Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 7 ARALIK 1979 ARÎS Ölüleri taşiar altında tutmamızın çok ılginç bir nedenı olsa gerektir. Bana sorarsanız bu neden, onlara belli bir yer biçmek, böylece tümden yok olmanın anlamını biraz olsun acılıktan kurtarmaktır. Dünyada bır yerimizın bulunması çok önetnlidır bizim için. Ölülertn yakılması işıne gelince, gerçi külümuzün bir vazoya konup saklanması da gene bir «yer tutma» kaygısından doğmadır. ama taşın sağlamlığı yoktur bunda. Taşın bir dili vardır; eskılerin yazıdan önce dunyanın ötesine bensine «menhır»ler dikmeleri, sanki bıze «İşte burası!» dedıkleri biçıminde yorumlanabilir. Ama «burası» neresidir? İnsanoğlunun hep bir «merkez» aradığından hiç kuşku yoktur, ama onda bu •merkez» kavramı nasıl doğdu. sanırun bilemeyeceğiz bunu. P Çevre mi, Merkez mi ? Melih Cevdet ANDAY benzeterek, kendi çevresinde döndüğünü. bu yuzden, daırerün merkezi olarak ortada hapsoldugunu söyler. Bir zamanlar o şiiri dıhmıze çevirmiştim, bizi ilgılendiren dızeleri şöyledü. Şu pergel yollu döndüm çevresinde O yüzden nokta tek mahpesteytm ben. Burada Mevlâna'nm gerçekten özgün olan yaklaşıtnı, hem daire hem merkez olduğunu söylemesi ve «merkez»i hapishaneye benzetmesidir. Bır yerde bir merkez varsa, onu çeviren bir daire de var demektir. Az önce, merkez olmanın gücunü anlatan sözleri anmıştık; ama bu durumda «daire» daha baskra çıkıyor. Bir gucun kendisi mi, yoksa çevresı mi daha öndedir? Şöyle de diyebihriz: Daire mi merkezi, yoksa merkez mi daıreyi gerekli kılar. Konunun ucunu kaçırdık, surdurelim bari... Ünlu Fransız matematikçisı ve düşünurü Pascal, «heryerin daire, her yerin merkez» oldugu düşuncesinın kendisine acı çektirdigini söylermiş Bunda an çekecek ne var, dıyeceksiniz; böyledir bu düşünürler, tuhaf adamlardır, biz yalnızca mide ağzımızı düşünürken. onlar daire ile merkezi tamamlayamadıklan için an çekerler. Üstelik, bilirsiniz belki, Pascal'ın diş ağnlanndan ımanı gevrerdi. Ama düşunürler, sanatçılar, genellikle yaratıcılar, kendilerini işt« böylesine aşabilen kişilerdir; o gibi kişileri yaratmadıkça da bir toplum uygar olamaz. Pascal'ın o sözünden yola çıkan Yahya Kemal. şu şiiri yazmışti: Eonvboş, sonn yok daire, her yer merkez Hallâk ne caniptedir insan bilemez İdrakini yonna, zevke dal gülşende Gül renk lebinden öpulür duhter1 rez İkmci koşasmda (beytmde) Hayyam'la şan Yahya Kemal, Pascal'dan öğrendığinin, ' daha önce ve başka bir biçimde Mevlâna'ca da söylendiğıni bılmiyordu anlaşılan. Düşunler nerden nereye, nasıl gider, bilinemez ki! «Bomboş» diyor Yahya Kemal... Eskiden Boddhy Oharma adlı bir Budist vardı. (Tarihsel bir kişi mıdir, yoksa bir masal kahramanı mı, bümiyorum.) Bir gun kalkar Budizm inancının ne durumda olduğunu görmek için Hindistan'dan Çin'e gider. Boddhy Dharma, Kanton'a vardıgında, bir Budist olan Kanton İmparatoru onu sarayında konuklar. Konuşurlarken der ki İmparator, yaşlı Boddhy Dharma'ya: «Burada bir çok tapınaklar yaptırdım, dinsel öğretiyi anlatan yazmalan çoğaltnrdım, bir çok Budist papazı yettştirdim... Benim ödülum nedir?» diye sorar. Boddhy Dharma: «Senin hiçbir ödülun yok» diye yanıtlar İmparatoru. Biraz bozulan İmparaton «Peki, Sayın Boddhy Dharma, gerçsk nedir. içinde kutsal olan ne var?» diye sorar. Boddhy Dharma, (konumuzla ilgiîi) şu ilginç yanıtı verir, der ki, «Gerçek bir boşluktur. içinde kutsal hiçbir şey yoktur.» İmparatorun kafası kızmıştır artık, «Peki, sen kimsin?» diye sorar Boddhy Dharma'ya. Biz gene taşa dönersek. nerede olduğumuzu. nerede bulunduğumuzu, hatta nerede yaşadığımızı taştan daha iyi ne gösterebilırdi ki! Ikinci Dunya Savaşı sırasında, Fransa'dan Nazi kamplanna sürülmüş, o kamplarda ölmüş ikıyüz bin kişinin anısını ölumsüzleştirmek amacı ile. Seıne nehn kıyısmda yapılmış, olan taş anıtı gördüğüm gun kahraman ölüler için dikılmiş en iyi anıttı bence taşın dilini daha iyi anladım: «Buradalar» diyordu. Taşlardan epey söz ettim şiirlerimde, «Güngörmüş beyleri dünyanın» diye nitelendirdim onları. Sonra bır şürimde de sordum: «Evrenin neresındeyim ben?» Yanıtını da duşünmüş olacagım ki, «Taşlan kaldırsalar bulurlar mı?» diye sürdürdüm şiiriml. Hep bır yer aramak sorunu! Yalmzca kendimize degil, dünyaya da yer aramışız durmadan. sözgelişi evrenin merkezıni biçmışız ona yer olarak. Merkezde bulunmanın bir üstünluğü mü var yoksa? Ülkelerin. kentlerin de merkezleri var... Oralarda büyukler. yöneticiler oturuyorlar. Bizde karakollara «merkez» denmesi ne anlamlıdır! Memur «Merkezden gelıyorum» dedi mi. karşısındakinde şafak atar. Nasrettin Hoca'ya sormuştar, «Dünyanın tnerkezi neresidir?» diye, Hoca bastıgı yeri gösternüş. Bunun önemi. şakayı çok aşar. Meviâna bir şiirinde, kendini pergele Boddhy Dharma. •B'imiyorum» d'ye yanıtlar oau Orta Asyadakı Türkçe konuşan budunlann. bir ara Budizm'e buyuk ölçüde kaydıklannı biliyoruz. Fakat sonra buna karşı bir tepki doğuyor yöneticilerde, budunlannı seferden (savaştan) alıkoyacak böyle bir öğretiyi yerleştirmek isteyen Budist tapınaklannı yerle bir edıyorlar. Konunun o yanını bır yana bırakalım. biz gene boşluğa, merkeze, daıreye dönelim... Istediğin yerde daireyi, istedığin yerde merkezi buluyorsun. Dünya evrenin merkezi değil. İnsan da dünyanın merkezi değıl. Bunu biliyoruz. Gerçekte daire de, dairenin merkezi de, birer matematik kavramdır. İnsan beyninin, doğadan bır parça olarak, doğayı yansıtabileceğme ilişkin inanılabilir bır bılgimiz olsaydı, guçluk büyuk ölçüde ortadan kalkardı. Gerçı insan beyninin ötekı hayvanlarm beyinlerıne göre çok daha gelişmiş oîduğunu biliyoruz ama, bu organın bıze doğa gızlerini bir ayna gıbi yansıtacağına inanmak yanlış olur, en başta çağdaş bılim buna karşıdır. Bir ünlü fizik bılgıni, doğa bilimlerınde ilerleyebilmemiz içm, insan ögesini elden geldiğince uzak tutmamız gerektiğini söylemışti. Çok kabalaştırarak yorumlarsam, doğanm gizlerini sökmeye çahşan bu bılgin, en büyük engel olarak karşısmda insanı buluyordu. Gerçi güç bır konu açıldı şımdi, biliyorum, ama şuncasını soylıyeyım; insan ögesinin deneyimlere kanşması, doğayı bozuyor belli bir ölçüde; aynca doğayı tanımak için, insanın önyargılanndan da kurtulmak gerekiyor. Dogu butun bu sorunlan kestirmeden çözümlemişti yüzyıllardır: İdrakini yorma, zevke dal gülşende Yahya Kemal, Pascal'ın kaygıları ile doğunun boşvericıliğini karşılaştınyor bu şiirinde.. Buna karşdık, ölüleri yakıp küllerini savurmanm ilk bulucusu olarak da Yunus Emre'yı görebilinz. Şoyle demiştı bir şiirindeEğer beni öldüreler, külüm gftğe savuralar Topr&gım onda çağıra. Bana seni gerek senl Çocuklara Düşman mısın? ep mi kötüiük canım? Hiç lyilik güzellik yok mu? Herşey para mı. yolsuzluk uğursuzluk rau? Hiç kimsenin balkonunda çiçek açmıyor mu? Üle de vurgun mu, soygtın mu, banknot mu? Parasız birşey yok mu dünyada? Para, para, para, para... Allah mı oldu para? Banknot dediğin yeşil namaz seccadesi mi ki üstünde secdeye varasm? Ağacm yaprağı yok mu? Gök tümden kapalı mı? Bulutlar tümden kara mı? Azıcık mavi gökyüzü. bir kuçuk beyaz bulut da mı yok? Hep mj ölüm? Y& dogum yok mu? Hep mi hastalık? Bir tutam saglık yok mu? Hep mi bunalım? Bir geniş soluk yok mu? Sokak köpekleri hep zehirlenecek de sosyete köpeklerine hep Avrupa'dan mama mı gelecek? Çamurlu yolda kuyrugunu mutlulukla sallayan küçük bir enik de yok mu? İnsanlar bep politikacı olup yalan mı söyleyecek? Doğruyu söyleyen bir güleç yüzlü yok mu? Serada yetiştirilen çiçekler lüks vitrinlerde ensesi kalın müşteri mi bekleyecek? Birbirine kır çiçeği armağan eden yok mu? Herşey parayla mı olacak? Çocuklan sevindirmek için yüreğinden kopanı küçuklere parasız sunmak suç mu? • Evet. çocuklara parasız kltap armagan etmek suç mu? Herhalde suç. Öyle bir toplum olduk ki Allahımız para. tU«kilerimizin her dakikasında birbirimize fatura kesmeye alışmışız. PeM, ne olacak bu işin sonu? Ner©» ye gidiyoruz? Hep kötülüğun mezbahasında mı çabşacak aklımız? Ankara Belediyesi'nin «1979 Dünya Çocuk Yüı» için çocuklara armagan diye yayınlattığı 1 milyon çocuk kitabı okullarda parasız dağıtılacakken Milli Eğitim Bakanlığı neden bu girişimi engelliyor? 11 tane güzelim kitapta, ünlü yazarlanmızın. ozanlanmızın. çizerlerimizin çocuklar için urünlerı derlenmiş; dengeli bir duzenlemeyle kitaplaştınlmış. Başkent Belediye Başkanı Ali Dinçer'in önsözdeki açıklamasma göre kitaplann ham maddesi olan kâgıtlan Ankarah çocuklar «Okunmuş gazete toplama kampanyası>nda sağlamışlar. Bu eski gazeteler SEKA'ya verilmiş; karşılığında kitap kağıdı aunmış; sonra bir seçici kurul titizlikle çahşarak en güzel çocuk şürlerini. öykülerini toplamış; sanatçılar elleri kollan sıvamışlar, ellenndeki ürunleri resimlemişler. Ankara Belediyesinin çabasıyla 1 milyon çocuk kitabı basılmış. Kimler yok ki bu kitaplarda? ömer Seyfettlnden Nâzım Hikmet'e. Ezop'tan Rıfat Ilgaz'a, Lafonten'den Yılmaz Güney'e. Sait Faik'ten Ceyhun Atufa, Halide Edip'ten Gülten Akın'a Cahit Sıtkı Tarancı'dan Refik Durbaş'a değin nice sanatçınm çocuk dünyaşına kattıklan guzelliklerden 11 kitap oluşmuş. İnsanın içini açan çiçeklerden bir demet. insan bu kitap demetine dalınca ilk yaz esintileri yüreğini sarıyon «Uyandım baktım ki bir sabah. Guneş vurmuş içime, Kuslara, yapraklara dönmuşum, Pir pır eder durur bahar rüzgannda.» Ankara Belediyesi 1 milyon çocuk kitabmt okullarda parasız dağıtacak... Guzel mi güzel kitaplar... Bayram günleri cocukluğumuzun sokaklannda dolasan baloncu, balkonumuzda açan sardunya, mavi göğümüzde uçuşan beyaz bulut, bu kitaplarda... H Uyanın Baylar! OKTAY AKBAL ÇIKIYOR ' aylık cevırı haber yorum inceleme ara>lırm.ı tiergisi Evet Hayır TÜRKİYE İŞ BANKASI ÖGRENCİLERARASI EL SANATLARIYARIŞMASI'na katılmasüresi uzatıldı 1979 Uluslararası Çocuk Yılı nedeniyle Bankamızca düzenlenen "Öğrencılerarası El Sanatları Yarışması" ortaöğretimdeki okulların öğrenime geç başlamaları gözönunde tutularak ve katılma tarihınin uzatılması için yapılan başvurular dıkkate alınarak. 15 Aralık 1979 tarıhıne uzatılmıştır. Seçici Kurul Uyeleri: MtMmmer Bakır ÜOV.C ^ Mine Erdem. Gazi Sğifim EnstitSx8 Resimİş Bölüntü Öğretmai Ankara Kız Teknik öğretim Olgnnlaşma Ensütüsü Moda. Çiçek Örjretmeni Namıkhemal Ortaokulu Resimlş Öğretmeni Kaya özsezgin Vedat Varol Sanat Eleşiirmeni Turkiye Iş Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Ecevit 1978 başındo, oltmış beş valiyi bir gün îçinde yerinden olsa ne olurdu dersınız? Hıc bır şey olmazrlı... 'Demokratık Sol' bır programı yeterınce uygulamok ıçm, yeni ve güvenılır bır kadro oluşturma gereklıhğı yurttaşlcrın büyük bölürnü tarafından onaylanırdı MC iktidarlarının partızanca davranışlarına kendini kaptırmış gorevlilerin kısa surede, devlet yonetımının her alanından uzaklaştırılması doğai bir davramş soyılırdı Belirll bir programı uygulamak amacını taşıyan koklu donuşümler yapmak ıçın ortaya çıkmış oy dlJflış;'yenf W ümuf oiorak işbaşma gelmiş, her styasaf parti, fcendı kadrosuna dayonarak hizmet vermek zonır|dadTr**lçfrKJen baltolarian; "verdlSl yönergelere kımsenın uymadığı. bu yüzden de hıc bir ışi çözümleyemeyen hukümeller enınde sonunda zor durumlara gırer, yurttoşın güvenini yitirır ılk seçirolerde de yenilgiye düşerler. Nıtekım 14 ekım ara 6eçımlerınde CHP'nin baçıno gelen de budur. AP azınlık hukünnetinin Başkanı Suleyman Demire!' in işbaşma gelır gelmez "bır gecede' tum görevlılerı de: ğ ştırmesl bekleniyordu. Bunu, AP ıleri gelenleri sik sık yınelıyorlardı. Daha onceki ıktıdarları donemlerinde do devlet gorevlı'erı arasında, bu benden, bu aeğıl' ayrımını tıtızlıkle uyguİGdıklon için 'bır gecede' vall'erin kaymakamların, genel müdürlerin, müsteşarların ıllerdeki müdürlerın, cnde gelen sorumluların tümüyle değıştirilip yerlerlne kertaı guvendıklerı kimselerl getırmeleri bekleniyordu. Ama yukarda da dedığim gıbi, bu bir gunde altmış beş valiyi yerinden oynotma ışlemınl 1978 başındo Ecevit hükumeti yapsaydı. daha o akşam AP Llderı Demırei ve yondaşı MC partılerinin sözcülerı radyolardan, TV'lerden avaz ovaz bağırmaya, cdevlet yıkılıyor. bır günde altmış beş valı nasıl değiştırilır, bu valiler Cumhuriyet hükümet'nin güvenılır görevlıleri değıl mıdir?» diye kıyameti kopaımayo başlamayacaklar mıydı? Görmedik mı, Ecevit'ın Meclis'to güvenoyu almasından hemen sonra, Demirel "bu ayıplı hukümet, bu motel hükumeti bu Cankaya hükümeti" demeye koyulmamış mıydı? 'Duramazlar, koiamozlar, yönetemezler, gıdecekler, yıkılacak!ar" diye her gün, her akşam yıkıcı. korkutucu, gözdağı ! veric bır sesle konuşmamış mıydı?.. Peki. rerde CHP şimdı? Nerde 'demokratik sol" bir görüşün sözcüleri? Bir günde altmış beş vali değiştiriliyor, CHP'den ses cıkmıyor! Emeklıye ayrılmış MC dönemınin MHP yandaşı aşırı sağcı müsteşarlan, genel 1 mudurler . mudürlerı yenıden eski görevlerine dönuyorlar. CHP'den yine ses yok! Bir ceşıt suçluiuk havası ICindeler nerdeyse1 Hanı ıki yıl önce iktıdara gelmekle bır suc ışlemışler gıbi! Bu mudur 'umuf olmak? Bu mudur 'bu düzen değişecek' diye yıllardır halkın önünde konusmok? Bu mudur 'solculuk, devrımcihk?' CHP'nin üstüne ölü toprağı serpılmiş sanki! iki yüz milletvekilıne sahıp, bir önceki seçımde yurttaşın yüzde 42'den çok oyunu almayı başarmış bır parti, bir lıder, bır kadro cpışmış kalmış, donmuş, bıtmış durumdadır! Evet, 14 ekımde oy yıtirdıniz, bunda da en büyük suclu sizsinız. Yurttaş sıze oy veremedı, ama AP'ye de vermedi... Demek sıze bır şevler fioyiemek ıstedi Bunu anlamak o kadar zor mıı? Sızden derlenıp toparlanmanız bekleniyor. İc cekişmelere, ••• k'^ulora, h'zıp oşrnelerine son vermenız 'ille de benim dıyeceğım olacok' inatlaşmasından kurtulmonız bekleniyor. Üstünüze serpiien ölu toprağından sıyrılmanız!.. Haftalardır bır başkan vekili seçemiyor CHP grubu!.. Bu utanc verıci bir durumdur. 'Demokrasi' bilmem ne sözleri etmesinier hic... Bu bır kör ınatlaşmadcın başka bir şey değildır. Bır yarda Genel Başkan ve yandaşlarının dırenmesı, bır ycnda ışbirlığı halınde görünen çeşitlı hıziplerın karşı koyuşu... Sonuç! cKerhen Millr/etcl Cephe» adı verılen 6. Demirel hükümetınln ortaiığı boş bultp dıiediği g;bi at oynatması... Seçımden once yazdığım bir yazının başlığını bir kez daha yınelemek ıstiyorum: Uyan, Ey CHP Uyanl 5sayıda 25 tl. BHimsel bıig.nın entegras . yonu Kıtaiar yar değiştınyor .DAC'de polıteknık eğıtim .Galıleo t^^lıVeı .rı'.sîtnfc»ÎL:*>endis1eriGenel Bıiiği .Biiim ve leknıkte yeni bu. Ijslar .Kultur yasamı Ayın olayları ÜrcSımin ir.ınden odejrnelı gonderi!' r yszışma sbone Kava!e adresi P k:149 Osınanbey.İstanbul yllık CZ 6ayhki25 tl>ı ptt no havale ıle gonderdlm Adı : Soradı = Adres : bitim teknik politika unsal Kınıklı.. Ama hayır. Milli Egitim Bakanlığı kitaplann okullarda çocuklara dagıtılmasmı yasakJamış. Neden? Neden kardesim? Bu yasak neden? Mavi gök' yuzüne duşman mısın? Beyaz buluta düşman mısın? İyiltge guzelüge düşman mısın? Dünyada hersey yağa xam mıdir? Kredi midır. avaaia mıdir? Çek midir, banknot mudur? Mal mıdir, faiz midir? Cezaevi midir. gardiyan mıdır? Neden kardesim? Ruhunu kıskaçlıyan sıkıntı nedir? Niçln güzelim kitaplann güzelim küçuklere ulaşmasını engellemeye çahşırsın? Çocuk düşmanı mısın? Kitap düşmanı mısın? Yoksa her ikisinin düşmanı mısın? Yanjt ver bana... (Cumhurlyet: 9386) KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK HAKİMLİĞİNE 1977/884 Vesayet Kadıköy Kücükmoda Ruşen Ağa Sokak Emre Apt. No: 2de ikâmet eden Melohat Erdemli halen Bakırköy Ruh ve Sinlr Hastatıkları Hastanesinde tedavi altında bulunan Suna Erdemll'ye eski vasinln vefat etmesi nedeni ile vasi tayin edilmiştir. iş bu karara herhangl bir itlrazı bulunanların ilân tarihinden itıbaren bir ay ICinde müracaat etmelerl 4lân olunur. (Basın: 8813) 9377 İ L AN 11 l{klVI{ İŞ U\\KASI "uhısafkültiivekalkı.. (Yeni Aians: 1716/9357) Türtclye SosyoUst lecl Partisl Genel Yönetlm Kurulu « k l uyelerinden, emekçl holkımızın kurtuluş mücodeleslne kendini odomış sevglll oğlumuz, kardeşimiz, ağabeylmlz; Satılık Tekstil Makinaları 3 adet Marzoli bobin makinası, 1 adet Çomerio yakma makinası, 1 adet Çomerio fırça makas makinası. 14 adet Marzoli cer makinası satışa çıkanlmıştır. TaJıpiıler, makinalan fabrikamızda saat 8.00 17.00 arası görebilirler. HOseyin Gürcan'ı kaybettllc Acrnıız Bonsuzdur. Cenazesl 7 aralık 1979 gunü Isparta SenTrkentte topS verilecektlr. i l k l AİLE8İ (Cumhurlyet: 9394) AYDIN TEKSTİL FABRİKASI (Ayma Ajans: 9384) Teknik Eleman Aranıyor 1 Fabrikamız elektrik bakım ünites ind 8 görevlendirilmek üzere askerliğini yapmış otomatik kumanda devrelerinde tecrübeh elektrik veya elektronik mühendisleri. 2 Fabrikamız konfeksiyon unitesin de görevlendirilmek üzere bu sahada tecrübeli konfeksiyon, tekstil veya endustri mühendısleri almacaktır. İlgi duyanlann şahsen veya yazıh öz geçmişleri ile fabrikamıza 14.12.1079 tarihine kadar başvurmalan rica olunur. Aydın Tekstil FabrikasL (Ayma Ajans: 9383) İSTANBUL 3. SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 979/250 Ves. Müteveffa Haluk Ferhatoğlu terekesi bütün mırascılan tarafından reddedilmiş olduğundan terekeyi temmile istanbul Barosu Avukatlanndan Erol Degerll koy yım tayın edılmlştlr. Ölenin şertkl bulunduğu H. A. FER Kollektif Şirketi aleyhine açılacak her türlü davaya girmek ve terekenin hak ve hukukunu korumak üzere kayyım AvuVat Erol Değerlinin selahlyetli kılındığt ilgilllerine ıianan duyurulur. 5/12/979 (Sasm: 8820) 9374 İL AN flımsızlık. Demokrosi, Sosyalizm mucodeleslnln yılmaz ve flımsızlık Demokrasl, Sosyalizm mücadelesinm yılmaz ve fedokâr savaşçısı, yoldaşımız; Hüseyin Gürcan'ı kaybettflc. Acımız buyOktür. Anısmt yaşatacağız. Emekçl halkımızm boşı sağ olsun.. TÜRKİYE SOSYALİST İŞÇİ PARTİSİ İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ (Cumhurlyet: 9395) TOrVlye SosyaHst Işol Partlsl Gene! Yönetlm Kurulu eski uyelerinden, Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyolızm mucadelesimn seçkin savaşçısı, ağabeyımız, yoldaşımız; ENGLISH FAST EVİNİZDE İNGİLİZCE | Ankaro ve Izmtr okullanmırdon sonra şımdıde I ta^)°°& evınızde ngılızce oğretıyorui. I z 25İ,ıacak Bağımsızlık, demokrosi, sosyalizm savaşçısı, yığ't işçi sınıfı devrimcısi, Bağımsızlık demokrasi, sosyalizm savaşçısı, yığıt işçi sınıfı devrimcısi. Hüseyin Gürcan'ı kaybettik. Acımız derln. kaybımız büyuktur. Anısını mücadelemizde yaşatacağız. SOSYALİST GENCUER BİRLİĞİ MERKEZ YURÜTME KURULU (Cumhurıyet: 9396) Partimiz Genel Yönetlm Kurulu eski uyelerinden. Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm mücodelesinin yılmoz ve fedakâr savaşçısı, yoldaşımız; Hüseyin Gürcan'ı kaybettik. Acımız buyuktür. Anısını yasatacafiız. Emekci halkımızm başı sağ olsun™ TÜRKİYE SOSYALİST İŞCİ PARTİSİ (Cumhurtyet: 9393) Kâzım Özübal j Cemal Gülşen Turhal'da kahpe ajanlarco katledildi. Anısını yaşatacağız. BİRLİK YOLU AVHUPA LİSÂMLARI MCKKCZİ no 27 Vl ?S A* 42 18 ?6 4S Turhal'da faşist katıllerce pusuda katledildi. Anısını yaşatacağız. BİRLİK YOUU (Yediler Reklam: 38) 9388 HEDEF, DEV BİR DEN1Z GUCU! TÜRK DONANMA VAKFLNA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULAŞABİLÎRİZ.