19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ON CUMHÜKtYET 20 HAZİRAN « 7 8 EKONOMİ... EKONOMI... EKONOMİ... EKONOMI... EKONOMİ... EKONOMİ..: EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... BANKALAR BİRLİĞİNİN FAİZLERİ DONDURMA, KARAR1NA KÜÇÜK BANKALAR UYMUYOR Kenan MORTAN cevlt hükümetinin 28 şubot 1978 günü mevduatı teşvik etmek icin dört yıldan süreli bankaya yatırılan paalara getirdiği faiz serbestliğine karşı. lankalor Birliği'nce alınon dondurulma ararına bazı kücük bankalar uymamışır. Hukümetin dört yıldan uzun süreli anka mevduatına, «Banka ile mudi araında tespit edilecek oran» diye tanıdıığı serbestlik ile özellikle tasarrufların Bşvikl omaçlanmıştı. Ancak bu olumlu ararı tanımayan Bankalar Birliğı. dört ıllık süre icin mevduata yüzde 22. yurt ışında çalışan işciler icin yüzde 27lık ir sınırlama koymuştuf. Bankalar Birği, işlemin yasal niteliği anlaşılmoyan ır «Mesleki Tanzim Kararn olduğunu ne sürmuş ve tüm bankaları bu dondurloya uymakla yükümlü kılrmştır. KÜCÜK BANKALAR Duyurunun ceşitli bicimlerde kamuyuna yansıtılmosından sonra bazı küuk bonkaların bu kararı tanımadıkları nlaşılmıştır. Nitekim, Pamukbank dört I icin 100 bin lira parasını bankayo yaran kişiye bu sürenin sonundo 250.930 " vereceğini acıklamıştır. Oysa, banka O liz dondurma karorına uymuş olsaydı jdece 243.370 lira ödemesi gerekirdi. ynı banka, 50 bin lirayo dört yılda iki isli para ödeyeceğini duyurmuş bu hejplomada ise Bankalor Birliği'nm donjrulmus faiz oranını uygulamıştır. Bankalar Birliği'nin yasol olmayan Dndurma karanna Pamukbank'ın yanıro bazı kücük mevduatlı bankalann da jtılmadığı görülmektedir Bu bankalar ismi bir duyuru yapmamakto, ancak ;sap aclırken serbest bir faiz uyguloaktadır. BÜYÜKLER YETERSİZ BULDU Bankalar Birliği icinde, «büyuk bonılar» olarak nitelendirilen üc bankanın ırarı ile alınan faiz dondurma kararı iyük tepkiler uyandırmıştır. Ancak, büık bankalar bu koran da yetersız buluşlar ve mevduat faizlerinin daho da jşürülmesinl Istemişlerdir. Nitekim, bir jyük bonkanm hukuk servisl yurt dışını calışan işcilerimizin actığı hesaplara 'gulanacak faizin ne olacağı konusuni Türkiye Bankalar Birliği'ne başvurustur. Bu bonka. uzun süreli mavduatlara itirilen yüzde 27'lik faizin döviz olarok >runması haünde uygulanabileceği idasıncla bulunmuştur. Aynı banka konuı acıklık getirilinceye dek Türk işcileriı faiz ödemeyi durdurmuştur. Faiz hadleTinin artırılmosı, bir yanın bankalararası cekişmeyi, öte yandan erkez Bankosı Başkanı ile Ecevit hüküeti arasındaki polltik uyumsuzluğu orya cıkarmıştır. Ancak süregelen uygumalarrian en cok yabancı ülkelerde co;an işcilerimizin etkilendiği görülmekdir. Uygulomayı acıklayan İşletmeler Baını Kenan Bulutoğlu. Bakanlığa bağlı ıruluşlara ait yaklaşık 30 milyon mark tarındaki hisseyi yurt dışında colışon pılere satısa sunulduğunu acıklamıştır. MÜEZZİNOĞIU Bonkalar Birliği'nin faiz dondurma ka n ile ilgili olarak acıklamada bulunon aliye Bokanı Ziya Müezzinoğlu, şöyle musmuştur: «Bu konuda Merkez Bankası Başka ndan acıklama istedim. Kendileri baı bir yanlış anlaşılmanın bulıınduğuı bildirdiler. Ancak, gazetenizde donduIma konusunda cıkan yayın üzerine hesn soruşturma actırdım. Merkez 8onısı yasosı acıktır. Faiz hadlerinl tesI etme yetkisl hic kuşkusuz Bakanlar ırulu'na verilmistir. Bu arada bozı ban ıların ve Pamukbank'ın yuksek faiz rdiğl bano intlkal etti. Konuyu aroştı> geniş acıklamada bulunaeağım.ı Akaryakıtta çok kritik bir darboğaz yaşanıyor Füsun ÖZBİLCEN bir darboğaza Güney ve  ğu Anadolu'da girildiği,ve motorin Günevdo benzin sıkıntısının had safhaya ulaştığı bildirilmektedir. Motorin yokluğundan Güney ve Güneydoğudaki ürünün tarlada cürüme tehlikesiyle karsı karşıya kaldığı biidirilmiştir. ' Ancak Petrol • iş ile TPAO'nun anlaşmaya varmalarıyla Batman rafınerisinin yeniden colışmaya başlaması önümüzdeki haftadan itibaren bu bölgelerde sıkıntıyı hafifletecektir. Akaryakıt sıkmtısının en önemli nedeni aynı günlerde iki rafineride birden üretimin durmuş ol masıdır. ATAŞ rafinerisi yabancı petrol şirketle rınin direnişi nedeniyle. Batman rafinerisi ise TPAO ile Petrol İş arasındaki sendikal anlaşmaz lık nedeniyle üretimlerini tamamen durdurmuşlar dır. ATAŞ rafinerisi tam kapasite ile calışması icin kendisine tanınan 90 günlük süre sona ererken üretimini tam kapasiteye cıkormasına rağmen, üc gün sonro petrol ithaiatını durdurarak rafineriyl calıştırmamıştır. Bu durumdo ATAŞ'ın calışma belgesinin iptcl edilmesi gerekirken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu yetkisinı kuilanmamış ve konunun cözümünü hükümete bı raknııştır. Konu hükümet düzeyinde bir çözüme koryakıt üretim ve dağıtımında cok kritik • Petrol İş grevinin sona ermesi nedeniyle Batman raiinerisinin çalışmaya ba.ş laması çok . yoğun benzin ve motorin sıkıntısı çeken Güney ve Güneydoğu bölgelerinde ancak gelecek haftadan itibaren rahatlama yaratabilecek. İzmit rafinerisinde işleno.cek ham petrol stokunun azaldığı belirtiliyor. Yetki: liler, öncelikle ATAŞ'ı çalıştırmak için girişimlerdc bulunulması gerektiğini ve Irak'a borcumnzun öde nerek petrol ithalâtına devam edilmesini istiyorlar. E bağlonana kadar, ATAŞ'ta üretime başlanmayacağı bildirilmektedir. DİSK • TÜRK İŞ ÇEKİŞMESİ Petrol iş ile TPAO arasınd,a sürdürülen görüşmeler. TPAO'nun bu arado DİSK'e bağlı Pet kim İş sendikası ile Aliağa rafinerisinde toplu sözreşme icin bir gizli protokoi imzalaması üzerine cıkmaza girmiştir. TPAO'nun Petkim İş ile bu protokolu hükümete danışmadan ımzaladığı ve bu nedenle Aliağa'daki MİSK'e bağiı işcilerin DİSK'e gectiği belirtilmektedır. Bu konu sonucta Türkİş, DİSK cekişmesine dönüşmüş ve uzlaşma yo cnrok öncekı aün vanlabilmiştir. GÜNEY VE n'JNEYEÇÜU'DA CIKINTI Batman ve ATAŞ rafinerilerinin üretiminin durması üzenne günde 110 bin varillik akaryakıt üretiminin yapılamadığı ve bu durumun Günev Anadolu bölaesı ile Güneydoğu Anadolu bölgesinde büyük okaryafcıt sıkır".::na yol açjtığı belir tilmektedir. Retrol iş'in TPAO grevinin sona ermesi gunde 22 bin varillik bir ek olanak yarota cak. bu da Güney ve Güneydoğu'da ancak gele oek haftadan itibaren belli *ır rahatlamayo yo! acacaktır Şu anda özellikle yaz aylonnda kullanı mı artan benzin ve hasat icin gerekli olan moto rin bulunamamaktadır. Motorin vokluğu nedeniyle Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hasat yapılamadiğı , /e jrünün tarlada curüme tehlikesiyle karşılaştığı bildirilmektedir. İZMİTTE STOK AZALDI Bu arada izmir rafinerisinde de işlenecek ham petrol stokunun cok azaldığı ve yeni ithalat icm bağlantı yapılamadığı öğrenılmiştir. Ceşit li ülkeiere olon petrol borclan ödenemediği icin ham petro! ithdl edilememekte ve ara sıra bir firma ile anlaşma sağlanarak, petrol toşıyan bir tanker getırilmekte. peşin ödemş yapılarak rafinerıye boşaltıimaktadır. Ancak üretimini sürdu ren izmit ve Aliağa rafinerilerinin üretimi, akaryakıt talebıni karşılamaya yetmedığınden bir yan don da hazır ürün ithal edilmekte ve daha faz la döviz ödenmektedir. CÖZÜM YOLLARI Yetkililer, akaryakıt sıkıntısına cözüm bulmak icin öncelikle üretimini durdurmuş ATAŞ'ı, calıştırmak üzere «ciddi girisimlerde» bulunmdnın zorunlu olduğunu bildırmektedirler ATAŞ ko nusundo tacil bir karara varılması» gerektiğini belirten yetkililer, iki rafineride üretimi sağladıktan sonra Irak'a olan 330 milyon dolarlık petrol borcunun ödenmesi ve ıthalatm sürdurülmesinın şart olduğunu bildirmişlerdır. MERKEZ BANKASI KREDI ARTIŞ HIZI YARI YARIYA Uluç GÜRKAN DUŞURULDU •• • • MERKEZ BANKASI DURUMU 9.6 1978 207.834 144.792 32 893 30.149 85.535 59.616 31.12.1977 10.6.1977 31.12.1976 (Milyon TL) Kredller 9 Kamu • Ozel • Tarım Emisyon ithalat teminatı 188.839 129.175 28.075 31.589 77.881 46.532 134.668 97.196 17.727 19.745 60.656 23.266 110.293 71.033 16.823 22.437 52.061 11.449 (Mılyoh dolar) Rezerv blrlklml Döviz yukumluluğü 704,9 4.205,7 546,9 4.025,3 657,0 4.100,7 991,3 4.010.4 Merkez Bankası kredilerinin artış hızı, gecen yıla göre yan yarıya azaltılmış bulunmaktodir. 1977 yılı sonundo 188,8 milyor lira düzeyinde olon toplam Merkez Bankası kredileri, 9 haziran 1978 gunlü son Merkez Bankasr haftolık durumuna göre 207.8 milyar liraya cıkmıştır. Buno göre, kamu, özel ve tarım keEimlerinin Merkez Bankası kaynaklarından yaptıklan kullanımlar yüzde 10,1 oranında artmıştır. 1977 yılında ise, yılbaşından 10 haziran tarihıne kadar, Merkez Bankası kredıleri yüzde 22,1 oranına ulaşan bir artışlo 110.3 milyar liradan 134,7 milyar liraya yukselmişti. Merkez Bankası kredilerinin artış hızının yüzde 22,1 düzeyinden yüzde 10,1 düzeyine düşürülmesi yanında, dağılım acsından da dikkat cekici bir gelişme gercekleşmiştir. 10 haziran 1977'de Merkez Bankasının kamu kesiminin finansmanına yönelik kredileri, toplam krediler icinde yüzde 72,2 oramnda bir poya sahipken, bu pay 9 haziran 1978de yüzde 69,7'ye düşmüştür. Buno karşm, özel kesim kredilerinin yüzde 13,2 olan payı yuz<le 15,8'e cıkmıştır. Tarım kesimi kredılerinın payında ise kayda değer bir değişme olmamıştır. Merkez Bankası kredilerinin bu gelışimı, Uluslararajı Pora Fonu'nun Türkiye icin ongörduğu cStandby» düzenlemesine uygundur. «Standby» düzenlemesinde 1978 yılı icinde kullandırılacok Merkez Bankası kredileri ücer aylık donemler cercevesinde belli sınırlara bağlanmıştır. Başta Para Fonu olmak üzere. uluslararası fınansman kuruluşları ile ilişkilerin sıhhatli olarak sürmesı icin bu sınırların aşılmaması gerekmektedir. Kamu ve tarım kesimlerinin kredileri gibi doğrudon denetlenmesi güc olan özel kesim kredilerinin oşırı ölcülerde şişmesıni öniemek amacıyla, özel bonkaların Merkez Bankasındaki reeskont lımitleri 5 haziran 1978 günkü duzeylerinde dondurulmuştur. EMİSYON HACMİ Merkez Bankası kredilerinin artış hızının yavaşlotılmosı, emisyon hacminin genişlemesini de önemli ölcüde durdurmuştur. Yılbaşından 9 naziran 1978 tarihine kadar emisyonda yüzde 9,8 oranındo bir genişlemeyle 77,9 milyar lira düzeyinden 85.5 milyar lira düzeyine varılmıştır. Gecen yılın eş donemin.de ise emisyon hacmi 52,1 milyor iıradan 60,7 milyor liraya yükselirken yüzde 16,5lik bir co^olma gost«rmışti. 1978 yılında emisyon hacminin genişleme hızının yavaşlamasının önemli bir başka özelliği daho bulunmaktadır. Bu yıl devalüasyon ve döviz birikimi artışı nedeniyle emisyon üzerinde genişleme yönünde yoklaşık 6.5 milyar liralık bir etki meydana gelmiştir. Gecen yıl ise, kur ayarlamalorı ve döviz birikiminin gösterdiği gelişimin emisyon üzerinde 5.5 milyar liraUk daroltıcı etkisi oımuştu. REZERVLERDEKİ GELİŞİM 1978 yılının İlk beş aylık döneminde altın ve döviz mevcutları 158.1 milyon dolarlık bir artışla 546.8 milyon dolordan 704,9 milyon doloro cıkmıştır. Gecen yılın eş döneminde ise rezervler 334.3 milyon dolarlık bir ozalmayla 991.3 milyon dolardan 657,0 milyon dolara düşmüştü. Bu yılki rezerv ortışında Uluslararası Pora Fonu'ndan kullanılan 150 milyon doların etkisi olmuştur. Ancak gecen yıl durdurulan ithalat transferlerı bu yıl roayıs ayı icinde acılmış bulunmaktadır. Spekülatif ithalat üzerindek' denetimın surdürülebilmesi halinde, yeni kredi olanaklarıyia birlikte transferlerin rezervler ozaltılmadan surmesi olasıdır. cevit İktidarı yıllardır görulmemiş yoğunlukta bir dış ilişkiler sisteminden geçmektedir. Gerek dış politik, gerek se dış ekonomik ilişkilerin zorunlu kıldığı bu ortama önümüzdeki günlerde, Moskova gezisinden sonra, kısa bir aralık verileceği Izlenimi yaygınlaşmaktadır. Ancak, hem iki gezi arasında, hem de genelde ice dönüldüğünde ağırlık kazanan bir nokta dikkat cekmektedir: CHP en geniş anlamıyla, tırsat bulduğu ilk anda kırlara yönelmektedir. Ve önümüzdeki günlerde bu yoneliş daha da hız kazanacağa benzemektedir. E darı belirleyen büyük oy gizilgucü (potanslyeli) kırlarda toplanmış, CHP bir turlu kırla rı kendine çekememiştir. Şjmdi atılan adımlar önce bu nedenin bir urünüdür. İkincı ola rak, dış politikada «Uluslararosı bir karızmoyı> beraberinde taşıyan bir Ecevlt'in cKaraoğlan» olarak neler yapacağını köylu gözüyle görmek istemektedir. tOy» garçeği ve «Karaoğlon» simgesi kırlara yönelişteki nedenlerin başında gelirken, bu amaçla seci len aroclar Batı ile olan bağlanttnın hem uzantısı, hem celişkisi niteliğindedir. Nedir bu yönelmenin aracları?.. Kooperatiflerle iigili tasarılar, kooperatifleşme olanındaki yönetmelik değişiklikleri, Ziraat Bon kası yasasındaki değişiklik, köylüye ulaşım DPT'NİN, NÜFUSU 5 BİNDEN AZ MERKEZLERDE SADECE ZİRAAT 3ANKASININ ŞUBE AÇMASI ÖNERİSİNİ MALİYE BAKANLIĞI GERİ ÇEVİRDİ Ziraat Bankası Yaşasının değiştirilîsiyle ilgili tasarı Bakanlar Kuruluna SJılurken, Yüksek Planlama Kurulundo nüsu beş binden az olan yerleşme merzlerinde «Sadece Ziraat Bankas>'no şuı açma yetkisi verilmesi» ânerisi MaliBakanlığınca geri cevrilmiştir 3202 sayılı Ziraat Bankası Yasosı )operatifleşmeyi özendiren. tarımsal kreolanaklarını orta ve kucük Ciftçrye akran, özel bankalarla Ziraat Bankası oraıdaki «haksız rekabeti ortodan kaldıran» elen' iceren değişiklik tasarısıylo yenım ele alınmıştır. Yosayı değiştlren tosaönce Yüksek Planlama Kurulundc ele nmış, daha sonra do Bakanlar Kuruluı gönderilmiştir. Yüksek Planlama Kuunda Maliye Bckanlıöı tasarıyo derji< acılardan karşı cıkmış. oncak sonunı Bokanlar Kuruluna gönderilen son bininl olmıştır. Kırlara yönelen CHP'nln, altı aya yakın süren iktidarında gercekleştirdiği bağlantılar la, bu yönelişin iceriği arasında önemli c«lişkiler vardır. «Ecevit eşittir dış politika» denklemi kısa sürede cok kesin ve yalın gerçekleri ser giiemiştir. Dış politikaya dış ekonomik ilişki leri geiiştirmekle odım atan Ecevit öncs IMF'den gecmiştir. Arkasından Dünya Banka sından gecmiştir. AET'den geçeeeğe benze mektedir. NATO'dan gecmiştir. ABD'den geç mesi büyük bir olasılık taşımaktadır. Bu lliş kiler sistemi icinde, aksini beklemek de za ten pek olası değildlr. Her «geciş», yeni ik tidarı, cdemokratik sol> iktidarı Batı'ya daha bağımlı kılmış ve sonunda cdemokratik sol» iktidar Batı ile bütünleşmiştir. Başta dlrenmeslne, iktidara gelmeden önce değlşik düşünceler taşımasına rağmen, bütünleşmiştir. Bunun ekonomik anlamı acıktır. Türkiye «demokrctik solı iktidar öncülüğünde hızla kapitalistleşmektedir. Bu sürec olanca hızıyla işlemektedir. Dışardaki sistem lcerdeki «müttefiklerinij de devreye sokmuş, İstanbul'dan İzmir ve Adana'ya uzanan halkalar isterlerinin yerine getirilmesi amacıyla somut receteler sunmaya başlamışlardır. Dış ekonomik ilişkiler ic ekonomik kararlorda etkinlik kazanmışttr. Ancak, bu etkinliğin dışında, iceri dönülduğunde bir başka ilginç durumla kar sılaşılmaktodır CHP olanca hızıyla ve her fırsatı kullanarak kırlara yönelmektedir. Bunun nedeni elbette vardır. Ve o neden, ken di araclarını coktan yaratmıştır. Temel neden, CHP'nin sürekll olarak secimlerde kırlara yenik düşmesldir. İkti ğl ile, bir yandan kooperatifleşme özendlrM mekte, bir yandan da yaratılmak istenen kav ram boşlukta kalmayarak, ekonomik temellerinl bulmaktadır. Özel bankalardan cekilecek devletin parasının doğrudan tarım kesimine ve tarım kesiminde kooperatiflere akması öngöriilmektedir. Göllerde ve akarsulardaki kamulaştırma ve tümünde getirilen yeni kullanım düzeni CHP iktidarına «demokratik solt görunümu kazandıran en önemli silâh niteliğindedir. Köylüye Ulaşım Projesi ile yılda 6 bin kilometre dolayındo gercekleşen köy yo lu yapımı 15 bin kilometreye çıkarılmakta ve bir başka propaganda aracını oluşturmak tadır. Ne var ki, bu hızlı yönellşte cok önemli bir «ksiklik toprak reformudur. Toprak refor mu olmadan kırlara yönelmek, teknoloji olmadon sanayileşmeye benzemektedir ve amaclananları uygulamak acısından, büyük bir eksikliktir. Aslında, salt bu eksiklik değil, araçların kullanımıyla yaratılacak sonuclar da, uzerlnde durulmaya değer niteliktedir. Kırlara yönelirken aracların tümü kırsal alanda <özgür bir toplurm yaratma özleminden doğ maktadır. Siyasal amacları unutmadan secilen aracların ortak doğrultusu budur. Ancak bu doğrultu, aracların yaratacağı sonuc la celişkiye düşebilecektir. «Ortak mülkiyet> ve «daha cok kredisden yola cıkılırken, bun lar tarımdaki kapitalistleşmeyi hızlandırıcı sonuclar verebilecektir. Tarımdaki ka pitalistleşme ise, yaratılması öngörülen «özgür toplum» ve «ortak mülkiyet» diye yola cıkarak okılcı bir kapitalizmle buluşmak, Batı ile sağlanan «ittifakın> da bir sonucudur. O acıdan bakıldığın da, dış ilişkiler kendinl tarımsal alanda da duyurabliecektlr. Tarımda zoten bu yolda önemli bir gelişme vardır. Yılda yüzbine varan özel traktör talebi ve 7 milyon tona ulaşan gübre talebi tarımdaki kapitalistleşme nin en acık kanıtıdır. CHP bunu bilerek, ama yine de bu araçları kullanarak, aynı sistem icinde kırlara yeni program önermektedir. Bu belki Batı'nın istediği sonucla ozdeştir. Âma, hem yola cıkılan amacla, hem de orgütlenmenin getireceğt «yeni> sonuclarla cellsmektedir. CHP belk) de, bu çelişkileri ya rotmak amacıyla kırtara yönelmektedir. Yorum Kırlara yönelişin çelişkileri Yalçın DOÛAIV. projesi ve göllerde kamulaştırmo da dahil ol mak üzere, getirilen ve getirilmesi öngörülen düzenlemeler başlıca araclardır. CHP iktidarı kooperatifleşme ile birlikte, kırlarda en ge niş ve en özgür anlamda yeni bir örgütleme ye gitmektedir. Kırlara önümüzdeki dönemde damgasını vuracak olan, her türde vs her alandaki kooperatiflerdir. Örgütlemede CHP öyiesine ileri gitmektedir ki .kooperatiflerde ?ortak mülkiyet» kavramını geliştirmekte, üre tim araclarında mülkiyetin kullananlara ait olmasınt öngören düzenlemeler hazırlamakta dır. «Ortak mülkiyet» kavromını uygulamaya sokmak icin, Ziraat Bankası yasasında değisıklige başvurmaktadır. Tarımı ve kooperatif leri kredilendirmede yapıiacak yasa degişikli ZİRAAT BANKASI YASASINDAKİ DEĞİŞİKLİK VE «KÖYLÜYE ULAŞIM PROJESİ» KIRSAL KESİMİ PAZARA AÇACAK Hükümet. Ziraat Bankası kuruluş yasasını değıştirmek ve köy yolları yapımı icin yeni bir kampanya başlatmak suretiyle kırsal kesime yönelik iki yeni proieyı uygulamaya başlatmış bulunmaktadır. Ziraat Bankası kuruluş yasasmı değiştirmek amacıylo hazırlanan tasarı tarımda kücük işletmeleri biraraya getirerek kooperatifleşmeyi özendirici hükümler toşımaktadır. Böyleükle az gelirle ve. geri teknoloji ile yapılan kücük üretim yerine bu işletmelerin biraraya getirilmesi ile daha modern girdi kullanan, kendine dönük üretim yapacağı yerde pazara yönelik üretim vapan, verimliliği arttıracok modern teknoloiilerden yararfanan tarımsal kapitalist işletmeler yaratılması yolunda yeni bir girişime başlanmıştır. Bu girişimin başarı kazanması ise kapitalistleşen tarımsal işletmelerin pazara acılması, pazara uloşması ve cpazar olarak kullonılması» koşuluna bağlı bulunmaktadır. Köylerden metropoHere ulaşım ağının kurulması yolunda başlatılan «köylüye ulaşım pro|esi» sistemin tamamlayıcı unsurunu oluşturmaktadır. Hafta sonunda Hakkâri'den başlatılan bu proje ile tarımsal ürünün büyük şehirlsre ulaşımının yanısıra bundan daho önemli olarak, batı bölgelerimizde gelişen sanayinin ürünlerinin doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerine pazarlanması olanağı sağlanocaktır. Böylece doğu ve güneydoğu icin yapılan yollar, daha fazla kamyon, ve otomotiv ürünü satışının yanısıra, kentlerde pazarlama olanakları doyuma ulaşmış olan tüketim maddelerinin de köylere ve kırsal kesimlere akmasını sağlayacaktır. Köylünün ürününü pazaro göndermesl ve karşılığında bu maddeleri satın aiabilmesi İcin ise «köylüye ulaşım projesinin» başarıya ulaşmosı zorunludur. Köylünün satınalma gücünün artışı verimliliğin artışında modern girdi kullanımımn coğalmasında ve kücük işletmelerin büyük işletmelere dönüşmesinde düğümlenmektedir. İki projenin birarada ele alınmasının tanmda kapitaHstlejme «fırarint hıTİnnrltrn/rtA. Kolir*İIfVıal^*oWÎ^ Bankalar konsorsiyumu yetkilileri 22 haziranda geliyor ANKARA (ANKA) Türkiye'den alocoklı 220 dolayındaki banka arasında oluşturulan konsorsıyom adına 4 yetkilinin 22 haziran perşembe günü Ankara'ya gelecekleri bil dirilmektedir. Konsorsiyom yetkilileri Ankara'da Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası ilgilileriyle kredi ve borc erteleme anlaşması uzerindeki son görüşmeleri yapacaklardır. Türkiye'ye gectiğimiz hafta başında gelmeleri beklenen konsorsiyom yetkililerinin ziyareti. kendi aralarındaki görüşmelerin sonuclandırıtamaması nedeniyle ertelenmişti. Bonkalar konsorsiyomunun Türkiye'ye 350500 milyon dolar arasında nakit kredl vermesi ve yakiaşık 2,5 milyar dolarlık bir borcu ertelemesi beklenmektedir. Edinilen bilgiye göre, nakit kred'nin 200 müvon doları konsorsiyuma öncülük edecek 8 banka tarafından karşılanacaktır. Birleşik Amerika'dan Citibank, Chase Manhattan BanK ve Morgan Guaranty, ingiltere'den Barclays Bank, Federol Almanya'dan Deutsche Bank ve Dresdner Bank ile isvicre'den Union Bank Of Svvitzerland ve Swiss Bank Corporation'i kapsayan öncü bankalann yanısıra öteki bankalor tarafından da 150 milyon doların gnranti edildiği bildirilmektedir. Nakit kredinin 500 milyon dolara cıkartılması İcin ayrı bir 150 milyon doların sağlanması colışmoları ise sürmektedir Yabancı bankalar konsorsiyomunun vereceği kredi, üc yıl ödemesiz toplam yedi yıl süreli olacaktır. Faiz. İngiltere bankalararası faiz oranı (Libor) üzeri yuzde 1,5 «spreod» (ek faiz) ile hesoplanacaktır. Öte yandan Birleşik Amerika'nın ikinci buyük ticari bankası olan Citibank, Türkiye'ye 150 milyon dolarlık yeni bir kredi doha acacaktır. Yeni kredinin büyuk bölüınünün yeni ithal taleplerinin karşılanması İcin kullanılacağı bildirilmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle