25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKİ CUMHURÎYET 23 ARAUK 1979 ıllardon bori ulkemlzde estirllen, genc. vaşlı demeksızın her sınıftan, her mesiekien bınlerce insana kıyan ve arkosında boynu bükük nice ınsan bırakan ölüm kasırgası, son olarak, cok kısa arayla ıki değerlı bllım adammı da aldı gâtürdü aromızdan. Yine Iki kadın perlşan. eşslz ve mutsuz; yine birkoc evlat bobasız ve üzgün kaldı. Ünıversitede hocalarını yitlren öğrenciler, bilim ortamımızda oluşan boşluklor, arkadaş yüreklerınde acısı bır türlü dinmeyen yarolar da ayn... Her ikisıni da yakındon tanıdığım, sevdiğım ve cok beğendiğim bu iki bllim erınin en yakınian olan ailelerıne «Ateş düştüğü yeri yakor» duşuncesiyle başsağlığı dıleyerek başlamak istiyorum bu yazıya. Y Iki Dostu Götüren Ölüm Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU 1ş!n Oike açısınrian cok acı bir yönü de, kurşunu sıkan robot genclerden pek coğunun, niçin bu yolda koşullandırılıp kullanıldıkların) ve bu koşullandırılmanm gsrcek nedenını bılmemeieridir. Gazetelerde okuyorsunuz; Daşon genç bır aroya gelmış, gizlı örgüt kumnuş, ya da yasat bır dernek oluşturmuş; s'lah bulmuş, vaton kurtarıcılığına çıkmış (!). oldürüyor da öldurüyor. «Bu silahı, ya da onu a.acak parayı bana kım veya kımler verıyor. nicin veriyor?» dıye duşunmüyor. Solcu örgütten dlyor vuruyor, sağcı örgütten diyor vuruyor. solcu fraksıyondan diyor vuruyor, «Davodan döndü» diyor vuruyor fılan veya falan partiden, filan veya falan görüşten diyor vuruycr. Eskıden bır tsol terörıst» eylemclleri vardı. Bunlar devletçe kovuşturulur. yakalananlar adalet örgütierınce cezalandtrılıraı. Vaktaki devletin gârevi unutularak sol eylemcıleri yasadışı yollardon vurup yok etmek ıçın özel ve siyasai komando kamplan kurulup «ınfaz mangaiarı» yetiştırilmeye başlandı ve böyle yetışenier devletin guvenlik güclerinin gayrıresmî yardımcıları sayııdı; ışte o zamandan sonra sağ ve sol terör bütün üike yOzeyine yayılmaya başladı. Bunun yaratacağı tehlikeyi görenler ilgilıleri uyarmok icin cırpındılar, yazdılar, cızdile'. ama nafile... Kofasmda cok güclü blr «devlet fikti» taşıyan ve sorumsuz özel kuruluşların mllitanlanylo devlet yönetmeğo kalkışmanın büyük tehllkesını bılen rahmetlı Ismet inönü, o dönemfn Cumhurbaşkanıno sağ milltanlann eylemlerlnden yakındığı zaman. «Ama onlar milüyetçi genc İer» yonıtını almıştı. İşte buyurun, sağ terörün o zamanki örgötlenmesi. şımdı icinde bulunduğumuz ortamda işi nerelere kadar vardırdı. Evvelce «Bana sağ terör var dedirtemezsinlz» diyen Başbokan Demirel bugün ne düşünüyor acaba? Devlete yardımcı olacakıarı sanılon komandocu militanlar şimdi tıpkı sol uctaki terorlst militanlar gibl devlete büyük sorun oldu. Yıllcr önce bu nettceyl görerek: «Gün gelecek bu örgütleri kuronlar, mılitanlarına söz geçıremıyeceklsr ve devlet bu eylemci yuvalarını, tıpkı Yenicerı Ocağı gibi, tenkil etmek zorunda kalacaktır» dıye yazmıştık bu sütunlarda. O sıralarda: «Türk mılletı silah taşımayı seven bir millettır» diyenler ise şimdi tehlike gelıp kapıya dayonmca: «Terörâ önlemok icin bütün sıyasal portıler, bütun vatandaşlar elele verip birleşmeiidir» diye Dağınp duruyorlar... Bernard Shav/ın şu sözlerlnl pek severtm ve bundan her zaman örnek almağa calışırım: «Bütün calışma gücümü kullanıp tükettiğım zaman ölmek Isterim. Çok çalıştıkça çok yaşayacağıma inanıyorum. Yaşam benim icin titrek blr kandil değil, güclü bi r meşaledîr. Olablldiglnce güc.u ve parkric olarak yanmasını sağladıktan sonra onu gelecek kuşaklara emanet •tmek Isterlm.» Omlt Doğanay ve Cavit Orhon Tütangil cok calışan insanlardı. Yürekleri insan sevgisiylo doluydu. Aynı zamanda bılim ve Türklük icin carpıyordu bu yürekler. Türkiye ve Türklük düşmanları kıydı ontara Yukarıdo «insan eliyle ölmenin insana acı geleceğini» söylemiştim. ölümde acı gelen bir nokta da insanın kendisinden cok genc olanlann ölümunO görmesidir. Doğanay ve Tutengil bana göre cok gençtller. Tütengil'i asistanlığırr dan, Doğanay'ı ise hukuk öğrenciliğlnin llk yılındon beri tanırım. Onunla 1956/1957 ders yılında Almanya'nın Freiburg kentinde de beraber bulunduk. Ben unlversitede ınceleme yaparken o doktora tezini hazırlıyordu. Alman hocalarının sevgi ve beğenisini kazanmıştı. Türklye'y* döndüğünd» asistanlık, docentlik ve profesörlük oşomalarında hep aynı calışkan, dikkatıl, sevimII ve soygılı insan olarak kaldı Ben yas 81nınnı doldurup fakülteden emekli olunca. Hukuk Fakültesi yönetiminin 10 nisan 1975te düzenledlği oyrılık töreninde benim icin cok güzel sözler sâyleyen profesörlerden blrl de oydu. So ••• Ölum herkesln yazgısında var. Cünkü doğa. oslında bir dağişim surecidlr. Kimss önuna gecemez bunun. Bu gercek herkssce bılindiği halde yıne her ölüm acı galır ınsano. Cünkü ölüm yoremizde buyük, ya da küoük bir boşluk yaratır. Kolay alışamayız, blr daha donmemek üzere gidenlerin bıraktıkları bu boşluğa. Onlara özlern duyarız Yokluklarıno ınanmak istemeyiz. Hayaüeri ve türlü davranışları uzun süre gitmez yazlı gbzlerimizın önünden. İrsanl'k yönleri körleşmış kanlt katiller dısında hemen herkes şu. yada bu şekilde yoşomıştır bu duyguları Her uygar kışıde Ikl benlik vardın Insansal ve hcyvansal. Bu ikisi coğu kez birbiriyle bağdaşamaz ve ruhsol bir sovoşım başlar kişide. Insarsal Denlik üslun geldiğınde o kişıye duyurc'u (v'cdanlı) derız Öburünün üstün gelmesi durumundaysa, yerıne söre. caşağılık. alcok. canavar» gibi sözlerle nıteleriz o kırnseyi. Ülkemizde kanlı bır ortam ve genel bir yılgınlık havası yaratarak kişisel ereklerine uloşmak isteyenler, ruhlarındaki hayvansal benlik üstün gelen bu canavar ruhlu tıp'erdir. Amocları. her ne yolla oiursa olsun ülkemizi cökertmaktir. öyle olmasa, Doğanay ve Tutengll g:bı bilimsel yolda yürüyup ılerlemekten ve aydın kişi yetiştirmekten boşka bir ereklerı olmayan tertemiz, pırıl pırıl iki insanı, insanlık niîelıklerinden yoksun robotlarına vurdurmalarıno bir anlam verilebilir mi? nunda şöyle demlştl: tFakültenlz yuvanızdır. S1zi sık sık aramızda görmek bizlere kıvanc verecektir.» Ey benim aıert duruşlu, Insonlık sovgisl dolu güzel bakışlı genc meslekdaşım; benı Fakülteye cağırırkefi sen blzim aramızdan oyrıldın gittin. Dınsel duygulann güçlüydü, gittiğln yerden bize, Yunus Emre gibi: «81z dünycdan gider oldufc Kalanlara selatn olsun. Bizlm icin hayır dua Kılanlara selam olsun.» diye seslenıyor musun, bılmem. Kitapfarm en güzel yadıgârlarındır bize. Ey sevgılı Tutengil; senin icin, kürsu başkanın. dostum rahmetli Prof. Ziyaeddin Fahrt Fındıkoğlu, daha sen osıstanken bana, «Bu genc, istikoai'n bır dlimı olacaktır» demiştl. Şu anda önümde «Ziya Gökalp Hakkında Bır Biblfyografya Denemesi (1949)», «Diyarbakır Basın Tarıhi Ûzerıne Notlar (1954)», «Dr. Rıza Nur Ûzerıne (1965)», boşlıklı üc kücük kitapcık duruyor. Bu sonuncunun kapağına «Sayın Velldedeoğlu'ya saygı ve sevgılerle» dlyerek ımzalamışsıa Rıza Nur'un Brıtish Museum'a bırakmış otduğu «I yazması anılarını gün ışığına cıkardığın icin Ziyaeddin Fahri seni pek severdı. Sen de bilimsel gerçefcleri fhanet ve ıftiralardon oyırmayı cok severdin. Acaba gerek Doğanay, gerek sen bu bilimsel ve Insansal namusluiugunuz icin ml kurşunlandınız? VİLLÂS> Lâle ^ ÖREN Motelîmîzde Ege kıjnlarına ozgü dingin, rahat günler geçirip maviliğin tadını çıkarabilirsinîz şu kış günlerinde. Ören Burhaniye, Tel: 343 (Cumhurtyet: TEŞEKKÜR Şarklkaraağac'lı müteveffa öğretmen Ömer Erdem ne Naslbe Erdem'in kıymetll oğullon, Eczacı Meral Erdem'ln sevgili eşi Mimar Tuğrul Erdem fle M. Evrenoş Erdem'ln değer'i ağabeyleri, Demet Erdem'in blricik babası: Kıymetll vartığımız degerli büyüğümüz, lyl İnsan; E C Z A C I •kirir Bu yazıyı eskl dostum ozan ve yazar rohm«tll Edebiyat Protesörü Ahmet Hamdi Tanpınar'ın «Selam Olsun» başlıkiı unlu şiirlyle tritırmek istiyorum: S»lam olsun bizden güzel dunyaya Bahçelerde hâiâ guller açar mı? Selam olsun sonsuz guneşe aya Işıklar golgeler suda oynor mı? Hepsi güzeldl kar, tipl, fırtına Günlsrin geçlşl ardt ardıno, Hasretb bir kanat şokırtısına Mavl gökte kuşkır ylne uçor mı? Uzok, çok uzağız şimdi ışıktan Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan Dönmeyen gcmiler olduk acıktan Adımızı soran, arayan var mı? Sevgili dostlorım; adınızı her zaman anacak ve yapıtlannızda görecek, sizleri her zaman gönüüerimizde taşıyacağız. Işıklar lclnda yatın. METE ERDEM'in İnsanlık dışı bir düşünceyle katlediierek ebediyete »nOkall nedeniyle, blzzat gelerek. telefonla, telgraf veya Clcek göndererek acımızı paylaşan tüm akraba, dost arkadaş ve halkımız ile ceşitli kuruluşlara teşekkür ederlz. ANNESİ, AILESI VE KARDEŞLERI (Cumhurtyet: 9861) *•• Evet. ölum herkesln yazgıstnda var. Ama rohmetli Bsdri Rahmi'nin 9u dlzelerinde denildiği gıbi: cölüm Allahm emri ne denlr, rnsan elryle ötmek İnsana acı gellr.ı Yıllardan berl siiregelen bunca öldürme olaylan işte bunun icin cok acı geliyor, duyunclu insanlara. BAŞSAĞLIĞI Şirketimiz ortoğı sayın, Y. Mimar Tuğrul Erdem'r» ağabeyi, ömek insan; E C Z A C I Babayev'in Ardından OKTAY AKBAL lOmm, ölümlerie haşırneşlr yaşryoruz. Gün gecmlyor, bır «ölum» gerçeğiyle karşılaşmadan... Bir aylık yenı MC dönemi kurbanlarının sayısı iki yüzü aştı. Yaralılar daha da cok. Bllim adamları. gazeteciler. partıcıler, öğrencıler, öğretmenler. emekcıler. sağcı solcu dıye öldürulüyorlar... Kıyımlar düzenlenıyor. Kahveter taranıyor, kafeteryalar bombalanıyor Bir iç savaşto eJbiyiz, sankı bir düşman istilasına uğromışız da yer yer o düşmanla savaşıyoruz her olanağa başvurarak... BİLİM DÜNYASI ftayır METE ERDEM'in fecl kaybından uzüntümüz sonsuzdur. Merhuma Tanrıdan rahmet. kederli aiiesine, dost vı yakınlarına başsağlığı dilertz.. EMEK MİMARUK, MÜHENDISUK İNŞAAT KOLL ŞTİ. Filmcilikte Yeni Yönelişler «Her evl slnema hallne getlrerek seyırcilerı sinemaya gltmenın bın bir zahmetlnden kur taran teievizyon, acaba bu yön de ne kadar etki yopmıştır?» Soruşu bugün haklı olarak sorulobllmektedir. Milyonlar. hatta milyarlarca insana aynı anda seslenebllen bu «kütle &ğlendirme aracıının tlcari blCimde 1948'de ortaya ckışından bu yana dünya fllmclliğlnde gözlenen yenilıkler bu soruyu yanıtlamamıza olanak vermektedlr. Geniş halk yığınlarmın gözunde. teievizyon. büyük slnemaların kapanması ve seks filmlerinln artması sonucunu doğurmuştur. Bu gözlem doğrudur. Bizde de böyle olmuştur. Ama etkinin hepsı bu kadar mıdır? Bu kadarsa, sarsıntı kolay atlatılmış demektir. Değilse. başka hangi alanlarda değişiklikler söz konusudur? Bu yazımızla gelecek yazımızda bu sorunun yanıtını vermeye calışacağız. Ö Vehbi BELGİL nln fllmleri ayormdo film yapamıyordu Amerikan (ilmcileri. Bu yüzden, bu ülkelerden getirilen filmler daha büyük ış yapıyordu. Dönemin Amerikon fllmcileri, bunun, ithal filmlerlnin sanat üstünlülüklerinden ileri geldiğini sanıyorlardı. Bu yüzden de, kendi filmlerinln kaIltesinl yükseltme girlşiminde bulunmuyorlardı ve şöyle diyoriardı: «Biz. Şeksplrlerl, Goethe'lerf, Tolttoy'ları, Doetoyevskl'leri, Hugo'ları... yetiştirml» ülkelerln fllmlerl ayannda fllm yâpamayız. Bu yüzden, bizlm. filmclliğe buvük para ya tırmamız akılsızlık olur.» Ve boyleoe, Amerlkan filmlert ilkel bir düzeyden öteye gldemlyorlardı Ama bu durum, llk filmcllerln büyük paralar kazanmasına yetiyordu. O dönemde henüz Hollywood bulunmamıştı. Fllmcilik merkezl New York Idl. Seylrel bolluğu, rekabetl kamcılıyordu. Bu arada, rekabetin sınırlandırılmasıyla kârın daha artacağı anlaşılır hale geldi. Fllm şlrketleri arasında kıyasıyo blr rekabet baş lodı. ğildl. Yakayı ele vermek kolaydı. San Fransisco cok sisli idi. Fakat bu kentin bulunduğu Los Angeles bölgesi kacok film yapmaya en elverışli yerdi. Po lişlerin gelmesı halınde Mek sıka'ya kacnıak cok kolaydı. Bu bölge, fazla olarok, New York gıbi hep dumanlı, bulutlu. sisli de değildi. Buranın güneşi bütün yıl parıl parıldı, denlzi, cölü. dağları, nehirleri ve her şeyin de üstünde. cok ucuz ışcisi vardı. Bu olanakkar Hollywood'un film sanayii icin merkez olmosını kolaylaştırdı Bu arada, filmler ve fllm araçları üzerindekl patent hakları da sono erdiğlnden filmciler ro hat blr nefes oldılar. Bu dönemin sonunda. Amerl kan fllmcilerlnin İc plyasayı tamamen ellerlne gecirmelerine tanık oluyoruz. Sevilen. sayılan insanlar ölüyor, öldüruluyor. Son bir ayın basın ve sanat dünycsının yitiklerı: Nevzat Üstün, Cavıt Orhan Tuîengil Ümit Doğanay, Behcet Necatıgıl... Kimı şu, kimi bu yoldan avrıldı dünyamızdan. Hostolıklar, taşıt kazalon, ama en beleri, en korkuncu da sokak köşelerınde, kapı önlerinde öldurülmek... Hangi acınrıızın yasını tutacoğız, hangi dostun yokluğuna yanacağız? Şaşırdık kaldık. Evet toplumca bir şaşkmlık. ne yapacağını bilememezlık .cndeyiz. Acılar coğaldıkca duygusuzioşıyor mu kişı? Taş kes'ldık sankı acıdan... Derken bır ölüm haberi doho uzakiardan bir dost, Ekber Babayev de oyrılmış dünyamızdan... Ekber Babayev, bir soydaşimız, bir arkadaşımız, yazınımızın gönüllü vurgunlorınaan b'.ri... Sovyetler Birliği Doğu Akademisinın uzmanlarından biri, bilim ve yazm tutkunu... Nazım Hikmet'in tüm yopıtlorını on ciltte bir oraya getlrlp yayınlamış bir araştırmacı. Blr duygu. blr cosku odamı... O da cıkıp gitmiş aramızdan. ne o artık buraya gelebllecek. ne de oraya bir daha gıdersek onu bulabileceğim. 1978 ağustosunda Moskova'do, Baku'da bir koc gün beraber olmuştuk. Bir gece Arif Melikov. Babayev Baku Parkında bir süre yürümüştük konuşa konuşa. Hazer ruzgânnda dağılan saclarımızı elimizle düzelts düzelte... Baku'lular hep elleriyle saclarını tararlarmış, durmaksızın... Bunun nedenlni şöyle acıklamıştı Ekber, «Bu sürekli rüzgârın oyunu bu. Hep eser, eseo Hazer ruzgân bu. Durmaz dinlenmez... Baku'da ve Moskova'daki bulusmolarımızdo coşkula' icindeydi Ekber... Turkiye'ye gelmek düşlerinden söz ediyordu. Nârım'ın «Ferhat i!e Şirin»i filme olınıyordu Moskova"da. Besteci Meükov'un müziği filme ayn bir tad verecekti. önümüzdeki kış Mellkov'un balesj Türkiye'de sergilenecektl Belki Babayev da gelmek olanoğını bulurdu. Moskovo'ya gelen Başbakan Ecevit'le bu konuyu göruşmüştü. Yıllardır beslediğl umutlar yakında gercekleşecekti. Ekber Babayev'l ilk 1968'de tanıdım. Moskosa'da otelde, evinde. sokaklarda uzun soyieşıler yapmıştık. Dcha o günlerde Turkiye'ye gelmek hayalleri icindeydi. On yıl gectı. bu düş gercekleşemedı. 1978'de Baku'da ve Moskova'daki bercberliklerimizde hep konuştuğumuz konu buydu. Herkes geliyor, gıdiyordu. eskl ençeller kalmamıştı ama. Ekber nıye bir türlü Turkiye'ye gelemiyordu? Bunu anlamak güctü. «Ben İstanbul'a gelsem, hic uyumom dıyordu. tH'C uykuda vaktimi öldürür müyum? Gece gündüz gezerım, gece gundüz.ı Istanbul, Ankara, İzmir, hep görecek, hem Türkiye havasında yaşayacaktı. Bır umut vardı icinde, o da «Ferhat ile Ştrimln galasına cağrılmaktı. Bolşoy Opera ve Baleslnin yönetlcisl, ünlu koreogrof, Grigorovıc. Melikov'la birllkte Ankara'ya gelecek. bu ünlü yapıtı sahr.eleyecekti. Baboyev de Doğu Akademısı Baskanı lla Turkiye'ye gelebilirdl bu olosılıktan yararlanorak... «Ferhat ile Şirlntin yazgısı ortada!.. Herşey hazrrlandı, herşey düzenlendi. Ama gala öncesınde küitür düşmonı blr kafa bu sanat şölenini önledi. Nedenf? Yaptt;n Nâzım Hıkmet'ln olmasıl. Törk yaznınm en bflyOk ozanlorından blrinden, Nâzım Hikmet'ten «utancı duyan bir bakan, bir müsteşar, Wr iktidar Türk halkını yoksun kıldı bu şölenden... Arlf Melikov gibl dunyaoa önlü bir Türk bestecisi, Grigorovic gibj büyük Wr koreograf oylar süren bir colışmadan sonra umutlarını keserek ceklp gittiler yurtlorına.. Babayev bunu görmedl. Yaşom kltabını doha önce kapattı, bir hastahane odasında... Duşlerlnin ülkesi Turklye'yi. masallar kenti istanbul'u görmeden... Moskova'do blzl bir slrke göturmüştü son g«cemlzde... Cocuk gib: coşkuluydu, sevmcl'Vdı. Sirkln en kücuk ovunlarını seyrederken guluyor. konuşuyor, anlatıycrdu Babayev'i hep o acı veren sevinçll hallyte, o Istanbul özlemiyle anımsayacağım. kentlert, camiler. Viliseler yapı!mıştı. Vaka bir şatoda mı gececekti? Fransaya gltmeye gerek yoktu. Stüdyo topraklarındaki şato bu iş icjn fazlasıyla yeterli Idi. Laborotuvarlor, stüdyo setleri ferektiğinde gece yarısında gundüz. öğle ortasında geceyarısı filmleri cekmeye yetiyordu. Kısaca, Hollyvvood, bir filmin, (A) dan (Z) ye kadar şirketin arazisinde cekllebiimesine olanak sağlıyordu. Bu konuyu işlemeyi gelecek hafta da sürdüreceğim. (Cumhurlyet: 9662) DİKKAT! BULANA 300.000 TL. 84 N 0411 plakalı 1978 model mavl renkte kX bevaz Mercedes oto kâyboimuşlur Hober verene 300 000 TT ödül venlecektir Hıcbır şekilde şikâyet ve tahkıkat söz konusu değildır Mesal saatlerlnde: Tol: 28 09 90 28 09 81 İSTANBUL (Sergün: /9860) Sevgili Mustafa, 23 Aralık 1977 sabahı oğrencisi olduğun Kadıköy Mühendislik Fakültesi'ne giderken Bağlarbaşı otobüs durağında, kara terörün insanlık dışı saldınsı ile arkadan vurularak yaşamını yitirişinin ikinci yılında tüm sevenlerinle seni anıyoruz. Unutnıadık» 1909 1930 Araa Bu İkincl dönem, Amerlkan filmcilerinln dünya piyasalarını da ele gecirdikleri dönemdir. Bundan en büyük rolü Birlnci Dünya Savaşı oynamış tır. Billndiğl gibl, savaş, Avrupa devletleri arasında olmuştur. Ve Amerika, 1917'ye kadar savaş dışında kalmıştır. Franso. İnglltere, italya. Almanya, Rusya savaşla blıiikte topyekun seferberlik iian ettıklerinden artistler de. teknisyenler de silah altına alınmışlardır. Bunun doğal sonucu, film stüdyolarının kapanması ve film üretiminin durması olmuştur. Oysa, savaşa glrmeyen ülkeler insanlan 20 yıldan berl filme aiışmışlardı. Bu alışkanlığı tatmin edecek filmler gerekll Idl. Işte bunu farkeden Amerlkan filmcilert derhal bu piyasalara kaliteli, kalitesiz bü tün filmlerlnl sürmeye boşladılar. Gelir rekor düzeylerde idl. Bu durum Mütarekeye kadar böyle sürdü. Silahların bırakılması, yenl gelişmelere yol açtı. Avrupada ve Amerikado slnemalar, stüdyolar açılmaya başlandı. Fakat, bu sıroda her blrl mltyonlara sahip olan Amerikan şirketlerl derhal Avrupa'nın volunu tutarak bütün büyük artlstleri, re|isörleri, laboratuvarcıian, kameramanlan, müzlsyenleri, teknlsyenlerl astronomlk ucretlerie sözleşmeye bağlayıp ülkelerlne getirdîler. işte bu büyük darbe Avrupa fllmclliğine Indirilen ölüm darbesi oldu. Bunun sonunda Avrupa filmclllği glttikce sönerken Amerikan fllmciliğl, ötekl adıyia Hollyvvood fllmciliğl. aldı yürüdü. Hollywood'un Dunmra Ancak, şunu daha sozlertmizin başında belirtelim ki <soru» sadece bizlm fiim piyasamızla Avrupa filmclllği incelenerek yonıtlanamaz. Böyle blr araştırma İcin, dünya fllmclllğlnin slmgesl haline gelmiş bulunan Hollyvvood fllmclllğlnl incelememiz gerekir. Çünku Holly wood 19201350 arasında dünya film piyososının tek egemenl olmus. sac modaları, glylm kuşam modalon buradan kaynaklonmış. Hollywood filmlerl bütün ülkeler filmcilerin* örnek olmuştur. Hollyvvood fllmclilğinl Inoeleyebllmemtz icin 80 yı! kadar gerüere, 1896 yılına gitmemiz gsrekmektedlr. Cünkü Amerikoda llk tllm, halka bu yılın 23 nlsan tarlhlnde gösterilmls, cok llgl toplamıştır. Mustafa Sacid Saraçoğla (Van. 9.5.1956 . i s t 23.12.1977) Ali SARAÇOÛLU Rekabet Açısından Rekabet acmndan Amerlkan fllmclliği başlıca 4 döneme ayrılrr. Birincl dönem, ilk filmln oynatıldığı tarih olan 1896'dan 1908'e kadarki kıyasıya rekabet dönemidir. İkincl dönem 19091930 ara•mdaki kortelleşme dönemidir. Ocüncü dönem 19311949 arasıdır ki bu dânemde Amerikan fllml •onayil hem ic piyasada, hem dünya piyasalarında raklpslî hale gelmiş ve bu durumdan korkunc kârlar sağlamıştır. Son dönem, basto teievizyon olmak üzere, bir çok yeni durumlann. filmclllği yepyeni yönlere Istlğl dönemdir. Bugün bu dönemi yasamakta ÇIKTI OKTAY AKBAL Göçmen tşçiler llk fllmlerin büyük llgl topiomasının pek cok nedenlerl vardı. önce. dunya tarihlnde llk kez, hareket hollnde reslmler gösteriliyordu. Bu vözden, bir trenln gldlslni, denlzin kryiları dövmeslni, ağaclann ruzgflrla scllanmasını... gösteren blr fllm, halk yığınlannı büyuluyordu. Sonra film. dil olmadan da anlaşılabllen blr eğlence dalı Idi. 19. yflzyıl sonu Amerlkast yüzierce ayn dil konuşan gocmanlerln oluçturduğu bir Amerlka Idl. Film ttyatro gtbl dll'e dayanmıyor ve geniş bir sanat külturünü gerektirmiyordu. Bir baska n»den, film'in cok ucuz olmosı Idl. Dönemln Amerikalıları kendl ülkelerinde sefaletten kacmışlardı. Yenl vatanlannda da blr canak pirlnc fivotına calışıyoriardı. Böyle Insanlardan. anlamadıklan tfyatro İcin h « ha» ta bes, on dolar hareamak glbi blr lüks beklenemezdl. Iste bu nedenlerie fllmcllik ryi para getlrlyordu. Fakat, bu seylrel boltuğu Amerlkan fllnv cillğlnln gellşmeslne yetmiyordu. Fronso, inglltere, Italya. Rusva albl eskl kültOr ülkeleri. ya. 1896 1908 Arası Bu dönemde şirketler film yapımında, dağıtımmda, slnemaları ele gecırmede bir ölüm kalım rekabeti İcinde yosamlannı sürdürmuşlerdîr. Film cekme maklnesini geliştirmiş olan lar (başta Edison), Biograph ve Vitagraph şirketlerl film araclarını kultanma haklannı Ihtlra beratlarına bağlamışlardır. Bu araçları kullanmak İsteyenler bu şlrketlerden veya Edison'dan paralı musaade koparmak zorunu İle karşılasmışlardır. Fakat fiimlere talep o kadar cok, kâr o kadar boldu kl. araçları izinsiz kullananlar kacok iş yopma tehlikesini göze alıyorlordı. Mahkemenln tazmlnata hükmetmesl hailnde para hemen ödenlyordu. Bu arada patent davalanndan kurtulmak için sakin yerler arandı ve bulundu. Bozılorı Küba'da calışmayı düşündüler. Fakat. o donemin Küba'sında hastalıktan gecllmlyordu. Florlda lyi Idl. Fokat. N«w York'tan fazla uzak de Kuîşları GÜNCE 19651969 VA2IN VE YASAM KONUSUNOA ANtLAR. IZLENİMUR. OÜŞÜNCELER Hollywood Organize Oluyor Yenl büyuk kazanclar fiim şirketlarinin lyice palazlanıp uzmanlaşmasına yol octı. Şimdi her şirketin on blnlerce dönüm arazlsl, bunlar uzerinde milyonlarca dolarlık yatırımları vardı. Buralarda bütün ülkelerden mahalleler. şatolar, kaleler. Ortacaâ sokaktarı. kovbou EOERİ 75 URA CAÛALOÛtU HEDEF, DEV BtR DENtZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULASABÎLÎRtZ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle