20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ CtMHLTuYET U EYLÜL 1978 karyokıt fiyatlonna zommın güncelliği yonında «tek tip benzin» sorunu da önsm kazanmalıdır. Bunun, ülkemiz için önemıni belirtmeye calışacağım Yurdumuzda yüksek oktanlt benzin ithal ve pazarlamasına 1960 yılından önce baştanılmıştır. O tarihtere kadar 72 oktan olarak ithal edilip satılan benzinlere, yabancı bir şirket tarafından jcine kimyasal maddeler konularok oktan sayısı yükseltilmesine teşebbüs edilrntş ve uygulamaya da gecilmiş. Ancak rekabst maksadıyla ve iyice etüd edilrneden ocele olarak yapılan bu girişim olumsuz sonuc vermıştir. Petrol Ofisi de bu uvgulama karşısında yoptığı ciddi teşebbüster sonunda onlcşmolı bulunduğu şirketten, rafinaj sırasında oktanı 80'e cıkarılmış benzin ithaline boşlomış ve ithal edilen bu cins benzine, 72 oktanlı benzine ödenen para ödenmesini soğtomıştır. 1964'te, bir yabancı şirketin bazı resmi kuruluşlan da, önüne aiarok, ülkemizde 80 oktcrv lı benzinden ayrı olarak piyasaya dcha yuksek oktanlı benzin cıkarılması hususunda yap!:ğı girişimler, 1969'da başanya uiaşmış ve oktanı 95 olarak saptanan benzinin satışına başlanılmıştır. Â OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Tek Tip Benzin Halit ARBAY Petrol Ofisi eski Genel Müdur Yardımcısı fiyotı 80 oktan esas alınarak hesaplanmaKia beraber genellikie üretilen benzinin oktanı 85 87'yı bulrnaktadır. Super benzinin oktanı ise, 95'îır. Normal benzinin uluslararası ticori adı regular, 95 oktanlı benzininki ise premium'dur. Süper deyımi, 100 ve doha yukan oktanlı benzinler icin kullanılmaktadır. Yurdumuzria tek tip benzin kullontlmasi r"alinde sağlanacak yararlar şöylece sıralanabiiir: Memleketimizde dışardan türlü yollaria getırilen ve gızli döviz kaybına sebep olan lüks oto ithali bir ölcüde onlenecek ve zamanla tcmamen ıduracaktır. Ülkemize ithal edılen lüks otolann normal olmoyon yollardan sağlanon dövizlerle getirilen yedek parcaların girişlnde azalma meydano gelecektir. Bu suretle doğacok ihtiyac yerli otomobil uretimiyle karşılanacak ve kapasite arttırıimasıyla maliyetlerin düşurülmesi ihracatın arttınlması Olonağı yarotılmış olacaktır. Akaryakıt istasyonlarında kullanılmakta olan benzin pompalarıylo depolamadaki gereksiz ve verimslz yutırımtar önlenecektir. 95 oktanlı benzine 80 oktonlı bsnıin karıştırılarak motorlar üzerindeki olumsuz «tkıler ve haksız kazanclar duraccktır. Rafinerilerle, ono ve tali depolarda 95 oktanlı benzine tahsıs edılen depolamo tankları tek tip benzine veyo diğer okaryakıtlaro tansis edilerek tank bosluklan azaltılmak suretiyte bir yatırım yapmadon tank kapasiteleri aıttırılmış olacaktir. Tek tip benzin kullanılması, nakliye ve stoklama işlennde tasarruf ve kolaylıklar sağ'ayacoktır. Oiağanustü durutılarda tek tip benrini Silahlı Kuvvetlenn kotay.tkla kullanobılmesi olanağı doğacaktır. Yüksek oktcnlı benzin satışlarının, düşunülen ve bekienen düzeye ıjla$amadığı bir gercektir. 1977'de sivil pıyasada tüketüen 95 oztaniı benzinin, 80 oktanlı rormcl benzine oranı % 15.7'dır. Bu oran, yuksek oktonlı benrin satışıno başlonıldığı yıldan beri en yüksek olanıdır. Memleket rafinerilerinde aynı yıl üretüen 95 oktanlı benzinin normal benzine oranı ise % 11,9'dur. Sretüen ve töfcetilen benzlnlere a!t bü oranlar arasındaki fark 80 oktanlı benzir:den 95 oktanlı benzine bir aktarmanm olduğunu acıkca göstermektedir. 1978 yılında zaman zarnan çekilen benzin sıkıntısının bu farkı daha da arttırocağı kamsını vermektedir, Normal benzin tüketen otolann yüksek oktanlı benzin tüketen otolara göre trafikteki sayısı sürekü olarak artacağına göre Türkiye'de tüketilecek yuksek oktanlı benzinin normol benzine oranı da sürekli azalacaktır. Evham Değil Gerçek.. H ki: ocam Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun pazar günü yayınlonan son yazısı «Emperyalıstlerin Öcü» başlığmı taşıyor. Usta kalemiyle konuyu deşen hocam diyor 237 SAYILI YASANIN ÖNEMİ 1960 Devrimi'nden önce ağızlara sakız edilen otomobii saltanatı, bugünkü ile kıyaslanomayacak kadar küçük kalmıştır Üzüntü ile Delirtmek gerekir ki bu konuda ne resmi, ne ?iyasi ve ne de ozel kesimden ve tiatta basmımızdan ciddi bir ses. bir önerı gelmemiştır. Yalnızca 237 sayılı kanun hükümlerine aynen uyulması halinde özellikle benzinde önemli tasarrufların sağlanacağı kuşkusuzdur. Üikemizde şu anda 95 oktanlı benzin kullanan otolann 90 oktanlı olorak satılacak tsk tip benzini kullanmakta zorluklarla korşılaşacağı sanılmamaktodır. Halen galerilerde satılmak icin bekleyen luks otolann durumu hakkında yetkililer bazı önlemler düşüneceklerdir. Bu otolcrın beiirli tanhe kadar gümrüksüz olarak dovizle yabancı ütkelere satılması, o torihten sonra satılacaklann vergi iadelerinin ise, otonun modeli icin ödenecek verginm iadesi suretiyle işleme tabı tutulması uygun olacaktır, ithal edilecek lüks otolonn, yabancı memleketlere dövîzle ve gümrüksüz olarak satışların sürdürülmesi dıs ülkelerdeki gızli kalan dovizlere meşruluk kazandıracak ve doviz gelırlari artacaktır. Yopılan görüşmeler sırosında memlekoiimizde okton sayısı yükseltilmiş tek tip benzin sotılması önerilrniş. fakat yabancı şirket'erin etkisi ve okaryakıt ticaretinin özelliklerini bümeyen bazı yetkililerin olumsıız tutumları sonucu bu tekiif o zamon kobu! edilmemiştir. SAĞLANACAK YARARLAR Memleketımizdeki rafinenlerde halen normal ve süper olmak üzere iki f p benzin üretilmekte ve satılmaktadır. Normal benzinin Fasa Fiso Mehmcd KEMAL POUTIKA VE OTES I eyla Mecnun mesnevısinde ünlü şair Fuzuli'nin tumturakiı iki dizasi vortiır. Bunu, ben bugünkü dil« yoKlaşık olarak şoyle benzetmiştlm: Ne varsa aşkda vor Gerisi fasa fiso Arapça kıylükol'e, Forsça güflugu'yo, Türkçe dsdiko du'ya karşılık tasa fiso demiştim. Fuıull efendinin şilrinln aslı föyledir: Aşk imış her ne var alemde ilm bir kıylukal imış ancak Aroda bir eskl dild* yaıılmış şiirlerimizl «ad«lestirmeye çolışırım. Zatsn bunu yapan ozanlarımız da vor. A. Kadir, Ahmet Muhip Dranos; Tevfik Fikrot'in, Hamit'in bazı dizelerin! ve şilrlerini sadeşlstirmediler mi? Rubabı Şikeste'yi Muhip, Kırık Saz diy» deği$tirdl. Basıldı da. . Şimdi duşünüyorum, «Ne varsa aşkda var / Gerisi faso fiso» demek Fuzuli'nin o tumturaklt söylediğı «Aşk imişher ne var alemde / ilm bir kıylukal imiş ancak» dediğinin yerinl tutar mı? Belki tutmoz omo, yoklofir. Cogu kişiye okudum pek feno bulmadılar. id«rlnde «yaklasmışsın» diyenler clduğu glbi, «gecmişsin» bil« diyenler oldu. Gecmişsin demek biraz sınırı asmok d«mektir. Şiirin her gecen gün yenileşmesi, sadeleşmeü gibi sanayi de gelisiyor, yenileşivor. Bizde ulusal diyebileceğimiz sanayi kolları arasında başta geleni tekstildir. Makln»si dısında h«r şeyi bizdsndir. Pamuğu, em«ği, sermayesi, h»r şeyi... Bu dal oldukça gelişmiş, uretimi dünyada önemli rakamlara ulaşmıştır. Gelin gorun ki, Ortokpozor bu sonoyimizin üstüne üstüne geliyor. Bizim sanayici, pek tasınıp duşünmeden Ortakpozar ortoyo cıktığındo kafa kol daln.ak istemiştt. iclerinde alıçtırma, gocici dönem denilen yılları bil« beklemek istemeyenler vardı. Bunlonn en önünde gelenlerinden biri, biraz Ortakpazor sermayecHiği, biraz Ecevit solculuğu ettikten sonra şlmdi sağcı bir gazetede danışmanlıkta serüveninl sürdürüyor. Her neyse... Görüldü ki Ortakpozar, bizim tekstil ürunlerine hep mızıkcılık etmektedir. Bir türlü bolca aimayo yanoşmamaktadır. «Kotalar var» deniliyor. Bu kotalar her ülks icin saptanmış, payımıza da bu kadarı düşmüş, bu da bize yetmiyor. 1950den sonra girişilen plonsız kalkınma döneminde Clmento, seker, borai gibi yatırımlar yanında özel ı«ktöre tekstil düşmüstu. Avruponm eski makinelerinl nic« dolartar harcıyarak kapatmıştık Fena da etmemiştik. «Ns varsa tekstılde var / Gerisi fasa fiso» demiştik. Epeyce başarılı oldu bu sanayi kolu... Neden olmasın? Pamuğu bizden, emeği bizden. sermayesi bizden... Bir makinesı dışardon... Kimin mokinesi dışardan değll ki!.. Bu makinelerin coğunun parcası do bizde çoktandır y«pılıyor.. Ortakpazor değil mi? İşte Ortakpazor bizim özbeöz ulusol olon bu sanayimizi oldurmeye calışıyor. Bunu ozel sektörculerimiz de görmektedirler. Pamuk ipliği var elimizde... Ortakpazar'a diyoruz KI. «S'ze satalım...» Onların yanılı, «Kotoyı aştınız.» 01yoruz Vi, «Başkalorma satalım J Gene yanıtlark fKota > var otmaz.» oluyor. «Baba bir rıırsız tuttum» öyküsüne benziyor. N» alıyorlor, ne satıyorlar, ne de sattırıyorlar. İlk kez demiyelim de, ulusal sanayimizi boyle bir cıkmoza, bağlandığımız örgütler ilk kez somut olarak sokuyor. Ulusal sanoyicimlz de bağımsızlığın ne büyük bir nimet olduğunu görmüyor mu? Bağımsıziık salt sokaktaki genclerin bir bağırtısı değildir. Gelişen bir ulusal sanayi dalmı daha geliştirmek icin de ekonomik bağımsızlığa gerek vardır. Tekstilcilerimiz de Ortokpazar'ın bu tutumu karşısindo sokağa dökülüp «Boöımsızlık» diye bağırıyorlarsa hak lorı vordır. «Ne varsa aşkda var» demedik mi? O da çeşlt çeşittir. yaşamınızı kola^aştııacak Akbank hîzmeüerinden yaıariaruyor musunuz ? « 30 yıl önce geniş bir casusluk örgütünün sbarış gönüllülerb admı taşıyan masum görünüşlü elemanlarına ülkemizin bütün bölgelerinın kapılarmı acarak, onların, halkımızın demografik, etnik, ekonomik durumu, din ve mezhep karşıtlıklan, geleneğe bağlılık dereceleri, hatta okur yazarlık oranları uzerinde bilgi toplamalorına ve böylece Türkiye'ye özgüienen bilgisayar hazinelerinin zenginleçmesine olanak sağlayan gafii polıtikacılara kahroluyoruz. Eğer Erzincan, Malatya ve son bayramı kana bulayan Sivas olaylorından, sozünü ettiğim bilgi soyar büyümelerinin sıkıntısını duyar gibi oluryorsam. beni lütfen evhamlı bir kişi saymayınız. Birinci Dünya Savaşından beri kendi tarihimizde bunun türlü örneklerıni gördüm cünkü. Emperyalistler hangi hassas bölgemizde, hongi düğmeye basılırsa patlama olacağını pek iyi bıliyorlar ve kimbilir bize daha ne tuzaklar hazırlıyorlar.» Sayın Hecam her zamanki alçakgonüllü yaklaşımıyla okurlan uyarıyor ve: « Beni lutfen evhamlı bir kişi sanmayınız» diyor. Oysa gerceğin ta ksndisin» parmak bastığını kuskusuz billyor. • 2 mort 1967'de bu köşed» «Doğu Plonı» boslığıyla bir yozım yayınlanmış. Konu şu. Erzurum Atatürk Ünlverslt»si'nde bir Amerikolı öğretim üyesi «Doğu bö.gesinde bir Kurdıstan devletı kurulacoğını» derste söylemis; Öğrenciler, olayo tanıktık etmişler, amo iş örtbos odllmis. Bu nedenle yazdığım yazıdan şu sotırları birlikte okuyalım: « Türkıye'de Amerika'nın menfaatlerine dokunulduğu zoman Doğu'doki gerici cevreleri kışkırtmok, teşkılâtlandırmak, kargaşa yaratmak; ve hatta bu kargaşayı sınırlanmız dışındaki Barzani iie birleştirmek yolunda maddi ve manevî hazırlık imkânlarını Amerika askeri. iktisodi, kültürel kesimlerde elde etmiştir. Amarika'nın bol soyıda ajanlannın toplum eğilimlertni, taassuplarım, Doğu'daki akımlan, inanclan, kuvvetleri. aşiret hayatının icaplarmı; Doğu'daki vatandaşlann bağlondıkları ve onem verd:kleri nırengi noktalarını inceden inceye oraştırması boşuna değildir. Kuşkusuzdur ki bir yabancı devlet vatan sathına yayılırsa, askeri. iktısadi, kültürel üslerini rahat rahat kurarsa. bir gün o yabancı devletle miilî cıkarlarımız catıştığında topraklarımızdaki üsler bizim yararırmzo kullanılmıyacoktır. İklde bir Moclls kürsüsünde ve basında «Türkiye bir Vletnam olmıyacoktır» diye löflar edilir. Olmıyacaktır ama, olması icin bütün hazırlığı yapıyor Amerika, ve bizler de seyredlyoruz.» Erzurum Atotürk Ünlversitesl, Doğu'da bir Amerikon uıtü olarak kurulmuştu. Bu uste yuvalonan uzmanlor, tüm Dojju ill«rind« anket ve arastırmalarla edindlklerl bilglleri Amerika'daki bilgisayarlar icin derlemtşlerdir. Ortodoğu Teknik Üniversitesl de aynı amoçla kurulmuştu. 1 »ubat 1970te ylne bu kösede yayınlonon yazıda altinı cizdiğim şu sotırları okuyalınv. « Muteveiiı Heyetli üniversitelerin Amerikalı blllm odomları Anadolu'nun doğusuno, batısmo, ortasına dalıp ceşitli anketlerle toplumsal eğiümleri ölcerier. Edindikleri bilgiler Ameriko'ya yollanıp CIA bilim merkezlerinde elftktronik aygıtlarda değerlendirilir, VVashlngton'un Türkiye icinde tutacağı politikaya temel olmak üzere dosyalaro girer.» 27 hazlran 1977'de bu koşede cıkan yozımdo ise Ortodoğu Teknik Üniversitesinde Mr. Bent adındakl bir *gretim üyMinln AİD (Amerikan Yardım Kurulu) paro•ai desteği ve Isteğlyle devlet memurlan arasında yaptığı bir ankete doğlnmişim. AİD'nin CİA ile işbirllol, doha sonro ÂBD^de resmen acıklanmıştır. • * • Bu konuda sayttı cok belge, yazı, uyarı, oriaya dökülabilir. Sayın Hocam yerden göğe dek haklıdir. CİA'nın Ortodogudaki rolleri ve itlevlsri de artık saydomlaşmıştır; ve ne yazık ki işisten gecmistir. Şimdl bir yandon oskerî, bir yandan ekonomik ambargoyla sıkıstırılan Türklye'nin dlze geimesi icin Doğu'do mezhepsel ve etnik kışkırtmalarla olaylar yarotılıyor. Emperyolizmin belli oyunudur bu. AKBAIMK (Repro: 581/11489) "Oxford University Press" Dil eğitim programı ile, YETÎŞKÎNLERE ve ÖGRENCÎLERE İNGİLİZCE GÜZ DÖNEMİ KAYITLARINA BAŞLANMIŞTIR. ÖZEL DİLKO, Yabancı Dii Konuşturma Merkezi BAKIRKÖY72 2144 Incirü Caddesi No: 25 (Cumhurıyet; 11S04) Deniz Kııvvetleri Komutanlıp;ı Seylr Hidrograt! ve Oşınograti Dairesi bıldirilmiştır Başkanlığından TEŞEKK ÜR Başarılı bir böbrek ameliyatı yaparak beni sağlığıma kovuşturan, Sayın Üroloğ Op. Dr. İLÂN ZEYTİNBURNU ASLİYE 1 HUKUK HAKİMLİĞİNDEN Davacı t.E.T.T. İştetmesi Genel Müdürlüğü tarafmdan davalılar Tacetün Eken ile Şerif Beneç aleyhine açılan alacak davasmın yapılan yargılaması sonunda: 46.011.82 TL'sı alacağm dava tarihinden tahsil tarihine kadar ana parayı geçmemek kaydıyla 7c 5 kanuni faiz ile 4.601.18 TL'si veVtalet ücreti ve 1351 TL'si ilâm harcının masarifi Muhakeme ile birlikte davalılar Tacettin Eken ve Şerif Beneç'den tahsiline dair kanun yolu açık olmak üzere davahlann yoklutunda verilen 22.6.1978 tarih 1978/64 esas 1978/241 karar sayüı hükmü davalıların ilan tarihinden itibaren 15 gün içersinde temyiz etme haklannın bulundugvına mezkür süre içersinde temyiz etmedikleri takdirde hükmün kesinleşeceği davalılara ilanen tebliğ olunur. Sayi: 1978/64 CEMAL TUFAN'a yakın ilgilerini esirgemeyen Sayın Jinekoioğ Op. Dr. Denizcîlere ve Havacılara 112 Sayılı Bildiri 19 i!e 22 eylül tarihieri arasında 09.00'dan 17 OO'ya kadar asağıdaki noktalan b'rteştiren saho ıcinde seyretme. demirleme, avlanma ve bu sahanın 6000 metreye kadar olan yüksekiiği can ve mal emniyetl bokımından tehlikelidir. KARAOENİZ ŞİLE (1) 41 derece 10 dakıka Kuzey 29 derece 38 dokıko Doğu (2) 41 derece 15 dokiko Kuzey . , • 29 derece 38 dakika Doğu (3) 41 derece 15 dakika Kuzey ' , .•:•• 29 derece 45 dakika Dcğu (4) 41 derece 09 dokika Kuzey 29 derece 45 dakika Doğu DENİZCİLERE VE HAVACILARA DUYURUtUR. (Basın: 23196/11503) HAMİDE FİKRET TUFAN'a ve Sağmalcılar Devlet Hastanesi tüm personeline sonsuz teşekkürlerimi sunonm. Sevgi KİRAZCl VEFAT Fedakâr anamız örnek insan. ÇAĞDAŞ YAYINLARI YAZIN ve YAŞAM Prof. Tahstn Yücol'in sanat ve yazın üstüne deneme ve eleştirilerinden yararlanacaksınız. FERÎDE ALTAN bizleri sonsuz ocılar icinde bırakarak Gördes'de Tann'sına kavuştu. Cocukları ve torunları.Müzehher Erim, Nihal Yeğinobalı, Asım Yeğinobalı. Zeynep Güleç. Saruhan Erim, Sim Şindei, Timur Şindel. 11SH) EDERİ: 15 LİRA Isteme Adresi: Türkocağı Cad 3941 Cağaioğlu Istanbul (Cumhuriyet. ) ACELE SATIL1K ARSA Ankaro Yolu ıızerinde Kartol'a yokın PİMAŞ'ın hemen arkasında. Tel.; 53 32 59, Yosor Çelik't müracaot. (Cumhuriyet 11517)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle