25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
jıışiüuyı urseı yupıııiüi ı urguı ıvıasaıçı ihraçları istenen 6'lar savunma hazırladı KARATAŞIN ATADIĞI YAYIN MÜFETTİŞLERİNCE, ULUSAL GÜVENLİĞİ SARSICI BULUNAN fYASAK» ADLI FİLM, MC DÖNEMİNDE DE DEVLET SANSÜRÜNDEN GECMİŞ. körüklediği, bu yuzden devlet güvenliğini sarstığı ileri suriüen Yasak adlı filmin, 14.11.1975te. İcişleri Bakanlığı Sansür Kurulundan «Yurt icinde gosterilmesine ve yurt dışıno cıkarılmasına mahzur yoktur» onayı aldığı acıklandı. Yetki »ımrını aştt Yayın Müfettişleri, Moskova Film Festivalinde derece alması üzerine, hakkında bir program yapılan ve bu progrcmda bazı bölümleri gösterilen fitmi ekrana getirenler hakkında bir aydan altı aya kadar kurumdan gecici ihrac cezası istemışler. bu ceza yetki sınırlarını aştığı İCin de, konuyu TRT Dısiplin Kuruluna getirmişlerdı. Yayın Müfettişleri tarafından 1 1 II I I 1 Altılardan bıri, Cumhuriyet Muhabirine «Eğer Sayın Mufettiş, ithaınlarına gercekten inanıyorsa, bizi TRT Dısiplin Kuruluna değil, Cumhuriyet Savcılığtna ihbar etmeliydi. Zira ona gore biz Türk Ceza Kanununu ihlâl etmiş bulunuyoruz» dedi. III <s.İhbar etmeliydi» '"II ve Dış Kaynaklor Şubesinden Emin Gerceker) gecen hafta ortak savunmalarını yaparak Dısiplin Kuruluna verdiler ve İcişleri, Genelkurmay, Emniyet Genel Müdürlüğü, Basın Yayın ve Milli Eğitim Bakanlığı temsilcilerinden oluşan sansür kurulunca mahzürsuz görülen filme yöneltilen ithamı reddettiler. ıNlLÜFER'İN TİZ SESLERDE ISRAR ETMESİ, DETONELERE NEDEN OLURKEN DİĞERLERİ SIK SIK MİKROFONDAN UZAK DÜŞÜP SESLERİNI ORKESTRANIN GERİSİNDE BIRAKTI» ' kınci kez katıldığımız Eurovision Şorkı Yarışması. önceki hafta Parıs'te 18. olrnamızla biîtı. ama, dedıkodular hâlâ bitmedi. Kamuoyunda genel kanı, yarışmadan kârlı cıkanların Grup Anadolu Majör olduğu bicimınde. "iıllllllll llll ıiiınıı I Yarışmanın Türkiye secnıelerında jüri üyeliği yapan ve Grup Nazar'a oy vermeyip, finale hîle karıştığı gsrekcesi ile oylamanın yenılenmesı icin TRT Yönetım Kuruluna dilekce veren Selcuk Sun, «Yarışmanın gerçek galibinin Grup Anadolu Ma llllllll Hıncal ULUÇ t jör olduğunu şimdi rahatlıkla söyleyeblllrim. Çünku Turkiye'nin her yerinde şimdi onların adı konuşuluyor, onlar gitselerdl durumun farklı olup olmayacağı tartıştlıyor. Bir müzik grubu, milyonlar harcasa, ülkemizin tüm evlerine böyle giremezdi» dedi.. Selcuk Sun, «Aslında Sevince'nin yeri 18.'İlk değildi. Ondan daha kotü şarkılar vardı. Ama bizimkiler. kılıkları, şovları ve icraları ile yarışma gecesi cok kötüyduler, buradaki başarılarını bile tekrarlayamadılar. Nilüfer'in tiz sesierde ısrar etmesi detoneiere neden olurken. profesyonel olmayan şarkıcılar, sık sık mikrofondan uzak düşüp seslerini orkestranın gerisinde bıraktılar» dedi.. Sun; «Ben daha Grup Nazar, Paris'e glderken, Sevince'ye fazla şans tanımıyordum zaten. Bu türde şarkılar Avrupa'da her gün binlerce yapılır. Adamın kulağının alıştığı şarkının şansı. ancak cok ünlü bir şorkıcı tarafından söylenirse olabilir, dikkatl cekebilir, dlyordum. Bizden 200 yıl önde olanların karşısına, onları taktid ederek ve onların silâhları ile çıktık. Artık herhalde dersimizi almışızdır» dedi.. Sun, yarışmaya politikanın karıştığına pek ınanmadığını söyledi. «Eğer böyie olsaydı, en son oy veren İsvec, Doğu ve Batı komşulorı Norvec ve Finlandiya'ya dikkati cekmeyen 2,3 puan verir, onların en son sırada yer almasmı onleraı», dedi . Yanşmayı izleyen seyircilerin büyük bir coğunluğu Grup Nazar'ın kılığını eleştirdi. Hemen herkes, grubun TRT TV'sindeki secmelerde daha başarılı olduğunda birleşiyordu. Yonşmayı birl'kte Ankara'da izleyen Grup Anadolu Majör elemanlarından Nükhet Duru, görüşünü soran Cumhuriyet muhabirine: «Bu soruyu Şerrf Yuzbaşıoglu ve Önder Bali'ye yöneltin. Herhalde blrşeyler izah etme sıkıntısı İcinde olmalılar» dedi. Dr. Ahmet Kurtaran; «Eğer biz Modern Folk Üclüsü profesyonel bir grup olsaydık, Yüzbaşıoğlu ve Ball'yn gazetelerde acık teşekkür ilanları yayınlamamız gerekirdi. Blzl hakettiğimizden fazla kahraman yaptılar. Paris'e gitsek bu kadar kazanomazdık» dedi.. Selami Karaibrahimgil; «Ünlüler bu yonşmayı «kaybedersek rezil oluruz» korkusu ile girmlyorlardı. Biz aksini ispat ettik. Kaybettiğimiz icin kazandık. Gelecek yıl, öteki yıllar, mümkün olan her yıl gene katılacak ve gene yarışacağız. Bu ülkede ergec gercek jüriler kurulacaktır» dedi.. Doğon Canku: «Kaybetmemize neden olarak oyların politik verildiği, bunun önceden belli olduğu ileri sürülüyor. Mademki kazanmamıza olanak yok, o halde gidecek şarkının secimlnde hedef yarış değil, yanşmayı izleyen bir milyar seyirciye, görünüşüyle. sözleriyla, b«st«slyl« v« sovu ile Türk olan birşey sunmak yarışmadan yararlanarak, ülkemizi ve onun insanlarını, müzik yolu ile biraz tanıtmak otmalıydı. O zaman da. bizim Dostluğa Davet ile gitmemiz gerekirdi Kim gitse sonuc değişmezdi, demek bazı vicdanları rahatlatmayacaktır» diye konuştu.. ugün TRT'nin kuruluşunun 14. yıldönumü kutlanıyor. Bu yıldonumunde, Türkiye'nin gu numuzdeki durumunu da gozönunde bulıındurarak, önemli bir noktayı Incelemekte yarar var. Türkiye şimdi bir demokratikleşme sovaşımı veriyor. Düzeninl demokratikleştirmeye calışıyor. Bu demokratikleşme cabası İcinde başta TRT olmak uzere çeşitli kuruluşlarımızın da demokratikleşmesi sozkonusudur. TRT'yi ele aldığımız zaman, radyo ve TV yayım tekelini elinde bulunduran bu kuruluşumuzun gerek yasasında, gerekse yonetiminde demokratikleşme anlayışıno karşıt pek cok nokıa nın bulunduğunu görürüz. Bu noktalardan biri ae «program denetlmi»dir. TRT'nin 14. kuruluş yıldönumünde «program denetimi» konusunu özellikle ele almak zorundayız. Çünkü milyonlarca klşiye ay nı anda erişen radyolarımızın ve televizyonumuzun programlarının demokratikleşme eylemine uykırı bir anlayışla nasıl denetlendiğini belirtmeden gec meye olanak yoktur. B karmaşık bir duruma getirmekten kaçınmak gerekir. Program denetimini incelerkcn amac, seyirciye ve dinleyiciye ulaşan programların adına denetim denilen suzgeçten nasıl geçtiğini ve demokratikleşme anlayışına aykırı bir işlemin nasıl oluşlugunu belirtmektir. Bu nedenle, zaman zaman bura da yer alacak olan incelemelerle bugüne değin TRT'de yapılan program denetiminin işteyişl, sakın caları, örnekleri ve cözüm yolları kısaca ve genel cizgileriyle sunulacaktır. Konuya glrmeden önce, Ikl noktayı belirtmeden gecmek olanaksız. TRT'de yıllardon beri sürüp gelen program denetimi artık «sansür» anlayışından başka bir özellik taşımıyor. gerek radyo ve TV kuruluşlarında, gerekse sinema alanında bu yola gidiliyor. Radyo ve TV yapımcıları ve filmciler kendi kendilerini denetliyorlar. Ama bizde sinema alanımızdaki sansür uyguloması kcrkunc bir tüzükle hâlâ surmekte, bte yandan TRT icinde de kamuoyuna yansımayan bir denetim ıslemi adına sansür denecek yollarla radyo ve TV programlarını biçmektedir. NELER DENETLENİYOR? TRT'de demokratikleşme anlayışına uygun olmayan yollarla denetlenen yayımlon şöyle sıralamak mümkün: Söz programları, yurt dışına yaoılan sözlü yayımlar, müzik programları. reklâmlar, filmler ve haberler. TRT'de radyo ve TV programlartnm denetimi salt bugün değfl, cok eskiden beri karmoşiK bir anlayışla yapılmakta ve bu karmaşık yöntemler ku rum icinde de çeşitli calkantılara yol acmaktadır. Ayrıca, program denetiminin çeşitli kademelerde yapılması programları hazırlayonlar, yazanlar va di ğer yaratıcı görevlerde calışanlar arasında da tartışmaiara ve hizmetin aksamasına da neden oluyor. Daha da onemlisi, denetim konusunun yıllardan beri bir duzene koyulmaması Türkiye de giderek değişen ve gelişen duşunce alanına uygun yayımların yapılmasını onlemekte ve rodyo ve TV programlarını genel kultur düzeyinin cok altında tutmaktadır. ÖZDENETİM GEREKLİ TRT'de program denetimi İle llgili ceşitll yönet melikler, yontemler ve yollar bulunuyor. Bunların hepsini burada inceleyerek konunun sunuluşunu da Demokratikleşme ve denetim Mahmut Ikinci nokta Ise şu: Hic bir demokratik kuruluş denetimsiz calışmaz, calışamoz. Üstelik TRT gibi radyo ve TV ile milyonlarca kişlye ulaşan kitie iletişim araclarının özellikle denetime gerekseme duyacağı da ayrı bir gercektir. Ne var ki, bu denetimin karmaşık yöntemleri içermemesi, yayımlar üzerinde baskı yaratmaması, bir sansür uygulamasıno yol açmaması, toplumsal duşüncelerin ve halkın gerekseme olarak kabul ettiği konuların ona verilmesinl engellememesl ve rad yo ve TV programlarının genel kültur düzeyinin oltına duşmesine yol açmaması gereklr. Tüm bu sokıncalorı ortaaan kaidıracak olan tek yol da «ozdenetim», yanl programı üreten görevlilerin kendi kendilerini denetlmidir. Artık demokratik ulkelerde T. ÖNGÖREN~ Görülüyor ki, TRT'nin hemen hemen ilk yıllcırından beri radyo ve TV yayımlarında denetlenmesl ne gerek görülen bölümler bir hoyli cok ve birbirinden ayrı özellikler taşımaktadır. Bu nedenle de TRT yönetimi haberlerin dışında ayrı bir denetim düzeni kurma yoluna gitmiş, konuyu yalınclaştırmaktan uzakiaştırmış, çeşitli denetim kad4.n9leri ve yöntemleri yaratarak radyo ve TV yayınlorı uzerinde baskılar kurmuştur. Bu baskılar en cok radyo ve TV söz programları üzerinde kendilerinl gösterirler. Müzik program ları arasında yer alan thafif batı müzlği» türunde ise denetim işlemi bir türlu yoluna oturtulamomakta ve çeşitli tartışmalardan kurtulunulamamakta dır. Yurt dışına yapılan yayımlardı son yıllorda o denli az soyıda da söz programı yayımlanıyor ki, bu böiümün denetiminde bir sorun yok gibi bir oorünüş yaratılıyor. Yurt içinden dinlenilmeyen ve bu nedenle de hic bir tepkiye yol açmayan yurt dışı yayımlarını TRT Genel Mudurlugu kademesi zaten yıllardan beri unutmuş gorunmektedir. Bu arada cok sıkı bir denetimden gecmesi gereken reklâmlar ıçın de en gevşek denetim yolları uygulanıyor. Filmierin de netimi ise ayrıca ele alınıp inceıenmeyl gerekl.recek değin önemli eksikliklere sahip. TRT'de denetienme işlemi uygulanmayan tek bölüm TRT Haber Merkezi. Denilebılir kl, burada özdenetim yontemi geceriidir yıllardan beri. Fakat haberlerdeki özdenetim yönteminin her zaman olum lu bir anlayışla yürütüldüğünu soylemek bir hay li güctür. Çünkü TRT'nin her döneminde çeşitli hoberlerin verilmesi yasaklanmış ve pek cok önemli olayın kamuoyuna radyo ve TV yolu ile yansıma sı yasaklanmıştır. Bu engellemelerin en taze orneklerinden biri TİP'in «Ulusal Bağımsızlık lcın NA TO'ya Hcyır» mitingidir. Böylece anlaşılıyor ki, program denetimi konu su TRT'de bazı bölümlerde büyük bir titlzlikle yapı lıyor ve özellikle toplumsal konuların halka yansıması yasaklonıyor. Öte yandan, TRT dışında hazırlandıkları icin en azından denetlenmesl gereken reklâmlar ve yine en azından denetlenmesl degil ama, sanatsal yönden secimlnde belli bir değerlen dirme yapılması gereken filmler son derece ge/sek anlayışla yürütülen bir secimden gecirillyoriar. Dahası do var. Her hangl bir denetim sorunu ile uğraşmayan TRT Haber Merkezi'nln ise yıllardan be ri olumsuz örnekler verdiği ve bazı haberleri günün havasına uyorak yayımlamaktan kacındığı biliniyor. Kısacası, 14. yıldonumunde TRT'nin program denetimi, demokratikleşme cabasına uymadığı qibl, TRT'de dentlenmeyen bölümlerin de demokratik bir anlayışla calıştığını soylemek bir hayli zordur. MODERN FOLK ÜÇLÜSÜ TRT'YE RAĞMEN, TRT'Yİ DIŞARIDA TEMSİL ETTJ Sözleri Bulent Ecevite aıt Takalar adlı türkü, böluculük ve bolgecilik yaptığı icin TRT tarafından yasaklanmış, bu yüzden. bu şarkının yer aldığı 1977 yılbaşı özel programı tümüyle ıptat edıl mışti. Bir halk türküsü derlemesi olan Bom Bıli Bom, TRT Müzik Dairesi yetkililerıne gore, ne Turk Halk Müziği, ne Türk Sanat Müziği, ne de Turk Hafif Müziği olmayan bir garip şeydi. Bu gorip şeyi bir yarışma programındo çaldıklan ıcın TelePazar ve TV Daire Başkanlığı yetkılilerı hakkında. hem de TRT Yönetim Kurulunun karan ile soruşturma açtırılmıştı. Bu şarkıları söyleyen Modern Folk Ücıüsü'nun son beş yıldır yaptıgı 20 yeni şarkının 20 si de TRT tarafından «Müzik» değil gerekcesi üe denetime dahi sokulmodan geri cekilmiş, üclürlun mikrofona ve ekrana gelmesi, bir anlamda yasaklanmıştı. Macaristan Radyosu'nun dünya radyoları arasında açtığı. bu yıl beşincisi yapılan, geleneksel Hafif Muzık Programları yarışmasına. işte bu TRT, yurt icinde yasakladığı Modern Folk Üçlüsü nün, hem de yurt icinde yasaklanan ve yayınlandıkça soruşturma konusu olan şarkıları ile hazırladığı bir programla katıldı ve finale kaldı. Yapımcı Leylâ Cokmaklı'nın imzasını taşıyan programın senoryosu bıle Modern Folk Üclüsü elemanları tarafından hazırlanmıştı. Üclü elemanlcrmdan Doktor Ahmet Kurtaran «Galiba bizim sadece bu ülkenin insanlarıno kendi şarkılarını söylememiz yasak. Cumhurbaşkanlığı. Dışişleri ve Turizm Bakanlıkları. bu ülkenin temsili söz konusu olunca. derhal bizi anyorlar. Tüm dünyayı Türk Müziği temsilcileri olarak geziyoruz, ama bizim TRT'nin Müzik Dairesini ve Denetim Şubesini bir türlü aşamıyoruz. TRT'nin kapısından giremiyoruz. Bizi kendi ülkemizde yasaklayan TRT, Macar Radyosuna program bandı gön dermek söz konusu olunca, sadece şarkilanmızı değil, öykümüzü de anlatacak kadar bizi benimsiyor. Atatürk'un cok sesli muziğe cağrı yaptığı 1934 Meclis acış nutkunu hatırlıyor» dedi. «Modern Folk Üclüsü» adını taşıyan prograrn, aralık ayında TRT de hazırlanmış, şubatta Macar Radyosunda yayınlanmış ve toplanan jüri, mart ayında, TRT programının en güzel 8 program arasında olduğuna karar vermişti. MACAR RADYOSUNUN HAFİF MÜZİK YARIŞMA PROGRAMINA KATILAN TRT, PROGRAM SENARYOSU OLARAK MODERN FOLK ÜCLÜSÜ'NÜN KURULUŞ VE YÜKSELMESİNİ ANLATTI. PROGRAMDA, ÜCLÜ'NÜN RADYO VE TVLERİMİZDE YASAKLANAN VE YAYINLANDIKÇA SORUŞTURMA ACILAN TÜM ŞARKILARI YER ALDI. TÜRKİYE'DE YASAK MODERN FOLK ÜCLÜSÜ'NÜN PROGRAM!, ELEMELERİ BAŞARI İLE GECEREK, TRT'Yİ. FİNALİST SEKİZ ÜLKE RADYOSU ARASINA SOKTU. EBU'ya göre, en iyi çocuk programı Oynamak istıyorum, « Çeşitli Avrupa ülke TV yopımcılarıkatıldıgı seminerde, yapımcıların ygrjı «ıra nın kotıldığı »emlnerde okul öncasi çocukeğitim psikoloji uzmanları da vardı. Seminelara yönelik programların değerlendirmesı .n amacı bu tip program yapımlarında oryopıldı. Toplontı bir yarışma amocını taşıtak ilkelerj bulup, üzerinde tartışmalar yapmıyordu. Bizim program 106 program arasınmaktı. Toplantı sonunda varılan ikeler özetle da İlk altıya daha sonra en lyl iki program şöyle: Programı izleyen cocuğu aktif kılarasına girdi.» mak, cocuğun algılamada fazla güclük cekeTV'nin cocuk Yayınları Şubesinin sözceği konuları seçmemek cok fazla kesme leşmelı yapımcısı, Hülya Alp. Hollonda'nın cekim ve sahne değişikllği yapmamak, korEındhoven kentinde yapılan toplantıdan dönku unsuru bulunmamasını saglamak, kotü dukten sonra bu acıklamayı yaptı. Alp, EBU sanatcılara, ruh hastalıkları bulunan ve co(Avrupa Yayın BirliğiVnun üye ülkelere, ikı cuk sevmeyen yapımcılara, program yaptıray önce yaptığı cağrıya uyup Mustafa Aksoy mamak.» ile birlikte gercekleştirdiğı Oynamak istiyoEBU tarafından görevlendırilen Hollanrum adlı programla toplantıya katılmıştı da'nın ünlü eğitim psikolojisi uzmanlanndan Gectiğimiz hafta Ankara'ya dönen TV eki Prof. Constan'ın yönettiği seminer sonunda binden Alp, seminer calışmoları ile ilgili şu Finlandiya ve Türk programları gercekten bilgilerl verdi.okul öncesi cocuklara yönelik program ola« Okul öncesl cocuk programlarının rak kutlandılar. KURBAN,, TELEVIZYON FİLMİ OLAMIYOR TV Tiyatro Şubesi'nın Kurban adlı eserin TV fılmi haline getirılmesi önerısme, eserin /azarı Gungör Dılmen izın vermedı. Yazarın karşı cıkması karşısında yapılan ikl aylık cekim planı suya düştü. Eseri filme almakla görevlendırilen Sonat Konor ve Tanju Turunc Gölbaşı'na yakın bir yerde güclükle temin ettikleri cekim mekânını da iptal ettiler. Ön hazırlıkları tamamlayıp, yazarın iznini en sona bırakan ikı yapımcıdan Turunc. gectiğimiz hafta gerekii izni alabilmek icin İstanbul'da bulunan yazar Dilmen ile görüştü. Dilmen, Kurban'ın cekimine karşı olduğunu söyledi. Gerekce olarak da TV tarafından verilen paranın azlığı gösterdı. Dilmen. ayrıca eserinin bu sezon Istanbul Şehir Tiyatrolorı tarafından sahneye konulacağnıı anlattı. Durum karşısında TV yapımcısı Turunc. Dilmen'e «Bir süre önce eserinizin TV filmi olabıleceği konusunda TV Daire Başkanlığına bilgl vermişsiniz. Şimdi ise hayır diyorsunuz. Bunun izahını nasıl yapabilirsiniz?» diye sordu. Dilmen şu cevabı verdi: « Biz sanatcıyız. Sanatımızı bu kadar ucuza satamayız. Yıllardır üzerinde calıştığınız eserinizin yok pahasına gitmesine siz olsanız göz yumabilir misiniz. İzin verildiğinden benim habsrim yok.» ANLAŞMAZLIK NİCİN? Güngör Diimen'in telif haklannı ONK a|ansı koruyor. Bu ajansa bağlı bazı yazarlann yapıtlarının TV icin serbest olduğunu acıklayan haberimiz ile llgili olarak, aians sahibi Osman Karaca şu acıklamayı yaptı: « Bir yanlış anlamaya meydan vermemek İcin şunu acıklamakto yarar var: «Serbesttir» demek, bedava TV filmi yapılacak demek değildir tabii. Ajansımız aracılığı ile yazarla anlaşıldıktan sonra cekim yapılabilir İstanbul TV'sinden HuWmettin Ünlüoğlu bana başvurduğunda, TRT'nin bugün icin ödediği 56 liralık dakika ücretlnln cok az olduğunu söylemiştik. Daho sonra TV yetkilileri ile de konuştuk. Onlar da bu paranın az olduğunu, ama şlmdilik yasal acıdan daha fazla ödeme yapmalarının mümkün olmadığını söylediler. Bunun üzerine bir centilmen anlaşması yap tık. Acele yerll yapımlara başiamak isteyen TV llstemizdeki eserlerle calısmaya başlayacak, ancak bu süre İcinde dakika ücretine yapılacak zammı yazarlarımıza ödeyecektl.ı Kurban, bu centilmen anlaşması sonucu TV ye verilmiş liste lcindeyken, Dilmen'ln yapıtını son ando cekme gsrekcesi, televizyoncularca dovurucu bulunmadı. \} • PAZARTESİ 1 Mayıs bazılarına göre İşcl Bay ramıdır. Bazılarına göre de Bohar Bayramı. TV ye göre bu ıkincisi olmalı. Prograrnda ışci ile ilgili bo lüm yok. ama bahar şarkıları var. Sanat 78, ceşitli konuları ile, Haberlerden sonra, Mutsuzlar'dan önce gelıyor. Spor bu hafta da gece yarısına doğru başlayacak. Hem pazartesiye al. hem de gece yarısı yayınla. Üstelik bu ülkedeki tüm öğrencilerin spor programını izlediklerini bile bile. • SALI Jülide Gülizar ve Mahmut Tall Öngören, TRT'nin 14 üncü kuruluş yıldönümu dolayısı ile sohbet edecekler. Turk Hafif Müziğinde bu haftanın solisti, Fatoş Balkır. Orhan Asena'nın Yalan adlı oyunu, İzmir'de TV oyu nu haline getirildi. Uygulama Erol Aksoy'un. Cetin ve Mediha Köroğlu, Sedat Demir, Erol Amac ve izmirli sanatcılar oynodılar. Olay bir Intihar etrafında dönüyor. Genç kız kendi ni öldürdüğüne göre, ortada yasal bir suclu yok. Ama ya vicdan acısından?. Asena. ölen kızın adın da simgelenen vicdanı anlatırken. toplumsal eleşti nler de getlriyor. Haber Program'da yenl vergi tasarısını Incelem6ge devam ediyoruz. • CARŞAMBA Türk Halk Müziğinde Aliye Ak kılıc'ı izledikten sonra, 21.15'de Paris'in ünlü Prens ier Parkı (Parc des Princes^ stadına bağlanacağız Moc kadar bu stadı da görmek güzel. Avrupa Ku pa Galipleri Kupası finalinde Belcika'nm Anderlecht takımı ile, son yıllarda buyük bir aşama İcinde bulunan Avusturya futbolunun kupa temsilcisi Austria Wien oyngyacaklar. Favori Anderlecht ama, sanıldı ğı kadar kolcy değil. Acemiler'i mactan sonra izleyeceğiz. 23.00'de. • PERŞEMBE Zengin ve Yoksul'dan sonra, Türk Sanat Müziğinde Safiye Ayla'yı izleyeceğiz. Yıllann sanatcısı, kendi adı ile anılan eski şarkılarından oluşan bir programla ekrana geüyor. Kral Kupası diye bilinen Kupa Finolini izleyeceğiz. Dünyadaki kupaların en eskisi olduğu icin ozel bir yeri olan fınalde rakipler, Arsenal ve İpsvvıch Town. Birinci sır.'f bir futbol ızlemeye hazırlanın. izmir TV'sinde hazırlanan şov programının adı, Mo nitör. Beyaz Kelebekler, Işıl Yücesoy, Seyhan Tütün, Ömür Göksel, Mustafa Yoîoşan, komedıîer, dans ve illüzyon gösterileri ila renkll bir program. TV'de Sinema'da bu hafta Marylin Monroe /ar, dersek fazla yonılmış sayılmayız. Dönüşü Olmayon Nehir (The River of No Return), Otto Preminger'in filmi sinemanın gelmiş gecmış (Belki de gelecek) en ünlü sarışını dışında filmde, aynl adla anılan romcn tik bir şarkı ye gercekten güclü oynayan Robert Mitchum var. Marylin bir kovboy barlarında şov ya pan bir kız. Kocası kendini terkedip gidince, Robert Mitchum'a sığınıyor. Rory Colhoun do vor. Marylin'i bir kez daha görmek icin, 1954 yapımı bu füm ızlen meğe değer. • PAZAR Tam bir spor haftası lcindeyiz. Balkan Basketbol Şampiyonosı bugün başlıyor. Acılış töre ni 15.00'de 15.30'da Bulgaristan Yugoslavya, 17.00 de de Türkiye Yunanistan iıaclan naklen yoyın programı icinde. Tele Pazar'ın spordan cabuk sı kılan yöneticilerl, gecen haftalarda olduğu gibi, ya yını en ilginc anında kesip «Hadl biraz da müzik dinleyelim» demezlerse, öfkeden patlamadan seyrs debiliriz. Haftadan Seçmeler • CUMA A dan Z ye ekrana gelecek. Honedonların Cöküşü, 22.45'de Habsburg ve Romonoflann Avrupa'ya egemen olmak icin işbirliği cabalarını İzleyeceğiz. • CUMARTESİ Saat 16.45'de, bir başka ünlü stad, VVembley'deyiz. Bu kez İngiltere'nin blzde ÇANAKKELE SERAMİKLERİ FİLMİNIN NEGATIFİNİ YAYINLAYAN TRT TARİHE GEÇTI 17 nisan pazartesi gecesi, dünya TV tarihinde ilk kez bir filmin negatifini. yoni halk arasın daki deyimi ile cArabmı» yayınlayan TRT televiz yonu benzeri olanaksız bir olayın kahramanı ola rak TV tarihine gecti. Conakkale Seramiklerl, İzmir'de yapılmtş, po zitif kopyası yayın, negatifi de arşive konulmak üzere Ankara'ya gönderilmiştir. 17 nisan gecesi yayın görevlilerinin bir dikkatsizliği sonucu ekrana negatif verildi. Filmcie hiç Insan unsuru olmadığı İcin pek izleyicinin far kında olmadığı yanlışlığı programın hemen başın da gören yapımcısı Ankaro'yı telefonla aradıysa da, yoyını durdurmayı veya düzelttlrmeyl başaromadı. TV Daire Başkanlığı. TV tarihinin bu banzerlne güc rastlanır yanlışlığının nasıl yapıldığı hak WınHn eArııetıırmn nrtırrfı NEJAT UYGUR İKİ YAPITI İLE EKRANA GELECEK TV TİYATRO ŞUBE MÜDÜRÜ GÜROL GÖKÇE, NEJAT UYGUR'A «CtMRh VE <VMİT Ml SİMİT Mh ADLI YAPITLARIN! EKRANA UYGULAMASINI tSTEDÎ. Tiyatro Sanatcısı Nejat Uygur, kendi tiyatrosunda oynadığı ikl eserin ekrana aktanlması konusunda TV'den gelen oneriyi kabul etti. TV Tiyatro Şube Müdürü Gürol Gökc« Uygur'a Cimrl ve Ümit mi Simit mi adlı adlı eserleri ekrona uygulamak Istediğinl söyledi. Uygur, Gökce'nin davetlnl kabul ederek gectiğimiz hafto TV'ye geldi. Görüşme sonunda Gökce şu acıklamada bulundu: « Nejat Uygur, bugün tiyatro topluluklarının icinde beğenllir. zevkle Izlenillrlerlndendlr. Cimri'yl tuluat yaparak uygulamak istiyoruz. Amacımız. gülmeyt unutan, günlük zorluklar ve gecim sıkıntıları lcinde boğulan izleyiciyl ekran başında hoş tutup, biraz olsun güldürmekür. Kendisl bizimls hemen calışmayo girebileceğinl söyledi. Şimdi ön calışmatara gectik. Bitince cekime başlayacağız.» Ne(at Uygur, bu Ikl eserde başrol oynayacck. Yardımcı rolleri ise kendi tiyotrosu elemanları paylaşacak. ikl oyun da muhtemelen 1,5 ay icerisinde cekilecek, ekrana TV'nin yenl yoyın döneminde gelecekler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle