Katalog

ÎKt CUMHUKÎYET 12 MAYIS lfTf C ağ!m>îdc sağiıgı, bü'Cıi hallnde bodsnsei e akılsal yoncen sagiam bulunan kışınm »apıcı güclerini en list düzeyde eylemde b j lundurmasını sağlayan b'r kavranr, olarak a'eğerler.diriyoruz. Şu hclde ekonomik. topluT.sal ve eğitsei alanlarda soptayacağırmz gelışmelerin vonünün ve a'abileceği uzanırrın, ulusumuzun öedenseJ va akılsal soğlık olonaklanno buvük ölcude daycnacağı acıktır. Sağliklı ulus olmada ve sağlıkla ilgiP sorjn)arm cözümlenebilmesı, yurdun gereksınimlerınl karşıfavacak sağ'ık kurumlannın çoğalrnası va burlarda yeterlı ve niteiıkli tıp ve herışireük bokınnının sağıcnobiimesi ile oiosıdır Hekimlık ı/e hemşirelık bölünmez bır bütünun ikı ara oğestdîr. Bu nedente ikisi bırden, cvnı önemle eie cl'nmadıkça. olumiu sonuco va.nlamcz. Hastaiığ n tanısını koyup tcdavi yollarını gcsteren fakat bir ziyaretci niteiğinden cîeye gicemeyen he^imden cok, r!Qstan:n uzun süreye dayalı bedensei ><e Dsıkolojik bakımını. onun daima vanındo olan heTişirenin yapabileceğl açıktır. Hastanın psıkolci'N, sosvoloıik ve ekonomık yonden bir bütan olcrak ele almması ve bakılması ise, hemşirelık mesleğine gercekten yoteneklı ve küüörlu k'Şilenn gtrmesi ile gerçekleşebilir. Caöımızda uluslararosı inanca göre, bır hastan<n scğlığa kavuşmasındo beden yapısmın yuzde yırmi beş, hekimin payı yuzds yirmi beş, herrşireninkı ise yuzde ellıdir. Kişı sağlığının korunmosı, geliştirümesi ve hasta olduğunda iyüeştinimestnde böyle önemli bır yeri olan hemşireiık mesieğf ne yazık k hâlâ yurdumuzda önersen> memekte, niteük ve. nicelik yönünden vetersizlikler icmde bulunmcktadır. Bugün yurdumuz, hemşırelık hizmetlerınrien yetsrl çekilde yararlonomoma gtbl kritik bir sorunto karşılaşmakta oiup önumüzdeki vıl;arda nufusurruzun art.sı. yeni hostane ve obür soğl.k kuruluşlarının coğalması, tıp ve teknoloji bilımlerindeki ileriemeler. bu durumu dcha do kötüye dcğru götüıecek nedenler olacaktır. Burada yakın gelecekte yovgın oîorak gercekleşiırılmesi tiuçunülen scğlrk sıgortasının, halkımız.n hemşırelik bakımı hızmetlerine ilgisini ve isteğini artı Hemşirelik ve Sorunları Perihan VELİOCLU Florenee Nigthingalo Hemşirelık Yüksek OKLIIU rocağmi fşoret etmek yerinds oiocaktır 8u hızmetierm karşıianob.lmesı l o n , sadece ftemşıre sayısını cnırrrck. nıtelik düşjrtulmozse. scunu cözümlemek yerine tehlikeleı gözs almok olocakM. Durumumuzu b>ı rtı sayılann öıiı ı>e öeğerlertdlrd;ğimizde. Orîok Pazor uîkelerinde 700 kışıye 1 hekım, 500 kişiye 1 hemş're düşmektedır. Turkiyemızde ise 3500 kişve 1 r.ekim ve 5000 k:ş.ye 1 hemşiredir. Halen toplam yaklaşık 12 000 hemşıremiz vard'r. Gereksinifnımız olan hemşire sayısı ise 40.000'dır. işîe, Florence Nightingole'in Üskudar'öan butun dunya/a duyurduğu ve temellerıni yurdumuzda attığı hemşirelık yönünden durumumuz, h'c de iç acıcı değildir. Hemşrelık mesleğıni kültürel, toplumsal, ekonomik ve eğiîsel yönleri II» bütjnc'J bır çorüsıe ele oimaK ve kapsamlı atıliTiları bu acıdan yapmok pereklidır. Tek tek ve cescıeîlı clmayon cözum yo^ar'nın izlenmesı ojrvna bır iyileşme çe'rm/yecektr Hemşirelik eğitimi ile ilgiii sorun ve onerller: Öğ'etım tam anlamı ile yerine getıtildtginde entellektuel bir sürec olup. bcsıt yo da bilim dışı b>r uğraşı değildir. Bu, hemşırelık öğretimi Için fle böyledir. İyi bir hemşirelik öğretimi, yeteneklerin cesurca uyumunu. araştırmayı ve öğrenim durumunun devamlı değlşen gereksinlmîertnl öğrenımin ıe ogrencının akıısa! surectnın beraberliğı ile yarotıcı bır seKilde karşıiamayı gerektinr. Bu kopsomiı yönü ı'e hemşireiık eğitımı. okullarıo yonetım bicıminden, öğretmen ve oğrencınin nıtelik ve rticeiığine. uygulanon müfredat ders programıno, ögrei'm araç ve gereçlenne ve bina oianaklanno kadar eğilmeyı gerektirir. Yurdumuzda yukarda acıklanan kor.uiardo, mtellkli okullonn sayısı peK azdır. Bu bakırndan hemşırelık okullan ile ı!gılı onerüeri şöyie sıralayabilınz. Hemşi''elik okullan yönetıcılerı liderlik yeteneğıne sarı.ıp, v'onetım, biîım ve sartatındo uzman, hemşirelik eğıtimi ve hizmetinde denev'iTiıı bir hemşire olmolıdır Meslek derslermın kurom ve uyg'jiarıatarım yapacck yeterli sayıdo ve yetenekte hsmşire öğretrnen oimcdan v e p ı okuıların ocıimarr^sı, ocılmış olanlorın ise standortlara uygui hale getirilmesi gereklıdir Halen uygulanmakta olan müfredar ders programı gunıjn hemşireiik kovra1 mına uvmadığı ve gereksınTıier k3rş lamadığından venidsn ele alıncak geliştirılmelidir. Hemşire öğretmenler ıçın kısa sureiı bllgi ve beceri yönönden çıe'ısne oîanağj veren tazelems kursları acılma.ıdır Hemşire öğretmen vetıştiren yüksek öğre nim kurumlon Hizmetler ile ilgiii sorun ve Snsrller: Has^ane ve obür sağiı^ kurumlarındoKi hemşirelik hizmetlerinin görev tanımlan ve kadro normiarı ocısından belirlenmesl gereklidir. Bu kuruluşlardaki yönetımin biçimi, yerleştjrme sorunları. calışma düzeni ve hizmete uygun eğıtim sağianmabi konuiarında standortlar saptanmamıştır. Hemşirelik bckımındaki riüzensızlikle'ırı ooş lıca nedenl, yeter sayıda hemşire buıunrr.omasıdır. Böyle olunca tııc bır eğitsel hazırlığ: OHTO yan kigiler bu görevierı yuklenır durumo geimış meslegi kamuoyunda zedelendıâı gıbı bokırr. co sağlanomamaktadır. 4 5 yatago ö r hemsife hef 30 yatağa bır servis başhemşıresi ve her100 150 vatağa 1 nezaretc hemşre ve 500 ışC'ye bır ış hemşıresı bu:ı i n o s ı hızretın yeterınce gözetimı ıcin gerek'ı bulunmuştur. Arrac bu savı ve düzene ulaştırıci ccbalardo bulunmot< oımalıdır. Herrsırel'k b r meslek oiarak düşunülmell, hekim buvruğu ile ya do bağımsız yapmcsı geteken hızmetler beiırlenrreMdır. Bağırnsız yapacağı ıslerde sorun uluğun vanında yetki de verıimeiıdır Koruyucu rtizmet hemşıreüğıne (iş. oku! ve topium sağlığı hemşirelığı) gereken önerrı veriierek bu alan icin heTişire yetiştirilmelidir. Hastane ve öbur sağl'k kuruluşlarındo calışan hemşıreler, teTel gorevlsrı olan hasto bakımımn aışındo calıştmlmamalıdır. Hemşırelere hızmet içi eâitim sağlanmclı ve kerd.si de varcımcı perşoneü eğitmek üzere programlar düzenlemelıdır. Hostane ve öbur sc<5lık kuruluşlorındokı hemşirelık hizmetleri bcşhemşıre tarofından yönetilmeliciir. Boşhemşire, hemşire ve yardımcı personelın en usl ve yetkiü yânetlcisi olup, bunlorın sec mı. otama teklifleri kendisince yapılmalıdır. Ayrıco hemsireltkle iigiü poUtikaları saptoyocak bir merkez örçutü kuru'malıdır. Bu oyrı bir yazıda genış bicimde yansıtılacok bir konuaur Sonuc ola'ak hemşıreiıkle Ügilı sorunîarın, butuncü bır acıdan ve cesaretie ele alınmosı gerek tiğini sovleyebıliriz. Enflasyon Suçlusu? on günlerde devalüasyon konusu yins gunaeme g!rdi. IMF'nin bu yolda direîtıği söyleniyor. Devalüasyon nedır? Kaç kez yazdık: Devaiüasycn, bir mazlum ülkeden emekçi halkın clınterinı yaDancılara ucuza satma kararı demektır. Bu aiışverişten yabancıiarla binikte yaril kompradorlar kârlı çıkarlar. , * Devalüasyon, hızlı enflasyon sürecinin sonucudur Türkıye'de yüzde 50 oranına tırmanon enflasyon yıliaryıl/ surmektedir. Hayat hızla pahalanıyor. yanı poron:n doğerj düşüyor. içerde para değer yıtırince Turx Lırcsımn iça ve dışa dönük alım gücü arasında celışkı dennisşıyor. En'lasyonla derinleşen bu çukuru doldurmak için devolüasyon gerekıyor. Pekı enflasyon nasıl oiuşuyor? Fiyatlar nlçin AUTmadan yukseiiyor? Bizim sermaye profesörleri. bu soruyo kendiierine göre bir yanıt bulmuşlardır: Efendım, enflasyon devlet babanın KİT (Kamu Iktisadî Teşekkülleri) zaranndan doğan açıkları kapatmak için pcro basması nedenıyie doğuyor. Acaba? KİTIeri savunocak değiliz. Bu kuruluşlar devlet işletmeleri gıbi değıı, egemen parabobalarının çiftiıklerı gıbı yonetılmış, yozlaşmşlardır. Ne var kı, Türkiye'aekı en*lasyonu KİT'iere bağlamak ökuze dakarken suruyü gormemektir. Çünkü enflasyon yainız Türkiye'de yok, kapitalist dünyanın tümünde var. Dlyelim ulkenizde enflasyonun suclusu KİT'ierdır. Peki, ya Fransa'da, İngıltere'de, İtolya'da suçlu kım? Suçlu. kapıtaıist duzenaır, 19711978 arasındakı dönemde enflasyon hızı ABD'de 6,7, Japonyada 8.4. Fransa'da 9. İngıltere'de 13, itaiva'da 12.7, Yunonıstan'da 12.4, Portekız'da 18, ispanya'aa 15. isviçrede 5,3, Türkıye'de 23,3'tur. Sosyaüst aünvada cMafias gıbı cEnflosyon» da yoktur. Cünkü enflasyon da Matıa gibı kapıtalızrr.in türevidır. • Olayı daha çarpıcı bicımde anlatmak ıçin dış alımsatım acığımıza da bir göz atmclıyız. Dış alımsatım açığımız 1970'te 360 milyon dolar, 1971'de 500 mılyon doiar, 1972'de 680 mılyon dolar, 1973'te 770 milyon dolar, 1974ta 2.250 mılyon dolar, 1975'te 3.340 mılyon dolar, 1977'de 4.050 mılyon dolar. Deiıek kı, yedı yılda dış aiımsatım acığı 360 milyon dolardan 4 milyar dolara fırlamış. Nasıl oıuyor bu? Dönüm noktası 1974'tür. 1973'te OPEC orgütu petroie zam yapmıştır. Kapitalizmın genel bunolımını 1970 ten berı yaşayan Batı'nın gelişmış sonayi ulkeleri, zommın ocısmı mazlum ulkelerden çıkarmak ıcın endustn urünlerınin fıyatlarını yükseltmişlerdır. Türkıyenin satın almak zorunda bulunduğu endüstri ürunleri ve ham petrot flyotları fırlayınca, dışalım acığı üç yılda 4 milyar dolaro tırmanmış, dış fiyat artışları (ya da kapitoüzmın ürettıği enflasyon) içerlye yansımıştır. Emperyalist sıstemin ağmda bulunan ülkemizde herşeyin allakbullak ofuşu doğaldır. Kesındır kl, enflasyonu buyük capto dışordan «>thal» edıyoruz. ABD, Fransa, İngıltere'de ortalarra yuzde 10 oranındaki enflasyon, bıze yüzde 50 orcnında yansıtılıyor.. Bunun adına düpedüz somurü denir S Yalnız Adam: B. Ecevit OKTAY AKBAL 'Kıbns'a nfy» çıktın'"' Yunanlı sinema sanatçısı Meîina Merkuri'nin Ece\it'e yönelttiği soru bu. Kıbns'a niye çıktm? Ben olsam şöyle yarut verirdim bu bayana: 'Seni anayxırda kavuşturmak için. Senin ulusunu mım inim inleten. demokrasıyi, insan haklarım ortadan kaldırımş Cunta'yı yıkmak için... Seni Pasok Partısi'nden milletvekili seçtinnek için... Yunanistan'a özçürluk ve demokrasiyi getirmek içtn!...' Ne derdj acaba bayan Merkuri? Ecevit Kıbns'a Turk askerlerini çıkarmak kararını vermese. adanın Cuntacı faşistlenn eline geçmesine ses çıîrarmasa ne olacaktı, bir de bunu düşünsıin bayan Merkuri? Papadopulos Cuntası büsbutün güçlenecekti. Kıbns fatjhi olacakta. faşizm Yunan'.stan'ı bir daha bırakmamak üzere pençesine geçirecektı, daha uzun yıllar ABD dümeninde yürüyeri Cuata yönetimi Yunanlstan'da uzun yıllar kesin egemenligini surdurecekti. Türk ordusunun Kıbns'a çıkma karannı veren Ecevjt Yunanistan'ı faşizmden kurtarmıştır. Yunan demokrasisinın kurtarıcısı diye Atina'nın bir yerine heykelini dikseler yeridir! Başbakan Bülent Ecevıt'in 6nemi. değeri sanınm uzun yıllar sonra daha iyi anlaşılacak. Bugun kusur diye. eksiklik diye, güçsuzlük diye gördüşrümuz, eleştrdiğiroiz yanlan bile değerlendirilecek. içimizden pek çoğu "böyle bir insanı nasıl harcadık, elbirligiyle nasıl baltaladık, nasıl engeller di.ktik önüne, nasıl zorluklar yarattık diye dövunecek. Ne var ki o ?un iş işten geçrr.iş olacak. Turkiye kımbihr nasj bir griç dönemin içinde bulunacak. Mumla arayacağız bu gunleri, Ecevit gibı içtenlikli. güven veren. gerçekten 'insan' bir devlet adamının varlığını... Sağcısı. ortacısı. soîcusu. aşın sa*cısı. aşırı solcusu ile... Bülent Ecevit'in Avrupa Konseyinda yaptığı konuşma bir soy yapıttır bence. yanı eski deyimle bır politikacıhk şaheseri... Ozlü. anlamh. etkileyici. bugünlerin Türkiye sinin gerçeklerini, dünya karşısındaki durumunu çizea bir konuşma .. «Batılı dostlar yardım değü yarar peşinde» derken herşeyi özetiemiş oluyor. Batılı dostiar sözü bile çok şeyi anlatıyor. Dostlar!... Yalnız kendı yararlarmı dügunenlere nasıl dost denir? Ne çare ki biz kurtuluşumuza yararımızı bu "dost'lardan gelecek yardıma bağlamısız! Daha doğrusu bağlatmışlar. Böyledir bu iş demlşler. baska yolu yok demişler. iendi kendinize bir yere varamazsınız demişler... Ku;üğrumuzden buyüğümuze dek bizi buna ınandırtnışlar. Zaman zaman 'Yeni bir dünya kurulur biz de orda yerımizı alınz' diye dırenmişiz; zaman zaınan 'Duvarı aşar öteye geçeriz" diye başkaldırmısız, sonra borçlar. yükümlülükler. içinde bulunduğrjmuz yoksunluklar. gereksinimler yeniden o dostdüsman!arla görüşmek. anlaşma.k çaresızliğiyle karşılaşurmış bizi... Bır çıkmazdan başka bır ç;kmaza gidiyoruz kısır bir döngude.» Bülent Ecevjt yurt içinde ve yvart dışında bir ?öva!ye şibi savaşınj veriyor. Tek başına!... Yanında tam anlamıyle kendi partisi bile yok! Partisının politikacılan bugünlerde Kurultay'da başan kazanmak. üste çıkmak hesaplan içindeler. Muhalefatlekiier ber an aya&ıns kaydırmak yeniden devleti ele geçirmek ardmdalar. Sagdakl faşist eğilimli. çağdışı kafah, dikta heveslisi birtakım ki^ şiîer ber an sert bir yumrukla Ecevit'i bir yana itmek hayaimdeier. Solda yüzlerce parçaya bolünroü5 grupçuklann her biri kendini dev aynasmda görmskte, Ecevit'i ise ktiçültmekte. önemini, değenni yadsınıakta kendileri için yarar gönnekte!... Bugün iç:n Ecevit'e inanan, bağlanan yalnızca sağduyulu halkımızdır. daha cioğrusu halkımızın bilinciı kssinııdir Ecevit'i de^erlendırmekte halk. CHP'nin ı!en gelenlennden çok daha gerçekçi, çok daha saygih. çok daha inançlıdır. Butün bunlara karşın. Ecevit gunden güne yıpraıılmakta, gunden gune "yainjz" bırak;lmaktadir. Bir gun Ecevit konusunda bir incelerne yazılacaksa, bunun adx 'Yalnız Adam' oiacaktır. Adajn' BüJent Ecevit'in yanmda olmaîıyiz. Hele bu ıcr gürüerde Turk halkının Ecev;f* 'yalaız' b : rakmamaq gereklidir. Başta CHP*liler. tünn partj üyeleri... $unun bunun etkısıyle. türlü hesapların itişiyie. kıicük oyunlarla Erevit'l iç ve dıs po'itika savaşımında 'yalri!7' bırakmak. Türkiye'nın d'"ı$manlanna. Turk halkının felâketini isteyenlere yardım etmek sayılacaktir. Bunu açık açık söylemeyi bir görev bilivorum. şcılera ödenen ücretln bir ait sinırı olması. İş Yasasmırt hukmudur. Bu sınır nsoari ücrettir. Yani işveren coi'stırdı^ı işcve asgari ucretten daha oz ucret ödeyemez. Bu hükme rağmen b'rcoi< uygulamadan kacmanın becenlebıldıği bir ortamda asgori ücret yükumlülüğünden kacmabılen Işverenler de vardır, elbette. Bu durumun varlığıyla birlikte asgari ü^ret yüzbinlerce işciy' ilçüendlren önemfi bir konuüur. Asgari ucret vasıfsız ve toptu sözleşmeden yararlanna c'sr.^ğı olmayan iş çilerin coğunluğunun aldığı ücrettir. Aına asgari ücretin öneTiı yolnız bu ışçi'er icin değ Idır Asgari ücret geriye kaIfln 'şçıler icin de önemlıdir. Çunku onların alacağı ücreti görecelik acısınaan asgari ücret de etkıier. Ayrıca asgari ücret devlet memurları için de önemddır. Çünkü asgari ücret on'ar için de alt sınır oluşturnncktcdır. Aila msnsupları da çoz önüne clındığında asgari ücretln etkilediğl kişi sayıst müyonlar hanesinde ifade edilebilecek bir rokcm olur. Tanm dışında uygulonon asgari ücret yeniden belirlendi ve 1 Mayıs'tan itibaren vürürlüğe gırdı Asgan ucret 1 ocak 1978' den 1 Mayıs 1973'a kadar 110 TL idi, 1 Mayıs'tan ftibaren günde 180 TL oldu. Calışma Bakonının ycyın organlannda yer alon açıklamasına göre asgari ücret % 64 oran'nda arttı. Doğnj, bir şev 110 TL iken 70 TL ortarak 180 TL'yo cıkarsa %64 artmış olur. Ama görunüsîeki bu artış gerçekten bir artış sağlamckta mıdır? Ycksa başko şeylerdeki artışlardan oturu vok olup gitmekte midir? İşte bu sorularm cevap lanması gsrekmektedir. S Gerçek Asg •• * Ucret Ilk Kez Düştü GÖRÜXt'ŞTE ABTAN ASGARİ ÜCRET. GERÇEKTE DÜŞrvIÜŞTÜR İŞÇİNİN ELİNE GEÇEN PARA ARTMîŞ AMA, BU PARAYLA EVİNE GÖTÜREBİLECEĞİ FİLENİN İÇİNDEKİLER AZALMIŞTIR. de asgari ucret artışı fiyat artı şın.n gerismae kaldı. Yani ilk kez gerçek asgari ücret duştü. Net Asgari Ücret Asgori ücret 180 TL oldu. Ama ne var ki bunun tümü Işcının eline geçmeyecek. 180 TL. brüt asgarî ücrettir. Yalnız «asgari ücret» dendiğmde kastedılen de budür. Brüt asgari ücretten kesıntiler yapıldıktan sonra geriye kalan mıktor, yani Işçinin elfne geçecek olan kısım ise «net asgarî ücret»tir. 180 TL'nın herşeyden önce 21 60 TL'sı SSK primi olarak kesılecektir. ikl çocuk sahıbl olan evli bir işcı 44.25 T L de Gelir Vergisi ödeyecektır. Aynca 180 TL'nın 4.20 TL'sı Mali Denge Vergisi, 72 kuruşu Damga Vergisi olarak kesılecektir. 180 TL'nın ancak J09.23 TL'sı Işçinin eline gececektir. Doha önceki 110 TL'nın 72.04 TL'sı Işcinın eline geçmekteydi. Bu durumda net asgori ücret 72.04 TL'dan ancak 109.23 TL1 ye cıkmıştır. Bu do göstermekledir kl net osgarî ücret yüzde 52 artmışttr. Brüt asgari üc rette görülen % 64'lük artış ke Sintüer göz önüne alındığındo oncak yüzde 52 olmaktadır. 180 TL'nın yüzde 39'u ücretin ışçinin eline geçmesi sürecınde erimektedır. Her enflasyon sürecinin sonu bir devaluasvonîa sonuçlanır. 1973'ten bu yana tenfıasyondevaluasyon» anaforunda hızla dönüp duruyoruz. Bağlı bulunduğumuz kapitalıst sistemın kurbanıyız. Bu apacık gerçeğı bır yana bırakıp KİT'lerl suçlayan ekonomı uzmanlarıno veya iktlsat profesörlerine ne demelı? Acaba bilgisiz mıdırler? Bilinçsiz midirler? Sotılık mıdırtar? • Ali Eşref TURAN yüzde 104 arttı. Nisan mayısta da 1979"un ilk aylarındcki fıyot artışlorı ortolomosına bakılarok fiyatların yuzde 5 oranında artacağı beklenırse. ocak 1978 mayıs 1979 döneminde fiyatların yüzde 109 orttığı ortaya cıkar. Görülmektedir ki, fiyatlar asgari ücretten daha fazla artmıştır. Yani asgari ucretteki artış fiyat ortışla'ıno ye tışememıştır. Bugünku 180 TL, 110 TL.'nın 1978de satınalabı:dfği malların ancak yüzde 78 inı alabümektedlr. Demek ki asgari ücretin yüzde 64 artmasına rağmen, satınalma gücu yüzde 22 düşmüştür. Asgari ücret dığer oJup bitenleri gözönüne almayan rakamdır. Bu rakam eskiden 110 TL idı, şimdı 180 TL oldu. Ama bu artfşın dışında olan başka oloylar da var. işte, fıyatlar onlardan birisi. Fiyatlardakı değişiklikîen arındırılarak asgari ücret ele al/ndığında gerçek asgari ücret ortaya çıkmaktadır Asgari ücretin ortmasına rağmen gerçek gsgari ücret düştu. Bu düşmenin nedenl do fıyatlardakl artış. :BAŞSAGL!ĞI I TtB^kBftröSr, hmır Devlet Resım ve Hevfcel Muzesi Müdürü: Ük Kez Düştü Asgarî ücretin belirlenmesi önceîeri bölgesel olarak ve işkollan ıçın ayrı ayrı yapılıyordu. Yerel kurullar asgarî ücreti belirliyordu. 1969'dan bu yana asgarî ücret merkezi oiarak ve işkolları ayırım;na gıdiimeksizin belırlenmeye başiadı. Merkezî belirlemenın ılk yıüarın da değışık il gruplorı için fark lı asgarî ücretler saptanıyordu. 1974'den itibaren ise tek asgarî ucret belırlenmeye baş ladı. Bu uygulama çerçevesind9 dort kez asgari ücret belirlendi: 1974 (Temmuz). 1976 (Ha zıran), 1978 (Ocak) ve 1979 (Mayıs) Daha önceki beîlrlenmelerde asgarî ücret artışı fiyat artışlorının üstünde oldu. Yani hem asgari ücret arttı, hem de gerçek asgarî ucret art tı. ilk oiarak. son belirlenme TURGUT PURA'yı YİTİRDİK Alleslnin acısını paylaşır, tüm sanatcılora d!!erl2. GALERİ EVREN A N KA RA En Yüksek Düşme Yukorıda fıyatlorm brut asgarî ücrete etkısi ele olınmıştı. Bu ilk yaklaşımdı. Asıl incelenmesi gereken fiyatların net osgarî ücrete etkisıdir. Cünkü fiyatlar işcinin ellne gecen paramn satınalma gücunü etkilemekfedir. Ocak 1978'den Mayıs 1979'a kadar fiyatlar % 109 arttı. Net asgarî ücret ise % 52 arfabildi. Bövle olunca net gercek csgari ücret % 29 oran:nda düştü. Net gerçek asgari ücret 1974 "den 1976'ya da duşmüştu. Ama o zamanki düşme oranı % 2 idi. 1974 yılının Temmuz ayındo 31.63 TL olan net asgarf ücret. net gerçek asgarî ücret olarak eia alındığında 1976 yılının Hoziran ayında 31.12 TL, 1978 yılının başında 31.52 T L şımdi de 2227 TL, olmuştur. Ulusal Gelir: Ele alınan döremde sabit fivatlarla kişl baçına düşen ulusal gelir, öncesine göre az da olsa artıs göstermiştir. Ama gerçek asgarî ucret artmamıştır. Yani isciler ulusal gelirin paylaşımında do eski paylarını koruyamamışlcrdır. BAŞSAĞLİĞI Derneğimizin üyeleri, Ankara M»lletvekili Altan öymen ve gazeteci Örsan Öymen'ın bobaları, değerlı hemşehrimız ve büyüğümuz; Artmadı, Azaldı Asgari ücret yüzde 64 arttı. Yalnız bu arodo artan başka brşsy daha var: fiyatlar. Fiyatbr, 110 T L olan asgari ücretm yürüriüğe girdiâi 1978 ocağındgn 1979 nlsanına kodar Hıfzırıahman Raşit ÖYMEN'in vefatını büyük bir üzüntü ile öğrenrriş bulunuyoruz Merhurna Tanrıdan rahmet, Öymen oi.eslr.a. yakınlanna vf tum hemşehrilerimize başsağlığı dıîerız TRABZON KÜLTÜR ve DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL MERKEZİ ANKARA ÇAĞDAŞ YAYINLARI TEŞEKKÜR Ameliyaıımj başan ile yaparai beru sıhhate kavuşturaL değern ve yardımsever doktor İnsan Derisiyle Kaplı Anayasa HAKLAR VE OZGÜRLUKLERİN YARATAN VE CANLI TUTMAYA ÇALISAN YAPJT. Prof. Tarık Zafer Tunaya Sonuç Görünöşte artan asgarî Ccret gerçekte düşmüştür. İşcin.n eî'ne geçen para artmış, ama bu parayla evıns götürsbıleceği filenin içindekiler azalmıştır. Asgarî ücret artarken. gerçek osgarî ucret ve net gerçek asgari ücret düşmüştür. Bu koşullarda asgarî ücret arttı demek doğru değildir. Bu koşullarda ekonomik bunalımın faturasının işci sınıfın ca ödenmskte olduğu acıkco görülmektedir. Oysa bunalımın ortaya çıkması ışci sınıfının ka rar ve davranışı dışında gelişen bir oloydır. Prof. ALİ URAS'a Asistam trkut BATUH'e. Anestezist Prof. Faruk O3 a URAS'ın yardımcı doktorianna ve hemsireienn» teşekküru bir borç bilirim. TUNCER BENOKAN 'Ctrrhuriyet. SÜMERBANK Anneieri de Düşündü Anneler giinii nedeniyîe en güzel hediyeyi Sümerbank hazırladî. EOERİ: 40 LİRA İşteme Adresi: TURKOCACI • «Canım anneme» tabakları Sümerbank satış mağazalarmda CÂ6;»3941 CAGALOĞLÜ ^ISTANBÜL Sümerbank