Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYEZ 4 MAYIS 19TA /Kt 961 Anayasasının getirdiğl Ö2gürlük ortamı icînde, toplumumuzda üzerinde yoğun tartışmaların yapıldığı konulann başında «Hukuk» gelmektedir. Yayın organlarmda hemen her gün hukukla ilgilı bsr makale. bir hober, bir yoruma raslamak oianaklıdır. tHukuk devleti». thukukun üstünlüğü». tbağımsız yargı» vs gibi kavram ve kurumlar artık üzerinde onlamlı tartışmo yapabilecek düzeyde komu tarafından bilinmektedir. Başka bir anlotırrıla. yürürlüktekı pozitif hukuk, hukuk bilimcilerınce köklü olarak incelenmiş ve gereğince kitlelere okîarılabilmiştir. yanışmacı ok"u! ve markslzm. Torih'cl okut, Hukuku metafizik bir holk ruhunda. tmillî ruhta» aramıştır. Kendiliğinden oluşan, o ulusun kültürünu yansıtan «millî ruh» hukuku yaratmaktadır; bu kurallann uygulanmasını ise «başbu.g» yürütecektir. Görüluyor ki bu okul da «milliyetçi topiumcu» ve faşist sonuclara ulaşmakta Dayanışmacı okul. hukuku toplumların devamlıiığmda, dayanışmanın yürütülmesinde bir arac olorok görünmektedir. Dayanışma, obiektif hukuk denilen bir öicüte göre olacaktır. Kanımızca objektlf hukuk. doğal hukuktan başka bir şey değüdir. Aksi durumda baskı ve teröre dayalı bir devamlılık ve dayanışma sağlanabilirdi ki, adı geçen hukuk okulu bu yöntemi kabul etmemekte. bir öz aramaktadır. Marksist hukuk anlayışmı cok kısa olarak «altyapı ilişkilerinin ustyopı o'.crak kurumlaşması» biciminde tanımlayabiliriz. Hukuk sınıfsa! etmene bağlı olarak acıklanmakta, sömürü ve hor lanmarnın olmadığı tolması gereken» bir insanco hukuk düzsni öngörülmektedir. Başka bir anlatımla tolani ve «olması gereken» hukuk ayırımı yapılmakla, «olan hukuku beâenümemekte, daha «adıl» bir hukuk arzu edilmektedir. Kanınıızca marksizm de. bu tuîumuvla adaleti bir «değer» olarak ele almok'.a. arzu'.odığı düzene bu değerin egemen olmasmı istemektedir. Kuskusuz değişık adalet anloyışları vardır. bu da sınıfsal etmenlere baâlidır; ancak değer yorgılannın cok olmasına karşın değer tektir. O halde soruna. kentsoylu ve işci sınıfı hukuk ve adalet anlayışı olmak uzere iki tür hukuk ve adalet anlayışı vardır diyerek yapiian yaklaşım kanımızca madalyonun bir yüzünü dsle getiren yüzeyde bir yaklaşımdır. «O'an hukuk» acısmdan bu yaklaşım gayet yerindedir. ama «olması gereken hukuk» acısmdan vetersizdir. Eninde sonunda bir tek adalet istenmektedir; işcinin de, köylünün de. aydının da tadaleti» o tek adalettir. Anloşılmaktadır ki, sorunlar cok boyutlu olup toplumumuzda tartışılması zorunludur. Değişik hukuk okullan değişik hukuk ve dünya göröşlerini ortaya koymakta. aralarında alışverişler olmakta. ortak özellikler belirlenmekte. oegışik siyosol boyutlara ulaşılmaktadır. Ycşadığımız hukuk düzeninin siyasal uzantılonnı doğru değerlendirmek icin tarih, iktisat. sosyoloii ve tüm bunları Iceren felsefe ve hukuk felsefesi konulanna girmek zorundayız. 1 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Han^i Gerekçeyle ? Emekçi Bayomı'nın başarıyla kutlanması, sağcıları kudurttu. Şimdi 1 Moyıs ı kundafclayamayanlar, koro oluşturmuşlar, varguçleriyle bo^ırıyoriar, 1 Mayıs'ta Taksim alanında suc işlenmiştir. Marks'ın. Lenınin, Stalın'ın Mustafo Suphi'nin resimleri taşınmış. «TKPye özgürlük» d>ye boğrılmış, devletin yasaları Ciğnenmıştir. Hükumet uyuyor mu? İstanbulun yeni Valisi Sayn Tekin, bu eleştirileri yatıştırmak icin acıklama yapmıştır: t Bu yürüyüş ve toplantı icinde yasa dışı gördüğumüz ve hak olmaycn şeyleri kullanmak gibi hareket!er biiinmelidir ki takıpsiz bırokıimayacaktır. Bunlann her birısı. filim. fotoğraf ve tutanoklarla tesbit edılmiş ve degerlendirilmiştir.s Hukuk Felsefesi Dr. Niyazi ÖKTEM İ. Ü. Hukuk Fakültesi ğerlendirildiği sorunlarını icerir. Bunlar ise. tvr yerde gelip «adalet» kavramında duğümlenmektedır. cünkü hukukun ne olduğu aynı zamanda adaletın ne olduğu sorusuna bağlıdır. Hukuk felsefesinde, bu sorularo verilen yanıtların her biri bir hukuk okuiunu oluşturmakta ve bslli siyasal sonuc'ara yol acmaktadır. Hukuk kuralı üc oğeye dayanır: sosyal olgu. adalet ve norm (kural). Belli sosyoekonomik ilişkiler. belli bir adalet anlayışı ıcinde bir hukuk kuralını, normu oiuş turur. Değişik hukuk okullar:ndan her biri bu öğelerden yalnız birinden yolalarak hukuku tanımlamışlar. diğer ikı öğenin öneminl görmezlikten gelmişlerdir. Hukuku norm bakımından ele alan okullar hukuksal pozıtivizm ve normativist (kuralcı) po zitivizmdir. Bunlara göre. bilim olabilmesi icin hukuku da îüm ötekı biLmler gibi görünen. somut, pozilif varlığıyla ele almamız gerekmektedir. Bu somutluk ise. yasa. tuzük, yönetmelik, ka rarname vs. yani kural. norm biçlmindeki karşımı za cıkar. Hukukcu. yaşamanın koyduğu yasclar bütününü inceler; yasayı yaratan sosyoekono mik ve değere ilişkin sorunlarla uğraşmaz. 3un lar hukuk otesi (metajüridik) öğelerdir, hukukcu yu ügilendirmez. Doğal olarak bu nniayış, felsere sosyoloii gibi bilimleri dışarmakta. yaşamanın irades:ni adeta tabulaştırmakta; hukuk karşısmda eleştırınin olamayacağı bir ortoma sürüklemektedir. Bu da kuşkusuz totaliter veya otoriter bir ortamdır. Nıiekim bu akım güclü devlet kurma cabalorının ortaya cıktığı dönemlerde ycygmlaşmış. «milliyetcitoplumcu» ve faşist devlet adamları ve kuramcıları tarafından savunulup. benimsenmiştir. Felsefe ve hukuk felsefeAsistanı sıne önem verümcmesiri'.n kökeninde yaton anlayış da oslında budur. Egemen gücler. iktidor. Jarını korumak. eleştiriyi yoketmek icin. «öze», «derine» inen soru ve sorurüann ortaya cıkmasından her zaman kcygı duymuşlardır. Hukuku «değer», tadalet» bakımından ele alan okul doğal hukuk okuludur. Hukuk feisefesi tarihi adeta doğal hukuk tarihidir. Tarih boyunco ezilen. horlanan smıflar, ezen sınıflar karşısında. onlar kadar eşıt ve özgür olduklannı kabul ettirebitmek icin adalet kavramına sarılmışlardır. Doğuştan vazgecilmez, devredilmez hak ve özgürlüklerin varlığını, bunun odaletin doğal sorucu olduğunu. hukuk düzenlerinin bu ilkelere boğlı bicimde kurulmasının gerektiğinı savunan okul doğol hukuktur. Adalet. eşitlik esasma dayonır ve kendi icinde dağıtıcı. denkleştirici ve sosyal adalet olmak üzere bir bölünme oluşturur. Doğal hukuk okulu Büyük Kentsoylu Devrimlerine önderlik etrmş, baskı ve otorite karşısında XIX. yuzyıla dek bir özgürlük bayrağı olmuştur. Ancok. doğuştan lnsanı özgür ve eşit kabul etmek, özde iyl bir düşuncentn ürünü olsa da, günümüzun sosyal koşullarına uymamoktadır. Doğuştan özgürlük kavramı. kopitalizm, emperyalizm vs gibi sosyal baskı ve belirlemelenn etkisiyle cıkarcı cevrelerin r sömürüsüne a ac olmuştur. Sorun artık özgürlük değil özgürlüğe kavuşturma, özgürleşm9 dir; devletin, insanın insanca yoşaması icin gereken önlemleri alıp özgürleşme olanaklarını yoratmasıdır. Hukuka sosyol olgu acısmdan bokan okullar üce ayrılmaktadır: tarihci hukuk okulu. da Sevindirici olan bu olgunun kantmızca eksik bir yanı vardır Varolan hukuk kavram ve kurumlarının aktarılmasıyla bırlikie hukukun ne olouğu. ne gibi öğelere dayandığı, belli bir öze sahip olup olmodığı hususundaki tartışma ve görüşlerin de topluma aktanlması gerekmekteydı. Ortom coğulcu ve özgürlükcü de olsc, yaşadığı toplumun kurailannm özüne inemeyen, bilincsiz olarak o kuraiları benımseven inson tam anlamıyla özgür değildir, koşullanmıştır. Koşullanmanın olumlu olması sonucu değıştırmez. O, insanlık tarlhinin kacmılmaz yazgısı olan bilinmeyenin bulgulanması serüveninde, hukuku da. onun özünü de bümelldir ve de bilecektır. Bu özgurleşme kacınılmazdır. ancak ülkemizde henüz tüm boyutlarıyla başlamomıştır. Hukuk felsefeslnin gerekirlilıği, hatta zorunluluğu garüşü Üniversite cevreleri dışında basında ilk kez değerli yazar Çetirv Alton'ın 1 aralık 1965 torihinde Akşam gazetesinde «Hukukcu Günahkâr Olrnamalıdır» başlıklı yozısında ver almaktaydı. Yazar, bu makalesinde tHukuk Fakültelerinde. gerek iktisot. gerek hukuk felsefesi, gerek kamu hukuku derslerinin pek sudan» geoiştirildiğini söylemekte, 14 ekim 1974 tarihll bir makalesinde de tBir hukukcu önce hukuk felsefesini sonra kamu hukuku doktrinlerini. sonro cağının hukuk onlayişmı bilmek zoruada dır» demektedir. «Sudan geciştirme» deyimi o denli yerindedir ki. istanbul Üniversitesi Hukuk Fokültesinde. hukuk felsefesi dersi «sec'.mliktir». Her yıl cok az soyıda öğrenci bu dersi secmekte. secmeyenler hukukun özü. kökeni ve bunlara bağlı konular hokkında disiplinli bir bilgi alamadan, hâkirn. ovukat olarak toplum yasamına katılmaktadır. Hukuk felsefesinin konusu; hukukun ne o(duğu, hukuka iliskin bilginin nasıt ve ne kanaüa oiuştuğu, hukukun hangi ölçüte bağlı olarak de Bir noktada birlesmeliyiz: Eğer ortada bir suc varsa, o suçun kovuşturulması hukuk devletinde dogaldır. Ama Türkiye'de bir garıp tablo ortaya cıkıyor. 1977 yılırtın 1 Mayıs ında 30 kişinın canına kıyan bir suç işlenmiştir. Nerede suclular? Nerede adalet ve devlet? Klmse bunun üstünde durmuyor. Bu yıl 1 Mayıs, barış ve dirlik içinde gecti diye kıyameti koparıyoruz. Olmaz böyle şey... Marks'ın, Lenin'in resimlerini taşımak, sTKP'ye özgürlük» diye bağırmak suc mu? Bu sorunun yanıtım arayacağız. Ama şurası gercektir ki, bunlar suc olsa bile fıkir suc'Jduriar. Fikir sucu, cağdışıdır. Düşünceleri yüzürtden insanlar cezalandınlamaz. Uyesl olduğumuz Avrupa Konseyi'nde, Turkiye'den başka ülkede fikir sucu yok. Komunistler, demokratik rejimlerin yasal etkenidirler. Hatta, cağdaş cok partiii demokrosinln varlığı, komünist partilerin varlığıyla eş anlamlıdır. Komünist partisinin olmadığı düzende, Batı demokrasisi yoktur. Biliyoruz ki Türkiye garip bir bağnazlık ülkesi niteliğine dcnuştürülmüş, kör inanclann dokusu kafalarda örvilmüştür. Kimisine göre «komünistlik» vatan ihanetidir. bunun cağdışı bir suclama olduğu yaşadığımız dünyada ispatlandı. 2'inci Dünya Savcşında Alman işgaline karşı en kahramanca direnişi gösteren Fransız komünistleridir. Her ceşit düşnıan istılasına kcrsı kırk yıl camnı dişine takarak savaşanlar Vietnam komunistlcridir. Moonun, Castro'nun, Ho Şi Minh'in, Allende nin, Berlinguer'in vatan haıııi oiduğunu söylemek, insanları güldürür. Komünizmin onlanıını artık öğrenmeiiyiz. 1960ların ortasına değin Türkiye'de sosyalizm kelimesi söylenemezdi. Şimdi sosyalizm cogu kişiye cok yatkın geliyor. Cünkü bu alandaki kör inanclar yıkılmıştır. Komünizm icin gecerli yanlış inanclarda yıkılacnk; demokrasinin başarılı operasyonu bağnazlarm gözündeki perdeyi kaldıracoktır. Mayıs78 Dönemeci... OKTAY AKBAL Evet Hayır 1 Mayıs 1978 günü, btr donum tarihidir. Türkiye şiddetten, cinayetten, zorbalıktan guç alan kişilerin, 6rgütlerin kanlı ell«rinden kurtulmak uzeredir. Büyük halk coğuntuğuna dayanan, ondan güc alan bir hukümet, bir lıder, Anayasa'yo, yasalara dayanarok, toplumumuzo ega men olan h«r türiu faşist zorbalığın korşısına, uygarca yontemlerl» çıkmıştır. Bu iyi ile kotunun, doğruylo yaniı $ın, guzelle çlrkinin. haklıyla haksızın savaşımında Türk ulusunun ağırlığını koyması, sonucu şimdiden belirlemiştir. İyiter, doğrutor; guzellikten. haktan, hukuktan, (nsanlıktart, gerc«k ulusalottktan yana otanh» ustvn çı kacaKlardır. 1 Moyıs1977 bir yıl uzrckta,. Tüm şahitleti, gozilvi. acıları ile... ^ Mayıs 1978 ise görkemli bir guzellik. bir an lam taşıyor.. Turkiyo toplumunda ilerici güçler büyük bir yengi kozondı. Daha doğrusu iyi, güzel günlerin kapısını açtı. Bir yıl önc» iktidarda bulunan Demirel, Turkeş, Erbakan üclüsü, 1 Mayıs törenlerinin kana bulanmasına •ngsl olomamısti. Bir korku yaymaya colışıyorlardı. Yine aynı seylcr olacak, ylne yurttaşlann kanı akacak, kent birblrine girscek. Oyso iktidarda MC yoktu, CHP vardı, Ecevit vardt, arkalarında ulusumuzun bilincli guçterlnl toplamış bir Iktldar vardı. Suc işleyenlerin korunduğu, suclularm yakalanmadığı, anarşi olaylarmın nerdeyse kışkırtıldığı, zorbaların 'yardımcı kuvvef diye hosgörüldüğü bir ortamda değildik artık... 1 Mayıs 1978 bir çoklarının yazıp söylediği gibi, bir sınav günuydj. Tüm toptumu İcin, Ecevlt iktidarı icin, Türkiyenin demokrasiden yana gücleri İcin, heplmiz icin.. Bu sınav, basarıyl* verllmlstir. Hükumet gücünü, Demokrasiye inancı nı kanıtlamıstır. Değişik görüş ve düşünüşteki siyasal, toplumsal örgütlar, kişiler 1 Mayıs bayramında el ele, yan yana demokrasi çizgisinds birleştiklerini gostermişlerdir. Takslm'e dek yürüdük Beşiktaş'tan.. Bizler, Yazarlar Sendikasında.. Herkts kendi orgutünun saflarında. Öğret menler, doktorlar, mühendisler, kadınlar, kızlar, delikar.lı lar, emekciler, tmekciler, emekciler... Bağlı oldukları örgütler değişiktl. Ama yüreklerindeki özlem birdi, eşti: demokrasiye bağlılık.. Herkes aynı katada, aynı göruşta olmayacok elbet. Kaiıptan cıkmış kuklalar değiliz biz insanlar.. Akın akın geclp gittiler önümüzden. Birbirine karşıt gibi görünen gencllk örgutleri vardı. Baktım hepsi genelllkle benzer sloganlar taşıyorlar. bağırıyorlar. Özgür lük, eşitlik, insanlık, yaşoma hakkı, toplumu daha iyi bir düzene kavuşturma özlemi... Yuruyüşten sonra gittim bir köseden seyrettim önüm sıra gecenlerl. Ellerindeki 6loflanları bıraktım da yüzleri inceledim. Binler, on binler, yüz binler.. Tek bir amaca doğru yürüyoruz toplumca. O amaç çağdas Insanlığa yakışır bir toplumda yaşomak isteğl, inancıdır. Şimdilik ayrı ayrı topluluklar içindeyiz. Zaman zaman birbirimize en ağır sözler, davranışlorla saldırılara gecebilecek kadar! Ama büyük bir ayrım yok aramızda. Bir takım dış güclerden, ajanlardan. cıkar gruplarından gelen zararlı etkileri bir yana bıraktık mı, gercekleri 'kendi' gözlerimizle görmesini başordık mı, yalnııco bir takım harf değişikliklerinden öteye gitmeyen bu oyrılıklar bitecek, bütün bu ilerici biriklm tek bir güc te, tek bir yumrukta toplanacaktır. Türkiyenin, Türk toplumunun yararını da, bu birikimin tek bir ağırlık halinde oluşmasına bağlıdır. Yalnız buna.. Ecevit hükümetî bu görkemli töreni başarıyla, barış ve huzur icinde yaptırtmanın, bunun olanaklarını sağ'arsamn basarısını göstermiştir. DİSK'i de kutlamak isterim. 1 Mayıs töreninin düzenlenmesinde, barış ve güven lik İcinde gecmesinde büyük katkısı otduğu İcin.. Genel Başkan Baştürk'ün şu sözlerine demokrasiye inanmış tüm halkımızla birlikte katılmamak elde değildir: «Anti faşist mücadelede tarafsız kalınamaz. İyl niyetle faşizme karşı olduğunu söylemek de bir şey Ifade etmez. Sömürü ve baskıya, emperyatizme ve faşizme karşı mücade lede tek ses, tek yumruk olmak zorundayız. 9 u anda •mskçl holktan yana olduğunu acıklayan bir hükumet görev başındadır. Bu hükümetin faşizme karşı ve emekCi halkın yararına her girlşlmini destekleyeceğiz.» 1 Mayıs 1978 bir dönüm yeridir. Daha iyi, daha hak ca, daha İnsanca, daha cağa yakışır bir düzenin kurulmasıno doğru giden yolda asılmıs önemli bir donemeçtir. Ülkemizde komünizm propagandası suc sayılıyor. Bu sucun yasal dayanakları, Ceza Kanununun 141 ve 142'inci maddelnridir. Yargıclar bu maddelerdekl şu ku'ala dayanarak komünizmi suc sayıp cezatandırmaktadırlar Sosyal bir sınfm dıger sosyal sm;flar uzerınde tohakkümünu tesis etmek veya sosyal bir sınıfı ortadan kaldırmak icin örgüt kurmak veya propaganda yapmok oğır hapisle cezalandırılır. Oysa cağdaş dünyada köprülerin altından cok sular akmış, 141 ve 142'de komünizmi cezalandıran suc unsurları ortCNtçgı kalkmıştır. Avrupa'da komünist partllerl «proletarya 'dıktotöriüğü» ilkesinden vazgecmişlerdir. Bu oluşumgjffpıni kararlar niteliğinde partilerin progrom ve tüzüklerine de yansımıştır. Batı komünizminde artık «proleterya dıktatorlüğü» veya TCK diliyle, «Sosyo! bir smıfın oteki smaflora tahakkümü» ortadan kalkmıştır. 141 ve 142'inci maddelerde zaten «komünizm» adıyla sanıylo anılmıyor; nereden gelirse gelsin, «sınıf diktatörlüğü» Isteyenler sözkonusu ediliyor. Peki, bu durumda, «TKP'ye özgürlük* diye bağıran genç hangi hukuksal gerekçeyle cezalandırılacak? Isparta Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Başkanlığından ÖĞRETİM ÜYESİ, ASİSTAN, UZMAN VE OKUTMAN ALINACAKTIR 1 Akademimizin Makina ve inşaat bciümlerine Meslek dersleri ile Matematik Fizik. Kimya derslerine. Öğretim Üyesi (Prof. Doç.) veya Öğr. Gör. 2 Makino ve İnşaat Bölümlerine Meslek dersleri icin sınavla Asistan ve Uzman, Yabancı Diller icin de (ingilizce, Fransızca ve Almanca) Okutman alınacaktır. Asiston adaylarının Yüksek Mühendis olmaları, diğerlerinin Lisans veya tercihan yüksek lisans yapmış olmaları şarttır. 3 Alınacak Öğretim Üye ve Yordımcılarına, Üniversite Personel Kanununa göre maaş, %40 iş riski, %40 tam gün ödeneği ve 2.nci dereceden kuruluş ve gslişme güclüğü ödeneği verilecektir. Buna göre göreve yeni başlayan bir asistanın eline 7500. lira Uzmonın eline 6400. lira net maaş geçmektedir. isteklilerin aşağıda belirtilen evrakicrla Akademi Baş kanlığma başvurmaları duyurulur. BELGELER: 1 Dilekce, 2 Mezuniyet belgesi (Diploma oslı veyo sureti), 3 Nüfus cüzdanı sureti (4 adet). 4 Bilgi fişi (4 adet). o). İikokuldon son mezuniyetimze kadar okuduğunuz okullar ve mezuniyet tarihıniz) b) Daha önce görev yoptığınız yerler ve halen yaptığınız iş. c) Referanslarınız. 5 Cumhuriyet Savcılığından alınacak belge, 6 Soğlık raporu. 7 Askerlik durum belgesi. Mafİ alebnızmı* OPĞm^^^mamemm Rektoş: 1954 7212 İstanbul Hukuk Fakültesi Dekanlığmdan 657 Sayılı Devlet Memurları yasasına bağlı ve aşağıda gösterilen acık kadrolara atama yapılacaktır. Atanacak memurda özellikle kütüphanecilik bilgisi. yabancı dil ve seri daktilo yazma yeteneği oronacaktır. Sınav ve mülâkat 17 Mayıs 1978 Çarşamba günü saot 10'da Fakültemiz Merkez Binasında yapılacaktır. isteklilerin birer dilekce ile en gec 15 Moyıs 1978 Pazartesi günü calışma saati sonuna kadar Dekanlığımıza müracaatları duyurulur. Sınıfı G.İ.H Ünvanı Buro Memuru Derecesl 6 Adedl 1 E. Ü. Eczacıhk Fak. Dekanlığmdan yurulur. :HÜRRİYET GAZETE SOYADI DEĞİŞİMİ ' KAYIP dur. Öğrenci devam karnemi kaybettim. HükümsüzKemal TURAN Bastürk: 7237 ist. 20. Asliye Hukuk Hakimliğinin 1978/1111 sayılı kararıvla DOĞAN olan soyadımı ALHASLIOGLU olarak değiştirdim. ALİ KEMAL ALHASLIOĞLU (Cumhuriyet: 49?) Pasaport, ehliyet, THY tanıtma kartı. Landing, Aprona giriş kartı, İş Bankası kartını yitirdim, yenisini cıkoracağımdan eskilerinin hükmü yoktur. Muştak GUNER DTCF Şebekemi kaybettim. Gecersizdir. Hüseyin ÖZTÜRK Cumhuriyet: 7236