23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ONİKİ CUMHl'RÎYET 20 ARALIK 197D Demokrasimizin ilk romantik lideri: MENDERES • İHTlLALDEN on gün kadar sonra, güneşll bır Jhazlran günü, Fuad Köprülü, Ankara'da bulvar üzerındekı evının bahcesinde hasır bir koltuğa oturmuş bır gazetec! ıle sohbet ediyordu. tDoğru mu Yassıada'ya göturü!dük!eri?ı dedi. Böyle soğukkanlılıkla sorduğu kışıler eskl kader arkadaşlarıydt. Menöeres, Bayor ve Koraltan'\o birlikte Demokrat Partiyi kurmuşlar ve Menderes hükumetlerinde Dışişleri. Devlet Bakanlıklan yapmıştı. 1957'de kurucusu olduğu partiden de, Menderes'ten de ayrılmştı Köprulü'nün, şu dramotlk anda onlora hic acımadığı, soruyu sorarken yuzünu buruşturmasından da anlaşıliyordu. Köprülü: «Abdülhamit bunlardan bın kere lyl adamdı, bin kere daha fazla mesulıyet taşırdı» dlye kızgınlığını dökmeğe başladı. cBunlar kendılermden başkasını düşunmezlen dedi, sesini yukselterek; cDüşün bak, Iktıdara yenl gelmişlz. Kore savaşı gıbi bır belaya bumumuzu sokmuşuz. dünya kaynıyor. bunlarınsa kılı kıpırdamıyor. Menderes için o sırada cıkcrtmak istedıği emeklilik kanunu cok daha önemll. Koroltan evinl bir sefa» rete iyl fiyatla kiralayabilmek Içln başımın etlni ylyor.» insanı urperten bir acımasızlıktaydı bu öfke. Demek Menderes, en yakınlarında böylesıne nefret uyandırabilen bir kışılığe de sahıptır. O dış görünuşü ile son derece kıbor duygulu insan. Köprülü'ye <O zaten iktidarda ölmek isterdi» dedirtlyordu ve «eskl arkadaş» bu arada ilk günlere alt bir anısını tazeliyordu: «1950 Seclm Beyannamesinl hazırlryorduk. Ben itiraz ettim. «Eğer iktidar seclmleri kaybettiğl halde idareyi zorla elınde tutmağa devam ederse>. gibi bir şartlı acıklomaya gerek yok dedim. Kabul etmedıler. Çünkü bunların aklı, bir iktidarın başka bırıne devredilmesıni almaz!» Aslında. bu sözler, daha tşln başında. Menderes'in Serbest Fırka deneyıni cklından cıkaramadığmı da vurgulamaktadır. Ama onun İçin bu en yakımndan gelon suclayıcı sözler. bir kişilik özelliğlni ortaya cıkarmaktadir. Menderes durmadan kendi kendini etkıleyen bir ruh yapısındadır. Onun lcln kimse ondan kararlı bir davranış bekleyemez. Durmadan değişir. Sözünü unutur Zıt duygulan ve duşünceleri aynl anda yaşar Ele avuca sığmaz İnsanı daima beklenmez bir davranışla karşı karşıya bırakır Onunla cchsacaklar yorulurlar. şaşkına dönerler ve tek cıkar yolun ona uymak olduğunu öğrenirler Böylece Menderes. onun glbl düşünen. onun gibi duyan ve davranon bir kabuk bağlar. Sadun TANJU Onunla çalışanlar yorulurlar, şaşkına dönerler ve tek çıkar yolun ona uymak oldufunu öğrenirlerdi. Böylece Menderes, onun gibi düsünen. onun gibi duyan ve davranan bir kabuk bağladı. Köprülü; "O zaten iktidarda ölmek isterdi,, dedi «Nfc Dİf/.EK TARAF31ZLIK?» DIYORDU... nm canlandığı da saklanamaz. Her alanda glzltllğın ,'erinı acıklık almaktadır Belki bu nedenle, pek cok şev bir arada oğrenildıği lcln bır kargaşa, doğrur.un yanlışın karmakanşık olduğu bir bulanıklık ınsonları rchatsız bıle etmeğe başlamıştır *no ınsan yaşamının iyıleşmesı. cağdaşlaşması ölçülerın9 vurulabılecek hangl başarılar kazamımıştır'' Menderes durmadan sayıları gecmlş sayılcrla karşılaştırmakta. ikı misli yaptık. uc mıslı vaptık, beş mısli yaptık diye öğünmektedlr, Harekete geçirılmış toplumun doymazlığını aklına bıle setırmemektedır Bugün dünden cok daha iyi değıl mıdır? Dün bu kadar otomob,! var mıydı? Traktör var mıvdı? Yol var mıydı'' Fabrıka var mıydı? Toplu ığneyl, civiyi bıle dışardan getırtmez mıydık? Kövlü kendi yetıştirdiği ürOnlerl ver ıçer mıvdı 7 Kılık kıyafet bu kadar duzgün mü/<1ü'? Kırk yama ve carıkla dolaşılmaz mıydı'' Bütün bu sivunmalara ve bunların mantıkscl temelme bokıldığı zaman görülen şudur: Menderes kendi ciftliğınde yarattığı değışımi yurt olçüsunde de başarmanın yeterlığine ınanan adamdır. Dışardan gazel okuyonlan kücümser. Madem biliyordunuz neden yopmadınız, der. İş bilmez odamların yapılanlar karşısındaki kıskanclıklarıyla etraf:nın sanldığım kendısinın de ış yapamaz hala getirılmek ıstendığını düşunür. Eskısmden lyl olbcsorıöır Prat.k olarak. kolay köylü hoşnutölcü alır. her lyıleştırme b:r aşamadır, Insanları doyumda ve hoşnutlukta oburiuğa süruklemek, cıkrnazo saptırmak icındır. Onun karşısına gecıp «yaptık'arın yetmezı dıyenler. halkı ondan soâutmak ısteyenlerdir. Hem halk Içm bir şey yapmamışlcrtiır, hem de yapanlan kötüleyerek tODlumu umutsuzluğa sürüklemek isterler. Bunlar Menderes'in en omansız düşmanlarıdır. öyle duşunür. Pahalılık fırtınası MENDERES'E GÖRE HERKESİN BİR KIBLESİ OLMALIYDI. TARAFSIZLIK NE DEMEKTİ? CEPHE POLİTİKASINI O GELİŞTİRMİŞTİR BİZİM SİYASAL HAYATIMIZDA. Ne demek tarafsızlık? C«zaevlerlndeki gazetecilerln sayısı hayll kabanktı. Gazeteler. dergıler kapanıyordu Önemll haberlerin arkcsından yayın yasakları gelıyor, po1:3 gözetiminde haberler kalıplardan kazınryordu. Menderes. gazetecilere. ünıversite hocalarına muholif polıtıkacılara. beğenmediği kararlan veren mahkemelere polise. subaya, herkeso kızıyordu. «Ne demek tarafsız? Ne demek tarafsızlık?» diye ateş püskürüyordu. 1959"un son haftaları lcindeydl. Istanbul'da, Gazetecller Cemiyeti Yönetim Kurvlu Ile birl Park Otel'de dığeri Cemiyet merkezınde ıkl toplantı yaptı. 1960. Türk Basını'nın yüzuncü yıldonümü olacaktı ve yöneticiler. böyle tanhi bir gune ceTaevlen gazetec» mahkumlario dolu olarok gıtmemek icin Menderes'l etkilemek Istlyorlardı. İşte bu toplontılarda Menderes soruyordu «ne demek tarafsızlık?» dıye. Ona göre herkesin bir «kıbleısl olmolıydı Ben bir taraf olacoğım, karşımda bana kasdeden bir başka taraf olacak ve bir takım beyefendıler. gazeteciyim, profesörüm şuyum buyum diyerek tarafsızlık rolüne çıkccaklar, kendılerfnl hakem ilan edecekler karar verecekler, olmaz efendim böyle şey. diyordu. Bu sözler, kesin sonuclu bir kavgaya bağltlığı ve inancı açıklamaktadır. Tam bir «cepheci» gıbi düşünmekte ve davranmaktadır. Demokrasinın. halkın yarısının bir dığer yarısına karşı savaşa sokulması anlomını taşıyamıyacağını bilmez görünmektedlr. Menderes bır türlu muholefetin güclenişini hazmedememektedir Muhalefet o Idi. Bütün haksızlıklara. becerıksizliklere. kotulüklere baş kaldırarak halkı peşinden sürükleyen ve iktidara gelen o idi. Karşısındakilerden yenılglnin kesin teslim oluşunu bekllyordu Oysa onlar, daha ilk günden hak, adalet, özgürlük dıye «karşı ihtilâlıe sıvanmışlardı. Secime güvenemezlerdi, tek güvendıklerl şey kargaşa yaratmak. ihtilâl yaratmak olabilırdi Menderes'in mantığı böyle işliyordu. 1957 seclm scndıklarından. seçmen sayısı 1,8 mılyon arttığı halde kendısine 800 yüz bin oy daha eksik cıkması ona büyük bır haksızlık gıbi görünüyordu «Allah bana böyle bir günü daha yoşatmasın!» diye, secım sonuctarından duyduğu büyük ürkuntüyü açıklıyordu. Muhalefetin güclenmesinl demokratık bir değişim olarak görmüyordu. Hile ile meşru olmayan yollardan tobanım kaydırıyorlar, holka rağmen onu duşürmek istiyorlardı. Başkasının ekonomtk. siyasal. sosyal politikalarını eloştırerek iktidara geimıştı ve kendi politikalarının yanlışlığını. yetmezlığini oklına b.le getırmiyordu. Toplumun istemeğe başladığı andan itıbcren gereksınmelerini bir cığ g'bi yuvarladığını anlamıyor. bu cığ'ı onu ezmek için başkalarının yuvarladığını sanıyordu. Bölükbaşı. bir gün parlamentoda bağtracakttn «Başkalarının mazislni eşeleylp durma deres! Artık senın de bır mazin var!» Men Yaş ağacm sertlesmesi Bırinci Dünya Savaşı yenilgı Ile bıter. Ülke, topyekün bır çöküşün ve ezıklığın şoklarını gecırirken, yıımı yaşlarında Menderes de, sığınabıleceğl tek yer olarak baba toprağına döner. Cakır beylı çıftlığı o sıralar pek ıç açıcı bır gorünümde değıldır Genış topraklann şurası burası gelışıgüzel sürülüp ek'lmekte. ne ürün alındığı bilinmemskteair Tam b ; r sahıpsizlık korgaşası vardır orada da. Menderes sahıp olmak için değıl, başka sığınacak yeri olmadığı ıçın gelmiştir. O sıralarda clftlıkte Memışoğlu adında bir sadık adam vardır. Bır çeşıt halk fılozofu. Genç Menderes'in çelımsiz. hastalıklı pısırık haliyle hic bır zoman gerçek bır «bey» olamıyacağını görür ve sezd'rmeden onu eğıtmeğe başlar Bey dediğin yıyıp ıçecek, kanlı canlı olacak, der. Hoployıp atın eğerıne oturacak. heykeı g'bl duracak der Köylü mılletirte yüz vermeyeceksin, ama her halıyle ilgılcndığmı de göstereceksın der Senı hem sayacaklar hem korkocaklar. sevmese'er de olur, der. Kamçını çizmendo saklatarak dolaş der. Tcprağın:n molının şahıni ol. der. Acımak yok, bey beylığıni kul kulluğunu unutmayccak, der. Bövle yığınla oğüt verır. Bir taraftan bey evinı onarırken bir tcrcftan da onu kışkışlar, gez dolaş, senı görsünler beyliğıne olışsınlar. der. Menderes boylece değ şmeğe bütün yaşamı boyunca kendısıni köylü olduğunu animsayacaktır. aynı kural'arı işletmeğe kalkması başlor. Belkl yaratanın bır Polıtıkada da biraz bundan dır. Bir sahlp gibi görüyordu kendini. Memleket babanın çıftlığı değıldır d.yenlere gülüyordu. Kimse sahıp cıkmadı bu güzel vatana. kımse yoksul köylünün ayağına gıdıp derdın nedır diye sormadı. ben sahıp cıktım onlara, onlar bana ınandılar ve onları ben getırdım iktidara diye öğunüyordu. Haksız da sayılmazdı Kıtlelen harekete gecırdığı bır gerçekti. 1946'dan berl meydanlarda. köy oda'arında. yoksul damların altında ve umut yanan yüreklerdeydı. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Ataturk devrımlerının getirdığı yeni hayat, ternel sorunlar cözümlenemediği lcın. yoksulluk cizgisinden pek uzaklaşmış sayılamazdı. ikinci Dünya Savaşı yılları, kol kırılmış yen lcınde kalmıştı. Savaş sonrası, tüm dünyayı soran özgür vo mutlu yaşoma isteğı bizde de rüzgârlorını estırıyordu VB herkes daha güzel bir dünyada yaşamanın hayallerını kuruyordu Menderes, boyle bır ortamın hasadma cıkmtş polıtıkccıdır. Bugüne kcdar her yenı polıtıkcnın kuvvetlı bir rüzgâr estırmesi. öncekılerin umut edıleni veremedığindendır. Msnderes. kendısınden sonra da bır rüzgâr estirenin cıkacağını aklına getirmıyordu. O sahip cıkmıştı her şeyl düzeltecekti, kendislne inanılmalıydı ve baş kaldıranlara hoşgörüsü yoktu. Yaş ağac S9rtleşmişti. Adnan Menderes'in İktidarda bulundugu on yıl süresınce. kentlerde oturanlann oranı % 25'den % 32'ye cıktı, kırsal alanlarda ycşayanlann oranı da % 75'den % 63'e düştü. Kentler hafkı 5 mılyondon 9 mılyona, köyler halkı da 16 milyotıdan 19 mılyona yükseldl. Hızlı kentleşme, pahalılığın şikâyetcllerlnl çoğalttı. Menderes, köylülerl kücuk şeylerle hoşnut etmeğı bilıyorau ve iktidarda eskidıkçe bu metodları gelıştirdi Bır çeşTie. bir okul, sıkıştırılmış toprak bir yol bir camı, kalplerı kazcnmağa yetıyordu. Başlangıcta. kentlere yenl gelenler de pek şikâyetci olmadılar. Yeni bir yaşam vardı ve arkada bıraktıklarına gore. hoşnutluk duymamalan İCin hic bır sebep yoktu. Ama. gıderek hayat pahalılığı fırtınası esmeğe başladı. iktidara gelirken, «herşeyinl sen yetiştiriyorsun. sana bunu 25 kuruşa içiriyorlar» dediğl bır paket Bırinci sigaranın fiyatı 100 kuruş oldu. Ekmeğin 900 gramı 30 kuruşken, 530 gramı ayni paraya satılmağa başlandı Et. 3 Hradan 8 llraya fırladı. 15 liralık gömlek 60 lira, 20 liralık ayakkabı 50 lıra oldu Bır kilo elma 450 kuruşa, bır kilo pırinc 350 kurusa alınıyordu. On yıl öncekl fıyatları 60 ve 125 kuruştu Sinemaya artık 50 kuruşa değıl 3 liraya gidıliyordu 100 liralık kiralık evler 300 liraya çıkmıştı. 1959 yılının ccak ayında. bir İstanbul ortaokulunda İngillzce okutan 7 yıllık bir öğretmen geciTi zorluğunu şöyle bir fnektupla kamırya acıklıyordu: tAyda elime 248 lira geclyor. Gedikpasa'da bir bekâr odosına 90 lira ödüyorum işlme gidip BeJmek İcin 35 lira harcıyorum Elektrığe 5 llro, cemoçır vo ütü lcln 30 lira. berbere B,S Hra M riyorum. Gerıye 85 ,ıra fılon kalıyor. Günde 3 liraian az. Onunla da üc öğün karnımı doyuracağım, jlyineceğim. gezeceğım, dığer ihtiyaclarımı karşılayacağım. işte benim mutlu ve güvenll hayatım!» Menderes, «solcu tahrıği bütün bunlar» deyip, çıkryordu işm içindan. Başarının ölçüsü ne? Pekl ama. başannın ölçusü nedlr? Siyasal hakların daha geniş. daha acık kullanıldığı; bütün o ş'ddet gösterılerıne. tutuklamalara karşın daha özgur bır donemin başladığı ortadadır. Yetmezllğl scylenmektedır ama ü'ksn r tort'sma yaşamı YARIN: Zayıflamıştı!.. AZERBAYCAN OLAYLARI DEĞIŞİK SİYASAL GÜÇLERÎ KARŞI KARŞIYA GETİRDÎ A RALIK ayının flk Ikl haftasmda tran'ın Azerbaycan bölgesinde meydana gelen olaylar. Şah'ın devrilişinden bu yana geçen süre içinde ülkede patlak veren en ciddi iç sorun olarak nitelendi. Olaylar, Azerbaycan halkınm Turk olması nedeniyle Turkiyede de ılgiyle izlendi Azerbaycan olaylannın tran'da devrim sonrasının en ciddi iç bunalımı olarak nitelenmesi başlıca iki nedene dayanmaktadır. Birincisl. Şahhğın yıkılışından bu yana Kürtler. Araplar. Baluciler ve Turkmenler etnik nedenlerle Tahran yönetimiyle yer yer çatışmışlar ve ancak, tran'daki etnik topluluklann en büyüğü olan 10 milyonu aşkın Azerl toplumunda bu yönde bir harekete rastlanmamıştL tkincisl. Azerbaycan'daki karışıklıklar, ulkenın Humeyni ile birlikten fazla dinsel otoriteye sahip olan ve üstelık Imara'a muhalefeüyle tanınan Ayetullah Şeriatmedari'nin ismi çevresinde seferber olan kitlelerce başlatılmıştL Ve nihayet. olaylann patlak verme tarihl, İran'ın bir Amerikan askeri mudahalesi, ya da ekonomik ambargosu ile yüzyüze bulunduğu. yani dış tehdidin en çok yoğunlastığı bir zamana denk gelmişü. Olaylar. 5 aralık günü Şeriatmedari'nln evlne kimlikleri belirlenemeyen bir grubun saldırması ve Ayetullah'm iki muhafızırun öldürulmesi üzerine Doğu Azerbaycanın merkezi Tebriz'de Şeriatmedari yanlılarının radyo ve televizyon merkezi ile vilayete el koymalanyla başladı. Tebrizli Ayetullah Şeriatmedari. oloylardan kısa bir süre önce anayasanın Imam Humeyni'ye olağanüstü yetkiler tanıyan maddelerine karşı çıkarak eleşürmiştl Bu nedenle olaylara ilişkin ilk yorumlar. Azerbaycan halkmın özerklik istemleriyle Humeyni rejimine başkaldırması olarak ortaya atıldı Ancak. Azerbaycan'daki gelışmelere daha dikkatli bir yaklaşım bu ük yoruralann biraz aceleci olduğunu ortaya koyuyorda Olaylann patlak vermesiyle birlikte, çeşitli siyasal güçlerin takındığı. tutumlar. kanşıklıklann ardındaki gerçek nedenleri açıklayabilmek olanağını yarattı. Şeriatmedari yanlısı olarak ortaya çıkanlar arasında şu güçler bulunuyordu Şeriatmedari tarafından kurdurulan ve oğlu Sadık Şeriatmedari'nin yönetiminde bulunan Müslüman Halkın Cumhuriyetçl Partist eski Azerbaycan Valisi Elahmetullah Mukaddem Başkanhgindaki Radikal Parti, (Fransız Le Monde gazetesinin tran konusunda yetkin muhabiri Eric Rouleau tarafından eşrafın ANKARA, ANKA... Soğuk Başkent Gecelerinde sıcak tartışmalar Müşerref HEKİMOĞLU oğuk ve karanlık gecelerde eıcak tartışmalarla ısınıyor başkentliler. İC ve dış olaylar yeni boyutlora varıyor bu tartışmalarda. Kimi polıtıkacılann, bürokratların gerçek cîzgilerl de karanlığa karşın daha cok aydınlığa kavuşuyor. Gıden iktidarla gelen ıktldarın benzer ve değişik yanları da öyle. Örneğın BrükseCdeki NATO toplantılarını büyük ılgiyle izledi başkent'iler. Ana muhalefet partisinin bu toplantılara dönük haberlere nasıl bir tepki göstereceğıni de merokta bekledıler. Ama CHP'nin başı, üstüste ikı basın toplantısında bu konuya ancak bır soru karşısında değındi. CHP'li bakanların açıklamaları da cok az yer aldı gazetelerde. Başkentlıler sordular: Ecevıt Başbakonken dışpolitika sorunlarıyla yakından ılgilenir, sözü. eylemi kimseye bırakmazdı. Brjksel'den gelen ters haberler karşısındaki suskunluğu nasıl yorumlanabılır? Ters haberlerin yorumu Dışişleri Bakanı Hayrettın Erkmen acısından da olumsuz Sayın Bakan NATO'nun kaybolan güveninl kazanmaya cahştıaktan sözetmıştı. Başkentlıler' kulokiarına ınanamadılar. Hayrettin Erkmen Dışişleri Bakanlığı koltuğuna yeni otursa da eski bir polıtıkacı. uzun dersyler yaşamış bir kışl. Bu tür konuşması »nsana ters gelıyor. Çünkü dışpolıt kada TürkYunan llışkilerıni. Türk Amerikan ilişkilerini. Türk Atman ilişkılerinı, ambargoyu. ekonomik ambargoyu ütklerımize kadar yaşadıktan sonra NATO'nun kaybolan güvenınden söz etmek kolay değil. Kimi başkentlıler şöyle dıyor: Erkmen'den cok Brüksel'dekl Turk dıplomatlarının çızgısını yansıtıyor bu konuşma... Bunu söyleyenler belkl de Erkmeni ve AP Hukumetını Türk komuoyunun tepklsinden korumak ıstiyoriar Ama gö(Arkcsı 11. Soyfada) S Olayların başlangıcı siyasal temsücisi olarak nitelendiriliyor. Şah'ın son Başbakanı Şahpur Bahtiyar'ın yandaşlan), Çin yanlısı bir örgüt olarak nitelenen Peykar örgütü milıtanlan ve gene Çin yanlısı bir Kürt örgütü olarak tanman KomaL Olaylann basünlmasmdan yana çıkan guçler arasında ise şunlar yer aldılar. Humeyni yanlısı Ayetullah Dr. Beheşti'nin Başkanlığını yaptığı İslâm Cumhuriyeti Partisi. Sovyet yanlısı Tudeh Partisi, Tudeh'e yakm bir politika Izleyen Azerbaycan Demokrat Partisi, Halk Mücahitleri Örgütü ve Marksist Leninist olduğunu ileri süren Halk Fedayileri Örgütü. Solun tutumu nın Tebriz'de Uan etüği genel grevin sönük geçmesi. dahası Tahran yönetimi aleyhine düzenlenen gösteriye 1 milyon 200 bin kişinin yaşadığı Tebriz'de 30 bin kişının katılması. Humeyni ye bağlı guçleri cesaretlendirdi. Nitekım, Humeyru'ye bağlı güçler, kısa bir süre sonra Tebriz'i tümuyle kontrol altına aldıkları gibi, kimi AyetuJlahlar daha da öteye geçerek Şeriatmedari'den Müslüman Halkın Cumhurıyetçi Partiîi'ni kapatmasını istediler. Bu arada, Tebriz'de İslâm Devrim Mahkemelen kurularak olaylann sorumlulan yargılanmaya başladı. Azerbaycan olaylan umulandan kısa ve kansız geçtl Tahran yönetimi fazla güçlük çekmeden kontrolü sağlayabildi. riatmedari'nin nüfuzlu isminl kendlsine s r h yaparak özerklik istemiyle harekete geçen güçleri korunaksız bıraktı. Sınıf çaüşması Azerbaycan'daki gelişmeleri yakmdan Izleyen Le Monde'un tanırunış muhabiri ve yazan Eric Rouleau. kanşıklıklan başlatan güçleri ayn nedenlerle Şahhk dönemi kalıntısı zengin sınıfların, eşrafın ve liberaJ demokrasiden yana aydınlann oluşturduğunu ileri sürüyor. Buna karşılık, tranın (Azerbaycan'ın da) en yoksul kesimi olan «Mustazafın, kuçük dükkan sahipleri ve öğrend gençliğin Humeyni'den yana tutum aldığına dikkati çekiyor. Rouleau ya göre. Şeriatmedari'nin liberal demokrasi istemıni bayrak yapması. yüzyıllardır böyle bir sistemi tanımamış olan yoksul yığınlara fazla bır şey anlatmıyor. Ustelik aydınlann hiçbir dönemde sahip olmadıklan ölçüde yayın çıkarma, dernek kurma ve örgütlenme olanaklanna sahıp bulunmalanna ek olarak siyasal bir rejim biçimi olarak Batı tipi bir demokrasiyi istemeleri. içinde bulunduklan yoksulluğun nedeni olarak Batı ve özerklikle ABD'yi sonımlu tutan «Mustazefin»'in, Imam Humeyni çevresinde seferber olmasına yanyor. Bu nedenle. Azerbaycan'dakl son gelişmelere bu yönden bakıldığında. olaylann nedenl olarak etnik sürtüşmelerden çok sınıf çatışması olduğunu ileri sürenler az değiL Haberler Servisi) Humeyni'nin kanşıkhklan îrar/la şiddetli bir çatışma hahnda bulunan ABD'nin pîanladığını ileri sürmesinden sonra Sovyet yanlısı Tudeh bir açıklama yaparak, Azerbavcan olaylarında faal rol oynayan Müslüman Halkın Cumhuriyetçi Partlsi'nin «Ulusîararası emperyalizme bağımlı büyük bunuvazinin partisi» olduğu iddiasını ortaya attı. Halk Fedayileri Örgütü ise yayınladıgı bildıride, «Amerikan emperyahzminin uşağı olan Şahpur Bahtıyar» yanlılannın olaylarda önemli roller oynadıgı iddiasma yer verdi ve olaylara katılanlan. «Değıştirmek istedıkleri anayasadan çok daha gerici» olmakla suçladı. Olaylann Tebriz'den başka Azerî kentlerlne yayılmaması ve Şeriatmedari yanlıları Şeriatmedari'nin ikilemi Tebriz'deki kanşıklıklann umulanın tersine sonuçlar vermesinde Ayetullah Şeriatmedari'nin bir ikilemle karşı karşıya bırakdmasının önemli payı oldu. Humeyni'ye bağlı güçler harekete geçince Şeriatmedari'ye izleyeceği iki yol kalmışti: Ya yandaşlannı karşı koymaya çagıracak ve boylece çck kanlı olacağı beKlenen bır iç savaş patlak verecek, ya da uzlaşma yolunu tutarak çatışmalann önune geçecek. ama bu arada yandaşlannı güçsüz bırakacaktı. Uzla^macı yönleri dikkati çeken bir liberal olarak tanınan dıni lider, gene uzlaşma yolunu tuttu Kendisimn hicbir zaman özerklikten yana oimadığını ilan etü. Bcylece. Şe
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle