18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ız. (JUU/HCA SOLDAN SAĞA: 1 içki düşkünü, kılığı kıyafeti bozuk. 2 Bır kac kere yavrulamış ccniı. Amerika Bırleşık Devletîerinin CİA'tian cncekl gizli istihbarat örgülimün yabancı düden sınıgesl. 3 B'r tür uzüm. Bir har fin okunuşu. 4 Sonuna bir harf getirildic».ide eski şapkalardan. Kaucuktan yopılma gereç 5 İCiide bir katı madde ertmiş olan sıvı. 6 Tersl damoriarda doloşon sıvının sessiz harflerl. Bir hakkı yerine getirmsk. 7 Eğimü. Tersi kas. 8 İbro et ek. olacak vereceği olmadığım b9 0.e!emek. 9 Tersl ©ski dllde salgı. Görme dvyuları körelmlş. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Sözatan, kadına 8öz söyleyerek musallat olan. 2 Soyda teme! olarak anayı alan ve alleda çocukları ano klonına mal eden ilkel toplum haii. 3 Tersl ikı ortamı birbirln d&n oyıran Ir.ce levha. Yağışın, hava ısısımn anl farklıloşmosı nedentyle yo ğun bicimde gercekleşmesi durumu. 4 Fundagıllerden, türlü renkü cok 7orif fakat kokusuz clçekler aoon bitkı. Tsrsl, bir tür denlz hayvanının sessiz harflerl. 5 Kural a 1234567 8 9 1 I ı M J im 2 3 4 5 6 7 8 9 ları olan. 6 Hedefl vurma anlamında emir. 7 Tersl yeşil. kısa boylu büki örtüsu. Yük taşıyıcı hayvcniardan. 8 Fersl metaıık niteükler göstsrso. 5 Katışıksız olan. Bir tür deniz taşıtı. w * 11 y Biz Nâzım'ı besteteyen kalemin ve onu yorumla/an sesîn yetersiz olduğunu söyiüycrur Zülfü Livaneü son uzunçalarında yer alan bestelerden bazılarının TRT Denetim Kurulundan geçmemesi üzsrine Denetim Kurulunu elestiren bir yazı yayjnlamtştı. Bu yazıya Denetim Kurulu üyesi Timur Selçuk'un verdiği yanıtı yayıniıyoruz: sel ezgilerlmlzl. makamsol. rltrrtık. c'Vnleleme özelllklerl ccısında<ı doğru yöntemlerle ona1 z edip. ovnı makarrtsal, ntmık ve cümleieme kavramlorına cağdaş boyutlar getırecek. cağdaş sentezlerle karşımızo cıkmalıdır? Nazım calışmasındo gsıenek ^llik. besteci ICln bir kaynaktır, varılocak nokta evrenselüktir. Biz ccğaas santcılar olarak, bu boyutta ozoplan besteleyen müzikcllerden, aynı sevıyeie art'Stık ve bilimse! araştırmo ve yarctıcılık be'<isr'z. Buysa, bestecilik ddında ancak köklü bfr müzr« eğitım yie gercskleşsbıür. Bunun da kıstas'or> şöyîedir: 2 yıl hazırlık solffij, 4 yıl soifsl, 2 yıl yüksek soifej, 4 yıl crmoni, 2 yıl yüksek ormoni, 2 yıl kontrpuan ve füg. müzık ton.'ii. deşifraj, araiiz armonik, oda muziğı, teknik, form bilglsı, mecburi p;yano, eğit'm pslkolojisı, Türk makamları ve ötcüle". halk ve divan müziği foTrtları ve şarkı söyîeyeceksenız, 7 yıilık bır san eğitlmı. Ancak hafif müzık yapmaı< ısteyen'er icin ozeîlikle sosyalıst ülkelerde. 4 yıilık enstitüter vard;r. Bu okıjfu bitirmeyen besteci besîec ler birliğlne giremez. eserlerini yayamaz. Aynı şekilde, solistler, phk yapamaz. konsere cıkamaz, gece kulubünde bile şarkı söyleyemezle. Bu dereca ilkelı ve odun vermevan bir denetim s6z konusudur sonatcıiar icm. Dıgor ülkelerdeyse, bunc benzer, doha oft düzeyde br hafif müz k eğ fimı, özel dersrıaneier aracıiığıyla uygu'anır Ancak bu u'kelerde, plak şirketlerımn ortistik yönatmenlerl, piak pıyasasının somut taleplerl ve ortistik kclıte doğrultusundo. ocımasız bır denetim ııygularlar. Fransa'da kaldığiTi 11 yıl bovıınca. lazırl^dıijım 4O'ı aşk>n şarkıdan sadece 6'sı ortlçtlk yor»etmenlenn denetımıni asab''dı ve plak oldu. 3u ürun!er ds Franstz radyolarmdaki hafif muzik progrom birimîclrın denetım.ni a$masına raÇmen gerektiğı kadar sergilenmerii. Bir besteci lcin «Prozodi». tMüzik kolitesiı, yuvarlak sözfer değfldlr. Sozcuklerin, dizelerin icindekl ritm ve ohengin, muzik malzemelerıyle doğru anlotımına prozodi denlr <Dsnız ml oisam?» örneğinde: rnüzık dili ve Tür> dili acsından, <de». bir zarnan.'ı kısa. tniz». 2 zamonlı uzun, «ml>. bir zamanlı kısa hecelerdir. Bu sözcbkte vurgu «nız» hecesındedir. Muzik ede» hecesinden boşlor, 'ni?» hecesme cıkar, «m:» fte cesine iner. fOlsom» sözcüğünde, «ol^, 2 zamanlı, «sam», 2 zaman'ı uzun hecelerdir. Vurgu tsam» hecesindedir. Müzik <ol» hecesinden, «sam» h9cesine doğru cıkar. İki sozcuk yanyana geldiğinde «deniz mi» deki, «niz> vurgusundan, «olsam» dokı, «sam» vurgusuna doğru bir müzik akışı vardır. «Niz» vurgusu. r>jzik olarak daha yukarıda. «sam» vurgusu daha aşağıdadır. Gördüğümuz gibi, butun bunlar «yuvorlak kovrcmlar» değildir. İcra Teknlğine geiin ce: Entonasyon bu bölumde yer alır. Bir şarkının gelişlığı diziRİn Içindeki seslerin. tom yerinde, doğru soylenmesi hal'nde. doğru bir entonasyon ortcya cıkor. Bu seslerin, yeryer ınce (tiz), yeryer biroz kalın (pes) soylenmesi boıuk entonosyonu doğurur. Doğru bir en toncsyon eğıtilmiş bir gırtlakta vardır. Yukcrıdo bu eğitfmın sureterinl be'i'tmiştik. İcra tek niğ'nın bır dığer bölumu de «ı'cum>dur. Yorunu doğru olan sanctcı okuduğu şi.rln temsl tcvrını ve cnu besleyen tüm cteğışık iklım.erni sesıyle aıie getıren sanatcıdır. Klasik şcn repertuarı lc^n 2 o:<tav!ık (24 ses), hafif müzik iclnse. bir bucuk oktavfık (18 ses) bir ses genisî.ğı ve temiz bir sss rengi gerekjidir. Bütün bunlar şan eğltimıyle yoğurulur. «tekn,k» elde edi'ir. Yorum en son sofhada gündeme gelir. Sanctcının bütün kultürunü oniatım >cin seferber etmesı demektir. Kısacası, malzerrte ve teknik olmadan vorum olmaz. Bu konudo iki buyük cağdaş ustanın isimlerini ömek olorck verebiüriz: Münir Nurettin S6İ cuk ve Ruhi Su. Aydın ve kulturlü bir Turk müzıâi icncısı, M. N. Selcuk'ün. Holk müziği oeleneksel tarzındo okuvan bir sc;'St de R. Su'nun gerısine d j semez. Teknik planda buna hakkın yoktur. Traktörden, koğ pı arabosına geri dönülemez. Tarıh lleri doğru akor. Bu iki usta, iki ayrı türde. icra tekni âi konusunun temel kurallarını yaDitlanvlo koymuşlardır. ÖZ. LJvanelı'nin ve tüm sonstcılarımızın yurt dışındoki programlarından kıvanc duvarız. Ancak bu programfar vurdumuzo, reklar. mekanızmasının dışında, gercek boyut larıyla yansımalıdır. Ö. Z. Llvanelj'rıfn bizhn «teştirüerimizf cürütmek tein söyledik/erl, mö zik bıtırnselliği olan yanıtfar değildırier. Köln radyosunda program yapabilir, oradakl re daktörün geleneksel turkülerim z \« örneğ n Nâzım icin kullondığı «evrensel nıtelik» tanımlamalan bızı de mutlu eder. Fransız radyo TVsmde, eserlerinin büyük bir co ğunluğu Fransızcoya cevrilmiş olan vö Fransız halkı îarofından cok sevilen, gene Nâzım'ın dizelerinden bır türkunun öakikclarca alkışlanması gibi. Ancak, bir kez daha ^ıneüyoruz, biz Nâzım'ı besteleyen, kalemin ve onu yorumlayan sesın yetersiz olduğunu söyluyoaız. Donem dönem Botıda egza tizm gündeme gelir ve modalar oluşttırur. Örneğin bir zamanlann «Uzakdoğu» rrtodası. Es ranyla, eşarplarıyîa, koku ve tütsüleriyle Ravi Sankar ve sitarıyla, Batının tüketim piyasasına sıkışık dönemlerde tare kon venrle1'. Batılı pazarlamacı lar cok kurnazdırlar, sıyasayı ticcrste cok iyl donOştürürler. Rav| Şankar ve sıtarından geriye ns kaldı? İran devrimı, pet rol oloyiorı, yabancı ışcıleJe birlıkte islâm gunderne geldı Avrupada. İslâm'ın pazarlanrr.^sına bcşiandı b,le. Gectiğ 1 m.:z kış Avrupa diskotekleri bır Arcp ezgisıyle coikandı durdu. FKÖ'nun eşarpları artık her gene kızın boynunda. aCağrı» fılmiyle ekranlara sıcrad.k son oşomoda, bunun g.'bi bir cok omekler. Biiincli müzıkcilenmlz gecmlşten örneK alarak bu donemi doğru deöerlendirmelıdırler. Batıyla. batı kuıtürünün gelştırdiğı, besiecıük tekniği, cok se!5iılı!<. armoni. enstrumantosyon ve orkestrasyon sanatlarını, soüstsek. icra teknıği, şan teknıği ve yorum sanatlorını en mukemmel bır b'cımda etud edip, bütün bunlarm icifie, ken dı kültürumüzün oz suyunu kata'ak. sağlıklı yontemlerie, sen tezler aracılıgyla, başabcş. onulu ve bil'msel bır artıs;ı> ruucadele verebılir.z. Bunun dışındoki yoilann hepsı, cıkmaz sokaklcrdır. Kısa süreier İcm plâklannız cok satabıl/r, üste başı olaoi! r, ama sanatsal kıstas bu de ğıldir. Sanatcılarımız «sürumden kozanmas yerine. «Kaliteii urun» mantığını yeğlemeli dirier. Bunun do tev yo!u, müzikts biıiTi. eğıtlm ve ıcerdığı tüm cağdaş yontemlerdır. Dostlukia... OÜNKÜ BULMACANIN CÖZÜMÜ SOLDAN SAĞA: 1 Duziko. fo. 2 Esiralmak. 3 Paıaska. 4 Ün. Dram. S rM. Eanes. 6 Aa. loM. 7 tkaT. S3<a. 8 Arapklr. 9 Foniix nA. YUKARIDAN AŞAĞÎYA: 1 Duziito. • fO. 2 sanmak. 3 Zil. şoaN. 4 İrcde. Tri 5 kasraS. Al. 6 Volkon. Spa. 7 Mams!ak. 8 Fo. Sakin. 3 Okul. Mara. Dostlanm, bilirlz kl, eskiden olduğu gibi, bu gün de, bilim adamtan. sanatçüar, düşünürler, yazılı ya da sözfü oîarok, U2maniık!arını ıceren konularda fikir tartışmalanna girerier Bu tartışmafa.dan bczıları kişisel didışmeîer biçimlnde gelişir. Aradon b'r zarrtan geçtikten sonra okunduğunda, tartışanlara do, okuyan yc da dinleyen lere de hıcbrr katkısı olmaz. Dığer îür tortışmalorsa, k/şısel ahlak ve meslek bılimselliğinın sergilendıği seviyell fıkır mücadeleteri olarak. yaşcdıkları döneme ışık tutarlar. İkinci tür örneklerde, eleştıren ve eleştıri len, tarttştıkları konunun biiim sel anahtarıyla mücadele ederler. Ve. en cnemlısi de, bu işi yaporken, onur kırıcı, konu dışına cıkan, kişiselliğe giren, kısacası bılimseilıkten yoksun suclamalora yönelrr.ezler. İnsan olmanın, biüm adamı, sonatcı, afoştırmacj olmanın ah'ak ve onurunu taşırlar. 28 eklm tarıMİ Cumhuriyet gazetesınde Ö. Z. Livare'i, Türk Hafif Müzıği Denet.m Kurulu icin söyle söyiCyor: «... De neti'T) Kurulu'nun ycsaklamasının anacı, Nazım Hikmet ve çağdaş ozanlsrımızdan ezgiledi ğ.mız turküler'mızi halktan sak lamaktır...» Bıraz doha ötede, €... Bu sarssürcülerı... tan<mlaması yer almaktadır. Ger.e ay ni yazıda,... «Pir Sulîan'ı, Dada loğlu'nu, Bedrettın'i» yasaklayan, va da engeileyenierie ovni kefeye konmuşuz. Aynı yazıda, tızım e!eşt;rilerımİ7i özetledıgımız, «muz'kal kante, entonosyon» ve b.zırn kurul kâğıdına yazdiğımız. oncak. Ö. Z. Livanelı'nın akîarmadığı. «prozodi» kavramları da cyuvarlok sozlen olarak değeriondirılmış. Ve sonuc olarak bizlere bir omur boyu taşıyocağım(Z tscnsurcü» damgası vurulmuş. Tabil bu araua. bol bol, «halk» Sözcüğü kullanılmış. Yani, Ö. Z. U'/aneli haiktan yana, bizse halkla karşıyız. Yazıda suçionanlar kimlerdir? Nevid Kodcllı Ankara Devlet Konservatuarı kompoz'Syon bolümu oğretım ü yesi. opera, orotoryo oa'3 müzi<^ı eserlermın bestecisi. 1946 yılm da, i!k kez, Nazım Hikmet'tcn «lied'ler» bestelemiş bır sanatcı. Bır de, tiyotro müziği, belge sel füm müziği, oda müziği ve 100'e yakın şarkıyla (20'yi oşkın Naîim Hikmet calısmasıyla) bizim ismınvz ele aiınıyor arna ı'Sım verilmeden. Gelellm gerceklere ; TRT Mu zik Do res nas Hafıf Müzık denetırni ıkı asamcda yapılır. Şor K'lonn şoz denetimlerini, soz cienetçisi arkadaşlar yaparlarken, müzik derietımınl de, m j zik denetcilerl üstlenlrler. Eun ların sayıst 6 tanedir. Nazım Hikmet'in «Bulut mu olsam?» Sıiri. tobıl kı söz denetimden «yayınlanır» almıştır, bunun ak si duşünüiemez. Ö. Z. Livanelı'nin müziği (bests va ses icrasıyla) muzik denetımden tyayınlanmaz» karan almıştır. Aynl toplcntıdo, Ö. Z. Livaneli'nin Ül'.iü Tamer ve Sabohattin Alı' den yoptığı sAtlının Türküsü» ve «Leylirn Ley» isim'j parçalar, söz ve müzik denetimden tyayınlanır» almışlardır. Bu iki örnektekl. bestecilik ve icracılık eksiklsrıne rağmen, blrer deneme oldukları icin, desteklemek, ozendirmek icin. hoş görüyle cyayınlanır» karan aimmıştır. 6 . Z. Livanelı'nin Na zım pjbi bir ozanı, kalkon glbi kullanıp. müzik bilimselliğinin dışında kendisinl savunmaya calışması doğru bir yöntem de ğildir. Muzik denetiminln kıstaslan nelerdır? Birlikte görelim. Beste: Besteler büyük ozanlarımızın dızelerı üzerlne yapıldığında, o ozartın, öz ve bıçim olarak edebiyatımıza yaptığı katkılar, yenilikler, besteci tarafından, müzik dili olarak, öz ve bicim planlannda, müzlkto yansımalıdır. Nazım Hikmet. Halk şiirinl de, Divan şilrinl de, blîimsef yöntemlerle araştırmış, bu analizîerden yola cıkorak. öz ve bicîmde cağdaş sentezlere varrmşttr. Kullandığı sözcüklerrn, hem tek başlarına, hem da, dize Içindeki ritmlerınl, kuyumcu terazisıyîe ölcmüş. uzurt, kıso, açık, kapalı. hecelerl ve sözcüklerin ağırlık naktalan otan vurgu yerlarinl doğru değerlendirmlş ve gene bu Sözcüklerin kendi ic müziklerinl ve giderek sözcükierden oluşan, uzunlu kisalı dizelerin ic müziklerinl, doğru bir bicimde kombıne etmiştır, Bunu, dünya göruşü doğruitusunda kufiandığf metod ve çnr bilimselüği iis cözmüştür. Özde ve bicimde yaratıcı olmuştur. B'rkac kucük ömek dışında. hic bır zaman, tumüyfe, bir halk şiirf bicimınl ya da deyiş/ni, ne de divan şiirf mimari yo da üslubunu kalıp olarak kui'anmamıştır. Bunun ışığında Nczım besteleyecek müzisyenin, geleneksel halk ezgderl benzeri ezgiterle Nazın'f ele almamosı gerekir. Gelenek SANAT EĞİTİMİNDE BÜTÜNLÜK Atillâ ÖZKJJIIMLI anat cğiümi. niteligi gereği bfr bütünlük taşımak zorunda olduğuna göre, değişik scnat dallanndaki eğitim uygrulamalarır.tia. yeteneklerin işlenmesinin yanısıra bilinçü sanat adamlan yetiştlrerek toplumun sanatsal birikitnine, ileriye dönök gelişimine katkıda bulunmak gerekmektedir. Sanat eğitinıinin toplumsa] bir işlev kazanabiimesi ancak bu yolla olasıdır. Bu ise duygu ve düşünüş eğitiminin gercekleştirildiği, çafeda^ bir duyarhk ve davramş öîçüsünün aşüandığı, araştırıcı, eleştirel bir kafanın kazandınldığı eğitim öğretim düzeniyle sağlanabilir. Bilindi^i gibi Türkire'de konservatuvarlar öğrencilerini ilkcğretimden, akademilerse ortaöğretimden geçtikten sonra almaktadırlar. İki durumda da sözünü ettigim sanat eğitiminin bütünlüğü Ukesi hayata geçirilememektedir. Birçok kurumun Işleyişinde gSrduğümüz gibi, aznaçlar yüce, erişilmez ve kutsai kavramlar olarak yönetmeliklerde dunnaktadır. Nitekim konsenratuvarlar ögrencilerinl ilkoknldan sonra aldjklan için yetenek eğitimînin yanısıra bilinçli sanatçılar yetlştinnek görevini de üstlenmiş olmaktadırlar. Bu amaçla başlangiç ve orta bölümlerinin programlanna kültür dersleri adı aliında bir dizi dors de konulmuştur. Ama uygrulamada istenilen amaca ulaşılması olanaksızdır. Ders saatlerinin smırhiığ'i bir yana, ortaöğretim mufredatına ba§h kalınması ve konservatuvar'ar için ayn bir kuitür dersleri programı greliştirılmemiş olması konuyu daha baştan çıkmaza itmektedir. Çünkü, söz gelimi edebiyat dersJerinin sanat eğitimi yapılan bir kurumda öz ve biçim olarak lise düzeyinde yurütülmesi yanlıştır. Bir lise öğrencisine birtakım edebiyat bilgilerini öğrenmek yetebilir. Ama geleceğin sanatçısı olacak bir öğrencinin edebiyatı kavraması, duyması. edebiyatla beslenmesi gerekir. Üstelik olumsuzluk bu noktada da kalmanıakta. programda yer alan kültür derslerinin uygulamada ortaögretimle denkUği sağlama unsuru olarak görulmesine yol içmaktadır. Doğalhkla bu da köitür derslerine gereken önemin verilmemesi tutumunu doğtırmaktadır. Oysa ana soru şudur: Bilinçle güdülmeyen bir el, bir kulak, bir beden, bir göz ne ölçüdc eksiksiz ya da başanlı bir bicimde işlevini yerine getirebilir? Duygu ve düşünüs egitiminden germemiş. kültürle bezenmemiş bir bilinç. bilinc sayılabilir mi? Akademik sanat eütiminde de ajTiı eksiklik başka bicimde karşımıza çıkmaktadır. Öğrencinin ortaöğretimde belli alışkanlıkîan ve belli bir kültürü edindj^inin var sayılmasıdır bunun nedeni. Uygulamadaki gerçekse bu değüdir. Bilindiği gibi ortaSğretim kurumlarında sanat eğitimini amaçlayan derslpr müzik, resim . sanat tarihi ve edebiyat dersleridir. Müzik, resim ve sanaJ tarihi derslerinin genelde. yönetmpliklerde ne yazarsa yazsm, uygulamada göstermelik dersler oldu&u gerçeğini kimse yadsıyaraa2. Işlpndiçi biçimiyle sanat tarihi dsrsleri ö^renciyi sanattan soğutmak îçin konulmuş gibidir. Elli, altmıs kişilik *:nıflarda aracsız, pereçsi? mü7ik ve resim eğitimi yapıldığını, yapılabildiğini söylemekse olanaksızdır,. Bu durumda sanot eğitimi açısrndan bütün yük edabiyat derslerindedir. Lise öğretrrninf fen ve edebiyat bölümleri olarak ayırdıgımıza, edebijat derslerini belli bir eğitim programını gerçckleştirebilecek ölçüde tuttuğumuza göre. resim ve müzik dersleri için Heri sürdüsflmüz savı yineleyemeyız. Ama şu soruyu sorabiliriz: Uygulamadaki edebiyat dersleriyle edebiyat egitiminden beklenen ansaç gerçekleşmekte mldir? Yanıt açık ve kesindir: Ortaöğretim kurumlanmızdaki edebiyat dersleri öğrencilere okuma zevki ve dil heğenisi kazandırmaktan uzakür. İşte akademik sanat eğitimi, böylesine belli amaç lan gerçekleştirmekten uzak bir orta öğretimden geçmiş öğrenciyi devralmaktadır. Bu nedenle belirIi bir sanat dalında öğrenciyi eğitirken işlevini yerine getiremeyen oıtaoğretimin bıraktığı boşluklan da doldurmak zorundadjr. Buysa, genel eğitim diizeninde gerekli degişimler saşlanıncaya dek, önce Cğrencilere güzellikleri duyma, anlam?., onlar üzerinde düşünebilme alışkanlıklar.nı vermeyi: sonra dn duyduklarmı ve düşündüklerini anlatabilme yeteneğini kazandırmayı amaçlayan bir eğitim programımn geliştirilmesiyle olasıdır. S NÖBETÇİ ECZANELER ) BAKIRKÖY: Altın, (Bakırköy Muharrır Ahmet Rasim Sok. S|. Lefkeli, {Bakırköy Gençler cod. 92), Gün (Yeşilyurı Ekın Sok. 23), Atalay. (Konarya Istasyonu, PePkan Kuşu Sok. 1), Yılmoz (Şırinevler Kocasinan Bağcılar Ccd. 27;, Selım, (Bahcelıevler Beşyuzuncü yıl Bulvarı 23/Bi B E ? ; K T A $ Altınay, (Şehit Asım Cad. 24) özdan, (Gayrettepe Soatcıbayırı 5). Sema, ( 4. Levent Akçam Sok. 11 '1) BEYOĞLU: Tepebaşı, (Veşrutiyet Cad. 165), Nemli, (İst.kla! cad Baio Sok. 44). Candan (Sıro Selviler Cod 143/1) BSYKOZ: Olgun, (Fevzlpoşo Cad. 3) EMİNONÜ: Park, (Divanyolu Cad. 56). G. Sağlık fGedıkpoşo Cad. 53). N. Başaran, (Hahriye Tüccor Asyc Sok 2) EYÜP. (Turkay (Yusuf Muhlıspaşo Cad. 36), Boölor, (Demırkapı Ccd. 25/B) FATİH: Gural, (Fatih Halıcılar Cad. 921. Bohar fFarjh Nışanca Cad. 24/B), Nuh [Çapa, Vakifgureba Hast. Ccd 50), Yıldız. (Aksoray, MıÜet Cod. 23/A) Q, O. PAŞA: Şebnem, (Yeni Doğan Ordu Cad. 129), Kücükkoy, ıKücukkoy Dispanseri altı 6) KADIKÖY: Mısırlroğtu, (Yeldeğirmenl Mîsakı Mtlli Sck. 113), Duvgun. {Bahariye Cad. Nail Bey Sok. 38), Elıf fModo Cad. 25), Suadiye (Suadlye Bcğdot Cad. 359) KARAKÖY: Ziya Boyer, (Karaköy Percemli Sok. 12) KASIMPASA; Deniz (Mutfakkapı cod. 1/2) Yenl, (Halıcıoğlu Abdusselam Sok. 2) SAR'VER: Sanyer, (Sarıyer, Yenimahalle Cod. 21), Merksz, fistinye İskel e Cad. 100).. S ; PLİ: Sırocevızter. ,'Ş,ş,'ı Snacevizler Cod. 83/2) Yeni V o'et, (Kurtuiuş Ccd. 206), Turkân (Nişantoşı Valikoncğı Cad. 67 '<) U3KUDAR Altın, {Zeynep Kâmil Hastanesl Doğum Pc/yonu tfarsSft. Oîku (Hakimiyeti Milliye Cad. 184), Yu nus, IBapIornaşı Ccd. 16), Kuzguncuk (Kuzguncuk İcadr/e Cad. 561.. Istanbul Devlet Tiyatrosu Zeynep Kâmil Küftür Sitesi Salonu GUN 17 Kasım Cumartesi 18 Kasım Pazar 20 Kasım Sal> 21 Kasım Carsarnba 22 Kasım Perşernbe 27 Kasım Salı 28 Kasım Carsamba 30 Kasım Cuma OYUN Kurnaz Avukat Kurnaz Avukat De'i Dumrul Defi Dumrul Del, Dumrul Eskl Fctoğrafior Eski Fotoğraflar Eskl Fotoğraflor SAAT 11.00 de 11.00 de 20.00 ds 20.00 de 20.00 da 20 00 de 20.00 de 20.00 de ÎLAN Antbirlik Genel Mudurlugunden Bildirilmiştlr: Pamuk Yoğı Kombinomızm 1980 yılı i.^fryocı lcln Blrliğimizce venlecek teneke levhala'dan 2 ve 5 kilogromlık olmak üzere. cem'on 600 bin adet LİTOGRAF baskılı tenetca kuîular 20.11.1979 salı günü saot 10'da Genel Müdürluğümüz bmasmda kapalı zarf usulü ıle yapılacak ıhole neîıcesinde imol eltırilecektir. Bu işe oıî şartnomeler Birliğimiz Levozım v» Sotın Alma Müdürlüğünds görülebilır. Birliğimız 24S0 sayılı yasaya bağlı değild'r. ANTALYA PAMUK TARIM SATIŞ (COOPERATİFLERİ BİRLİĞİ B'letîer 10 Kasrm'don Itibarsn oşoğıdcki gışelerd© safacaktır. ATATÜRK KULTÛR MERKEZI KADiKÖY ŞEHİR TİYATROSU ÜSKÜDAR ŞEHİR TİYATROSU ZEYNEP KÂMİL KÜLTÜR SİTES! (Oyunun boşlama scatinden önce) (Basın: 23629) 8445 Başsağlığı Şirketimiz Damşmanlanndan, İstanbul Devfet Konservatuvarı, onarımı bitmeden öğrenime başladı İstanbul Devlet Konssrvü'îuvarı gerekli onarım calışmalan tümuyîa bitmemeslne karşn 1979 1980 öğrenim yılıno başlamıştır. Gecen yılda Yıldız Kullıyesi'ndeki bir binaya taşınan, sırııf aracgerec yetersiztiği nedeniyle öğrenimı güclökler ı'cinde sürduren konservatuvarın bu yıl daha sağlıklı bir öğretim! gercekleştırebilsceğl belirtilmektedır. Gectiğimiz ağustos ayında onarımına ancak başlanon konservatuvar bıncsının catı işinın yapıldığı. bina icndeki onanmlo smıfların ve bale stüdyosunun sayısmın artırıldığı bildırilmektedir. Bodrum kattnın duzenlenmesf ve restoresiyle bu olonaklar daha da artmış olacaktır Bu arada enstrüman ve eğltim araçları ocısından eksıkl/kler bu'unması nedenlyle sanat eğitiminin olumsuz yönda etk'lensceği, ayrıca oğretmen kadrosu dolu bulurduğu halde vbiı öğretmen otanmosının, atonan bir âğr6t"isn6 venlecek ders bu.'unamamasının r r ko ".se va*uvar cevreısr'nde hurursuzluâa yo' actığı da oğrenilmıStır Avnı cevreler yalnızca b r mödOr ve boşmuavnle yoietılen konservaruvarın yönet cye gefeks:nımı olduğu halde. bos soat bulunmayaıı b r ders ıcın oğretmen atanmasının neaenıni anlamanin guc olduğunu belırtmışlerdır. Fethi TINMAZ 7.11.1979 çarşamba günü aramızdan ebediyyen ayrılmıştır. Cenazesi bugün (8.11.1979) Bebek Camii'nde kılmacak ikindi namazım müteakip Ortaköy Mezarlığmda toprağa verilecektir. Merhuma Al]ah'tan rahmet, ailesine ve yakınknna başsağlığı dileriz. (Kaynak Reklâm: ...) 8436) Bursa Üniversitesi Ontversıtemız Tıp, Makina ilo İkJfsadi ve Sosyal Büımier Foküitesı kadrolcrmdort aşoğıda Derecesi, Kadro ünvanı, sayısı beürtıien kadrolara 1750 soy;lı Yosa'nın 3Ü maddesme göre smavla Cevlnci alınacaktir. Sa$wru<3'?.a: 657 sayıiı Yasanm 48. maddesind» yczıiı Genel kcsul'ar ııe dört yıilık yuksek öğrenim kuruTüarınoan ıigüi yaboncı dil bö'uTiünü bıtırmiş olmaları gerekmektedir İlgilıierin öğrenim durumlarını belirten bsige ve nüfüs cüzdonı veya tasdikll sureüyie 22 kasım 1979 perşerrbe günü co.'ıŞTia saotfnirt bitimme kadar Ünıverslte özluk işlen MüdürlOğüne boşvurmalon duyurulur. Fakültesl: Kadro Ünvanı: Derecesi: iktısadi ve Sojyai Bılımier Çev:ric! 7 Tıp » 7 Makina > 7 Bronşi: Fransizco Almanca İngiîizce Adeth 1 1 1 MERBOLİN Boya ve Matbaa Mürekkebi Sanayii A.Ş. Şeyh Bedredclm konusunda yenî bir beSge yaymfandı İzmır'de ycyımlcnmakîo olcn avi:k odebıyat dergıs; Done"rec. bu ay cı'tan 28. sjyıSında SıTicvna Kadısoğu Şeyh Beörecöm k c u s u n d a yeni bır belge yay.n'arnşttr Efdal Sevınclı taradnclcn hazirlanan ko nuya ılışkm araştırma yczısın da. henüz kımligı bıi'rmeyen Yusuf bin Abduüoh adlı tcr h yazmocsının «Tarıhf Feth... Sultcn Seiim $ah H. 922/M. 1 5i6» odlı yaptından Şe>!ı Bed reddın oiavı ıle ılgılı balumler oktonimckta \e okura tamtilmakîadır Donemec Dergısinm bu sayısındc ayrica Mehnet H. Doğun, M Yaşor Bıien. Hıdoyet Korakuş, I Gu\en Kaya, Muzaffer Izgu. HoTiduıiah Kcseoğ lu, Maksut Dogan, Huseyın Yurf.aş, D'jran Aydın. Ycilcın Uiukcya. Vurathan Mungcn, Abdülkjdır B'Jöa't, Ahmet Özer. Osman Ca.sl.an yer alr/or. GARTH MARTIN STORM OKUMUŞLAR Yeterli Sayıdo KREŞ ve ÇOCUK YUVASI AcılmasTiı Sağlayınız fBasın: 23558) 8431
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle