18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
O Nt K t CUMHURİYET 12 TEMMUZ 1970 Petrol zammı nedeniyle Batıh sanayileşmiş ülkelerin ekonomileri yakında durgunluk dönemine girecek A | k f f | In h m petrol fıvatlormo o I I Ö P İ y a p t ı ğ ı son zam. Botriı eı* " düstri ülkelerinin tümüyle biraroda icine dü^ecekleri bir ekonomik durgunluk ve bunalımı da birlikte getirmiştir. Gercekten do OECD (Ekonomlk İşbirliği ve Kalkınmo Örgütu) cerçeveslnde yapııan t u m aroştırmalar öncelikle Batı Avrupo ve Amerika Birleşik Devlerleri'nin bunalıma duşeceklerini ve Japco va'nın da bu sürece düşmekte gecikmeyeceğini ortaya koymaktadır. OPEC'in %35'e varan zamları OECD' nin endüstrileşmış Batı ülkelerinın bu yıl ki gelişme hızları konusundo yaptıgı eski öngörülerl de bir oida geecrsiz kılmcktadır. Şöyle ki. yılın başlanndo gelişme oranının %3.5 dolaylarında olacağını lleri süren OECD. nisan ayında yapılan ilk ham petrol zantılarından sonra bu oranı %3'e düşürmek zoruoda kalmışken, son orttınmlor karşısındo onalama gelişme hızının ancak %25 dolaylarında oiabileceği görüşünü savunmaya ba^lamıştır. TÜRKİYE Işın Turkıye'yı ilgılendiren yanıysa, .özellikle Amarikah üzmanların. örneğh üyesı bulunduğumuz Uiuslararası Enerjı Aıansı IUEA) yetkıiilennoen james Redciingron'un goruşıerıne gore «Pefol zam ları, sanayıleşmş uikelereen cok doha fazlo qeiişmekte olan ancak zayıt ekono mk yapılı üıkele r etkilevecektir » Uzmaniarın goruşıerıne gore zaten ağır oetrol oderr.elen yüzünden gereklı gelışmeyı gosıeremeyen bu giD. ülkeler zamıordon en fazlc ve oiumsuz vonde eî kılenen devMier oıacaklardıt Ole vandan OECD Tahminıerıne göre ABD ve Batı Avrupo avnı zamanda durgunluk doiem:nine gırecekıerdır Japonya da kısa süre sonro onları ızıeyecektır. Boylece DU üç dev aurgunlukton kurtulmok ıc;n, bırbınne coröım edemeye cektir Ancak gozleraen kacan Du nokto aohc doğrusu keskm b*r celışkı vardır Batı'nm bu kısır aörguden kurtulabılmes" 'Cin enerıı konusunda penoie bdğımlı lıkiGn do kurtuiobıımesi gerek scrttır Oysa pelro; ö'S1 enerji kaynaklarının gehstırılmesı vo do şu ana değm peîrolle calışan bazı üretım ünıteienn.n • ki her bırı dev bovutlordodır dğer enerji türleriyle calışılab'lır durumo getirilmesı ıcın oiağanusîu ^atınmiaro gereksınjm vardır Bunun ıcın de sozkonusu ülkelerın gelişme nızlanm duşurmek bir yana. en azından %4 dolavlanndo dengelemeleri zorunludur. Vapıian cesitii araştırmalar. bu celişkiden nasıi cık'iobiieceğ! sorununu va nıtlayabilmekten nenüz cok uzakiardadır. Cünkü. petrol fiyatlarımn Dugünkü dü zeyinde, sozkonusu gelişme hıztna ulaşmonın beaelı gıderek artacai< bir ışsiziik oiacaktır. Avruoo Ekonomik Topluiuğu cerceves'nde bugunkü ıssiz sayısıntn 6 milyonu aştığp bilindığinde, bunun ne denli tehlikeli bir gırişim olacadjı da açık lık kazanmaktodır. Kısır donguderı kurtulabilmek tcin Batının enerji tüketimınl artırmadan. hatta enerji tasarrufunu gercekieştirerek kalkınmanın yolunu bulması gerekmekte dir. AET yetkililerınin, topluluk cerçevesinde şimdiki teknoloiik koşuilar altında. ancak endüstrıye bağlı olmok koşuluylo %15 ile %50 orasındo bir enerji tasarrufu sağlanabileceğini acıklomainn da yu kardakl celişkinin keskinliğinl ortaya koy maktadır. (Dış Haberler Servisi) FRANÇOÎS MÎTTERAND: "AET'DE VAHŞt KAPİTALÎZM UYGULANIYOR,, RANSIZ Sosyalist Parti lideri François Mitterand. Avrupa Parlamen iosu için 10 haziran 1870 jünü ilk kez yamlan doğr udan milletvekili seçimı do 'ayısıyla Italyan Sosyalisi Partısi'nin Uluslararası lliş kiler Sorumlusu Carlo Ripa ii Meana'nın AET konusunda yönelttiçı soruları yanıtlamıştır Söyleşiyi okurlarıtnıza sunuyoruz: F Roma anlaşmasınm SORU Avrupa sosyalizminin (Euro Sosyaiizm) tek, tek Avrupa Soşyalisl Portileri üzerindeki etkirliğı nedir? YANIT AET'nin Sosyalist ve Sosyal Demokrat Partılerinin tümü icîn Avrupa. her şeyden önce. bir gercektir: kurulalı yirmiıki yıl olan AET kolay vaz geçılemeyecek bağlar oluşturmuştur. Avrupa'nın Scsyalıst Partıierı icın Avrupa bir gereksinmedir. cünkü, omacımız iki süper devletin ekonomık. politik, kültürel kıskacını gevşetmektir. Bir yandan başka bir kalkınma modeli gerçekleştirmek. öte yandan Ücüncü Dunya ile değişik ilişkiler ycrotmak ic'ın kıtosal bir vakloşıma gerek v a r dır. Kıtasa1 vakiaşım, sözünü ettiğimiz ıki noktanın gerceklesmesı icin bir gereksinimdir. Bu arada şunu da bel<rteyim ki Avrupa ıcin yürütülen savaşım Fransız Sosyalıstleri icm olduğu gibi öteki ülke sosyalıstleri ıcm de her binnin kendi ülkesinde yurüttüğü savaşımdan ayrılomaz niteliktedir. Aynı strateünin iki ayrı görünümüdürler. Avrupa'yo karşı veya Avrupa iehinde olmak doğildir sorun Sorun, nasıl bir Avrupa'nın kurulacağı sorunudur Bu oçıdan AET sosyolistleriyle sosyal demokrotlarınin ortakıaşa öne sürdükleri öneriler, ulusol durumlarınr tamamlamakta ve temsıl ettikieri ulusal güçlere dayanmaktodırlar. Sizin Euro Sosyalizm dediğiniz akımın gücü ve guvenilirliliğı şundan ilerı geliyor: AET'nin kuruluşunun dayandığı Roma Antlcşmasmı tam anlamıylo uygulayarak kesin ve gerçekci hoklor peşinde koşmak ve antlcşmanın uygulanışını sosyalistler tarafından destekienen işçilerle emekci sınıfların hizmetine sokmak amaclcnndan. gerçek anlamı ile uygulanmasını ısteyen Fıansız Sosyalist Partısı lideri Avrupa'nın ABD ve Sovyetler arasında bir denge ve barış unsuıu FRANÇOİS MÎTTERAND «Amacımız ikj süper gucun ekonomik syasai ve küiîıırei kıskacını gevşetmek.» ınanıyor olduğuna VAHŞİ KAPİTALİZM SORU Avrupa sosyaKzmi vahşl kapitallzm l!e otorıter komünizm arasında ücüncü bir yolu nosıl buıabilir? YANIT Avrupa 22 yıldan beri en vahşi kapıtalız mın baskısı aitmda Kaidı Ortak Pazor'ın yainızca mal ve sermoye dolaşırnına ılişkın hukümlerı işletıidı. Sosyal hükumıen ya oz ışletıldı ya da hic ışletilmedı. Cok uiusıu şırketier Ortak Pazar'ın serbest bıraktığı alandn tekeler bıcımınde örgütlenerek tam birer ımparatorluklcı kurdular. Bu acıdan bakılınca. serbest rekabet. ışcıier aleyhıne ve sermaye lehıne ş!edi Sosyalıstier AET konusundo UÇAK YOLCULUKLARI ÇEŞİTLİ RAHATSIZLIKLARA YOL AÇIYOR UZMANLARA GÖRE, UÇAKLARDAKİ ALCAK BASINÇ, KULAK İLTİHABI \[E İLERİ DERECEDE NEZLE OLAN KİMSELERİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLİYOR. AYRICA GÖZLERİ BOZUK OLAN KİŞİLERİN DE PENCERE YANINA OTURMAMALARI SALIK VERİLİYOR. tRoma Antlaşması dışına hıc cıkılmasın, Du anüaşma ıcındekı her şey tam uvgulansını !1kesine taraftardırlar. Şoyle bir dengenin kurulmasmı ongören sosvaüstler 35 saati'k calışmo haftası, 55 yasındo emekıılık. ışsizlikıe savaşımdo yenl yöntemler, en iyı durumdcki AET üikeieriyle 1 5 kosul'orı uyumu sağlanmaEi Avupa capında bir planlamaya gıdıimesı, cok ulus'u sirketlerm rtenetim altıno alınmos' gıbı konuiorda ısror etrreKtedirler. Vahşi kapitalızmm savunucusu DügCnkü Fronsız hükümeîinın ve o.'ıoon onceKilenp vırmi yıldır uyguladıklan DOİıtıkonm Karşısınüo venı bir toplum projesi sunuyoruz. Otoriter komün.zm noktasına gelınce. böyle bir şey gündemde değildır. Neyse ki, GÖZLERİ ETKİLİYOR BARIŞ UNSURU SORU Avrupa dünyadaki gerginlikier arasında nasıl bir barış dengesi ve gücü OIGDHT? YANIT Avrupa, hic kuşkusuz, barış ve dayanışma unsurudur. Avrupo, yalnızco 9'lonn ekoromlk bir topluluğu değildir. Avrupa bir gercektir. dünya tarihinin temel taşlorından biridır. Once Fronsız Alman uzlaşması, sonra do bu kücuk kıtonın (Avrupa'nın coğrafi ve tarihi bütunünün yalnızco bir bölumü) üikelerl arasındcki diyalog sayesmde, AET, muhakkak ki ülkelerımiz orosında anlaşmanın köklesmesine yardımcı oimuştur. AET'nin vardığı bu ncktada duraklamamak gerektir. Zaten. dünya capındaki denge unsurlorının uğrodığı değişikiikler AET'nin gelecekte oynayacoğı rolü tehlikeye sokmoktadır. Biz, Avrupo'yo barış ve dayonışma yolundakl işievmi görebilmesi olanağını tekrar vermeliyiz. Bunu daha adil ve etkin bir uluslararası ekonomik Oiızen amocıyia vermeye calışmalıyız. Bu açıdan, AET 9'!arıyla gelişmekte olan ülkeier arosmdo yapıian Lcne Andlaşmasını memnuniuklo karşıdvoruz. Bu anlaşma cıkarlar ve mukadderat bırlıöinı kcnıtlayan bir belgedir, Bu anlasmo «mÜKemmeb oiorak nıtelenemese de Ücüncü Dünya'nın öteki ülkeleri tarafından Lome Andlaşmasına katılma isteğl iyıliğini gosterir niteliktedir. AET. bu yoldan, Kuzey • Güney diyologunda dengeli ve yararlı bir arlaşma ağı orebilır. (Dış Haberler Serviii) 6 Ü ÇAKLA seyahat etmenin yolcular uzerinde çeşitli olumsuz etkileri olduğu r bildirilmektedir. Uzmanlar urizm mevsiminde en çok rağbet edilen ulaşım aracı olan uçakta baz,ı basit kurallara uyulmasını sağhk vermektedir. OZLERİ duyarlı olan kimselerin de uçakta pencere kenarına oturmalan tavsiye edilmemektedir. Uçak içîndekl havanm aşın bir biçimde kuruması. ultra viyole ışınlarının çok güçlü olması yüzünden uçak yolcularının ilk beşinci saatte gözleri kanlanmaya başlamaktadır. Ancak uzmanlar bütün bunlann ciddi sonuçlar doğurmadığını. ama neden ileri geldiğinin bilinmesi. basit ve kolay olan önlemlerin ahnmas! gerektigini ileri sarmektedir. ÇAKLARIN hızlarının ve tnenzillerinin artması yolcular üzennde biyolojik etkiler yaratmamıştır. Uçak tutması biie teknoiojik gelişme karşısında istisnai olaylar arasına girmiştir Uzmanlar; yaşlılann. yüksek tansiyonu, kalp hastaiıklan ve nefes darhğj olanlann kriz dönemleri dışında bazı kurallara uymak kaydıyle rahatça uçak gezisi yapabileceklerinı belirtmektedir. OK istisnai bazı hastahklarda uçakla seyahat edilmesi sakıncalı olmaktadır. Kulak iltihabı bu hastalıblardan birini oluşturmaktadır £ğer kulsJt zan ameliyatla delinmemişse. iltihaplı ^culakla seyahat etmek kötü sonuçlar dofrurabilmektedir. , İleri derecede nezle olan kimselere de, tıkalı burnu iç kulak iltihabına yol açabileceği için, uçakia seyahat tavsiye edilmemektedir. {Dış Haberler Servisi) Uçakla seyahat etmenin yol açtığı rahatsîzlıklann büyük bir kısmma alçak basınç neden olmaktadır. Uçagın içinde. deniz düzeyine oranla. basınç çok düşmektedir. Bir jet uçağınm içinde basınç. 2C00 metre yükseklikteki bir dağdaJtı basınca eş olmaktadır. u U ÇAKLA seyahat eden kimselerin dişlerinde hatah dolgular varsa, basıncın düşmesiyle diş içinde kalan hava kabarcıklan genişlemekte ve sinirlere baskı yapmaktadır. Uzmanlar, bünyesi gaz yapan insanlann da seyahat sırasında rahatsızlık duymalannı yine alçak basmca bağlamaktadır. Bu nederüe uçakta fazla yemek yemek, gazlı içecekler içmek sakıncalı olmaktadır. Gözlük yerine mercek kullanan İnsanlann da seyahat sırasında dikkatli davran C yoicuiugu. bazı hastclıkları olan kişiler malan gerekmektedir. Ozellikle hidrofil aenen yumuşak mercekler uçaktaki aşın kuru hava yüzünden düşebilecegi gibi göze zarar da verebilmektedir. Uzmanlar, 2 saati aşan uçuşlarda gözlerdeki merceklerin çıkarümasııu ögütlemektedir. ıçin sokıncalı. A GlR işitenlerin de daha havaalanma yaklaşmadan kulaklıklarmı çıkarması doğru olmaktadır. Uçağın çıkardığı büyük gurultüler, kulaklıkla daha da buyüyeceği için iç kulak içia zararlı olabilmektedir. . Kim demiş Ankara'ya bozkır diye? Biraz su, biraz emek, toprak yeşeriveriyor. Köyişleri ve Kooperatifler Bakanlığının Topraksu Araştırma Merkezi de yeşil bir köşesi olmuş başkentimizin. Onceki akşam mehtabın gümüş pırütılarını Topraksu bahçesinin göletinde seyrettik. Çimenlerin saydam yeşilliğinde kurbağalann konserini dinledik. Doğal güzelliklerle çevrihnce kurbağa sesinin de şiirsel bir müziğı var. Küçuk gölette bir kurbağaorkestrası oluşmuş gibi, yöneticisi var. korosu var, solistleri var. Siyasal şarkılarüan yorulanlar için mehtapta coşan. birbirlerine sevgi şarkılan söyleyen kurbağalan dinlemek daha zevkli doğrusu... Topraksu uzmanları nefis mantarlar üretiyor burada. Soframızda da btr mantai" bayramı kutladık o gece. Ali Topuz'u yakın çalışma arkadaşlanyla birlikte görmek bana her zaman mutluluk verir. Bir bakanm müsteşarını seçmesi çok önemli bir olay aslında. Güzel bir diyalog olu^unca görevler bir yük olmaktan çıkıyor. sevgi ve coşkuyla yerine geliyor. Gökte ay, gölette kurbağalar derken Köyişleri Bakanıyla Müsteşannın havasma kapıldık, Doğu Anadolu'da aldık solugu. Once siyah beyaz bir film seyrettik, KUP Projesinin gerçekleşmesini yansıtan bir film. Köyler yola, suya kavuşuyor. dağlan aşıyoruz, Doğu'nun yalnızlıgıru. karanlığuıı paylaşıyoruz bu siyah beyazı izlerken, TRTciler yapmış çekimini. ülkemizin siyah ve beyazlarını vurgulamaktan da geri kalmamışlar. Ama bu film TV'de gösterilmedi nedense... Kimi nedenlere akd erdirmek kolay olmuyor. Daha kötüsü, ki ml konularda, kim kimle. neden ötürü savaşıyor, akıl erdirmek güç ülkemizde. İkinci film renkliydi. Ozalp'dan görüntüler, aman ne güzel... Karlar altında bembeyaz köyler. herşey bir kış uykusuna dalmış gibi. sonra uyanış başlıyor Ozalp köylerinde. Halı dokuyan kızlann ellerinde ve yüzlerinde bahar açıyor. Tezgahlar önünde gülerek oturuyorlar. Yoksulluklarını sona erdirmenin. emeklerini değerlendirmenin sevinciyle, yüzlerinde gülier açıyor. Eilerinde de güller açıyor bir bakıma. Dokuduklan haltlar bir gül bahçesi gibi renkli ve guzel. taşlarla konuştuklan hissediliyor. Yiğit Gülöksüz'e sordum: Ozalp'a kaç kez gittiniz? Hafta sonu tatillerini orada geçirdik uzun süre... Köyişleri ve Kooperatifler Bakanlıgı filmcilikte de uzmanlaşıyor giderek. Zengin bir film arşivi oluşturacağa benzerler. Bence çok yararlı, arşiv iyi bir bellektir. kuruluşlar ıçin de, ulkeler için de Biraz da M.U.P. Projesinden söz edelim. dedim Ali Topuz'a Kahkahayı bastı. M.U.P. Projesi. Meclise Ulaşım Projesi demek. Ekim seçünle Nasıl alacaklar. hangi yöntemie. bir lktidar partisi olarak nasıl bir politika uygulayacaklar. diye sorunca Lnandıncı yanıtlar aimak kolay değil. Kuyruklar sona erecek, mal bollaşacak, benzin sıkıntısı bitecek, oylar CHP'ye gelecek, diye düşünüyorlar. Gerçekci partiülerin Mecüse Ulaşım Projesine yaklaşımlan daha başka. Vatandaşa hizmet götürmeliyız. işblam açmalıyız. geleceğine güvence bağlamalıyız. hiç değilse bir ışjk görmelı önünde, diyorlar. Bakalım hangi yöntemle. nasıl sonuçlara vanlacak? Topraksu Araştırma Merkezinin bahçesinde Güney sınırımızdaki mayın tarlalarına kadar uzandık bir ^ralık Köyişleri BaKanlığı bu mayLnlan temi?lemek ıçin hazırlıklar yapıyor. Yigit Gülöksüz'ün anl'ittıklanyla bir düşün yeşerdığıni hıssettim o tarla larda ilk denemeyi burada yapacağız, mayınlann dibinde petrol ae bulunabilir. diyor A!i Topuz. Suriye yanında var petrol kuyulan... Genç müsteşar oyunciiğından söz eden yaramaz bir çocuk gibi anlatıyor profesinl Kimi proıeler ımehraptan daha stüzeJ doğrusu... Yazımın başında da oelirttim Bır bakanın uyumlu bır kadroyla caiüjmasi güzel bir olay. Ancak kadro oluşturrnak da cnemli bir olay değil tni? Yakın çevreni «Evet» diyenlerle doldurursan. kis:liğini koruyan uzmanlara boş verirsen işler yurümüyor, örnekleri alabildiginel... I979'un sonuna dek Ingiltere'nin petrol üretimi 75 milyon tona yüksefecek LONDRA, (a.a.) Ingiltere'nin 1979'ua onuna dek petrol üretimini vüzde 40 oranında artıracağı ve 75 milyon ton düzeyine ulaşacagı belırtiîmektedu. ingiitere Enerji Bakanlığının yaptığı araşUrmaiarft gore. üikenin petrol üıetiminin 1983 yıünda 115 milyon ton ile 140 milyon ton arasında bir düzeye ula^ması beklenmektedir. Ingiltere'nin var olan petrol rezervlerinin yaklaşık 2 milyar 400 milyon ton ile 4 milyar 400 milyon ton arasında olduğunu da behrten baKanhk araştıımaı. 1979 yüı iç!at.e Kuzey Deni/indeki petrol araşUrma ve üretiminın de hızlandırılacaşına yer vermekîo dir. Ingiltere Kuzey Denızindekı ı>etrol araşUrmaiarı ıçin 1978 yılmda bl4 milyon dolar • yaklaşık 30 milyar lıra dolaylarında' harcamıştıi'. Ancak bu tula/. bır onceki vıla oranla yüzde 50 do'aylarında bır duşüşü îimgelemektedir. Üte yanda», Çin HaJk Cumhuriyetinin de petrol üretimini arurdığı belirtilmektedir. Yeni Çin Haber Ajansına gore. yılın ilk altl j,yı sonunda ülkenın uretımı 54 milyon 500 bın tonu bulmuştur. Japonya'nın da çeşitli maden rezerlveri nın yanı sıra, petrol rezervleıiiiKi tutarmı saptayabilmek amacıyla yogun çalı^malara giriştiği ileri surulmeütedır. Japnnya'nın bu çalışmalar çiin 260 milyon dolar (yakla;ı>. 12 milyar lira dolaylarında) bir harcama %apacağı sa ANKARA... ANKA... Gökte Ay, Gölette Kurbağalar... Müşerref HEKİMOĞLU «Şimdi erkekleri göreceksiniz» diyor, Ali Topuz, Ozalp köylerinin kızlan halı üretimiyla para kazanmaya başlayınca delikanlılar dikilıvermışler. Erkeklik öldü mü. diye. Onlar da bir başka tezgahın başına toplanıp ağacı işlemeye başlamışlar. Uretken insanJarın mutluluğunu görmek msanın gözlerini yaşartıyor doğrusa Ali Topuz ve Yiğit Güloksüz. Mgaralannı keyitle tüttürüyorlar film sona ererken. KUP Projesi de masalsı bir anlam Kazanıyor bu filmle. Bakan da. müsteşar da tepeden ürnağa yaşamışlar bu öyküya dağlarla. rinde CHP'nin iyi sonuçlar alması demek. Aslmda çok şey MUP'a bağlı. Kasımda parlamentoda seçıoıler bırbirini izleyecek, Meclis Başkanı, Senato Başkanı. sonra Cumhurbaskam seçimleriyle ilginç günjer yaşayacağız. Köyişleri Bakamnın ayağı toprakta bu konuda. Meclıse Ulaşım Projesini de KUP'un, Köye Ulaşım Proıesinin bir uzantısı olarak görüyor. Kimi CHP yöneticileri gibi havada değil Onlar iyimserliği kimse><? bırakmıyorlar. Milietvekili seçimlerinin beşini de alınz, diyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle