19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/K t zel yasalarıyla genel düzenin ustyapılarına ba ğımlılıktan kurtarılan Köy Enstitüleri, kuruluş yer, biçim ve insan kaynağı tercihleriyle, kendi içlerinde celişkisiz uyguladtkları düzen ve bu düzen içinde geliştirdikleri eğitimle, genel düzene ve onun klasik okuluna her yönleri ile bir <tepki» niteliğini taşımaktaydı. On!arı kurduron yurt koşulları ve gereksinmelerı, bilimsel dayancklarına yaslandıği halde. savaşın bitiminde. genel düzenin ve onun eğitim biçiminin sürdürülmesinde cıkarlurı olan egemen çev relerce, sınıfsal nedenlerle yok edılmişlerdir. Bu gercekleri bilmeyen, görmezlikten gelen, araştırma, inceleme zahmetine da katlanamayan, art düşünceler ve hazır recetelere göre yorumlar yapma olışkanlığında olan kiml hatta sosyalist gecinen aydınlanmız. bu kurumlar üzerine türlü yanlıs eleşîiriler yopmakta, bazen de ipe sapa gelmez gercek dışı sonuclara varmaktadırlar. Konu tümüyle sınıfsal olduğu icin tHalk Portisi icindeki tutucuların ıktidora gelmesiyle yok edilmeye başlanmıştır» yorumu da yanlıştır. Toplumların olduğu kodor tCDİumumuzun, iktidarlarımızın ycpılannı bılen Tonguc daha 1941'lerde «Savaşın bitimine kadar ne yapabiiirsek yapacağız, ondan sonrası karanlık.» diyordu. CUMHURİYET 25 NİSAN 1978 Ö OLAYLAR VE GÖRÜŞLER lçtenlikli Tutumla... Hiirrem ARMAN ve temsilcilerinden gelen tepkilerin, önerilerin de belırli etkisi olmuştur; ama yığınlar oldum olası ve günümüzde de yoğurumun etKisine bırakılmıştır. Blrer oku. olon halKCi örgütler ve liderler her dönemde kovuşturuinr.uş. etkisiz bırakılmayo, yok edilmeye calışılmıştır. Sokrates'in, Haliacı Monsur'un, Nesimi, Simcvna Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettm'ın, Galıla'nın. yakın gecmişimizde İsmail Hakkı Tonguc'un. Hasan Âli Yucel'in; Sabahattin Eyüboğlu'nun başına gelenleri herkes bilir. Günümüzde de DU örneklerın yuzlercesini saymak olanağı vardır. Demokrasılerde aynı yöntemler daha akıllıco uygulcnıc Sı mflı toplumlardc, hele geri bıraktınlmış olanlarında, yığınlar icin fırsot ve imkân eşitsizliklerı yanında okullorda uygulanan yöntemler insanın doğadan getirdikleri vetenekleri geliştirmekten kendileri ve toplum icin değer varatocak nitelik lere ulaştırmadon voksundur Bilimoışı «biieıı yapor» formülü ile coğu gereksiz. işe yarama2 bir bilgi yığrnı belleklere aktarılmak istenır. Her vapıtı okuma, inceleme, oraştırmo. fikir ve inscnco tartışma özgurlüğü tanınmaz. Öğretimi ve yönetimiyle bu eğitim bicimi. üretim ortamlonndon ge'en holk cocuklorına da az ya da hic katkısız toplumdan aimayı koşullandırarak sınıf deyiştırten, demokrosiye değiı, olsa olsa bir oligar r şi(r e. oasif, üretımden uzak, uyscl vatandaşlar ye üştırmek görevini sağlar Bu nedenıerle ve nıteliklenyle klasik deyimi ile tanımlamaya colışt'ğımız, sınıflı toplumla başlayan okul türü ve eğitim bicimi temelde amocına ve kökenine bağ lı kalarak günümüze kadar surüp gelmiştir. Özetlersek, klasik eğitim düzenieri: a) Egemen varlıklı zümrelere getiriien fırsat ve olanak eşitliklerini. yosolar ne derlerse desinlor, yığınlar icin gercekleştirmez, gercekleştıremezıer. b) Bu okullarda toplumun gereksinmeleri, isterleri ve bilim verfleri değıi, genel düzene paralel bir yönetim ve buna uygun yöntemler uygulanır. c) Inceleme, araştırma. fikir özgürlüğünden. fikirsel ve bedensel üretimden, yani bilimsel bir eği timden, yoksundurlar c) Voşamdan uzak. toplumdan kopukturlar. d) Okul ici etkiler yanında, düzenin ve yürütenlerinin de koşullandırmalarıyle, topluma az, olası ise hic vermeden almayı amocloyan bir görüşü ve alışkanlığı sağlarlar. Bu koşullandırmalardan kurtulabilenleri kah raman saymak gerekır • İşte bu gercekleri bilerek ve görerek diyoruz ki, ycygınlaşan ve geüşmiş görunen klosik okul reme!de. amacını yitirmeden, günümüze kadar gelmiştir. Klasik Eğitimin Temelleri ilkel sınıfsız toplumda. planlı programlı etkileme ve şartlandırma anlamına gelen bir egitim yoktur. Orada bireylerin kollektif yaşam icin katıldıkları eylemler icinde bir oiuşum, yoğurum vordır. Eğitim; sınıflı topluma gecişle egemenle rin yerlerini alacak çocuklarmı duzenlerıne uygun bicimde, gerekli beceri ve bilgılerle donatmak amacıylo boşlatılmıştır. Ûnce usta öğreticı.ler yöntemi ıle başlayan bu sınıfsal eğitim, gıderek saray okuluyla gelişmış ve donemine göre temelde özünü yitirmeden gelişerek günümuze kadar gelmiştir. Emekci kesimin: kölehk koşul ve biçimlerinin değistiği ilk. orta venı ve sanoyi cağlarında da egemen sınıflorın düzenin oncak daha iyi hizmet gördürmek icın gerekt ve yeterli gördüğü oranda ve bicimde sınırlı bir eğitime kavuşturulcluğu gorülmekteclır. Eğı . timin yaygınlaşmasında ve biciminde halktan Halkcı Tutuma Uyma Köye yararlı meslek erbabını yetiştirmek amacıyla kurulmuş bulunan Köy Enstitüleri, bu amaca uygun olan kuruluş yer, bicim ve insan gücü tercihlerıyıe, u/gu!adıkları yöntemlerle kendi içlerinde celişkisiz, genel düzene her yönüyle ters düşen bir düzen kurmuşlar ve bu düzen İcinde. yalnız ülkemizdeki değil, dünyo klasik okulunun karsıtı olan bir eğitim sistemi oluşturmuşlcrdır. Genel düzenin üstyapılorın dan baSımsız, öze! Östyapılarıyle Köy Enstitüleri düzeninde tıerkesin gücü. yeteneğı, görev doğrultusundo üretime ve yönetıme katılması gereksinmelerı oranınaa tüketimden vararlanması sağlanmıştır. Giysilere varıncaya kadar yaşamda, düşün özgürlüğünde, planlamalarda, eleştirilerde, eğlenmede tom bir eşitlik icindedirler. Bu kurumlorda bilgi bir amac değil her alanda üretimin bir aracı olarak kuilanılırdı. Yaparken öğrenme, düşünsei ve bedensel üretim temel ilkedir. Bu nitelikleriyle Köy Enstitüleri klasik okulun karşısında: a) O günkü nüfusumuzun % • 80'ini kapsayan kırsal bölge insanlarımıza, yaşalarda uygulanmadan duran fırsat ve olanak eşitliğini getirmiştir. b) Bu kurumlarda. insanın evrimle ulaştığı yapısına ve yeteneklerine uygun fikirsel ve bedensel iş eğitimi uygulomalariyle, demokratik yönetim bicimleriyle, kırsal böl gelerimizin gereksinme ve isterlerine uygun eğitilmiş insan gucü , eğretmen ve sağlık memurları ile yetiştirilmeye başlanmıştır. c) Köy Enstitüleri türlü üretici işler icinde, iş alanlorında, laboratuvar ve ışliklerde. köylerde, planlı gezilerle yurt icinde yaptıkları inceleme ve araştırmalarla; okuma saotİGnnda. top!antılarda tam bir fikir özgurlüğü icinde yapılan tartışmalarla bilimsel ve etkin bir eğitim öğretim düzeyıne ulaşmışlordır. d) Kırsal bölgeler icinde. onun sorunlariyle, halkla bütunleşmişlerdir. e) Onlor, ilkel de olsa üretici koy ortomından aldıkları genclerin ilk günunden başlayarak. genel düzenin ve okullarının tersıne. topluma veren ve verdiği oranda almasını da bilen, kökeninden kopmayan insanlar yetiştirmişlerdir. Uzun yıllordon beri yapılan boskılara, kıyımlara karşın otuz bine varan sayılariyie her girdikleri sınavda kazanmalarının. görevlerinde üstün başarı göstermelerinin, sanat. kültür. sosyal ve politik alanlarda da kendilerini kabul ettirmelerinin. Atatürk düşmanı. karşı devrımci işbirlıkci cephelerder. yer alanlarının parmokla sayıiacak kodar az olmasının nedenleri bunlordır. Bugünkü halkcı iktidorımızın Köy Enstitüleri ilke ve uygulamalarından eğitimdeki atılımlarda ve öze.'likle köy kentler konusunda. ictenlikli bir tutumda, yararlanmasının maz olduğu kanısındayım. 23 Nisan Yazısı ocuk bozulmamış insandır. Duru bakışları, cici gülücüğü, saf aklıyla yeni acmış cicek gibidir evrende. Bir civciv, bir sıpa, bir tay, bir buzağı, bir kuzu, bir enlk ne sevimlidir!... Civciv, tavuk ya da horoz olur; sıpa, eşek; tay, kısrak ya da at; buzağı, sığır veya inek; enik de köpek. . Çocuk ne oiacaktır? Erkek veya kadın... Yalnız o kadar mı? Ne oiacaktır cocuk? Köylü mü? İşci mi? Esnaf mı? Mühendis mi? Avukat mı? Memur mu? Dokîor mu? Subay mı? İşodamı mı? İhracatcı mı? Kısacası emekci mi. sermayeci mi? Çocuk büyüdükçe bu sorunun yanıtı cıkar ortaya. Hem cocuğun ne olccağını kendisine sormak gerekmez mi? Biz büyükler bunu sıksık yaparız, çocukların ne olacağını sorarız Oğlum ne olacaksın? Mühendis. Ya kızım sen? Gelin olacağım. Bak sen şu yaramaza! Bazı kızlar kücükten capkındırlar. Oğlan cocukları «damat olacağım» demezier de; kız cocukları gelinllk giymeyi düşlerler kücük yaştan. Hem çocukların özlemleri belirli mesleklerae yoğunlaşır: Peki, oğlum ya sen olacaksın büyüyunce? İmam. Siz hic «imam olacağım» diyen cocuk duydunuz mu? Ya da kucük yaştan imamlığı amaçlıyan cocuk var mı cevrenizde? Peki, nicin bu kadar imam okulu actık öyleyse? Bir yanıt versinler büyükler bu soruya: Naden durmodan imam okulu acmışız İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana? Biz büyükler hınzır kişileriz doğrusu... Yoksul cocukları istemedikleri bir mesiekte metozori yetiştirmek hangi büyüğümüzün aklına gelmiş? Sözgelimi Bay Necmeddin Erbakan imam okullarından yanadır; peki kendisi nicin imamiığı seçmemiş? Süleyman Bey neden mühendis olmuş da imam olmamış? Yahya Demirel, hayaii mobilya ticareti yapacağına imamlık yapsa dahi iyi olmaz mıydl? Buyüklerimiz imamlıktan hoşlanmıyorlar anlaşılan; cocuklarımız hic hoşlanmıyorlar. Zaten İslâm'da imamlık diye mesiek de yok. Peki, neden bunca imam ckulu acıp yoksul köylü cocuklarını imam yapıyoruz? Gelin de cıkın işin iclnden... • G Hesaplaşma • • • • • • • • • • » • • • • • • • • • » • • • • • • • • •» » » • • • • • • • • » •• • • • • • • • • •• • » • • • • • • t»» • • • SAHİBINDEN 'MENEKŞEIİ VAÜÎ,, 1978 Burhan ARPAD 1978 Türkiye Daktilografi Şampiyonası Bakırköy'de satılık • • • • J Kat Kalöriferii D AİR E ADRES: Şükron Ciftliği Sokuk No: 57 10. Ödemede kolayhk Telefon: 71 88 88 YITIK A. U. Tıp Fakültesi şebekemi yitirdim. Gecersizdır J • 2 26 MAYIS CUMA GÜNÜ İSTANBUL TİCARET ODASINDA YAPILACAKTIR.. KATILMAK ISTEYENLERIN SALI. ÇARŞAMBA. PERŞEMBE GÜNLERİ SAAT 1416 ARASINDA SULTANAHMET AK$AM TİCARET LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜNE BAŞVURMALARI GEREKİR.. » •• • • • • » • • • • • » • • • • • » •••• » •« » ••» »• • » • • • • •• • • • • •• • • • • •• » » » •• »>• » »•» ? (Cumhuriyet. 6908) Hulki YAKUPOGLU (Cumhurivet: 6911) » • • • « • • • •• • • • •• • • • • < • • • •> • • • » • • • • » • • • • • • 1 nsanları va fstanbul'u butün hikâyelerinde hep seuerek ela almış oian Sait Faik Abasıyanık, «Menekşell Vödi»yl şoyle bitirir: İNŞAAT ILANI • • • • • • • • » + • • » • • » • • • • *••• • • » • • » » » •• • •• • • • • • «Menekşeli Vâdi»ye bir seneye yakın gidemedim. Bir gun arayım dedim, bulamadım. Geçen sene soğuk bir şubat gününde birkac arkadaş, Mecidiyekoy taraflarında bir lahana tarlasına duştuk. Önümuzde manzarası, derinliği, garipliği bizi kendine çeken bir vadi acılıyo.'du. YumuşaK bir toprağa basınca nerede olduğumuzu anladım. Yumuşak toprağı koşa koşa indik. Vadi oyle ılık, oyle ılıktı ki! Buram buram menekşe kokuyordu. Derenin kenarından yuruduk. Karısı &ğilmlş, gaiiba ebegümeci topluyordu Durup bize baktılar. Bayram beni tanıyamadı. Ben de kendimi tanıtmadım.» Bahçenin kenarından gecerek yukarıya, Arnavutköyü tepelerine doğru yurürken burnumuza hâlâ menekşe koku su geliyordu. Altımızda bir mayis gününü bırakarak şubat cyını yukarda kamcı gibi bizi bekler bulduk.» Bu hikâye yazıldığında, Istanbul'un Beyoğlu yakası Şişll'de Atlı Polls Okulu önünde bitiyordu. Şimdi camiin yükseldiği yerde. Tek katlı küçuk arcbaiar yolcu taşıyor muydu, kestiremeyeceğim amma, Mecidiyeköyü, adının sonunda yazılı köy niteliğine uygundu. Dut bahceleriyle unlü kırlık bir köydu. Bahce icinde tek katlı evier vardı. Cayırlar vardı. Baharda papotya, ve gelincik cümbüşü kap lardı her yanı. Papatya ve gelincik demetleriyle sepetleri dolu esmer kadınlar, şehrin sokak araiarına baharı taşırdı. Bu yıl erken gelen baharın güneşli bir gününde Menekşeli Vâdi'ye yolum düştü. Ne korkunç yerler olmuştu! Yazıyla anlatılamaz. Sait'ln «Buram buram menekşe kokuyordu» dediği Manzarası, derinliği, garipliği bizi kendisine çeken bir vâdi'nin yerlnde neler neler yoktu! Vâdinin girintilerine, çıkıntılarına, yokuşlarına, kümbeltllerine oturtulmuş aparımaniar vardı. Aralarmda ancak bir kac metre boşluk bırokılmış ve yeşil yoksunu apartmanlar! Kaldırımsız yaya yollarında çöp yığınları vardı. Leş gibi kokuyordu. Apartmanların adlan, gerçekle alay eder gibi seçilmişti: Orman, Koru, Fidan, Lâle ve böyle odlar. Vâdi'nin en dibinde sevimsizlerin sevimsizi bir yapı yükseliyordu. Yüksek okul dlye yaptırılmış o yapıda şimdi gizli servis büroları calışıyordu. Eve dönmemiş oğulları icin tasalanan analar ve babalar ilk orayo koşuyorlaraı. Yavrumuz nerede? Yavrumuza ne oldu? Yavrumuzun sucu ne? diye. Sail Faik Abasıyanık'ın «Hâlâ menekşe kokuyordu. Kerevlz kokusu ne keskin, ne güzeldi!» dediği yerler 1978 ilkbaharmda leş kokuyordu. «Menekşeli Vâdi»nin en son boşluklorına yeni yeni iş hanları yükselmek içın hızlı bir calışma vardı. Yapı yerinin göze görünur bir yerine iliştirilmiş tabelada projeyi yüksek mimar falanın yaptığı, İstanbul Belediye İmar Müdürlüğünden falan gün ve sayıyla inşaat ruhsatı alınmış olduğu da yazılıydı.. Bürokrasi ve tüzüklerin kuruluğu acısmdan herşey yasalara uygundu. belki de! Fakat o projeiere adını yazdırınış yüksek mimarlor, mesleklerinin çok onemli bir sorumluluğunu unutmuştu: «Böylece denilebillr ki, bilhassa son onbeş yılda istanbul'da gerçekten düzenli bir imar eylemine rastlamak olası değildir. Bu devre icinde insana mutluluk veren ne şehircilik. ne de kentsel değer taşıyan bir bütün ve hele kente karokter verecek öğeler kazandırılmomış, aksine gercek değerler, yitirilmiştir. Oysa, şehircilik de kendi ölceğlnde mimarı yapılar, ölceğinde de mimari, yapılar, insanın yaşam mutluluğunu sağ!amalıd;r. Bu uygulamalarla insana değer veren, ona maddi ve manevl yaşama zevkl ve olanaklarmı sağlayan sonuclar getirmelidir.» Bu sözler benim değil. İstanbul Mlmorlık Fakültesl Şehircilik Enstitüsü VII. Danışma Kurulu konuşmalarına katılmış Şehircilik ve Mimarlık otoritolerimizin ortak bildirisinden ahnmıştır. Belki de biraz geç kalmış bir uyarı. Menekşeli Vâdi'yl 1978'e ulaştıranların hepsini bilemeyeceğim Fakat klmilerini öğrendim. Birl 1950'lerden önce şehrin bir devlet kuruluşunda hademe kadrosundaydı. İkincisi, 1950'den sonra işbaşına gelen DP Hükümetlerinin değişmez Başbakanının gönül eğlendirmek İcin arado bir uğradığı bir apartmanda kapıcıydı. Şimdi Ikisi de günümüzün sağlıksız toplum yapımızda varlıklı ve saygın kişiler! Bırakmız yapsınlar ve bırakınız kazansınlor! Sömürü düzenlnin oloğan sonuçları, diyebillriz belki! Fakat bu yoksul halkın ödedikleriyle yetişmiş yüksek mlmorlarımızın sorumsuz dovranışlannı bağışlatacak bir neden çcsterebillr miylz? Sanmıyorum. TARİŞ • • Gercekte biz büyükler çocuklara yalan söylüyoruz. Hem de gozlerinin icine baka baka yalan söylüyoruz. Davulla. zurnayla, bayrakla, bandoyla, mızıkayla, törenle bayramlar yapıyor; sonra nutuk atıyoruz Cocuklar, büyüyunce siz yöneteceksiniz bu ülkeyl; yarınlar siz cocuklarındır. Yala»!... Hiçbir ülkeyl hicbir zaman cocuklar yönetmedi; hlcbh ülkeyi, hicbir zaman cocuklar yönetmiyecek. Çünkü cocuklar üikeyi yönetecek cağa geldiler mi, cocuk değil büyük olurlar. Büyüyene dek, büyüklerin çocuklara yalan söylediğini anlarlar. Yıllar gectikce öğrenirler yalan soylendiğini; ve yıllar gectikce oğrsnirier yalan söylemesini... Böylece ülkeyi yönetecek kıvama gelirler. Ama yönetebillrler mi ülkeyi? Cocuklar büyüyunce ne olurlar? Türkiye'ain yapısına bakarsamz; coğunlukla köylü; sonra işci; sonra esnaf; sonra memur; sonra bir avuc serbest meslek erbabı; sonra bir ovucton da az sermayeci... İşte budur gercek: Civciv büyüyunce ya tavuk olur, ya horoz; buzağı büyüyunce ya sığır olur, ya inek; cocuk büyüyunce ya kadın olur, ya erkek. Ama insanın hayvandan bir ayrılığı var: Cocuk büyüyunce ya emekci olur; yo da sermayeci... Ve ülkeyl cocuk yönetmez; ya emekcüer yönetlr, ya sermayeciler... Tarih böyle söylüyor. Biz de cocuklarımıza yalan söylüyoruz.. İZMİR PAMUK TARIM SATIŞ KOOPERATIFLERI BIRLIĞI'NDEN Eksiltmeye konan işi odı 1 Menemen Pamuk depoları ve müştemilâtı inşaatı 2 Menemen P.T.S. Kooperatifi Çırcır fab. ve kantar inş. 3 Altınova P.T.S. Kooperatifi Çırcır fab. ve kantar inş. 4 Burhaniye P.T.S. Kooperatifi Çırcır fab. inşaatı 5 Fethiye P.T.S. Kooperatifi Depo inşaatı 6 Germencik P.T.S. Kooperatifi Çırcır fab. inşaatı 7 Kocarlı P.T.S. Kooperatifi Çırcır fab. tevsii ve kantar inşaatı 8 Ortaca P.T.S. Kooperatifi Çırcır fab. tevsii inş. Keşif Bedell Gecici Teminatı Belge icin son muracaat gunü iş bitirme belgesi Mali yeterlik İhale Tarihi Saati 61.900.000. 1.870.750, 3.5.1978 40.000.000, 3.295.000. 95.1978 • • KONUT İNŞAATI İLANI İstanbul S.S. Çamlık Intaş Sig. Konut Yapı Kooperatifi Başkanlığından 1 istanbul S.S. Çamlık İntaş Sig. Konut Yapı Kooperatifi adına 120 adet işci konutunu ıhtivo etmek üzere yaptırılacak konut inşootı kapoiı zarf usuluyle ve götürj bedel esaslarına göre eksiltmeye aıt teklif şartnamesinaeki şartlarla eksiltmeye cıkarılmıştır. 2 işin hesaplanan bedeli 28,700.885 lira 20 kuruştur. Bu bedele eksiltmeye ait teklif şartnamesinaeki ve inşaat sözleşmesi tasarısındaki şartlcr oltında Konuiların emlâk alım vergıleri ile iskân ve işletme ruhsatı harcları dahildir. 3 Bu işe ait şartnameler ile ihale evrakı, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü İnşaat Işleri Müdürlüğü ile Sosyal Sigortalar Kurumu istanbul Emlâk ve inşaat Müdürlüğünde görülebilir. 4 Eksiltme 4/5/1973 günü saat 10.30'da Sosyal Sigortalar Kurumu istanbul Emlâk ve İnşaat Müdürlüğünde iş sahıpleri tarafından kurulacak ihale komisyonu marıfetiyle yapılacok, kesin inale Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünce neticelendirilecektir. Müteahhit inşcat sözleşmesini iş sahibi Kurum ve Kooperatifle muştereken akteaecek, ödemeler kurum tarafından direkı olarak müteohhide yapılacaktır. 5 Eksiltmeye girebilmek icin isteklilerin, a) Müteahhitlik karnesini (B grubundan ihale ve esas bedelm 2/3'ü kadar). b) Teknik araclar bildirisini. c) Sözleşme tasansının 5. maddesinde kayıtlı teknik elemanların calıştırılacağına doir taahhütnamesini (noter tastikli) d) Sermaye ve kredi olanaklarmı acıklayan moli durum bildirisi (Banka'dan). e) Muracaat tarihinde taahhüdü devom eden işlerini acıklayan biıdirisını, f) Muracaat tarihine kadar tam olarak başarılan işlerbildirisinı. Ekleme suretlyle İhale tarihinden (ihale günü haric) en az üç gün evveline (1/5/1978 günü mesai saati sonuna) kodar Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul Emlâk ve İnşaat Müdürlüğüne yazılı müracaatta bulunmaları «ye•terlik belgesi» olmalorı ve yeterlik Delgesini kapalı teklif zarflarına Koymaları şarttır. 6 Gecici teminat miktan 874.776.56 TL. olup. İsteklilerin Sosyal Sigortalar Kurumu isranbul Emlâk ve Inşaat Müdürlüğüne yatırarak makbuzunu veya gecici teminat mektubunu kapalı teklif zarfına koymaları şarttır. 7 İsteklilerin Kapalı teklif zarfını makbuz mukabılinde ihale komisyonu başkanlığına ihale saotinden engec bir saat evvel vermeleri şarttır. 8 Kurum, yeterlik belgesini verip vermemekte ve Ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. 9 Telgraf ile murccaatlar ve postadaki vaki gecikmeler kabul edilmez. 10 Belediyelerce ilânlardan alınacak vergi ve resimler müteahhit firmalara ait oiacaktır. Ancak, ihale yapıimadığı taktirde Belediyelerce ilânıardan alınacak vergi ve resimler kooperatif tarafından ödenecektır. Keyfiyet ilân olunur. 15.00 < > 6.230.000, 200.650. 3.5.1978 3.5.1978 3.5.1978 3.5.1978 3.5.1978 5.000.000, 450.000, 9.5.1978 16.00 15.00 16.00 i • • 6.000.000.3.000.000,2.250.000.3.570.000, 193.750,103.750,81.250,120.850 4.000.000. 2.000.000, 2.000.000, 2.500.000, 2.500.000, 2.500.000. . 500.000, 350.000, 275000. 378.500. 300.000, 350.000. 10.5.1978 10.5.1978 11.5.1978 11.5.1978 12.5.1978 12.5.1978 15.00 * 16.00 • J J 3.230.0003.000.000 110.650.103.750. 3.5.1978 3.5.1978 15.00 16.00 • • • 1 Yukarıda mahiyeti belırtilen inşaatlar kapalı zarf usulü ve blrim fiyat esası üzerinden eksilmeye konulmuştur. • 2 Eksiltme izmir'de Birliklerimiz Genel Müdürlük Binasında toplanacak Eksiltme Komisyonu huzurunda yapılacaktır. 3 Bu işe ait proie. eksiltme şartnomesi vs. hususları havi eksiltme dosyaları hergun mesoi saatleri dahilinde Ali Çetinkaya • • Bulv. No: 79 Kat. 2 Alsancak İZMİR'deki İnşaat Servisimizde görülebilir. 4 Eksiltmeye girmek isteyenler; Ticaret veya Sanayi Odası 1978 yılı kayıt belgesl, İş bitirme belgesi, ilk ilân tarihinden sonra yukarıda belirlenen miktarda alınmış banka referans mektubu (mektup banka mühürü ile tasdikli olacak ve isteklilerin gercek tek kişi olması halinde imza sirküleri, şirket olması halinde şirket sirküleri bir dilekceye eklenecektir.) ile yeterlik belgesi almak icin son müracaot günu olan 3.5.1978 günü mesai saati sonuna kadar muracaat etmeleri lâzımdır. istekliler yeterlik belgesi olıp almadıklarını 5.5.1978 günü mesai saati sonuna kadar İnşaat Servisinden öğrenebilirler. 5 İstekliler teminat akcelerl veya teminat mektuplarmı Genel Müdürlük Pamuk Birliği veznesine yatırıp alacakları makbuzu, • yeterlik belgesini ve teklif mektubunu kapalı zarf icinde eksiltme günu saat 14'e kadar Eksiltme Komisyonu Başkanlığına teslim edeceklerdir. g Nakit teminatların ihale günü saat 12'ye kadar, cek veya banka teminat mektuplarının ihale günunden evvelki iş günü saat 14'e kadar Birliğimize verilmiş olması şarttır. 7 Postada vaki olacak gecikmelerden dolayı istekli bir hck talep edemez. 8 Birlik 2490 sayılı kanuna tabi olmadığından ekslltmeyi yapıp yopmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. ••••••»•••••• • » • • •• • ••••»•>•••••••••••••»•••••••••••«>••••••••••••••••••••••••••• iumhuriyet 6898 VEFATLAR KIN tdefonljeflirim2**r. . | 6ızete. iün « umum miiMMMtr.l doMor.rapof,definrufcs*, hatim duası. ânir dınian, t ı t l v a * ) * Etilerin merkezinde Ikometgâh veya burcya elverişll acele satılık dalre. FİATI: 500.000.» TELEFON: 63 46 50 KAYIP İDMM Akodemisl gece öğretimi inşoat bölümünden 1977"1978 öğretim yılında aldığım kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Mehmet Ali KARADAĞ Not: Bütün mııameldef ijletmeye I lit olmak üzere yurt i^i, |Mrt dşı, yurtdışından yurda cenajenaklijjpılif. Gıinünhersutindeenırinâdedir I TEl: 472006 406886 İSLAMfEYlZEISLERI enı Gelibolu Sağırlar Okulu Müdürlüğünden Clnsl : Linyit Kömürü Ekmek Alımı Et Alımı Kuru Yiyecek Sebze ve Meyve Süt Peynir Balık İst. Hamsl Miktarı : 100 Ton 28000 Ad. 5 Kalem 32 Kalem 34 Kalem 2 Kalem 2 Ton Tahminl : Tutarı: 110.000.00 TL 70.000.00 TL. 279.250.00 TL. 82.800.00 TL. 276.287.50 TL 59.500.00 TL. 50.000.00 T L Gecici : Teminatı: 6750.00 T L 4750.00 T L 15212.00 T L 23562.00 TL 15064.40 TL. 4225.00 TL 3750.00 TL İhale : Günü: 5.6.1978 5.6.1978 5.6.1978 5.6.1978 66.1978 6.6.1978 6.6.1978 Saati: 11.00 14.00 15.00 16.00 14.00 15.00 16.00 Şekll: Kapalı Türkel: 6904 Cumhuriyet 6907 (ara ve Denizi Ancak GÖKLER TAMAMLAR Yukarıda tahmini tutarı yazılı maddelerin eksiltmesi hizalarında yazılı gün ve saatte Gelibolu Sağırlar Okulu binasında yapılacaktır. Şartnameler Okul Müdürlüğünde görülebilir. İsteklilerin gecici teminatlarını Gelibolu Mal Müdürlüğüne yatırarak usulüne uygun teklif mektuplarmı eksiltme saatinden bir saat önce komisyona vsrmeleri lâzımdır. Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. İlân olunur. HEDEF, DEV BİR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ; YARDIMLARLA BU HEDEFE ULASABİLİRİZ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle