Katalog

ONİKİ CUMHURÎYET 29 N1SAN 1979 ANKARA.. ANKARA.. ANKARA.. ANKARA.. ANKARA.. ANKARA.. ANKARA.. ANKARA.. ANKARA.. ANKARA.. ANKA... TURİZMDE ALTIN YILINA NASIL ULASACAĞIZ ? urizm sanayiine her yönuyle hizmet amacıyla kurulan Turizm Bankası, yasalarla kendisin» verilrniş olan görevi en iyi şekilde yerine getırebilmek için bir seyahat acentesi kurdu Kısa adı TURBAN olan bu acenteye, Turizm Bankasınııı yatırrmlarmdan olan Marmaris Tatil Köyunde yer ayırtmak uzere başvuran bir memur 5u yanıtı aldi: •Marmaris Tatü Köyü İçin yer ayırnuyoruz.» «Neden?» «Tatü Köyunde, yurt dışından g»lebilecek turistler için rezervasyon yapüıyor.» Tatilini Marmarls Tatü Köyunde geçirmeye kararh olan memur, Turizm HÜMANİZM 3. DÜNYA SAVAŞINA NEDEN OLACAK Ml? YAP1LDI Ml YAP1LMADI Ml ? nkcra Sıkıyönetim Mahkenesinde davo dosyalan sonuclanmaya boşlıyor. MHP yonlısv sanıfc avukatları her davada aynı tcenKte sovunrr.alar yaparksn. genellikle işkence iddıları uzermde duruyorlar. Hafta icınde aorülen bır davcda bir avukat'm bu yöndeki iddiasının sanık tarofından yalcr.landığma tanık olundu.. Etlık'te bır evde pctlavıcı madde imal ederken yakolanan 8 ülkücu scnığin savunır.asını yapan avukat Hil mı Barlas, savunduğu sanıklara işkence ediidiğmi, bu n?denle bu suçu kabulienmek zorunda kaldıklarını mabke me heyetıne aniatırken Yar9'C. sanıklara bır divecekleri OIUD olmoclığını sordu. t Bankasmm bu turtstik tesis içîn belirledığı, iki kişilik ^am pansiyon 1070 Turk lirasını da gözden çıkarttığmdan. bir kez de özel bir seyahat acentesini teleforüa aradı. istediğini yineledi. Ozel seyahat acentesinden. Marmaris Tatil Köyu için hemen yer ayırabilecekleri yamtı verildi. Ancak. belli bir tarihe kadar kişi başına 1070 Türls lirası ödenmesi gerekiyordu. Turizm Bankası tarifesini bilen memur neden fazla para istendiğini sorduğunda, şu sozlerle karşılaşti; «Aman efendim. bira7 para kazanalım...» Turizm ve Tanvtma Bakanının deylmiyle, «Turizmin altın yüı» böyle başhyordu. A lman Kultür Merkezinde ayda birkaç kez düzenienen açık oturumlardan birisi daha hafta lçinde yapıldı. Bu defa konu •Humanizma idi. Konuşmacılar arasmda bir Alman profesör ile Türkiye Yazıları dergisinin sahibi Ahmet Say bulunuyordu. •Bu dunyanın başına en büyük felaketler Biılnci ve İkinci Dünya Savaşlanyla gelmiştir. Birincl Dünya Savaşı milliyetçilik yüzünden çıktı. İkinci Dünya Savaşının çıkış nsdeni ise komünizmdir. Dinleyici sözlertnin burasında sustu ve devam etti: •Eminim kl üçüncu dünya savaşı hümanizma denilen şey yüzünden çıkacaktır. Şimdi soruyorum konuşmacılara: O halde ne yapmahdır?» Oturumu yöneten Uğur Mumcu. bu soruyu kendisi yanıtladi: •O halde, hümanizm her görüldü8ü yerde ezilmelidir efendim.» Â Gazeteci Ugur Mumcu'nun yönettlği oturumda, konuşmacılar, günümüzde «Hümanizm» düşüncesinin, antikapitalist, antifaşist tutum ve eylemlerle gerçeklik kazanacağı görüşünü savundular. Sıra dinleyecilertn sorulanna geldiğinde, ön sıralarda oturan ve hukukçu olduğunu söyleyen bir kişı ilk sözü aldı ve şöyle konuştu; Dışişleri Dünya Devletini tammadığim ODTÜ'de"Hocam 9 , demek dert oldu rtadoğu Teknlk Oniversitesinde son günlerde öârenci ler arasmda «Hocam» diye seslen.T.ek rnoda olmuş.. Öğ rencHer birblrlenne, tanıdıklarına, müsdahdemlere, esnafa, girişlmciye, Dem,rsl'e, Erbakan'cj hep thocam» diye seslenivorlormış.. Sanıklardan Turan Yazor. avukatın işkence Wdiası nı yalanlayarak şoyle koncstu c Efendim işkence raporuno karşıyım.» Yargıc sordu: t Ne demek Istiyorsun?.. Biraz daha acıkior mı«m?..» Sanık avukatının gözlerine bakarak konuştu: « Yani demek istiyorum ki. bize İşkence yapılmodı. Bu söylenenler doğru değil. Biz işkence gornedik.» Avukat Barlas bu söz üzerine sadece mırıldandi: Yapılmış olmalı. yapılması lâzım, yapıidı..» ( O açıkladı... Hocam şurdan yonrn kilo peynir tart.. Hocam çay demll olsun.. Hocam hökOmet icin seka raiül mevt demiş Hocam ınecek var.. ODTÜ öğretim uyelerınin bir kısmının bu modova iceri3«i\kleri bildiriliyor. Gectiğimiz huf to elektrk muhendisUği mü P'oiesörlerinin p top'.artıda bir öğretlm gorevl1s» scruno söyle pcrmak br.smış öğrencilerin ona buno ho cam demeleri, hocalık gururumuzu incitmektedir. Bu hitap şeklinin önlenmesi ıcin ıvedi 6nlem Toplontının ana amacı ögrencilörle öğretim görevlilerı arasmdakl kutuplaşmanın giderilmesine llişkin önlemienn saptanmasıymış ama «gururu Incinem oğretirn üyesinın bu konuşması da büyük bir ilgiyle izlenmiş.. R odezya'dakl, Uganda'daM Kambocya'daki, kısaco dün yanın her yerindekl gelişmeleri «ilgiyle» VB «sabırla» Izleven Dışişleri Bakanlığı, sonunda ivedi bir karar aldı ve cDünya Devletini ve Hükümetini» tonımadığını doloylı yoldan da olsa açıkladı. «Dunya Devletl de ne?» demeyln. Daha önce bu sütunlarda yazmıştık. Çeşitll ülkelerden 4050 kişi biraraya gelmlş ve dunya devletini kurduklarını, merkezlerinin isvicre'nin Baseı kenti olduğunu acıklamışlardı. Bir de bütün devletlere, tabil Turkiye'ye de çağrıda bulunmuşlardi: Yoga yaparak sonınlanINB cözebllirslniz. Yoga yapıkm Olkelerde şlddet olayları, clnoyetler. koltuk kapmo hırsları büyük ölcüde azalmoktadır. Gelin blze katılın.. Yoga ve maditasyonun ülkenizde geHşmesinl sağlayalım.. Dışişleri Bakanlığının b)r yetkilisıne de bu cağrı dunya devletinin resmi yayın organı (VVorld Government News) der glsl gönderilerek yapılmış, ancak bu yetkill bize o zamon şöy le demişti: Bu clddlye olınacak bir 6neri değildi. Dünya hükümeti diye bir şey tanımıyoruz, daha doğrusu ben tanımıyonım. Dunya devletl hükümetl tşl genişletip Türk vatandaşlarından da «Pasaport veriyorumı diye para sızdırmaya başlayınca Dışişlerimiz, ABD va da dlğer batılı ülkelerl beklemeden uyarısmı yaptı. Dolandıncı'arın dediklerine kanmaym.. Verdiklert posaport gecersızdir. Dışişlerinin Dünya Devletini tanımadığını dolaylı yoldan da olsa müttefiklerimizden önce duyurması diplomatik cevrelerde olumlu karşılanıyor ve ortık dışişlerinin kararlonndo bir kaplan cevikliği ve tazı hızlılığı görüldüğü yolunda yorumlar yapılıyor. Simdl, üniversıte cevrelerinde hocam diye seslenme modasına karşı alınabilecek önlemlerle ılgılı bazı önerıler yapılıyormus: Duvarlara (hocam deme. hafız de) ya da {üstadım diye seslen) yazıları asılsın... Gelişigüzel hocam dlyenlerin pasoları dertıal iptal edil sin.. Hocam diyenlere değişîk bir not sistemi uygulansm.. FEYZİOĞLU VE ANILAR... 'nia Millet Meclisi'ndeki tek temsildsı ve Genel Başkanı Turhan Feyzioğlu'nun 1. MC.'den aynldığı gunlerdL CGP Genel Merkezi Ankara da Mola Oteliade bir kokteyl vermişti. Feyzioğlu, kok*eylde gazetecilerle sıcak söyleşiler yapıyor ve eski ortaklannı yerin dibine geçiriyordu. Süleyman Bey'in gidişi gidiş değildl. Hele Hoca'mn hali? Yürekler acısıydı. Obürküne gelince... Onun silahtan ve şiddetten başka şey düşundügü yoktu... Feyzîoglu. dehşetle anlatıyordu: CGP Merkezinde ayakçı bir çocuk vardı. Hem lisede okuyor. hem partide ayak işlerine bakıyor, hem de geçimini sağhyordu... Uysal. akıllı bir çocuktu. Adı da Huseyin'di Feyzioğlu bir gün Atatürk Usesinde okuyan Huseyin'in yüzunde gözünde bereler gonnüş. merak etmişti. Hüseyin, Evladun» konuşmak istemiyordu. Feyzioğlu sıkıştınnış, çocuk konuşmaktaa çekinmişti... Ama sonra Hüseyin. Feyzioğlu'nun ısran karşısında içrni dökmek zorunda kalmıştı. Neler anlatıyordu Hüseyin? Bir gün, Atatürk Usesindeki ülkücü, komandolar Huseyini lisenin bodrum katına indirip guzelca dövmüşlerdi Komandolann düşüncelerinl paylaşmadığı İçin kendisine işkence etmişlerdl Ondan sonra da komandolar. Hüseyin'e. « Bunlan kimseye söylersen, öldürürüz seru» demişlerdi... Feyzioğlu. Huseyin'in bu sözlerini duyunca lrkllmişti. Şöyle diyordu: « Bizim Huseyin'in politikayla iigisl yok. Çocuk yalnızca okumada, istikbalini kazanmaya çahşıyor. Ve bu komandolar geliyorlar bizim Hüseyin'i sıkıştırıyorlar... Bu önemli bir olay. Tarafsız insanlar üzerinde bu şiddet başlamışsa. durtun tehlikededir...» Turhan Feyzioğlu'nun bu düşünceleri karşısında söylenecek söz yoktu. Feyzıoğlu yineliyorda« O. öbürku yok mu. o öbürkü?.... Aradan yaklaş\k iki yıl geçti. Turhan Feyzioğlu, «Silahtan ve şiddetten başka ş&y düşünmeyen» eski ortağı hakkmda neler 7 söylediğini anımsıyor mu acaba Yoksa, o günün koşullarmda. bu da tcı nabza göre şerbetti?... Kurt dumanh havayı sevet Kadir özpak'ın kulakları çınladı .. Sıkıyönetim oylamosınm yopıldığı olaylı TBMM topıantısın da herkes CGP Genel Başkanı Turhan Feyzıoğlu nun nicın ortalığı tahrık ettığını merok edıyor. Kımısine göre, Feyzioğlu csıl cıngcrın CHP ile AP grupiarı arasmda cıKmasmı ıstemiştı. hic de ummadığı yerde oloy patlak vermis MSP İstanbul Miiletvekılı eski milli boksör Abdullah Tombo ile MSP Bitlis Miiletvekılı Muhyettın Mutlu bir birlenne girmışti. Sonra kapışmanın cıktığı ye re CHP'liler de gelince ortalık anababa günune dönmuştü. Abdullah Tomba neden son ra düştüğü yanlışı anlamış ola cak ki, Mutlu ile ginştıği kav gayı bırakıp Feyzioğlu'nun otur duğu yere geldi ve Feyzioğlu' na bağırmağa başladi: t Senin yüzünden...» Ama elektrikü hava bu kadcr 1a da kaimodı. Feyzioğlu CHP' liler tarofndon onemli ölcüde hırpalandı... Oloylar yatıştıktan sonra otu rum yenıden acılınca CHP sıro larından bir ses yükseldi: f Kadir özpak haklıymış..» Bu sözlerl duyanlar bir anlam veremediler ama Kadir Öz pak'ı tanıyanlar hafifce gülüm semeden edemediler. Biüyorsunuz, Kadir Özpak CHP Uşak Miiletvekılı. Gecen dönem milletvekili olan Kadir Özpak gene elektriklj bir mec lis toplantısında Feyzioğlu'nun uzerine yurümüş bu arada bir de tokat otmıştı. Sonra araya girenler olmuş. Kadir Özpak zorlukla yerine oturtulabilmişti... Özpak'ın siniri yatıştıktan sonra sıra arkadaşı sormuştu: « Kadir Bey nicin böyle yaptmız?..» Kodir Özpok yonıt vermiştl: € Secmene vaadim vardı..» Özpak'ın kulakları cınlarmş mıydı acaba?.. BORÇLARINI PEŞİN ÖDEMİŞ.. ectiğlmiz pazartesl sünu CHP'den üc milletvekilinln istifa ettiklerini öğrenir öğrenmez gidip kendileriyle görüşmek istedik. Adreslerini bümediğimız İcin CHP Genel Merkezine uğrayıp sorduk.. Genel Merkezin Adıyaman MilletvekiH Ramazan Yıldırım'ın adresi olorak b.ze bildırdiği yere gıttiğimizde, apartmanın kapıcısı Ceial Efendi, «Ramazan abisinin» buradan yedı sekız cy önce taşmdığını söyledi» «Nasıl olur do, CHP Genel Merkezi o zomana kador 1 kendi partisinin milletvekili sıfatım tcşıyan kişinin adreslni bilmez, demek ki ipler cokton kopmuş» diye yorum yapıp Yıldınm'ın evini aramaya koyulduk.. Sonunda Adıyaman Mıllstvekılmin oturduğu apartmanı bulduk. Ramazan Yıldırım'm dairesinden cocuk sesleri ve bir bayanın konusmalan duyuluyordu. Kapının önünde zill calmak üzere iken. duvora asılı bir yozı dikkatimiz] cekti. Yazıdo şöyle deniliyordu: «Ramazan Yıldınm Adryaman Milletvekili. Tahsildor arkadaşın dikkatine. 1978 temmuz ve eylül aylannın borcları peşin tedlve olarak odenmiştir..» Kuş sesi veren kapı zilini calınca daireden gelen sesier birden kesıldi. Zili defalarca calmamıza rağmen kapı acılmadı. Belki kapıyı acarlar diye: Tahsıldar geldl elektrikcl diye bağırdık ama yarar sağlamadı. Yıldınm'ın tahsildara olan borcur.u ccîediğini öğrenmlştik ama. secmen'erine olan borcur.un ne o:ciuğunu kendisir.e sorarnamıştık... îşari oy,, karşıhğı öztürkce sözcük aranıyor Danışma memurunun yorumu! şar Arapca kökenl! bir söz cük. Bildirme anlamına geliyor. Oarşamba günü, TBMM ortak toplantısında Sıkıyönetimin genişletilmesi ve uzatılması icin oylama yaptlırken bu sözcük tozlu kitaplar arasından cıkıp dilimize gırdi. Cunkü oylama cişari oyla» yapılmıştı. Gazetecüerin bir kısmı, oku yucularına Arapca seslenmemek icin cişan oy» öztürkcesini aramaya koyuldular. Yasolara da arapca gectiği icin kar şılık bulmakto gücluk cekildi. Fakat, TRT tüm gazetecierden önce davranarak «işaret oyu» deviverdi. Radyodan, oylamanın İşaret oyuyla yapıldığım duyan yaşlı kuşak, tBu da ne biclm oylama?» şeklinde yorumlar yaparken, gençlerin işaret oylamasının, «kaş göz işaretleriyle ml yapıidığ» yolunda sorular sordukları göruldu. Turk Dii Kurumu yetkililert. «İşaret oyu» denilebileceğinl. ancak «işaret» sözcüğünun de arapca olduğunu beürtiyorlor. Türk Dil Kurumu. «işarl oy'a» karşı öztürkce bir sözcük 6nermryor. Ancok, dll uımaniannın bu arapca sözcüğün yerlne öztürkce yenı bir sözcük türeteceğl bildir 6 I Mehmet Can ve bir espri Adalet Bakanı Mehmet Con, yanında Orman Bakonı Vecdi İihan'lo birlikte, TBMM birleşik toplantısıno gıriyordu. Biraz sonra sıkıyönetimln uzatılması ve genışietilmesı önerisı goruşülecektl. Mehmet Coi'ı, bilmen tebessümüyle gorenler dayanamayıp, «Oylamo oncesi durumun nası) olduğunuı sordular. Aldıkları yanıt. kahkahalara neden oldu: » Vallahl. nasıl ololım. MB let kadar iyıvlz.» E Y eşilköy Havaalanında. Ankara'dan gelen bir yakınını bekleyen karşılayıcı. danışmadaki genç bayana sor du: c Ankara'dan gelen ucak aiana ne zaman inecek hanımefendi?» < Biraz önce indi beyefendi.» « Bana biraz önce de indiğini eövlemiştiniz bu ucağın ama ne gelen var ne de giden.ı < O zaman ya Inmek uzere yo öa inecek beyefendi...» Adamcağız ne yapsın. cyorumunuz Icln cok teşekkür ederım hanımefendi* deyip icinden tya sabın cektl ve beklemeyl sürdürdü. cevit hükumetinin ünlu «Denge polltikası»nın bu kez de Kultür Bakanlığında uygulanmaya başıandığı ve Bakanlık müfettişliğine yapılan bir atamanın bu savı destekler niteliKte olriuğu söylenıyor. Eski Van Muzesl Muduru Cevat Bozkurtlar, gecenlerde Kültur Bakanlığı müfettlşliğıne «teciian» atandı. «Bozkurtiar» soyadı ile ilk bakışta bir politik göruşü betimler nitelikte. Kişilerin soyadlorıyio politik göruslenni Bir soyadı üstüne yorumlar... cıkartmak doğaı oiarak mantık dışı bir yaklaşım. Bu nedenis, soyadına bakarak Cevat Bozkurt'o MHPlı d'ryemeyız. Soyadı «Okcu» olona CHP'lı. «Koc» olana CGP'II. «Anahtar» olana MSP'll dv yomeyeceğimlz gıbi... Ancak Cevat Bozkurtlar*ın durumu farklı. Kultür Bakanlığı'mn yenl mutettlşinin soyadını, potıtik görüşü nedenıyte değiştirdiğl ve «Bozkurtlar» soyodını özellikle aMığı eöyleniyor. Politika hesapları gariptir... Kurulacak yenl bir hukumette kendisini ıktidar ortağı o!arok sayan MSP, şimdilik CHP* ye de AP'ye de yakm görünmekten kacınıyor. MSP Grup yöneticısl Şener Battal, CHP ile iktidar olasılığından söz edildiğinde. «Onlar kırık minare gibi. yanaşan altında kalır> divor. AP'yi de aynı kaba koyan MSP'lilerin bu görüşüne karşıiık, AP Grup yönetıcıleri. tepkılerini şöyie dile getinyorlar. « Erbakan'ın iplyle kuyuya Inilmez?» Aynı AP yöneticilert. CHP'aekl istifalardan da uzak durmo ya calışarak. «biraz daha bek leseierdi» şeklinde tepki gos teriyoriar. Anloşılan. uc parti arasında şeytan ücgenî cizıiıyor. CENTO'nun eşyaları ne oluyor?.. CENTO'nun torlhe gâmulmek uzere oldugu bu günlerde, eşyaları da naraç mezat sotılıyor. CİA ve SAVAK raporlarının soklandığı şıfreli çe~ lik doiaplar, kâğıt kesiminde kulianıian bir giyotin. kolsuz döner sandalyeler satışa cikorılan eşyalaı arasmda. CENTO'nun demir kapısı bile satıiıyor. Bir de CENTO'ya alt olup do bir gece «on»ızm» yok oluveren eşyolar var. Koltuklar ve aynalar. HAZIRLAYANLAR Varhk ÖZMENEK Üîker ÖKMAN Ahmet ABAKAY Murat DEMİRAY Derya SAZAK Fatih GÜLLAPOĞLU