Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tKİ örktye cumnuriyetl Anayasası Başlongıc Bolumünde, «Tarihi boyunca bağımsız yaşamış, hak ve hurriyetlen içjn savaşmış olan, ...Turk MiUeti; Bütün fertlerini, kaderde, kıvancta ve tasoda ortak, bölünmez bir butün halinde, millî şuur ve ulkuler etrafında toplayan ve milletımızi, dunya milletleri ailesinin eşit taklara sahıp şereflı bir uyesı olarak millî bırlik ruhu icınde daıma yüceltmeyi amaç bilen Türk Mıllıyetciliğinden hız ve ilham alarok ve; «Yurtta Sulh, Cihanda Sulh» ilkesinin, milli mücadela ruhunun, millet egemenliğının, Atatürk Devrimlerine bağlılığın tam şuuruna sahıp olarak; insan hak ve hürrlyetlerini, millî dayanışmayı. sosyal adaleti, ferdin ve toplumun huzur ve refahını gerçekleştirmeyi ve teminat altına almayı mümkün kılacak aemokratik hukuk devletini bütün hukukî ve sosyal temelleriyle kurmak icin;... Bu Anayasayı kabul ve ilân ve onu, asıl tetninatın votandaşların gönüllerinde ve iradelerinde yer atöığı inancı ile, hürriyete. odalete ve fazilete âşıK evlatlanmn uyanık bekciliğına emanet eder» diyor. Yine Anayosamızın 3. maddesinde «Turkiye Devleti Ülkesi ve Milletiyle bölünmez bir butundür» yargısı yer alıyor. CUMHURİYET 25 MAYIS 19TS T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Cirimleri Kadar Bile.. Ahmet COŞAR sindirmiş saydığımız, özgürlüğe, adalete ve erdemliğe tutkun yurttaşlor ve bu yurttoşları yetiştiren eğıtim ve öğretim kurumlorı? Tüm bu soruları yanıtlomak, «işte burda» demek cok güc. Bugün gelinen nokfoda görünen odur ki; Türk toplumu ekonomik, sosyal, siyasal, eğitimsel ve topiumsol yönleriyle hostadır. Bu hastalık giderek yaygmlaşmakta, toplumun her kesimini tedirgin edici, ulus bütünlüğünü parcalayıcı. benzetme yerinde ise, ülkemizi düğün pastası gibi dilimlemeyi, Türkiye Cumhuriyeti Devletıni yıkmayı amaclayıcı boyutlara ulaşmaktadır. Soruna salt sağsol düşünceli yurttaşların, karşıt görüşlü grupların catışması, şiddet eylemi, anorşi gözüyle bakmak; olayları kalkman, gelişen ve değişen bir ülkenin doğum sancılandır diye nitelendirmek yüzeysel bir değerlendırmeden ve tam'don (teşhis) öte hicbir icerik taşımaz ve bizi bir cözüme ulaştırmaz. Cözüme varmada, öncelikle şimdilerdekl kargaşo ortamına toplumca nereden ve nasıl gelındiğinin bilinmesi önem taşır. Duraksamadan söyleyelim ki; toplumda gözlemlenen hastalıkları tedavı etmek sorumluluğunu yüklenen yetkililerimiz olaylara yanlı gözle baktıklan, tanı'do öznel davrandıkları sürece; reçetesıni yolnız hastalığa, ya da lastayo yaklaşımda bulunarak yazan doktorun, buz üzerine yazı yazması diyebileceğimiz yanılgısına düşmekten kurtulamazlar. O halde toplumun hastahğını tanı'do ve tedovide hastalık ile hastayı birlikte incelemek, receteyi her ikisi icin yazmak gerektiği kuralı bilinmezlikten gelinmemelidir. Ulusca hep birlikte gözlemlediğimiz sürüp giden kanlı olayların adını nasıl korsak koyalım, bilmeliyiz ki Türkiyemiz ic güvenlık yönünaen bugün koygı verici tehlikelerle karşı karşıyadır. Bir kere tehlıkeleri kabulde tüm sıyosi partılerımız, cnayasal kuruluşlarımız, sendikalarımız, öğretim kurumiarımız, derneklerimiz ve yurttaşlarımız elbirliği, gönül birliği icinde bulunmok zorunöoyız. Oloylann koynaklanmasında farklı düşüncelere sahip olsak bile cözümünde tek bir yumruk olmalıyız. Tersi tutum ve davranış bizi bir yığm saman icinde toplu iğne arayan insanların derbederliğine ve umutsuzluğuna düşmekten kurtaramaz. Tum bu görüşlerimiz bir öneri, bir beklenti değil, bir manctır. Atatürkcü bir inanctır. Bizi ulusca tek bir yunırukcasına güclendirebilecek, gecmişte yaptıklanmızı yineleme olanağına ulaştırabilecek, ulusca özlenen aydınlıklarda yoşatabılecek yalnız ve yalnız okılcı düşünce Atatürkcü duşüncedir. Burda öncelikle ve özellikle geleceğimizin umut cıcekleri genclerimizin lyice algılayıp özümlemeleri gereken bir gerceği vurgulomak isterim. İyi'ye. doğru'ya, güzele dolaysız dolambocsız varabilmenin. bağımsız, özgür, kalkınmış, mutlu bir Türkiye yaratabilmenin tek yolu ön yargıların. kör inancların tutsaklığından kurtulmuş cağdaş bilime dayalı, Atatürkcü düşünce yoludur. Bunun dışınao gidilecek her yolun, yeğlenecek her modelin ulusca, bize getireceğinin sadece ter ve göz yaşı olacağı kuşkusuzdur rünumürMİe İse: klmse kusku etmesln ve alınmasın, bu sonucun tek kaynağı Atatürkcü düşünceden sapılma olgusudur. Atatürkcü düşünce dışında; terazinin dili gibi düşman kefelerin karşılıklı ağırlığı ve basınco altında durmadan oynayıp yer değlştiren dolma düşüncelerin koşullandırdığı kafalarlo Türkiyenin sorunlarına çözum getirilemez. Her dilde olduğu gibi güzel Türkcemizde de, «gözünü acma> diye bir deyim vardır. Ünlü Fransız felsefecisi cAlain» bu deyimi beğenmezse de; İnsanın gözünü acmakla görebileceği pek cok şey vardır. Fakat anlayabileceği tek bir şey yoktur. fDaima değişen birşey, bilinmez» diyen Eflatun'un hayranı olan Alain'e göre devamlı bir oluş durumunda olan ve süreklı değişmeler gösteren günümüz dünyasının dengesizlikleri icinde Türkiye'nin güclüklerine Atatürkcü düşünce ve yaklaşım dışındaki yöntemlerle cözüm bulunamaz. Lidya'nın ünlü hükümdarı Krezüs'e «henüz son nefesini vermemiş bir kimsenin iyi ya da kötü talihli olduğu bilinemezı demiş olan Solon'un mantığıyla düşünürsek tüm olanlara karşın yitirdiğimiz cok şey yoktur diyebıliriz. Yeter ki Atatürkcü düşünce yoluna dönmek icin gözümuzü acmış olalım. Atatürkcü düşünce vuruşmayı, döğüşmeyi, cekişmeyi, didişmeyi değil; barışı, gerginJıklen gıdermeyi, uzlaşmayı ve calışmayı icerır. İnsanlar arasındaki farkı biımek ve bilmemeye dayandırır. Kur'on dahi «hic. bilen ve bilmeyen eşh midir?» der. Atatürkün çağdoşlık ve uygarlık anlayışında en büyük rütbe bilimin ve aklın verdiği rütbedir. Bu nedenle, «Hoyatta en hakiki mürşit ilimdir» sözüyle genclerimize bilimin yolunu göstermiş, colışmanın erdemliğine işaret etmiştir. Kuşkusuz Cumhuriyeti emanet ettiğl, yüceltmelerini istediği kimi genclerlmizin bir gün çöplüklerde dene arayan tavuklar gibi ideoloji arayacaklarını hic düşünmemiştir Dilimizde bir özdeyiş vardır; «Ateş olsan cirmin kadar yer yakarsın» deriz. Atatürkcü düşunce yolundan sapanlar, birbirine silöh cekenler. ellerinl ve gânüllerini yurttaş kanıylo klrletenler, Cumhuriyeti yıkarız sananlar. cirimleri kadar yer bile yakomıyacoklorını bir gün anlayacaklordır elbeL Tarihin her sayfası, Turk ulusurıa ve Atatürk Cumhuriyetine içte ve dışta kem gözlerle bokonların tum heveslerlnin kursaklarında kaldığının sayısız örnekleriyle doludur. Atatürk <Türk. güclükleri yenmek İcin yoratılmıştır» demişti. «Ne Mutlu Türküm dıyene» demiştl. Biz de ne mutlu Atatürk'ü olan ulusumuza diyoruz. Hava Astsubay Sınıf Okullanna Öğrenci Alınacaktır 1. 1978 1979 Egitim yıiında yetiştirilmek iızera; Hava Astsubay Sınıf Okullanna öğrenci alınacaktır 2. Hava Sınıf Okullanna giriş koşulları: a. Erkek ve Türk vatandaşı olmak. b. Lıse. (Denklıği kabul edılmiş ozel liseler dahil) Tek nik Lise, Endüstri Meslek Lisesı, Tıcaret Lisesi, Sağlık Koleji veya Aday Hazırlama Okulu mezunu olmak. (To« mamlamaya kalan öğrencılerde mürocaat edebilirler.) c. Öğrenime 1 yıldan fazla ora vermemiş olmak. (Llseden sonra yopılan tahsil sureleri öğrenime ara vermış gibi kabul edilir.) d. En cok 21 yaşında bulunmak (Giriş yılının 14 Tem muz tarihine kadar) Her ne sebeple oiursa olsun yaş düzeltmes) yoptırmış olanların hesapları, düzettmeden önce ki doğum tarihlerlne göre yapılır. e. Ahlâk ve Karekter iie ilgili koşullar: (1) Kusursuz bir ahlâk ve karekter sahibi olmak (Sobıkası olmamak) 12) Kendisinin veya ailesinin bireylerl (Öz ana ve baba, kordeş) arasında herhangi biri veya velisl ola cak kişinin kötü hal ve ünü bulunmomak. (3) Gerek kendisinin ve gerekse oilesi efradının veya velisinin dürüst bir gecim yolu dışında herkes tarafından tAYIP> sayılan ve düşük görülen kazanc yollarında calışmakta veya calışmış olmomak. (4) Kendisi, aile efradının birinin veya velisinin; konun dışı zorarlı sıyosi veya sosyal akımlara katılmo mak veya hükümlü olmamak. (5) Askeri veya sivil okullardan her ne sebeple olur sa olsun cıkartılmış bulunmamak. (6) Bir kadınla nikâhsız yaşamakta olmamak. (7) Evli veya nışanlı olmamak. f. Sağlıkla ilgili koşullar: (1) Vücut yapısı düzgün, her bakımdan sağlom v» ftziksel görünüşü kusursuz olmak. (2) Kendisinde ana veya babasındo (Frengl v.s. gıbt) bulaşıcı hastalıkları olmamak. (3) Başında kel. vücudunda fazla miktarda cicek bo» zuğu, cıban, yonık izleri. dilinde kekemelik ve pelteklik, işitme ve görme bozukluklan gibi kusur ları bulunmamak. (4) Yüklenme senedindeki hastalıklardon herhangi blrine sahip bulunmamak. Yukarıdaki sağlıkla ilgili koşulları, tam teşekküllü bir Askeri hastaneden alınacak «ASKERİ ÖĞRENCİ OLUR> kararlı bir raporla tevsik etmek. g. Gorüşme, Beden Yeteneği ve Bilgl sınavlarından başanlı olmak. Öğrenciler; yukarıdaki koşulları dikkatle okumalı ve bu koşulları tamamiyle taşıdıklarına kanaat getırdikten sonra müracaatta bulunmolıdırlar. Öğrencilerin giriş koşullarını taşıyıp, taşımadıklarım saptamak maksadiyle «GİZLİ» soruşturmalar yaptırır. Soruşturma neticesi, giriş kosullanna sahip olmayan bir öğ rencl okula alınmış olsa dahi. Okul'dan cıkarılır ve kendisine yapılan masraf kesinlikle ödettirilir. 3. Giriş Koşullarını havi broşür ve mürocaat belgeleri; Hava Birlik ve Kurumlan. Askerlik Daire ve Şubelerl ile Orta derecell okul mudürlüklerinden temin edilebilir. 4. İstekli öğrenciler mürocaat belgelerini doldurarak 20 MAYIS 30 HAZİRAN tarihleri orasında aşoğıda belirtilen odrese gönderebillr veya elden verebiiirler. HAVA TEKNİK OKULLAR KOMUTANLIĞI KAYIT KABUL KURULU BAŞKANLIĞI GAZİEMİR • İZMİR 5. öğrencilerin mülâkat ve secme sınovları, 1920 TEMMUZ 1978 günlerl İZMİR, KAYSERİ ve DİYARBAKIR sınav merkezlennde yopılacaktır. 6. Öğrenciler muracaat belgelerinde belirttiklerl yar de sınaviara kotılacaklardır. «or.ur. (Basın İ. 2208) 8084 Oysa bugun, Anayasamızın öngördüğü bu temel hükümler ve llkeler ocısından Türkiyemizin iç güvenliği yönünden icinde bulunduğu duruma baktığımızda; görüntü. Anayasamızın vurguladığı anlamdan çok uzak ve hiç de iç acıcı değildır. Hani nerde, ulusumuzu, dünya ulusları ailesinin eşit haklara sahip onurlu bir üyesj yapmak icin ulusal birlik ve dayonışma ruiu icinde daıma yüceltmeyi amac bilen Türk MilliyetClliği? Hanj nerde, millî bilinc ve ülküler etrafında bölünmez bir bütün hofinde toplanmış, kaderde, kıvancta ve tasoda ortak yurttaşlar? Hani nerde, «Yurtta Sulh Cihanda Sulh» ilkesinin, ulusal kurtuluş savoşı ruhunun, ulus egemenliğinin, Atatürk Devrimine yürekten ve eksiksiz bağlılığın tam bilincine sohip insanıar? Hani nerde, kişi hak ve özgürlüklerini, ulusal dayanışmayı sosyal adaleti, bireyin ve toplu mun huzur ve refahını gercekleştirmeyi, güvence altına almayı olağan kılacak, demokratik hukuk devletinj tüm hukuksal ve sosyal yönleriyle kuracak ve işlerlik kazandırocak yasama, yürütme ve yargı kuruluşlan? Honi nerde, Anayasamızı uyanık bekciliklerine emanet ettiğimlz gönüllerine ve iradelerine Iç Açıcı Değil Sapma Yüzünden Bugün Turkıyemız ic güvenliği bozulmuş, eğitım ve pğrenim özgürlüğunü yıtirmiş, gencleri birbirine kurşun sıkan, can yakan, kan okıtan. ekonomisinde dünyanın anamalcı paro babalarıno avuc ocan, İMF, AET gibi uluslarorosı kuruluşlonrt eşiğinde bekleyen. dış güvenliği yönünden yalnızlığa itilmiş bir ülke gö Anavasa Çizgisine... OKTAY AKBAL Parlamento Çalışamazsa!.. Evet Hayır ikinci Cephe hükümetinin cök mesinden sonra iş başına gelen Ecevit Hükümetinin iki ana hedefi var: 1 Can güvenliğini sağlama, kaba kuvvet eylemlerının tüm kaynaklarını kurutmak, 2 Ekonomik yaşamı. dış ödemeler bakımından Cephe hükümetinin sürüklediği iflâsın eşiğinden kurtarmak. İcte de bir yandan üretimi grtırmak, öte yandan vurgunculuğu. sömiirüyü ve savurganlığı önleyerek tüm calışanlorın yaşam asgarisinin üstünde insan gibi yaşayabilmesini sağlamok! Her iki alanda da başarıya ulaşabılmek, büyük ölcüde parlamentonun işlemesine ve gerekli ya saları kobul etmesine bağlı.. Mahalefete, tsen. iktidarıntüm toplum icin cok önemli olan amaclarına ulaşmosına nicin yardımcı olmuyor. hatta engel oluyorsun?!» diyebilmeye, demokratik düzende olanak yok tur. Muhalefet, iktidarı düşürüp onun yerine gecerek toplumu kendi yöntemlerine göre yönetecektir. Bunun icin de iktidar la mücadele edecektir. Ama Demokrasinin oyun kuralları iCinde! Oysa Demirel'in takımı ve ona yardakcılık eden muha lefetin ufak takımları, Ecevit hükümetint alaşoğı edebilmek icin. demokrasiyi tahrip edecek bir yol secmiş bulunuyorlar: iMeclisi calıştırmayız; böylece Ecevit hükümeti, amoclarına u laştıracak yasaları ve kararna meleri cıkaramaz, önlemleri ala maz» diye düşünmekte ve bu plânlarını pervasızca uygula maktadırlar. Bu olanağı kendile rine veren arac. ictüzükte yer alan kimi kural ve kurumların ^jıoyasa ile, demokratik düze nin ABC'si ile, hukukun başta gelen kurallarıyla, hatta akılla ve mantıkla bağdaşmaz bicimde yorumlanmasından iborettir: İctüzükteki belll boşluklardan ve sunek'liklerden yarorla narak ictüzüğün kurollarını tsözcü (lâfızcı) bir yorumlama» ile anlamlondırmaya (daha doğ rusu anlamsızlaştırmoya) kalkı şan kiml politikacılar, bir tek siyasal partinin yararlanacağı şu ya da bu ayakoyunu sonucunda dahi, parlamentonun iş feyemez hale gelebileceğini ka bul etmektedirler. Böylece bir yandan fcok zavallı (icerikten ve omactan yosun, bicıme öncelik veren) bir Hukuk onlayışının savunucusu» olmakta, öte yandan da *Parlamentonun yasoları haftalarca ve oylarca ele alamamasını, anoyasal düzenimlzin gereği gibi göstererek, anayasal duzenimizin ve demokratik rejimin katline yar dımcı olma» bahtsızlığını omuz lamaktadırlar. Ne hazindir ki, ıdoğru (amaccı) yorumlama» yöntemlerini hice sayarak, «Hu kukun cağımızda artık koruma dığı hakkın kötüye kullanılmosına başvurorak ve bu yolun g<s cerli olduğunu iddiaya kolkışa rak> rejiml ve anayasal düzenl mizi çıkmazlara sürükleyen ki şiler, bir de Hukuku ve anaya sal duzenimizi savunanlara, en ağır rsuclomalorla saldırmakta. gercekleri pervosızco tersine cevirmektedirler. Oemirelcilerin yasama mecli sini calıştırmamak. özellikle yasa cıkartmamak Için kullan dıkları Hukukla. demokratik dü zenln ruhu ve amaclarıyla oldu ğu gibi dürustlük ile de bağdaş Muammer AKSOY maı îddiaları, şöyle özetlenebiiır: Mademki Mület Meclısimizin ictüzüğünde tDanışmo Ku rulu. Millet Meclisi Boşkanının başkanlığında, siyasi parti grup başkanlarından yo da temsilcilerinden kurulur> denilmiştir ve M»Het MecUsinin ışleyişını du" zenleyen 20 ködar İctüzuk mad $*atr&*, »teoHsin cu ya da bu alandaki calışmasmdan söz edilirken. danışma kurulunun gö rüş, tekli.' ya da tesbitinden» söz edilmiştir, o halde «danışmo kurulu TÜM ÜYELERİYLE toplanmadıkca, ya da oybirli ğiyle bir gorüşe ulaşmadıkca. genel kurul, ilgili cahşmasını ya pamaz» demektedirler, «ictüzükte (50. maddede) Meclisin yapacağı işlerin sıralanmasın do da. yasa tasarı ve önnrileri üzerinde görüşmeler 7. genel gorüşme, oraştırma ve sözlü sorular 5. ve 6. sırada yer aldı ğına göre, düzinelerie hatta yüzlerce genel gorüşme. araştırma ya da sözlü soru önerpe si verilmiş ise, Meclis hic bir zaman en ivedi yasa tasarılorı nı bile görüşmeye gecemez» di ye düşünmekte ve bu bicimsel hukuk anlayışını parlamento ça lışmnlarını öldüren bir tuzak holine getirmeye yeltenmektedirler. Her ne kadar ictüzükte «genel kurulca 5. ve 6 kısımla rın her birî icin haftanın belli bir gününde süre ayrılabllir ve 7. bentteki işlerin gorüşme sırası değlştlrebilir» denilmekte ise de, «bunun icin dahi Danışma Kurulunun önerisi gerekir. ona da engel olduk mu. parlamento felce uğramoya mahkumdur» diye düşunebil mekte ve bu yolda davranmak tadırlar. Oysa, adı üstünde, sadece danışsal nitelikte görüş bildire cek bu Kurul'un yaratılmasının amacı. GENEL KURULUN İRADESİ ÜSTÜNDE bir VASİ yarat mak olamaz!. Bütün partilerin üzerinde kolayca birleşebileceği cözümleri genel kurulda ara yıp bulmok düşünülemeyeceğinden, buna bırkoc kiş«tkvbir temsilciler kurutundo u!a$dbîlmak.amacıyla. *orcr oseart«M*« mayan bir diyalog kurma ortamındon yararionarak genel ku rulun calışmolannı kolayloştır mak ve hızlandırmaktır; ;yokso giJcleştirmek hele olanaksızloştırmak değil! Genel Kurulun üs tünde yer alan bir Meclis, Ku rul ya da Komisyonun varlığını duşünmek, ne parlamenter rejimle, ne de anayasal düzenımizle bağdaşabilir. cDanışmo Kurulu tüm uyeleriyle toplanarak bir öneride bulunmadıkco, Meclis coğunluğu kendi calışmosını düzenleyemez ve karar alomaz» demek kodor Anoyosa mıza, Hukukun genel ilkelerine, Hukuk mantığına, Parlamen ter demokratik sistemin felsefe sine, akıl ve mantığa zıt düşen bir vargı düşünülemez. işte bu gülünc olduğu kodar da korkıınc ve demokratik rejimi havaya ucurmak icin yetecek nitelıkteki yorumlama hilesi>ni or tadan kaldıracak ilk odım, bü yük cabalordan sonra, 18.5. 1978 günlü Millet Meclisi oturu munda atılabildi. Ne yazık ki, «Meclis Başkanının. önerileri genel kurula getirebilmesinin, Danışmo Kurulunun tüm üyeler le toplonmosına bağlı olmadtğı»nı. 15.5.1978 günlu Anayasa Komisyonu toplantısında bütün AP'liler kobul ettıkleri ve ayni görüş MSP adına 30.9.1976 gü nü Meclis kürsüsunde dile geti rildiği halde, «Meclis coğunluğu nun çalışabilmesini ve karar a labilmesinl, Meclis azınlığının vizesine bağlayan korkunc yorumlamo ve düzenlemeye bir ölcüde son verecek olan genel kurul kararı»nı, 18.5.1978 günlü Meclis oturumunda, bir tek AP' li ve MSP'li kobul etmadi. Tümü, bu yaşamsal önemdeki ka rara korşı koydu. Hem de btın dan sonra yığınlo gensoru öner gesi getirerek, ya da yüzlerce değiştirge önergesiyle ve baş ka engelleme yöntemleriyle M«c»8t ts»«w>eme ve vosalan «nleme yolunu bulacaklarını do kcpalı bicimde dile getirerek.. B'j durum karşısında şu uyorı da bulunmayı kendimiz İcin ka Cinılmaz bir ödev sayıyoruz: Demokratik düzenin sono erme si icin MHP'nin elinden geleni yapmasma, bir de AP ve MSP' lilerin gafleti eklenince. demok ratik düzenin yasaması son de rece zorlaşır. «Liderlerinin sınır sız hırslarıno karşı cıkabilme yüreklilik ve tutorlığını» göste remezlerse, AP'li ve MSPIi mil letvekilleri de, Tarih ve Ulus karşısında. cok ağır bir sorum luluğu omuzlanacaklordır. Onlorın bu tutumlorıno karşın ge nel kurulda. komisyonlarda ve grup toplantılannda tam kadro ile hazır bulunamayan ve böylece muhalefetin sabotalını kı rarak Meclisi işletemeyen CHP ve ortakîarı da, doha az sorumlu olmayacaklardır. Calışamayan Parlamento yaşayamaz, yoşatılmaz!. •Konyo Hoyvan Sağlık Okulu son sınıf mezuniyet hatırası»... Koco bir tablo. Şoyle bir «manzume» var dört bir yanı süsleyen: «Ne diyorsa İslâm dını Uyacağız suc olsa d a Gerçeği örten kefenı Şoyacağız suc olsa da» «Suc olsa da» yurüyeceklermiş yollarında! Kimler? Bu yıl Hayvan Sağlık Okulunu bitirenler! «Suc» sayılan bir yolda yürümeye and icerek bir öğrenim yapılır, sonuclandırılır, bu da anı kltabına yazılır mı? Gerceği örten kefeni kaldıracaklarmış, suc olsa bile! Kefen, ölülerin giyslsidir. Onu kaldırsan altından cıkan gerçek, olum gerçegidlr. Oysa tek gercek ölüm müdur, yaşamda? Sizler Konya Hayvan Sağlık Okulunda yalnız bunu ogrenmek icin ml öğrenim gördünüz? Hayvan sağlığına böyle mi eğileceksiniz, devletten «suc sayılan eylemleri» yapmak icin mi aylık alacaksınız, göreviere atanacaksınız? Hem, islâm dininin gereklerini yerine getirmek niye suc olsun, suc sayılsın? Hic bir zarnan bu ülkede gercek Müslumaniar «suçlu» duruma duşmedi. Nerden, nasıl çıkarıyorlar böyle şeyleri, «suc olmayan» davranışlan «suc» gibi gösterip, sonra da yasalara karşı koymok kahramanlığına kalkışıyorlar? Kimleri aldatmak icin? Başta kendilerini... Hayvan Soğlığını Koruma Derneğinin gazetesinde bu «ulkucu vtteriner sağlık memurları»nın resimlerinl gösteren tablonun klişesi var. Demek bu yılın tüm mezunları «ülkücü»! Bu, nasıl o4ur? Demek okulun kadrosu, yöneticileri, öğretmenleri de ulkucu!,. Tabloda, dediğim gibi, manzumeler var, resimler var. Bir yanda üc hilalli MHP bayrağı, bir yanda Türk bayrağı. Yavuz Setim, Fatih gibi padlsahlorın resimleri, 16 Türk devletine ait olduğu sanılan, daha doğrusu böyle hayal edilen, bayraklar... «İslâmlık yoluna can baş Koyacağız suc olsa» da manzumesinin dörtlükleri de tablonun dört yanına serpiştirilmiş... MC dönemlerinin doğal sonucları, urunlerl bunlar... Gecmişe dönük, gecmişten güc olan, geçmişe yönelen kısacası insanları uyuşturmaya, uyutmaya, kandırmaya çalışan bir eğitim döneminden geçtik. Daha doğrusu ters bir «bllinclendirme» sürecinden!.. Gençlerimizi çoğın dışına Itmek istediler. Onlara bir takım yanlış «büyükluk» duyguları aşılamak istediler. İcinde yaşadığımız gercekleri bir yana bırakıp, kendimizi «öbür dünya», «büyük Türklük ülküleri» gibi eskimiş duşlere bırakmak... Veterinerler, oğretmenler, her meslekte, her alanda çağdışı değerlere bağlanan sayısız insan!.. «Suc olsa da», bir takım yanlış, ters, yararsız işlere kalkışmayı bir önemli iş sayan gencler yetişti bu arada... Kimlerin yüzünden? İşte 19 Moyıs Bayramına katılmayan Bay Erbakan, işte, Demlrel, işte Türkeş... Niye MC liderleri 19 Mayıs Stadında yapılan geleneksel töreni izlemeye gelmezler? Karşılarında uyanık, bilinçll, devrimci gencliği görmeye dayanamadıkları icin... Erbakan «genclerin giysilerini geleneklerimize aykırı» buluyormuş. Ne istiyordu acaba? Genç kızlar carşafla, erkekler, şalvarla mı beden hareketleri yapsalardı? Bu tür, cağdışı politikacıların elinde, etkisinde yetıştirllen bir takım gencler Hayvan Sağlığı Okulunun yetiştirdiği kiml genclerimize benzerlerdi. «Suc olsa da» bir takım yasadışı, Anayasa dışı, uygarlık dışı işleri yapacaklarını açık ocık iian ederlerdi okul yıltıklorının sayfalarında!.. «Biz dünya uygarlık ailesi icinde bulunuyoruz. Uygarlıgın bütün gereklerini yerine getireceğiz» diyen Mustafa Kemal Atatürk'ü 19 Mayıs günü gelip anmaya yürek Ister... Atatürk gençllğine bakacak yüz ister... Bay Erbakan AnıtKobir'e de gelmemiş, bir tek MSP'li temsilci de göndermemiş. Artık bu tür politikacılorın kimlikleri iyice ortaya cıkmadı mı? Her gün biraz daha çıkmıyor mu? Yeni bir devlet kuran, Turk ulusunu kurtaran, dunyaya onurlu bir yer kazandıran Ataturk e yılda bir iki kez saygı gostermekten kaçınon politikacılardon bu ulusa ne yarar gelir? Böylelerinin bütün başardığı yukarda andığım «cağdışı» bir yaşlı genclik yetıştirmektir. Ne var ki o yaşlı gencler de kısa zamonda uyanacaklar, cogın gercekleriyle karşı karşıya gelince kendilerini uyutarak, aldatarak yanlış yöne yurutenlerin yollarından ayrılacaklar... Milli Eğitim Bakanı Uğur Meclistekj gensoru görüşmelerine guzel bir yanıt verdi; «Bizim yaptığımız ve yopacağımız Anayaso doğrultusunda eğitim yaptırmaktır. Cizgimiz Anayasa cizgisidir. Bunun dışına kimse taşmoyacaktır. Demokrasiyi paylaşmoyan kimseyle sorumluluk paylosmam. Demokrasiyi paylaşmayam yakalodım mı acımam.» İşte Anoyoso cizgisi dışına tasanlar, işte «demokrosl»yl paylaşmayanlar. işte resimleri. adiarı, bildlrileri, seslerl, davranışlan işte cağın dışına itenler, cekenfer, gldenler... Kurtarmak gerek gencliği, halkı, Anayasa ve demokrasl düşmanlarmdan... Bilgiyle, anlayışla, hoşgörüyle, ama kesin bir tutumla, Inancla... TÜRKlYENtN TEK HABER DERGlSl YANKI ÇIKTl. 52 SAYFA 500 KURUŞ YANKI'do bir haftanın en ilginc olaylarının zevkle Okunacak hikâyeleri var. âO'den cok yazı bir ailenin bütün fertlerini ilgilendirecek alanları kopsıyor. işte ilginc başlıklardan bir kısmı: İC Olaylar: AP'nin Samsun mitingi. Nahit Menteşo: «Samsun'da aradığımızı fazlasıyla bulduk» dedi. Dış Oloylor: Ecevit'in Almanya, ingiltere ve Avusturyo gezilerinin değerlendirmesi. Kıbrıs: Maraş'ın bırakılması beklendi. Doc Dr., Tuncer Güvenc «Ege sorunlan»nı acıkladı. İran: Sah demokratik adımı gerj aldı. iş Alemi: Dr. Güngör Uros: Yeni vergf tosarısını ümit verici koşullara sahip görmüyor. iş adamlarının Ceşme toplantısının öyküsü. RadyoTV; TV'nin gencler üzerine etkisi: Suc !şlemeye özendiriyor. Kadın, moda, spor, sanat, psikolojl, kitap. sağlık, modern hayat, bölümlerlnde biribirinden ilginc yazılar. YANKCyı artık her hafto 100 bin kişl okuyor. Türkiye'nin her taraftndo bulunan YANKI'yı mutlaka alınız. YANKI dünyayı ayağınıza getiren tek dergidir. DİŞ TABİBİ ORHAN TÜZÜN Samatya Caddesi No: 400 Saot: 13 17 Teh 21 75 82 (Cumhuriyet: 8087) DUYURU Hacettepe Üniversitesi Mezuniyet Sonrası Eğitimi Fakültesi Dekanlığından Fakültemizin aşağıda belirtilen bölümlerine uzmanlar alınacaktır. BÖLÜMÜ Psikolop Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derece 6 7 veyo 8 Adet 2 2 İllllllll llllllll llllllll 1 Adayların özgecmişlerıni ve yoyınlarım beürten belgeleriyle birlikte engec 31 Mayıs 1978 tarihine kadar Beytepe Kampusunaakı ilgili Fakülte Sekreterlığme başvurmaları duyurulur. (Basın: 16478) 8085 Yeşilköy'de Yeni Uçak Ana Bakım Üssünde Jet Yakıtı Depolama Tankı fmal Ettirilecektir BİR YILI OLAYLARI. FOTOĞRAFLARI. YORUMLARI. MAKALE ve INCELEMELERIYLE YANSITAN YILLIK 1. Ortaklığımızın Yeşilköy Yeni Ucak Ana Bakım Üssundı kullanılmak üzere jet yakıtı depolama tankı imal ettirilecektir. 2. işin 1. keşif bedeli 180.000. TL olup, gecici teminotı 7.200 TL dır. 3. Teklifler 8 Haziran 1978 günu saat 1400'e kadar Inönu Coddesi Dersan Han No: 90'do Emlâk Müdürlüğüne ve rilecektir. 4. Postado vakl gecikmeler kobul edılmez. 6. Bu işe ait keşif ve şartnameler inönü Caddesi Dersan Han No: 90 Gümüşsuyu adresinde Emlâk Müdürlüğür de görülebiür. 6. Ortaklığımız 2490 sayıiı kanuno tabi olmayıp Ihaleyı yapıp yopmamakta ve dilediğine vermekte serbesttir. TÜRK HAVA YOLLARI A ö. (Basın: 16666) 8088 Fiyatı: 50 TL. = ^ =E = Yurt içi için ödemeli kitap iıteyenlere PTT matraflarınm tümü eklenerek gönderilycektir. Yurt dışına PTT ödemeli yapmadığtndan gazetemize PTT giderî de eklenerek toplam 75 liranın gönderilmesi rica olunur. ş§ İl (Cumhurlyet: 8061) llill llll