Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKt CUMHURİYET 11 AĞÜSTOS 1970 ovvetter Blrnğrnöe ıproıeıer DiKtatoryosı»nın sona erdiği, en yetkıh oğızdan duyurulduğj günlerde. «devlet» ın Marksıst dilde ne onlama geldiği konusuno değinik olarak burada yazdığım bir yazıda «Evrokomünizm»e de kısaco dokunmuştum. Bilindıği üzere, Batı Avrupo'nın büyük komünisı partileri (Itaiya. Frai.sc, ispanya), iktidara geçtiklerinde cocjulcu düzene bağlı kalacaklarını duyurmakla, Marksist kuramın «Burjuva devletinin parcalanmosı» ilkesini yatsımış oluyorlardı. MorksistLeninist kuram, burjuva devleti yerine, devrimde.i sonra yeoveni bir işci devletinin kurulması gerektiğini sövier. Burjuva devlet! nosıl burjuva sınıfımn d>ktatörlüğünü somutlaştınyorsa, bu yeni proleter devleti de işci sınıfımn diktatörlfjğj oiocakîır. Şimdi Evrokomünistlerin devleti ve parlamentoyu koruyacoğını sövlemesi. sosvalizm dünyasında buyük bir yankı uyandırmokto oec'kmedi. Alev'enen tartışmalarda bnşiıca els olınan sorurt, kolayco ke^tirilece^i gibı. böyle bir davranışın «ihanet» sovılıp soyılomnvocağı düsünces' cevresinde toplanıyor. Fnkot öte vcından. Lenin'ın <hajn» dive damgoladıcjı Kout'ki'nın temize ckmo oirçılıpını, eleştire! birtutumla da olsa söz konusu ecieiler vor Ayrıca Sovyetler Birliğ;'nin dünya komüni?t partilerir.e vol aöstenci TIOrak ianmagelen avrıcalık'ı özeKiğine karsı durum olınması. sonuc olarak Sovyetler Birliği'nin buyurucu kotından indirilmesı, ilk kez ortoya cıkan şaşırtıcı bir olay niteliğinde. Dunyonm gidis'nde yeni bir sivosaitoplumsal yönlenme söz konusu Batı A/rupo'ı komünist partüer ihtüâü bir yana bırakıyorior. bugüne değin cburjuva dsmokrasisi» dıye damgalndıkları, bu yüzden de uzak durduk!ar: yönetimin, dünyayı sosyalizm vönünde değiştirmekte işci sınıfına olanak verebıleceğir,' ortoya attyorlar. Bunun da volu, devleti her yönü ile demokrotiza etmekten gececekt'r. Sovyetler Brliği'ne gelince, bu veni görüşe göre, orada strafejilere de. taktiklere de >st?r istemez ıievletin gerekçelerı egernen oiıryorcıi'. Bu baKimdon Sovyetler Birlğı'nin ç>err:eklerı ılo, Batı Avrupa ülkelerinin gerceklerı birbirine benzemez: Batı Avrupo ulkeleri kornünist partileri. kendi toplumlannın gerceklerine göre cizeceklerdi yollarını. Evrokomüniznvn karsıdan ise. bu tutumdan, bir zengin devletler komunizmının soz konusu olduğu şonucunu cıkarıyorlar. Öte yandan, bu büyük komünist partüeri. kapitaüst riünyaya şu ik konuda güven vermek istivorlar: Komümst partüerm bu ülkelerde başa gecmesi, Sovyetler Birliği'nin guclenmesi aniamıno gelmeyecektir; aynca boyle b'r iktidar deâ'srrıeşınde. Batı Avrupa ülkelerjnde Sovyet tıp: hıjkjmetler. demek tek portı diktatörlüklen kurulmayocaktır. S OLAYLAR VE GÖRÜŞLER üstüne de bügi verildiği icin, okur cok yarorlanmaktadır. işlerine konşmak gıbi olmasm ama, bu yazılar imzaiı olamaz mıydı diye düşünmekten kendimi olcmodım. Böylesi mi iyi, öyiesi mi h/i olurdu diyorum kendi kendime.. Evro Komünizm deyimini ortaya atanlar, ya da bu tutumu benimseyenler. konularını hangi acıdan ele alırlarsa olsınlar, sanki zoruniu olarak Stolınist uygulama modelini eleştırmeye yoneldik'eriıden okurun ılgısı bırkac bakımdan coğolrıaktadır. Evro Komünizm yandaşlarına göre, sosyoüst gecici donem icin dıktatorlük vazpecümez bir kcsul değıldir. Gercekîe «ihtllâl«in fcır yana bırokılmasınfian başloyorok. burjuva devlet makinesır.i kırıp porcalafpakton vazgeCişın zoruniu sonucudur bu. Şımdi bu konulor sağlı sollu eleştirinin süzgecmden gecirüTıek'edir Nerdevse bütün kufam bastory ele alımyor denebüır. Ancok buradaki fsağsci» terTiinleri yalnızca soşyaüzmın ic:nde değerlendirHmelidir Sosvalizmın, komurızmın sağı solu. Bundan anloşıldığma görs sosVOIT.TI ds kanatlı bır bıcim a!ıvcr: ama is*e bura da sağ sosyaüzmin mı, yokso so! scsyaüzmın mi. hangisinin daha ileri oiduğunu saptamak. düşünmevi cokco sevmeyen.'er icin pek kolay oimayaraklır. Cunkü cetrefil durumlor cıkmaktadır or<ayo: sözgelişi. Stolinc ! uygulamay vonlıp bu!a:ı Fro Komunistler o uygulomayı ilk kez eleştiren Kruşcev'ı de etsstirmektedirler. Onlara gore. Stafin konusundakı oze!estiri tom olorak, neden lerine milerek yapılmamıştı. Fakat bunu söyleyen Bot'lı Komıinist oartilerinin. vıMor boyı Sfrr'in sa vunuculuğu yaptıklorı nnsıl cözulecektT? Bunun nedenlerine iniliyor mu? Bundan baska, Trockist e^eştirinin araya girmesi ile konu oercekten büyük boyutlara uloşrnaktodır S'olinci uyguloma modeline korşı olduklon bılinen Trockistler. Evro Komünıst'eri elestırerek. IÎCİ sınıfı icin veni îhtüâ. sürecıeri kurmoktadır'ar. Şurası da oldukca yeni bır ciay dıye gösterilebilır. bugun Evro Komünizmi ortayo atnn ya da bu görüşü benimseven üc büvük Bat:lı Kcmunist partisi icmde sağsol kanatlar ortava cıkmış bulunmaktaciir. DoğJdan bokışta bu görünümün «bozguncjluk» yo do en azndan «ra'Totsızlık venci'i oiriuğu kolayhklo sovlenebıl'i", Eskı bir bölümleme onlavışmo göre kuılandım «doöu» sözcuğünü Butunlük, bohinınemislik, hiyerorşinin bozulmaması. inancın kurcolanmaması rahattır. Konumu/un onemli yanı, bu yeni görusleri onaylayıp onaylomamak değil. böyle bır davranışa kalkıp işı kökten cozmeye hem de bir kac sozcükle co^meve yeltenmek hıc değil. sodece eogruları bulrnac,a calısarak djsunmek. Evro Komünizm Üstüne Melih Cevdet ANDAY Türkiye'mizin geri kalmışlığı uzermde durarok bundan bir şevler cıkarmaya calışalım. Türkıve'n'r, gerı kalması sorunu bızım aydınlarımızı en az yüz ellı yıldır uğraşîırmaktadır. Büyük Fransız ihtılâ'ı yıllarındo Osmanlı tahtma gecen III. Selırn, sadrazamır.ı secmek icm istihoreye yatıyordu. Evet, ama nıcın böyle olmuştu? Cumhuriyet döneminde vetışen bilginlerimızin calışmolon sonunda bu geri kalmışlıâın nedenterı üzerinde avdmlanır gibı olduk: Avrupo'nın ilerlemesı, kapitaüst birikıme herkesten önce varmasındandı Bu olovı. burıuvo uygarlığı konusundakj yarışma dive odlandırabiliriz. Osmanh toplumıı. gerekli kapitalıst bırikime vaktinde varamaoığı icin fburada kültür etkfsnini geciştiriyoruzi burjuvo devrimlerini yapamomış, geri Valmıştı. Öyle ki. dünyadon habersiz bir dururna geimişti Bız bu gerceği anlamaya calışırkçn Batı bir sıcramo yapıyor, sosvolızme gecmeyi deniyordu. Sosyalizm devrimi gercekleşt'ğinde. Osmanh aydınlorı daha burjuva devrimii' onlamomışlardı. İşte gerr kaimak bu demektir... derken bu kez sosvolizm konusu dünyada yeni aşamolar yarotmaya. yeni kılıklaro gırmeye baş!adı. 8ı: sırada bizde Tykiye kapi'alist yoidan kolkınamaz. bir sıcroma yaparak Batı üe aramızı sosyalizm yolu üe kopatmalıyız diye^üşünülr!u. Cok iyi. ama ne yaporsınız ki. geri kalaıışitk bu kez scsyplist kültürde de kendini pöîterivnr•iu Şoyle kı, Türkiye okumuş vazmışları sosyaüzmın temel kıtapiarına Avrlıpa'da en gec kovuşan ülke ıdi Bövlece aydınlanmız ezbercıhk cforeminrlen, yaratıoı düsimme dönemıne çeceTiemışlerdı. S'mdı ise vepyeni bir durumlo k nrşı karşıya geiiyordu o; Avrupa komün'sî partîleri. onun ezberleciiği bırta':ım kurcmlar' aşmak'an soz edıyorlardı. Bu bokımdon «Birlkim» dergiiini cıkaranları '<utlamak ısterim Bu dergıden «Yapısalcılık» konusunaa yazdığım bir yazıda da söz etmıştim. Bırıkim'ciler. gecen vıl. dergilennın iki sayısını bir oraya get.rerek «Yapısolcılık» konusunu fopiuco sle aîmayı denemişlerdi Bu kez de «Evrokomünizm» kcnusunda yinelemışier bu tşi, hazıran, temmuz sayılorını bir arado basarak. Komünizm. sosyalizm sorunlarının aydınlanmız, ozeü k!e gencıerirniz arasmda cok gozde olduğunu bilıyorum. Ancak Batı Avrupa korrrlır'.ıst part'lerinin ortaya atîığı «Evrokomünizm» konusuTJ Bnti gazptelerindsn, dsrgılerinden. küapîar.ndcn ızleme olonağı bulu.nmo'/anlar, va bu kor.uyu b'lmeve razı o'acak. ya da cok sert bir davranış takınarak b'"'medikleri bir konudo aforozloro kalkacaklardı. Birikim dergtsı tom ?amonındo konuyu oldukca ayrmtılı olamk ele almakia cok vorarlı bir iş görmüş o.'du Yanlış ar'oçı!mas r n, sosyo!izm:n yeni gehşmelennderı geri ko'ınamak icin topluca Evrokomünizme yandaş olalım demıyorum (cobukCL'iuğumnzu büd'ğim icin korkarım), bu olayı ıvi inceleyecek, oörenecek olursa<. kendi gerceklerimiz üzerinde düşünrrek zorunluluğunu duyarız belki. Öneml' olan. karşılostığımız bir olavdo. incelediğimiz bir konudc. eleştirei tutumımıuzu conlı tutmok'f. işte B:rikim dergisı de bu amacla davronarak. Batı Avrupa komünis' partilerınin öndsrlerinden. kurarrcılarından cevirdıgi her yazı"Q, girıs nitel!ğ?nde bir öndeyiş ek!em;ş o vazıi a ortaya atılon düsünceler;n eleştinsini yapıyor. Bö/!ece okuru. coçku/a kapıimaktan kur:armnk. akimı ''ullarımoyo yöneltmek istıyor Birikim'ciler bu yöntemi iYapısolcılık» konusundo r\ozırladıklan soyıda da uygulcmışlordı. Ama o zaman Snna oyle ge!mişti kı, Binkim'cıler. Yapısalcılık'ı ele aldıkları. hele on;m kimı görus ya o'o vönteminı beğendıkleri icin. soldan gelmesı olası birtakım elestırilerden cekinmışlerdi sanki. Bilmiyorıım belk' bona öv'e çelmiştir. Hakîorı da yok rieğiid: hanı, sol olduğu kesın olarok soo tanrnamış dıısunurlerı beğenmeye kar'<moy sakm calıdır. acomım... Neyse bir Koiumuza donelı.n. Pvrc Komünizm için cıkorılon yeri sayıro. asr gı adına yazılmış bütun yazılarda. konuya ıcten!ık|ı bir nesnellMe yoklaşmı göze corpıyordu. B'J yazılordc, els olınacok konunun gelrrişi gecmiHi Bavrafc ayrağımız kırmızı üzerine beyaz Ay Yıldızlıdır. Gözeldir bizim bayrağımız; ve guzelliği, yalnız biçh minden değil, tarihsel anlanıından kaynaklanır. Eski Türk boyları ceşitli bayraklar kullanırlarmış. Osmanlı döneminde de bugurıkü bayrağımız geçerli değilmiş. İlk kez 3'üncü Selim döneminde kırmızı üzerine ay ve sekiz koşeli yıldızla bugunkune benzer bir bayrağı benimsemişiz. Abdulmecit zamanında yıldız beş köşeli olmuş. Cumhuriyetten sonra hilafet ve saltanat bayrakları kaldırılmış; ancak bayrak kanunu olmadığından herkes diledigi gibi biçermiş bayrağı... Ay yıldızın ve bayrak orantılarının bufjunku durumtına gelmesi, 1936da cıkarılon yasayla saptanabilmlş. Basyazanmız Nadir Nadi, bir gun sormuştu: Abidin Daver'i okur ınuydun? Abidin Daver, Cumhuriyetin eski koşe yazarlarındandır. O dönemln koşullan icinde neler yczardı? Anımsamadım birden... Nadir Nadi sozunu surduıdu. Bayrak yasasının cı'tmasında Abidin Daver'in büyük katkısı vardır. Bu konuda yetkilileri uyardı, çok yazdı. sonunda Bayrak Kanunu çıkarıldı. • Bir devlet icin gereklidir bayrak yasası Cünkü her devletin bir boyrogı vardır. Toplum düzeni feodal, kapitalist. ya da sosyalist olsun; cağımızda dev!etler bırer bayrak benlmsemişlerdir. Doğu Almanya'nm bayrağında sarı, kı.mızı, siyah yaiay bantlor üzerinde bir orma vardır Cin Halk Cumhuriyetı, kırmızr üzerine dort kücük, bir büyük sarı yıldızla simgelenir. Küba, beyazmavi cizgili zemin üzerine, sağ köşede kırmızı bır ücken icindekl yıldızlı bayrağıyia tanınır. Cezayir bayrağı yarısı yeşil, yarısı beyaz ve kırmızı ay yıldızlıdır. Sosyalist veya komünist devietierden hicbiri duz kızıl bayrak kullanmazlar. Ama feodal Moskat ve Umman şeyhligi düpeduz kızıl bayrakla tanınır. İkinci Dunyo Savaşındon sonra kurulan devletlerin cogunda bayragın gecmişı yoktur. Bizim icin durum değişiktir. Türk bayrağı emperyalizme karşı savaşların ve kanla kazanılmış bogımsızlıçın simgesı olmuştur. Turk halkınm onurla yaşama scvaşımında bayrak gercek bir anlam taşımaktadır B • Şımdi bu konuyu bır an lcin bir yana koyup. Faşist DevJet! OKTAY AKBAL «Gerctkta d« kapitalizm ortadan kolkmodon foşist tehlikenin ortadan kalkmosının da olonagı yöktur. Cunkü tekrar edcüm, kapitalizmin ne zaman başı sıkışırsa derhal bir Mussolini, bir Hltler arayacaktır. Ülkemizda bu gercsk gozler önunde butun cıplaklığıylo ortadadır » Dr Cetin Yetkin «Faşist Devlet Felsefesi» adlı kitabında boyle diyor. Kapitalizm olduğu surece, fasızm onun golgesinde yaşor; günunu, soatini bekler Yetkin'in kitabı kısa, özlü, koloy anloşılır bir yopıttır Yazar, saglam hukukcu kafasıyla faşist devletin kaba kuvvet» dayanan felsefesinı gözler onüne sermiş, kanıtlarla, b»lgelerte, yoşonmış olaylarla... Böyle kitaplorı okumak gerekir. Hele icinde bulunduğumuz şu kritik günlerde.. Önune gelen 'devleti korumaktan' 'devlete sahip cıkmokton' 'devleti yıktırmomak'tan söz ediyor. «Devtet cebri düzen demektir, celrl duzen ise hukuktur.» Adatetten soyutlanmıs bir hukuk o zaman kaba kuvvet olarak ortaya cıkıyor. 'Hukuk devleti' deyiminin ne anlama geldiğini dusunmek gerekir. Hukuk. devlet olunca, devlet neyle özdeş olur? Yetkin şu sonuca varıyor: «Devlet de egemen sınıfla özdestlr dersek yanılmış olmayız. Hukuk eşittir, devlet eşittir egemen sınıf ise, egemen sınıfın buyurduğu her şey bilimsel bir gerçeklik taşıyor ise ve üstelik Kelsen kuramı tom totoliter diktotörlükler cağında kurmuşsa, bu saf hukuk kuramı hic de saf olmasa gerektir.» Yetkin, nasyonai sosyalizm ile faşizm arosındakl aynlıkları belirtiyor. Nasyonal sosyailzme göre 'devlet bir omaç değil, arac'tır, amo foşizmde devlet en yüksek omae kabul edilmektedlr. Nasyonol sosyalizmde en yüksek değer ırk. fosizmde ise devlettir. Fasizmde ulus devlet icinde ve devlet aracıdğı ile gerceklesebilir, varlık kazanır. Nssyonol sosyalizmde ise devlet ulus cercevesi icinde gercekleşir. Hitler'in nasyonal sosyalizminde ön yer ırkın, ulusun; Mussolini fasizmlnde ise ön yer devletindlr. Yetkin'e göre 'faşizm ve nosyonal sosyalizm, kobo kuvvet devleti dü?üncesinin en belirgin örnekleridir. Cünkü İtalyan ve Alman kapitolist cevrelerinin yerlerlni korumak icin ne cesit olursa olsun demokratlk kurumları, burjuva hukuk üstünlüğü anloyışını ve ylne Batı burjuvazisinin geliştirdiği bireysel özgürlük vc insan değeri kavromını bir yona iterek doğrudan doğruya kabo kuvvete başvurmalarmdan başka bir şey degildir. Yozor burda ince bir noktayı beürtiyor: faşizm v« nasyonal sosyalizm iktidarı ele geirinceye kodar dçvrimci görüniir, amo egemen sınıf d'jrumuna gecincs durumunu değiştirir. Burda Türkiys'dekl faşizm özenticisi politikacıların demokrasi, özgüriük. hukuk. borısCiîık sözü etmelerini hatırloyalım. Bir okurum hnna Bay Türkeş'in ceşitli yazılarından, söylevlerinden secme ?ö:leri b ; r kâğıda yazıp göndermiş, bakın «Başbuğ» nsler dîyor, ne var hunlarda demokrosiye oykırı? diye soruyor «rTürk adı taşıyon herkes blzim sevgi ve ilgimizin cevresi icindedîr.» «Genclik slyasi hedefleri tahakkuk ettirici, yükseltici, üer'sticîdir», «Türk milletini torih sahnesinden sümsk isteyen meşum fesat hareketlerle karşı karşıyayız» gibi sözler... Ama inson kendi kendine soruyor 'hangi siyasi hedefleri gercekleştirmek i c n kullanılacak genclik? Türk adı toşıyan herkes, derken kimler bu kopşamın icine olınıyor, kimler dışardo bırokılıyor? 'Fesat hareketler' denllen düşünceler, eylemler acaba nelerdlr? Sakın bunlor demokrosl, hukuk, Kemoüst llkeler. anayasol dOzen olmosın? Dr. Cetin Yetkin. yokın günlere dek Ankara ve İstanbul'da Cumhuriyet Sovcılığı görevinde bulunan değerl! bir hukııkcudur. Simdi serhest avukatlık yapıyor. «Siyascl İktidara Korşı Direnme ve Devrim». «Törklye'de Soldak* Bölünmeler», «Siyasal İktidar Sanata Karşı», «Etnik ve Toplumsal Yönlflriyle Türk Holk Hareketleıi ve Devrimler» adlı kitap'arı yayınlandı şimdiye dek. «Faşist Oevlet Felsefesi* ilk kez 1969'do bosılmıştı. Sekiz yıi srnro aynı kitabı yeniden yavmlarken şu sözlerl eklemiş: «BL; sekiz yıl toplümsa! yaşantımızda bir calkantılar ve bunalımlar cöneT.l olarak yaşadık. Dönemin «n belirgin özelliğiyse kaba kuvvetin bazılartnca acıkcc savunulması ve hatta bazı güclerce uygulonmoyo calışılmasıydı Bolyoz ve devletin dsmir yumruğu glbi sozcük'er günlük siyasal yaşantımızın alışılmış sözcüklert duaımuno girdl... Su haîds kpbo kuvvet her zomankinden daha elverişli bir ortamo sahiptir. Bunu iyi bilmek ve o'eqpr!»^dlrm"k gerekir. Bu değerlendirme İse her seydT önre topluma sahip cıkabllmek. mücariele icin V.oar\: o'^akln o\n< U\f kazariiycr.» KAVGA VE YARINLAR Evct Hâyır ı enry Ford II nin îstanbul ee/.ısinden sonra iloykulünü, çağın sahibi Rahmi Koçtan dinlemiştım. Geiişinden önce Bav Ford un ozel ekibi Türkiyeye gelerek çeşiili incelemeler yaptnıj. onlemler almıştı. Aklımda kalanianndan birkaçını sf.ralıyorum Amerikan Hastaneslnde bir oda ayırtılarak Ford un Turkiyeden aynlışına dek herhangi kötü bir olasılık kun sakiı tutulmuştu. Kan grubuna gore yeterince kan da sağlanmıştı. Geçeceği tüm yerler arasındaki mesafeler trafiğe göre hesaplanmıstı. Gezı programlan son anda saptanmıştı. Girmesi olası tuvaletler özellikle kontrol edilmişti. Bir endüstri imparatorunun. anarşinin kol gezdiği ülkemize gelişinde aldırması doğal önJem'eri. «Bir kralın Istanbul seyahati» başhklı hikâye kitabını okur gibi din lemiştik. Okuyucunun kuşkusuz ılgiyle izleyeceği bu tür dinlendirici röportailarin yerine o günlerde, basında Henry Ford H'run kalıpsai beyanatları çıkmıştı. H Feyyaz TOKAR yet'in çilekeş masa ve iskemieîerinden çogunun kırıi dıgını animsaj'im. Çakaı du.•eltir. crtesı gun y;ne kulla nırdık onlan Atlatma haber merakı. kiyaslama yapabilmek için obür çazetelerin geldıei. sabahm besbuçuk altısına ka dar jra.7*rede tutardı çal:ian ları. Nemli toprak gibi kendine özgu bır kokusu olan jlk gazatelerle. Lâleli'deki Hasan paşa fınnının açmalarının kızarmış un kokusu birbirine karışarak yapılan kahvaltı. gunîuk çalışmayı noktalardı. O gunienn Türkiye si. 27 \'illık tek partı yonetiminden çıkmış insanların şrelereçe umutla baktıkları bir huzur beldesi idi Gazeteci. haberin en dogrusunu ve en ilzinç yazıtmışını sunmanm çabasındaydı. Köylerde. kahvelerini ya da tamıierini ayırmış DP liler ile CHPliIeri. ayıbın doruk noktasına çıkmjş sahte Everest fatihleri . gibi izlemek TOPLANTI «Toplumsal anlaşmaya» ve ücrâtleım korşı mucadele kampanyası dondurulmasına tpn öteye. kardeşçe yaşam sorunu yoktu. ist.anbulc'a bir yılda ışienen cinayet sayısı 32 idi. Türk basını, tümüyle Hukuk Devletinin ve Ozgürlukçu Demokrasinin savunucusuydu. Basmın kendi içinde ayıplanan, iktidar yönetırilen ile ozel yakınlaşnna!ar arayarak, ba.smdan geien BTJçlerine bir de arkadaşlık eiıcunu katmak ısteyenlerdi. İktidar.'muhnlefet ülşkileri'" nın giderek sertieş*iiri dönernlerde de insan sevgisi böjiesine yoziaşmamıştı Geçilen sert dönemlerde. düşünsel niteliğini canlt tutan basının değişik kamplarında savaşaniar. yine de birbirlerini severlerdi. Hiç degiJse özünü. yitirmiş duygular hıs setmezlerdi. Son yıllordo yalan yanl ş bazı haberler ortaya otılıp ozellikle şişiriliyor: Beyazıt kulesine kızıl bayrak çekildi. 1 Moyıs törenlerinde Türk bayroğı yoktu. Kars kalesinden ay yıldızlı bayrak indirildl, yerine kızıl bayrak asıldı. Gercek şudur ki hıcbir sosyalist Türk bayrağını indirerek yerine başka bayrak cekmeyi düşunmez. Bu işl yapmaya kolkışan ya bilincsiz, ya budala, ya da bir ojandır Cünkü cağımızda ulusal bağımsızlıgın en guclu savunuculorı sosyalistlerdir. Sosyallzmin k'asik kitopları şunları yazar: «Proletaryanın uluslorarası ?ınıfsal cıkarlarını, uiusal cıkarlora ve ulusal ortama Dağlamck gorevi, cağımızda cok günceldır. Bunun necenı kapitclist toplumun toplumsal ve smıfsol uzlaşmazlıklarmın keskinleşmesidir. Büyük sermoye, ceşitli toplumsal tabakaiarı somurmekle koleleştirmekle, gercekte ulusa karşı cıkmaktodır. Tekellerin halko karşı politikosına son verebilecek derin donüşümlenn gerekliliğı gitgıde ulusal bır nitelik kazanıyor Kapitalizmin başiangıc evrelerinde burjuvazi, ulusun cıkarlarının tercumanı rolünü oynamayı başardı. Günümüzde ise tersıne. antiteke! mücadelenın başındo yer alarak nesnel konumu itibarıyle tekellenn egemenliğine karşı ulusol hareketin önderi rolünü oynıyan işçi sınıfıdır.» *..^JfrK& bytaco vsljr... Ayyıidızlı bayrak bağımsızlığımızın torihsel simgesldir; ve kökü dışarda sermaye sınıfımn değil, emekci halkımızın elleri ustunde yükselir. ••• KarşıJıkh en sert eleştirileri yapan İnönü ile Menderes de birbirini severdi. İnönu, Menderes'e Celâl Bayar'ın yanlış yola götürdüğü toy çocuk gözüyle bakardı. Menderes içinse Inönü. iktidar hırsını yenemeyen eski bir politikacıydı. Ancak içinden, bir büyük devlet adamı olarak Paşa'yı değerlendirip, kompleks de duydugu bilinirdi. îki Lider, Bahar Havası tanımlamasıyla kaç kez içtenli gülücüklerle yaklaşım saglamışlardı. İnönü ve çevresi Demokjatik Parlamenter rejimin ve hukuk devleti kavramırun DP iktidarında eritile eritile yok edileceğ! kaygısmdaydı. Demokrat Parti yöneticileri ise, Inönü'nün yeniden iktidar ugruna, herşeyi yıkmayı göze aldığı savmdaydılar. Kamuoyu değişik bir değer lendirme içersindeydi. Celâl Bayar olraasa tnörü'yle i»îen deres'in akılcı ve yapıcı bir çizgîde buhîşacaJç'an inancs yaygmdı. İlginçtir, Menderes dünyadan göçtükten sonra Inönü ile Bayar barıştı.» TOPLANTIYA KATIL ! Yer: Kazablanka Gozinosu Tarih : 13.8.1978 Saat: 11.00 Vatan Partisi, Emeğin Birliği, Kitle, Kurtuluj (Cumhuriyet: 10520) Doktor muayenebanesi icin T.C. ZJRAAT BANKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN (Malzeme ve Satınalma Müdürlüğünden) ••• Kalıp yerleştinne, erken gönderme sorunlan içind» devlet dairelerine uygun saatlerde çaJışmaya kayan Türk basınj bir süre öncesinin düşünsel romantizmini ve duygusal bağlannı da yitirir oldu. Bir yanda fikir gazetesinin savaşımını verenler var. Bir başka yanda masraflannı ağırlaştırmıs ofset baskının yükunü karşılayabilmek için, büyük tiraj ve onun getireceği çok Uanı özendirici yöntemler arayanlar... Bir yanda okuyucunun gürüılk ozlemlerini ve kısa süreli duygulannı ysnsıtanlar. öte yanda belirli kavramlan inan^h olaraJi sa vunanJar... Karthavuz Yaptırılacaktır 1) Bankamız ihtıyacı icin, kapalı zarf usulu teklıf alınmak suretıyle, 300 (Ücyuz) adet karthavuz yaptırılacaktır. 2> Bu konudaki idari ve teknik şarînameleri ile detay resim; Ankora'da Malzeme ve Satınalma Müdürluğümüzden, İstanbul (Karaköy) ve izmir Şubelerimızden ahnabilır. 3) hale, Genel Müdürlüğümüzde yopılocaktır, 4) İşin gecici teminatı, tektif tutcnnın % 6'sı oranında olacaktır. 5) ihaleye girebilmek icin isteklılerin; şartnamelerde koydedüen tüm hususlar yenne getirmek ve istenilen belgeleri de eklsmek suretıyıe duzenleyeceklerl teklıf mektuplannı ve numune olarak yapılacak bir adet Karthavuzu, en gec 22.8.1978 sah günü saat 14.30'a kadar Ankara'da Malzeme ve Satmalma Müdüriüğümüze teslim etmeleri gerekmektedir. 1 6» Bankamız ihaleyi yapıp yapmamakta serbest ofup, 2490 sayılı kanunn tabi degildir. (Basın: 21374 10517) ACELE SEKRETER aranıyor. Tel: 4813 09 47 47 93 (Cumhuriyet 10522) Devlet Yatırım Bankasına Kadrolu ve Sözlesmeli Uzman Alınacak 1 Bankamız Proje Değerlendirme ve Araştırma Grupları'nda uzman oicrok calıştınlmak üzere yeterl kadar iktisctcı, mali analist ve mühendis alınacoktır. 2 Istekliierin a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'ncl maddesinda ytr alan koşullara uygun olması. b) Yüksek öğrenim görmüş olmalorı, c) İngil:zce. Fransızca ve Almcınca dillerinden birirü iyi 6ereced9 bilmeleri, d) Yurt icinde veya yurt dışmdo en az 5 yıl; (Master. Doktoro gibi lisans üstü öğrenim görmüş olmaları ha'.'tr.Ğs en az 2 yıl) Devlet Yatırım Bankosı'nın calışma sahasına giren veya yckın ilişk'Sl a!duğu saptanan konularda başrrılı çalışma yacmış olrnoları, gerekmektedir. 3 isteklılerin yapacakları başvurular Devlet Yatırım Bankosı'nca incelendikten sonra kendilerine mülâkat icin aday olup olamıyacakları adav olocaklara ise mu;<H'?hn gi:nü ve saoti yazı ils bildirilecektir. 4 Bankamızda kurulacak özel bir komisyon huzurunda yapılacak müiâkat adaylarm mesleki bilgl ve yetenekierınl ortoya cıkorscak nltelikte olacoktır. 5 Adaylo.'ir. kadrolu ve soz'o.:rei' oiarnk colıstırılrr,aian ve a.'acakları 5O;İ.. ; T,.; ücretleri rrü!5kol sonunda saptcr.ccaktır 6 İsteklilerin Devlet Yatırım Sankası. Personel MudürlugO. Milli MOdafoo Caadesi. ?0'B Kat: 2 K.zılay ANKARA adresins boşvuroro'< ilgıi» S^'oeleri doldurmaları ve en gec ?5 8 1973 cumo gönf! mesai saati bıtimıne kador Devlet Yotınm Bankası'nda olacok çe>:i.je yukondaki odrese gönrtefrr>S' ler* gerekmsKîedır İlân clu'.iır {öa,ın. 2CV391 10519 Babıâli yokuşunu tırmanmaya başladığımız ilk gunleri ammsıyorunı. Cumhuriyet'in camlı kapısmın ardında mermer sahanljğın köşesinde Tahsin'ler, Zihni'ler. Hasan'lar asırhk çmarl&r Çibi otururdu. İstanbul Vaüsi'nin. Polis Müdürü'nün önünde genç gazetecilik yıllanmızın çaljmını sattıktajı sonra rahmetli Vunus Nadi'nin bu önemli miraslarının arasından geçerken, umursamaz tavırlanyla kenditnize gelirdik!... Cevat Fehmi'nin odası. fikir kulübüne benz«rdi. Saygıdeğer ünlülerimizin bu uğrak yeıine kapı arahğından içersine bir ^öz atöktan son ra girerdik. Adnan Adıvar'lar. Hasan Ali Yücel'Ier ba«iıca konuklard:. Son şeklini alan yazılar. saat 21.00 sularında dîzilmek üzere murettiphaneye gönderilirdi. Düzeltmeler icin geri gelmelennfe dek gfeçen saatler yemek. espri ve hatta güreş zamanıydı. O sıralarda An'i^olu'dan yeni gelmiş iri yapılı Yaşar Kemal ile, atletik vücutlu AMf m tut tuğu eıireşlerds Cu;r.huii ••* Kişilerin yaklaşımlan, acaba dünyaya veda edecekleri dönemlerde mi oiuyor varsayımı. kuşkusuz umut kıncı... Günümüzün btrbiriy le küs siyasilerinin çoğu orta yaşlı... Bari Wood'un Ikizler adlt yapıtmdald. «Onlar doğduklarında birbirlerinden aynlmışlardı.» tanımlamasını ammsatan bir boîünmüşlük içindeyiz. Dayakla zoraki olarak banştınian komsu çocuklan olmaya docru bir tutku içindeyiz... Tartışmalannuz b:le çocuksu... «Amerika 'ilzi sömürüyor. hayır Amerika sömürrriez Rusya'ya vak laşırsak o zaman halimiz du mandır...» 'Kendimize yetme diğimiz her nokt^rfa bir ' i ş güce bağımh oiuru?. Önem!: olan bu bağin kuruluş koşullan ve bundan sıynJış sürscidir» direnüyoruz. Va^ nnımız:. birbirlmire !;ı?arak fakj.ı severek tartıssmıvoruz. Kın^maktan dtsyn horlayarak. düşünss1 olm^ktan uza.'t. öldürucu duvş':lar ve yonternlerle karartıyoruz. Yazık!.. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrogrofi ve Oşinogrofi Dairesi Bıldirilmiştir. Başkanlığınc'an DENİZCİLERE VE HAVACILARA 102 SAYILI BİLDİRİ 22 ile 25 Ağustos 1978 tarîhleri orosında 07.00'den 18.00'e kadar aşağıdoki noktalon birleştiren saho icinde seyretme, demirleme, a'ic"Tia ve bu sahonın 2000 me'rsye kadar olon vÜKSCkligi can ve r"a! eır.nıyeîı dakı.T.ındcn tehlikelidir. KARADÇ.Nİ7 YENİKÖY AKPINAR (1) 41 derece 25 dakika kuzey 28 derece 48 dakiko doğu (2) 41 derece 23 Csrece 50 dokika doğu (3) 41 derece '.5 dokiKO 28 derece 43 dokiko doğu (4) t", rterece 15 dokikc ^uzsy 2? aerece 43 6aV\Ve aoğu (5) 41 derece 22 dakiko 28 derece 44 dokika doğu DENİZCİLERE VE H^VACILARA OUV'JRULI'R. (Basın: 21201) 10516