Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SANATEDEBIYAT Sinemada sansür ve cinselliğin aklanması Şu ando Federal Almanya'nın 19 kentlnde bırden oynanmokta olan. ünlü Japon yönetmeni Oşıma'nın yopıtı «Duyular Evreninde» odlı fılm, burtdan bırbucuk yıl önce yosaklanmıştı Gerek yasaklama kararı, gerekse bu yasaklamanın kaldırılması, sansür ve pornografı konularında yeni tartışmo ve gorüslere kaynaklık etti Olay, 1976 Berim Fılm Festıvali sırasmda oldu Yanında bır yargıc va ıkı polısle festlvale gelen Başsoveı, Osima'nın fılmıno gösterılışınden hemen sonra el koydu Böyleee llk kez uluslararası bır festıvalds bır fılm, elestirmenlerce cok büyük blr yapıt dıye deöerlendırılen bır film. «müstehcen» elduğtı gerekcesıyle yasaklanıyordo Ylne 1976 yılındo. çubat ayında, Almon sovcıları Posofinl'nın ölümünden sonra gö«terılmeye baslanan «Solo. ya da Sodom'un 120 günu» adlı filml de vosoklamıslardı Bu fkl ofay. gerek efnselllğın perdede yansıtıiması. gereksa sansür acısmdan yenl •mırların tortışılmasına yol actı Pasolıni'nin cSalo»8u, Markf de Sade'ın tSodom'un 120 Günü» adlı öykusünden eslnlenerek cevrılmışti; konu. faşlzm ile sapık cinseliık arosmdaki llısklydl O?ımo'nın cDuyular Evrenlnde» adlı yapıtı ise, blr clftin sevlşmesi sırasındo erkeğln ölümünü konu almaktadır Fılmde cinsel lliski sırosındo kadın. erkeğın uzasıyla. onu boâmakta. «onrodan da eınsel orgonlartnı kesmektedır Alman Vüksek Mahkemesi. Oşıma'nın fllmine konan yasağı kaldırdı Gecen yılın 28 hozironında da Saarbrucken Eyalet Mahke mesı Posol'nı'nm filmıne konan yasoğı kaldır mıştı Her ıkı kaldırma korarının gerekces aynıdır Yuksek yargı organları. sozu edılerı yopıtiarı «müstehcen> bulmamışlardır Bu olaytar eortsurun yargı orgcırtlarının önünde bazı ender durumların dısındo hep yenılgıye uğradığının canlı kanıtıdır Cunkü cinsellığm yansıtılmasına ılijkm sonsurun ta "Sansür yargı organlarının önünde hep yenilgiye uğramıştır, "Duyuların Evreninde,, olayı bunun kanıtıdır,. cak bir kavramm çok tyı tonımlonması. yart'ış yarg.lara engel olmamaktadır Örneğın Almon Yuksek Mahkemesi. uzun bır sure «Sağlıklı ınsan aklı» ölcütunu kul'anmıştır Başka deyışle halktn ahlâkl olcüle<| neredevse mctematık formöllere boğlanmak ıstenmıştır Gercekte ise bu formüller. her zaman öar göruşlü hukukcuların sopiantılannı yans'tmıştır. Pornografınin gercekten ne oıduğunu, uygun görülenın eıtvnnm ne zaman aşılmı$ sayılacağını, bugöne değln hıc bir mahkeme acık ve bağlayıcı bıcımde ortaya koyamanvştır. Mahkeme karorlorındo verilmek Istenen olcu'er, her zaman gereliık nıtelığınden uzak kalmıştır. Şu andaki eğılım, Alman yargıclannın birer tsansur uygulayıcısu olmaktan gıderek kacmdıklarıdır. Yargıclar, ozellıkle söz konusu yapıtlar ünlü sanata'ara ait oiduğunda. yasak kaldırma kararlanrta gerekce olarak Alıan Anayasasının sanat alanındokı özgurluğü koruyan maddesmı gostermektedırler Do ğal olarak bu tutum, yargıclorm enüne boşko bır gorevl. gercek sanatın ne olduğunu saptama gorevınl getırmektedır. Bır gerceğe dikket etmckte yarar vordır. Oşıma'nın ve Pasolıni'nin fılmlennı aklayan yuksek mahkeme kararları, bundan böyle belII turdekı fılmlere dokunulmazhk getıreıs bır ortcmı hazırlayabHecek nıtelıkte olmaKton *esıniıkle uzoktır. Bır yapmn sanat yapıtı mı. ycksa poTiografı ürünu mü clduğu sorusunun karşılığını bulması. gelecek ıcın de «pıyangoya Daân» kaimaktodır Onlü Avusturyalı yazar Karl Kraus'uncSeks Skandafı, seksın yasaklandığı noktada başlar» sözune ne olcjde onem tamnaeaktır, bunu ancak gelecek gosterebılır Kesn gercek şudur Yargıelon çelışkllı yoilaro gıtmekten alıkoyabnecek onlemlert ancak yoso koyucu soğiayobılır. Duyarlık ve Bılinç A. Turan OFLAZOĞLU Çoğımızdo bılımler, varlığı ınca eme alanlanna bo.OüKce, bıiım aaharı coganyor habıre, her daldon yenı dallor bmyor bır var k>, daıiar QHtmce ayr.lıyor bırbınnden ve butun daiiann ortGK govdesı gozden yıtıyor neıe govdsnın yer altındakı koklennı hatıriayan oıle yo< gıbı Oysa bjtun dallaro ve dollann Cutun yaorakianyia outun me/.eierıne gereken Oîsuyunu o kokier saglamakta Gercı butun oılımlenn verımıerını ortak bır duzene sokma cabosı da eksık değıl. ancak. bu ışı ustlenenier de bıigmıer oluyor geneüıkie Bılımse, ozu gereğı varlığın bellı bır kesımını mcelemeK zorurtdadır; butune yoneldığı a^da bıdm olmaktan cıkar Demek kı evrensei varlık oğacının govdesıni buimak ve onun ta kokienne ınmek, vorlığın yıtırılmış butüniıjğunu msan bılıncıne yenıden kaıondırmak fılozoftara daha cok da oza.ilara duşüyor, ama bıigmlerın peşınden ayrıima/an ozanıara değıl bılgmlerı peşme tokaca< ozanlara Bılım adarniannın acıkiadığı gerceklerı bırtakım göz kamaştıran gor jntuıerie susieyerek 'nsanlara sunman gorulmuşu gostermekten, duyulmuşu duyurmaK'an bu'unmaşu buldurmaktan oteve gıtmez de ondan Pekı, tutulacak vol nedır' Çağdaş ozanımız Doğiarca nm dedığı gıbı «3u!unulan yerden başlamak", yanı en yakından, cunku uzaydo nıca u<.aklara varırsak varaiım bıze en yakın olondır bjiocağımız Gjndelık yaşayışımızın sıradon Dir oloyını goreiim Elmayı al>r ya doğrudon doğruyo dışler ya da soyup dılımıeyerek mıdeye gonderır.? hamen Bozen rengmı farkederız yaimzea. bazen kOKusunj ya aa taaım, amo kobul edelım kı tadmı bıle farketmeden yutuverdığımız coktur BıZımkıne yemek değıl mıde denen torba/ı doidjrrrok den r oncak Gelgeieiım «Elma yedık» aerız scuiursa oysa «Eimo bızl yedı» demek bsıkı dana dogru olur Ko<usunun yen ayndır bızde, taamn /erı a/rı rengının, sebinn dokunmasının da part ı parcadır bızde elma Nssneleri bolu< porcuk aian bır duyarirga eşiık eaecek bılmc de yolıpkat, haîta yarım yamaıaK olur ıster ıstemez. Efsanesı bı'e olon bu anh şanlı meyveyı bır de başko turlu yıyeiım (deneme/ı kurt yemedı Va1 > Elmayı kavrarken denTiıze nasıi dokunduguna yoneıtelım bılmc ışıklarmı ve meyvenın onna, yanı rengıns, ısırdığımız parca/ı damagımızdakı tadını do koılo/aiım do unutmayaiım Kuşkusjz. cığnerken cıkan seslerı de katalım ışm ıcme Işte beş duyumuzio bırOen avladık eimoyı. rengıne dokun^uk tadını gorduk kokusunu dmieaık. amo dono da ac'iaoMır b j örneğın. dışierırmzın elmayıo korsıioşmasmdan ckan sesıerı gorduk. taamı koklodık vb... Şımdı de. daha genış bır perspektıf ıcınde yıyelım elmayı. Varsa denıze bakaiım onu ısmrken ve c gnerken va taaım duyarken. denız yok.sa. duru Dır gok de gorur ışımızı (noş aenızı yogun djşunmek de yeter ya*. eımonın faama. kokusuıo aen'zın ya oo goğun mavısinı yedırırsek, eimanın tadı kOKuSu aenızm yo oa goğun boyutlannaon hıcbır şey aımaz m ı ' Denızm ucsuz D J caksızl'gı, gcgun sonsu^iuğu bırazcık oisun gırmeı mı ıcımıze, ya do öız, denızın goğun mavl scnsuziuguna katıimaz mıyız kısacık bır sure de o sa 7 Orkestra aaha da zengmieştırılebılır aynı ondo bıratn tazla seyı farkedebnen tom anıamıyıo polıforık Dır bıiıncın oiusnası ıcın gerekiıaır de bu B hyorum, «Nıceıer eımo aeğıı ekmek bıle öulamazken elmayı oyle yo dO bo^ie »emen n ne onerrı var'» dıysnıer oiocantır fakot bu herkese ekmok elma ve aaha fazlasıhı soğloyccak yollOr araTia/a engel apğn kı Hpm k™ bıiır ou yoldan eaınılecek e*k>nl uıerm o yullorı DUirnamıMescaıin peyotıo LbD gıbı scnrı ureten ılâclcria da du/uionn etkınııg artırıiorak o rnuyon şevienn B'le ışıt lıp goruimesı ^oglanmakta. olan seyie'se goıkemiı ozaıiınien» donanrnşoarak aig lanmoHa orneğ'n mescalınp rieney ( a pan Hıj»ley sıradon bu ıskemıgv vor, Gogh un uniu sandolyes* kaaar ncfto daha ienqın doho saltono'iı ren«lere bunjnmıjş gofiuinjnıj me«cn Ouvgusu buyuk olcııfla Hegıştığı ıfm ne«r>eısr orası uzakiıkiann azaldıQır)ı sonkı doho a?r s anluf ıcre vasandığ nı so/luyor AIQI KapHarı odlı kıtabmda Cın ın 12 Yuzyıı Zen Budıs ifrmaen Kokuon «A'tı n>jyu kaynaşır koynaşmcz kapıdTn gtrmr» dıvor ^C BOGA oo vosorrnn ö'umsoz ı'kesını eylem nonnde aercefl1 s rngenvormuş Boga ama S'Z onu bu tUf vurumıarın kOvaroâ' Sniırljra al0 rnadon sızr.» dana OfVamh aar\o kopsamlı k'ivramıarın remsticsı oiorak dusunebılırsınız, sonsuiu aviamc catvs.n^o rıana ptkm daho vetkın bu sımgp^s cevniebıiırsımz Boğayı UÎOK Dcğj rton Or\Q Dogj ya 18 Yuzyıl Turkwes.rft geıenm Seyh Gcjlıb« kuKjK vereıım Sâf kpi âvlnçhı kabıi ı aks ı suvet pt Heıe Dır cem ı havo« e le ie Gaiıb nczar et Hosco Bdk zâtmo kım zubdg ı âiemsın sen f/srd jm ı <1ırjp ı ek/4n oıon âisrrsın 6en A,rtomı2ı arıtıp QiVuntulorı »ans tobnecek d j n ı ^ a gei r 1 ?ıtTM?de vo tm'ıın ı3u,uanni2i toplâyıp Doi'tıçjımızrto 0^rĞ<eaımı? ne'iır? Evrenın czu olduğumuz vohk'or n qn?bebea' oidugjmuz ır Batı yo gecelım s "dı de 16 Yu?yıhn ıkıncl yOnS'ylo 19 V(i7yı ın ılk ceâr^ğı oros ndo g«"rcekcı lcgıitere ncn ozon, Vyıilıam Bnke riıyor ki: «Algı kopılon anmrso ner sev oıi'jou gıbı gorunu' msano son^uîco » Bır bnski o?on da Oescar's1; c Franso nm Arthur Rımoo jd su 19 vuzyıiın ıkıncı yansmda, büîun du/ulor n bır rlu/en uzre kar stınımnsındon SOz edi/or Na m olorOk duvuior kanştınlmro'? > CEHENNEMDE BiR MEv«5iM m sonunda şoyıe m'Jidelıvor Rımboud «Ve tan oğonrken ateslı b'^ «;obırlo zırhlonrrıs a^eceğız acrkemlı kentlere • «O mıstıkier o dussever ozantar ınsainöın gprcekieşm'vecei' çoŞn ş. oır dziempnı dıle getırı«onot» •lertırse «Sımdı/e dek aercekiesmemesı bunriar> eonra üf aerce<ıe$r>"tv^ceı3 nm konıtı c'amoz» rtıvs kâr< hi< vnieme? mi' Hpm 67 emek kuc jTSsenecek Oır $&J değıi kı 8akın 20 Vuz/ıl Turk ,'6 Çıi r Okılrı b'Hmcı top1 ıWfü (1ahisı mofiic*! o/nnı N^?ırn Hikmet np dıyor FERHAT ILE SIRIN) ne «Hasretifrıı? kuv/etımızdır» D°Ğ< m n hı*1/'» *•« gucumu/ JO< ne dıye yararlanmıyalım ondcn? tDuyulann Evrenlnde» filminin yonetmenf Oşlma rihi. bazı yengllere karsın, yine de sansurün yenilgılerlnin iarıhıöır 18M yılında Flauberfln tMadame Bovary»8ı, romanda Madame Bovary'nın sevgıülsıyle saatlerce perdelerı ınık bır arobay.o kentte dolaşması aniatıldığından otürü, dava konusu yapılmıştı Bu, sayısız örneklerden yolnızca bırıdır Bugun. Pasolını ve Oşıma'nın fılmlerınin yasaklanma kararlarının kaldırılması ge'ecek ıcın çok lyımser umutlar aşılayabılır mı? Kavramlara bokılacak o'ursa durum yine de o den 'ı acık değıldır Cünkü mahkemelerde bugun eskı tohloka aykınlık» kavramı yenne «müsfehcenl/k». tpornografi» Kovramları kullanıl maktadır Bu da, sınırları belırsız bır kavramın yenni, yine sınırları belırsiz başka kavramların almasından başkaca bır şey değıldır. Eskı ve yenı tum kavramlor, yargıcların alabıldığıne oznel nıtelıkte ve her zaman doğru olamayan yargılarına gereklı orîamı hazırlamaktadır Ludwıg Marcuse, bu konuda şoyle demektedır «Mustehcen sözcüğunu $u ya do bu yapıt Içm kullanabilir mıylz sorunu tartışıldı bugune değın doğrudon doğruya bu sozcuğu kullanmaya kımsenın hakkı olamayccağı ıse duşunülmedı» Alman ceza bukuku termınoloi'sıne göre pornografı, «ızleyıcide doğrudan bır eınsel duygu uyandırma» amacını dıle getırır. An Çeviren: Ahmet CEMAL Ruhi Su ile yad illerde bir söyleşi Yağmur ATSIZ BONN Asoğıdakı söyleşi b,r bellek tutanağıdır Yonı o sıraöa not alınmaksızın. gunlerce »Onra okılda kaldı^ı gtbı kağıda dokülmuş bır dıyaloo Ruhı Su 'apansızi Sazın olanaklcrmı sınırlarım bılmen gerek Bu olanakıar yuzlerce yıl boyunca zaten buyuk ustolar ta'afından sonuna degın kullanılmış orto/a konmuştur Ama sa^a sozgeliTiı pıyanonun yahut gı'crm ıslevıni \jMemek ıstersek oimaz O ış ıcın zaten pıvano/ia gı tarın kendı var Bırcok genc bu ve benzen âlet )en kullonıyodor da Kısccası saz tek seslı muzık ıcın yopılmıs bır muzık â'etıdır • Genclenn yoptık'Orı yararlı oluyor mu 1 yanı bazıları blr yozloşlırmodon sozediyorfor da Elbette oluycr Her yaptıkları iıc suphesız bır başyapıt değıl Ama halk muzığını herkes kendı acısmdan ktllanır örneğın bır ışportacı malını salmok ıcın bır tanınmış halk ezaısınden kendıne bır mânı uydurur Bır senfomk bestecı halk motıfierını buyuk Batı orKestrasma uygular Bu gencler de ycpt Harı pop rpuzığı ıcm holk hovalorını alırlor Hıcbır şey bakımındon o»ıcsa Batı sazlarının holk tarofındon benımsenTiesı acısmdon yararlı Zaten halk aslında hlc bağnaz defiıl Örneğın ben bır halk turkusunu kendı b cemımde soyleyınoe hemen anlayışla dınlıyor ve «Hoo, dıyor demek bu âsık do bu turkuyü bâyle ı6yluyormuş» Sonra bır başkası baska türlü «öyleyınce ona da aynı anlayısı gosterıp sadece Juzel olmuj mu o'mamıs mı ona bakıyor Asıl bagncuhk edenier daha cok okur ya'ar takımı arasından cıkıyor Haikı yanlış yollaa saptıranlar da onlar O dolmuş turkulerı fılon la Turkıye nın genel kargaşası ıcınde degerienlırılmek gerekır Yenı bır topıumsa' düzene gecı$ lonemı ıcındeyız Ortalıkta blr kargaşalık egenen Vem tcplum duzenı kendı normlarını. kuallannı, beğenılerım ve estetığını de getırecekr Bu yenı toplumun bestecılerı de oiacak Ben e benım gıbıler eldekı moizemayı yenı bır </ournla «unmo cabası ıcındeyız Ben omrüm bounco bunu yapmayo uğraş'ım Bakın bır ulusun on turiu muzığı oimaz. bır jrlu muzıği olur Örneğın Osmanlı donemındo M turlu muzığımız vardı Yanı Turk ıllerınde ca< nıp soylenen müzık gercı teknık öğeler yönunen Arâp, Acem ve Bızans muzıkıerıyls karakter ıriığı gosterıyordu ama bıcem y6nunden Arap sya Acem muzığını Turk muzığmden oyırmak helen murrtkundu Ttpkı Bır Batı müzığı olJğu gıbı ve bunun ıcmde Alman müzığiydıyelım Italyan muzığının hemen oyırdedılebılğı gıbı Oyso bugun genı? onlamry/o olofurko s alöfranga aynı topiumda cesıtlı görünümlere jrunerek vorlıklarırtı surdurmeye uğraşıyurlar renier bu konuda sorunu daha ıyl Cözümiemışr gıbı • Blr de bazı doğmatık dislplln eğllimll cevl»r muzlğln sıyasal nlteliğl sorununu ortoya lyorlar Yanl Merlcl v« gerlel müzlk dly» özttl*bıleceğimlz ogeyl . Bu bağnazlıktan başka bır şey deflildir. Mü<• kendı başına «masum»dur Bır sure once yine boyle duşunen bir genc ıstecıye yanıt olarak bır kâğıt uzerıne gızlıce şey koraiadım ve ono uzatorak, orodo bulun başka "iıc kımseye gostermeksizın o yazdı•nı muzıkie ıfade etmesmı i6tedlm Ooğailıkla ceremedı Ben kogıdo «Kahrolsun foçızm» yazştım Nıtekım bugün buyuk sosyalist bestecıler olak tanıdığımız pek cok sonatcmın ılerıci mı yokgencı mı oldugu, ek bılgıler olmokjızın sırf »alart bırbırı ordıno dızmelerlne bakılârak keslemez «Do» notası, sosyalıst sanotcı iCln d«, şıst ıcın de «do»dur Zaten gercek anlomıyia «sosyoiıst» blr sanaoluşup oıuşomayacoğı ve oluşuraa hangı nıtklerl gdstereceğl de en ozından 21 yüzyıldo III olobılır Oaho sosyollst deviet ve toplum duılermm çecmışı koc vıi ki Ondon önce ve na koşut oiorak vüzierre yıldır sanotm her tuiO yaratan ve belirieyen bunuvaıar olmadıiar Ozanın gözü Ne zaman titreşen kücuk blr alev görsem anımsanm Devrlm Muzesı ni Sofyan>n, Sofya'da Devr!m Müzesı'nde bakmaktadır bir camın ardından Leo Mllev'm gozü dunyaya. Koskoca bır tarihi aydınlatır o gözdeki kuçucuk aiev. titre$lp durmuştur yıüarca bir çukurun öıbinde ha sondu ha sonecek. Gârurum yenlk düşenlerl aydınlığa, gorürum boğmak ıstsyen kanlı elierını kıyıcıların, ve sırtımı urpertir blr alevin direnmesl yıllarca toprak altında l$ts ozan Karadeniz'den Güneye görünüm Rize'da zlraot bahçeslnde ı«un clcekler acor öaVarını denlze verir O korkunc ucurumlarında ardanuc dağlarının kulubelerin kırmızı catılonndo caya adanmıs kadınlann anısı vardır ve çocuklann.. Arhavl'de uzun donlarıyla denlze gfrer uşaklar karaaanız azgın bevazlığıyla yola koşar sonra urker ve yağmur bulutları karalahanalann üstunde mor bırakıp yukunu boztepeye gelmsden Trabzona Mmeinln selamını lletlr Sumela dan oteye yol yo.ktur denlr Scmsun'dan oteye de oyle bllmiş zatı sahans oysa Anadolu kuşun kanadındadır Zigana da nerden bakson mavl nerden baksan san nerden çağırscn bovnuna dolanır b!r eski bildık glbi uzanır sonsuzca guzel uzonır sonsuzca yoksul. sokmus ve sökecek tüm şafaklann habercisl baktıgı vaktt yıllarca uzaktan boynu ipte ve yanıbaşınaa cellât ve dudaklannda «ey'ul mayısa dönuşecek» dizesl baktığı vakit gozlennrze yansıtmaktadır o alevl. Ozan olduruise blle 6'durulemez cuıku tanıklığı maddenın ısıgıdır cOnku ozanın gozu evrends A. Alâeddin ASNA Kemal ÖZER 6İRLEŞİK KARÎKATÜRCÜLER GRUBU tbrahim ERSARAÇ yük bır anlatım kazonmı$ ve kafıkctur «cızgıde düçünce» duzevınâ ulosoöıimıstır Artık Chava/ı Tetsu va da Trsz ı aniamâk (C"i fransızco bılme/e Vıp, S'eınberg'ı icın mgıiızce eğrenmpvâ v'eyo Kambız ı yabıimek fcm aeemce orastiTnaya flerek kCı maıvıı$tır Bu espri icerısınde Turk Kaıkntur kus"!ğı gei'sme ıcerısinde tKarıkaturcüler Derne ğı»nı kurarok kendı oianoklon('ie atılımlar yupmıstır «BIRLESIK KARIKATUPCULER ĞURU BU» tıpkı Turk resmınde «D* Grubu gıbı. Turk Konkaturune doha bır hareket caniılık ve renk kotmak ıstemıstır Bırlesık Korıkat jrcjier Gurubu de5f$ık biclmlsrı savunan ıiet'sım voiıon oeğ'şık kuçak sanatcıianndan oiusmuştur Onian bırleştıren güc «korıkatjr sevgısi'O'i Korıkâtur Sanctı h c gecen gun buyük değı$ıkiıHt3r aetırerek qehsmpı<*eiır O/so bosıtımfzm vet or sız sovfaion ve fj'itemı?ın kısır oianâkian ıcfnde bu ğeiısm^ıere katılabıime ulosıiığı voktur Iste tbu öianakicrı arttırobıımek geiısmeleri ızievıp ger'de t'airfafrıak d>js"rces' ı ( e Bir'eşık KarkOtÖrCüıer Gurubu SciOtCHÛrı bu ıkmcı sergıierinı ıcter>lık doiu bır havo tçerısmde oiuşturmuslardır llk örneklerl epey öncelere giden TOrk Karıkatur»«»0n gelışım cızgıslnde mınyotur lerımız kuşkusuz önemlı bır yer tutar. Onlaı da perspektıften uzak hıyerar$ık dlzıler hc lındo sevimlı tipler, kankotür havas/nda ta lı bır seyır yaratır ızleyende Surname'dt gördüğumüz tSunnet Düğünlerıt, «Elcılerır Kar$ılanmas», «Esnof Loncalarının Resmı gecıdı» vb. hep kankatürü oluşturon calışmalar hollnde seyredılebılır. Usta hattatların eskı yazı kornpozlsyonlarının başarılı arabeskınde de karıkatur cızgilerının soyut tıtreşımınl görmek mümkündur. cAyın» harfı ağzırtı acmış fokat burnurtun dibine kadar gefen cTı»yı ısırmadan sankl bağnno basmıştır. Büyük usta sanatcı Cemal Nadır'ın sanotını ctarihınde bır Nosrettırt Hoco, bır Koraeöz yafan Türk Mizahmı, Türk nukte ve cizgllenyle Ifade e'mektır» dly« tonımiarken, Köragöz flgürlennln ve nüktelerıyle Nosreddin Hoca güldürOlennln Türk Karikötürurtu öluşturueu yönu Ister Istemsz ânımsamyor, Bızde bu gelışım c!zğlslnde Teodor Ka sap'la Dıyoıen daha sonroları Cmgıroklı Ta tar. Hoyai ve ozeliıkie Meşrufvet yıllorındo Cem, sıyosı konulanyle epey yol alır Cemoi Nadır ve Ramız bügunKu kanka türun oiusumundo buyuk roi oynamış ve 195. kusağıno o&retmenlık etm.s'erdır. Arîık bundon sonro Türk Korikotüru memleket sınırlcnnı aşarak cağdos dünyc mjzahı icenslnde boşanlı yenni aimıştır. Geneliıkle yozısız colısmalarla cızgı. daha bu 7