23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S EKtZ CUMHUIuYET 5 HÜJ1 1980 Olur şey degil Nadır NADI nin anılan # Patavatsız davranışım yüzünden az kalsın büyükelçinin postu belki de elden gidiyazdı NUMAN MENEMENCİOCLU'NUN BİDAULT VE MENDERES ONURUNA VERDİĞİ AKŞAM YEMEĞİNE BİZ GAZETECİLER DOĞAL OLARAK ÇAĞRILMAMIŞTIK, AMA ADNAN BEY BU DURUMA ANLAŞILMIYACAK BÎR TEPKİ VE ÖFKEGÖSTERDİ SONUNDABÎZDE SOFRAYA OTURMUŞTUK AMA BİR BEKÂR ERKEK KALABAIIĞI OLARAK GÖRÜNTÜYÜ BİR HAYLÎ BOZUYORDUK... «14Son gün bizim elçlliîîte Numan Menemencioğlu b'r akçam yemegi, axkasind.an da gorkemli bir suvare düzenlemışü. Sabahleyin oteie gelen arkadaşım elçılik müsteşan Cahit Hayta «suvareye sizleri de bekliyoruz. Durum sıkışık. ystzıh davetiye gönderemedik. Herhalde kusura bakmazsımz» dedi. Arkadaşımm hakkı vardı. Ne çıkar, elçüık bızım e^miz sayıiırdı. istediğımiz zaman kapısmı çalabüirdik Ne var ki Paris'te geçıreceğimiz son geceyı ben kendı başıma kutlamaya karar vermiştım. Oturmalı yercekte nasıl olsa bız yoktuk. Suvareye is e en az 400 kişi çagnlmıştı O kalabahkta varmışım yokmuşum kim farkederdı Huseyin Cahıt de aym dü^ünceyle Evıan'a gıtmek üzere hazırlanniiş. gece yarısı kalkacak trende yerıni bıie ayırtmıştı İşte ne olduysa o gün benim bır patavatsızlığım yüzünden herşey bozuldu, az kalsın buyükelçmin postu belki de elden gideyazdı. PARİS'E HAYRANDI ĞLEDEN sonra dinîenmek üzere otele giriynrdum. Asansörun başında Menderes'e rastîadım. Selâtr>l<ıştık. Koîuma gırerek benı daıresıne buyur ettı. fcirazdan Köprulu de geldi. Oteden benden yanm saat kadar hoş beş ettik Sanınm ılk kez gördugü Parıs'e Menderes hayran kalmıştı. O ne zengınlık, o ne ıhnspm! «Her mahaües'nde ıddihar edümış havsala almaz seıve*ler var» dıyordu 1 ondrada «ıddıhar» edılmış servet'erin daha da goz kamastıncı olduğunu herhalde «faıtı heyecandan» unvıtuyordu. Yarım saat sonunda iznmi isteyerek ayağa kalktım. MENDERES'İ ATLATAMIYORUM "Bu akşam sefarette buluşuyoruz, değil mi Nadir Eey» dedı. «Peki efendim buluşuruz» gibılerden üstu kapah bir yanıt venp gitsem. sonra da bildiğimi okusam kuşkusuz hıçcsr s>orun çîkmayacaktı. Boş bulundum «efendim izninizle bu akşam ben gelemeyeceğim» deyiverdim. Vay efendim. sen misin diyen! Sanki buyük bir gorevden kaçıyormuşum! Nasıl olur Nadir Bey? Rene Meir gelecek. Bidault g&lecek. o kadar çağnh diplomatlar varl Onlarla tanışacaksınız, muttaka gelmelisiniz!» Dörtyuz kişllik tıklım tıklım bir kalabahk arasında sekiz on kişinin elinl sıkmakla kime ne yaranm olabilirdı? Gitmeyecektim. •Zaten biz davetiye falan almadık Hayta bey sabahleyin laf arasında suvareye katılabileceğimizi çöyle bır söyledi» dedim. ZAMANtN PARİS BUYUKELCİSİ NUMAN MENEMENCİOĞLU (ORTADA) MENDERES'l AURİOL'A TAN1TIYOR.., FRANSA CUMHURBAŞKANI VİNCENT Kaliforniya valisiyken Reagan gelişigüzel teîefon ederek halkın dertlerini dinlerdi Leylâ UMAR aşkanlık lcln Carter*la omansız bir yanşmaya gıren ve Başkan ooayı seçılen Ronald Reagan, tutucu Amerikalının oy vereceği tek aday gözuküyor. Kalıtornıya Valilığ'l sırastnda telefon rehberlerınden çıkardığı gelışigüzel numaratara telefon edıp halkın dertlerîni dınlemeyi ödet edınen Ronald Reagan'ın sesı neredeyse ruyalara gırecek kadar sık duyulurdu. Öyie kl, bir gün telefonum caldığındo «Ben volmiz Reagan, şirrdı sızi dmlemek ıstiyorum.ı demesıne hıc şaşmomış, o sırada aklıma geten fakat şimdl hatırlayamadığım şıkâyetleri Biralamağa başlamıştım Ancak korsı taraftan ses cıkmadığım ve tek taraflı bir dtyalogun teybe kaydedıld^ğmi anlayınco ak, tör voliye hoyll içerlemıştım. «Ve tanısmamız orada bitmıştl. \ Bu gidışımde vaktiyie karısı\ nın karş'smdaki pısırık tuturru, hasisliği her gittiğı davette up yuklamcısı le aloy konusu olan Başkan adayı ı!e goruşmek Isteöjmi basın danışmonma ilettlm. Adaylarını ucan kuşa tanıtmak icın cırpınan bu danışmanlar tHay hay>, dediler. yal . nız onu biz bile takip edemeyo cek ha'e getdık Gunde bir kaç BÜYÜK ÖFKE B Ronald Reagan, Nancy yerine iddiasız, sakin bir kadınla evli olsaydı, şimdi çiçekier içindeki bahçesinde tembel tembel vakit geçiriyor olacaktı. merikalıyta blrllkte tetevlzyondan izierken bir dahu polttıkaya ctılmayocoğına duır soyledığı bOyuk sozlere heo bırlıkte inanmıstık. L'zun süre hayota küsen ve basmla tum tlışkısıni kesen fceagan, Nancy yenne sâkin ve iddıasız bır Amenkatt kadınlo (iıos öylesine pek raslamadık ya) ev!er"seydı $ımdı cçekler Icıidekı babçesmde tembel tem bel. eski gunleri düşünmekle ve poif oynamakla vakit gecıreccktı B,r ara bunalım geçırdığinı duşunen gazetecıler, hangi psıkıyatnse t&dovı oluyorsunuz dıye soru yoneltince Reagon'm yonıtı şu olmuştu: «Aılede sade ce kopeğımız 50 dolar karşılığında 45 dakıka tedavı gorüyor» Terrbelhği herkesce olağan kabu! edıien Reagan'ı Nancy ellerıne gecırdığı celık eldıvenlerle tekrar polıtıkaya ıttı. Tutucu Amenkalıiarın butün hıslerme ortak olan Reagan. seçıtn propagandasında dıs po lıtikado nelere ağırlık vereceği ni şöyle ocıklıyor: Dış ılişktlerde göz önünde bu lundurmamız gereken şey dünya tarafındon sevıiıp sevılmeye ceğırvız değıl, kaybetmeğe baş lodığiTiız saygın'.ığa kavuşmamızdır. Bu oyle bir saygınlık ol malı ki yabancı bir dıktatör bi zitn Elcitığ mizi kuşatıp oriamlorımızı esır alamasın.. N E? Beynine kan sıçramış gibi Menderes yerirnipn fırladı. «Sahi siz buyukelçılıkte akşam yemeğıne davetiye almadınız ım?» •Hayır almadık.» Muthiş kızdı. Koprülü'ye dönerek ateş puskurmeye baş•adı. Bu ne biçım hariciye idi? Yola sokamıyordu bu adamlan. Istanbul'dan kendi çagrıhsı olarak geien gazete başyazarlanna karşı Büyükelci ne hakla böylesme ılgısız davranabilırdı"> Oysa haksızdı. Elçilik bizımle gerektığı kadar ilgilenmış. işte pekâîa suvareye de çağırmıştı. Bu gibi davetler dünyanın heı*yennde aşağı yukan böyle oîurdu Başbakanlann. Dışişleri Bakanlannm. yuksek devlet gorevlilerinin eşleriyle bulunduklan bir akşam yemeğmde başyazar da olsalar 45 gazetecinın (üstelik bekâr olarak) katılmaları hiç de şart değıldi Ama bır kez Menderes hırslanmıştı Köprüluye. Büyukelçihği arayarak Numan beyi bulmasını söyledi. Kimbılır ona nasıl çıkışacaktı Hay AUah olur şey miydi bu? Soyleyip soylediğıme pişman otouştum Hiddetini yatıştırmak arpacıyle «üzülmeyin beyefendi. Madem ki ist<yorsunuz. ben mutlaka geleceğim Orası bizim evimi? h;ç kımseye kırılmış değilım, merak etmeyin» dıyerek yanından ayrıldım, IVÎESELE YAPIYOR EN kapıdan çıkarken Ali Naci içeri glriyordu nı yarım saat sonra ondan dinledim Telefonda Meı deres Büyukelçiye vermiş veriştirmiş Bizleri yemej çağırmamasmın doğrudan kendine dönük bir saygısızhk ( duğunu söylemiş. Büyükelçinin yemek masasında yeten k dar yer bulunmadığı gerekçesine karşı da «gerekırse ta aîimz sofraya oturmaz yerinizi. onlara verirdiniz» gvbilerd hakaret snunna dayanan akıl dışı karşılıklara başvurmuş. RONALD REAGAN VE EŞİ NANCY SECİM KAMPANYASINDA.. kente gıdiyor. Istersenlz bir seyahatme sizi de çönderelım.» Vaktımin azlığından boyle bir gezıye katılamayacağımı soyleyince ertesi gün bir kıtap yazocok kadar bilgıyl kapsayan bir Ronaid Reagan dosyası gon oerdıler. Oradan aldığım bilgllere, ken di tanık olduğum bazı yönlerıni de katarak kısaca Reagan'ı ta n'tmoga calışalım sıze: 191fde illınoıs'de doğan R. Wiıson Reagan 1S32'd9 Eureka Ünıversıtesınde oğrenımmi tarromlamıs. Bir süre radyoda spor spikerüğl yaptıktan sonra Kalifornıya^ya göc eden Ronald Reagan yaklaşık elli fılmde rol olmış ve başansız bir aktor olmuş. 1965 yılında eyaletın valisi oluncaya kadar televizycnda büyük bir şırketm sunuculuğunu yapmış. 1950'de devrMn aktrtsttertnden Nancy Davıs ile evlenen Reagan'ın bırıncı eviılığınden Ikl, Nancy'den ıkı yet şkin ço~ cuğu var. 1976'da az bir farkla Baskanlık seçim'ni kaybeden Recgan'ın ccıklı haiinı mılyonlarca A B MASADA YER AÇILIYOR Lt Naci aşağa salona indiği zaman orda buiunan t: lere anlattı. Birazdan Menderes de aramıza katı Hâlâ sinırleri yatışmamıştı Derken bir otel görev gelip karşısında durdu. Turkiye Büyükelçıligınden Sı Başbakanı arıyorlardı. Yanımda oturan Alj Naci kuîağ eğıldi «gaîiba Numan bey istifa ediyor» dıye mınldandı ra^dan Menderes guler yüzîe yerine döndü Davetlıler 1 sinden o zamanlar OECD temsılcimız Fatin Rüştü Zorlı eşinı. kendi yeğenleri Nevin ve Berin hanımlan silmış. n ya bır sandalye daha sıkıştırmak suretiyle biz Saym B < zarlara yer açmıştı. Sorun çözulmüş, Adnan beyin neşes ri gelmişü. BM yeni haberleşme düzeni konferansmdan dönen Aktu; Sedat ERGİN A u ANKARA (Cumhurlyet Bürosu) New York'ta yapılan Bırleşmış Mıllstler Enformasyon KomıtBSinın «yenı uluslararası haberleşme duzenı» konulu ıkıncı toplantısında Türkı* ye'yı temsıl eden Dışışlerı Bakanlığı Genel Sekreterı Enformasyon işleri Yardımcısı Büyükelçı Savlst Aktuğ Cumhurıyet'in sorularını yanıtlarnışîır. Büyukelçı Aktuğ'a yönelUlğimlz sorular ve yanıtları şoyledır: SORU Yeni uluslararası haber düzeni kovromındon ne anlıyoruz. Bu kavram nosıl ortaya cıktı ve gehştı Bu cerçevede sızin de katıldığmtz BM Enformasyon Komitesı toplantısına nasıl gelındı? YAN1T Yenı haberleşm» düzeni kavramı llk kez Bırleşmış Mılletler 34. Genel Kurul toplantısında ortayo atıldı. 1978 yılında yapılan UNESCO 20. Genel Kurulunda da yeni haberleşme duzenı konusundakı calışmaları baş latmak üzere UNESCO'ya görev venldi. Ayrıca yem habsrieşme duzenmin geiıştırilmesi lcin hükümetler arası bir mekanizmanın kurulması da karara bağlandı. Bu mekonızma ysni ulusiararası ekonomik düzenın bir yan ürunü olan yeni haberleşme duzenımn gerçekleştırilmesıydi. Bundan şunu anlıyoruz: Azgelişmıs ve gelışme yolundaki ülkeler ıle gelışmış ülkeler arasında ekonomik alandakı dengesizlıklere bsnzer bicımde haberleşme alanında da bir dengesizlık söz konusudur Bu alandakı ınsan unsuru da esas aimarak teknoiojık olanakların bırîeştinlmesi vs bu olanakların akımı yoluyla Işbırliğme gldılebılır ve daha serbest ve doyurucu bir haber akımı sağlanabılır. Daha öncs Bırleşmiş Milietler'ln kamu en. r , c u n n hurstarı iie üg'ü bir komitesi bulunf Batı grubuyla 77'ler arasmda arabuluculuk yaptık,, Toplantı sırasında heyetler arasında ceşitii gruplaşmalar, yanaşmalar oldu. Tunus'un başını cektığı 77'ler ekonomık alcnda oıduğu gibi haberieşmede de dengssız'<ıkler bulundağunu savunmaktaydılar. Bu calışma grubJ t ıcmde Batı grubu \)& TT\er arasır.da çıkan ufa< ıhtılaflarda arabuluculuk rolunö Ifa ettik. Bızım bu gruplaşma lcinde özel b!r durumumuz var basın özgurlüğümüz yanı sıra gelişme yolunda bır üiks olmakla bîrlıkte Türkıye gerek gazate sayısı, gerekse baskı tekniği acısından gelişmış bır u!ke olarak ortaya cikıyor. Boyle olunca da bıze gelışmişler ite gelişme yolundaki ülkaler arosında bır nevi arabuluculuk rolü düşüyor. SORU: Komıtenın calışmalan nasıl somıçlandı? YANIT Calışma grubunun hazirladiğı rapor konferansta konsensus ile kabul edıldi ve UNESCO ıle cradakı Ihtilaflar önlendi. Ancak toplantıda Işın esasına kimse dokunmadı Muhtemelen bu Belgrad Konferansına bırakıldı. $ahsi kanım. Pek çok ulkenin pek fazla hazırlıkh olmadıklanydı. Özeliikte Belgrad l Konferonsı öncesinde birçok ülka mu ereddıttl. Yeni haberleşme düzeni konusunda bundan sonraki en önemli toplantı çolışmalanna Belgrad'ta başlayan ve 28 ekimde sona erecek olan UNESCO bünyesındeki konferans bu düzeni konusunda da görevlerl sadece haber ve tanıtma omacına yonelık BM burolarının calışmaiarını denetlemek iken, bu kez yenı ekonomık duzen calışmaları çercevesmde ve BM dahıiınde çok geniş açıdan e'.e alacak bir komıte kurulmuş oldu. 34. Genel Kurulda alman karar uvarmca bu komıte ılk toptantısını mayıs 1980'cJe yaptı. İlk toplantıda yeni uluslararası ekonomık düzenin ışığmda BM kamu enformasyon polıtıkası ve fcalıyetîeri, BM enformosyon mekanızması ve ortak enformasyon komıtesındekı son gelışmeler eis alındı. Bu aslmda bir hazırlık toplantısıydı. Asıl ağırlık bızim de katıldıgımız ıkıncl toplantıya bırokıldı. Ayrıca 35. Gensl Kuruia sunulacak veni haberleşme düzeni ite ilgill rapor da bu toplantıda eie a!ınacaktı. BM'NİN ENFORMASYON POÜTİKASI NE OLMALI? SORU: Komıtenın colışmalonnda gene! ılarak hangi konulara ağırlık verıidı? YANIT: Top'.antının ilk günu bızım de katıldığımız 30 üyeli bir calışma grubu kuruldu. Bu grubun üo haftalık bır çalışmanın ardındon hazırladığı rapor komite genel kurulunda müzakers edıldi. Bu roporda şu üo noktoya ağırlık verilrii: 1) Son uiuslararast gelışmelerin yeni bir dünya enformasyon düzem kurulması zorunlu!uğu karşısında BM'nin enformasyon . ı . ^ , ^ 5i BM'nin bu alonda kumetler arası Wr organ secüecek. 35 kişllik bu mekanızma bundan boyle yenı haberleşme duzenı çahsmalarım BM'ye paralel olarak teknk acıdan alacak. Bız buraya adaylığımızı koyduk. BM İLE UNESCO ARAS1NDAKİ SURTÜŞME SORU: UNESCO ile aradaki ihtılaflardan söz ettın z. Bunu açabılırmısıniz? YANIT: Bu caiışmaıar sırasında ortaya Cikcn bır hususta bu atanda Bırleşmış Mıiletler ile UNESCO cras.ndakı gorev boijşumunun nası! gercekleştırıleceğı ve bu konudakı gâruş ayrılık'.arı idı. Bu çalışmalarda ağırlık BM'y9 mi yoksa UNESCO'ya mt verılsin? AsVnda her ıkısine de bu olanda görev duşüyor. UNESCO bu calışmaiarın teknık yönunü gotüreb.'ır. BM ce herşeym başı olarak Işın sıyaSı yonunü kenaı üzerme almak ısteyecektır. Ysni habsr düzenının kurulmasi konusunda BM ve UNSSCO'ya düşen gorevler halen net bir şekılde belli olmayab'iır. Bızım görüşumüz şöyle: BM ıle UKESCO orasmdakı i'ışki baba ıle oğul orasındaki ıtişkı gıbidır. Asıı karar organı BM'dır. İşın siyasi yönü BM'de şekıHsnir. Ancak UNESCO'nun da bu olanda ihmal edılemeyecek bir oğıriığa sahip teknik b'lgiye sahip bir uzmanlık ihtısas kuruluşudur. Bu acıdan UNESCO'nun tia buyük rolu vardır. SORU Yeni haberleşme düzeninln geleceğini nasıl görüyorsunuz? YANIT Yalnız şunu vurgulamalıytz: 1şin tohumlan otılmıştır. Dünyada bir enformcsyon düzensizliğl bulunduğu tesbit edılmiştir. Cözülmesi gereken sorunlar bulunabilir. BM'ya llişkin olanları zaman içinde önümüzdekl toplontılar sırosında daha ayrıntılı bir biçimde ele alınacaktır. Yeni haberleşme duzenlna ilişkin çalışmalar yavaş yavoş yerine oturacaktır Fikirler oiuşmustur. Aksaklıklar, haksızlıklar BM ve UNESCO içinde halline coiışılacaktır. Zaman iclnde BM ve UNESCO'nun rolü ne olacaktır? Bu da yavaş oturacaktır.» GÖRÜNTÜYÜ BOZUYORDUK KŞAM hepimiz smokinlerimizi giyerek vaktind yukelçıüfe gıttik. Ç?ğnlı Fransızlar da bırer gelmeye başladılar. Adnan Bey yine geci'.uyordu sız Başbakanı geldığı halde o hâlâ ortalarda yoktu. E elçi Numan Menemencioğlu ise hayran olduğum bır kanlıhkla konukîan agırlıyor, herbirıyle ayn ayn gc olanağı buluyordu. Adnan Bey gelince hemen yemek i na geçıldi Sofranm konumu doğnısu protokol kurs pek uygun sayılmazdı. Yanında eşleri bulunmayan 1 erkek gorunümu tatsız biçimde bozmuştuk Yoğun bn çoğunluğıma karşı, alîşam tuvaletleriy'.s salona neşe sı gereken kadınlar azmlıkta kalmıştı. ÖNEMLİ KİŞİLER EMEKTEN sonra suvareye gelen çağrıîılar 1 dı. Paris'm kibar sosyetesi oradaydı. Mendere da George Bidault olduğu halde büyük sak tur attu Selim Ragıp Emeç'le ayakta durduğumu: yaklaşmca adımızı bıle söylemeye gerek duymadan dault'a göstererek «ıls sont tres importants» (bunla kişilerdir) demekle yetindi. Zaten epeyce çakırkeyf dault anlamsız bakışlarla bizi bır an süzdukten soı gitti. Sonra ondan Menderös de aynldı Alj Naci bir köşeye çekildiler. Baktım, H Cahit Bey Evıan'a gece trenine yetişmek üzere sessizce gitmiş, bir kol lup ben de kimseye çaktırmadan elçilıkten ayrıldım bire geliyordu ve Paris'in gece yaşamı yeni başlam Y Ertesi gun alışıîmış törenle Orly'den İstanbul'j dık. Hiçbir zorunlu masrafımız olmamıştı Otel t mızı bizim hükümet ödemiş. Falih Rıfkı da o denl ği halde bedava bir Paris gezisi yapmak zorunda
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle