19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURlYET 24 NlSAN 1978 Y ED I KORUTURK: «KANLI EYLEMLER ÇAĞIMIZIN YÜZ KARASIDIR,, ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurboşkanı Fahrt Korutürk dün kutianan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyla yayınladığı mesajda. Türkiye'nin bulunduğu koşullar üzerin de dururken. €Son yıllarda Türklye'yl bölme ve parcalama hayali içinde bulunanlar, hemen her gun Iğrenç yöntemlers boşvurarak bulonık blr hava yaratmak Istemektedirler. Bunlardan medet umanlar, Türk ulusunun •zlcl çoğunluğu lle hür demokratlk parlamenter sisteminden .yana ve doima çağdaşlaşmaya yönaMc Atoturk devrim ve llkelerine sarsılmaz bir Inancla bağ h bulunduğu gerceğinl, o şartkmmış kafalanna yerlestlrmelidlrier. Yüco ulusumuz, kin ve nefret tohumlan atıp, catısmalardan yarar umanfann oyunla nna gelmeyecek kadar engln blr tecrübe ve olgunluğa sahlptlr ve bu niteliklerinl daima korumosını bllmiştir» demlştir. Korutürk; ıKanlı eylemlerle duşüncelerlnl egemen kılmak Is teyenlerln, çağımızın yüzkarası olduklarmı ve mutlaka hakettlk lerlnln karşılığını acımasızca, göreceklerinl» söylemiştir. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün 23 Nlsan Ulusal Egemenlik ve Cocuk Bayramı nedeniyle yayınladığı mesaj şöyledir: «Azlz yurttaşlarım, Yannlann büyük güvencMl •evglll çocuklar. Bugün yakın tarlhimlzln soyılı günlerinden blrlnl, 23 Nlsan 1920'yl, Ankara'da Türfclye Büyük Mlllet Mecllsinin açılıs gününü hep birilkte heyecanla anı yoruz. 1. Dünya Savaşından mağlup Cikan Osmanlı imparatorluğu o gunlerde henüz bir barış anlaş masına kavuşmamıştı. Mütareke yıllcmnın acı şartlan Içlnde yaşıyordu. Osmanlı Devletl Hükümdan Istanbul'da tahtında oturmakta ve bir hükümete sahlp bulunmakta idl. Fakat pa MEHMETÇİK MEH MET Mehmet BAŞARAN I Cumhurbaşkanı 23 Nisan Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajda «Ulus iradesinin dışında hiçbir geçerli yolun olamıyacağı gerçeğini herkes anlamalıdır» dedi dlşahın Sodrazamı (Bofbokanı) v« Dıslsleri Bakanı Istanbut askert Işgal kuvvetlerl komutanla nnı, generallerlnl ve amirallerinl zlyarete gldlyor, devletln olacağı kararian onlaria istlşare ediyorda Memleket bOyük blr kargaşı lclnde İdl. Herkes kendl kafası lle blr kurtulus yolu önerlyordu. Mlllet kon oglıyordu. Ve geleceğlnden her türlü ümldl hemen hemen kesmlftl. 1920 yılında müttefiklerln elin de Osmanlılara dlkte edecekleri muftereken hczırlonmı» blr «Yüce ulusumuz, kin ve toplantı nsMcs vermemlş bunu Ikinci Londra Konferahsı takip nefret tohumlan atıp, çatış etmiştir. malardan yarar umanların Çözüm yolu Bağımsızlığımızın, hür deoyunlarına gelmeyecek kamokratik parlamenter sistemidar engin bir tecrübe ve ol mizin canı ve güvencesi Türkiye Büyuk Millet Meclisidlr. gunluğa sahiptir» Atatürk'ün vaktiyle koyduğu di çıkarlan Istikametinde bağımsızlık vaadettlklerl milyonlarca Insana yaşamak icin nasıl müşterek bir cozum bulunmalı ve bu, Osmanlılara nasıl kabul ettirilmeli idi? Gercl o günkü Osmanlı devletinde ken disine dikte edilecek projelere Itiraz edecek ne askerl ve ne de iktisadi bir güc mevcuttu. Fakat sömürgeci devletlerin kendi oralormda anloşabllmelerl kolay olmuyordu. Nihayet muttefikler bu sorunları cözebilmek üzere ocak 19?.0'de Londra'da bir toplantı tertlp ettller. Fakat görülmüştür kl, bu teşhis bugun de geçerlidir. Devlet işlerinde her turlü müşkulün çozüm yolu Türkiye Büyuk Millet Meclislndedir. Bu Yuce Meclisi teşkil eden üyelerin bu hakikati mensup oldukları siyasi partilerin yararı ve görüşu ustünde tutmaları ve benliklerinde yaşatmaları lazımdır. Çeşitll kesimlerden seCilerek gelen parlamentonun değerll üyeleri birbirlerine ters duşen göruş ve düşüncelerin sahibi olabilirler. Bu doğaldır ve demokrosinin özünde bulunan bir niteliktir. Önemli olan. ceşitll görüş ve düşüncelerin tartışılarak iyiye, guzel ve doğ ruya yönlendlrilmesidlr. Ulusun bütünlüğunü bölmeyi omaçlayan tehlikeler karşısında tek bir yürek tek bir ses olabilmeyi başarmaktır. Siyasi partilerimlz tarihi sürec icinde bunun güzel örneklerini vermlşlerdır. Ulusumuz, bu gün de, sabırsızlıkla ve en kısa zamanda böyle bir tablonun oluşmasını beklemektedr. Başka kuvvetlerin başka arr.aclar icln harekete geçme özlem ve Isteklerinl engellemenin tek çıkar yolu da budur. INCELEME ANI ARASTIRMA • AYNi YOLDA AYNI EMEK GONULLERDE BİR TEK DİLEK TURK KOYUNU ONDE GORMEK Kendi ellerimizle tezkerelerimizi doldurmuş gibi pır pır barış planı da mevcut değildi. Halbukl Osmanlılara ve Türk mllletlne bu bölgede, hattâ dün yaya bans getlrebilmek icln Ortodoğu'nun sorunlarının birlikte düfünülüp çözülmesi lâzımdı. Acaba, blr zamanlar İstonbul'u zapteden ve tarlhte yeni blr devlr açan Türk'lerln Avrupa'dan «ökülüp tamamen otılmatı isabetll oimaz mıydı? istanbul ve boğazlcr bölgeslnde uluslararası statüye tabl bir devlet kurmak mümkün değil mlydi? Anadolu'da, Mezopotam ya'da, Surlye ile Arabistan'da mütteflk gallp devletlerin ken etmeğe başlamasın mı içimiz... Yüreklermizde, bir demir soğukluğu.. Derınlerdeyız... Korku mu, kara duş mü?.. Rüzgârı yuzumuze değen kanot seslerı. nal takırtıları, buyüyen yankılanan haykırışlar.. Ardımıza düstüler galıba? Kimbılır nasıl ayağını yere vurup. tepinmıştır Münebbıh: «Haın henfler! Savoşta, duş man karşısında ne halt eder sizın gıbıler? Bir çıkış yo|u bulup kurtulurlarsa, hepinızı mah kemeye vereceğim, sürüm surum surundureceğim!.» Kimbılir nasıl bir hıncla, tabancalarını cekip sürmuşlerdır atlarını... Sarı Şohap en ondedır... Tüneli kuşatıyorlordır belki de... «Korkmayın. bana kalırsa va rasalardır» diyor Ertoş... tYa da, taş toprak parcalan yuvarlanıyor duvorlardan.. Cok sea cıkar, gürültüye donüşur boyle yerlerde. Aldırmayın. ilerlemamze bakm sız...» Ayağım kayıyor, düşüyorum. Üşütücü. yıvışık bir karanlık.. Her yanlarımıza bulaşıyor belkı.. Oyuk mu daralıyor. hova mı boğucu? Zor soluyabilıyorum. Damarlarım kabanyor. kulak zarlorım patlıyocak gıbi.. Duvorlara tutuno tutuna, ilerlemeğe colışıyorum. Ne uzun karanlık!. Geceler gecelere eklenmiş.. Gözkapaklarım ağırlaşıyor.. Belleğımde uzaoak sesler: tGıdiyoruz arkadaş! yemek icin getırdı burayo bızi bu adamlar!. Duydun mu, yetmış kışıymış... Bu akşam değılse, yann aksam...» tEyvah ne yaptık bız? 1152 bu1.» tBen diyorum kl, Iple ml olur, bellerimizdeki kayışlon ekleyerek mi, her neyse aşağıya sarkıtolım seni. Kac gıt Ne et et, Köşke dal.. Bızı. tomrü oldukca yakmdan. candan ızliyeceğinı» söyleyen inonü'ye d9 ki...» ı c , ...» » "Madaralı Roman ödülü,, Ankara'da yapılan tören/e Aziz Nesin'e verildi ANKARA tYaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz» odlı yapıtıyla, bu yılki cMadaralı Roman ödülüsnü kazanan yazor Aziz Nesin'e ödülü, dun Sanatseverler Demeği'nde duzenlenen bir törenle verilmiştir. Ödülünü. «Madaralı Roman Ödülü» kurucularındon Fethlye Madaralı'nın elinden alan Aziz Nesin, bu tür ödüllerin Türk edebıyatıno buyük katkısı olduğunu belirterek. «Bu ödülle Türk edebiyatıno katkıda bulunan» Madarolı oilesine teşekkur etmiştir. ödüllerin manevi değerlerinin çok büyük olduğunu da belirten Azlz Nesln, «ödüller, yazarlar yaslandıkco. ölüma doğru gıden hayot yolundo onların acılarını giderıyor. Bu acılı yola cicekler serpiyor» şeklinde konuşmuştur. MADARALI ÖDÜLÜNÜ KAZANANLAR 1973 yılında kurulan Madaralı Ödülü'nü geçmiş yıllarda sırasıyla, Yaşar Kemal, Abbas Sayar, Talip Apaydın ve Omer Polot almışlardır. Bu yıl 10 eser uzerinden değerlendirme yapan. Adnon Bınyazar. Musta'a Reşit Onaran. İlhami Soysal, Mustafa Ekmekci. Mehmet Başaron, Oya Baydar ve Mehmet Bayrak'dan oluşan, «Madaralı Roman ödülü» secicl kurulu. ödülun «Yaşar Ne Yoşar Ne Yaşarnaz» adlı yapıtında bürokrosinın ezdıği insono orka cıkan yaklaşım ve getirdıği toplumsal eleştiriden ötürü. Aziz Nesin'e verılmesıni uygun bulmuştur. Amansız mücadele Azlz vatandaşlarım, Ülkelerin ekonomik, siyosol ve sosyal cıkarları uğruna birbirlerine karşı amansız blr mücadelenin surüp gittiğl bir dün yada yaşıyoruz. Memleketlmiz de şuphesiz bütün bunların etkisinin dışında değildir. Aksine, bulunduğu coğrafî mevkiin ve jeopolitik unsurların özelliği dolayısıyle, bahsinl ettiğım mucadelede acık veya gızli turlu oyun ve tertiplerm tezgahlandığı çok hassas bir bolgenin icindedir. Diğer taraftan, Turkiye'nin her alanda guclü olmasını istemeyenler vardır ve her zaman olmuştur. Bu gerçsği daima gözönünde bulundurarak duşmanianmı.ro asla kötu omaclarını uygulama ortam ve fırsatını vermemelıyiz. Ahmet Ertaş, Turan'ı alıp gel mış, ayartmağa calışıyor: <Ne bu mıskinlık be! Hep boyle cakıldığınız yerde mı duracaksınız sız? ipieri koparmayı denemek yok mu? Yetmedi mi daha dolap beygirliği? En uzak dağ başındaki adom bıle, kabuğunu catlatmağa başladı. Bızım, buramıza geldi arkadaş.. Tüm yosaklorın conı cehenneme!.. Gidiyoruz.. Nasıl. var mısınız?» Yapısı bile ölcüleri zorlayan Iriyan, babayiğıt bir adam bu. Gözleri cakmak cakmak. Bizden sonrakl dönemde becerememış €tabya^> dersini. Yüzün de, her zaman dünyaya boş veren bir gülümseme. Sığamıyor Kapıdağı önüne.. Cıfteler Köy Enstitüsünden. Birkac yıl. köy öğretmenliği etmiş. Epey becelleşmiş particilerle. karakollarla.. Özgürlüğünu taştan cıkarabilecek biri. Doğiştiriverdi bizim havamızı da.. «Ne düşünüyorsunuz yahu, hodi!..» Elli odım ötemizdekl taş duvara. sarı bodanalı yapının ka ronlık camlarına, kapıda duzenli adımlarla gidip gelen nobetçilere bakıyor: «İyi oma..» diyor Süleyman. Dünya umrunda mı Ertaş'ın? Tümünü bir yana itermış BU HAFTA SINEMALARDA EMEK SINEMASI 70 mm lik FULL STEREOPHONIC ses duzeniyle k PERIBACUYRI reGOREME Hersey dahil 2.25O1L. la B • | *n. günesli bir acıklığa cıkı, ui: Bi genışlıyor. bı ge nişliyor gökyüzü!.. Taşsız. gevensız bir kır.. İlk ya? kokuyor.. Vay canına!.. Beypazarı'na mı geldık ne!.. dıyor Turan. Gozlüğunü cıkarıp. camlarını sıltyor cocuksu bir sevincle. Süleyman coşuyor: ıValiahi. bıtek Fethiye toprağı burası azizım!.. Duymuyor musunuz, Akdeniz kokuyor..> ikısl de yanılıyor oysa. Bizim Ceylan merası burası be. Bir saot sonra Kaynorcaya va rabilırim. Yavaşco kapıyı acıp. gırivermeli Elıf öğretmenin sınıfma.. To Hasanoğlanlardan gelen bir sesle. marşa başlıyor Turan: Aynı yolda aynı emek Gönüllorde blr t ı k dllek Türk köyünü önd 8 görmek Engellarl oşıyoruz Ülkümüz» kosuyoruz Kolabolıkloşıveriyor adımlorımız.. Seslerimız gürleşıverıyor.. Kepirtepe'den, Aksu'dan. Cılovuz'dan duyuluyor belki... Süleymon şapkasını havcya atıyor: «Heheheeey!. Savulun geliyoruuuz! Kurtulduk be!..» «Kurtulduk mu?> peki, oma nelerden kurtulduk? Nıcm vucutlanmız yara gıbı? Sesler kesilıyor. Gün buluta girmişcesıne kararıyor ortalık. Bılmediğımiz bir arazıdeyız. iki yanı sorp bir vadı.. Nerede • UZAY YOLU MACERASI Yön: Stanley Kubrick *canıUr Ttt 44 84 39 : 12.0015.00 18.00 21 5 Gün 27 Nisan1 Mayıs jğrenç yöntemler Son yıllarda Turkiye'yl bolme ve parcolama hayali lclnde bulunanlar, hemen her gun ceşitli ve iğrenc yöntemlere başvurarak bulanık bir hava yaratmak istemektedlrler. Bunlardan medet umanlar. Türk ulusunun ezici çoğunluğu ile hür demokratik parlamenter sistemden yana, ve daima çağdaslasmaya yönelik Atatürk devrim ve ilkelerine sarsılmaz bir Inancla bağlı bulunduğu gerceğini, o şartlanmış kafalanna verleştirmelidirler. Yüce ulusumuz, kin ve nefret tohumları atıp. catışmalardan yarar umanların oyunlarıno gelmeyecek kadar engin bir tecrübe ve olgunluğa sahiptir ve bu niteliklerini daima korumasını bllmiştir. En uygar ülkelerde bile az rastlanan düşünce ve yazı özgürlüğüne sahlp bir ulusun evlatlarıyız. Bütün bunlara rağmen Insonlıkla asla bağdaşmayan kanlı eylemlerle duşüncelerlnl egemen kılmak isteyenler, çağımızın yüzkarasıdırlar. Ve sapık ldeolo|llerinln tutsağı olan bu kafalar mutlaka hak ettiklerlnln karşılığını acımasızca görecekler ve yok olup gideceklerdir. Herkes bilmelldlr ki Türk devleti buna kadirdir ve büyük Türk milletlnin sabrı taşırılmamahdır. (Yol.konaklama. tam pansiyon, geziler, ozel gece.) ödemede Kolavlık DAYAN OĞUL. SEFERBERLİĞİN ALAMANCILARI BİLE YIKILDI, NE DENLİ AZGIN OLURSA OLSUNLAR. TUM ZALIMLERIN SONU GELİR... • TUNELDüYİZ. TAM BU SIRADA BİR GÜMBÜRTÜ. TREN... MAKİNISTİ HİTLER PERCEMLI, ÖZEL BASKENT TRENI Mi BU'... cBavulunu al. düş önüme!.» «Bir toplamo kampına gotüreceklermiş bizi, doğru mu?» < » «Karada, denizde, havada, her zaman ve her yerde. koku kazınmcaya değın faşizmle savaşacağıma, namusum üzerıne and icerim.» Bırden. korkunc bir gürültü.. Sorsılan raylar.. «Dikkat edın, tren geliyoor! » Yerin oitı uğul uğul.. Duvara yapışıyorum. Ya. mahsus göz yummuşlarsa uzaklaşmamıza? Karanlığın bir köşesınde... Kafasına odun vurarak öldurmüşler Sobahattin Ah'yi.. Bizl de.. Kim arar. kım sorar... Soğuk ter boşanıyor sırtımdan... Kocca bir karayılon gibi kıvranıyor koranlık.. Ölümün soğuk tüyleri değiyor her yanıma. Gözlerım kararıyor... «Doyon! dıyor, bir yerlerden Elıf'm sesi. Tümü kof ve gecicıdır gurültülerin.. Ne koldı şurada?» Seferberlığın Alamancılan bıle yıkıldı oğul, diye eklıyor babam Ne denü czgm olurso olsunlor, bütün zalımlann sonu gelir...» Dışlerıml sıkıyorum.. Neden sonra. kendime geliyorum... Yerdeyim. Yokluyorum yara bere. kan yok. Kulak zarlarım davul Nenın nesiydi o gümbu r tü? Neredeyım? Bir yük trenı mı, yoicu treni mi, ekspres mi, bizı un ufak etmek isteyen mckınisti Hitler percemli, özel boşkent treni mı? Derr.irden bir canovar m j y dı gecen? Neden uyuşmuş vücudum? Dostlar nerede? Neden sesleri solukları cıkmıyor' Bir süre sonra, ötelerden sesleniycr Süleyman«Arkadaşlar! Kurtulduk mu?» Ardmdan Turan: «Neden kovalıyorlcr, ezmeğe calışıyorlar bizı? Kimdi bu namussuzlar vohu 7 » Saotımı kulağıma götüruyorum. durmuş. «Hey! zamanı saşırdım bsn . Hangı vılda. ovdo. gündeyız 9 Saat kac?» Keyıflı bir kahkaha atıyor tlerden Ertaş: «Şaşkınlaar!. Yaşamayı, oğız tadıvlo karın doyurmayı ko 7 lay ış mı " sanıyorsunuz sız Kanlı ekmek kavgası bu! Elbet saldıracak itler..» Bırbirımize sokulup kolkola gınyoruz.. Dünyanın öbür ucuna dek gi debılınz böyle. Uzakto, gun ışığına benzer ince bir ağartı belırıyor.. Y ARI N : HAZIR OL YENİ ACILARA... kızıltoprak KENT SINEMASI Kartal Kondu Michael Caine Donald Sutherland Snnıbr 12.0014.1516.3018.4521.30 Td 3« 96 12 TATIL İSLETMELERI 3EYAHAT ve TICARET A Ş H a i a s k T g a z ı C a d 35/1 Harb'velstenbui K e i t e r T ı y a u o s u U s t u Tel 47 4 5 72 4 8 70 6 0 (llcncıhk: 5360) 6879 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seylr Hldrografl ve Oslnografl Dalresl Başkanlığındat Bildirllmlştir: Düşünce özgürlüğü şişli KENT SINEMASI 2 H\FTA Mılyonların sevgilist unlu aktor dev bir Amerikan yapıtında DENİZCİLERE VE HAVACILARA 39 SAYILI BİLDİRİ 30 nlsan lle 6 ve 7 mayıs 1978 torihlerinde EGE, 1 ve 4 mayıs 1978 tarihleri arasında Akdeniz'de 04.00'den 18.00 ye kadar aşağıdakl noktaları birleştlren saholarda seyretme, demlrleme. avlanma ve bu sahaların 10.000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyetl bakımından tehllkelidir.. BİRİNCİ SAHA: EGE DENİZİ SAROS KÖRFEZl 061 SAHASI: 40 derece 37 dakika kuzey. 26 derece 04 dakika doğu mevkisl lle 40 derece 19 dakika kuzey, 26 derece 13 dakika doğu mevkisinl birleştiren hattın doğusunda kalan deniz sahasiİKİNCİ SAHA: EGE DENİZİ SAROS KÖRFEZİ 062 SAHASI: (A) 40 derece 37 dakika kuzey, 26 derece 04 dakika doğ'J (B) 40 derece 37 dakika kuzey. 25 derece 53 dokika doğu (C) 40 derece 19 dakika kuzey. 25 derece 58 dakika doğu (D) 40 derece 19 dakika kuzey, 26 derece 13 dakika doğu ÜÇÜNCÜ SAHA: AKDENIZ FİNİKE AÇIKLARI A 78 SAHASI: (A) 36 derece 08 dokıko kuzey. 30 derece 16 dakika doğu (B) 36 derece 17 dakika kuzey, 30 derece 21 dakika doğu (C) 36 derece 12 dakika kuzey. 30 derece 25 dakika doğu (D) 36 derece 12 dakika kuzey, 30 derece 30 dakika doğu (E) 36 derece 08 dakika kuzey. 30 derece 30 dckıka doğa DENİZCİLERE ve HAVACILARA DUYURULUR.. (Basın: 14669) 6883 EMBRİYO (cenin) 'Embryo"' Rock Hudson Barbara Carrera Seansıar. 1245150017.1519302145 ' Tel. 477762 Ulus iradesi KİRALIK OTOPARK SAHASI aKira kurosavvanın başyopuı Istanbul Nişantaşı Vali Konağı Caddesl Meşrutiyet Mahallesinde Mulkiyeti T.C Emeklı Sandığı Gerıel Mudurlüğüne aıt 1003 ada 60 parsel numarasım ihtıva eden arsa acık otopark olarak kullanımlak şartı ıle kapalı zarfla teklif almo suretiyle kıraya verilecektır. Bu işe oit ihale dosyaları Ankora T.C. Emskli Sandığı Genel Müdürlüğünden (Muhasebe ve Mali Işler Daire Ba?kanlığı Ödeme Servisi) Istanbul'da T C. Emekll Sandığı Bölge Baş Müdürlüğünden (Cağaloğlu No: 44) Izmir'de Bol fle Baş Müdürlüğünden (1442 sokak No. 42 Alsancak) Iş saatlerl dahilinde 50. T L mukabılınde temin edılebılır Teklif verme müddeti 12.5.1978 Cuma günü saat 17. OO'ye kadardır. Sandık ıhaleyi yapıp yapmamakta veyo dilediğine yap makta serbesttır. Moskova film festivaU birinclsi vcOskar ödülü (Hangi Ajans: 7) 6882 ı (Bnsın: 14867) 68a5 Ulus Iradeslne dayanmaktan başka hic bir gecerli yolun olamayacağı gerceğini herkes anlamalıdır. Çalkantılı bir dönemin içinden geciyoruz. Başta slyasi partiler olmak üzere, en sade vatandaşa kadar. herkes görev ve sorumluluğunun tam bilinci içinde ve birbirinl suçlamayı bırakarak. Olke yararına en gerçekçi yol olan vatanın butünlüğü, milletin birliğl ve hür demokratik parlamenter sistemin devamı icin birleşmelidir. Bunun aksl tutum ve davranışlara kesinlikle musamaha edilmeyeceklir. Hak bildiğimiz yolda, ulusca el ele gönül birliğl İcinde mutlu ve aydınlık yarınlara mutlaka ulaşacağız. Aziz vatandaşlarım, sevgill çocuklar, Cumhuriyetimiz gencllğe emanet edilmiştir. Fakat, Atatürk cocuklarımızı da geleceğin hazineleri görerek Ulusal Egemenlik Bayramını aynı zamanda Cocuk Bayramı olarak da kutlamayı bize öğütlemlştir. Şimdi öğreniyoruz ki, 1979 yılında bütün dünya milletleri de çocuklar icin müştereken bir bayram günü kutlama hazırlıkları icindedir. Bizim, artık geleneklerlmlz arasına katılmış olan bu bayramımızı, gelecek yıllarda evrenselleşecek olan anlamı lle yurtta ve dış ülkelerde bulunan tüm cocuklanmızı ve yurttoşlorımızı yürekten kutluyorum, hepiniza Sevgiler sunarım..» gıbi, elini sallıyor: «Git yahu!.. Ayıdan kork, bokundan kork!..» Haklı olmasına haklı da. daha önce bulunduğumuz yerlere benzemiyor burası. Münebbıh'ı var. Sarı Şahap'ı bılmem kimi var.. Tatil gunleri bile kapalıyız. Pazar günü kasabaya indığım ıcm, yeni üc gün hapıs yattım daha: cGidelım gıdelım de, sonra.» Ertaş kızıyor: «Neymiş sonrası? Korku, is gibi sarmış icinizi be! Yıtırilecek neyınız var? Yeldeğırmenı bile olmayan goruntüleri, dev sanmağa başlamışsınız gayri. Doğru durust yurumeyı unutmuşsunuz...» İyi vuruyor, sılkmeğe calışıyor kırimızi pasımızı. Gercek ten de oyle.. ıTamam, tamam!..» diyoruz sonunda. «pilavdan dönenın ka şığı kırılsın.» Ağız tadıyla karın doyurmok yaşamak bizim de hakkımız değil mi ama?.. Kendi eilerimizle tezkerelerimizi doldurmuş gıbi, pır pır etmeğe boşlamasın mı icimiz.. Caat! cat!: kırılıp dbkulüyor. eilerımizi kollarımızı bağlayan cemberler. Kım durdurabilır bizı gayrı? Sarı badanalı. karanlık pencereli yapı kücüluveriyor gözümüzde. Dosyalarımıza bırer kibrıt cakmış gıbi. Ertaş önde. bız arkado dımdık, can lı con'ı yüruyoruz. Aa. aa!.. Nerdeyse selom verecek nobetcıler.. Toparlanıp cekilıyorlar. Hanidir uzaktan Cm seddi gibi görünen duvar da. alcacık değil miymiş msğer!.,. o, yerleri sarsan kalabalık adımlar? Neden tatsızlaştı hava? Yolumuzu mu şaşırdık?... Önümüzde kara bir oyuk.. Koocca bir canovar oğzı!.. «Kendınıze gelin yahu! diyor Ertaş, bir tunel bu..» Düzgün, kesme taslorla örül müş, sağlam bir kemer. Sonra karanlığa soplanan, ışıl ışıl raylar. Tamam tamam, tepenin, belkı de bir dağın altından gecen bir tunel b j . . Alnında kabartma harfler. rakam lar: T.C. 1947 • 1949 Gözlüğunun camiarını silerek, dıkkatle bokıyor Turon: fBır şeyler anımsatmıycr mu size bu harfler, rakcmlar? Gorüyor musunuz, emekci halkımız nasıl bir daği delmiş!.. Demokrasi tüneli sankı!.. Muteahhitler. toprak ağaiarı, paşalar maşolar, keşıfler. ihaleler, oyunlar, dolaplar... Elbet. tırnaklarına kan oturmuştur.. Kazalar, ölümler olmuştur bu yolda Ama, delınmış ya, gecilmiş ya öbür yana... Şımdi de sıra bizde...» Caresiz. bu oyuktan gecece ğiz... Royların üzerınde yürümek oyun gıb! gelıyor once. Ne teh likesı olabılır? Sallanıp düşecek gıbı oluyoruz ya, giderek alışır, ustaloşınz... Tünele dalıyoruz. İlerledıkce. kısılıyor aydmlık... Yosunsu küfsü, kömürsü bir koku.. Derken, secemez oluyoruz birbırimizl. Konuşmuyoruz nedense.. Ayak seslerimiz, soluktarımız boşlukto... Zorlana zorlana. gövdelerimizle oymağo caîışıyoruz karanlığı...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle