23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ONÎKİ ' CUMHURİYET 11 1979 BREJNEV'IN DOĞU ALMANYA'DAN KUVVET ÇEKME ÖNERİSİ, BATIDA YOĞUN TARTIŞMALARA YOL AÇTI (Dış Haberler Senrlsi) Yuksek clüzeydeki NATO grubunun geçen hafta Bruksel' de yaptığı toplantıda Orta Avrupaya 572 tane orta menzilli nukleer fuze yerleştirilmesine Uışkin ABD plânmın kabul edilmesi ve bu karann ardından Sovyetler Birhgi Devlet Başkanı Leonid Brejnev'ın Sovyetler Birliğı' nin Doğu Almanya'dan 20 bin Sovyet bırhği ni ve 1000 tankı tek taraflı olarak 12 ay içinde geri çekme karan Avrupa üzerinde düğümlenen Do&u Batı ilişkilerini bir kez daha uluslararası ilişkılerin dikkat çeken. konusu olarak onaya çıkarmıştır. NATO, ittifakın ABD ile AvrupaTı üyeleri arasında nötron bombasuun Avrupa'daki NATO kuvvetlerüıe verilmesi konusunda çıkan sürtüşmelerin tekrarlanmaması için, Sov yet SS20 füzelerine karşı Avrupa'daki güç dengesini korumak amacıyla almacak önlem leri görüşmek üzere, bir NATO yuksek düzey grubunun kurulmasını kararlaştırmıştı. Söz konusu grup. son yaptıgı toplantıda Orta Avrupa'ya 572 orta menzılli yenı nükleer füze yerleştinlmesini öngören ABD planını kabul etmıştı. Bu fuzeler, Sovyet SS20 füzelerinin karşıb kabul edılen Amerikan Cruise ve Pershıag2 füzelerini de içerecek ve 1000 mıllik bir menzile sahip olacaktır. AVRUPA'DA KARŞILIKLI GÜÇLER NATO ASKER SAYISI: 670 Bın TANKLAR. 7000 SAVAŞ UÇAKLARI 2000 TAKTİK NUKLEER FÛZELER: 7000 TOPLAR: 2.700 Vorşova Poktı 955 Bın 20,500 2800 3.500 10.000 Af gan Kabilelerinde 5 yaşından sonra silahlanılıyor (Dış Haberler Servisi) Güneybatı Asya'nın Müsluman ulkesi Afganistan, tam bir buçuk yıldır kanlı çorpışmalora sahne olmaktadır. Nur Muhtfmmed Toroki liderligindeki Sovyet yanlısı bir rejimin nisan 1978 devrimıyle Işbaşına gelmesı ve ardından bazı reformlara gırişilmesı, ulkenin once küçuk çapta ayaklanmalara daha sonra da açık bir savaşa sahne olmasını onleyememlştlr Bunun en buyuk nedeni de Afgan halkının geleneklerine bağlı Müsluman bir nufustan oluşmasıdır. Geçen ay Nur Muhommed Tarakl, Başbakanı tarafından, bir «saray darbesi» İle iktidardcn uzoklaştırıldı. Ancak yeni lider Hafızullah Amın de eski lider Taraki gibi Müsluman gerillolara karşı mucadele vermeye başladı. Ülkede yine kanlı cotışmalar, üstelık yabancıların oldurulmesine dek varan, kargaşalıklar devam ediyor. Yabancıkırın ülkeye girme olanağını çok güc buldukları bir ortamda Fransa'da yayınlanan Le Nouvel Observcteur dergisinın muhabiri bu kargaşanın içine girmeyi başarmış ve Müsluman gerillalar arasında 3 hafta kadar yaşamıştır. Muhabir izlenimlehni şöyle anlotıyor: «Hukumet yanlısı güclerls Müsluman gerillalar arasmdaki carpışmalar daha cok Zurmat kerttinde yoğunlaşmaktadır. Zurmat kuçuk bır vaha k&nti. Başkent Kabıl'ın yaklaşık 120 km kadar guneyinde bu'unuyor, ama kentlıkten cıkmış, western fılmlenndekı hayalet kent görünümune burünmüş Kent sakınlerı. kı ekonomık ve sosyal yaşayıştan köyluyü andırmaktadır. dağlara cıkmıs, mağaralarda yaşamaya başlamışlar Kaygı duymalarına karşın yarı gccebe yaşantısını surdurmek zorundalar. Beslenme olanakları son derece kısıtlı. İçlerınden bazılan her türlü rlskı göze alarak vadıye Inmekte ve yıyecek oromakta. Batı. henüz Afganıstan'dakı carpışmaların bir savaş nitelığı taşıdığı bılıncıne ererfıemış Ama buroda tam bir savaş hüküm süruyor. Müsluman gerillaların hükümete karşı ayaklanmaları ile bırlıkte kabıleler arası çatışmaların da sürduğu gözlenıyor. Hükümete karşı savaşan Müslüman gerillalar arasında 3 hafta kalan «Le Nouvel Observateur» dergisi muhabirine göre, yakalanan hükümet yanlılarının yargılanmadan boğazları kesiliyor. ^^^^™ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^^a^^m ^B^Haa^ koladiklan zaman onu bir kasap gıbi parca por» ça kesmektedırler Mucahıdınler, herhcmgı bir Sov. yet yurttaşının Afganıstan'o gelmesının kendi açısından doğru olmadığını belırtırlerken. bu savın diğer yabancııar icın de gecerlı olduğunu vurgulamckta ve ornek olarak gecenlerde Kabıl yakınlarında 6 alman yurttaşının kotledılmesıni gostermektedırler. Bu koşullar aitında bır gazetecının bıle Afgonıston'o g.rmes) cok güctür. Akla gelen ılk yol Kabıl'e gıdebılrrektır. Ancak daha sonra kentten cıkmak olanağı bulunamamaktadır Kcbıl'de maholleier, sokaklar bıle taraflarca işgal edılmıs durumdc Caddelerın bazılarını da mücohıdınler kesmışler Bır dfğer yıl do csıler gıbı Pakıstan'dan geçmektır ama yöre dağlık ve engebelı oltfüğu ıcm 5 b n metre yukseklı^te gök güo yasam kosulları ile karsılaşıyor ınsan. Muslumon gerıllaların, dünyadakı diğer gerillalardan bir forkı da cip yo da buna benzer araclara sohıp olmayışlarıdır. Afgan gerıllası dcğlarda, vadılerde yayan dolaşıyor. TEK U>IUT İSLÂM Kırsal bö'gelerde dcğlarda yoşayanlarm tek utnutları ıslâm. . Karşılıklı carpıştıkları güc ıse Afganistan ın feodal ycpılı toplumuna marksıst 18nınıst ılkelen uyarlomak isteyen bır ordu ve burokrası. Afgan hukumetı Jbu ıki yapı arasmdaki farkı azoltab.lmek omacıyla kırsal bolgelere siyasi komıserle r gondermış Bu komıserler tarım araçları olmaksızn tarım reformları uvgulamaya calışıyorlar. Ancak dağıtnan ekili topraklardan baztları da Nur Muhammed Taraki tarafından gönderllen tankların paletlen aitında kalmış ve varoluş nedenlerını yıtırmtşler Afgan mollalar da kışkırtlcı rol oynamakta yarar görmüşler ve koylü holkı tann ve ıslâm adına ayaklondırabılmek icın Taraki yönetımının. kadınları fohişelığe ıtmeye kararlı olduğu hıkâyestni uydurmuşlardır. Sarp dağlarda keşıf görevı japan bir gerilla. Acıın<tsız bır savaş.. *M^M t««««^^^^^ ^^M^^ ^ ^ ^ ^ ^ B a B B H S ^^^^^» «^M^M «n^^^ ^^^^^» a^^^H ^m~ |^ 5 YAŞINDA SİLÂHLANIYORLAR Bölgenin adı Paktya. tam Pakıstan sınırında. Savaş malzemelerının bu bölgede oldukça yoğun bir biçimde stoklanması. doğol olarak burayı çatışmaların odak noktası yapıyor Bolgede her kabıle cocuğu 5 yaşından sonra sılahlanmaya başlamaktadır. Afgan ordusu bu bölgedekı kent, kasabo ve köylen durmaksızın top ateşıne tutmaktadır. «Mu cahıdın> denen müslüman gerillalar ıse gerek buna karşılık vermekte gerekse daha başka yollara baş^urmaktadırlar. Şoyle kı, mucahıdınler. Ircnlı muslumanların yontemını ızlememekte ve karşı taraftan yakaladıklan bırını yargılamamaktadırlar. Orneğın ıktıdardakı Halk Parîısı yandaşı bırını ya SOVYETLER Sovyetler Birliği Tarakl rejimine desfek okJuğu gıbı bugün de Hafızullah Amın'e yardımını esırgemıyor. Genllolar 'se ınonçlony'a tanrıları ile başDasa Gerilla savaşını yürüttuklen dağları adım adım bılen bu ınsonlar ıslamıyetin daha saf. daha temız, daha nurlu olduğuna ınanıyorlar. 45 bın metre yükseklıkte tanrıya daha cok voklaştıklartnı sanmakta doğayla. tanrıyı ozdeşleştırmektedırier Sovyetler Alganıstan'da kalmaya devam ettığı süre savaşı S'jrdürmeye kararMor Pakıstan toprakları ıcındekı Dara bölgesi Ise rmucahıdın»lerın S'lâh deposudur Afgcn sınırı b°yunca Dünyanın en gorkemlı sılah pazarlarından bırıdır bu bolge Her tur sılahın taklıtlen bu bcHgede ycpılabılıvor B;nncı Dürya Savaşının Enfield tufeğınden ağır ırakınelıye, sedef kakmalı ba\'an tabancasmdan Luger'ye değın. Kalaşnıkovlar 100 dolara alıcı buluyor. GÖZ YUMUYOR Pakıstan Hukumetı Dara'dc olup biten'ere göz yummak zorunda Denetımden uzak Dara asıtiar dan beri Pak'u kabılelerıne aıttır. HICDT yabancı buraya gıremez Inscn değennın bır tufek fıyatından daho ucuz olduğu bu boıgeye ancak Mucahıdınlerin sağlavabıleceğı bır casaportla girtlebılır Ellerınde sılah (genellık'e bıcak) nereden ge'dıötnız' sorarlar. Yanıt elınıze kclbınlzln üzarıne goturerek Tarakı'nın başlıco düşmanınız olduğunu söyiemektır Darta sonra samlmi davra nışlar ortoya cıkmova bcşlar Ama bu. ufak eocukkmn gozünd^kı savos «utkusunu \m vdfilı muslumanların kuşku dolu bakışlarını ortadan kal dırmaz Savas guvensızlık çetırmısiır.. Tcraki yö netımıne bağlı olup olmadığına ılıskın kuşkular bircok kışınin boğazının kesılmesıne yolaçmıştır. Islık calarak icilen bır cay, yenıten ya da icüen bır mıkfar bal Afgonlorlc dostluğu pekıştırır Ml denızden rahatsız olduğunuz zaman Pakistan'do yapılan eski bır antıbıyotık verıiir Ortalıkta fazla kadın gorülmez. Yfclnız rengârenk etekli ağır gümüş takılarla süslenmış göçebe kadınlara rastlanır. Bölgedeki cadırlar göcmenlerln varlığını slm gelemektedır.. Servetlennl bir kecl. M tavuk. cay kaynotmaya yarcyan b'r kap clusturmaktadır. Gardez'e gelıncs bu kent de. Paktya'daki diğer kentier gıbı mucahıdınler torafından kuşatılmış lardır.. Ne var ki asıler bır kenti ele geclrebilecek ve kentleri ehnde tutabılecek kadcr crac ve gere ce sohıp değıüer Dağdan dağa vardım Isteyecek haberleşme olanaklanndan voksunlar.. Paktyo' nın tartışmasız en büyük lıderlerinden Maulcvi Cetaleddin'in. Gardez'i sonbaharın sonuna dek ele gecıreceklerini ileri sürmektedır.. Celaleddin fa natık bir müslüman. ağırbaslı b ! r molta değil. Afganistan'da sol eğılımli bır Islaml hcreket görülmuyor.. Afganlı müsiütnan geriüalar Sovyet yanlısı hükümetlere dış bHemektedırier. Bu nedenle Hafızullah Amm yönetimindeki Afgonlstan' da da dınsel hareketlerin en azından şımdilık dur ması bek'enemez.» NATO toplantısuıda alman karara karşılık olarak Sovyetler Birlıği Devlet Başkanı Leonid Brejnev'in Doğu Almanya'nın 30 kuruluş yıldönümü törenlerinde yaptığı konuşmada, söz konusu ülkede bulunan Sovyet askerlerinin 20 binini ve 1000 Sovyet tankını tek taraflı olarak geri çekeceğini açıklaması. DoğuBata iÜşkilertne yeni bir bovut getirBrejnev. Avrupa'da orta kan füze^erj yerleştirilmediğj yetler Bırliği'nin Avrupa'da menzilli füzelerinin sayısını söylemiştir. menzilli Ameritakdirde, Sovbulunan ort* azaltacağını dı GERILLALAR SAVAŞ SIRASINDA DUA ETMEYİ DE UNUTMUYOR. Siyasal gözlemciler. Breinev'in açıklamalannı ABD üe NATO'nun Avrupa'h uyelerl arasında ve Avrupa ülkelerinin iç politikalannda surtüşmelere yol açacak ustaca bir ham le olarak nitelemektedirler. Nitekim öteden bert Sovyetler'in öfkesini çekmemek konusunda hayli ihtiyath davranan. B. Almanya Başbakanı Helmut SchmidL Brejnev'in açıklamalanndaki «bazı noktalan içtenlikle desteklediklerini» belirtmiştir. ABD'nin Sovyetler'e karşı katı tututn yanlısı siyaset planlamacısı Brzezınski ise ABD'nin Avrupa'ya orta menzilli nükleer füzeler yerleştirrneye ka rarlı olduğunu açıklamış, ancak Brejnev'in konuşmasında •bazı olumlu noktalar» bulun duğunu belirtmiştir. Öte yandan Sovyet liderinin diplomatik bir manevra yaptığını söyleyenler de az değildir. Bunlara göre Sovyetler'in Doğu Almanya'da 400 bin asker ve 10,000 tank bulun durduğu göz önünde tutulursa Brejnev'in ko nuşmasında belirtilen kuvvet indirimi gerçek leşse bıle Avrupa'daki Sovyet askeri üstünluğu sürecektir. ALMANYA MEKTUBU Mark'ın değer kazanması enilasyonu azaltacak FRANKFURT Batı dünyasmda Is. vlçre'nin archndan en düşuk fıyat artışına sahıp ülke olan Federa! Almanya'da, 1976 yüının nısan ayından bu yana ılk kez geçen ağustos ayında fıyat artışUn yüzde 5'ın üzerıne çıkmıştır Ulkenin ekonomi uzmanlan fıyat artışlanna neden olarak, başta petrol olmak Ozere ham madde fıyatlanna yapıJan zamlan göstermektedırler. Son petrol zammından bu yana FedPral Almanya'da hızı artan fiyat artışlan diğer Batı ülkeleri ile karşılaştınldığında ortaya çıkan sonuç. bu ülkenin lehine olmaktadır. Federal Almanya'da diğer Ba*ı ülkelerine karşın enflasyon oranının düşuk olması, uluslararası para pazarlannda Alman markına olan isteğin artmasma neden olmuştur. Bu gelışmenin sonucu dunya para rezer\rlennde markın payı yüzde ıo'u bulmuştur. Boyıece mark, doların ardından ıkınci büyük para birianı olarak dunya pazarlarındaki yerinı ku\ vetlendirmıştir. Alman markının diğer Batı Avrupa pa ra birımJenne karşı da değer kazanmaü sonucu, Ingiltere dışındaki AET üyesi ui keler eylulün son haftasında Bruksal'de yaptıklan gizlı tutulan bir toplantıda markın değerinin yuzde 2 artırı!masın> kararlaştırmışlardır Merkın değer kazanması sonucu Federal Aimanya'nın dış pazarlardakı alım gucu artmıştır Bu duru. mun iç pazan olumlu etkilemeslni bek.İ3yen çevrelerin ifadesine göre, dış ülkelerden ıthal edıien tuketım mallannın ucuzlaması fıyat artışlannın hızını kesecektır. Son petrol zammından bu yana mnrkın dolara karşı sureklı değer kazanmasıiıa %e dunya petrol al'şverşınde para bırıınınm dolar oluşuna dıkkati çeken »endıkilar, bu gelışmeye paralel olaraK Federal Almanya da benzfn fiyatlannın ucuzlaması gerekırken aksine pahahlaştığını belirt<>rek; markın değer kazanmasından sadeca fırmalann kazanç sağlamasını eleştirmektedırler. Bu durum önumüzaeki aylarda başlayacak olan 1980 yılı toplu iş sözlaşmesî göruşmelerinın zorlu geçmesine neden olacak etmenlerden bıri olarak kabul edılmektedır. Feridun YÜCEDİNÇ I İMDİ cok kl$l Hoson Fehml Göneş'ln îstıfasmı konuşıryor. CHP'li Içışleri Bakcnı görevını boşarıyla yürütürken bu oyuna nasıı geldi dıye şaşıranlar var. Doğru, Göneş'in öyküsü baştan sona bir senaryo. Sarkıcı hanım durmadan demec veriyor. Sevglden soz ed'rvor ama. bu ilkel ve cirkın oyunu sevgiyle bağdaşttrmak kolay değıl. Seven kadın konuşmaz. gölgede kalır, Özverısi ağır basardı değil mi?. Ben bu oloyda en cok Hason Fehml 6üneş gıbi akıllı bir polıtıkacımn bu oyuna gelebilmesıne fcerliyorum. Ptrıl pırıl bîr pofitikacı bir anda gölgeleniverdı. Secımlere 10 gün kala bu senaryoyu hıssetmesı gerekirdi ilkel duygular akıllı sandığımız kiçilerl de gercekleri görmekten alakoyabiliyorsa. faturasını ödemek zorundalar elbet... Bu nedenle istifa herşeye karşın olumlu b>r asama. Özellıkle AP cevrelerl ve de renkli basın bu konuda büyük bır duyarlık gösterdi nedense. Biraz şaşırıyor insan. Cünkü bu tür öyküler Türk sivasal yaşamının güncel olayları arasında, dün de bugün de... Gazetecılığe başladığım yıllardo Ankara'da urrfu bir sopranomuzla röportai yapacaktım. Sağlık Bakanlığı'nın yanında bir sokakta birden bir kac kişi yolumuzu kestl. Foto muhabiri arkadaşımın elinden makinesinl aldılar. Ben cok Icerledim. Cünkü bu ünlü sopranoile telefonla konuştum, görüşmeyl önceden saptamıştık. Ama, o sokaktan fotoğraf makınesıyle gecmek yasakmış anlaşılan. Ben kapıyı çaldım Durumu anlatlım. O ünlü sopranomuz do Başbokanlığa telefon etti. Bıraz sonra da foto muhabiri arkadaş geldl. Bu arada. salonun boş kösesinde o dönemın Başbakanı'nın resml carptı gözüme. Çok dg özel bir yazıyla sunulmuş. $ Mesleğlmln llk dönemlndeydim, bu fotoğrafın bır gazetecıden, üstelık geleceğı önceden bılinen bır gazetecıden saklanmamasına hoylı şaştım Ama o aşk öyküsü tarıhin sayfalarına gecti gıderek Salonunun baş kösesinde sevdıği devlet adamının resmıni bulundurmaktan çekinmeyen sanotcı bir devrım mahkemesınm savcıları, yargıclan önünde ünlü bebek davasının sanığı olarak yer aldı «Onu sevıyordum. Bır cocuk doğurmak ıstedim...» dedi Kadınca yüreklıce bir meydan okuyuş hic kuşkusuz. Ancak, bu öykünün erkek kohramanı bır devlet Dışlşlerl Bakanı da Ankara'dakl diplomatik partıler bir yana yurt dışı gezılerıne dıvelım Kıbrıs konferansına ya da bağımsızların Bandung konferansına yanına sevdıği kadını alarak gıdebılırdi. Bır başka kadın DP'lı bir Bakana telgraflar ceker bu öyküler gazetelere esıntı turü yansıyınca Devlet Bakanı, «Özel yaşamüan söz etmek yok» dıye yasaklar koyabılırdı. Ancak. özellığını koruyan öykülerl yasaklarlo sağlamak kolay olmuyor. Sevgi. kuşkusuz ınsanca duyguların en guzeli. Bir erkeğe ya da kadına yeni boyutlar ve ANKARA ANKA.. OYUNLAR VE ANILAR Müşerref HEKİMOĞLUadamt olarak başka clzglde gârflnöyordu. Ankara'da Sağlık Bakanlığı yanındakı sokağc istanbul'da Teşvikiye'de bır aportmana da het zaman makam arabasıyla koruma polıslerlyle birlikte giderdı o devlet adamı Dahosı var... İstanbul'daki sevgılısınin kocası önemlı bir görevln başındaydı. Başbakan Istanbul'a gelince pörevlı koca da nöbet bekleyenler arasında yer alırdı Ancak o donemde bunlar olağan seylerdi Yabancı devlet konuklarına Prens Abdülıllâhlara. Sukarnolara gösterilen konukseverlik, başka bır düzeydeydi o zaman. Bir ren, yaşoma sevinclnl, göcönö geüştlren bır oıay. Gercek sevgı de koşullar ne olursa olsun saygınlığmı yıtirmez. Ama. dün ve bugün siyasal sahnede yer alan tüm senoryoların, yazılan cizılen oykülerın kulisinde. sevglntn cok ötesinde bır takım cirkin polıtıka hesaplan, cıkarlar yer alıyor. Kiml cevreler bu tür llışkilerden yararlanarak sivasal ya da parasal cıkarlar sağlayabıliyorlar. Bugün de AP'li politlkacılar arastnda ryl bir yerl olan eski bir bakanı, bir opera galastnda başkent sosyetesinın güzel kadınlan ce vlrmlştl bir akşam. Bir oralık sordurrt: Bu ılgıyı nasıl yorumluyorsunuz?.. Bır taşra avukatıyken bu kadınlar aynı ılgiyi gösterırmıydı sıze? Krtikahayı bastı. Bu ılgıden hoşlanıyomm. Taşra avukatıyken de hoşlanırdım Yalnız bunlar bana değıl. koltuğuma ilgi gösterıyorlar... Bunun farkmdayım. Ancak. bır cok politıkacı farkında olmadı hıc. 27 Mayıs döneminde de ilgınc gözlemlerlm oldu Bır akşam yakınlarımdan bıri. Yassıada'da bulunan bir kon kocayla Mıllî Bıri kcılerden bir yüzbaşı. bir evde karşılaştılar. Koca, «Siz bir vatanseversınız...» diye yüzbaşının elını öptü Kadın daha cömert davranışlara glrdl Mıllî Bırlıkçi çekip gıtti. Ben de o kadına sordum: € Bu yüzboşıya 27 Moyıs'tan önce rastlasaydınız aynı türde davranır mıydınız?» Bu tur ahtnpotlar her iktidar dönemlnde ürer başkent cevrelerınde. Milletvekillıği, senatorluk ya da bakanlık bir erkeğın yaşamında sosyoloıık etkenler de yapcbılıyor. Anadolu illerinden Ankara'ya gelen bir ovukat bır ilçe başkanı. bir doktor taşra yaşamından büvük kent yaşamına gıriyor birden. Bır cok kapıyı ocık buluyor önünda Şcrkıcılarla dansözlerle cevrıliyor. Neye uğrodığmı şaşırıyor. Bu saşkınlığı aşmak kolay değil. Her zaman yazarım Bizans yaşamı hâlâ (Virüyor ülkemızde. Bir takım eller kımi kişılerın dokunuimazlığına değm uzanarak ağlarını örebiliyorlar Bu ağlorı delmek. Mofıacılarla savaşmak kışilığini korumak. özüne. cizgisine ters duşmemek ıcm belll bir güc. bir özdenetlm belkı de eğıtım gerekıyor. Ancak devlet adamı olmak da kolay değıl Tüm evlemlerinde başka bir boyut istiyor. 1980, SANAYİLEŞMİŞ BATI ÜLKELERİ İÇİN KÖTÜ BİR YIL OLACAK STRASBOURG, (a.a.) Ekonomık İşbirltği ve Kalkınma Orgutu (OECD) Genel Sekreteri Emi.e Van Lennep, 1980 yıiındc sanayıleşmış Batı ülkelennın «çok yavaş bir kalknma» hızı gerçekleştırebılecekıerını, dış odemeıer ciengcs'naekı açık ların artmava devam edeceğıni beiırtmlştır.. < Avrupa Konseyı topıantısında konuşan Van Lennep, Sanayıleşmiş Batı ü'ke'ennın ekonomık sorunlcrının nrtmasındakı en büyuk etkenın pet rol fıyatına ycpılan yüzde 60 zam olduğunu söylemış. diğer enerıu kaynaklanndaki fıyot artışı ile bırlıkte bu üîkeierın ekonomık sorunlarmın daha da artacağnı belirtmiştir.. OECD'ye bağlı ülkelerde gelecek 1218 cy lce risinde gercek kalkınma hızının yüzde 1 ile 2 arasında olacağ.nı sövleyen Van Lennep. işsızlığin başta Bırieşık Amenka olmak üzere genel olarak OECD ülkelerinde artmaya devam edeceğinl cçık lamıştır.. Bugünkü ekonomik poütikanın surdürülmesl halinde ekonomik sorunlann füm OECD ülkelerinde artacağını belirten Van Lennep. ancak her ül kede durumun değışikl'kler göstereceğlni söylemiştır. ingHtere ve Amerika'da ekonoml 1980 ortaları na kcdar bozuiacak daha sonra göreceli bir iyileşme kaydedılecektir. önemll bir potanslyef blrikiml sağlayan Ja ponya ve Federal Almanya'da ekonomik gelişme 1980 yılının Ikl yarısında da büyüme gösterecek tırDlğer OECD ülketerinde Ise ekonomfk" kalkınma hızı düşmeye devam edecektır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle