Katalog

/ KI ir Yargıtoy D c e s ' / l e Tlgıil görev Borunu teknık bır sorun saT.labılır Onun ıcın de, b j sorunu gunluk bır gazetede tartışmaya acmak şaşırtıcı olabılır. Ne var kı. hukuka ılışkın sorunlar toplumsal mucadele ile ıcıcedır. Demokrası içın verılen mucadele hukuku nasıl ılgılendıriyorsa. tibkuk sorunlan da demokrasıyle yakından ilgılıdır. Bu bakımdan, mahkemelerin gorev durumuyla. bır Yargıtoy Daıresinın yasal konumu son derece önemlıctır Nıtekım, bu onemınden doloyı, DGM'lern kurulusu ıle Asksrî Mahkemelenn sıvıl kısıieri yargılayabılrresı ve Adalet Bakanliğının bır genelgesıyle gdreviı mahKemen n belırfenebıfmesı sorunu cıddi tartışmalara yolacmıştır. Iste, 9 Ceza Doıresının yoso! durumu do boy esıne onemlı bir hukuk sorunu yara'maktadır Ozell.kle bu daırenın ınceleme alanı^a g ren ısler d kkote alınırsa, konunun guncelliği daha ıvı anlasılır. Bugun bu daıre aslında 8. da remn gorevı icınde kalon polıtık suclara bakmaktadır. değıldir 2aten, bu daire 8yte bir dalredır kı gorevs asvam ederken de Baş^on ar Kurulu 22. maddeye dayanarak bu daıre/e yenı ısler veremez Cunku, bu daırenın gorevı Anayasayla sınırlanmıştır. Kabul edılmelıdır kı. bır yasa hukmu anayasa hukmunun önune gecemez. Ayrıca, 22, maddede sozu gecen «bır kısım ış> deyımınden ancGk mıktor anlaşıtabılır Yanı Başkanlar Kurulu. isin nıtelığıne gore değ'l so\.sıra aoe bır duzenlerre yapabılır Aksı halde, gorev duzenlemesı ıdarı bır kurula terkedı'mıs olur kl. o zaman soz konusu modde onovasaya aykırı olur Gercı, 1730 sayıiı yasa 22. riaddesıyle butun daıreler>n aynı gorevı üstlenebıleceğını 19 Ceza Dairesi harıc* kabul etmışt. r Ancak Baskonlar Kurulu ısın nıtelığıne donuk bır duzenteme yaparsa gorevlı aıahkemeyl belırlemiş olur kı, buna hakkı yoktur Yanı 22. modde 9 Ceza Daıresinın yosol dayanoğı olamaz ve bu mcdde gereğınce soz kanusu doire mtelığı belrtı'mış suclar 'cm gorevli kılınamoz. CUMHURIYET 11 MAYtS 1978 B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 9. Ceza Dairesi Turgut lerımız Yargıtoy Daırelen ıcm de gecerlıdır. Butün Yargıtay Daırelerının yasayla kurulması ve gorevlenn'n vme vasayla belırlenmesl gerekır. Nitekim, 1730 soyılı Yargıtay Yasasınının 12 ve 13 maddelerı Yargıtay Daırelerın.n sa,ı ve gorevler'nı gosterm.ştır. Yazanmız tlhan Selçuk yıllık izninin bir bölümünii kullanmaya başladığından yazılarına bir süre ara vermiştır. Okurlarımtza duyururuz. KAZAN bırdkte bu doıren'n kuruluş nedeni sona ermış ve gorevı bıtrrıştır Cünkü, bu daıre A,*byasamızın 136. maddes ^e gore. DGM kararlarını incelemek uzere kurulmuş va gorevı da yıne Am/asa/lo yalnız b j mahkemelerden /erılmıs kararlara «munnosır» kılınm ştır Ana.'asada kullomlan t/alnızı, sozu, bu daıreiın gorevı konusurda kesın b r sınırdır Onun ıc n 9 Ceza Daıresinın ışlevını surdjreb fnesı ve 1730 sa/ılı yasanın 8 Ceza Dofresme verdıgı gorevlerı ust/enıp yurutebılmesı mmıjkun dsğıldır. DUYURU SERVER TANILLİ vı sağlığına kavuşîurmak amacı/la adıra auzenlenen SAPAK oyunu ozel gosterısı aâvetıyelerı satışa çıkarıldı. YER: Harbıye Şeh r Tıyatrosu 115 1978 saat 17.00 DAVETİYELER: ÖNCU Kıtabevı Cağa'oğlu. (Cumrıurıyet: 7603) O/sa. anayasam.zn acık hukmu ve mevcut yasal durum karşısında bu dairenın ıs'evını sırdurebılmesıne ve 1730 sa/ılı yasanın 8 daıreys verdığı gorevlerı ustlenlp yurutebılmeS'ne olanok yoktur Daırenın ıncslenekle •QOrevlendınldığı» sucların bu nıtelığıdır kı. sorunu demokrasımız acısından da cok onemli duruma getırmektedır. Onun ıcın konu/u gunluk b r gazetede tartışmak şaşırtıcı sayılmasa gerektır. Görev anlayısı Yargıtay, gorev konusundakı ılke Kararlarmda, genellıkle Anayasayı yanlış yorumlamıştır. Oınegıtı, 1402 sayıiı yasayla s.kıyonetım komutanına tanınan dosyayı gonderme yetkısınıt Yargıtay gorevlı mahkemeyı belırieme yetkisi saymıştır. Oyso, gorev konusu yargılamanın bır parcası olup çozumu de mahkemelere oıttır. Yıne Yorgıtay, CMUK' nun ek 1 ve 3 maddelerı gereğı bakanlıkca yayınlonmış genelgeyı yasal ve lıukuka uygun bulmustur Yanı boylece, g°revlı mahkemeyı bakanın belırlemesını ve bu amacla mahkemelere genelge gonderılmesını Yargıtoy onaylamıştır Tablı kı Yorgıtay'ın goreve ılışkın bu anloyışı Anoycsayo a/kırı olmuştur. Nıtekım. bınncı yorum As<erı Yorgıtay'ın yerıne korarıylo ışlerlık Kazanmamış. ıkıncı yorum da Anayasa Mohkemesi'nln iptal kararıyla ortodan kalkmıştır. işte. Yargıtay'ın 9. Cezo Daıresıne ılışkin onlayışı da. bu orneklerdekl gıbl yanlış bır temele oturmuştur. Sonuc olarak derlz kı. bu daire kendisine koynoklık eden yasanın ıptalı ıle kuruluş amacınt tamamlamıştır. Ancak yeni bir yasa bu doırenin devamını sağlayabilir. Yanl, 22. maddeye getırılecek bir yorumla, bu doıre göreve devam ettınlemez. Ustelik. görevl Anayasayla sınrrlanmış bır daıreye, ıdari bır kurul zoten yenl gorevler veremez. Kaldı ki, Boşkanlar Kurulu'nun 22. maddeden doğma yetkisi ışln nlteliğlne değıl, mıktanna yonelık bır yetk,dir. 9. Dairenin durumu Bız bu yozınnızda 9 Coza Dairesmin kararlarını ele alacak değil'Z. Aslında, 9 Ceza Daıresinın butun kararlarını da tartışma/a acmak gerekır Gerçekten, bu daıremn 141142. 159 ve 163 maddelere getırdıği yorum ıle kanunsuz qrev konusundakl kararları anayasal hok ve ozgürluklerl yaralayacak nıtelıkted r Ancak, bu sorun bugunku yazımtzın sınırlorı dış'nda kalır Çur.ku bız. sımd'l'k yalnızca gorev sorunu uzerınde durmoya calışacağız. Bu daıre kaynağını Anayasarrvzın 136 modde c ı nden olmaktodır Ana>asamızın 136 maddes ne gore, «yalnız» «Devlet Guvenlık Mahkemelen kararlarını ınceleyecek» «daire veya daireler» kurulacaktır İşte bu Anyasa hukmü uvarınca, 1730 saylı Yaraıtay Yasasının 12 ve 13. maddelerı 9 C97a Daıresıne vucut vermıştir Sozkonusu maddeler. Yargıtay Daırelerırvn sovı ve ao'evlerını belırten moddelerdır 13 madde * kkoMe ncelen rse yasanın 9 Cezo Daıresine bır tek göev verdıği görulecektır. Bu maddeı e gore 9 Cezn Dairesi «Devlet Guvenlık Mahteme'erınden verıten kararları inceleyecektır» D^mek oluyor kı Anoyosamıztn 136 maddesınde bu 's ıcm kurulacağı belırtılen doıre, 9 Ceza Daıresıdır O halde, 1773 soyılı DGM Yososının ıptolıyle MEVLİD Sevgılı babamız, değerlı ınsan Ressam, Nasıl sürüyor? Ancak. ana/asamızın ocık hukmune karşın 9 Ceza Doıresı hem ışlevını sürdurmekte,. hem ae yasayla 8 Daıreye verılmış gorevlerı yurutmektedır. Anlaşılan. Yargıtay Başkanlar Kurulu. 1730 soyılı yosanm 22 rnoddesınden hareketle bu sonuca varmıştır. Gerçekten. 22 madde «b.r yıl icınde... doıreler arası bır dengesızlık meydana gelmışse .. bır kısım ışlerın başka daııeye» verıiebıleceğını belırtmıştır. Ne var kı, 22. madde «daıreler arosı ış dengesizliğı»ndert bohsetmektedır. Başkanlar Kurulu, ancak bu > ş dengesızlığinı. ustelık hukukun temel kurallarına uygun olarak duzenleyebılır. Yani. yasa yalnız ış dengesızlığı ıcm boyle bir yetkı tanımıştır. Oysa, 9 Ceza Daıresinın durumu bokımından, ortada bır ış dengesızlığı yoktur. Anayasamıza gore, 1773 sayın Yasa'nın ıptaliyle bırlıkte, bu daırenln gorevı sona ermiştır. Gorevı sona ermış bır dairenin «ış dengesizliği» gerekce gosterılerek yenı ışlerle «görevlendırilebilmesı» Görev yasayla düzenlenir Bır kere, hukuk devleti yargının bağımsızlığı demektT Bağımsız yargı da. ancak yargıçların bağımsız ve temınatlı o malarındon gecer. Ne var k\ bu ön koşul tek başıno yeterlı değıldır Bır hukuk devletınde. gorev sorunu da bellı ve sağlam kurallarla duzenlenmış oimalıdır. Yanı, hem bağımsızlık va teminat soğlamlaştırılmalı, hem de hangı mohkemenın hangı ıse bakacağı onceden bellı kurallarla saptanmalıdır. Aksı halde. temınat ve bağımsızhk ınsanlar icin bir güvence olmak'an cıkar. Eğer ıdari bır karorla. bellı bazı suc'arın sanıkları ıstenen mahkeme önüne cıkarılab'lıvorso, boğınsıziık ve temıpotın anlamı kalmaz. Onun ıcındır kı, anayasamızın 136 maddesı, gorev konusunun yasa/la duzenlenpceğını belırtmıştır Demek oluyor ki mahkemslerın gorevlert sorunu en az temınat ve bağımsız'ık sorunj kadar onemlıdır Tabıı kı, bu soyled'k Kemal ZEREN'in oljmunun bınncı yılı dolayısıyia 12 5 1978 cuma gunu ıkındı namazını rrıuteokıp Arnovutkoy Camnnde okutacagımız mevlıd J bjtun orkodaşlanna, dost ve akrabalarına duyururuz. Evlatları (Cumhurıyet: 7609) BAŞSAĞLIĞI Yaşarm boyunca Insan sevgısıne ve durustluğe tutkun olan arkaaaşımız, dostumuz, ERDEM ALPASLAN'I (PALA) yitırmenin derın üzüntusu içlndeylz Cenazesı 11 mayıs 1978 perşembe gunu (Bugun> ıkındl namazından sonra Sultanahmet Comiinden kaldırılacaktır. Eşıne, aılesıne ve tum arkadaşlarına baş sağlığı dılerız. KADIRGALI ARKADAŞLARI (Eraıans. 419) 7S12 Tuzaklara Düşmeyelim OKTAY AKBAL Koçaş'ın Dramı ve Ötesi Evet Havır I Mart döneminm ilk I / Başbakan yardımcı' ™ sı Sadi Koçaş'ın son bolumu MılliyeUte ozetlenen anılannın çeşitli tartış malara konu olması dogai ve yararlıdır. Soz konusu a nılann oznel (subjektif) ve nesnel (objektif) yönleri an cak bu tur tartışmalarla or taya çıkabilecektir. Fakat bunların otesinde Koçaş'ın a sıl onemli katkısı, kendi kişi lığınde somutlaşan bir «kur tancı aydın» tipıni. tum tu tarsızhklarıyla daha yakından tanımamıza olanak sag lamış olmasıdır. Emekli kur may albay Koçaş'ın ıçtenhk ve biraz da safhkla yaptıgı açıklamalar. belirlı bir 'mafeam'a oturmakla 'ıktıdar'a. geçmeyi ozdes sayan; bu ma kamdan vereceği yonergeler le (direktıflerle) ulkeyı yonetebileceğıni ve «Atatürkçu reformları» gerçekleştirebıleceğinı sanan! ve namus, •çalışkanlık», «vatanseverlık» gibi bir takım genel nıteliklen başarıh devlet yonetıminın tek koşul u olarak goren aydın tipinın dramatık çıkmazmı çarpıcı bıçimde gozler önüne sermektedır. Anılanna gore Koçaş, 12 Mart Muhtırası'nı radyodan dmledıkten sonra, «tam bır karanlığa gomülur, ne olup bıttığını, nasıl bir yol tutula cagını endjşe ıçinde> beklemeye başlar. Uk olarak «re Iimm yegâne ve en guçlu te mınatı ve emnıyet supabı> olarak nıteledigı Ismet Paşa" nın goruşunu almak gereksınmesinı duyar. Bu arada kendisine telefon eden bır general arkadaşı «bir Kurucu Meclis kurulması» fıkrini savunur ve, «Sızlere gorev duşecek, umit sizde». der. Inonu ise yapılacak teklifleri ıhtıyatla karşılamasım önenr. 12 Mart Muhtırası'ndan. okunduğu anda haberdar olan CHP mılletvekıh. «demokrasi tutkunu» Koçaş. 13 Mart gunu Muhtırayı ımzalayanlann başında gelen, «namuslu ve vatansever adam» Orgeneral Tağmaç ıle yeni hukümete girebilecek isimlenn pazarhğını yapmak tadır. Fakat her nedense (') kendı atlatılarak başbakanlığa getırılen Erim, Koçaş'ın yaptıgı listemn «en güçlu ısımlerını» hukumete almak ıstememekte. bunlann «bır kısmına askerler, bir kısmına MIT. bır k;smına da gaJı ba koşk ıtıraz etmektedir » Aynca Erim. Malıye Bakanhğının «genç ve refonncu» bi nsi yerıne Saıt Naci Ergin e verilmestnde dırenmektedir. Sonunda Atila Karaosmanoğlu içın Dunya Bankası Eaş kanı Mc Namaradan «mılhyetçi» referansı da alınarak «reform hukumetı» kurulur. Koçaş, Başbakanm Idari ve Siyası Işler yardımcısı olarak hukumetın «ıki numara lı adamı» durumundadır. Başbakan Enm. kabinenın ilk toplantısında «sola açık» bıı program ızleyeceklerın! \e «mençene pohtikasıyla re form kolunu yavaş yava^ çevıreceklerini» açıklar. A\ nca. «Düşundugun her şe.ı yapacak. eieştirdîğin butun aksakhkları beraber düzeı tecegız» dıyerek Koçaş a hu vuk umut \e guven verir ¥\ kat her nedense (?) MIT m Koçaş'a bağlpnmasma gonul Osman ULAGAY lu degildir. Sonunda «MİT müsteşarının kanunda zıkre dılen bazı istihbarat faaiiyet lerı bakımından kendisine bağlı kalması» kaydıyla MIT' »n Koçaş'a bağlanmasını o nayiayan Enm «Uzme kendi nı boyle ışler için». diyerek oçaş'ın gonlunu almayı da unutmaz. Ne var ki çok guvendigi E nm'ın Koçaş'ı uzen davranış ları bununla kalmaz. Hukumet programının görüşulmesı sırasında Meclis kursüs>une çıkan Enm. «içtenlık deyın. duygusallık deyın ışbır Uği arzu ve comertlıgi deyın ne dersenız deyın butun siyası gucunü kaybetme nın perışanlığı içindekı AP Genel Başkanı Demirel e kım senın yapmayacagı en buyuk yardunı» yapar ve. «O bana bir defa gelsin ben o na yirmı kere gıderim • der Bunun uzerıne Koçaş ve ka bınedekı dokuz «reformcu» arkadaşı istıfaya kalkışırlar Ancak Erim «Haklısınız Çok uzgunüm Ama büyuk bır dava içın. yıllardır hepinizın özledıği reformları yapmak ıçın birleştik. Sizlere o kadar güveniyorum kı reform hukumetı dıyc. Braın Trust dıye genne gerine açıkladım», diyerek onları caydırır «Reform hukumetı, Mecli sın hur (?' ıradesıyle guvenovu aldıktan uçdort gun sonra sokak hareketlenne karşı alınacak onlemleri go ruşmektedir. Bu konuda Koçaş a baglı (?) MIT müsteşarının gorüşü sorulduğunda kendisı, «Bunlar lıazırdır. Dosya halinde takdım ederım», diyerek gıder ve «başta Anayasa'run 40'tan fazla maddesini değıştirmeyi. bazı kanunlar çıkanlmasım ve sıkıyönetim ilân edilmesinı ongoren teklıfler olmak üzere. hakikaten hazırlanması aylar surecek iki dosya» ge tırır. Koçaş'a göre bu. «AP hukümetinin yıllardır istedı gı. başarılamayan değişıkhkten çok daha ileri bır değışık hk» isteğidır. Bu arada Koçaş. bir yandan «namuslu, \atansever, çalışkan ve bılıme değer veren bir hukümet» kurulur ku rulmaz tahriklerin durmama sına, bir yandan «tam anlamıyla bır restorasyon» diye nıteledigı Anayasa değişıklıgı onerilerine, bir yandan da «reform hukumeti»ne «so kulan. başarı dıleyen. teşvık eden. cesaretlendırmeye çalışan» mılletvekilı ve senatorlerın çoğunun AP'li olma sına şaşmaktadır. Gene istıfayı duşunur ama bu kez de Ismet Paşa caydırır. Sonunda Anayasa değişikliği «AP \e GP Genel Başkanlannın. Tagmaçın ve ordu ıçınde 35 kişinin» ısrarıyla gerçekleşir. Bu degişıkliğe Ismet Paşa da «karşı ko>amamış. Adalet Bakanı Arar ise «reformcu hukumet»e ıhanet ederek tasarnn desteklemıştır. Enm'in gene «Uzme kendinı». diyerek teselli etmeye çahştığı Kocaş bu olayı şöy le değerlendırmektedir«Sayın Enm. kanun ve tü çlşleri Bakanı Ozaydınlı bugunlerde p«k çok eleştirilere uğramakta... MC'ciler ıçin Azoydınlı'yı begenmemek, y«rm«k, kotulemek dogaldır. Doyandıkları t«meller, orgutler çokuyor, yıkılıyor, sağlam ve karorlı bir tutumla Anayasaya'ya ters duşen eylemler, ışler, davranışlar ortadan koldırılıyor. Devleti ele gecırme hesapları bozuluyor, tdevlet» işgalcılerden kurtarılıyor. İcışler! Bakanı olarak General Ozaydınlı bu «kurtarma» eylemini sogukkanlı, hesaplı, sağduyulu bır tutumla yerıne getırmektedlr. MC'ciler İcin ozaydınlı elbetteki boy hedefidir. Ne yapıp edip Içlşleri Bakanım yıkmak, devırmek amacındodırlar. Ama soldan, devrımcılerden, ılericılerden, hatta CHP'lilerden de eleştirıler geliyor. Bunun nedeni, yapılan işlerin «ağır ve yavaş» gıtnıesidir. Ağırlık ve yavaşlık gorece kavramlardır. Neye gore, kime gore «ağır ve yavaş»? Hızlılık ve yavaşlık ne demektir? Içışleri Bakanı ne yapsa, ne etse belirlı bır eylem hızını doho daha coşkulu bir hale getiremez Içisleri Bakanltğı, epey uzun suren iki MC doneminde partizanlığın kalelerinden bıri halıne getirılmiştır. Hemen her bakanılk MC militanlarının yuvası olmustur. Once bu <kale»ierı, «kale» olmaktan cıkarmak gerekiyor. Yeteneksız, başarısız, mesiek yaşamlarının daha ilk adımındaki kimseler on yerlere, sorumluluk koltuklarma geçirilmişlerdl. Soz gelimi, buyuk bir kentimizde M. Eğitim Mudurlugune getırilmiş bir kışi MC'nin iktidardan ayrılmasından sonra yeniden ogretmenliğe donmuş ancak o zaman daha oğretmenlik sta| suresini bile doldurmadığı anlaşılmıştır. Sta|yer oğretmeni blrden bire buyuk bir ilin Eğitim Muduru yapan anlayış, her yerl ele gecirme, «kale* haline getirmek, partizanlığın egemen olduğu Wr ver yapmo kafasmın sonucudur. General Ozaydınlı politikadan gelmlyor, nerden geldiği bellidir, asker ocağından... İyi, basarıiı bir asker, Ataturk devriminin bir guvenilir eri, demokrasl inancıno bağlı bir aydın... Ne var kı politika deneyinden geçmemis, milletvekili olarak parlamentoda bır kac aylık bır deneyimden sonra hemen bakan olmus, hem de İçiş'erl Bakanı!.. Boyle bır bakanlığa «kurt» bir politikacının gelmesi daha doğru olurdu diye duşünenler vardır. Ozaydınlı'yı bu açılardan eleştirmek olasıdır. Bugun işbaşında bulunan her bakanı da eleştirmek olasıdır. Neden yıldırımlar hep Ozaydınlı'yı buluyor? En cok dikkat ceken yaşamsal sorunlar, konular İçişlerinde toplandığı icin... Ozaydınlı'yı buyuk gorevler, sorumlulukları bekledlği ıçın... İcişleri Bakanının son gunlerdeki bir demeci tartışmalar yarattı: «Polis orgutu icinde faaiiyet gosteren dernekler, kuruluş amacları dışına çıkmış, birlik ve berabeıliği clddi olarak zedeler bir gorunum ıcme girmiştır. Bu nedenle polıs gorev ve selahıyetleriyle bağdaşmayan faaiiyet icinde bulunan derneklerın calışmalarına kesinlikle son verilecektir. Bu maksatla bir yasa tasarısı hazırlanmış bulunmaktadır » Bllirsinız POLDER adlı bir dernek var. Ben de bir kaç kez bu derneğin sozunu ettim. Bllincli, Anoyasa ve demokratik ılkelere bağlı POLDER'ci kolluk gorevlilerinin sayıca artmasıyla toplumda huzur ve guvenliğin soğlom bicimde yerleseceğıni soyledim. Bır kac POLDER uyesi polisın mektuplormdan parcalar sundum. POL DER'in dergisini ve yayınlarını ozenle izlerim. Bugune dek bu dernekte Sayın Ozaydınlı'nın sozlerindekl «amaclardan cıkan» bir eğilim gormedim. POLDER uyesi polisleri kutlamak, boyle polısierin soyıca artmasını sağlamak gerek. POLDER uyeleri gibi bilincli kılmak gerek tüm pollslerimizi.. Yani gercekleri goren, bılen, anlayan, halkıno bağlı, demokrasi ilkelerinden sapmayan kişiler haline getirmek... Ne demektir «polis orgutu icinde faaiiyet gosteren ve kuruluş amacları dışına çıkan» dernekler? Bir POL DER var, bir de POLBİR var. POLBİR son aylarda hemencecik kurulan bır orguttur. POLDER'in guclendiğini, saygınlık ve ağırlık kazandığını gorenler hemen kendi yandaslarına POLBİR'i kurduruverdiler. Oyle ya kapatmak gerekirse hem onu hem bunu kapatacaklar! Ama POLBİR Derneğı etkisızmış, az uyeliymış, oyso POL DER guclu. etkili bır dernekmiş. Kurnazlık budur İşte, hemen bir dernek kurdurursun, iyi nıyetli, ama gerçeklerin Incelıklerını goremeyen politikacılorı oidotmayı basarırsın!.. Ozaydınlı da bu yanılgıyo duşuverdi Iste! «Amoc dışına cıkan dernekler» diyor. Hem POLDER, hem POLBİR'İ amoclıyor bu sozler!.. Bir Iktidor doyandığı yerleri, gucleri bilmelldlr. Haklıyı haksızı. sucluyu sucsuzu, kurbonla katili birbirine kanştırmamalıdır. MC doneminde demokrosıden, hukuktan, Insanlıktan yana polisler az acıloro rm katlondılor! POL DER gibi devrimci bır orgutle, son dokiko kurulan bazı uydurma derneklerı eştutmak buyuk. bağtşlanmoz bir yanılgıdır. f 7üklera uyarak hareket etnıış, meşru bır hukume'ın btşı olarak. hıç bir ödun ver mfeden, hıç bir kuvvet onun de egilmeden, inandığı ve hp.slangıçta bızlen de ınandırdığı fıkirlennde sonuna kt>aar sebat edebılseydi. bu knnuda şu veya bu guce ve >o kişilere değii de kabıne arkadajlanna guvenebil seydı. Türkiye şu anda baş ka bir Turkıye olurdu. 12 Maıt fırsatı kaçırıimaz ve kendılerı de Turkiye'yi kur taran ınsan olarak tarıhe geçerlerdi.. Ama olraadx Ve bılındıgı gıbı Anayasa dcgi' şıklıklervjeylul ayında u> gu lanmaya başland. » Koçaş'a gore, sıkıyönetim uygulamasının «akla bıle gel meyen» boyutlar kazanması. • butun Turkıye'de hatalı tu tuklamalar vapılması» ve «i kı uç sorumsuz \e kendini her şeye muktedır sayan ki şının. kendı kendılerine bır soruşturma orgutu ve usulu ıcat etmelerı » de hep Erim' ın tercıhlerıyle açıklanmakta «Erım sıkıyönetim ıcraatı nı ehne alabılse. ozelhkle per de arkasından ıstsdığinı yap tıranlann etkisınden kurtulabılseydı. ışlerm şeklı degı şırdı » denmektedir. Ama bu «perde arkasmdakiler». «guç lu ısımler»i veto edenler, MIT "müsteşarı elıyîe hazır Anayasa değişiklıklerini pazarlayanlar, sıkıyönetim uy gulamasmı «akla bile gelme yen» yonlere saptıranlar kım lerdır? Ve neden hep ontarın dediklen olmaktadır da Koçaş ve «refonncu» arkadaşlan. kendi deyimiyle, •devletçilık oynayan çocuklar»ın durumuna düşmektedır 9 Bunlar açıklanamamaktadır. Politikayı, toplumsal güçler arasındaki ilişkilerden ta mamen soyutlanmış; her nasılsa bakanlık koltuğuna o turmuş «namuslu, bılgıli, ça hşkan» kişılerin dilediklen gıbı yon verebilecekleri bir alan olarak goren Koçaş'ın, bu soruları yanıtlaması olanaksızdır. Iktıdar koltuğundaki iktidarsızhğının «sırn» tu bir turlü çozemeyen Koçaş, çareyi Erım ve Tagmaç gibi. bellı toplumsal guçlenn gudumunde kendilenna verı len rollen başanyla oynayan kişilere jukîenmekte bulmak tadır. Oysa kendisı de, her halde bıhnçsızce boyle b»r rol ovnamış, «Ataturkçü» \e «refonncu» çevrelerın 12 Mart a karşı oluşacak tepkı lenni saptırmak ve gecıktır mek içm bır araç olarak kul lamimıştır. Koçaş'ın drammdan çıkartılacak onemli dersler var dır. Buyuk umitlerle kurulan «reform hukumeti»nin ta hhsız deneyı de göstermıştır kı 1970 lerın Turkıyesinde, ö zellikle ekonomık etkınhği olan toplumsal guclerle orga nık bağlar kurmadan, ideolo jık oğelerle pekıştirilmiş orgutlu bir sivıl taban oluşturmadan ve asker sivıl dev ieı kademelennde kadrolaşmış bır etkiniık sağlama dan, degil ık'ıdar olmak, politika yanrnık bıle mumkun d»' v ı Bu gerçeğı ilk kdvra.vcTi .ı dan. «Türkiye'yi kurtarma» ıddıasındaki bir başka 27 Mayıs albayınm buçun er.şmı^ olduğu nokta ıse en azmcian düşündurucudur. ANKARA'DA İMZA GÜNÜ Fakir BAYKURT Talip APAYDIN yarın 16 00 19 00 arası tum kıtaplarını ımzalayacaklardır. Evrensel Kitabevi viıthatpaşa Cod 24/A Yenışehır Ankara Tel 18 6519 : 7611) 0 DÖRTLER İDERSANESI Yetenek ağırlıklı Modern ve klasik s?nıf lar:ı 20 Mayıs Sınau Günü Yetenek Ağırlıklı Klasik ve Modern Sınıflar J<AYITLAR UcVAIVl ETMEKTEDIR^ Xağaloğluİst.Tel.22 24 6 0 ' CCumiurıyet. 7580) Universîteye giriş kırsları • • TEŞEKKÜR Basarıiı bır SAFRA KESESİ ve MIDE ameliyatı ile annemızı eskı sağlığına kavuşturan S S K Beyoğlu Hastanesı II Harıcıye Servısı Şefı ve buyuk ınsan, Saytn, Op. Dr. Şinasi Güçhan'a Sayın; ÇACDAS.YAYİNLARi Op. Dr. Ülkü Özben'e Servıstekı dığer kıymetli DOKTOR arkadaşlara ve tum yonetıcı ve personele sonsuz mınnet ve sukranlanmızı sunarız. Temmuz OKTAY AKBAL VAZIN OUNVAMlZIN M41I OLMUS KK ÇOK YAZAf» VE 0 Z 4 M A R I M I Z USTUNE GOHUSIER VOBUVLAR OENEMELER ORHAN KEMAL AİLESİ (Cumhurıyet: 7591} TEŞEKKÜR Eşımın amelıyatını başarı ıle yaparak yeniden sağlığına kovuşturan; Sosyal Slgortalar Istanbul Hastanesi Başhekimi; Sayın Operator Doktor, «EDERİ : 30 LİRA Isteme adresi: ÇAGDAŞ YAYINLARI Cağaioğiu, Turkocağı cad. No: 3941 Istanbul Mücahit Atmanoğlu Sa\ın Opr Dr GUNGOR ALKAN, Sa,ın Dr METİN AYDIN. Sayın Dr 2IYA KARAMANOĞLU'na yardımlarını lutfede Sayın Dr MASUME COL, Sayın Dr AZİZ CÖL'e ve Ho^ tanenın dıger butun personelıne sonsuz teşekkurlenmuı bır borç bılırız. Sezer Bayır HEDEF, DEV BİR DENİ2 GÜCÜ! Türk Donanma Vakfına yapacağınız yardımlarla bu hedele ulaşabiliriz.