıse ozellıkle Cavuşesku ile Tıto arasındaki yakın dostluktan etkılenmektedır. Doğu bloku Icınde Moskova'dan boğımsız dış polıt'ka yonelışleri ıcınde olan Romanva bolgede, kendıstne en yakın ulke olarak Yugoslavya'yı gormektedır. Tito'nun Zoıre Devlet Boşkanı Mobutu BETONA ÇELİK YERİNE TAHTA KARIŞTIRILMASI İÇİN DENEYLER YAPILIYOR SINGAPUR (ANKA) İnşaatta kullonılan betonlarda, güç lendırıcı unsur olarok celık yerıne tahta kullanılması ıçın ya pılan deneylerın olumlu sonuç landığı bıldırılmıştır. Sıngapur Unıversıtesıne bağIı bır araştırma ekıbı tarafından yapılan deneyler sonunda, tahta beton karmasının, hem tiaha sağlam. hem de çok daho ucuz olduğu, ayrıca bınalar içın artan bır yangm rıskl olmodığı belırlenmıştır. Tropık bolgelerde sert tahta hammaddesının bolluğu nedenıyle, tahta karkas etrafına beton doküimesıyle yapılan bınoların. celık beton bınalara kıyasla yuzde 90 oranında #jha ucuza mal olduğu da belirtilmıştır. Tito ile Enver Hoca arasındaki sürtüşme Y ugoslavya ile Arnavutluk arasındaki Ilışkılerın ıkl komşu ülke arasında olması gerekenın en alt düzeyınde yürümesının başlıco nedeni de Tıto ıle Enver Hoca arssındakı ideoloıık çekışmeden kaynaklanmaktadır. Yugoslav Komunıst Partısı'nın Komınform cızgisınden aynimasının ardından Enver Hoca, Tıto'yu Stalın'den daha sert bır biçımde eleştırmış ve bugüne kadar revızyomstlıkle suclamıştır. Enver Hoca. aynı tutumunu halen de surdurmektedır. Bunun yanında Yugoslavya da azımsanamayacak sayıda kaıcbalık bır Arnavut topluluğunun yaşaması <ki ulke arasındaki ılışkıleri etkıleyen bır başka unsurd'r. Ikl ülke arasında 1948 yılından bu yana h'c bır temas ve ışbırlıği olmaması ve sınırın kapal' durmasına karşılık, son yıllarda Yugoslavya ı!e Arnavutluk arasındakı buzların erımeye oaşladığını gosteren belırtıler de dikkat cekmeKted r. Bu yumuşama havası ıse Arnavutluk'un yakın t'lşkıler ıcınde bulunduğu Ç\n Halk Cumhu 'yetı'nın Batı'ya acılmo polıtıkasını başlatmasının hemen ertesinde doğmuştur Arnavutluk, Çın Ile ılışkılsrinl kestıkten sonra yalnızlık polıtıkasını esk'Sı gi sağlığında her ıkı lıder, bırı Bukreş, dığerı de Belgrad'da olmak üzere yılda ikı kez buıuşarak Balkanlar'da durum ve uluslararası gelışmeler ile ilgıli olarak karşılıklı goruş alışverışınde bulunmayı bır gelenek haline getırmışlerdır Ikı ulke arasında her alanda yakın bır ışbırlığı bulunmaktadır. YugoslavYa'nın azınlıklaria İlgıli onloşmazlığı bulunan bır başka komşusu da Yunanistan'dır. Sorun daha çok Yunanistan da yaşayan Makedonların azınlık haklarını kapsamaktadır Makedonların hassas noktası olarak nıtelendırilen bu sorun bellı donemlerde ıkl ülke arasında polemıklere konu olmakla bırlrkte halen küllenrreye terkedılmış durumdadır. YARIN: Ekonomik Sorunlar. (Dış Haberler Servisi) Bır yıl once Bokassa'nın ımparatorluk ordusunun, oğrencılerı katlettığı Orta Afrıka Imparator luğu'ndan (şımdi Cunrhurıyet'le yonetılıyor) sonra bır başka Afrıka ülkesı. Zaıre'de de cok sayıda kitlesel katlıamın ortaya cıkarıldığı açıklanmıştır. Uluslararası Af Orgutu'nün tZaıre'de Insan haklarına tecavuz» başlığındakı 80 sayfalık raporunda, bolgesel ya da aşıret ayaklanmalarının sık görüldüğü ve bu nedenle 1977'de Fas'ın, 1978'de de Fransa ve Belçıka'nın dış müdahalelerıne uğrayan Zaıre'de, insan haklarının cığnenmesının yenı olmadığı vurgulanmıştır. Fronsız Le Nouvel Observateur dergıstnde bu konuda yer alan bir yazıda, Orgüt rooorjna da>onılarak, 1978 /ı.nJa 500 kışının kıtle halınde kGtedıldığınden soz edılmektedır Dınsel nıtelıklı bir ayaklanma sonucu öldurülenler arasındaki 16 lıder halkın gozlen onünde asılmıştır. Mcbutu reıımının, sadece Idam ve kitlesel katlıamlarla yetınmedığı ülkede yargılamak sızın bınlerce kışının tutuklandığı ve suclandığı, ışkencelerden geçırıldığl de raporda vurgulanmaktadır. Kurbonların coğunluğu, öğren ciler, öğretmenler. sıyaset a damları, aydınlar ve Guney ile Doğudakı etnık azınlık grubunun u'yelerıdır Bunların buyuk bır bolurru de «sıyası gorüşlerınden kuşku duyulması ve yasaklanmıs dınsel orgutlere bağ lı olmalarından» dolayı tutuklanmışlardır Sıyasal tutukiuların buyuk bır coğunluğu Kınshasa reıımının mjjhalıflerıdır Bunlar Mobutu'nun bır af cıkaracağını sanarak surgunde bu lundu<ları yerlerden Zaıreye donmuşler, ancak bır kısmı (coğunluğu) cezaevlerıne toplama kamplarına gonderılırken bır kısmı da ıdam edılmekten kurtulamamıştır Sozkonusu toplarra kamplarının en onemlısı Ekafera boıges ndedır Tam Ekvator bolgesıne duşen bu kampta 400 500 sıyasının tutuklu olarak bulunduğu bıldırılmektedır Bu tutuklular sıcaktan nefes alamayacak durumda, havalandırma tertıbatının olmadığı zındanlarda kajmaktadırlar Işkenceye gel nce İşkence, CND (Guvenlık Servıslerı) merkezlennde ya^gın olarak kullanılmaktadır Sıyasılerın Itıraf etmelerını sağlamak Icın kullamlan ışkencenın yaygın olduğu bır dığer yer de askeri kamplardır Uygulanan yontemler arasında dovmek açlıktan oldurene dek bekle'/nek ve elektroşok gıbılerı onde gelmektedır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle