Katalog

1 •0) İKİ özel hayatın glziniğl ve konut dofcunuîmazlıSı mülkiye amiri ile polisin insafma bırakılıyor. Artık polis her yeri ve kişıyı arayabilecek, eş yaları ve belgeleri alabilec&k, kuşkulandığı kişileri tutabılecetüir. Oysa, bu yetküerın daha azmı tanıyan bir madde idarenin yetkisini «kişisel görüşler doğrultusunda genişıetecek» nltelikte soyıldığı icin. Anayasa Mahkemesince iptal edılmiştir. (73/41 74/13 sayılı karar) Tasarı ise, idareye daha geniş yetkiler vermektedir Arama emrinin bellı vo somut koşuiları bile gösterilmemlştir. Hükme göre. emirdeki amac aşılabiür. tüm evlerden kitop toplanabllir. Böylece. insanoğlunun vazgecilmez güvencesi olan özel hayatın gizliliğine giriiebılecektir. Üstelik, CMUK'na getirilen bir değişlkilMe. polis savcının denetıminden çıkanlıyor. Suc işleyen bir polis hakkında kovuşturma yapılabilmesi, valinin ve İclşlerl Bakanının takdirine bırakılıyor. Yani, sanığı yakalayan polisi vura.n pollsleri düşünelim. Tasan meclisten gecince, bu polisler arama gerekçesiyle bir eve girebllir lerdı ve o evin sahibıni vurabilirlerdi. Eğer vali uygun görmez ve icişleri Bakanı izin vermezse. savcı Işte bu polislerı sorguya cekemeyecektlr. Böyle bir hüküm, tüm güvenliklerin ve hukuk devletinin sonu değij midir? CUMHURİYFT 27 ARAUK 1970 oplumumuz tam bir dehşetl yaştyor. Terör herkesi sarıp sarmaladı, bunaltu. Hepimiz saşırmış ve şaşırtılmış durumdcyız. Bir an önce, bu karobasandan kurtulmak istiyoruz. Ama arodığımız çıkış yolunu bulamıyoruz. Bu noktada terörün panzehiri olarok önümüze bir «paket» sürülüyor. Nerdeyse, bu önerlye dört elle sarılacağız. Aman. Anayasaya aykınlık oiacafcmış. varsın biraz olsun, yeter M kurtulunsun. İste. yarolılan ortam bu Bizi önce karanlığın ve umutsuzluğun tüneline sokuyorlar, sonra do tünelden cıkaccgız diye cehenneme gidon yolu gösteriyorlar Evet, terör dursun, durdurulsun. Bunda hepimiz birleşiyoruz. Ama önumüze sunulan aracın, varmak istediğimiz amaclfl bir ilgisi yok. Aç'kca, bizleri şaşırtıp yanıltıyorlor. En öncb, bu oyunu bozmalıyız, Yanılgryı yırtıp atmalryır. Î Başsağlığı Elekttik Mühendlslerl Odası Samsun Temslicl Yardımcısı ve TÜTED Samsun Şubesi Başkanı Terörü Konuşmak Bile... Turgut KAZAN yeter denilryor Oysa, bu tasarıiann terörle bfr ilgısı olomaz. Açıkça bizı bunaltıp şaşırtıyorlar. Tunoldsn kurtulacağız diye. önümüze cehennemi cıkarıyorlar. Onun icin, bu tasorıları iyi tanımak zorundayız. Acaba. ne getirip ne götürüyoriar, şöyle bir bakalım. nularınm» beürtenmesi öngörOIOyor. Bu hukmf göre. bir dernek, orneğın tuzuğunde g.ış.ma bi çimi olarak cimza toplamayı» göstermemişse. kendi amacı doğrultusunda imza kampanyası acamayacak. Eğer aoarsa, yasa dışına cıkmış olocak. Üstelik, 35. modde kapatma nedenlerlni lyiden iyiye genişletiyor. Öyle bir csıyaset yasağı» konuluyor kı. sının yok. Ayrıca, 657 sayılı yasa değiştirilerek. memurlann eli kolu bağlanıyor. Tasarı memuru görsvi dışında da memur sayıyof ve ancyasamızın 29 maddesi ile «herkese» tanınan bir hakkı. memurlar için yasaklıyor. Hatta, bu yasaklar çiğnenmişse, o memurun «özendirdiği» dornek yasatlığını yitiriyor. Anayasa Mahkememiz bir dernek yönctıosinin eylemini bile kopatma nodeni kabul etmezkon f73/337 sayılı kcrar) tason rostgele bir kişinin eylemiyie derneğlnkapatılmasmı öngöruyor. Tasarı özellikle toplantı ve gösteri yurüyuşleri hakkını idaronin keyfine terkediyor. Örneğin, mülkiye amlrl isterse toplantıyı 10 gün erteleyebiliyor. (Komısyon metnine göre 8 gün) ve yine mülkiyo amiri herhangi bir süreye bağlı olmaksızın toplantı yeri İle yöruyöş yolunu değiştlrebiliyor. Ayrıca, verilecek cezakınn ertelenmesı ve paraya çevrilmesi önleniyor. Oysa, Anayasa Mahkemomiz 76/2751 soyılı kararında böyle bir yetklyi «toplantılan Izne bağlayıcı» nitelikte görmüş ve «hakkın özünü zedoiedîği icin» iptal etmiştir Şimdi. (ptal edilen hükOmler daha da genişletüerek yeniden getirilıyor. Yalnız, parlamentoda grubu olan partiler bu sınırlamanın dışında tutuluyor. Böylece. esitMk ilkesi de bozularaK. siyosal muhaiefet kısıtlanıyor. Ahmet ERTENLÎ'yi Ankara'daki ucak kazasında kaybetmiş bulunuyoruz. Ailesine ve tüm dostlarına başsağlığı dilefiz. ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İ2MİR ŞUBESİ YÖNETİM KURULU (Cumhuriyet 9979) Yanıtsız Kalan Sorular Eğer sanığı yakalayon poüslerl boşka polisler vuruyorsa, teşhisi doğru koymolıyız, Ankara'nın gâbeğ nds bir bakanlık basılıyor ve memurlar dovüluyorsa, siyasal bir partiyle bütünleşmiş bir odada silâhlar, bombalar, dinamitler ve öldürutecek kişılerin resimleri ve adresleri bulunuyorsa. gözl&rimizi ocıp oyunu bozmalıyız. Eroini. esrarı, baz mortinı kimler kacırıyor, ntcln kacırıyor, nasıl kacırıyor, düşünüp taşınalım. Fransa'da hapis yatan bir senatörümüzu ve yeni yakatanan bir polis müdürümüzü onımsoyalım. Işte, bu uyuşturucu maddeierdir ki, âışarıda. dolar oluyor, mark oluyor, sonra silâh olup yurda giriyor. Acaba. nasıl girtyor, nerden glriyor? Gümrük kapıları niçin örtülemiyor? Ipekel'yi öldürme emrinl hangj örgüt veriyor ve yatolanan sanığı askeri birliğin orta yerindeKi cezaevinden nasıl çıkarıp götürebiliyor? Çlğlı Havaalanında Ecevit'e yönelen silâhın altında ne yotıyor, kim yatıyor? 1 Mayıs 1977 katliamının sorumluları nerede? Demirel'in Boşbakan sıfatıyla Ecevit'e yazdığı mektuba ne otou? Hani Shoraton Oteline dürbünlu tüfek kurulacaktı? Kim klmi vuracaktı, nlc'ft vuracaktı? Bunları soron yok mu. arayan yok mu? ilk komando kamplarını kim kurdu? Bu kompları kuran Insan, sonra nasıl bckan oldu? Dr. Necdet Güçlü'yü öldüren kimdi. sltah kimindl? Bu sanık nereye saklandı. kimln yanında yokalandı? Bakryoruz. bu soruların cevabı hlc aranmıyor. Herkes terörü konuşuyor. ama osıl koynağa yaklaşan yok. Sadece, yasalar değişsin İstenen Değişiklikler Demirel, Ecevit hükümetl zamanında hazırlanmış bir tasarıyı benimseyerek ışe bcşîıyor. Bu tasarı temel hak ve özgürlükler.mızi ilgüendiren tam 8 yasayı değıştiriyordu. Şimdi ayrıca. oloğanüstu haller yasası düşünülüyor ve sıkıyönetim yasasına yeni bazı ekler getırıliyor. Yukarıda sözünü ettığımiz 8 yosayı teker teker sayıp tartışacak değiliz. Ama. düşünülen değişiklıkıeri özötleyerek sunmak istıyoruz. Biı kez. tasarı dernek kurma ve derneklerde çalışma hakkı 1le bu hokkın memurlar bakımındon kullanımını sınırlıyor. Ikinclsi. tcplantı ve gösteri özgurlüğünü kısıtlıyor. Üçüncüsü, mülkiye amırienyle guvenlik görevlilerinin yetkilerını artırıyor. Kemen söyliyelim ki, hic kimse bu değişlk likieri teknlk bir ayrmtı sofimasın. Getirilen tıer hüküm gunlük yaşantımıza karışacak. bizi sanp kusatocaktır. Şımdı, bu hükümlerın hukuk&al niteliğini. iceriğini, terörle ilişkisini ve dehşetini biraz tortışmcya çalışalım. ACI BİR KAYIP Saym hocamız, sevgili ağabeyimiz, değerli insan Terörü Konuşamayacağız Yukarıdo tasarının temel özelliklerini vurgulamaya calıştık. Bu tasarıya olağanüstü haller yasasını. DGM'leri ve sıkıyönetim yasasına ılişkin değişiklikleri de eklersek, durumu daha tyi anlarız. Olağanüstü haüer yosasıyla işçilerin ücret istcklerı sınırlanır, DOM yasasıyla hükümete bağlı mahkemelsr kurulur ve sıkıyönetim vasasıyla komutanın yetkileri arttırıiıp askeri yargıclann atanması hepten 'dareye bırakılırsa. hangi sonuca vanlacağı acıktır. Artık hic kimse terörün kaynağını biie konuşamayacak, konuşanın kafası ezillp beıl kmlacaktır. Kısacası, kimse sucluları tartışamayacak, anlatamayacaktır. Kimse, komando kamplarını kimln kurduğunu. sonra nasıl bakan olduğunu yazamayacaktır. Yani, teröre karşı sadece «susma» ve «katlanma» hakkı kalacaktır. Onun icin, şaşırıp telaşlanmayalım. Tasanların terörü ön;emekle bir İlgisi yoktur. Terör odakları orta yerde duruyor. Yarın bunları konuşmamızı bile engellemek Istiyortar. O halde, şimdi susmayıp konuşalım, değisikliklere karşı çıkalım.. • Tıyatroların sayısı, İkl elln parmaklarından azdır. • Slnema olayı, kiml olumlu cıkrşlar bir yana bırakılırsa, yoz bir çizgide yürümektedir. • Müziğimizde belli bir yozlaşma, konunun uzmanlannca sık sık vurgulanmaktadır. • Böylesl yozlaşmaya açık Dirakılmış bir kent toplumundan, «Kaderde, kıvançta, ve tasada ortak» insan gerceğine ulaşmak olanaksızdır. Ne yapmalı? • Zararın nereslnden dönölürse kârdır, diyerek; hemen işe koyulmalı, düzenli kentler oluşturmanın tek ve etkin aracı olan kentsel yerleşme kamu denetiml altına almmalıdır. t • Kent planlaması. buna bağ lı olarak toplu taşıma ve kent hlzmetlerini kitlelere yayma politikaları saptanıp, örgütler kunılmolı. uygulamaya gecümelidir. Uygulamalar sık sık denetlenerek, yanlışlardan armdırılmolıdır. • Yeni ve ortak bir kentsel kültürün gelişmesi icin, tiyatrodan edebiyata, spor aianlarmdan cocuk parklarına, sinemala ra, sergılere kadar uzanan tutarlı cabalara yönel'mmelidir. • Bugünkü yasal düzenlemeler ic'mde de, burada cok kâba bicimde özetlediğlmiz konularda çözüme kavuşturacak bir yığın sorun vardır. Yeter ki, ictenlıkle toplumun sorunlarına yönelelim. Rahaîımıza krymasını bilellm. Toplum dalkavukluğu yapmadan gercek onlamda toplumdan yana olmanın blllncine ulaşalım. HEDEF DEV BİR DENİZ GÜCÜ TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULAŞABİLİRİZ. SUAT ABDÎK'i bir ucok kazası somıcu yitirdik. Tanrıdan rahmet, dost ve akrabalanna başsağlığı dilerlz. C. YAZICI, K. ÖZTÜRK. M. KAZAN, M. KESİM, M. UZAN, U. MESTANOĞULLARI, Ü. KIZILTAN (Oda Aians 209) • 9978 Sınırlanan Özgürlükler Düşünülen değışikliklerln birincı özeJHğf. Anoyasa Mahkemesince ıptal edilmiş hükürrıleri yeniden getirmesıclır. Gerçekten, tasarının çeşitll maddelerinde bu durum açıkca gorülüyor. Örneğln, Dernekler yosasının 2. moddesi Anayasa Mahkemesi'nin 73/337 sayılı kararma ters düşecek bıçimde değiştırılmek istenlyor. Yine. Dernekler Yasasının 4. ve 7. mcddelerl değiŞtırilerek tüzüklerde «çalışma bicimleriı ile «çalışma kooplumun karsıloştığı sorunların icice ve birbirlerinden soyutlanarrvaz olduklarını biliriz. Ama bu gercek, tek tek sorunlar üzerine gitmeyelim anlamına gelmemelldir. Ülke sorunlorını nerede yakalayabilirsek orada tanısını (teşhisini) yapmak. değişik boyutlarda gözler önüne sermek değişik koşullarda bütünle uyumlu cözüm önerilerini sıralamak da. kacmılmaz ödev olmaktadır. O nedenle. köklü bir bicimde cözüm bekleyen kentsel planlama ve bu planlamonın doğal çözumu olan kenflcl uloşım sorununun kültür bütünluğüne etkilerl üzerinde kısaca durmak istıyoruz. Büyuk kentlerlmizde ş mır» ikill yopwı vordır. Bu yapı içinde özel ulaşım olananlarına sahip olanlor. düzeyi ve niteliğl ne olursa olsun. üretllebilen bütün kontsel hizm^t ve olanaklardan diledikleri ölCudo yararlanabilmektedirler. Oysa. toplu taşımadakl tıkanıklıklar yüzünden, kentte yaşayaniarın büyük bolümunü oluşturan dar gellrli kltleler; anılan kentsel hizmet ve oianakların hiçbirlne ulaşamamaktadırlar. Kent lcl ulaşımda karşıta$ılan bu olgu. büyük kentlerde yaşaysnlorın kültürel kaynaşmosını engelleyen en büyük etmendir. Büyük kentlerimizın cevresine rter yıl, kültür&l gellşme düzeyleri ve değer yargıları birbirinden cok farklı binlerce Insan göç edip yerleşmektedir. Bu değişlk anlayış ve değer yargısına sahip yeni kentlilerin, ortak bir kent kültüründe keceleşmelert; ortak kavramloria. ortak düşünce ve davranışlara ulaşmaları gerekir. Oysa tutarlı kentleşme politikalarının, planlamalarımn ve bu planlara bağlı ulaştırma v e kültürel cözümlerin ğerçekleştirilememiş olmasındah ötürü; Anadolu bozkırından kente yönelen bu büyük göc olayının ilerlye dönük, dinamik yanı körlenmekte, tODlumda âağılmaya ve cözülmeye yönelik olumsuzluklar ön plana çıkmaktadtr. • Kent Insomnm birleçip kâynaşmasındâ bu denli önemH olmasına karşın, kent ICi ulaşım ve toplu tuşıma ola yı, zaman zaman öbur sorurıların güncellik kazanmâsındân ötürü; toplumsal sorunlar gün deminin ilk maddelerinden gerilere doğru itllmektedlr. Oysa, bugün toplumumuzu bunaltan. karamsarlığa iten, cözümsüz glbi görünen sorunlann ultında, yanlış kentlesmenin payı, aysberg gibi, görüntOsündsn de büyüktür. • Hızlı nüfus artışı, yüksek oronlı göc olayı. kent icl yolların yetersiz ve bakımsız olması, iş alanlarının beHrll mer kezlerde yoğunlaşması, kent icinde cok değişlk türdekl aracın bir arada kullanılması. porkyerl yetersizllğl, kültörel etkinliklerin cok yetersiz kalması, spor alanlarının cok kü cük azmlıkların hizmetinde bulunması gibi bir dizl sorun: büyük kentlerimizin ufkunu gl derek karartmoktadır. Yukarda sıraladığımız sorunlar üst üste eklenlnce, büyük kentlerimiz her türlü olumsuzluk tohumlarını yeşertecek verlmli ovolar olma özelliğtne bürunmektedirler. • Kentsel planlamalann en önemll yanı. Insanlan aynı kentli olmanın, ortak sorunlara, ortak cözüm bulma billncinl yaratmanın bir aracı olmasıdır. MEVLİD Aile buyügümüz, îstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler ve Hukuk Fakültesi öğretim üyelennden, Prof. Dr. Polis Devleti mi? Tasarının en önemll yanı, «Polis Vazlfe ve Selâhiyetleri» yasasına getirdiğı yenil.klerdir. YAŞAR ÜMİT DOĞANAY'm azir ruhuna ithaf olunmak üzere. vefatmın 40'a gunune rastlayan 30 Aralık 1979 Pazar gunü ögle namazını müteaklp. Tesviüye Camiin'de okunacak mevlide dost ve yakınlanyla, din kardeşlerimizia teşrifini rica ederiz. EŞİ ve ÇOCUKLARI Kültür Diye Diye! OKTAY AKBAL I Efİ : Kim olduflu. ne olduğu. neci olduğu bilinmeyen kişller 'bakan' koituğuna oturunca ya şaşkınlığa duşer, ne yapacaklarını bilmez hale girerler ya da bir takım akıl hocalarımn, mürşit lerin oyuncağı olurlar. «Kerhen MC» iktidarının Kültür Bakanı Bay Koraltan'ı da bu tür 'bakan'lar orasına koymok gerekiyor. "Kültür'le ilgisinin neı* den gold.ğini b.lemediğimiz bir polıtikacı! Ünlu Koraltan" ın yokın bir akrabası mıdır, yoksa hic mi ilgisi yoktur, bılmryorum. Hem önemi de yok.. Bay Tevtık Koraltan yqzoının oyunu olarak bugıine bugün Kültür BakanLdır. Müsteşar sağcı Prof. Emin Bilgıç'tir, gercek 'bakan', yol gösteren, akıl veren, eyleme koyan. demec veren. Kültür Bakanlığının 'polıtikasını' saptayan... Sadettin Bılgic'ın ağabeyi, Salt Bilgıç'in kardöşi bir başka Bılgiç!. Koraltan Bilgic ikilısi işbaşına gelır gelmez hızlı korarlar alarak uygulamaya geçtiler. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürüne, 'Nazım Hikmefın adını 'Ferhat He Şirin' balesinin başından kaldır' dedıler, 'olmaz' dedi. Başka bir genel müdür buldular, bu işı ona yaptırttılar, soranlara da 'Bızim ılgımız yok, yetki genel mudüründür' dedller. Yeni genel müdür ıki üc günde gorevinden ayrılmak zorunda koldı. Ocvlet Tıyatroları Genel Müdürünü de bir süre sonra gorevden aldılar. Brecht'ın, Rcbleş'm vb yazarların yapıtlarını hem de yıllardan beri kaç kez oynanmıs oyunları yasakladılar.. Devlet Tıyatrosu edebi kurulunu dağıtıp, kendı yandaşıarınaan yeni bir kurul saptadılar. Kültür Bakanlığının ceşitli alanlarda kurduğu donışma kurullarmı dağıttılar, 'sağcı' kişileri bu kurullara atadılar. Bu arado bakanlıkta görevll llerici aydınları da suçlayarak acığa aldılar. Bunkırdan birl. tanınmış yazın eieştirmeni Adnan Blnyazar'dır. Binyazar'ın serüvenini ukurlorıma djyurmokta yarar görüyorum. Binyazar, Bakânlığın Tanıtmâ v* Voyınlar Dairesl Başkanıydı. Bakan Koraltan kendisinden Kültür Danışma Kurulları üyeîerine 'görevden uzaklaştırma' mektupları yazmasını istedi. Binyazar bu buyruğa karşı şu yanıtı verdi: «Kurulların oluşturulmasında bonım imzam bulunmakîadır. Kurulları oluşturan uyelenn yarariı çalışmaiar yaptığı kânısını beslıyorum. Bu üyelsrin. Türk bilim, edebiyat ve felsefe alanımn seckin kişileri olduğu inancı icmdeyim. Üyelerın coğu, üniversitelerde ulusumuzun cocukiarını okutmaktâ olan aydın kimsel9rdir. Bu nedenıe, benim önerdiğim bu değerli kişilerden oluşan kurulların benim imzomla kaldırılması önerisirıin, kişilığimi zedeler bir davrânış olacağı açıktır.» Sen misin bu dürüBtlüğü gösteren, sen rrtlslfı Ecevit dönemi'nde kültür kurullarında gorev yapaniârırt (ki içlerinde Nusret Hızır, Macıt Gökberk. Bedia Akarsu, Sedot Veyis Örnek, Özdemir Nutku, İ. Agârt Cubukçu gibf ünlversite profesörlsri, tanınmış ozanlar, yazarkır, bilim adamları bulunmaktadır) ort;k EÎZI istemiyoruz, MC'nln politikasma yatkın milıtonlardan kuracoğız yeni kurulları' diyerek görevlerine son vermeyen! Öyleyse işinden atılırsın hem de acığa alınırsın, aclığa, sıkıntıyâ, rrtahkum edıl:rsın! Kültür Bakanlığı müfettişleri şimdi Adnan Biny«> zar'ın tutum ve davranışı konusunda bir sdruşturma açmışlar. Sordukları iki sorudan bıri budur: niye eski kurullardaki üyelere gönderılen 'görevlerine son verme' yazısını imzalamadın? utekı soru da zamanı gecmiş, eskimis üstelik de MC iktıdcrımn, daha doğrusu MHP kafasının, ülkücü propagandayı resmilcştirme girlşimierinin ürünü olan dergilerf .takvimleri Seka Genel Müdürlüğune göndertmesı... 1977 yıiı tokviminı saklayacaksın da ne olacak? Zamanı gecmiş kirlenmlş. yıpranmış dergıleri dspoda tutacaksın da ne kazanacaksın? Evet. Binyazar şimdi bu ikl önomlı sucunun hesabını veriyor. Hem de öyle güzel veriyor kü... Bay Tevfik Koraltan daha doğrusu akıl hocosı Bay Emin Bilgic, Türk Kultürünü işte böyle koruyor, savunuyor! O kültürün gercek temsilcilerine, gercek savunucuiarına karşı... Ne kadar sürecek bu 'karşı • devrim'ci eylem? Bekleyelim, görellm. Kent Içi Ulaşım Ve Kültürel Bütünlük B YAZIK Kİ BÜYÜK KENTLERÎMİZ HER TÜRLÜ OLUMSUZLUK TOHUMLARINI YEŞERTECEK VERİMLİ OVALAR OLMA ÖZELLİĞİNE BÜRÜNMEKTE. Başsağlığı Turlzm *e Tanıüna Bakanlığının kurul uşundan biı yana iç ve dış örgüUerimizdeki başanh çalışmalan. lnsanlık ve arkadaşhk duygulanndan esinlenen kişiligi ile hepimizin sevgi ve saygısını kazanan Paria Turizm ve Tanıtma Muşaviri, Yılmaz ÇOLPAN'jn Paris'te haln Ermeni çeteleri tarafından arkadaa vunılarak öldürühnesi hepimizin gönlünde onulmaz yaralar açü. Yılmaz Çolpan; Turk Turizminin uluslararası IU9kiler aianında onurunu ayakta tutan gercek Turizmcilerimizden biri idi. Tanndan kendisine rahmet. eşi ve çocuklan ile bütün yakınlanna ve sevenlerine baş.sağhğı dileriz. TURİZM VE TANITMA ISTANBUL BOLGB MUDURLUĞU ARKADAŞLAM Doç. Dr. Şemsettin BAĞIRKAN Bu araclar icinde, kltle taşımacılığı kuşkusuz önde gelen bir sorundur. Çünkü, toplumu birleş tirecek ve kaynaştıracak kentll olma bilınci. kendiliğlnden oluşmaz. Bu bilinci verecek kurumlar vordır. Bu kurumlarm boşırıda kltle haberleşme aracları ge lir. Ama. onlar kadar önemli olan da, öbür Sanatsal etkinlikler, kültürel calışmalardır. Ama, Türkiye'miz acı gerceği burada kabaca özetlediğimlz ilkelerin tam tereldir. 0 Kentlerlmizde egemendir. plânsızlık • Toplu tasıma yerlne, 6zel taşımacılığa prlm verilmektedir. • Kentte ortak bir kültürün oluşması önemsenmemektedir. Bu konu icin ayrılan kaynaklar cok cüce kalmaktodır. PERZAN CUttEL, MEHMET SEYÖA. KEMAL SÜLKER. SUAT TAŞER JUBtLESl Turkiye Vazarlar Sendikası uyelerinden Ferzan Gürel, Mehmet Seyda, Kemal Sulker ve Suat faşerin 60. doğum yıldönumleri nedeniyle Sendikaca bir kutlama toplantısı düzenlenmlştir. 28 aralık 1979 (cuıha) gunü saat 16.00 19.00 arasında Sinematek (Sıraselviler Cad. Taksim/İST) salonunda duzenlenecek toplantının gundemi şöyledir: 1) Açış Konuşması (TYS Genel Baskanı A2iz Nesin), 2) Yıldönumleri kutlanan yazarlarla konuşma (Aydın Hatipoglu), 3) Ferzan Gürel'in sanatçı kişiliği (Şennur Sezer), 4) Oykü ve Romanuhızda Mehmet Seyda (Celal Ozcan), 5) 1940 Şiirinde Suat Taser (Kemal Sülker), 6) fsçi yazarı olarak Kemal Sülker (Şükran Yurktıl). GÜÜŞ SERBESTTtR. (Cumhuriyet 9975) ÖLÜM Kandiya eşrafındon merhum Çalıkzode Şâdi Bey İle merhume Hatice Hanımin oğlu, Nerıman Zeren'ın kardeşl. Müfide Calık'ın eşi, Sıren Kieslıch, Osman Çalık'ın babclan Thomas Kieslich'in kayınpederi. Necati Cumalı. Berln Cumalı. Adnan 6ayar, Muazzez Sayar, Celadet Çıtanak, Müzehher Cıtanak, Ömer Tekin, Mübeccel Tekin, Aydın Cumalı, Nazan Cumalı'nın enişte ve bacanakları. sevgili varlığımız, İstanbul Güzel Sonatlar Akademisj Öğretim Ûyelerinden; PROF. Mehmet Şadi Çalık'ı gstilrâiğl blf kdlp krrzi sonueu yltlrflik. Cenazesl 26 aralık 1979 carşâmbâ ğQnO Alsancâk Hocazode Camisinde kılınan öğle nâmozından sonra Hacılarkm mezarlığında toprağa verllmiştir. AİLESİ .OMILLI %l II 1*11... YILBASI 1 AOET 10 MILYON 1A0ET 8 HİLYON l A D E r 6 MİLYON 1A0ET 4 MİiyOM 1A0ET 3 MİLYON 1 03C).O63 OLUM Sevgili Hocâmız, Büyük İnsan, Büyük Sanâtçı Heykeltraş Prof. ŞADÎ ÇALIK'I yitirdik. Üzüntümuz sonsuzdur. İ.D.G.S.A. HEYKEL FAKÜLTESİ ADET Ç£$İTLİ İKRAMİYE Kızımız TUĞCE'nin dunyaya gelişinde bizlerdea yakın ilgilerini ve yardımlaruu esirgemeyen mustesna insan sayın, DOKTOR •r" A ^ OLCAY İle BAYRAM BORA, kızlan TUĞCE'nin doğumunu doet ve akrabalarına mü|deler. İSTANBUL SEVİN ERTEKlN'e ve tum Pakize Tarzı Dogum Klinigl personeüne teçekkurlerimizi sunanz, Olcay Bayram BORA 21/12/1979 toplam ıkramıye MIL¥IIR (Cumhuriyet 9968>