19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DORT CUMHUKİYET 13 MA1TS 1980 ANK4RA NOTLARI Avluda Volta... Ş MUSTAFA EKMEKÇİ^ EKDNOM!/T1CARET Pamuk dışsatımma uygulanan fon kesintisinin kaldırılacağının belirtilmesi üzerine başlatılan vadeli satışlar, «pamuk stoklarının özel sektöre devri» işleminin ilk adımı olarak nitelendirildi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türklya Tlcaret Odalon, Sanayı Odalan ve Tlcaret Borsolan Birtığl Başkanı Mehmet Yazor, Türk hükümetının Türkryl« AET ortaklığını caniandırmak Icin cfdcH glrlşımlerde bulunduğu halde, topluluğun karşı ftnerllerlnın hükumettn keein tutumuna paraleliıkten uzok oJduğu görüsünu savunmuştur Yozar, öze< sektörün. AET lle llg> R «ahşmolonn »onuca bağlanması konusunda ortaya cıkan ge Işmeıerden kuşku duyduğunu ıfade ederek. şunlan soylemıştın Cumhuriyet EKONOMİ SBRVİSİ evket Sureyyo Aydemir, yakın arkadaşlanna Atoturk'ü anlatırken şoyle dermış: Atatürk inkâr edılecek btr suro, bunu kendl de bılıyordu. Ama ılerde daha cok anlaşılacak. TürklyeVI gerlye göturmek isteyenler başarı gosteremeyeceklerdlr. Atatürk. bır ara İnkâr edilebılir, yıpranoblllr, onu sılmek Isteyebıllrler. Ama getırdlklerl köklü olduğu Içın. zoman geçtıkce daha lyı anlaşılacak... Böyle demış koca Şevket Süreyya. Şevket Süreyya'ları, cıkardıklan «Kadro» derglsım de gammazlamı»lar Mustafa Kemal'e... Efendim, « Kadro» do komünizm propaganda» yapıyorlar.. demlşler. Hayır, dıye karşılık vermls. Şlzden hiç bahıs yok, hlc adınız gecmlyor Kodro'daf Mustafa Kemal şöyle ytjmtlamış: Benim adım olmoyablllr. Onlar benim devrtmt»» rlml anlatıyorlar... O donemın de yobazlan vardı kuşkusuz. Hatto, bu yobazlann, Mustafa Kemal'e hoş gorünmek lcln yapmodıklan da yoktu. Ama. Mustafa Kemal kertdlnl övenlenn üzerınde duımamış. Şevket Sureyyo. Mustafa Kemal'ln Insan yara uzerinde durur. Elbet onun da kusurlan, eksıklert vardır. Şevket Süreyya «Kadro» dergısıne, yazarianna yopılan saldırıları 12 hazıran 1972'de Cumhurtyet'te yayınlanan, tTürk Duşunce Yaşamının Bır Yoksunluğu* adlı yazısında şoyle anlatır: «... Ve o 'Kadro' dergısl kl, onuncu cumhurlyet yılwda, O'nun başarı dılediğl. demec verdığl tek dergıdır. Ama bugun Mılli Kütüphcne'de kıhtll kltaplar orasındadır. Hölâ Izınsız okunmaz sanıyorum. Bu yayın başlayınca, üzenme i!k saldın çöyle otmuştu: cKadro komunlsti Kadro faşistl Kodro anarçi3tl Kadro nlhllıst'ı Oysa blr düşünce ya da Insan, komunlst olursa, onarşıst olmaz! Anarşıst olursa, faşi6t olomaz! Faşıst olursa nıhılıst olamaz1... Ama ne var kl bunlon yazanlar, duşüncelerın değıl terlmlenn es'rt idller. » «Kadro»ya yopılan saldınlar, kocaman dosvalan doldurur...» Şevket Süreyya. «Putlaştırmak» başlıklı yazısmda da şoyle der: «Kahraman ve eserl: Kahramanlan bekleyen en kora akıbet, onların yalnız İnkâr edllışlert değıldlr. Hotta İnkâr edılmek. kahramanların yazgısıdır. Kahramanlann hatırası ve şanı karşısında ezllen kücük Insanlorın oczl ve aşağılık duyguları, tarlhın her devtinde. kahromanları Inkar şeklında harekete gellr. Bu tanhin blr kanunudur... O halde, devrıml devom ettırmenın, devriml tomamlamanın llk koşulu cıkılan yolun ve bayrağı llk acanınt hatırasım mkâr eden'er onunde sendelememektır Ama, o hatıranın kahromanını do putlaştırmayorak, yani şartların, olayların ve horeketln gerceklerınden kopmayarak, onu anlamok. ona bağlı kalmaktır.. > 1964 yılında. AP'nın o zamankı Genel Başkanı emeklı Orgeneral Ragıp Gümuşpala, Doğu ve Guneydoğu illerine bır geziye cıkmıştı. Mıllivet Gazetesl adına Gümuşpalo'yı Izlıyordum Erzurum'a geldık Paşa olonda konuşacaktı. Konuşmodan once, AP'lıler ona şöyle fısıldamışlardı: Odalar Birliği Başkanı: "Özel sektör AET konusundaki gelişmelerden kuşkuludur,, tTürk hükümetl toplulukla blr kader bıriığı ıcıne gırmeyl amaclayan tutumunu yeteri kadar acıklamıştır. Ancak dış basına yansıyan haberler gerceklere uyuyorsa. topluluğun karsı önerilerl hükümetln acık ve kesın tutumuna paralellikten uzak blr oöruntü teşkü etmektedlr. Esas Itîbarrvfe 8 moyıs 1978 tarihınde kararlaştırılanlara nazaran pek farklılık gostermeyen önerller ortaklık llışkılerımizın normal ışlemesl ve Türkıye'yı tam üyellğa hazırlayabllmesl acısından tatmlnkâr blr sevıyeda bulunmaktadır. Türk özel sektorü, calışmaların sonuca bağlanması konusunda üstuste ortaya cıkan geclkmelerden kuşku duvmaktadır ı Tariş özel sektöre vadeli satışa başladı Pamufc dışsatımlarmda uyguianan fon kesintisinin kaldırılacağının hükümet cevrelerın ce Ihracatçı blrlıklerlrve bMdırılmesl sonrası Tarış ozel sek tore Izmlr Tıcaret Borsasında vadeli satışlara başlamıştır. Bu yolla özel sektöre llk eld« 2 mılyon kllo pamuk satıidığı öğ renilmıştlr. Satışların eüreceğı bıldırilmektedlr. Borso cevrelerınden edlnlten bılçıye gore. Tonş tarofından yopılan vodell satışlarda yüzae 45 glbı duşuk bır faız uygulanmoktadır. Tarış GeneJ Müdurü Ismall Hakkı Gürün de geçtığlmlz günlerde düzenledı&l bosın toplantısında vadeli satışların yapıldığını doğrulamış, bunu cekırd«ksiz kuru üzümde de başlotıldığını doğrulamış. bunun oekırdekslz kuru üzumde de başlatıldığını ve başarılı sonuçlar getırmedığı halde parrukta sürdurulecegını söylemıştlr. Tarış Genel Müdürü Gürün, bu vadeli satışlorla üretlclnln hak kının korunduğunu öne sür«rek şöyle konuşmuştur; «Blr tüccar ffibı davranma* zorundayız. Oretlcimızln ürunünü en lyl şe>kıld« değeriendırmelıyız. Bunun lcln yüzd« 46 falzll vodell satışlanmızı 8ürdurüvoruz. Bu d«nll buyuk stoklann başka türlü erttılma slne otonok yoktur.» Admın ocıklanmosını Istemeyen Ihracatçı WrlMderlnden blr yetkıll Ise konuva llişkln olaro* verdlğl bılgld», hukumetln pamuk dışsatımmda uy gulanan 41 Hralık fonun 6nömüzdeki günlerde koldırılacoğını kendılerlne blldlrlldiğfrtl, bu nedenle Bcsa'da Tarış'ın satışa sunduğu pomukların vodelı olarok alındığını söyıemışttr. Pamukta dışsotımkmft durmasına en büyuk nedenln fon keslntisl olduğunu beHrten yetkılı acıklarrasını şöyla surdürmuştur: «Dış pıyasalarda pomuğun kı'osu 183 centtır. Bugunkü dolcr kuru ve fon kesıntlslyle d.şsatım cazıbesınl yltlrmekteydl. Bu yuzden dışsattmior cok ozalmıştı yo da hıc yapılmamoktaydı. Ancok hükümet l fonun kaldırılacağını bıldır mesl üzerine bu konuda bır can onrno olmustur. Bugür» Barq KUDAR değin 48 b»n 507 ton patnutc Ih TOG edllmıştlr. Bunun büyuk bölümu yine Tarlş'c» gercekleştlrılmlştır. Bu mlktann önümüzdekl günlerde beklenen yuzde 20 oronmdokl devaiüas yon ve fonun kaldırılmasıyla co'< yükseleceğl kanısındayız » Öte yandan Tar1? üzürr tşletmelerınde DISK'e bağlı Gıdalş Sendıkasınca grev karan atınması uzenne ışienmış urunun depolara yollandığını be fırten eskı bır yonetıcı, «Genel Mudürluk bu acıdan erken davronıp cekırdeKSiz uzumü otdiflı çfb4 depolama tesıslennde de Işçılere basfcı yaporak sendlka değlştırmelerını ıstemektedır. Burada baskılan basanyla sonucloflirsa özel sektöre e!dski tüTi pamuk stoku devredılecektır. Bovlece Tanş yıne eski MC dortemlerınde olduğu gıW özel sektörün deposu gorevıni yapacaktır. Genel Müdur Gürün bır yandan uretid ortagın hokkını koruyacağız.» derken «Özel sektor gıbl hareket etmeye mecburuz» yolun sektorun amacı kâr etmektlr. Az Işçıyle cok ışe dayanan felsefeierınl Tanş te uyguıayamazsınız. Uretıcı ortagın ürunu degerlendırılırken ulke cıkarlan gozönünde bulunduruİL,r. Bır kac kışinın oeblmn dolması değıl. Demırel özal kcfaeıyla, faızcılıkle bu Işler bır kac klşının zengın olrrosına yarar. Tonş bu acıdan ken dısl dışsatıma yonelmell, üretıcl ortcğm hakkını korumalıdır> şeklınde konuşmuştur. AET "artık ürünleri,, değerlendiriyor (Cumhuriyet Ekonoml Servisi) Kağıt, şışe ve teneke gıbı artıklar, Avrupa Ekonomık Topluluğu'na üye ülkeıerde de yenıden değerlendırılmeye başlanmıştır. Dünyanın lcinde bulunduflu enerjl ve hammadde darboğazı AET ulkelerl gibl zengın, sonaylleşmiş ülkelerl de blr dızl önlem almak zorunda bırakmıştır. Gercek onlamdo blr «tüketım» toplumunun yaşadığı ve önde gelen llkenın «Daha fazlo uretmek ve tüketmek» olduğu bu ülkelerde artıkiann yenıden değeriendırılmesi Işlemıne kağıttan başlanmıştır. Var olan ışletmelere yapılan yenı eklentılerle, beledıyeienn topladığı 910 mılyon ton artık kağıdın, kartona dönüstürulduğü saptanmıştır. AET üyesı ülkelerde, yıllık kağıt tüketimının 30 mılyon ton olduğunu belırten ilgılıler. tüketımın ücte birtnln artıkiann yenlden değerlendlrllmeslyle karşılandıâını bıldırmlşlerdlr. İlglliler, artık kâğıtların, kartona dönüştürülmesl Işleminde, olağan uretlme göre, altında blr oranm düşuk enerff kulianıldığmı, cevre kırlenmesl olayının aa daha duşuk düzeyde kaldıgını belırtmışlerdır. Kagıt, şışe vo teneke gıbl artıkiann yenıden değeriendırılmesl AET ülkelennın hammadde dışaıımı nın azalmasında da etkıll oımuştur. Kağıt hammaddesınm yüzde 50'sınl dışolım yoluyla soğlayan AET ulkeleri, artıkiann yenlden deÖer)endirilme8l amacıyta kuruian Işletmelerln, var olanlara göre daha ekonomlk oiduğunu Bavunmuslardır. AET ulkelerınde kuııanılmıs yokıtın. zehırlı ve tehlıkell maaaelerın de yenıden toplanıp degerlendırılmesı omacıyla bır dızl gırışımde bulunulmuştur. Bu amacla Topıuluk üyesi ülkelerın beledıyelerl, bır araştırma ve gelıştırme programı üzerınde anlaşmaya varmışlardır. 1981 yılından Itıbaren kağıt, şışe ve toneke yanında, kullonılmış yakıt lla zehlıil ve tehllkelt maddelerln yenlden değerlendınleceâi belirtılmlşUr, YORUM : Burada Atatürk sevılmez. Ondan söz ederseniz oy kaybederız. Aman ha. soz etmeyın sakın... Gumuşpala'nın konuşmosma kulak kesılmlştim Ataturk'ten soz edecek mı aıye9 Etmedı. Atatürk kı, Kurtuluş Savaşını başlatırken. oskerlık urbalannı orada, Erzurum'da cıkarıp atmıştır. Gezımız sırasında ılgınc şeyıer ae oimuştu. Ağn'nm Dıyadm ılcesıne geldığımızde Gumuşpalo yorgun, hastaydı Verılen çayı zorlukla ıçıyordu. Bır ara Ben konuşamayacağım... dedı. Ekledı: Sayın EkmeKcı bemm yerıme konuşur mu acaba'' Olmaz, dedım Ben gazetecıyım, ne konuşacoğım salonu dolduran AP'lılere? Gezıde partının ılerı gelenlen de vardı. «Onlar konuşsunb dedım Gümuşpala dırenınce, cevreden, «Konuş ortık Posa'vı kırma'3 sesıen geimeve başiadı. Bır sandolyenın uzenne cıkıp konuştum. AP'lıler, kahveye geienler alkışiıyorlardı. Etem Kılıcoğiu, Meclıs kuiısınde zaman zaman Ekmekçı hatırlıyor musun, Dıyadın'de nasıl nutuk ctmıştın? dıye takılır... O gezıde, ıkı gun son'o vardığımız Dıvarbakır"da gecemn gec saatınde oteiae odamın kapısı vuruldu, Yotmoya hazırlanıyordum . Buyurun dedım lcerı gıren Ragıp GumuşpOıu vdı O da pııomalıydı Uyuvamadım, eğer uyurnadıvsanız slzınle konuşmayo geidım dedı Sordu Bızı nasıl buluyorsunuz? Begenmıyorum Paşom, dedım. Erzurum da sıze 6oylenenıe'e uyup Ataturk'un odını anmadınız... Başka? Kucuk pohtıka yapanlaro kulck verdınız, konusmalarınız sırasında. «Plan değıl pılav» sloganına kapıldınız Pekı dedı ayrıldı Daha sonra gıîtıgınvz Mardm'de. konuşmcsına Atatjrk'ıe başladı Planı ovdü.. Gurrıuşpclo o gezının sonunda oldu 1965'lerden bu yana, Atatürk duşmanlığı. gerıcı çınşımlerie atbaşı göturüldu Gümüşpala'nın yerlne gelen ştmdıki hukumetın bası, secım kampanyalarını nederse Erzurum'dan baslatıyordu Atatürk adını neden anmadı konuşmolannda? Fotogrofcılaro naber verıp, camıde dua ederken. res'm cektırmeier. her demecın. konuşmanın arkasında «Cenaballahı, «Nıyaz» sozcuklerl modalaştırıldı. Atatürk'iin kapattığı mason derneklennden «llgım yoKtur» gıbı uvduruk beige'en ceplenne koyanlar, dın sorrurusune gınştıler Dın somurüsu ıçin televizyonları, rad/oion aroc oiarak kullananlar. halkı uyutanlar, Fatı*i Camıı'nrie oiav o'unca, şaşırmış gözukuyorlar. «Okuıiarda Arapca Kuron o^utacoğız» dıye crpınanlar, bu oıaym oaslıoa sorumlusu olduklarını nasıl da unutturmok ıstıyorlar'' Bugun 19 Mayıs Bugun cezaevlerınde, emnıyetlerde genclere yapılan ıskencelerden söz etmek ıstiyordum Can Yucel, 12 Mart'ta cezaevlnde yazdığı, «Damdan Damlava Damloya Göl Olmaz Ya» başlıklı şılrtnde şoyle dıyordu: «Bugun Ondokuz Mayıs / Mayısın ondokuzu1 / Sen ev Turk ıstıklallnın koruyucusu, / Şen ey ülkemlzın geleceğı, / Ulusumuzun gozbebeğı, / Sen ey dermr parmaklıklarla barfıks yapan, / Ranzalarda perende atan / Sportmen ve kahraman Türk gencllğl. / Önünde senın butun Kilıtbahırler acık. / Ama her zamon Şamsun'a cıkılmaz a, / Bu sabah da avluda volta atmağa cık!> ŞEKER ZAMMI ÖNCELİKLE ALKOLSÜZ İÇKİLERE YANSITILDI İstanbul Haber Servlsi Şeker tıyatlarına vapılan zam, gazoz, kolalı ıckıler ve şerbetlere yuzde 50 doiaylarında yansıtrmış b'r bardak hTionato 12 5 ıls 15 lıradan satılmaya başlanmıştır. Yapılon belırlemelere çöre şeker fıyatlorının venıden düzenlenrresı öncelıkle, serınletıcl dıye bılinen alkolsuz ıçkı fıyatlarını etkılem ştır. Yaklaşık 1 ay once fıyatları yükseltılen gazoz ve kolalı içkılerle her t j r sebetlerde venı fı/otior b«l rieıerek yj^urluöe konmuştur Bunun sonucu o'arak da gazo? fıyatı 12 5 . 15 lıra arasında belirieTnts, kolalı ıckılenn fısatı 20 I'rava u!aşmış, bır bardak serbetın fıyotı da 12 515 lıra olmustur OECD KREDÎSİNİN EKONOMIK SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE YETMEYECEĞİ SAVUNULDU | Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi'ndeki açık oturumda, OECD kredilerinin ancak «günü kurtarmaya> yarayabileceği, Türkiye'nm uzıın vadeli sorunlarmaysa çözüm getiremeyeceği belirtildi. konomisıne uzun süre canlılık getırecek, Türkiye'nm uzun vadeli sorunlarının cozumüne katkıda bulunacak nıtelıkte değıldır. Kredının bovutlan olsa o'sa gunu kur tarmava, günlük vaşama polıtıkasına yardımda bulunabi lr Kredının tümunün 1980 takvım yılı lcinde kullanılma sı olasılığı cok zayıftır. Kre dınln 600650 milyon bölümü nakıttır. 500 mılyon dolardan fazlası Ise proıe. ya da mala boğlıdır. Kredl veren üike lerin bütce uygulamalannn değıslk tarlhlerde olması da kredılerin kullanımında aksaklıklaro yol ocacoktır. ABD kredıslntn ekım 1980'den sonra, Fransız ve Italyan kredılerl de ocak 1981 sonrosı yürürlüğe glrec9kt!r» Dr. öztın Akguc. devletten devlete sağlanan kredılerin «Polltık nıtelıkte» olduğunu. bu yolla büyük boyutlu dış kaynak sağlomo olanağı bu lunmodığım bellrterek, «B«ı kredıler yardımı sağlayacak ülkelerln ekonomılerlnl etkllemeyecek ölcüde gozden a kardıklan tutcrlarla ve bir kısmı da llgıll ülkeden dıçaItm yapmok koşuluyla sınıriı düzeyde sağlanabılen kredilerdır» demıştır. Türkiye'nm kredl değerllllflınl gıderek yıtırdlğıni, kredl değerlilığl sıralamasının sonlarında yer aldığını da belırten Dr. Akguc, şu goruşlerl 6avunmuştur• Türkıye'nın Euro pazarlardan borclanmasına ola nak yoktur. Varolan olanaklara ek olarak onemll bır pet rol kredısı sağlanmadığı tak dırde, Türkiye'nm resmı ağız larca Ifade edildığl gıbı 1980' ae 758 mılyar dolar doiayında dışalım yapmast murn kun değıldır. En tyl olasılıkla 1980 dışahmı 66.5 mılyar doloymda kalacaktır 0 Dışsatımın canlı olduğu yılın ilk uc ayında uıaşılan 700 mılyon dolarlık dış satım duzeyl de toplam 3 mılyar dolarlık bır boyuta ulaşılabıleceğı konusunda faz la umıt verrnemekted'r. 0 tşçı dovızleri gırışl gecen yılın ilk uç ayına oranla yuksek olmakla bırlıkte, buniann do gecen yılkl 1 mıl yar 700 mılyon dolarlık düzeye ulaşması son derece şup heiıdır. Dr. Akguc. Turkıve'nln günu kurîarmak ve sıkıntısı ce kılen bırkac tuketım moddeS'nı gecıcı olarak pıyascda bulundurmak amacına dayali dış borclanma polıtikası ıle olumlu sonuc elde edemeye ceğınl vurgulamış, «Türklye dovız olanakiannı gercekcl şeolde değerlend nrken, cıddl bır dovız butcesı hazırlanmalıdır» demiştır. OECD İÇİN "GERÇEKÇI,, OLAN VE TÜRKİYE GERÇEĞİ Dinç TAYANÇ OECD nın «Turkıye Raporu», özellıkle ıkı noktada ılgı cekmekteaır Turkıye, orgut uyesı 24 ulke ıcınde en agır ekonomık kosulları yaşayanıdır, ve 24 ocak kararlan, ekonomık bunalımdon kurtularak ye nıden canlanmaya yonelık 'gercekcı' bır adım olup, bununla. Batı'dan gereklı yardım ları alacak ve ancak boylelıkle basarıya ulaşabılecektır J Soz konusu rapor, en son 1980 ocağındokı verılere daya nılarak hazırlanmıştır. O gunden bu vana 24 ocak karanarına karşın belkı de bu karar lar yuzunden yaşanan bıınalım azalmak şöyle dursun daha da yogunlaşmış bulunmak tadır. Ornegın raporda yuzde 83 olarak verılen enflasvon oranının gunumuzde yuzde 100' ün hay]ı uzenne cıktığı bır ger cektır. Üstelık, günümüz Türkıyesl, hem de yuzde 8 8 gıbı bır oranla, OECD cercevesmde en büyuk işsızlığı yaşayan uike durumundadır... Tum varsayımlara karşın. dışsatımın «umulan olcekte» artmadığı. Iscı dovızı gınşlerının beklentılerle alay eder bır durumda olduğu. uygulanan «sıkı para» polıtikası yuzunden yalnızca sabıt gelırlılenn değıl, gıderek büyük sanayıın bıle bunalıma gırdığı. en buyük endustrt kuruiuşlarının bıle para bulabılmek icın «tefecıterle» anlaşmalor yaptığı, yüksek devaluasyona karşın, «Tohtakale merkez bankosı»nın etkınlık ve yetklnliğinl ko ruduğu da bılınen blr gercektır. Işfn llgl ceken ve kuşku yarotan dığer yanı Ise, 24 ocok kararlarının «mlmarı» Turgut özal'ın tüm kapıların Iplerlnf cekmestne karşın, Turk ekono mlslnln gerekslndlğl ve Botı' dan tetediğl «kredilerin» sağlonamaaıgı, 6ağıanan yeterslz bolumierınınse henuz ışlerlık kazanamadığıdır OECD raporunun <gercexcı» olarak nıteıendırdığı yaklaşım kararlarıyle Ozal ve ekıbı. Tur kıye nın ekonorrık bunalımdan kurtulmasını sağlamak bır yana, ışcısıyle. gercek sanayıctsıyle daha da agır bır buna ıma yonelmesıne yol ocmtş tır 1980 yılının bundan sonrakl boiumlerıne deggın resmı olcumıemeler, fıyat artışlannın vuzde 85'ının altına ındırılem9 vecegını yansıtmaktadır. Buna karşılık, «reel» gelırlerı gecen yıl yuzde 6.5 oranında genleyen ınaaş ve ucretlılere yonelık «kısıtlaTia, sınırlandırmo» tehd.tierı gun geçtıkce yaygmlı< kazonmaktadır Gerek OECD ve dığer Bot" kuruluşları, gerek Ozal ve ekıbı, 24 ocak kararlarının uygulanmasma yonelırken, sanırız kı TurKi\e nın oznel koşullannı gozaraı etmısler. ya da bılrnezlıkten gelmısler ve bOiflece yukun her zaman olduğu gıbı yoinızca emekcı kesırrtere vuklenmesıyte durumun «kısa donemde» kurtarılmasını sağlayabıleceklerinı sanmışlardır. Ancak, 24 ocaktan buvano gelışmeler, bunolımın azalmak bır yana, endustrıyı de etkllemeye başladığını, kucuk ve orta sanayılerın yıkılmoya yüz tuttuğunu kanıtlamaktadır. Glderek, dışa bağımlı olamayan sanayilerın de etkılenecoğl acıktır. Sonuc; Turkıye'de yalnızca yabancı sermayeli, ya da yabancı sermayeye dayalı dev tekellerın ekonomiye egemen olmalarına yol acacak gellşmelerl kuşkusuz kl OECO de, dığer Batı kuruluşları da önceden blllp Istemekteydller: yo bl2lm fmlmarlar?» PAMUK BALYALARI ÜZERİNDE TAHRİFAT YAPIUYOR ADANA (a.a.) lzTir Pamuk Baseksperllğınden Adana Tıcaret Odasına gondenlen bır yazıda pamuklarımızı ve pamukculuğumuzu sarsabılecek ve bırcok fırmaların büyük maddi zararlarına yol açacak sekılde pamuk balyaları uzerm dekı markaların tahnf edildığl, duşuk tıptekı pamuklara yüksek tıp ışaretlerı vurularak plyasada satıldığı lleri sOrülmüştür. Yozıda. bazı kişllerir» batyotar üzerınde kot ve partl numaralarını değıştırmek suretl lle haksız menfaat sağlamasına Inkan veren bu tertlplere karşı iplık ve dokuma fabrlkalarmın dikkatli olmaları, marka ve tlp değlşıklığıne yol acan tahrifatlar tesplt edildığl takdlr de yasal Işlem yapılmak üzere Pamuk Başekspertığlne Intikal ettirilmesl istenmişttr. (Cumhuriyet Ekonomi Servisi) OECD cercevesmde saglonan 1 mtiyar 161 mılyon dolarlık kredının, Turkıyenın uzun vadeli ekonomık sorunlarına cozum getıreme yecegı belırtılerek «Kredının 254 mılyon dolarlık bolumü kullanıldı Yıl sonuno dek kuHanılacak rmktar da 300350 mılyon dolan aşmayacaktın gorüşu savunjlmuştur Konu, Banka ve Ekonomık Yorumlar Dergısının tartışma iı toplantısında akademısyen ler ve uvgulamacılarca «Sağ lanan Kredıler YeterN mıdır^ı baslığı altında değerlendlrılmıştır. Prof. Dr. Erdoğan Alkır, Dr. Ihsan Erson ve D". T. Güngor Uras tarafından tartışılon konuya llışkın olarak Dr. Öztın Akguc su ocıklamayı yopmıstır: « OECD cerceveslnde sağlanan 1 mllyar 161 mılyon dolarlık kredl. Türk e Bakanlıklararası Destekleme ve Geliştirme Kurulu oluşturuldu ANKARA, (ANKA) Yurt dışında Inşaat ve mühendıslik hızmetlerl yapocak Turk fırmalarına yordımcı olmak amacıyla, «Bakanlıklararası Destekleme ve Geliştirme Kurulu» oluşturulması karorlaştırılmıştır. Bakanlar Kurulunun Resml Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe glren karonna göre, Kurul, Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarının Başkanlığında Dışışlsrl, Maltya, Tlcaret v« Gümruk v« Tekel Bakanlıklarının blrer temsilcılerınden oluşacoktır. Kurul'o, Türkıye Odalar Bırllğı'nln bir temsılcısl de gözlemcl olarak katılacaktır. Bakanlıklararası Destekleme ve Gellstlrme Kurulu, Türk flrmalonnın yurt dışında yapacaklan Inşaat ve mühendlsllk hızmetlertnln deetekienmesl ve sorunlarınm cozümünde yardımot olacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle