23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ KUMHUHtYET 91 MAYtS Itft urkıye'de ılk oğrencı oloylannın başlangıcı. 19671968 yıllarmda ceşıtlı Avrupa Uıiıversıtelerındekı olaylar,n hemen sonrasma rostlar. Genellıkle «Demokratık ve Ozerk Unıversıte» sloganlanyla başlayan ve çeşıtlı oğrencı sorunlarıno dayandırıian bu çaikalanmalor, orneğın Alman ve Fransız Unıversıteier.nde yapılon reformlardan sonra kısa surede yatışmıştır Bızde ıse, ağırlık merkezı unıversıteler olmak uzere, gıderek tum yukse*. hatta orta ogretım kurumlarına yayılmıştır Bızdekı bu farklılaşma kanımızca ıkı onernlı nedene dayanmaktadır Bunlordan ılkı, unıversıtedekı olaylann oncelıkle toplumdakı sosyal ve ekonomık ceüşkıleraen kaynaklanmasıdır. Çeşıtlı oğrencı sorunları da oslında, en onemlısı olmamakla bırlıkte bu olaylann nedenlennın b'r bolumudur Ne varkı, o yılia.'da toplum sorunlarına ılgı duymoya başlayan genış ogrencı kıtlelenne ılk hareketı sağlamışıır Fakat duzenın koruyucusu ıc ve dıs guçıer Kısa surede knlelere sızmıs, genclıgı kamplora bolerek, olayian saptırmışlardır O zaman genc lığın ıcten duygu ve egılımlerı uzerınde başlatılon bu somuru bugun de en genış bıcımde surdurulmektedır Unıversıtelerımızdekı huzursuzlukların otekı nedenı ıse. Batıda yapılan reformların bızcie bugune değın gercekleştınlememış olmasıdır, Özellıkle 1973 yazında yururluğe gıren ve o zaman kamuoyuna reform olarak gosterılen 1750 Soyılı Yasa ıle unıversıtelerımız hızlı bır yozlaşma surecıne gırmışlerdır Nıtelık ve nıcelık acısından artık yodsmamıyacok boyutlc.a varan bu yozlaşma sıyasal ıkttdarlann bıle dık katını cekmeye başlamış, Mıllı Eğıtım Bakanı Sa yın Necdet UGUR son demeclennde haklı olarak unıversıtelerın de bır ozelestırı ıçıne gırmelerı gereğıne sık sık değınır olmuştur Bu nedenle yenı bır umversıteler yasasının hazırlandığı soylentılerınm yoğunlaştığı şu gunlerde, bu yasada yer alması kanımızca zorunlu olan «Demokratık ve Ozerk Unıversıte» kavramına getırmekte yarar vordır. T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Universite ve Ozvönetim Prof. Dr. Metin SENGONCA Ege Unıversıtesı Rektor Yardımcısı ozerk ve topluvaan kopuk kurumlar olduğu sonucuna goturmeKtedır AntıdemokratiK yonetımlerının en guclu kanıtı ıse, unıversıtelerı oluşturan oğretım uyesı, yordımcıs), ogrencı ve obur calışanlar kesımlerının, akademık ve yonetsel organları secme ve oralarda temsıl edııme haklarına sahıp olmayışiandır Bugunku yasa ve yonetmelıkler bu hakları yolnız ogretıın u/eıerıne ton'maktadır Obur kesımler anılan organları secme hakmna sahıp olrnadıkları gıbı buraiarda ya hıc. ya da yeterınce temsıl edılememektedırler Bu organlar dısındakı RektorluK, Dekanlık ve benzerı aktıf yonetıcınk gorevlerıne de oğre'ım uyesı kesımınde bıle yclnız prof6sorler secılebılmektedır Boşka bır deyışle yone'ım ve denetleme erklerı, en antidemokratık bıcınııyle, oğretım uyelerı kesımınds toplanmcktadır Bunun sonucu olarak, ozerk kurumlarda vazgecıımez bır unsur olan «Ozdenetım» meka nızması ışleyememekte ve umversıteler gıdsrek denetlenemez, sorumsuz, çeşıtlı cıkar cekışnelennın koi gezdığı ve topluma yararsız kuıumlar durumuna gelnıektedır Bu nedenledır kı, ozerklık ıle demokratıkleşmeyı bır orada dusunmek gerekmektedır Cunku unıversıtulere tanınan ozerklığın bılım adına en yararlı bıcımde kullomlobıimesı, akodemık ve yonetsel organların demokratıkleştırılmesıyle sağlanccaktır Gerek bu organları secme gerekse buraiarda temsıl edılme acısmdan unıversıteyı oluşturan kesımlere kendı koşullarımıza en u/gun parıtelerın saptanması, hıc kuşkusuz teknıs yenlerın ışıdır Ancak ılke olarak, akademık KUrullaraa ogretım uyesı, ogretım yardımcısı ve oğrencı kesımlerıyle unıversıte dışı ılgı gruplanna voneisel organlarda ıse, yme oğretım uyesı, oğetım yardımcısı, ogrencı ve otekı calışanlar kesımlerıne secme ve temsıl haklarının tanınması, demokratık ve ozerk unıversıte/ı amaclayan bır reformun vazgecılmez geregıdır. Demokratık ve ozerk unıversıtede yonetım bıcım nden guc alacak bır «ozdenetırrn yanıııda, unıversıtelerın toplum tarafından denetlenebılmesı de yararlı ve gereklıdır Bugun Unıversıtelerımızdekı araştırma ve oğretım çalışmaları genellıkla uygulama alcnlorının sorunlarına ve gereksınmelenne yanıt verebılecek nıtelıkte değıldır Umversıteler ne uygulayıcılar arasındaKı sorun bılgı alısvensı yok denecek denlı zayıftır Uyguloma alanları bır yana, unıversıtelerın kendı aralarıııdakı bılgı ıletısımı ve koordınosyon bıie çok yetersızdır 8u nedenle ulkedekı araştırma, ogretım ve yayım etkınlıklerı dağınıklık, plânsızlık ve basıboşluK ıcındedır Soz konusu dağınıklığın gıderılmesı ve ünıversıtelerdekı oraştırma ve oğretım etkınlıklerının ulusol polıtıka ve programlar çerçevesınde ve uygulama olanlorının gereksınmelenne /anıt verebılecek bıcımde yonlendırılmesı kacınılmoz bır zorunluluktur Başka bır deyısle, topluma acık, topluma donuk ve toplum ıcın calışan unıversıte kavramı yenı yasada somut bıcımde mutloka yer almalıdır rın, Bu etkınlıklerıne koşut olarak unıversıteleulke sorunlarına ılışkın her konunun oz •• •• gürce, nesnel ve bılımsel olarak tartışılabileceğı b'r forum nıtelığı kazanması da, demokratık unıversıte'nın bır başka geregıdır. Bu amaçio, unıversıte oğretım uyelerı ve yardımcıları, ulke sorunlarına ılışkın bılımsel goruş ve duşuncelerını ozgurce yazıp, soyleyebılmelı ve bunun ıcın de sendıkal ve sıyasal hakları başta olmak uzere, gereklı tum guvencelere kavuslurulmalıdırlar Haftanın Ozeti Nereye Doğru ?.. İ C TE Muhaiefetın ustuste verdıgı gensoru onergelerlyle parlamento kilıtlenmek ıstenıyor... Demirel hırcın bir muhalefetin mcntık çizgislnden yoksun orneklerini sergilemekte Ecevit Demırel'i cıddıye almadıgını belırtıyor... Petrol iş kolunda grevler surmekte .. Başbakan Ecevit, aşırı ucret toleplennden yokmıp grevlerın zamansızlığını one suruyor Teror eylemlerı bırbırını kovalamakta .. Ihtısas mahkemelerıne Barolar Bırlıginın karsı çıkışları suruyor . Dıs borcların ertelenmesme ilıskin goruşmeler devam etmekte Sanayıciler «taze para>nın yetersizliğinden yakınıyorlar Vergıler de muhalefet cevrelerınde demagoji iş cevrelerinde yakınma konusu .. Ve dış polıtikada S'cak gunler yaşanmakta Batıdan, doğudan başkente cevrilmıs gozler, Ecevit yonetimınin olacağı rotayı izliyorlar... Topluma dönüklük ve açıklık Çağdaş unıversıte denıldığınde unıversıtelerın «topluma donukluğu» yanında «topluma açıklığı» da onem taşır Unıversıtelerın, yuksek oğretım kurumları olarak uyguladıkları lısans ve yuksek lısans duzeyındekı oğretım programları yanında. toplum ve halk eğıtımın3 de onem verılmelıdır Bu da. gereksınme duyulon alanlarda ve özellıkle sosyal ve ekonomık konularda halka acık eğttım programıan semınerler. konferanslar ve kurslar duzenlemekle sağlanabılır Hazırlanacak yasada bu ılkeye de yer vermek kanımızca yerınde ve yararlı olacaktır Burado bır konuya daha değınmekte yarar vardır Gecenlerde bır yazımda yenı yasunın, unıversıtelerın yetkılı organlannca hazırlanmasını onermıştım Bunun ıcın kendı unıversıtc Cevremde kımı haklı elestırılere uğradım ı,v san zaman zaman herseyın en ıdealım ozled.gı ve duşledığı ıcın yanılabılıyor Hıc kuşKusuz bugunku feodal yapı ıcınde unıversıtelerın yukarıda dıle getırılmeye colısılon yonetımde demokratıkleşme, ozdenetım, tam gun calışma gıbı yenı duzenlemelerı kabullenmelerını, hele hele onermelennı beklemek en azından aşırı oır lyımserlıktır Bu onerıler unıversıtelerden gelmeyecegı gıbı, aksıne belkı de engellenmeye bıle colışılacaktır. Bu nedenle. yenı umversıteler yasasının hazırlanması sırasında unıversıtelerden konuylo ılgilenen cevrelere danışmakta sonsjz yararlar vardır Ancak tasarının hazırlanmasmı unıversıtelerın kurullarıno bırakmok bu gınsımterı cıkmoza sokabılecektır Ya da hozırlanacak tasarı. cok buyuk bır olosılıkla, reform nıtelığı taş/mcyacaktır Gecmıstekı deneyımler bunu acıkca gostermıstır Bu nedenle, unıversıtelere bugune değın en dogru tanıyı (teşhısı) koymuş olan Sayın Mıllı Eğıtım Bakanı'nın ve Hukumetın ınısiyatıfı elden kacırmıyacağı umudunu korumak ıstıyoruz. GÖRÜNÜM BÖYLE OLUNCA... Kavsaklara doğru yol almckta olan ulkemizde durum ozetle boyle Herkes belirlı bır bekleyıs ıcınde Orneğın vergıler cıkacak mı. cıkmayacak mı tartışması surmekte. Genel egıhm, parlomento aritmetigi ve Meclis ıctuzuğunun engeüerveye acık yapısından dolayı vergilerin bu donemde cıkamayacağı doğrultusunda Ne var ki, hukumet kanadında vergi yasalarının Meclisler tatile girmeden mutlaka çıkarılacağı kanısı egemen. Oysa AP aynı goruste değil "CHP goruşlerımı dıkkate alırsa ben de engellemeden vazgecefim» diyor Bu cağrıyı CHP Mıllet Meclisi Grup Yonetimi kobul ettl «Oturup konusalım» dedi Ancak vergı tasarılarının bır butun olduğunu, indlrimlerı geeırıp b'ndırımlerden vazgecilmesinin soz konusu o'cmayacooını peşin olarak acıkladı Vergılerle ilgılı olarak iki buyuk parti arasında bır «dıyolog» sağlanabilecek miydi?.. Yönetim biçiminde... «Demokratık ve Ozerk Unıversıte»nın nıtelıklennı her şeyden once yonetım bıcımınoe aramak gerskmektedır Ancak boyle bır ıroe leme bızı. bugunku dururrior'/la unıversıtelerımızın antidemokratık bıcımde yonetılsn, sozde NASIL BIR MUHALEFET? Bu sorunun karşılığı genellikle olumsuz. Özellıkle AP lideri Demirel'in gun geçtikçe hırçınlaşmasına dikkati ceken sıyasal gozfemciler, kimi cevrelerde pek cok ozlenen dktıdar muholefet dıyalogu» na ıthimal vermiyorlor. AP liderinin gerilım ortamınm gevşemesine istekli olmadığını, surekli tırmanma strote|isinden yana olduğunu belirtiyorlar... Demirel Kimden Yana? OKTAY AKBAL Evet Hayır Sağcı basın ne diyor? Aipay KABACALI SINİRLER BOZULUNCA .. urkıye'nın Ortadogu'dan yenı hır Japonyo gıbi doğmasını ıstemeyen dış guçler var» dlyor Kâmuran İnan... Japonya gibi mı, başka bır şey gibl ml, yoksa Ataturk gunlerinın buyuk, saygın, onemlı devleti Turkiye gibi mi? Kuşku olmayan bir yanı varsa, o da tum yabancı guçlerin Turkıye'nın Ortadoğu'da gelışmiş, ılerlemiş, butunlesmis, sorunlarını tek başına cozumleyen; hem oskerı, bem iktisodı alanda gercekten guc kczanmış bir devlet olarak ayakta kalmasım ıstemedikleridir. Hic bir buyuk devletin gsrcek dostu olamaz. Bu soıu De Gaulle soyiemişti bir zamanlar Devletlerarası dostluklar gecicldlr, surelidir. Guclu uJmak. dostluk yaratır ancak İnsaMar ıçin de boyle, devletler icin de . Oy8a «dost» gecinen bir takım devletler TuTkiye'yı thasta adom» olarak gormekte, tutmakta, ille de o duruma indirmek, oyle yaşatmak ozlemınde, tutkusundadırlar. Eccvit'in 1974'teki iktidarında Turkiye azıcık kişiliğıni buldu Bir sllkinişte bir takım bağları kopardı. Bu boğların sanıldığından da guçsuz, etkisiz olduğunu gorduk o zaman... Aman Kıbrıs'a çıkmayalım, aman Altıncı Filo ile catışmayalım, aman Amerika'ya kafa tutmayalım, aman aman, derken bir de baktık ki bır takım yıkılmaz gucler kâğıttan yapılma imiş! Sen guçlu olursan, gucunu bilirsen, zamanında gucunu gosterirsen, karşındakiler ona gore davranıyorlar... Ama korkaklık, cekingpnl'k, onun bunun dumen suyundan gitme bir devleti busbutun edilginleştiriyor, onemini, değerini ortadan kaidırıyor. Ataturk 1938e dek Türkiye'yi Avrupa'nın en sözü gecen, en saygın, en guclu bir devleti olarak ayakta tuttu. 10 kasımrlaki olumu bile Ataturk Turkıye'sinın onemini dunyaya bir kez daha kanıtladı. Bloklar arasında bir denge ögesl gibiydik. Kendi başımıza bir guctuk Cevremizde dostluk, borış antlaşmaları kuracak, bunu yaşatacak. dunyanın egemen devletlerine, kişilerine bu etkinliği benimsetecek kadar... Aynı şeyi Tito da yapmadı mı? «Ikinci Dunya»nın lideri olmayı başardı o Ataturk'ten sonro, buyuk devletlerln yanındo ezilmeden, hatta zoman zaman onlara *arsı koyacak kadar, onlorla başabaş konuşacak kadar bağımsız, kisilikli devlet adamlığı orneğini Tito verdi dunyaya. Şimdi de Ecevit Turk ulusunun bu özleminl giderlyor. Daha Amerika keşfedilmeden Turkiye devleti vardı. Herkesin biidiği bır gercek bu Ama yerinde soylemek gerek kimi gercekleri Bağımsız bir dış politikaya yonelis. Dost gecinen, ama davranışları, tutumları yalnızca dusmanlık havası veren devletlere hak ettikleri karşılığı vermek. Türklye'nin her donemde bağımsız kaldığını, bağımsızlığını korumak icin gereken coreleri yorottığını anımsatmak... Bulent Ecevit dort aydanberi dunya olcüsunde Türkiye'nin kisiliğini, gucunu kanıtlamaya calışmaktadır. Hem de iktisadî acıdan ve savunmo bakımından bilerek, isteyerek güçsuz bırakıldığımız bir sırada... «Ulusca bir ozveriys ve ortok cabayo» cağırıyor Ecevit heplmizi. İnan'ın da dediği gibi «yeni bir uiusal savasımın eşiğinde»yiz. Bunu bilmeli, buna gore davranmalı... «Bugunku Türkiye'nin sorıınlorından kurtulabilmemiz icin dişe diş sovaşım yapmolı. el ele vermeliyiz» diyor Ecevit Turkiye'nin tum politikacılarına, insanlarına .. Oysa muhalefet lideri boyle şeylerin farkındo bile değil! Hic bir zaman da olmamıstı Ne Başbakonîığı sırasında, ne 1974 Kıbrıs barış savaşı gunlerinde1 Ona gore tek bir yoi vardır Amerika'nın izinde yurümek .. O ne derse, ona uymak, ne demezse, onu yapmamak! Bakın boylesine onemli bir tarih donemecinde nasıl konuşuyor: «TC'nln dış politlkasının her gun sabahleyin değistiği gibi bir konaatin verilmesınde buyuk sakınca buluyoruz. Hukumetin başı on gun icinde verdiği beyanatlarla buyuk bir celişki ve tutarsızlık tablosu cizmistir. Bu da Turk dıs politlkasının kaderinin hukumet başının iki dudağının arasında olduğu intibaım vermiştir. Aslında icerde ve dısarda demeçlere muhatap olanlar Turkiye'nin dış politikasının her gun sabahleyin değismeyeceği ve kim olursa olsun bir kişi tarafından yonetilemeyeceğlni bilirler.» Demirel'in «ic ve dış» cevrelere «guven» veren bu sozlerinin anlamı nedir? Türkiye'nin dış politikası öyle hemencecik değiştirilemezmis... Karşımızdakiler bize her turlu kotuluğu yapacak, bizi silâhsız bırakacak, duşmanlorımm güclendirecek, bize gunun birinde saldırtabilecek, bizse ellmiz kolumuz bağlı Amerika seni seviyorum şarkıları soyleyeceğiz! Boy Demirel bunu mu istiyor? Ne demeye geliyor «oyle bir kisi dıs politlkomızı değistiremez» sözleri'. Muhalefet lideri, bunca yıl «hükümetin bcşı* olmus bir kişl, yurt savunması, uiusal yarar, kişilik, gurur, hoyslyet sorunlarını bu denli haflfe nasıt alablliyor?. Bir AP milletvekili Ecevife telgraf cekerek bakın ne istemiş: «Ambargo kaldırılmazsa Amerika'ya ültimatom verilsin ve Amerika ile dostluğa veda edileceği bildlrilsin.» Tum ulus, AP'lisl CHP'lisl uiusal gurur, uiusal ya' rar, uiusal kisilik acılarından Ecevit'in davranısını destekliyor. Nedense bir Bay Demirel tehlikeli bir yolo. bir cıkmaza sapıyor. Siyosal tutkular olcuyü kacınrsa bir politlkacı Işte bu hale duşer... Gövde ffösterisine alkış tutanlar MC'ciler iktidorı elden kacı rınca onca yaygaro koparmok ta, «feryat» etmekte haklıymış lar. Şu gunlerde gurcekten "guc durumda»lar: Tabanlarının yavaş yavaş kaydığını, partilerinden ve kendilerıne bağlı orgutlerden kopmalar başiadıgını, orgut ici huzursuzlukların arttığını kavrayabiliyorlar. Cun ku sağ'ı biraraya getlren en o nemlı bağ, cıkar bağı kopmuş tur, devlet parasını, kadrolarını partilılere ve yandoşlora da ğıtma olanağı kalmamıştır. Şim di, yarın iktidara gelecekmiş gi bı bir hava yaratmakla ve «va tan millet sakarya edebiyatı» yapıp coşkuları ayakta tutmak la cozulmeleri, kopmaları onleme yolunu denıyorlar. • AP'nin 14 mayıs gunu Samsun'da yaptığı miting, 15 m)ayıs gunlu TERCUMAN'ın bas koşesinde «Ta ze kan anonssuz toplanmış» boşlığı altında şoyl» yansıdı: «Demirel'in Samsun cıkart ması, Iktıdar Cephesı'nın savunma hatlarında gedıkler actı. Mıllı Mucadele'nın kalbı Samsun kıyılarında CHP Iktıdorı'nı once destek atışlarıyla yokloyan Demirel, Cumhurıyet Alanı'na gelınce «Salvolara» baş ladı Demırel'e muhalefet yara mış.. Dort aydır kademeye cek tığı topların namlularına mermıler iktıdar cephoneliğinden, surmek mılletten. AP lıderıne sadece tetığe basmak ve koor dınot vermek duşuyor.. Kısaca. AP lıderının fazla koşuşma sına ve konuşmasına luzum yok. Cunku. teşkılâtın arodığı «taze kanı», millet anonssuz toplarnış. Şışe şışe ama tek grup, yanı pozıtıf kan, kansız lıktan kanncalaşan govdeyı. bırkac soatte oyoğa koldınver dı.» AP organı SON HAVADİS, 16 mayıs gunlu başyazısında bu govde gosterlsl ustune şoyle dedi: «Demirel devietı koruma savası vermektedir Bu savaşta fazla gucluğe uğramayacağı anlaşılmaktadır. Cunkü bu bu yuk kavgada yanında oian, o muz omuza bu mucadeleyı sur durmeye hazır Turk mılletı vordır. Samsun'da bu fıılen ispat lanmıştır Samsun, sıyasi tan hınde gorulmemış derecede bır millet topluluğu ıle karşılamıstır Demırel'ı Ataturk'un devle tı kurtarmak ıcm Samsun'a cık tığı zamankı heyecanı yaşamıştır tum Karadenız.. Adolet Partısı de mılletın bu heyecanına hurmet etmesını bılrnışttr. Son Havadıs'ın dunku manşetı: «Samsun bayrak bayraktı.» Evet, Samsun bayrak bayraktı. Her yerde dalgalanan Turk bayrağı ıdı. Bır tek Adalet Par tısı flaması bıle yoktu ortada. Çunkü komunızme, sınıf haki mıvetıne karsı olan millet, par tı farkına bakmaksızın hıslsrını belırtıyordu » SON HAVADİS başyazısında boyle diyedursun, 18 mayıs gunu aynı gazetede Sevin Yener imzosı II» y»r alan yazıda şu cumleler yer alıyordu: «CHP, Turkıye'yı ayan beyan komunızme suruklenme yolları nı acacak, her ıcraatı ıle bunu bellı edecek, ve bırkoc sa lon zuppesımn lafı ıle bu mıtınglerın potıtık bır yonu olmayacak oyle m ı 7 O zaman polıtıka nedır 9 Herkes aynı fıkırde olso zaten boyle bır cağ rıya luzum kalmazdı AP bay rağımıza sohıp cıkma ıhtıyacı nı duyrsozdı. t...' 1 îuckıye'de komjnızme korşı gelebılecek şıddet eylemlenne başvurmadan Mıllı ruhu yaşatabılecek tek partı AP'dır Bayrağımıza, mıllı butunluğumuze sahıp cı kabılmenın tek yolu AP'de bır leseb Imektır. Tam manası ıle ılerıcı, Ataturkcu sosyal adolet Cı ozgurlukcu bır partıdır AP > SABAH'ta 16 mayıs günu yayımlanan «Samsun mitln ginin duşundurduklerı» baş lıklı «yorum» şoyle: ('Demırel, Turk polıtıka haya tında soZmanlama, Tımeıng» de nılen şeyı en lyı bılen, belkı de tek bılen polıtıkacıdır. Onu, «muholefet olarak susuyoruz, halk bızden mucadele ıstıyor» dıye yersız ve zamansız kavga hattına suruklemek ısteyenler, hatta AP'nın kurmayları olarak sevketmek ısteyenler oldu Soğ bosından mırıltılor cıkıyordu O susmuş ve beklemış tır. Zamanın geldığını gormuş tur (...) Halk bırıkımı şarttı Demirel, hukumetin CHP'ye gecmemesı ıcın elınden geldıgınce colışmış, «Gelsınler halk onlorı da gorsun, boylece Ecs vıt ve CHP efsanesı sonsun» gıbı uıcuz.polıtıkalar oeşınde o laniara, « . CHP'ye devletln tes lımı davlete ıhonet olur» dıyen ler gıbı duşunuyordu. (...) Bu mıtıngler Demirel'in hatekete gecme zamanı geldığıne ınandı ğım ıspat edıyor. Mıtıngler devom edecektır. ( ..) Artık önemlı olan, CHP'nın ve Sayın Ecevit'in koşelerıne cekılışını demokratık kurallar ıcınde ger .cekleştırmektır. Demirel ve Tur kes. şımdı bunun programlaması (cmdedırler. Sıcok ve ha reketlı bır Hazıran yaşayacağa benzıyoruz » AP ve MHP'nin milletvekilleri sayısı hukumetı duşurmeye yetmediğinı bılıyo ruz ama, Demirel'le Turkeş' ın ne gibi plânlar yaptıklarını da bilemeylz MSP organı MİLLİ GAZETE'nm 18 mayıs gunlu sayısında Zube yır Yetik imzası ve «Taşıma su» başlıgı ıle yer alan yazı dan da alıntı yaparak bu haftanın secmelerıne son verelım: «Ilk bokışta «boyram değıl, seyran değıl». bu Fatıh panola nnın AP mıtıngınde ışı ne dıyecek oldum. ama, bırden hemen butun MSP mıtınglerinde, toplantılarındo, bılhassa Sayın ErbaJ<aR: tqrafındon tejsropfe)nan bır cumleyı hatırladım. «MSP, Fatıh Sultan Meimet gı bı buyüyor...» Gene bır başka cumle. MSP'de sıkca kullanılan «Mıllı Goruş, Istanbul'u fetheden Fatıh ve O'nun askennm göruşudur...» Evet, bu cumlelerı hatırladım ve tabıı kı, AP'nın mıtıngınde Fatıh re sımlerının bulundurulmasındakı sırn da bu hatırlayış sayesınde cozmek ımkânını buldum Malum, AP'nın ve bılhas sa Genel Başkanları olan Sayın Demirel'in bır huyu vardır Bıraz tutar gıbı gorunen fı kırlerı. sloganları hemen araklayıp kendıne maledıvermek yolunu tutar. (...) Yanı bır ne vı «taşıma su ıle değırmen don durme» ışı, anlayacağınız. Ve, bu. AP'nın eskı huyu, eskı taktiğıdır » "T AP'nin sayın lideri Demirel'in sinirlerine egemen olamadığı da dikkati cekiyor Turkiye Odalar Btrligi Genel Kurulu'nun cumartesi gunku toplantısında bunun bir orneğini verdi Eski yardımcısı Turhan Feyzioglu'nu «yalancılık»la, «meselelerı tahrıf etmek le sucladı Soyın Demirel, Basbakon Yardımcısı Turhan Feyzioglu'nun kendı donemınde yapılan Dorduncu Beş Yıllık Planı eleşlırmesini hazmedemeyınce Genel Kurul salonunu terkettı... Bır ana muhalefet partı liderımn eleştırilerınde, cıkışlarında belli bir duzey arayanlar da bu orada duş kırıklığına uğradılar denilebilır. D 1ŞTA ATİNA TIRMANDIRIRKEN... Ati.na Ege'ye ilişkın yenı ıddialarla ortayo c k t ı . An,^qra tep.lii gasterdi.^ Ankara, bir açıklamayla Atino n ı f l ^ tahrıklerden vazgecmesıni ve iki ulke arasında diyalogun surdurulmesinde yarar olduğunu bildirdi.. Ambargonun surmesine koşut olarak Atina'nın Ankara'yla ilişkilerlnde bir «yumuşama» havası vermekten kaçındığı. eğer mumkun olursa gerginlikte bir tırmanmadan yana olduğu acıkca ortaya konuluyordu Ne var kı, bu tavrın gerek iki komşu ulke İcin gerekse ikili sorunların cozumunde bır katkısı olamayacagı genel bir kanı niteliğınde idl. NATO'DAN Ç1KMAYIZ AMA .. Ambargo kalkmazsa Turkiye NATO'dan, NATO'nun askeri kanadından cıkacak mıydı? Ankara'nın buna karşılığı «hayır». Ama katkısı azalır mıydı? Buna olınan yanıt ise <evet>tı. Amerikan usleri kapatılacak mıydı? Başbakan Ecevit, bu konunun «zamanı gelt/ice» ele almacağh nı soyluyordu. Yeni uiusal savunma kcvramının icerigi de ambargonun kalkması ve kalkmaması olasılıklarına gore değişecekti. Ancak savunma sıstemının ABO'den bağımsızlığının sağlanacağı, silâh yapısının değiştirileceği, ve Sovyetler Birliği ile daha yakın ilışkılerin başlatılacağı billniyordu. Sovyetler'le yakınlaşmanın olcusu n« olacaktı? İki ülke arasında bir sıyasal belge imzalanabilirdi, ama bunun iceriği ne olacaktı? Orneğın bir soldırmazlık paktının çizgilerıni taşır mıydı? Batı, bir yandan silah ambargosundan ne denll üzüntu duyduğunu bildiri ve demeclerle açıklarken, bu soruların karşılıklarını çok yakından izleme, yakalama cabasındaydı. NATO İÇİN EK YÜK MÜ? Bankalar, Kooperatifler ve înşaatçılara Yeşilköyde çamlık arsalar Yeşilköy, Halkalı Caddesi üzerinde, eskiden plak fabrikası, halen Holding'imize ait iki parça arsa, ihtiyaç fazlası nedeni ile s'atılıktır. •Parça 1: beherinde 4 katta toplam 88O.m2 kapalı daire alanı olan, tümü 3O12.m2 lik yanyana 4 müstakil imar parselinden; •Parça 24 katta toplam 4785.m2 kapalı daire alara olan 2767.m2 lik 1 imar parselinden ibarettir. Parsellerin imar durumları ve inşaat projeleri hazırdır. Altyapı tümüyle çözümlenmiştir. Ilgilenenlerin, Şirketimizde Planlama Grubuna başvurmalan. Turkiye'ye sılah ambargosunun surduğü bir donemde, ABD ve NATO cıkarlorı için 1993'e dek 5 milyar dolarlık yeni bır yukun Turk halkının sırtına yuklenmesj planlanmıştı. Planm adı «NATO Uzun Vadelı Savunma Programı» ıdi. Bu konuda ozellikle ısrarlı olan da VVashington'du. Başbakan Ecevit once Londra'dan Başkan Corter'e bildirdi ki, Turkiye NATO Zirve buluşmasındon sonra yayınlonması duşiinülen ortak deklarasyona imza koymayacaktı. İkinci açıklama da Bruksel'de Savunma Bakanı Hasan Işık'tan geldl: «Turkiye NATO uzun vadelı savunmo programına katılmayacaktı.» Turkiye dış politikada ilginç konumlaro gelecek mıydi? Bu sorunun karşılığını önumuzdekf 60 sıcak gun icinde goreblleceğimizi sanıyoruz, Cumhurıyet Yarınlara guvenerek evlılığe doğru ılk adımımızı attık. Hariko KURT Cetın KOCAL İstonbul 20 moyıs 1978 mimarlar odası konferans KI SAL VE KEMSEL PLANLAMA Sl REÇLERİM HALI^ KATItlMI • OLGIEROOLSZE^SKİ POLONVA ^^I\•.1'ÎLAR OOASI (SARPIUYESİ ISTAV.SLL 24 Mjyıs 1978 Sut 16 00 Yer ITL Tı } kı 5 la Merkn Biıu 109 Ne'lu Scs w Goruntu Sırutljn SBxtyo«u İZ.MİR 26 Uiyıs 1978 Siit 1S00 >er C VEFATLAR KİN rMMMbMtn Ctntt, I M ıc ımm ıSUUM CEHAZH r^URI Bu\ukdcrc f^atl 121, Lrcan f^an, Kat Teİ: 66 05 963 Hat TOIU KONUT KICM3AS 4, GavrcttepcIstanbul lSL\MfE>AZEIŞLERI Hoi Bstun mujm«!et«r TEL: 472006 406886 * Mımariır OCT^I U r =ob L 29 Vıvs "'" S.11 I ' 00 tef ODT'v. »ı». FaktiltKJ Antısı (Cenoıans. 2847/7989) Cumhurıvet 8ODC
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle