18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
örkıye'de yokloşık otuz yıldır uygulonmakta olan gelır vergısı sıstemı. vergı yjkunu ceşitlı kesımlerdekı yukumluler arasrnda, 'onların malı guclerıyle dengelı bır b'Cirrde dağıtmada başarı kazanamamış ve bu nıtelığı ıle de toplumda onemlı bır huzursuzluk kcynagı oluşturmuştur Ozellikle, vergı sıstemımızde yer alan ve cokluk malı gucu duşuk vergı yukumlulertnı korumaya yonelen kımı vergı boğışıklıkları ve kolaylıklorı. uygulamada bu ereklerınden saptırılarak malı gucu yuksek kesımlerın de yararlanmalarına olanak tanıyocok bıcımde yozlaşmıs, cığınndan cıkorak haksız kazanca. haksız rekabete ve gelır dağıÜTiındakı adoletsızlığe yol açan bır ortam ycraîmıstır Goturu yontemde vergıleme uygulaması. bunun somut orneklerınden bırını oluşturmaktadır Gerçekten, bugun gelır vergıs' sıstemımızın en cok oksayan yonlerınden bırı. gercek gehrın yanısıra. gelırın gcturu yontem'e cie saptarmasının onanmasıdır. Turkıye de şımdOerde, tıcaret. tarım ve serbest meslek kazonçları elde eden malı gucu yuksek vergı yukumluler,nden onemlı bır bolumu, ooturu yontemn Gei r Vergısı Yasasında belırlenen genel ve ozel ko şullorım toşımadıkları holde. vergı sıstemındekı boşluklorı ve denetım yetersizhğını yoz kullcnarak, malıyeye gerçek dışı bıldırımlerde bulunmakta ve bu yuzden de goturu yontemden yararlanabılmektedırler Oy'elıkle. hem deftetutma, beyanname ve fatura verme gıbı vergılemenın en ılkel gerektemden kacınmaktalcr. hem de gerçek gelırlerı uzerınden vsrgılcndırılmeierıne bakınca cok dusuk duzeyle'dek sımgesel vergılerle yukumluluklerını gecışiırme oıanaklarını elde etmekted<r!er Buqun son derecede yaygın olan bu olgu toplumda vergı vermemeyı bır alışkonlık halme oetıren malı gucu yuksek kesımlerın turemesıne yol açmıştır. T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Götürü Vergi Yitiği Dr. H. Sami GÜVEN Almanya'da ise, sıstem o denlı yetkın'eştirılmıs tır kı, goturu gelırler gccek gelırlere yaklaşmıs gıbıdır. Bugun Turkıye'de tıcarı ışletmelerın % 53.2 sınıp goiuru yontemde vergıye bağ'ı c'dukları duşunulduğunde yukarıda değınılen 22 katlık ayrımın gızledığı vergı yıtığ'nın ne denlı buyuk boyutlara vardıgı koiayca cnlasılabılır. Bu verıler bızde goturu vergıleme yontem'nın, veıgı yukumlulerı arcsında vergı yukunun doğıtımmda ne olcude hak'cn:mazlık yarattığını ve ışletmeler orasındakı varısma esıtlığını ne der'lı bozdunuru ocıkco gostermektedır Gerçekten, bugun Turkıye'de tarım, tasımacılık qıysı, kozmetık eczane. pazorlama, gıda satış, lokanla vb gıb' dallarda cclısan ve bır aylık ekonomık faalıyet!erı bıle, gelır vergıs; yasasında belırienen yıllık go'uru olculerının kat kot uzerınde olan coğu ticarı ıslelmeler. yılda 1600 lıra gıbı gulu.ic vergıler odeyerek. toplumla olay edercesıne yıllarca goturu yukumlulukte kolobılmektedırler. Uygulamada goturu vergılemenin bcğısıklık hadlerının her koşuldo daıma asılmasına karşın, malıve orgutunun gfcturu yukumluluğun genel ve ozel Koçullannın dışına cıkan yukumlulerı gercek usuıde yukumluluğe oağlamada hıcbır caba harcamadığı gozu cekmıstır O/sa Gelır Vergısı Yasası (Md 50). «Goturu usule tabı olmanın şartlarınaan bırını takvım yılı ıcmde kaybedenier. ertesı takvım yılından ıtıbaren ger cek usulde vergılendırılırler» demektedır Bu nun yanıs.ra, onılan maddede, yoturuluk kosui larını yıtırmok suretıyle gercek usulde yukumluluğe gecenlerın aynı ısı surdurdüklerı surece bcr daha bu usulaen gen donemeyeceklerı de belırtılmektedır Bu yosai cerceve ıcmde bır kez gercek usu le gectı mı, b.r daha goturu usule donmenın ola na^ sızîığını bılen cogu goturu vergı yukumlulerı, cokluk goturu hadlerını asmalanna. karsın. bunu vergı daırelerıne bıldırmemektedırler Çu.i ku, bıldırdıhormde her yıl sımdı öaedıklerındsn en oz 1520 kat daha cok vergı odemelerı gerekecektır Bu nedenle de, malıyecıler kendılerln* saptayıncaya değın goturu yontemde kalmayı yeğlemektedırler Vergı yonetımı ıse. bu tur \vkumlulerı denetlemede cok yeters z kolmoktodır Vorgı yosa'arnda ver alan «ortalamo kcr haddı esası». <en oz tanmsal Kazanc esasiî. «gıder esasıv «servet beyanı» vb. gıbı vergı guvenlığı onlemlerı. vergı aktöresının bozulduğu vergı kacokclığının bır bece'i ve alışkanlık bıcı mıne ^onustuğu bır toplumda coktan etkılıliklerinı yı'ırmıs onlemler olmaktan oteye gecememektedır. Vergı daırelennın gırıs bolumlerıne herkes:n gorebılficeğı bıcımc'e buyuk horflerle ıV3r gılendırılrnlş Kazanc Kuîsaidır», cvergı KaiKinmanın Temelıdır» vb. gıbı şeylen yazmakla vergı kocakçıl'ğı onlenemez. Gercek dışt bıldırımlerı ve bunun sonucu ortaya cıkan veftı kacakcılığını onlemenın yolu. yukumlulerı yakın bır denetımde tutan onları doğru bıldırıme vonelten Coğdas bır vergı ıstıhbarat ve denetım sıstemı oluşturmak ve ışlerlık kazandırmaktır. Bu konuda sozgelımı • pıyaso ışlemlerının Dirbırıne bağımlı olusu ozellığınden gıderek kımı çapraz de jıetım mekanızmoları kurulabılır Haftanın Özeti NEYİN ARAYIŞI?.. İCTE oğrusu Ankars, boşkent olalı berl tek bir haftaya sıkıştırılan boylesi yogun bır d.plomatık trafige pek az sahne olmuştur Amerikan ve Scvyet heyetieri. Moskova donuşu ansızın çıkagelen Libya Basbakanı Callud.. Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu uyelerı Ve onlar aracılığıyta SPO lıderı Brandt'ton Ecevıt'e ulastırılon bir nıesaı Avrupo Konseyı Danısma Mecüsı'nın Kıbrıs raportoru. Uluslararası unlu bankaların temsilcileri.. Dunya Bankası Bcşkanı McNaınara nın zıyaretı oncesınde. Ankara'do ortulu temaslar yuruten Başkan Yardımcılarından Atilla Karaosmanoğlu . Bulgarısîan ve Norvec'ten iieyetler Ve ote yandan tum yurtta teror eylemleri. Banka soygunları Haylı gurultulu bicimde suren Butce gorusmelerı. Çankaya'dan donen bır kararname ile bir yasa VVashington'a IMF'ye goturulecek «eKonom.k paket»le ilgili bir turlu bıtmek bilmez geceli gunduzlu çalısmalar. Ve farklı toplum kesimlerinden birbiriyle doğal olarak celışen hukumete yonelik istek cağrıiarında gozlenen artış... SONUÇ VE ÖNERİLER Turk vergı yonetımı, 23 yıllık bır ge'ır vergicılığı deneyımıne sahıp olmasına karsın, goturu yontemdekı kazancı, gercek miKtarına yakın duzeyde tutacak bıcımde oıusturup. uygulayamamıştır Aynı ışkolundo colışan, aynı buyukluktekı ışletmelerın, gercek ve goturu kazanclan arasındo olağanustu boyutlara varcn ayrımlar oluşmustur Bugunku l'.osullarda gotjru yontem den. gorcekten yarorlanması gereken, el emeğıy le calışan ıktısaden gücsuz kucuk esnat ve zanaotkârın yanısıra, ışletmesınde anamala ve baska ışcılere de yer veren malı gucu yuksek tann tıcoret ve serbest meslek kesımlerı de ya rarlanmaktodır Goturu yontom uygulomada vergı kaçırmayı ozendıren, kacokcılığı odullendıren bır arac durumuna gelmıştır Işletmeler arasındakı yorısmayı, ıktısaden gucsuz otanlar zararına olarak bozmaktadır Doha onemlısı, gcturü yontemde vergıleme. pıyasada fatura, belge ve defter kullanımını azalttığından gercek yontemdekı vergılemen.n ışlerlığını de engellemekte ve oylelıkle tum vergı sıstemını felce uğratmaktadır Bu nıtelıklerıyle goturu vergıleme, vergı yüM.nıı yukumlule'in molı guclerıvle orantılı o'a rak dağıtomamakta ve Anayasanın 61. maddesıyle ters dusmektedıt Bu durumdG gelır vergısı sıstemımızde gercek bır duzelt'iTı yapmanın onkoşulu gotu'u yontemın sınırlcrının esaslı bır bıcımde daraltılması ve el emeğıne aayanan bırkac sanat turune ozgulenmesıd.r Bu surec 'Ctide kollek! f bır ıcerık tasıyan goturu yontetnın kısıseileştırılmesını sağlayacok yıllık bosıt beyan yontemıne gecılmelidır Ano gorevı kamu gelırlennı gercekleştırmek olan malıye orgutunun, bu yonde ıvedı calışma lar yaparak gelır vergısınm ucretlıler vergısıyle es anlama geldı^ı bır toplumda malı gucu yuksek kesırılerc, kazanclarına devletın d9 ortck olduğunu duyurması gerekmektedır. D KISIR DÖNGÜYÜ KIRMAK... Hep birhkte tanıklık ettigimiz yedi gunluk olaylar dizisi, yurdumuzun getırilip bırakıldığı noktayı apacık sergılemekte. Ve Ecevıt Hukumeti, ıc ve dış bunalım ortamında olusturulan kısır donoııyu. hiç olmazsa. bir yerınden kırabilme cabasında gcrulüyor. Bır baska deyisle, Turkiye'yi kusotmıs dar bır cerçeveden soluk alınabılecek bir pencere açabilmenin arayısı içinde Ne var kl onundo, en azından bugun için, buyuk bır seçenek demetinin bulunduğunu soyieyebilmek pek kolay değil Gerek kendi yapısından. gerekse Turkiye'yi sormatomıs olon dış iliskiler yumaqındcn ilerl gelen ozelliklsr, bu arayışı Sınırlandırıyor bîr bakıma. Cığınndan cıkmıs bu vergıleme yontetıı goturu yukumlülerle aynı ışı yapcn. aynı kazcncı elde eden ama gercek gelır'erı uzerr,Göturu vergılemede. vergı yonetımının ba den vergı odeyen yukumlulerde moral cokunşarıs.nı beıırieyecek etken. vergıye esas olu?tuye, huzursuzluğa ve devlete ve malıyeye olan turocak goîuru kazancın gsrcek mıktorınc yakcuvenlerını yıtırmelerıne yol açmaktadır Malıloştırılmasıdır. Turk vergı yontemıne bu ac.ye orauıu ıse. yıllardır bu eşıtsızlığı gormezlıkdan baktığımızda başarılı olnadığım gormekten ge'mış, goturu veraılemenın vergı adaletırı tey.z Gerçekten, 1970 tarıhlı Verqı Reform Kove ışletmeler arasındakı varısmayı bozucu etmısyonu raporlarında da belırtildığı gıbı, Tur kılerını umursamoz bır tutum ıcme ouşmuştur. kıye'de kucuk tıcoret va sanat kesırMnın verAdeta oercek nnlırını vosolorın onqorduqü bıgılendırılrretmde, gercek gelırlerı uzerınd3n cımde bıldıren, de'terını tuton ve yıMık vergı vergi odeyen yukumlulere qore. poturu yoııbılriıgelerını duzenlı olarak veren durust vergı temde vergı odeyenler 22 kat daho az vergı yukumlulennı, vergı kcçwantara bakıma cezaodemıslerdır Aynı oran Fransa'da 2,5'dır. F. lanriırniıştır KAÇIRILAN VERGİ İMF DE İMF .. Nıtekim bu konudaki en taze örneklere geçtlğlmlz hafta tanık olduk. VVashington'dan gelen Amerikan heyetiyle ctpknık» duzeyde yapılan gorusmelerde başlıca ikl sorun ele alındı. Birincisi «sılâh ambargosu» idl. Anlaşıldığı kadanyla. Ecevıt Hukumeti bu konuda en geç ikl oy içinde «o'umlu» ya da «oitırnsuz» bir sonuc alınmasından yano olduğunu belli etti Bu sure içinde taraflar kendi paylarına odımlcrı atmalıydılar... İkincı konu ise «eKonomıK ambarqo» olarak nitelenebilirdi. Amerikan Heyeti bu alanda daho çalısmalar yopılabıleceglnl belirtmekle bırlikte, İMF ile ıanlasma»nın oneminı ımo etmektsn gerı kalmaaı IMF'nin »veşıl ışığı» nın sohıp olduğu oneme bir baska konuk heyetin başkanı do Isaret etti Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Ludnıg Fellermaier, Basbakan Ecevıt'le görustükten sonra duzenİPdigi basın toplantısında aynen soyle konuştu »Eğer Ecevıt Hukumeti mort avında İMF ıfe qoruşmelermde başarı sağlcsa. Avrupa Ekonomık Topluluğundan da tam destek sağlamıs olocaktır » Turkiye'ye 1 milyar dolorlık yeni bir »olanak paketıiyle baskentte ortulu temcs"arını geçen hafta surdüren bir yabancı bonka temsllcisının de ayn> kosu'u one surduğü artık bilinen bır sırdı Ve haftoyı kODOtıken, qelismplsrin basdönd'"'rucu hızı ve karmoşıklıgı içinde belirginleşen nokta, IİK/F'Iİ cozun»un Ecevıt Hukumeti acs'ndan bugun ıçın kaçıhılmazlığınm ortaya çıkışıydı belkıde. Faşızmin Damgası... OKTAY AKBAL aşlstler nasıl kullanır «faşist» sozunu? Hic duydunuz mu, okudunuz mu. Mussolinı'nin, Hıtler'ın ya da Salazar'ın, Fronko'nun muhaliflerıne, kendilerine «solcu» dlyen siyasal duşmanlarına, «sız fasıstsiniz, gerçek faffst sizlersiniz» dediğlni? Yoktur, boyle bir şey olamaz. Faşistler, bu goruşu, bu duzeni overler, yuceltırler yureklice. Doğrusu da budur Neye ınanıyorsak, neye bağlanmışsak, hanyi goruşu, duşunceyi, felscfeyi ustun gormuşsek, tum topluma yoymak, benimsetmek ıstemişsek, onu adıyla sanıyla soylerız. soylemeliyız Sağcı basın ne diyor? Alpay KABACALI Ülkücü,, Sanıklar Nasıl Korunuvor? Anorsi olaylarına karısan sağcı mllitanlar birer bi rer yakolanmaya boşloyınca bizlmkiler teiâşlanıp yine «feryat»ları yukselttiler.. Amaçları sağc sonıklorı suç suz gostermek, hukumeti yıp ratmak... Hatta, oteden beri «solcular polis duşmanlığı yapar» imajı yaratmaya uğrastıklarını da unutarak, polisin «ulkuculere karsı tertip ler hazırladıgını». sağçılara işkence yaptığını one suruyorlar... Yalnızca bu konuda yazılanlar bile sağın ger çek yuzunu ortaya koymaya yetiyor. SİYANET MELEĞİ! Ankara'da bir «ulkuculer karargâhona yapılan baskından sonra, Ahmet Kabak h, 18 şubat gunlu TERCUMAN'da sunları yazıyor: «Ozaydınlı. Pol Der. TRT, nıyet ve tıynette bırlesıverdıler Genclerimize ıftıra, baskın ve tertıpler duzenleyıp TRT'den ya yıyorlar. ( ) Sıkıyonetımde olmamıştır bu; hattâ bır nşgal radyosunda» dahı duşunulemez ( ) Işte koskoca Ankara Emnıyetının ve Tr?T'nın «Eylem plâ nı» dedıklerı bu zavallı şeylerdır Belkı bırkac yoksul cocuğun banndığı. uşuyunce sığındığı battonıyeler Yazıp cızerek ders cahştığı kâğıtlar ve suphe sız teshır ıcın tertıpcılerın getır dığı uc parca dınamıt lokumu . ( ) Mıllıyetcı gencler. rastgele yakalamp, falan veva fılân cıncyetın fâıllerı diye ışkenceye atılamaz1 Yassıada gunlerındekınden daha beter ıdare ve hu kuk suııstımallerı olmaktadır. Bu sabrın sonu selâmet değıldır s «HAYAT HAKKI» DA ALINIYORMUŞ! AP organ. SON HAVADlS'te Ahmet Guner tokma adıyla yazan zat, sürekli olarak aynı konuyu isliyor. Iş te 18 şubat gunlu yazısrndan birkaç cumle: «Polıs, Unıversıteler. kultur kurulusları CHr1 faşızminın ımkanlorım tepe tepe kullanacak, bu ıstıkamette şartlandırılacak şekılde yonetılmekte, dırenenler ve onceden mımienenler tek tek ve suratle tasfıye edılmektedır. ( ) CHP, adım adım en koyu fasizme gıtmektedır. Bır poiıs devletle. hayat. duşunce ve ey lem hakkı elınden alman şahıs ve muesseselerle karşı kar şıya gelmek uzereyız » Aynı yazar, 21 şubat gun lu yczısında ise kimi meslek taşlarını aşağılayıp tehdit ediyor: «Solcu, Bolşevik, Moskovacı vpyn Pekıncı. her ne halt ısenız, pnyın «Bır kısım» basın mens'jpları, iyi yapmıyorsunuz. Tj'k Tillıyetcılerını, genc univcs:»eii kardeşlerimızı «KatılIs'. hs'rler, soyguncu ve onar ş sticî gıbi gosteren ve mesele îcnamen tersı olduğu ıcın mîî'al^ı b^kmdan «Buyuk halt kanşt.rma» sayıian bır fesodın ıcındesınız. Cocukları ısrarla tahrık edıyorsunuz. (...) Bu co /•ıl/lnrı rl/ıhfi fnTİn tnhrık Atrrto F ÜLKÜCÜŞUURU... Tatbıkatları tetkık edıleceğı zaman göruleceğı üzere. LıberalKapıtalıst duzen de. MarksıstSosyalist duzen de, * ıstısmarcılıkta bırbırının boyutlarını aşmış ve kendılerını ortoya cıkaron çağ gıbı. ıcmde yaşaaıgımız coğm dışında kalmışlardır lıberalKapıtaltzmın kurucusu olan Saıt Sımon'un «Bırakımz Yapsınlar. Bırakımz Gecsy»ler» sozlerıne uygun olarak, ekonomıdekı alabıldığıne serbestlık, doha ılk zamanlarından ıtıbaren soygunculuğa ıstısmara. tatbık edıldığı toplumun % 80'ın sefaletıne yol ocmıştır Bu gerceğın en guzei orneklerinı herhalde ulkemızde gormek mumkundur Buna karşılık, MarksıstSosyalızm'ın kurucusu olan Marks ve F Engels'ın hayol ettığı dunya İşcı Devletının, bugun dünvanın 1/8'ınde gorulen totbıkatında, ncsıl bır burokrosıye. ne kotmer bır devlet kapıtalızmıne donuştuğunu gozlerle gormek mumkundur Yasar OKUYAN (Hergun, 21 2 1978) Not «Bırakımz yapsınlar. » sozu, llberalizmln kurucusu Adam Smith'lndir Saınt (Sait değil1) Simon ise «utopik sosyolizmni savunan bir Fransız duşunurudur. GUN gozetesinin 18 şubot gunlu başyazısında da şu ıd dia ortaya atılıyor: «Sıyasi ıktıdar bu tertıplerle anarşının koynağı olarak ulkuculerı gostermek ıstemektedır Turkıye'nın her tarafında ulkuculer benzer tertiplerle karşı karşıyadırlar Tertip tezgâhı su şekılde calışmaktadır Once sol gazeteler tutuklanması kararlaş tırılon genclerın ısımlerinı yayınlamaktadır Bunun uzerıne emnıyet yetkılılerı bu yaymlan ıhbar kabul ederek sol gazete lerde ısımlerı bulunan genclerı goz altına clmaktodır.» Gelgelelim, bu «masum1» ulkuculerin komunist belledlkleri kimselerle dovuştukle ri, aynı gazetede 21 subat gunu Bılge Erdem imzasıyio yer alan yazıda itiraf edilıyor. • Evet doğrudur: Ulkü Ocokh gencler de, mecbur edıldıklerı zaman. dovuşmuşlerdtr Ama kı me korşı ve nıcın'' Yolnız ve yalnı Turk mılle'tının duşmanlorına karşı ve bağımsız son Turk devletınm yoşaması uğrun da dovuşmuslerdır ( .) Ulkucu lenn hedefı komumstlerdır Mıl letin barısmaz duşmonlarıdır. devlet yıkıcılandır! Gafletın ne soracağını bılırız Ustlenne vazıfe mı. devletı korumak onlora mı kaldı'? Mıltıyetcı Turk gencı. mıllet tehlıkeya düstuğu vakıt boyle bır soru sorma hak kını hıc kımseye tanıyamaz.» HEP AYNI TERANE Ve hem «ulkücu» sanıkiarı koruyan htm de anarşınin onlenmssini Isteyen sağ çı basının bir kanadı, cesitll nedenlerle, çıkar yolu «sıkıyönetlm gelsin» demekte bul mustur. 18 şubat gunlu TER CUMAN'dc Guneri Civaoğlu yazıyor: «Olağan bır donemde değılız, olağan polıs metodlarıyla anar şının önlenmes" mumkun değıldır. Bıze gore. tek cozum «sıkı yonetım»dır. Ordunun demokrasıye bağlılığmı, reııme olan saygısını. en ckıl almaz polıtıka sorumsuzluklann karşı hoşgorusunu yıllardır ıspot ettıgı dıkkate almmalı bu en guclu. bu en etkn kurum toplumun huzur arayıslorı ıcın hizmet dev resıne sokulmolıdır» Iki gün sonra, 20 şubat' ta. aynı gazetede aynı teraneyi Rauf Tamer de yineliyor. Şöyle: «Bakın şu ılâhı tesadüfe kı. 60 yıl onceden planlonmış Anodolu'yu bolme plânı, şımdı daha şık bır ambalaı ıcerısınde falan gazetede vıtrıne konmaktadır (...) Oıyarbokır Cumhurıyetı. Tuncelı Beylığı. Ve Karadenız Oukalığı. Ufukta gozukuyor. «Gel şu işi, örfi idarey© bıra kalım do o halletsın.» Hoyır bı rokmaz. Cünkü Ozaydınlı Poşa' ylo holledecek... Hayatında bir kere olsun gercek paşa'larla yola cıkmomıştır kl,. Anloyın o nun kompleksıni... Tabıı vokıt kalırsa... Vakıt kalırsa dıyorum, zıra Turk mıllıyetcıliğr şaho kalk Ama bizim faşistler «faşist gorunmekoten korkuyorlar! Gerçek isteklerinı, ozlemierini, amaçlarını açığa vurmak yurekliliği bile yok bizım taşistlerde! Bu yuzden daha da tehlikelidirler. Ne yapacakları belli olmayan kafaları karışık, ustelik yurekslz, zorbalık duskunlerıdır bızımkıler. . Açık açık ortaya çıkıp deseler ya, biz «anamalçılıgı ayakta tutmak için kaba guce daycnan bır dlkta duzeni» kurmak istiyoruz. Toplumculuk porlamentoda coğunlugu elde elti mi. ıktidara secım yoluyla gelmek olanağım buldu mu, anomalcıhk hemen fasizme donusur. Hançerlıoglu «Ekonomi Sozluguonde soyle diyor «O kadar ki bu donuşme onceleri halko toplumculuk gorunusuyle sunulmak zorunluğu Içindedir. Örneğin İtalya faşıstı Mussolini toplumculuk sloganlariyle işbasıno geimis, Alman fasısti Hitler partisini nasyonal sosyalist oiarak tanıtmıstır Gerçekte faşlzm, guclenmeye başladıgı gorulen toplumculugu ezmek için basvurulan bır kaba guc duzcnıdir Halkın ulusal duygularından yararlanır, gericiliği desıekler ve boylelikle buyuk anamalçılıgı güçlendirerek emperyalist bir siyasa guder.» Radyoda, TV'de «faşist» egılımi apacık bır partinin sozculerl son gunlerde CHP'ye. Ecevıt ıktidarına «faşist» diy» saldırmaya baştcdı'ar! Inson gulsun mu. scşırbın mı, kızsın mı bilemlyor CHP faşıstmıs1 Bunu dıyenler «faşlzmi» bu adı kullonmadon gerçekleştırmok ozleminde. hevesinde, yolunda kişiler! Partileri, yandaş örgutlerı, kışileri, liderlerl, vurucu guçleri fo<;lzmin k'âsık tonımma TIpa tıp uygundur. Kaba guç bunlarda, buyuk anamalcılığa hizmet etmek bunlarda! Sonra da «bız faşist değiliz, faşistler onlardır» diyebiliyorlar' Sen fesistsin demekle, kımse «faşist» olmaz1 Komunist demekle «komunıst» olunamayacağı gıbı! «Bcn faşist değiüm» demekle de façistllkten kendmi kurtaramaz gerçek faşistler! Bugun Turkıye'deki partıler. Itderler arasında «faşizm»e en cck yakışan kım? Goruyoruz cçık açık, tanıyoruz iyice Kim, Insanı dusünmekten alıkoymaya, insanları tek duze bir bicime. bir anlama kavusturmaya çalışırsa; kim baskıyla. zorla kendısıne karşı cıkanlan sindirmeye uğrasırsa; kim silohla, tckmeyle, zincirle, oldurerek, vurarak, ezerek egemenllğini kurmaya kalkısırso: «faşizm»in tum gereklerını yerine getirmis oiur. Duvarlarda hep gorduk; falanca partl komunızmı korur, fclancası bağışlar, folançası görmezden aelir, ama biz «ezeriz»! Ezmek, yıkmak, ortadan kaldırmak bu tur zotbalık sözcüklerlni bir insan, ya da bır parti yetkilis! kullandı mı. aynayı tutun yıızune. o fasizm aynasını, orda hemen yüzu gorulur fasizmin... CHP «fasizm»in her turlusuyle savasan bir örgüt, tarihssl orguttur Eugun de Turk toplumunu zorbahktan kurtormaya çolışıyor. Yurtları, okulları, fakulteleri, yollorı. sokaklorı, olanları ele gec^en kanlı zorba'ar tek tek yakalandıkça, zorbalık tısleri, silâh deposu hrline soknlmus bir takım yerler, ocoklar obalar bosı'dıkça, katıller yakalandıkça oşırı soqcı bir tokım poHtikacıiar «genclerimiz ıskence goruyor» diye bağırnaya baslıyorlar Bu asırı sağcıların, yani fasistlerin eli ka'em tutcnlorı da «genclerimize kıyıyoriar» diye gözya";ı doköyorlar Oysa bir süre onceleri «boyle solau genclik yok olsun doha iyi, asılsınlar, kesllsinler. ortadan kaid!rı!s;ilar» diye cayırtılı yazılar yazıp. soylevler verirlerdi. O gençler «genç» de, bu qenç|pr «genç» değil mi? Hepsi de bu yurdun cocukları değil mi? Bizler, yani fasizmin her turlusune karsı olanlar, Kernalist devrim ılkelerine dayonan bir Anayaso duzeninın. dzgürlukçü demokrosi ortamının surdurulmesındpn yana o'anlar, hangl genç olduyse. oldurulduyse, zorbalığa kurban gittiyse acısını duyduk, duyurduk, yazdık. soyledik Sağcısolcu ayrımı yapmadan Ovsa «fosist"ler «bizden ml, onlardan mı» ayrımmı yapmoktan çekınmiyor böylece gerçek faşist klmiiklerlni apacık gosteriyorlar. «Davadon doneni vurun» diyen de o fasistlerl yetistiren lider değil ml? Honqi davodan doneni vurun. dlyor? Faşizm inanışmdon dönerleri. elbet Demokrosive. duşuncs ozgurlüâure Inonon hlç bir lider yandoşlorı icin «vurun onları. öldurün» demez. diyemez. İsts gerçek, fasizm kofası! Kendilerini istedik'sri kadar «faşist» saymasın'ar. fasizmin bütun bplirtlleri yuzlerînde gÖ7İe"!"''e. sozlerînrie eylemlerindedir Kopkaro bir damga gibi vurulmuştur faşizm, klşiliklerlne... CALLUD'UN GELİŞİ... Ubyo 8aşbakanı Callud'un Ankara ziyaretl ise Türkiye'nin onündeki başka seçenskler dizisinin de bulundugu oç'sından degerlendirildi genelhkle Libya'nın. Türkiye'nın satın aldıgı kredilı pctrolu cırtırması, yo da odemesiz uzun bir sureye «evet» demesınin dovız darboğazının hafifletilmesi açısındcn buyuk onemı vardı. Zlyaret sonunda yoyınlonan ortak bildiride iLıbya Turkıyenın ıvedı dış oaeme sorunlannın cczumuno katkıda bulunor.aKtır» şeklinde yeralan cumlcyle nasıl bır vardım bıcıminin ongorulduğunu bilmıyoruz henuz Ayrıca. deqınılen isbirliğinin nasıl bir zaman kesitmde qerceklestiri!ebileceğl de belli rieğil Libya'nın Arap dun>»osındakl komımıj bır bakımo, iki ulke arosında yorarlı bır îsbirliğinin sağlonabilrnesi açısından, karsılıklı çıkarlarda uygun bir dengenın kurulnıasını gerektiriyor AKINCI RUHU... Tâ lıseden bu yana tutmoğı itıyad edındığım ve bayramlarda kart atmok suretıyle •selâm» vermek şeklınde gonullennı aldığım oma sağcı. oma solcu. amo muslumon ama kâfır bır nıce tanışımın adreslerını ıhtıva eden defterı bıle, olmaya kı, tesadüfen bır gun cantamdan duşer da ele gecer endışesıyle sobaya atmış bulunuyorum Evet defter ele gecer de «bunlar bu adamın oldurtmeğı planladığı adamların adı ve adreslerıdır» ıddıası ıle ıtutuklonmak» ıhtımalını ortadon kaldırmak ıc>n, ışte, bu «hatır sormo» âletı defterımı sobaya atmıs bulunuyorum Zubeyir YETIK (Millı Gazete. 20 2.1978) D!S POLİTİKADA SEÇENEK .. Callud un zıyaretıni daha genıs bır çercevede dsğerlendıren kimı siyasal gozlemciler ıse şu noktalara değinmekten gerı kalmadılar gecen hafta Gerek Basbakan Ecevıt'ın ziyaret sırasındo yaptıgı konusmalor gerekse ortak bıldırının ıçerıgı bozı umut "ericı belirtileri kapsıyordu Hıc degılse, Ecevıt Turkıyesının onunde başka ssçeneklerin de varlıgı, Ccllud'un ziyaretiyle sergılenebı'mışti Ecevıt dıs poiitikasımn bugun ıcin köğıt u<='undeki temsl ilkelerinden biri, dayandıgı «nazık» dDngeyi bozmaksızın, Amerika ve Sovyetler arosındaki iki kutuplu ivjmıışcma» yı, cok kutuolu hole getırebilmekti Bctıdon ir'm'polar» ın uygulancgeldigi bir zaman kesitinde bu ilkenin giderek hayata gecınlmesı. Ecevit Hukumeti açısından daha bır zorunluk halme gelebilirdi. VEPOLİTİKADEHASI! lcerdekı oluşumuzu tamamlamadan ve dışarıya gosterılecek cehremız tam bır şohsıyet ıfadesıyle teşekkul etmeden, daıma munfoıl kalmak ve fâıl olamamak esastır Bır de bunun ucuncu bır derecesı vardır kı, onu ancak «mef'ul» kelımesı belırtebılır Bugürı tam monasıyle fâıl polıtıka nasıl sadece Amerıka ve Rusya'nm elınde ve obm buyuk devletler yarı fâıl ve ceyrek munfaıl vazıyette ıseler, tam munfaıl vazıyetınde olanlaraan do bır kısrm ceyrek «mef'ul», yani yapana karşılık «yapılan» mevkıındeler.. (...) Alloh bızı, ister o tarafın, ister bu tarafm mefulu olmaktan korusun1... Necip FAZIL (Sabah, 21.2.1978) DIŞT A LARNAKA'YA BASKIN .. Urdunlu ve Kuveytlı ıkı gerıllanın Lefkose Hilton'daki Asya Afrıka Dayanışma Konferansını basarak Mısırlı Genel Sekreter Yusuf Sebai'yi oldurmeleriyle baslayan oloylar dizisi dunya kamuoyunu bır sure ılgilendırdı geçen hafto İki gerillanın başvurdukları «sovaşır1» yontemının hiç bir bakımdan onaylanamayacagı açıktı Dramatık olaylar dızısınde çeşıtlı yorumlara neden olon başka yonlar da bulunuycrdu kuşkusuz. Bır kere gerıllalorın 11 rehıne ile birlıktc kacırdıklan ucago hiç bir ulkenin ınış iz.nı vermemesi, genel olarak olumlu korsılandı Mısırlı komandoların Larnaka havaalanına du»enlodiklerı baskın ıcın de aynı seyi soyieyebilmek olanagı voktu. Mısırın tEntebbe ozentısn baskınının hukumranlık hakla'ina soygı ilkesıne ayktrı duştuğiı de açıktı. Mısır Devlet Baskanı Sedat'ın Kıbrıs Rum Toplumu ile diplomotık ılıskılerını kesmesl de. fiyasko ile sonuçlanan boskının Mısır kamuoyunda yarattığı kızgınhk ve tepkileri yatıştırma taktigi olarck da degerlendirildi. yin. Canlarıyla, haysiyetlerıyle, vatan mıllet sevgılerıyle daha fazla oynamayın Bır basın kı, fıkır hurrıyetme duşman. demokrosıyı ortadan kaldırmaya nıyetlı ve memur, bunun ıcm kan doken, polıse askere devletın bu'un kurumlcrına saldıran, bu saldınyı muesseseleştı ren bır eyleme hulus cakar, uşaklık ve yaltaklık eder ve son ra kalkıp bunun tam tersi. dev letın, mıîletır1 ve hurrıyetın ya nmdakı bır genclıge butun ım kânlarla hamce saidırır, ışte o zaman bunu yopanların ne ola cağı bılınmez. ( ) Bu defa Babıalı den gecerlerse, fena ge cerler kardesler Belkı bes dakıkanız fılan kolmıştır Aman bunu iyi değerlendırın » DOVÜŞEN ÜLKÜCULER MHP savunucusu HER PTT FABRİKA MÜDÜRLÜĞÜNDEN RODEZYA'DA BİR ANLAŞMA... Rodezya'da ırkçı beyaz azınlık yonetiminin Basbakanı İan Smith ile ılımlı siyah Mderler arasında varılon anlasma genellikle «olu doğmuş» olarak nitelenmekte. Ayrıca Ou anlaşmomn ulkede gerilla sovasını tırmandıracağı da on« sürüluyor. Yönetimin siyah çoğunluğa devredlleceği göruntusunu veren anlaşma, parlamentoda beyaz uyelerln veto hakkını Içerdiğinden. statukonun devamım öngorüyor aslında. Irkçı beyaz azınlık rejimine karşı yıllardır gerilla savaşımını surdüren radlkal siyah llderler Ise bu anlaşmoyı tonımalarının kesinlikle soz konusu olamayacoğını acıkladılar. Doktor Almacaktır. işyeri Ümranıye'de bulunon Fabrıkamıza 8 30 13 00 saatlerı arasında çalıştırılmak uzere, tercihan Dohılıye mutehassısı Doktor olmacaktır. Verilecek ucret bürüt 5.000, TL. olup, ceşıtli semtlere servıs arabamız vardır. ilgılenenlerin mesai gun ve saotlerinde Ümraniye Alemdağı Caddesi üzerinde buiunan Fobrıkamız Personel Mudürluğüne şahsen muracaatları duyurulur. CumnuriYet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle