Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ONlEt CUMHURtYET 27 ŞUBAT 1979 EKONOMI... EKONOMI... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... M ŞUBAT AY1NJN İLK HAFTASINDA KAĞ1T PARA MÎKTARI 2.5 MİLYAR LİRA AZALDI ERKEZ Bankası tarofından bankalara acılan krediler şubat oyının ilk "aftası ıcinde de azatmaya devam eifDiş ve 50 milyar Itronın altına inmiştir. Ocok ayında bankalara ocılan kredıierdeki azolma 492 mılyon lira iken ?o jıihot 'crihleri arasında 3 mılyar Itrova uloşmıstır. DÖVÎZ GELİRLERİNİ ARTTIRMAK tÇİN ETKİN ÖNLEMLER ALINACAK Fiisun ÖZGİLGEN bütçesi ile birlikte uygulakonulmak üzere hazırlarian yeni 'önlemler paketinin döviz darboğaziD! genişletmek ve enr.asyon hızını yavaşlatmak amacma yönelik olduğu belirtilmektedir Başbakan Bülent Ecevit tarafından bir süre önce Ekononnk kurtuluş programı olarak nitelenen yenı önlemlerle ilgili paket. çeşitli kararnameler ve tebliğler halinde mart ayı içmcie uygulamaya konulacaktır. , Aiınacak önlemlenn temel politikası döviz sıkışıkhğını <öz kaynaklara Oayah* olarak gidermek üzere Türkiye'nin çeşitli kesimlerden sagladığı döviz ge'ıirlerinı artırmak ve dövi2 geliri sağlayabilecek yeni alanlar açmak üzerinde yoğunlaşmaktadır Şimdiye dek salt 'ihracat ve işçi dövizi* olarak belırlenen döviz gelir kaierrüerine ycnilerini eklemek uzere yoğun araştırmalar yapıldığı bildirilmektedir. Yurt dışındakı ışçilerimizin askerlik hizmetlerinin bir bölümünü döviz göndererek karsılamalan gibî bir uygulamaya yönelmek de bu politikanm bir parçası olmaktadır. Batı kaynaklanndan kredi sağlamak üzere yapılan yoğun sirişimlerln yeterli sonuç vermernesinin de etkisi'ile krediler dışın Bonkoionn Merkez Bankası kaynağmdan oldıklan kredılerdekı bu azolmava kar$ılık, cesitli kamu kuruluşlor>na açıian kred'lenn ocak ayının son haftasındaki düzeyini koruduğu gozlenmiştir. Öte yandon, piyasadaki kâq;t pora miktarında 2 milyar 599'müyon lirava yakıason bir azolmo olmuş ve emisvon hacmi 118 rnilvor 840 milyon l'rodcn 116 milyar 244 mılyon lırcva 'nnrvştir. Merkez Bankası'nın 9 şubaı günlu verılerine gore vapılan hesaplamoda, 545 miiyon dolor tutannda altın ve doviz birikımi olduğu belirienmistir. Aynı dönem icınoe Merkez Bankası döviz yükumlülükierinde de 7 milyon dolorlık bir azalma koydeditnv.s ve 4 milyar 710 m;lyon doiar inmiştır. ECEVİTİN EKONOMİK KURTULUŞ PROGRAMI OLARAK NİTELEDİĞİ ÖNLEMLER BÜTÇE İLE BİRLİKTE ÇEŞİTLİ KARARNAMELER VE TEBLİĞLER HALİNDE UYGULAMAYA KONULACAK lirlerinde sağla"nacak küçük kücük artışlann toplanması ile bir yılda 500 milyon dolar civarında döviz artışı saglanabilecegi saptaamıştır. DÖVİZ DENETİMİ Türkiye'nin içinde bulunduğu döviz darboğazmda sorunlaıın giderek 'kritik' boyut!ara ulaştığım gözönüne alan yetkililer. bundan böyle döviz gelır ve giderlerinın de daha sıkı bir denetim altına alınması üzermde durmaktadırlar. Alınan bilgiye göre doviz harcamalan ithalattan görünmeyen harcamalara kadar daha s:kı bir denetim altına ahnacak. bu ard döviz pozısyonu bulundurmaya yetkili bankaların ellerınde bulundurduklan dövizlerin yansını Merkez Bankasına devre»m.eleri istenecekür. Döviz harcamalarını kontrol etmek uzere aynca yetkili bir k o mıte oluşturulm?.s>nm da düşünüldüğü belirtilmektedir. Döviz harcamalarının denelimi döviz ödenerek sagianarı ithal rnaüarunn kuilanımında da sürdurulecek. özellikle petrol ürünlerinin kullanımına yeni kısıtlamalar getirilecektir. lç piyasanm düzenlenmesi. tasarruf egrîHminin artınlması. zorunlu tasarruflann yukseltilmesı gibı amaçlara. yöneliK önlemler de yent paketin içinde yer almaktadır. Bu önlemlerin yeni bir program halinde ve demokratik bir disiplin içinde harekete geçiriJmesi ile öz kaynaklara dayah yeni bir ekonomi politikasının uygulamaya sokulmasına çalışılmaktadır. Programda kredi düzeni, öz yönetim. kooperatifçilik gibi konularda da hükümet prograrm doğrultusunda ilkelerin yer aîdığı bildirilmektedir. Ekonomik kurtuluş programı Bakanlar Kurulunda iki kez görüşülmuştur. CHP yetkili organlannda da programîa ilgili görüşmelerin tamamlanmasından ve hazırlanan politikalar üzerinde anlaşma sağlandıktan sonra çeşitli karamameler ve tebliğlerle uygulamanın başlatılacağı bildırilmiştir. da döviz eelirlerini artırmak uzere öz kaynakların harekete geçirilmesine yönelik bir politika izlenmesı üzerinde durulmaktadır. Şımdiye de!c ihma! edîlen çeşitli küçük küçük döviz getirici kaynaktenn harekete secirilmesı ve izlenmesı ;'.e toplamda döviz gelirlerinin Türkiye açısmdan önemli sayılabilecek bir ölçüde artırılabileceği üzerinde durulmaktadır. Turizm gelirleri. dış hizmet gelirleri vs.. gibi çeşitli küçük kalemlerin zorfanması ile özellikle. •görünmeyen kalemler* olarak nitelenen döviz gelirleri kaleminden önemli. bir kaynak sağlanabileceei hesaplanmaktadır. Görünmeyen kalemlerin çeşitli ge Kamu kuruluşları hisselerinln satışj tartışılıyor Uluç GÜRKAN • CEVİT Hükümetinın bazı kamu kuruluşlannı holk girışımcilığıne acmak yoiundakı colışmolorı sert tartışmaiaro yöl acmıştır. Işletmeler Bakanı Kenon Bulutoglu. gectığimız hafta ıçınde bir ajansa verdıği demecte, Devlet Planlamo Teşkilâtı'nı çalışmalan engellemekle suclamış ve cKomu kesiminde bürokrasi, bir takım yönetim kurullarını bir ceşit kendilerine ilove gellr kaynoğı olarak gormektedir, Bunların muhafazasını bu nedenle orzulamaktodır» demiştir. Kamu kuruluşlannı halk girışımclig'ıne atmok yolundaki calışmalar Işletmeler Bokanlığı tarafından bcşlotılmıştır. * İŞLETMELER BAKAN! KENAN BULUTOĞLU. DPT'Yİ HİSSE SATIŞIN! ENGELLEMEKLE SUCLADI... KENAN BULUTOĞLUNA GÖRE KAMU KESİMİNDE BÜROKRASİ. BAZI YONETİM KURULLARINI EK GELİR KAYNAĞ! OLARAK GÖRÜYOR... SÜVERBANKIN, ANTALYA. BERGAMA VE MANISA FABRİKALARI İLE ÖTEKİ BAZI İŞTİRAKLERİNDEKİ HİSSELERİNİN SATILMASI. PLAN VE PROGRAM İLK.ELERİNE AYKIRI BULUNUYOR... pLAN VE PROGRAMDA. HİSSE SATIŞ! KAMU KATİLMA PAYI YÜZDE 50'NİN ALTINDA OLAN ŞİRKETLER İCİN ÖNGÖRÜLÜYOR... E İşletrheler Bakanlığı hisse senedi satış paketi TOPLAM SERMAYE SÜMERBANK HİSSESİ SATILACAK % PAY MİKTAR' 25.200.000 %PAY 3125 2227 34.50 5.07 15.53 8.3 , ANTALYA PAMUKLU DOKUMA SANAYİİ 30.000 000 65.300.00C E1.62 • • | • BERGAMA PAMUK İPLİĞİ VE DOKUMA SANAYİİ 35.000.000 25 294.000 72.27 7.794.000 MANİSA PAMUKLU MENSUCAT 65 000.000 54 892.500 84 5 22.392.000 AYDIN TEKSTİL VE NEBATİ YAÖLAR SANAYİİ 30 000.000 4 520.500 15 07 1.520.500 MANNESMAN SÜMERBANK BORU ENDUSTRİSİ 49 550.000 17 700.000 35 73 SENTETİK İPLİK FABRİKALARI 104 000.000 9 100.000 88 7.700.000 9.100.000 Işletmeler Bakanı Kenan Bulutoğlu, 1978 yazında, Sümerbank'ın bazı kârlı fabrika ve iştiraklerinin hisse senetlerinın yun dışında colışan ışCitere döviz karşılığı satıtarak uygulamanın başlalılacoğını acıklamıştır. Yurt dışında calışan işcilere kamu hısse senetlerinin satılarak haik g<rişimciliğinin özendinlmcsi. dordüncü beş yıllık kalkınma planı ve 1979 yılı programmdo da ılke olarak benimsenmiş bulunmaktodır. Dordüncü plan ve 1979 yılı programında. «Sermoyesinde komu katılma payı yüzd» 50'nin altında olon şirketlerln halk girişimciliğine acılabileceği» öngorülmuştur. Bu acılırnda. <Kamu girlşlmciliğinin» zarar görmemesi ve yurt dışında ya da ilgili şirkette calışan işcilere öncelik tanınacağı belirtilmiştir. • TÜBK LİRASI AVRUPÂ PARA PİYASALAR1NÜA DOLAR KARŞISINDA DEĞER KAZANDI ANKARA. 'ANKAi Önceki hoftoiardo dolar karşi3inda sürekli değer kaybına ggrayan Türk lirası. şubot ayının ikinci ycrısı başında dolar karşısında değer yazanma eğılimine girmlştır. isvıcre Dış Ticaret Bankasınca yayınlanan verilere göre, Zürıh para piyasasında şubat oyı başında 1 ABD doları 38 iira 25 kuruştan alınobılirken, 16 şubat tarihınde yüzde 30,7 oranmdo 11 lira 70 kuruşluk değer kaybına uğrayarak. 28 lira 55 kuruştan işlem görmeye başlamıştır. Buna göre. Türk lirası dolar karşısında uzun siiredir ilk kez resmî kuruna yakın bir değerden işlem görmüş olmaktadır. Frankfurt para piyasasında ise, 1 Alman markı edip.ebilmek icin 18 lira 51 kuruş gerekmektedir. 5 şubat tarihli veriler bu piyasada bir Alman markının 18 lira 18 kuruştan alınabildiğini göstermekte. böylece 5 12 şubat tarihlerı arasında Türk lircsının Federot A'.man markı karşısında yüzde 1.8 oranında 33 kuruşluk bir değer kaybına uğradığını işaret etmektedir. Liranın yaboncı piyasalarda isviçre Frangı karşısında 21 lira 5 kuruşluk değerini koruduğu görülmüştür. CAPRAZ KUR FARKLARI Avrupa para piyasalarında ABD doları karşısında değer kazonmasına korşın. TL'nın serbest piyasada öteki yabancı paralar karşısında doionn sabit ve değişken değerlerine göre soptanan capraz kur farklılıkları yeni bir ayarlamayı zorunlu kılmaktadır. Dolar sabit tutularak efde edîlen verilere göre, capraz kur farkının en fazla olduğu yabancı para birimleri. negatif yönde yüzde 102 ile Isviçre frangı. pozitif yönde yüzde 12,1 i'e Norvec kronu'dur. Doların değişken değerlne göre ise, capraz kur farkının negatif yönde ulaşttğı en yüksek düzey yüzde 4.8 ile isvicre frangı, pozitif yönde ise yüzde 18.8 ile yine Norveç kronu'dur. lık kalkınma planı ve 1979 yılı programı lıke ve onlemleri cerçevesınde. Işletmeler Bo.kanlığı'nın önerisine asağıdakı yanıtı vermışfır«Antalya Pamuklu Dokuma Sonayll T.A.%.. Bergoma Pamuk Ipliği ve Dokuma Sonayii T.A.Ş. ite Manisa Pamuklu Mensucat A S.'lerinin 1979 yılı programmdo Sümerbank Dokuma v« Giyim Sanayii S«ktör Kurumu çatısı altında, pamuklu doku ma grubu içinde yer alması 'öngörülmüş olmaları ve yüzde 15.07 payı Sümerbonk'ın yüzde 53,33 payı TARİŞ'in ve yüzde 1.67 payı da T.C. Ziraat Bankası'nın olan Aydın Tekstil (İplik ve Dokuma) ve Nebati Yağlar Scnayii A.Ş.'nin de aynı anlayış icinde mütalaa edilmeleri nedeniyte bu şirketler ile Monnesman Sümerbank Boru Endüstrisi T.A.Ş.'lerinin kamu payiarınm yurt dışında palı şan işcüere satılmaması, Sümerbank'm Sentetik İpllk Fabrikcları A.Ş.'deki payının ise yaygın halk girişimciliği ilke ve uygulamalarına göre yurt dışında cahşan işcilere döviz karşılığında. Hlsse senetler) fiyallarımn piyasa koşullorına göre *aptanarak ve satılacak hisse senetlerinin Delirli ellerde toplanmasının önlenecek bir bicimde satılması uygun görulmuştur.» İŞLETMELER BAKANLIĞININ PAKETİ Ilişikteki tablodan da görülebileceği gibi. İ9 letmeler Bakanlığının hisseterini satmak istediğ kuruluşlardan, Antalya. Bergajna ve Manisa fabrikalarında kamu katılma payı yüzde 50'nin üze rinde bulunmaktadır. Aydın Tekstii ve Nebati Yağ lar Sanoyii'nde de. Sümerbcnk'ın yüzde 15.0J oronındoki hissesi, TARİŞ'in yüzde 53,33'lük ve Ziraat Bankası'nın yüzde 1,67'lik hisseleriyle desteklenmektedir. Bu fabrikolar ayrıca, dordüncü plan ve 1979 yrfı programmın tkamu glriçimciliği» cercevesmd« öngördüğü yenj düzenlemenin kapsamında bulunmaktadırlar Plan ve program. sanayileşmenin demokratik ortam korunarak sürdürülebilmesi icin. kamu kuruluşlanna önemli görevler yüklemiştir. Gercekten, sanayi kesım! katma değerinin ücte birini yaratan kamu kuruluşlan ekonomik faoliyetter icinde giderek arton bir işleve sahip olmuşlardır. Türkiye'de. devletin doğrada ekonomik girişimde bulunmasını gerektiren koşullar, günümüzde demokratik ortamın korunması yönünden gecerliliğinj artırnnış lxılunmoktadır. Plan ve program, kamu kuruluşlanmn «sektör kurumları» olarok örgütlenmeierini öngörmektedir. Bu konuda dordüncü planda şöyle denilmektedir: «Kamu girişimlerlnin kendini yaşatan ve gelişttren ekonomik kuruluşlar olarak yeni ve etkin bir örgütleşme yapısma kavuşturulmalan, IV: plonın gundemine öncelikle gelmektedir. Bu girişimler sermaye birikimini hızlandırmak, istihdam yoratmak teknoloji üretmek, üretim ve dışsatım hedeflerini gercekleştirebllmek, dengel; sanayileşme ye ve sanayiin yurt sothına doho sağltklı bir şekilde yayılmasını soğlamok doha az sayıda büyük ve.güçlü birimlerB dönüştürulecek v» kendilerlne oit finonsmcn kuruluşlannı (bankalorını) kısa sürede oluşturmaları sağlanacaktır. Bu amoçla, kamu girlşimciliği kapsamı icinde kabul edilen işletmecl kuruluşların, işlev, yotay ve dikey biitünleşme, birbirlerini tamamlama ve ölçek ekonomflere ölcütlerine göre «sektör kurumu» catısı a(tında bir arOya getirilerek, yenlden örgütlenmeleri temel ilke olacaktır.ı ' 1979 yılı programında da. sektör kurumlan örgütlenme calışmaları, öncelikle Etibank'm metolurji ve toprak sanayii sektör kurumuna. Sümerbank'm dokuma ve giyim sanoyiine sektör kurumuna. Türkiye DemırCelik İşletmeleri'nin DemirCelik Sonayii Sektör Kurumuna dönüştürülmesi öngörülmektedir. Sektör Kurumu olarak, Sümerbank'ın, her türiü dokuma hammaddesi vo deri üretimi, dokumacıiık, derl ve deri ürünleri üretimi her tür ipekli üreiimi, hatıcılık, giyim eşyası yapımı ve diğer tekstil ürünleri üretimini üstleneceği belirtilmektedir. Program'ın «kamu glrişimciliği» önlemler bolümünde. işletmelsr Bakan• lığı'nca hisse senetlerinin satılması istenen An• talya. Bergama ve Manisa fobrtkalarının Sümerbank sektör kurumunun «pamuklu dokuma grubu» icinde yer clacağı ortaya konulmuştur. Z gittik, uz glttik, dera tepe düz gittlk. sonunda geriye dönüp baktık ki, bir arpa boyu yol almışız. Masallarda bir birlnden ayrı bölümleri genellikle bu tümcey le baglarlar Günümüz Türkiye'si de işte böy le bir bağlantının eşiğindedir. Gerek dış poli tikada. gerekse dış ekonomik ilişkiterde ve de bunların zorunlu uzantısı ic ekonomik önlemlerde bu tür bir bağlantı gundeme gelmiş tir. Bağlantı bir yandan gecmiş bir yılın «yonlışlığını» simgelerken, bir yandan, da Ankata'mn önemli kararlara yonelmekte olduğu nu göstermektedir. Yeni kararlara yönelmek, her zaman olmaso da, Türkiye'nin bugunkü özel durumunda gecen bir yılın vanlışlığının hükümet tarafından da benimsenmesi an lamını taşımaktadır. A moda, tüm sorunları devlet ustlenmlstir. Be! ki, bu cdevlvet olmanım bir zorunluğudur. Uluslararası piyasada <saygınlığın> gereğidir Ne var kl, ekonominin bir bolümü, kamu ke simi «döviz» diye kan ağlarken, bir başka bolümü, özel kesim 1978 yılında «san yılların en buyük kârlannı» elde etmiştir. Bu acıklamaları özel toplantılarda kendilerl yapmaktadır. Bu kaynakların nereden bulundu ğunun a/aştırılması herhalde gerekir. Herhal de bu gereek kulak ardı edilemez. Bu konuda kamu kesiminde de ğnemH celişkiler vardır. Bir yanda ekonominin işteyişi «dovıze» boglanmış, btr yanda içerde ml İşte şlmdl bir karar noktasına gelmiştir. İşte, bu noktada yeni bir politika yaratmak zorunluğu doğmuştur. Bugüne değin, eldeki kozların, siyasol anlamda cok iyi kullanılıp kulianılmadığı oldukço tartışmalıdır. Bunlar da geridedir artık. Bugün gundemde olan y« nl bir dış politika ve de yeni bir dış ekono mik ilişkiler polltikasıdır. Bir yıllık dış ekonomik politika Türkiyeyi boşladığı yere getir mlştlr. Cünkü. bel boğlonan İMF politikası if las etmiştir. Acık seclk olarak iflas etmiştir. Sadece «devalüasyon» diye tutturan İMF' ye Ankara da sonunda karşılığını vefmiştir. İMF'ye sonunda bizzat Ankara'nın karşı cıkması, aslındo bir yıldır izlediği politikanm yanlışlığının görülmesi ve bu yanlışlığın benimsenmesinden başka bir şey degildir. S'ız, bakmayın boyalı basına ve düzmece haberlere. Ne Londra'da anlaşma sağlanmıştır yedi bankayla, ne de gecen hafta sonunda Bonn'da yapılması düşünülen toplantı «bütce nedeniyle» ertelenmiştir. Erteleme İMF' ye bağlanan umutlann bir kez daha sönmesinin belgesidir. Şimdl yapılacak olan, bakanlann blrbirlertne ayak oyunu atmadan, politik hesap yopmadan icerde alınması zorunlu ekonomik onlemleri biran önce yürütiüğe sokmaktır. Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu'nun söylediği gibi, holk coktan «iedakârhğa» hazırdır. Kemerleri sıkmaya hazırdır. Ama, sadece emekciler değil. Kârların da törpülenmesl işln önemli ycnıdır. Maliye Bakanlığı da bu görüşü dile getirmekte, ancak diğer bakanlarla uyum sağlamak gücleşmektedir. Dışarda ise, tek ve vazgecilmez bir öneri gercekliğini baştan beri yitirmemiştir. Ücün cü Dünya ülkeleri ile iiişki kurmak. Petroi ve krediyi oniardan sağlama yoluna gitmek. Bu elbette cok yönlü bir değişikliği gerektiren bir politikadır. Guctür. Ancak, Türkiye'nin bugun vardığı aşamo böyte bir politikayı bunu istemeyen cevrelere rağmen artık zoruniu kılmcktadır. Dış ekonomik ilişkilerde önemli bir dönemec noktasına gelinmiştir. Ankara da bunun bilincindedir. Yoksa, Irak Libya ve Suudi Arabistan'm oluşturacakları yeni bir konsorsiyumun ortaya cıkması başka türlü acıklanamaz. Böyle bir dış ekonomik ilişkiler sistemi açıktır ki, yeni bir dış politikayı beraberinde getirir. Atılmış olan adımın «ne ölcüde ciddi» olduğunu zaman gösterecektir. Kim bllir, bir yıl sonra yeniden «az gittik uz gittik» diye yorumlar yapmak belki yeniden gündeme gelir, bir başka çerçevede konu yeniden el« olınabilir. Ecevit'le birlikte bir yılın en çok tartışılan konularınm başında dış ekonomik Hişkiler gelıtiiştir. Bu sadece MC dönemlnden devrolınmış soruntardan değil, CHP'nin konu ya verdiği önemden ileri gelmiştir. CHP iktidara geldiğinde karşı karşıya bulunduğu sorunları cözümlemek amacıyla belll yontemler gellştirmiştir. Bunun temelindeki felsefe «Batı icinde yerini korumak» olarak 0zetlenebilir NATO, OECD, İMF, AET hep bu felsefenin doğrultusunda geliştirilen ilişkiler de ana rolü oynamış kuruluşlardır. Ekonomi deki dış pora gereği, kredi zorunluğu Batı' dan elde edilmek istenmiş ve tüm bir poli tika bunun üzerine oturtulmuştur. Tam ge cen yılın bugünlerinde İMF ile ilişkilere gecilmiş ve İMF ile antaşmanın «taze para» getireceğine «mutlak» gözüyle bakılmıştır. Bu arada boyle bir anlaşmadan yana olmayanların sözleri dinlenmemiş, paranın «mutlaka» gefeceğine karşı çıkan göruşler kulak ardı edilmiştir. Ancak, zamanla görülmüştür ki, anlaşma parayt getirmemiştlr. Bunun icin Amerikan üslerlni acmak gerekmiştlr. Bir bakılmıştır, usler acılıyor. Ardından bir bakılmıştır, duvar lar yıkılıyor bu kez. Para gelmedikce, Anka ra hırcınlosmış ve kararlar arasındoki celiş kiler giderek artmıştır. Sonunda. celişkiler öyle bir hal almıştır ki, artık yeni bir politi kanın oluşturulması zorunluk kazanmıştır. Kuşkusuz Türkiye sadece kendi tarihinin değil, genel olarak tarihin «en büyük borc erteleme operasyonu> İle korşı karşıyadır. Bu yolda önemli adımları do yabana atmak olası degildir. Ancak. işin bir başka boyutu vardır. Gerek erteleme, gerek venı oaro bul YORUM Az gittikUz gittik Yalçııı DOĞAN YENİ "PATENT,, YASA TASARIS! TBMM'YE SEVKEDİLDİ ANKARA, (Q.a) Sanayi ve Teknoloji Bokanlığınca hazırlanan yeni «Patent Yasası» tasorısı, TBMM'ne sunulmuştur. Yeni Patent Yasası tasarısı gerçekleştiği takdirde, patent sınai mülkiyet haklarmın korunması, morka tescili konulartna çağdaş anlamda yenılikler getirecektir. Edinilen bilgiye göre, 50 moddeyi kapsayan bu yasa tasarısı, Uluslararası Birleşmış Bürolar «BİRPI» tarafından gelişme yolundaki ulkeler icin hazırlanmış olan Patent Yasasının hükümlerini de kapsamına almoktadır. Yetkililer, halen yürürlükte bulunan 1879 tarihli ihtira Berotı Yasası'nın günün değişen şartlanna uymadığını, yerli ve yabancı patent tescili başvurularının uyguianmasmda patentlerin teknik seviyesini inceleyen milli ve miiletlerarası kuruluş ların büyük guclüklerle korşılaştıklarını bildirmişYASANIN HEDEFLERİ Sanayide atılım yapmaya hazırlanan ve sanayide gelişmiş bulunan ülkeler icin sınai mülkiyet yasalarınm esaslarından birisıni iceren Patent Yasasımn hedefieri şöyledır. «Ülke ekonomisine uygun olarak yabancı teknolol'ıden en ucuz şekilde yararianmayı sağlamak, ulkedeki hazır teknolojiyi daha az gelişmiş ulkelere transfer ederek teknolojik bilginin ülke ekonomisine kotkısını sağlamak ve yerti teknolojlnln uretllmesini teşvik etmek.* bununla celisen karar ve uygulamalara gidilmiştir. Türkiye öyle bir noktaya getirilmiştır ki, «döviz bulduk, kurtulduk», ama hayır, «bu lcmadık, battık> gibi sakat bîr görüş yaygınlık kazanmıştır. Ne Sanayi ve Teknoloji Bakantığmın yerli üretim durum belgeleri çalışmış, ne yerli katkı oranları hesaplanmış, ne de aynı tip projelerde yeniden ve yeniden tek nik bilgi karşılığı döviz ödenmesinin sonu gel miştir. Yerli üretim durum belgesinin calıştırı. larak, icerde üretilebilecek malların başıboş bir bicimde dış alımına gidilmiştir. Yan sapayilerin kalitesiz mal üretmelerinden doloyı ylne dışalıma gidilmiş. icerdeki bu alanda uretimden yararlanılmomıştır. Bu orneklori ço ğaltmak olasıdır. Ancak, bu ornekler özet ke siminl kararlarını eksillmemtş, kamu kesimi perişan olmuştur. Tüm bu gecmişin yükünü taşıyan ekono DPT'NİN YANITI Devlet Planlama Teşkilatı. dörduncO beş yıl