19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
0 Nt K 1 CUMHURİYET 5 OCAK 1980 ABD'nin saymaktan canı çıkıyor ABD TAHRAN'DAKI BÜYÜKELCİLIĞINDE REHINE ALINAN KIŞıLERIN IRAN TELEV1ZYONUNDA GOSTERILMELERINDEN SONRA SAYILARININ 49 MU 50 Ml OLDUĞUNU KES1N OLARAK ClKARAMAMAKTAN ENDIŞELI ABD KUBA'DAKİ SOVYET ASKERI SAYISININ 1450 Ml 1500 MU OLDUĞUNU KESiN OLARAK OĞRENMEK ICIN CABA HARCiYOR. ABD AFGANISTAN'A GÖNDERİLEN SOVYET ASKER! SAYISININ 10 MU. 20 BıN Ml OLDUĞUNU OĞRENMEK IÇIN CAN ATIYOR. \ Ciddiyei KIŞLADA BAHAR.. HUMANİZMDE ESKJYE DÖNÜŞ VE UYANIS HAREKETİ SEVG!, KARDEŞLIK DEVRİNİ KAPATIP CENGAVERLIK VE SOVENIZM DEVRINE DONDUK BU HAREKET ICINDE L'YANAN BUYUK HUMANISTLERIMIZ ÇEŞITLI KAMPLAR KURARAK OKCULUGU, ATICILIĞI KIRICILIGI YONETEREK HUMANIZMAYA BÜYUK KATKILARDA BULUNDULAR . Sayın Demirel asker mektubu almaya alısıktır. Genellikle ünlü şarkıdaki gibi tezkere özlemiyle dolu olur bvıruk asker mekrtupları! «Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım...», «İbibikler öter ötmez ordayım...», «Tüfekleri çatar çatmaz ordayım...», «Işte hancı ben her zaman böyleyim...», «Şu bizim hesabı gor yavas yavaş...» gibi duygusal sözcüklerle biter. Yalnız, sayın Demirerin aldığıyla bildiğimiz asker mektuplan arasında ufak bir ayrıcalık vardır. Sayın Demirel'e gönderilen mektuplarda tezkereyi mektubu yazana değil de alana verirler... Vural SÖZEB • •• ABD ESKIDEN SAYILAN BİR ÜLKEYDİ ŞIMDI ISE SAYMAKTAN CANI C1KIYOR1 Reşit AŞÇIOĞLU GERÇEKLERİ İZLEMEK İSTEYEN BİR VATANDAŞ.. tVlıVA ÇEL£])| HANİ P£Mı'l Büyük kaçakçıları açıkhyoruz CAKMAK TAŞI KACAKCISI: Azıiıdır, odı Nıyozıd'ır. Bır kolu köprünün bu başında, ötekı kolu obur boşındadır. Emınonü köprusünds durur. beş cakmok taşını ıkı buçuk kâğıttan yutturur. yaklaşmayın yakar. ÇİN KALEMİ KACAKCISI: Daha cok ılkokulların onunde du rurken kacokcılık olanını son zomanlardo genışletmış olan Dell Rustem. son zamanlarda ortaokul ve llse önlerınde de gönulmeğe başlamıştır. Kendısl son olarak Kabaîaş Useslnln onünde gorülmuştür. Dell Rustem kalemin tonesınl on SİGARA KACAKCtSI: Kopll Kâ zım derler. Devamlı olaraktan malı ceplerınde, koynunda Istıfler. Bır Palmaiı vüz kâğıttan okutur. istıklâl Caddesınden Yeşılcam'a donen sokakta durur. Cok gözu dönmüş bır kacokcıdır. Soğuktan ne yaptığını bılrrez. mendıll yoktur. sık sık bumunu ceker. RUJ KACAKCISI: Zalım Hılmi'dır. Ruıun yanısıra Fransız İO3 vonlarının da kacakcısıdır. Ara sıro tezgâhında bır Ikl elektronık saat da gorülür. Ye kâğıttan satar. rl Karoköy'dedlr. Yedl cocuguna bokmok Içın bu azılı kacakcılığı vapmaktadır. Tehttkehdır, zıra gecım srkmtısından bunaldığı ıoın gözü karodır. ESRAR KACAKCISI: Ket Nurfdır. Kendısl esrarkeştır. TOQhaned'e sanatını lcra eder. Kel Nurl dedınız ml herkes tanır. Zulasında devamlı esrar bulunur. Şayet Içerde değils*. mutlaka oradadır. Cünku »ı4c sık yakalanır. Muzaffer İZGÜ 4 DANA. 11 Afrustos çarşamba. Bu çok ılgınç ve uzun bır gun oldu Ingılız Konsolos Yardımcısı Hardy Blaır bızı havaalanında karşılayıp İngılızlenn kendl konuklarıru agırlamak ıçın hazırladıkları Korıukevıne gotürdü. Ingılızlere özgu bır davranıştır bu. Tavanarası gıfy bır yerde sıra sıra dermeçatma. salmtıb odalar ama, duşlan var, yataklan var ve kahvaltı var Konsolosun annesı öyle bır sıstemle joneüyor k. burasmı. gelenlere avans olarak Turk parası da verıyor Çok onemlı bır yardım bu Çun ku. aklı durgunluk veren ölçulerdedır dovız bozduramazsınız burada Blaır. Turkçey! çok ıyı bildığınden her ışı uzenne aldı Bızım \n karaya yapacagvnız yolculuk ıçın gerekenlen sagladı ve alü ya da yedı saat gecıkmey le sabahın üçunde gelen Toros ekspresme <i labalıkla bırlıkte tıkılmamızı sagladı kı hıc, de kuçumsenecek bır yardım degıl bu A SAVASTA TURKIYE John Gunther / Müzehher Vânu Mini Yorum TEMEL EĞÎTÎM Askerllk ympaabr MHr. askere alınanlara 6ace t»> mel eğitim uygulanır, nasıl davranılacagı ögretülr. Bu ftğretlmta mutları şunlardın Esas duru». Hazır ol... Yat.. Kalk . Sola dön... Sağa dön .. Geriye Silah İleri™ Marş... Marş... Mar?. Bölük dur... Hizaya geeel. Uygun adım, ız bu arada gunü orada burada gezınmek ve çevremıze bakmmakla geçınnıştık Çok sıcak bır gundu «Venı Otelde olağanüstü bır ögle yemegı yedık. Ben Turk yemeklerıni se\d'gımden olaganüstu dıyorum Nar gıbı kızarmış şış Kebabı ıle pılav ve salatalık Turk âdetlenne pore mutfağa gırmek ve pışen yemeklerden dıledığını seçmek serbesttır. Otelın radyosunda Alman radyosunun engellemelenne karşın BBÇ'nın yayını vardı. Berlın'ın yaymı çok puruzsuz olmakla beraber buradakı Turkler. Ingılız ıstasyonlannı yeğhyorlar gıbı görünüyor. Bızi Kahire'den getiren uçak aynı gün dönüyor. Turkler, herhangi bır yabancı uçağın kendı ülkelennın üzerınde uçmasım istemlyorlar. Haftada üç kez bu uçak seferleri yapılıyor ve uçağın hareketınden önce Ankara'nın telgrafla ıznj gerekiyor ama pılotun dediğıne gore, bürokrasi yüzünden uçağın kiml kez uç saat bekletıldiği oluyormuş. Yeni Otel'de yemek B VESAtRE 1940 RADAN BIR GORUNUM Inanması bır suru casus oykusu anlatılıyor dugundan ben d* nerede yatacagımı düşunuyordum. nasıl kuüanıldığı. radyoyu kullanmasınt bıldtğı kadar bıle bılmez. ızım yolculardan çoğu asker ya da sivıl gıyınmiş yan asker kışılerdı. Bu nedenle Turkıye'dekı askerhk duruffluna değin çok şey öğrendım. Buradaki herhangi bır tepkıye karşı ordu çok guçlüymüş; bır aşamada emekhlık yaşına varmı? olanlar da çekılmeyıp parlak ve yeni yetışmış gençlere yerlermi bırakmıyorlarmış. Doğru olup olmadıgını bılmem ama bır fıkra çok hoşuma gıtti: Bır grup Türk subayı, Tunus'da Eısenho'vver'ı zıyarete gıttiklerınde, cepheyl gonnek için bir kaç kez tepeye tırmanmak zorunda bırakıldıkları zaman çok dertlenmişler. Çünkü. yüksek aşamadaki Türk subaylan asla yürümezıniş! Her zaman ata bınernuş. Gelgelelim, Eısenhower'in atlan yoktu. Yolcular B dana, oldukça renkll Doğu kasabalarından bıri. Geceleyin çok aydınlık. Uzun süreden beri gördüğüm gecesl aydınlık ılk şehir. Nehrın yakımndakl bır lokantalı kabareye gıttık, Sahnede. şişko kızlar, acı acı haykınp türlü sesler çıkararak göbek dansı yapıyor. Gece elbıselen giynuş alü Macar kızı da gelenleri ağırhyordu. Kendı havalannda ıçmek ısteyenler ıçın yeşilak kafeslerle aynlmış küçucük bölümler, Vıyana ve Budapeşte ıle ılgılı anılarımı uyandırdi; ve bütun gun benı tedırgın eden heyecanın nederuru bırden kavradım: Yıne Avrupa'da bulunuşumun bılıncıne vanvermıştını. Adana hıç kuşkusuz Turkıye'nın en uç Asya kıyısında. Olsun, ben yıne Avrupa'da bulundağuma değın duvgularıma sımsıkı yapışmışım Onca ju sonra bır kez daha «Avrupa»da bulunmak duygusu çok hoş bır şey. Göbek dansı A abareden sonra Konukevine döndük. Blaır. trenın gelip gelmedığmı öğrenmek ıçın her yarım saatte istasyona telefon edıyordu. Saat ıkide. istasyona gıttık ve yıne uzun bir bekleyış başladı. 1920 lerin. Gılâlı Taş Devn'nden kalma tren ıstasyonunu, boylesını gormemıştim. Yüzlerce asker. üstuste yığılmış sıcak kaldınmlarda uyuyordu, platformda tere batmış insaa kümelen Yuk vagonlan ıstıf olmuş. pencerelerden sarkan askerlerle dolu başka trenler puflayarak gelıp geçıyor. Tunus ve Sıcılya başanlanndan sonra Turklye'nın tutumunun müttefıklere karşı bıraz sertleştığıni işıttım. Çünku bundan böyle Almanlardan bır tehlıke gelmiyeceğıne v^ savaşın sona ereceğıne ınanıyorlarmış. İstasyon'da Anadolu olculuğum çok tlgl çeklciydl. Şimdlya kadar gördüğüm en heyecan uyandıncı dağlardan, aklın almayacağı kadar penşan, kıraç, urperti verecek kadar haşın, kendj kabuğuna çekilmiş ve bomboş bır araziden geçmiştık. Şimdi bir çok müttefık subayının. Turkıye ile birlikte Almanlara karşı bır harekât olasüığına neden pek yanaşmadığını anlıyorum. Bu tek tren hatü ve başkaca kara yollan' yok. Motorize kuvvetleri Suriye sınınndan geçirip Ankara'ya ulaştırmak bu koşullarda altı hafta aln*. Anadolu bır ordu harekâtı için elverişli bir yer degil. Trenın uzun uzadıya beklediği köy lstasyonlannda, her zaman olduğu gibi ytne Türk alfabesinin Batt alfabesme dönüşmesiyle ilgilendım. Bazı kehmelerde yalnız narf degişiklığı var. Buffefnin bufe, police'in polis oluşu gıbi. Yemek pek iyiydi hafif bir Türk şarabıyla da bır güzel ıslattık. Yolda altı kez de. kamyonlar. jeepler ve başka malzeme ile yuklü upuznn trenler geçti yanımızdan. Arkadaşlar, Türklerin makineleri pek iyl kullanamadıklannı söylüyor. Nasıl ayıplann ki? Bir Türk eri bir dolmakalemın ya da bir mekanik kalemin K Y asusluk ve karşı casusluk burada gu' nün konusu. Neler anlatıhyorl İstanbul'da Almanlar casuslan yakaladılar mı hemen öldurüyorlarmış. Pek inanamadığım hayal urunü, melodramatik aynntüar venyorlar. Örneğin, kalabalıktan bırinı izleyen Gestapo, adamın omuzuna usulca ağır dozda bır şırınga yapıverıyormuş. Alman Elçüiği koskocaman bır bına. Çok geniş bir arazinın ortasında. Böylece, araştınlması zor bır yer oluyor. Bazan insanlan oraya kaçınp işkence ediyorlarmış. Cesetler, Boğazın sulanna fırlatılabılır, hoş bır buluş doğrusu ya da bır torbaya bkılıp Lufthansa uçağıyla Sofya'ya postalanıyormuş kı, orada tez elden ve kolayca yokedılebilsm. Ingıhzler de öldurüyorlarmış, tedbirsiz bır aiam kandınp yakalıyarak hemen Sunye sınınndan öteye aşınyorlarmış. Bu işlerde onlar da Almanlar kadar pişkmmışler. Şöyle cümleler oıle ışıtılmış: •Ama scn zamanlarda pek adam öldurmüyoruz.» Casusluk öyküleri C Demirel de petrol bulamad] Türkiye'yi titreten adam LİDERLERİN 1980 FALLAR! Ünlü falcı Güngördü Bacı. •lektrfkler kesık olduğundan bırkac mum yakmrç ve lıderlerın 1980 yılı fallarına bakmıştır. ECEVIT: Parababaları tarafınâan 1979'da tıtretılen Ecevıt'ın, bundan etkılenerek, 1980 yılmda kendıne döneceğı tohmm edılmektedır. Demırel'in baştankara gıdışl durduramayışı yüzünden yıldızı par» layacak gıbi görünmektedır. DEMİREL: Bu kışı zor cıkaracaktır. Özellıkle sağ tarafmdakl görme bozukluğu bcşına epeyce Işler acacaktır. Itfaıyecıliğe sıvanp da yangını blr türlü söndürememek bır yana büsbütun alevendlrdiğınden, sonunda kendisl de yanacak glbidir. ERBAKAN: Aynı anda hem Iktidardo, hem de muhalefette olmanın tadını cıkardığı şu günlerde pek uzun sürmeyecektir. 0c aya kadar mı desem... Mlll Göruş doğrutusunda, yenlden Ağır Sanayll temelinl atmaya başlaması beklenmektedlr. RÖNESANS Rönesans eskıye dönüş ve yenlden uyanış aemektır. Tarıh bılımcılerlrmz TOrkıye'nm rönesans hareketınden geçmedığını, onun ıçın geri kaidığımızı söylerler. Bu düşünce yanlıştır. Türkiye rönesans hareketi ıçınde yaşamaktadır. Işte kanıtı: TEKNOLOJİDE ESKİYE DÖNÜŞ VE UYANIŞ HAREKETİ FuelOıl devnni kapatıp sobo devrlne dondük. Bu eskiye donuş hareketinden yararlanan uyanıklar yeni uyanış hareketıne katıldı'or. odun ve kömürterl alabıldıklerıne yukseltıp yeni zengln bir cağı baslattılar.. EKONOMIK DIŞ POÜTİKADA ESKİYE DONUŞ VE UYANIŞ HAREKETİ 20. yüzyılın son yarısıntr illuk. mutluluk ve ilerl çağıno sırtımı? onüp, t ve II. Dürıya Savaşlarının yokluk, kıtlık ve acılı günlerıne dönduk. Bundan yarartanon lc egemenler IMF, AET, OECD gibJ dış egemenleri uyandınp Türkrye'yi acık pazar halıne getlrdıler. O nkara. 13 ağustos. cuma. Dün gece. saatlerce gecıkmeden sonra geceyansı Ankara'ya varabıldık. Toros Ekspresinm buraya gelışj her zaman büyük blr olay yaratırmış Grup, grup insanlar treni beklemış. Bızim Elçl Yardımcısı Eari Pao ker, beni karşıladı. Oteller çok kalabahk ol Ankara'da A rtadogu'ya ün salmış, gerçekte, asık surath bir Rus lokantası olan Karpıç'de, Amenkalı meslektaşlar ve Türk basınının önemli bır görevlisi Nuzhet Baban ile akşam yemeği yedık. Ilgınç bır kişiliği var Nüzhet Baban'ın. Benim yann akşam İstanbul'a gidebilmemi de o sagladı. Dunyanın bu bolgelerinde en önemli kural, bır şehre gittığıniz zaman ilk iş, çıkış içm tedbir almanızdır. Uçak ve trenler bir kaç hafta sureyle alabildiğine dolu olduğundan. yer bulabilmeniz için ya dolgun bir bahşiş vermeniz ya da çok şanslı olmanız gerekir kl. benim şansım yardım etti. Karpiç'te YARIN: Ankara Palas'ta Ahmet ÇAKDS Vural AHI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle