Katalog

<2) Cumhunyet Mustafa Kemal, «Haklmiyet kayrtaız jartsız •nieiındır» demışti. Buna benzer sözlerin bıyık aitından guıümsenerek karşıiandığını bılmez defillim; boylesı Kutsaı amaclan içeren sözlere •aygı gosterüir, ama inanılmaz. Bır gerçekçı olan Atatürk, bunu söylerken scdece «Ne güzel söz!»mü dedirtmek istedi, yoksa Inandırmak da Istiyor muydu? Önce dıyelım kl, Mustafa Kemal. padişanlığı ve halifeliği kaldırmakia, o güne değin, egemenliğm kendisınde olmadığına inandınlmış olan halkımızın kutsal bir hakkını dlle getiriyordu. Bu sözden çıkanlacak önemlı Urt anlam var; birincisi. Mustafa Kemal'in hıo bir kurum ve kişıye, ulus adına ulusun egemenlik hakkını kultanma yetkisinı tanımaması; lklnc ; sl de, buradakı «ulus» kavramının bir surecl icermesıdlr. Bu Iki anlamı gereğinc« değer lendirilmedıkce o sözün amacı anlaşılamaz, sonuc olarak da ondan yararianılamaz. Gercekto bu Ikı anlam ancak birarada ele almabılır ve ancak böyle yapıldığında «Haklmiyet kayıtsız fortsız milletindir» sözü yaşama gecirileoılir. Başka bir deylşle, Mustafa Kemal, uluşlaşma •ureci iclndeki bir toplumu gözönüne akıraK konuşmuş ve ulus olmanın bilincine varan bır halkın, kendı egemenlik hakkını kimselere bırokmayacağını dıle getirmiştir. Mustafa Kemal, uluşlaşma surecıni başlatmasa ve onun hızla gelişmesl lcin var gücü lle çalışmasa idl, bu soz sadece «guzel bir söz> olarak kalırdı. Ama burada, onun Inandığı bir tarlhsel gelecek sözkonusu İdl. Butün toplumsal omaçlı ulkeler, böylesl bir zaman çevreninl (perspectlve) içerir, Hlc bir gercekçl görüş, bu zoman ögesl gözönüne alınmadan tarıhsel yerlne oturtulamaz. öncu durumundakı kışıler, yalnızca yaşadıkları günü değil, tarıhm o topluma actığı yenl yolu, yaşarcasina görmuşlerdir. Bunun tersl. hlc bir ütkü•ei amaca, umuda, ilerleme gücüne olanak bırokmaz. Nitekim Mustafa Kemal, Söylev'lndekl, gençliğe seslenişinde de benzerl yönteml kullanmış, «Ey Türk Istikbalinln evlödı» demeği yeğlemlştlr. Tarihln, Türk ulusuna actığı yenl yol bilincll olarak kavranmadıkca. AtaturkçOlük, yaratıcı ozunden soyutlanmış bir biçimcilik durumuno düşer. cevrenslz (perspectlve) kalmış olmamızdır. Ünivereıteler, konservatuvarlar, blllmsei kurumlar, halk eğitımi yararına kültür evlerı açan Ataturk'ün yolunda, bugün yapmamız gereken cok önemli ışier var. Bunların başında, çağdoş bir devlet ıçınde yurttaşın hak ve odevlerini halkımıza anlatan yeni bır kültürel atılıma girmek gelır. Eğer nalkın egemenliğmi ıctenlikie ısîlyor8ak, böyle bır atılımı bir an önce başlatmalıyız. Ataturk'ün doğumunun yüzüncü yılında, bu amaca yönelik bır «Halk Üniversitesi» kurmak, sanırım, cok yerinde bir etkinlik olacaktır. GerçeK bir demokrasiyi kösteklemek isteyenlerın Ik de bir başvurdukları «Halkımız darta olgunlaşmamıştır» savı, halkın bılinclenmesi boyuna engeHendığine göre, öyle görünür kl, daha uzun sur& öne sürülebüecektır. Bu sözümona gerekcenın umutsuzluğundan kurtulmamız gerekir. Bunun iç:n, halkı, en başta tutucu baskılardan kurtarmak, cağdaş bir yurttaş gibi duşünüp eyleyebilmesı ic n onu, hak ve ödevlerlnin bilıncıne kavuşturmak. vazgecllmez bır amac olmalıdır. Kurulacak «Halk Üniversitesi» bu görevl yüklenebilir. Bu üniversitede, para almadan calışacak Atatürkcü öğretim uye'erl, yaş ve meslek ayrımı düşünülmeden, bütün halka, cağdaş bir demokrasiye sahıp cıkması 'Cin gerekli bilgı ve Oavranışlan acıklayacaklardır. Bır yandan anayasanın ve yurttaşlar hukukunun okutulduğu bu ünıversite bir yandan da okuma yazma öğreten sınıflardan başlayorak. toplumsal yaşamın bütün yönlerinı, yurttaşlar arasındaki karşılıklı ilişkilerl, devlet görevlılerlnin yükümlülüklerinl, geleceğimizin hangı tasanmlarla bic'mlsnebileceğini, cağdaş bıl'mlerln ve sonatlann düzeyinl, başka toplumların değlşik gellşim yollarını anlatan kurslarlo donatılmalıdır. Devleti, sivrilme olanağını bulmuş ayrıcalıklı klşilerin lpoteğ;nden kurtarmadıkca, «Halkımız daha olgunlaşmadı» savı, hic bir zaman Inondıncı olamayacaktır. Topiumumuzun bilîncll bir gelecek ulkusüne olan gereksemesidir asıl güncel olan, ctkarcı bir güncellikle hlc bir amaca varılamaz. 28 KASIM 1980 Valery ve Biz... ok unlü Fransız y&zan ve ozaaı Vuitay, rupaU Kimdir?» dıye eoruyor; v» yanıtuu anyor. • Ben Avrupalılan tarih boyunca uç «*Wı •!tmda kalrcuş halklar olarak ele alacagun. Bu etkilerin birincisi Roma'dır. Roma'mn ag*men olduğu her yerde, gucünü duyurdugu her yerde, hatta korkuldugu, beğenildiği, kıskamldjgı her yerde, küıcının ağırlığını duyurdugu her yerde, kurumlanndaki görkemin, devlet görevlerindeki göv teris ve saygınugm benimsendiği, kopya edildiSi ve hatta bazen maymunca taklit edildigi heı: yerde Avrupalı bir şey vardır. (...) Sonra HıristiyanUk gelir. Roma'nın fethettigl yerlerde nasıl yayıldıgını bilirsiniz. Hırteöyanlar geUnceye kadar Hıristiyanlaşmamı? olan Amerikayı, genel olarak Sezar imparatorlugunu ve Roma yasasını tammanuş olan Rusya'yı bir yana bırakacalc olursak, îsa dininin yayıldıgı yer hemen tümüyle imparatorluk gücünün buyruğuna girmiş olan ulkeİerdir. (...) Hıristlyanlık insan düşuncesiae en ince en önemli, en bereketli sorunlan sunar. (...) Hıristiyanlık egitiyor, coşturuyor, yüzyülar sürestnoe milyonlarca kafayı etki ve tepkilere sürüklüyor. Ama bunlarla yine de tam Avrupalı sayüm&yız. Çehremizin bir yanı eksik kahr. (...) Bu eksik olan şey. zekâmızın en degerli yanını borçlu oldugumuz en ince ve güçlü etki, bilgimizân inceligi v« tftglnnv lığı, sanatlanmızdaki saygınhktır. Bu erdemler bize eski Yunan'dan gelmi^tlr. Bu arada yine Rama Imparatorlugunun rolünü övmek gerekir. Bu imparatorluk yendigine yenilmesini bilmiştir. Yunan dünyasını benimseyerek. Hıristiyanlıgı benimseyerek, onlara engin, banşık ve örgütlenmiş bir alan saglamıştır. Öyle bir ulke ve öyle bir kalıp hazırlamıştır ki, içinde Hıristiyanlüc duşüncesiyle Yunan düşüncesi dökümleneoek ve beklenmedik bir biçimde kaynaşacaklardır. Yunanistan'a borçlu oldugumuz şey, beHd de bizim insazüıgm öbur yanıyla en buyük ayrdıgımızdır. (...) tşte gercek Avrupahyı ve Avrupa kafasım tam olarak banndımcak bir insanı tammlayan üç temel koşul bunlardır. (...) Birbiri ardından Romahlaşan. Hıristiyanlaşan ve duşünce KninmiTKian Yunan disiplinlne giren her ırk, her ulke Avrupahdır. Demek ki Batı ve Orta Avrupa Olkelerinl; artık dll, millet ayrüıklannın dışmda birleşürip kayn&ştıran bazı özellikler vardır. Onlarda ortak olan kavramlann ve düsünc. yollannın sayısı, bir Arap ya da bir Çinli ile ortak oldugumuz kavramlann sayısından çok fazladır. Özet olarak dünyanın bir bölgesi var ki, orası insanlık bakımından başka ülkelerden derinlemesine ayrılıyor. Güç bakımından ve bilgi kesinligi bakımından Avrupa bugun. hâli dünyanın her yanından çok daha agır basıyor. Yanhş söylüyorum, üstünluğü olan Avrupa değil, Avrupa kafasıdır, Amerika bu kafanm urünüdür.» * Paul Valery 1845'te öldü. Yukandaki y a a tarihe bilimsel değil, gerici ve bağnaz, açıdan bakan bir kafanın ürünudür. Ne yazık ki bugün de çogu Batılı (yani Avrupalı ve Amerikah) dünyaya böyle bakıyor. Yunanistan'ın Batıda el üstünde tutulmasında ve Türkiye'nin dışlanmasında bu tarihsel kalıtımın etkisi büyüktür. Ve tarihten günümüze yansıyan ba mantıgın ekonomik gerekçeleri de artık biliniyor. Ortadoğu petroUertni Baü'nın akaryakıt deposu gibi gören BatıU, Türkiye'ye bu deponun nöbetçiliği görevini yakıştınyor. Acaba biz bu bekçiUği ustienecek miyiz? Ortadogu'daki îslâm dunyasına karşı Hıristlyan Yunanh, Yahudi Israil ve Müslüman Turkler" den oluşturulacak uçgenin bir köşesine oturtulacakmıyız? Eğer Avrupalı (ya da Batıh) kafasıyla dufunebiliyorsak bu görevi üstlenemeyiz, çünkü oz çıkarlaruTuza aykındır; eğer doğulu olmaya özeniyorsak yine bu görevi üstlenemeyiz, çünkü Müslüman mahallesinde salyangoz satamayız; eğer Atatürkcü olmayı benimsiyorsak bu görevi hiç mi hiç üstlenemeyiz, çünkü Batı'nın mazlumlar üstündeki baskısuun silahı olamayız. Öyle samyoruz ki, Türkiye için Batıh (Avrupalı •eya Amerikah) olmak arUk olanaksız, Ama ca&da$ olabiUriz. Halk Üniversitesi Melih Cevdet ANDAY Netefclm, 1950*den sonrn ortaya cıkarılan yenı bır »halkçılık» onlayışı, bu tarihsel cevren gorüşüne boş verildığı, başka bir deyişle, siyosal amaclı b r güncellığe dayatıldığı lcln, her alanda Atatürkçüluğe ters düşmüş, bıçımsel bır AtatürkçülüK glysisl altında, oy avcılığına, c>karcılık düzenıne orac olmuştur. Büyük Millot Meclisi'nde söyienen «Siz Isterseniz halifellğ! bıle gen getıreblırsınız» sözu, gerçekte halkçılığın aeğil, göz boyacılığının, halk dalkavukluğunun (demago|inin) öğreticl bir örneği Idı. Ezanın yeniden aropcalaştınlması, anayasa dillnın eskiye dönüştürülmesl g bl uygulamalar, o zaman, elbette yandaşlar bulacaktı, bulmuştur. Ama bu tür bir başarının coşkusu ıclnde güme giden, gerçekte uluşlaşma süreci ve halkın egemeniiğl ülküsü Idi. Halkevlennln kapatılması, o yenl halkcılık anlayışının, halka karşıt olan niteliğinl tanıtlar. Geleceğe yönelik gelişimi durduruldu mu, halk. çağdışı alışkanlıklarına dönmeği, özgürluk sanabihr; ama bu tür bir özgurlük, gercekte, sömürgeciierln bütün sömürgelerde canla başla uyguladıkları bir uyutma avutma politikasından başka bir şey değildlr. O günkü yöneticllerin kurnazca bağlandıklan güncel bir mantıkla «Holk ne istiyorsa, biz onu yaptık» dlyecek olanlarına, biz de şu soruları yöneltebiliriz: «Halkın süreklı çağdışı kolmak istediğinl nerden çıkardınız? Ulustaşma sureclnl kosteklemekle, halk egemenlığıne giden yolu tıkamakla, halka yararlı olduğunuzu nasıl düşunebildiniz? Egemenlığıne kavuşturmak tçin halka bütün cağdaş olanakları verme anlamındakı gerçek halkcılığın onüne gecmekle halka yararlı olduğunuza nasıl Inanabildiniz?.» Köy Enstitüleri, 1950'den önce kuşa döndurOldüğü icın, bu yenl halkcı anlayış, uyanışın yarıda bırakıldığı bir ortama rahatca kavuşabılmışti. Böylece, halkın tarihsel geleceğınl kurma ülküsü, halkı güncel olamn lcinde gözü bağlı tutma politikasma bırakıyordu yerinl. Oysa «Hakımiyet kayıtsız şartsız milletindir» diyen Mustafa Kemal, özgürlüğü hic bir zaman tutucuiuğun, gen bırakıcılığın ödüllendiritmesl anlamında almamış, devrimleri ile. uluşlaşma ve bilinclenme süıeci icindekj toplumun gercek özgürlük koşullannı yerleştirme ülküsü ardında olmuştu. İşte Atatürk konusundakl onlaşmazlıkların başlıca kaynağı buradadır; gelecek cevreni ve ona yönelik ülküsel tutumla, çıkarcı bir güncellık arasındaki ceklşmedir bu. Atatürkcü anlayışa uygun davranmak Isteyenlerln gercekleştirmekle yükümlü olduklan görev, halkımızı cağdaş bir ulus olmanın billncl ve gereçlerlyle donatmaktır, bu tarihsel gidişi önlemek isteyentere ödün vermek değll. Bugun başlıca mutsuz Ç KAYIP VEFAT Onun Yaptıklarını Yapalım Sadiye AKAY yağa kalktıit Tilusça yine 10 Kasun'd*. otaıllarda, salonlarda. Juşlaiarda. alanlardak. Atatürk'ün anısına saygı duruşudur bu! Yas tutmak için değil, Atatürk'ü bir kez daha toplumca ta içimizde duymak, O'na sevgilerimizle betghİJtımız» yinelemek, O'nun yolundan aynlmamak gereğini bir kez daha derinden düşünmek için toplandık hep birlikte. Çevrenıize bakınoa her iyl, guzel, dogru olarak gördu^ümüz şey, Atatürk devrlminin aydınlıguu taçır. Bu kutsal aydınlığı yitirmemek boynumuzun borcudur. O'nun devlet kuruculugunda da, devrimlerlnd« de ulusal kurtuluş için temel saydığı Iki koşul vardır. Biri, din ile dünya lşlerini birbirinden ayırmak; öbüru de, Turk ulusunu uygar Bata topluluğunun ön safına ulaştirmaktır. Izmir'de duşmanlan denize döktükten sonra Ankara'ya döndügü gun, kendisini karşüayanlar arasında bulunan bir Hoca Efendl O'na. ayağmın tozuyla Hacı Bayram Veli turbesini ziyaret etmesini önermış. Mustafa Kemalj «Haytr!» demiş. «Turk kumandanlan kumanda etm&sini. Türk askeri ölmesini bildi. Savaşı kazanısınuzın sırn bundan ibarettir» diyerek yurüyuvenniş, kendi yoluna. O. saisataya, keramete inanmazdı. Akılcı, uygar düşünce yapısına sahipti. Bu yüzden daha 1925 ağustosunda da «Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Curahuriyeti, şeyhler dervişler. müritler, mensuplar memleketi olamaz. En dogru, en hakiki tarikat (yol). medeniyet tarikatıdır. Medeniyetin emir ve talep ettiginı (istedigini) yapmak. insan olmak için kafidir (yeter>.» demişti. Tum devrımleri getren ve yüruten O'nun Önderlik gücüdur. Bu gücü, her yeniden ortaya konuluşunda, her devrinün yürürlüğ© girişinde görurüz. örneğin, bır gun. Meclis'teki çesitlı akımlar üzerine kürsüye fırlayıvermiş de demiş ki: «Alacağımız kararlarda halk temayullerinl Ce^ilimlerini) elbette gözönünde nıtacağız. Mutlaka bu temayullere karşı hareket etmeyeceğiz. Fakat eğer prensiplerimiz (ilkelennüzl bahis mevzuu (soz konusu) ise başunızı venriz. prensiplerimizden fedakârlık etmeyiz.» Işte O, böyle ılkelerinden hiç ödün vermediği için devrimlerini başarmıştı. O, yaptığı her işte, attıgı her büyük adımda Türk ulusuna güveniyordu: «Bende fazla bir teşebbüs (giriijim) görüldü ise bu benden değiL milletin muhassalasından (bileşkesınden) çücan bir teşebbüstür. Sizler olmasaydınız, sızlerın vicdani t«mayülleriniz bana noktai isüsnat (dayanak noktası) tesiül etmemiş olsaydı, bendeki t«sebbuslerin hiç biri olamazdı • deyişi, ulusuna güveni kadar engin sevgisin) de gösterır. Sonsuz bir Inanç, güven ve coşkuyla, hanl Cumhııriyetımizin 10 yıldönümünde. çok sevdiği ulusuna: «Yurdumuzu dünyanın en mamur (bayındır) ve en medeni (uygar) memi&ketleri seviyesine (düzeyine) çıkaracağız, Milletımizı en geniş refah (esenlik) vasıta (araç) ve kaynaklanna sahîp kılacağız. Milli kültürümüzü muasır (cağdaş) medeniyet seviyesinin üstune çıkaracağız.» demişti ya, bu sözler. bizim için gerçekleştirilmesi muüaka gerekli çalışmalarımızın amacını gösteriyor. Hâ!â kalkınamamıs. ancak gelişme yolundaki blr ulke olmanm ezikliğini yaşamamız bitmeli artıkl. Bunun için de Atatürk ilkelerinden güç almaU. hızlanmalı. yitirdiğımiz zamanı kazanmaya çaba harcamalıyız. Atatürk'ün nice olanaksız koşullar albnda katlandıgı yokluklan ve onlardan yarattıgı olanakîan gözönüne alarak ulusça derlenip toparlanmaiı. birlikte yeni atıUmlara doğru hızlanmalıy». Unutmayalım asla: Atatürk ilkelerinden ayrüdıkça battık. e?i«mi ve ülkeyi yozlaçürdık. O ne yapmışsa. onlan yapalım. Balkan Savaşt şehMI binbosı Şevkl Efendl ve merhume Emine Hanımın oğulları, mernume Azlze Tulun, Vıdade Cokaçar. Seher Kurtböke ve merhum Vahit Kurtböke nin kardeşlerl, merhume Hayrıye Hünalp'ın ve Paklze Ersan'nın ağabeyleri, Saclde Uluç ve merhume Zahid« Guneş ve Resai Uluç'un enişteleri. Ulvl Uluç ve Burhan Güneş'in bacanağı, iclal Kurtböke ve merhume Musavver Uluc'un enişteleri. Hilmi Akalın. Hamıt Büke, Mükremin AkKoç'un dünürlen, Tulun. Avcı. Hünalp, Cokacar, Erzurumlu, Türkay, Kip ailelerinin buyüğü, Alkin, Alnar, Cavdaroğlu, Gursu, llgaz, İnal, Özdeniz. Sorol. Ersan Simsaroğlu, Kabaoğlu, Tekayok. Konuşur Leoparı, Uluç ailelerinin yokıni, Macide Kurtböke'nın değerlı eşı, Kayahan Kurtböke, Oktay Kurtböke ve Yurdagül Bükenin babgları, Guner <urtböke, Zekı Büke ve Gufran Kurtböke'nın kayınpederı, Ipek, Petek. Hallt. Hakan ve Pürlen'ın sevgilı dedeleri: istiklâl Madalyası Hamlll Emekll Tuğgenerai • BURSA'dan aldıflım TR Ç • 182898 nolu pasaportufnu kaybettim. Geçersizdlr. Sabiha ÇEKİC • Nüfus cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. Suleyman ÖZKIUÇ Sinop Boyabat Killik Köyu • l.O.H.F.'den aldığım öğrencl karnemi kaybettim. Geçersizdir. All ERLAT • Vefa Poyraz Lisesl Orta I. 8intfından terk olan tasdiknamemi kaybettim. Hükümsüzdür. Erdoğon TOPUZ A • Sıyo lisans çıkış belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. Erol KÜÇÜKCOŞKUN • Sağlık cüzdanımı koybettim. Hükümsüzdür. Dorrrir GÜRSOYTRAK İsmail Hakkı KURTBÖKE (Akçadağ . 826/9) 27.11,1980 günu vefat etmlştlr. Cenazesl bugün (28.11.19801 Kartal . Maltep» Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakıp Maltepe • Gulsuyu kabristanında toprağa verilecektir. Merhum Babamıza Allah'tan rahmet dllerlz. AİLESİ NOT: Celenk gönderllmemesi rtca olunur. • Adıyamandan aldıgım hüviyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Doğan BEKTAŞ • NÜFUS cüzdanımı kaybattrnı. Geçersizdir. Adıyoman ARSLAN • İKTİSAT Fakultesi'ncten aldığım öğrencl klmllğiml kaybettim. Hükümsüzdür. Gültektn AMANATULLAHOĞLU • EDEBİYAT Fakültesl, 8ebeke ve klmlik kartını yttirdim. Hükümsüzdür. Necmh/e ULAŞ BAŞSAĞLIĞI Gemel Yayın MudOrumOz. orkooasımız OKTAY KURTBÖKE'nln kıymetü babası bttklâl Madalyası Hamlll Emekll Tuğgenerat KONORB Zl kasım 1980 günu luğun sağlanmaması nedeniyle yapılamayan olağan Genel Kuruiumuz 14 aralık 1980 pazar günü saat 10'da coğunluk aranmaksızın Bulvar Cad. Belediye üstü toprak yol Kartal, Kızılay duğün salonunda yapılacaktır. S.S. Arçeifk Mensuptan Tükatlm v» Blriktlrme Kooperatlfl YÖNETİM KURULU GÜNDEM: BULMACA SOLDAN SAGA : 1 Suuflaznaya tllş^ln, aınıf. Uımu» bölüınlenmiç 2 Kuyrugunu bacaîının arasııut slıp yorgun TS yılgın giden Müsikta blr nota. 3 Tersi tane11 meyvelerden Gökyüzü bütünü. 4 Beneklerle, çizgilerîe, deaenlerle bezeme. 5 Ateşll silahlaıyan Bir renk. 6 Tersl blr hartln okunuşu Klm yadi niielin »togesi Temiz, «lura. 7 Sığınılacak yer, y». sanacak mekan 8 Hükumdar bastonu Tersl bir renk. 9 Tersl On, şöhret hri ucurtdan asılmı; olan n yattnak İçin tul'.bEÜan salmcak. TCKARIDAN AŞAClTA : 1 Katnu, etklleyıcl, korkunç rüya 2 In ve tomtul çocuk Narf cinayet 6rgüt!ertnden blrlnln slmgeal. 3 Yıt m Kalın ses. 4 Blrbırioe benzer olanlardaa her bırl Ay. S Klmyada galyumun alnıgesl Tarsl olağfcnüstü gü«el 8 Yazüı metinlerl yüksek sesle tekrarlama ya da ses»lı biçünde inceleme Tersl yaıarlı hayvanlanian. 7 Tersl nlceliksel olarak yeterslz Tersl *nlam. S Görevi yerlne geürn» İrl tanelj blr tür be İsmail Hakkı KURTBÖKE vefat etnnşfir. Arkadaşımızın ve Kurtböke aileslnln acısını paylaşır. boşsağltğt ditortt. CUMHURtYET CALİŞANLARI BAŞSAĞLIĞI SendHcamız Gane! Saşkanı Oktoy KURTBÖKE'nln Babası, İstlklai Savaşı Gazlf«rinden Emekll Tuğgeneral İSMAİL HAKKI KURTBÖKE vefat etmistir. Ailesirte başsağlığı dlleriz. TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASÎ 1) Yoklama ve acılış, 2) Divan Kurulu seçiml, 3) Saygı duruşu. 4) Faalıyet hesaa ve denetim raporlarının okunması, 5) Raporlar hokkında görüsme, 6) Yönetim ve Denetlm Kurullannın aklanması, 7) Risturn dağıtımmın g6rüşüimesi, 8) Yönetlm ve Denettm Kuruüarıntn seçiml, 9) Dilek ve temennller, kapanış. 2 3 4 5 6 7 8 9 1 1 2 3456789 1 1 U I ıu ı m ı ç 111111 n HyML celys. 9 Sert n dtk kaph olan. DÜNKt BTJLMACAN» SOLDAN SAĞA : 1 Karakucak. 2 ânaaai « A 3 Ramsn Fal. 4 Akide Aka 5 bA Epey. 6 Art eD. 7 T a a Ecel. 8 Arabacı. 9 KaraslİLK.4RIDAN ASAĞITA : 1 Karabatak. 2 AnakB> ra. 3 Ramı Azar. 4 Amade ırA. S Kanepe As. 6 UL Edebl. 7 Fay Can 8 azaK Heoe. S Kalabahk. TEŞEKKÜR Senelerdir çektiğim ülser atruarmdan kurtulmam için yardımlarını esirgemeyen, ameliyat önoesi ve sonrası beni yakuz bırakmayan kıymetli büyük dost Sn. Sıhhı Kurul Bşk. Dr ISTANBUL BİRİNCİ ASÜYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 980/610 Hollm Töz veklli Av. Meral Aras tarafından Ruştu ofllu Mehmet Salih, Hazlne ve İstanbul Belediyesi aleyhine açılan tapu iptaii ve tescil davasının mahkememizde yapılan yargılaması sırasında: Davacı vekili Beşiktaş, Bebek mahallesinde, kuçuk Bebek caddesinde kain. en eskl 6. Mü. Eski 6/5 kapı sayılı ve 17 kütük sahifesinde müseccel, 68 pafta, eskl 138 yeni 632 ada, 17 parsel sayılı evvelkı tapu kaydında 921 metrekare mesahalı olup ancak 20.12.1953 tarıhli kadastro tesbitinde 687 metrekare olarak tesbıt edilen tarlanın müvekkill tarafından 3035 seneden bu yana malik sıfatiyle nizasız ve fasılasız tasarruf edildiğinden ve esasen malik görülen Mehmet Salih'in gaıp olup yine 3035 yıldan bu yana kendisini hiç kimsenin görmediğinden bahisle bu yerln medeni yasanın 639. maddesl gereğlnce müvekkill adına top'jca tesclline karar verilmesinl talep etmis olduğundan bu gayrımenku! üzerinde hak !ddla edenlerln evrakı müsbitelert1/!© birlikte mahkemerruzirı 9SO/610 scyılı dosyosına basvurmalan liân oiunur. 25.11.1960 •Bcem 8140) 6573 Cumhuriyet Sahfbt: Cumnurlyet Matbaacılık ve Gazetecılik T.A.Ş. adına NADÎR NAOİ Genel Yaym Müdürü OKTAY KURTBÖKE Müessese Müdüni EMİNE UŞAKL1GİU Yazı İşleri Müdürü TURHAN ILGAZ Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılik T.A.Ş Cağaloğlu Türkocağı Cad No: 3»41 Posto Kutusu: 246 İSTANBUL Tel 20 9? 03 BÜROLAR: • ANKARA: Konur Sokak 24/4 Yenişehir Tek 17 58 25 17 68 66 18 33 35 • IZMİR • Halit Zıva Bulv. No. 65. Kat: 3 Tel: 25 47 09 • ADANA: Atatürk Cad. Türk Hava Kurumu Iş Hanı Kat: 2 No: 13 Te!: 14 530 19 731 ABONE ÜCRETLERİ AYLAR ' 1 3 6 12 VURT !C) 300 900 ',.800 3.600 VURT DISI 600 1.800 3.600 7500 Ucak ucret1 grupianno ve cğırhğ.na göre aynca uyguianır ERDAL ATABEK'e başanlı ameliyatımı üstlenen, beni sağlıgıma kavuşturan insanLgıs şimdiden öğünç kaynağı olan Sn. Opr. Dr. Başsağlığı SevglII ağabeylmiz İyl insan ve değerl komşumuz. değerl! GÜNGÖR ALKAN'a hastahanede yattığım sürede y&kın ftH^* ile beni v© butun hastaian ihya eden Sn. l'nci Hariciye doktorlarma, şevkât sembolü Sn. BEDÎA tLERÎ Ue diğ&r hemşirelere. servis p«rsonelijı« minnet « YUSÜT BÎNGÜt Rüştü Yılgör'ü Veybatman'n OzuntusO ;cindey!z. Kederîi aüesirte sa^iığ. v» merhu"ne tontdon rohmet düertr. MURADIM SİTESt 1 BLOK SAKfNLERİ