23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
f Kt n beş yıl 6nce «tixem ! 7ce Detroı emperyanzniınden de ote >!âc srnpeıyoııznr /ordır» deaiğımızde oldukça yadırgannıışiık Daha kotusü konunun yobancısı sayılınıyacak bırcok kesimde bıle yetennce ilgı gbrmerrnştık Gerçı o gunlerde ulke sorunlanna uiusoj cıkarları one olorak yaklaşanlara ,ryJ gozie baknityoriardı. Buno karşın o gunlerin vurdumduymazlığı bugun iiac konusunda da anarş : ıcensin8 ıtrmştir ülkeyiiloc üretımımn temelınde hammadcle yatar. Bu kademede en kücük bırım; sorunun tümur.de Cok büyük ro! oynar. Bu nedenledır kı iiac :ekellen butun hLinerlerinı bu döaemde göstermeye özenie cl.kkct ederier. Bu noktada dışa bağımlılık ne kodar cok olur ve ne kaciar üzun surerse cok uluslular o kador nv.ıtiu olurlar Üretirn >cm gerekli en kucük modde bile o,'o bıldığıne dış kaynokiı tutulur Bu ıstek uiusal üac sorunumuzun boltaionmasmda kullonılabilecsk en vurucu güctür. Arosıro ıceriöe kolayca, hatto daha lyısıni üfetebıleceğınvz bir ıki yordımcı madde ıcm :tcccı!ar onay vereb'lır O sırcrja da gosterişli ya/garaiarla asıl sorun gözlerden ırck tutulur 8u nedeniedır kı Cumhunyetrrrzın 55. yıiınöa sotışa sunjlmakta olan hemen her tur ilacın % 90 dışa bağmılılığı surmek tedır. UIJSOI iloc Sonayiini.n sağtıklı gelşmesi, acı masızca surel. olarak snge lenmektedır 1960 başîormda ıcensinde B • 12 vıtamını bulunan flakon şekhndski iiac 42.00 TL'don sotışo sunuimakta ıken o/m özeliikteki iiacı yapan boşka bir finııa. çok daho ucuza ılacını halktmıza sunamamakta idi. O gunlerde hemen % 100 uiusal koynaklı olan bu uret;rnın başına gelnıedik kal.'TKjtTiıştı. Vıllar sonro oyni iiac pora dsğerindeki butün duşmelere karşın bugün 11.75 TL'r,a sati'maktadır. Hem de aynı cokuluslu yapımcı torafından. Bugun ülkemizde kullanılan hernen tüm icıc fann bcşında ulusal olmcva yöneld:ğınde Bu macsro gecmiştır. O yüzdendır k' bozı iloccı'ar cra vermeksızpn biruırine cok benzeyen coğu kez hemen birbırrrti aynısı olan değişik ısimdeki iloc m sotışa sunrnoktodır Bu sskli ile de Türkıve duıT/a uzerınde pivasadn ruhsat almıs 3000 n.*enn"iekı ubbı tiocla dünya capmda rekora yakioş maktodır. Cokuluslular içm ona öge teke:leştğı bir kac ano moddeyi koz olorok ku.'lanmaktır Coğu kez bu ılaclor surümü az. buna karşın vaşamsal ihayotı) özeiHğı fszla honmcddeıer oimok tadır Boylece satısa sıınmodıpı oönerrlerrtB parasal oiarak kayıpları cok az olmokia birlikte. halkm kullanmoktan vaz gecemiyeceği bu oc'ar nedenı ıle kamu baskısı artmakto, yöneînn cdresz kalmokto ve oriun vermeye zor!onmaktori'.r. Yme örnekleyelım Kalp ve şeker iloclorı. veîsrineriikıe ilgili asılar, gübre »cin fosfat So''e gecmiş sıkıntılı dönemlen göz önüne getirirsek hep oynı oyunla karşı fcorsjya kalacağız. CUMHUitİYET 4 ARALIK 1978 O GÖRÜŞLEİ İLAÇ SORUNU Hilmi Ziya POSTACI Eczacı ilâccılorın gn acımasız cionemlendır. Gcüşmış uikeıerde bır tekelın ürettığı öbur tekxe koıay koiay uretümez Cokuiuslu tapııııcıio.'in kendi aro.'anndok; anlaşrnodır öu. Geri kalmışların bu anlaşmaya uymaya degıl. uymamaya zorunıuiukları vardır Turkı/ede her şs/de olduğu gb: emperyolızmın bu ogesı ne korşı c'kılmornış, ılac o'o ülke ılac tekellern;n sşa^etı alîına ıtilmıştir. Bu empej"yalist kuralı kabul edenler. aynı metayı ıstedikieri yerden veya daha ucuzo alarnazlar artık. Zorunlu oiarck dışa bağımlılık bır kat daha artar. 40 dolara olınabılecek hammadde 300 dolara o da lutfen aiınabilır. Gerce.sien iloc sorununu coz«nek istiyorsak bu kuraîı kaldırmak zorundayz. Bu kural uygulandığı sürece dışa bağırılılik gıderek artacak daha kötusü kendi elımızle ışbırükci uretmeye de Ca.'om edeceğz 1950 devriminde t>u konuya el atılmış ise de başanlı olunomamıstır. O gunden buyana da sorun unutturulmjştur Carpıcı bir percek de şu: Hemen hic bır u'kecle. ku.'lomlmakto olan ; locların tuın maddeleri üretılmez Buna karşın clışarıdan a'ah'lecsğınden fazio satonileceğı bir dizi temel madde ürettrrnnde tekelleşmeve yöneiir Turkiye'de bu gercekte /ıllar boyu unutulmijstür Üikeyı hem iiac bunaiımındon ve hem d° doviz sıkıntısındcn ku' t o' r Tcnk Afvon Fabrikası yıHortlır uretıme gec^r Bu fabnkanm üretime gecnıesi ıc:n ne yabu'ir.ı teknoiojiye ne de pahalı grrdılere gerek; E n ıTi ı/irriır Bır tek oe''ftl<.;nım aercftkien mılüyetcı olobüTiekîed'r Asltndo bunolırndan tiiıyuk oicüde bu uğraslo cıkabMeceçrTiız tum dün yoco b'iındiğ'nden Türk afvonu üzermde oyuniar pıJerek cırtrrcktatfır Bır donemdeki vanlıs tercıh. nz daha ülkey bu oianaktan voksun bıra kacckîı. Halkımıza büyük bir inoncla haykırmak istiVO'ii'n Afyon üretım r n: kötu yollorda kullanmndo r ı ı'j'te ve clünva snölıcjı actsınrian kpnrl' topraklcrımızda ısleveb'ürssk e'de =~=c^âlrnız %eiTiel iirjnler hgm ulusnl i:âc sana'imlzı baöımlı!ıkron kjrtorocak bem bı)/'.;k bir dış nazctr bu!acak ve de gözardı ed:'ernevecek doviz getrecektir. Bizce gercek milıvetc'iık budur Bu yoldoki başarımız, gercektei bü'"jk ve boğımsız Türkiv P ir' n tr;.M*ık olasıhktır. b l:r!ik gs:ekrrıâkt«dır. Bu aşomado ülkemiîde depoculuk geliştrıınııştir Su kacieme baael uzennde en azından % 10'auı Van; bi; aracı kademenin •ka'^mas: clemek 3a!<şio % 10 ucuzluk demektir Yılla.dır bu ara kesım gecımını surdurmüş bazı dönsmierde özenle ctarlık donem'erınde iaîlı kazanclormı sağiamışlordır Dclık donem'en demek )az!aca sıkıimadon gerskli gere'îsz e^de ne var=a pera'<endecıye saiabiime demektır Y;l!ar icerislnde S3qla.nm;s tıcorı anlayış düzenı ve hoşgö,j kaîkmakto depocuitık sıvri d slerlni göstcrmekte:) r Gerc: oniarı b;r ölcüds co;.uiusiu teke (l erde zorlamaktaciıriar. Buno karsın dapolar yoimzco ttcarı yönden soruno yoklaşmakta ılacın soğhk vönunden taşıdıöj değeri görmezlikten gelmektedirler Pa?ar!arr,ada en buvük savaşım avr»; özellikieri taşı/an değisik vapımcılaro aıî laciar arasınaadır Ü'etimin bo! «e hammadds gelıminin sıkmtısız olduğu dönemlorde sa'aş diho da acımosız olmaktodır Bu donemlerde 'loc ycpımcılorı hskim eczacı • depo ücgenin^e akıl aiınayacak rekiam knr.panvası yürütmekte. sotısı ortırobılms ıcm hemen her /öni^rne boşvurmokîariır İSte bu donemlerdp yerleşürilen bir r1ı?e iloc tfıketîmı bunalımlı dönemlerde ybnst'Cilerı cok kısa sarede etkiiemekte. hemen hıc gerep1 vokken ülkede 'lac bunalımı havası vara'ıîmaktodır. Türtci"e'de eczane eczacı aercecj; holk soâlığı acısından voz gec'rnezdir Ycsam ve ekono!rıik zorunlu'uk'ci'. coğu kez de •nTien her gnn cokca kullai''an ücc'or ve azqelismişük halkımızın ilk bosvurduğu kurum şekline getirmıştir eczoneyi ve ec.'acıyı. Ooha önceki y/llardo bu bnsvurudn fozlası ile de soygı bıılunnrdu Smdılerie qir!erek a?o!maktcı i=e de eczacıior bir parco. gayretle bunu yeniden p Sonuç Soni'c olcrnk. uyçulanmc olonaöı uulıınur omacıyia recetem'zı sunu/oruz. • itac ürefim' hamrTiaddesi yurdumuzda koiav'ıkia bulunobilecek beHi boşlı ve dünyo tüketim'nın vazgecsmiyeceâ' ana maddeierle pekiştiri'mslidir Bıı volla do cok uluslu ılac tekeHer önünde söz sahib olabilmeüyiz 8un lonn başınria Afvoi A/ko'oıtleri Fabrikosı'm hızla üretıme geclrme gelır • Cok ulusiu üac tekellerinin ve onların işbirl^clerinin sergüediklen oyunlorrj son venlerek diiTenleme vapı!mo!ıdır. Hsmçn he^a'jn Üretimde dıso boâım'ıhöı en yiksftk olon ülkeierdan b'riviz MiK'oniorcc dolar tutannda antibivot'k üreümi >cin VDDI'TIIS vatırım b'tt'önde. üretime gscmek bcklenüdiğ' kodor Kolav olmomıstır Tes'Si üfetime gecirecek vatınmın büyüklüğü ka>"sı?.ndo tutarı cok a? o'an (rnakteri» yıllor süren uörasla bulunah ilr nistir Bu dö Pazarlama PTiolı bir b'C'Tide amha'njlanorok tüketciye ulcşobilir şekle gelen ilâc icin, artık sotılo sotı$3 sunuTan bîrfeirînin avn! sîeflerfle 'loc vopıniına son t/erımeiidır • Patent ve royaif hakkı kaıaır.ımaıı. ülke gereksınımı olon ılac hammaddesı an ucu2 ve ıyı kaynokia.ı devietce /apıimalıdır. Boylece hem doviz ko/bı hem de savurganlık bü/ük ölCüde önlenecsktır. • Saîışa sunuiacak hemen her cıns ;lacta fıyaî belirlenıe komües: tek oımalıdır. Belirleme ışiemı /etkılılerin keyfine göre değil, gercek bır duzeyde yapılmaktadır. Bugün uygulanmakta olan sanayi malıyet uyguiamosı gbz den gec'rlimeiidır iiac öedelım dırekt etkıüyen ve yükselten bir takım gereksız kademeler koldırılmalıdır. 0 Tüke;;mde kucuk amboiaj aegıi. ekonomık ambalaıo yönalmelidir. Bu orodo verilen ilocın görevi tüketıcU'e iyice anlatıtmalıdır. • Kaiite kontrolü sık sık ve hızia yapılmalıdır. Bu konu icin gerekü eieman buimakta zorluk cekı'nnıvecektir üikem'zde. Bugunkü uygLilamoda kontrol tek noktada yapılmaktadır. Burokraç:n'n aqır islsvişı ve konirol edlscek iiac cckluğu ısienen samjcu sağiamama 1 '' ' r Bsili bölgeierde de kontrol rnerkezlerı ki' lıdır. Sık sık satışo sunıılmuş ilac'ar b' oracılıöı ile kontroie almmolıriır • Geneı sağlık s^gortasına gecışte suvjk yardımları olocak kamu kes'mi kurumları g • derek kendileri iiac sonavüni kurmoyo yöne!melidir Bu konuda her türlü enpel ortadan kaldırılmaiıdır. • Depoculuk günün gerceklerine uygun şekle qetırılmelıd;r. Depo kademesi ticorı o!madan kurtarıîmolıdır Bu onaöan kaidırılmod dağıtım meslek kurulusiarı eli ile ticari kö r düşünülmeksizin yapılmaiıdır • iiac saton ku^umiardo saygınlığı azaltıcı malzeme satısı kaldırılmaiıdır. • Sağlık hizmetlerı ulken.n tümüne dengeli vayılnıolıd'r 8u dcğılımı sağlıyacak w sal oniemler hızla almmalı belü yöre'.erde or taya cıkan soğlık elemanı enflasvonuna son verilmeMır. • Halk ve topium sağlıgmda cahşanların sorunıarı volnıîca parosa1 ocıdon değerlendi rilmemelid'r • En az ttbbi ve vetsrıner üaclar aüzev^n de oian zırc üac sovurgonlığı önlenmel'dir Cıftcıler'mize bu konuda yordımcı olunmalı tanm örgütü de üzerine dü$en görevi fazlası ıle yapmalıdır • Devlet Hastaneierı'nde ılac kabul bö lum'eri öulunma.'ıdır Kullanılmıyan veya faz'o gelmış hemen her tür ilâc yetkihlerce teslim' alınmalıdır. • Sotışa sunuimokta olan i'âciarın tonıtım: meslek bügısi olan kışüerce yapılmolıdır. Kısa donemli kursiar sonucunda yetîsmiş tonıtmakla görevli kisi'errien bu görev olınmolıdır. inanıyoruz ki cok bıj/ük udraş gcstermeden alınocak bu on'pmler Tür^ıye'de üac ?orununu hızla cözümiemeve /etecsk qıjct3dir. Btırado o?'i gerekli olon konuva oercekten milliyetci ve yurtsever ocırfan vcıkiasmaktT Bu gücün yeti$m;ş olan saglık e!e"fon!arı ve diâer vetkîlilsrde foziası ıle vor Olduğu kanısmdovız Haftanın Özeti Yol Ayrımları... İC T E Siyasal iktidarlar, hukumetler ya da oniarı oluşturan partilerin gercek nitelikleriyle ilgıi tutarlı yargılarda bulunabilmenin somut oiculeri vardır Bunlor arasında yozılı progromlar da yerahr Ancak kâğıt ustünde yazılı olandan cok, uygulamoda yapıian somut işlere daha cck onem verilir Belirii dönernlerde, ybl ayrımlorına gelindiği zaman siyasal gözlemcjier ozellikle dikkat kesilirler. C'jr.'.u atılacak aa'ımın doğrultusu, ya da kcvşokto tercih ediiecek yeni yol; daha saglıklı siyasal teşhislere, cngörülere konu olobilecektir. Bu oc;dan bakıldığında, CHP ağırlıkl/ Ecavit Hükümeti'nin geçen haftaki değerlen dirmesini belirleyebilecek bazı gelişmelerden söz edilebiür MOTOR SANAYİİ.. Kalkınmanın kalbi niteliğindeki motor sanayii kurulmaksızın garcek bır sanayileşmeden soz edilemey*ceği, herkesın uzerinde b.'rleştigi bır olgudur Ancok bu yoşomsal sanoyii Turkiye de kim kuracaktır? Ozeı sektör mu, deviet mi? Siyasal bakımdnn bu son derece onemli tercih, gectigimiz hofta Ecevit Hükumeü'ni sorsıcı boyutlar kazandı. CHP'li 74 milletvek;!i verdikleri bir değiştirge onergesiyle motor sanayiinin saacce 'dfivlet elıyle» kurulmasını istedüer Dordüncu Bes Yıllık Kalkmma Planı'nda değisikliği ongoren bu îeküf Millet Meclisi'nde kabul edildi. Ancak başta Sanayi ve Teknoloji Bakanı Orhon Alp olmok üzere bazı boğımsızların karşı cıkışı uzerin» Boşbokon Ecevit ağırlığını koydu ve motor sanayiinin «komu eliyle» değil, «kamu otıcu!uçı;i»nde kurulabilecsği ilkesi Dördüncü Plan'a girdi. Boylece özel sektör motor sanayiinde rol oynamaya devam edcbilecekti... YASA TASARILAFJ... Şiddet olaylarıylo savaşımda Ecevit Hükümeti'nln yol olomadığını one surebiimek pek olosı değildir. Sununlo birlikte karanlık odckların insanlık dışı oyun'on hâlâ sürüyor. Bu alanda tam anlomıyla sonuc aiınamamıy olmasının temelinde ne yatıyordu? Örneğin yasalorın yetersizliği. Başlangıcta bu kanıda olmayan Basbakon Ecevit, bugun yasaların da degiştirilmesi gerektiği göruşunde. Ne var ki ulkede ağır'ıgı olan hukukculcr, hukuk kuruluşlon ve bir cok demokrotik orgul hukümetle aynı kanıda değil Hazırlanmış olcn tasorıların örgutlenme ozgürlüğüne sınırlar getireceği belirtiliyor, Türkiye Barolar BirTgı Yonetim Kurulu yayınlodığı bildıride şu goruşlere yer verdi: «AnnyasaiTiızın tenel haklardon saydığı konuiardo yasai kısıtlamalaı getırmek eöilimi İIB 1961 Anayasası'nı topiuma fazla gören anlayış arasındaki fark pek buyuk değildir » Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Kurulu da yayınladığı blldiride, «Anorşıyı gerekce gostererek ozgurluklerı kısıtlayıcı bazı yasa tasanları ile ulusun karşısına cıkılması»ndan duyulon kuşkuyu kaydetti. Bır Büyük Ayna Kırılnıış.,, OKtay AKBAL 44 Evet Hayıar .' "4• Sağcı Basın Ne Diyor? :/1ÛLIIV» Alpay KABACALI KİMİN İŞİNE YARAR? Örgutlenme özguılugunu sınırlamakla şiddet olflylOrının onlenemeyeceği, Ecevit Hükümetı'nce hazırlanan tasarılarin aynen yasalaşmasının terorizme yarayacağı gecen hafta sık sık dlle getiriidl. Anarsinın kanlı tırmonışına kendi siyosal umutlannı baglayanların birden cok hedcfi olduğu öteden beri bllinmekîe. Örneğin, askeri ya da sivil sıkıyönetime yonelmesi halınde Ecevit Hukümetfnin, demokratik güclerle iyice korşı karşıya kolacağı hesaplanıyor. Nitekim gectigimiz hafta do yasa tasanları doloyısıylo bu gelişmelerin ilk belirtileri görîilmedi değil. Sayın Ecevit'in tosorıları tumuyle savunmosı, bunu yoparken kullandığı üslup ve oluşan karşı tepkller; gerek hükumet gerek demokrasi konularında hic de icocıcı duygulor beslemeyenleri sevlndirmiş olmalıdır. B ir ayna kırıldı. Dolmabohcs'den Ankara'ya Millet Mecl.sin» goturulen bir ayna yolda paramparça oldu. Şimdi lortışılıyor, kim kııdı, nicln kırıldı, neöen dolayı Htanbul dokı Saray'dan AnKara'ya göturülmek isl«ndi, sorumiu kım? diyei.. Meclis Başkanı bu aynayı salonlordon btrine koyduracakmış. «Çerçevesı duruyor, lcindokı ayna blrkac yuz Mrol.k bir şeydi, yenisini koyarız, olur biter» diyor. Öyle mldir, bllmcm. Aynalaı birbırln» btnzemaz. Aynalar vardır kijlyi bambaşka gösterir. Aynalar vardır guzelleştirir, aynalar vardır çirkinleştirir. En iyı ayna kfsiyi olduğu gibi gosterendir, ama onu da kimse ıstemez Bu eski saray aynası nasıl şeydi acaba? Nice canlar kırılıyor, nic« gencler paramporca oluyor. Kalan parcalarını bohcaya sarıp bir o«o köşesine atıverıyorlar Acıyoruz gazeteleri, dinliyoruz ajans haberlerlnı, tum yurtta kırılan kırılana, kıran kırana! O tarlhı aynonın hic değiise cerçevesi kalmış, kırıjıp giden canların izi kalmıyor ya!.. Turkiye, bir kırık aynaya dönuşturüldu. Paramparça edlldı gancligımiz. Ustüne titrediğimiz gencler, korkunç bır duşmanlıgın tutkusu içindedir. Hepsi bırbirine karşı, hepsı akıl almaz bir duygusalhk içinde, hepsi garip bir mikrobun etki»ind« kalmış gibi... Bunlar öizim çocuklarımız, bizım, sizin, hepimizin! Yaşiarı on sekiz • yirmi, hodi hadi yirmi beş. Liss sırolarmda çogu... Oysa «yurdu ve votanı kurtarmak», hatta «dünya Türklüğünün ozBüriuğu icin sovaşmak». ya da ezilen insanları ezenlere karşı savunmok, saviarıylo cıkmışiar oıtaya. BanKa soymok, yol kesmek, adam vurmak, en acımasız işkencelerı yapmak sorun değil onlara! Kızlar da vor iclerir.de.. Beş yıl hapse mohkum olup da «bunu kendüerl için şeref» sayon «Kurtuluşa kodar 'JOVOŞ» diye bağıranlaria, «Pişmon değilim, elim» fırsat gecse yine kcmunist'eri öldururum» diye gururlanonlar aynı yaşta, belki de cynı »osyol çavrsnin, aynı derslsri gören okulların, aynı topiumun cocukları... Kendimizı kırık bir aynadan seyreder gibiyiz. Doğru durust goremiyoruz gerceklerı. Bolük pörçük her şey. Gercegm bır porçosı orda; bir parçası burda... Hiç bokImız mı kırık bir oyncöa yuzunuze, bölünürsıinüz, coğolırsınız, sayıSil porçalar haline girersiniz. Tek bir aynada «tek» olarak varsımzdir, ama parcalanmış bir aynada soyısız yuzleriniz vordır. Şimdi Türkiye böyle kırık bir oynoya dönuştu. Kendimiz yaptık bunu. Meclis 8oşkonı. Dolmabahce'den biı tarihi aynayı Meclıse gefirtmek istemış, boşaromamış. Milletvekilleri Orodo keneli!erini oldukları gibi görsunler istemiş olmalı . Ben eski b<r öykumde berber aynalarından soz etmlştlm. Insan kendini en cok bu oynolorda görur. Bir yarııti soat başbaşotmızdır kendinizle, ic hesoplasmanı2i yopmok zorundo kalırsınız ister istemez... Yanılgılar, yanlışlıklar acılar uzuntuler pjşmanlıklar kara bir bulut gib> cöker üstunuze. . Bu kısacık bir hesapiaşmadır, ama ya sızi guclendirir, yo c(a busbutun cökertir. Evet, bunlaı yanlıştı. anlodım, bir aano aynı seyi yapmamalıyım. kararıyla kalkorsonız aynanm önunden, başarilı bir odım atmrssmızdır olumluya doğru... Blze tum Türkiye yi içine aiacak kador büyük bir ayna gerek Gerçeğimizi parçalaı holinde değil bir butun olorok gorebilmemlz icin.. Amo yok mu o oyna? Vor. basm yanl gozeteler . Aiın hepsini yanyana koyun. ynîmzca boşlıklorına bir göz atmak tüm gerceği yansıtır size. Blrlnin dediğini öiekı yodsıyor, birinin yodsıdığını öburü doğruluyor Hele yazılor. yorumlor orasında blrbirini tutmazlık öylesme meydonda ki... Bu aynadD cok clfkin gorunuyoruz Kookara. umutsuz, bitkin Kırk beş milyonluk bir ulus. bir ülke nosıl bu hole getirildf? Bunu bir on yüzünü bir aynado sevrederek düşünen. hesabını yopon yok Herkes koşuyor, hırla kinle. düsmunlıkla. elinde süoh elinde cömur elinde boya, alind» bıcak, koşuyor. birbırimizı. keno'imizi ezmek, yok Btmek <cin korkunc bir caba icindeyiz. «Bır büyük oyna kınlmıs Kâınat 'Cine düşmüş / Düşııuş ama ' Paramparça» öet B»dr> Rohmi. Tum oynaları paramparço «tmisiz kendi oaromparca gerçeğimizi gözden soklamak icin, sucu aynoda bulmak icin... Amo bo$ caba. bos . ilik ve "Milliyetçilik,, «Rüyeti Hilâl Konferansı» Dünyanın dört bucoğından geien ve mukoddes şeriati rejimlerine benimsetemodikleri holde kondilerini fetvâ mokamında gören sarıklılar! Süyük Trabyo Otelinin sofrolannda rahotca ve afiyetle yiyip iciniz! Fakat aslo bu mevzuda en kucük tereddut belirticı bir holt yemeym'z! HattT bu mevzuun göruşulmeye değnıez olduÖu tezıni ortayo cıtınız! Necip FA2IL (Soboh, 27.11.1978) Konferansın isminden ve bazı reformcu kişiierin idarecilığe ve sozculüğe getirilmesmden, aştronomlann Din AdOmlarıyle birlıkte konferonsın üyesi olmosındon aniaşılmaktadır kı. yanlış bir organızasyon vardır. (...) Fakat «musademei efkârdan barizi hakikat neş'et eder» fehvâsınca. Dıyonet işleri Başkanlığı'nın 30 islâm ülkesinın temsllcışini bır araya getirmssi fevkalâde bır başicngıctır. Bu güzei başlangıcm şerefi İslâmı tek şaşmaz blcü kabul eden mukaddesatcı gazete ve mecmualarındır. Mustofa CERİD (Sabah, 28.11.1978) • ...gönderdiği telgrafto «Rüyeti hilal» yerine «Rületi islâm Konferansı» tâbirini kullanmış. Yahut okuyan sehven öyte okudu Bayıldım bu sehv'e.. Secde ettim. icimden Şimdi onun ruyeti ile uğraşırken bir de bakarsınız kendisi zuhur etmış.. Ondördüncü asrı hicrinin son demlerinde, hayırdır inşallah.. Ergun GÖZE (Tercüman, 29.11.1978) • Kanaatımızco bugün halledilmesi gereken mesele ne hilöhn rü'yetı ve isbâtı meselesi. ne dm ve ifım catışması, ne ihtilafı metalı meselesi. ne şu ne budur. |...) Bir aroyo gelmış bulunan islâm ülkeleri Muhterem Müftülerinın b'j hayırlı teşebbüslerirlde verimli neticeye varabılmeler; icin cok mühım bir hususu teklıf ediyorum: (,..)Her İslâm ülkes'nden katılacak ıimi, rıâsı ve adoleti ile temayüz etmiş kımselerden meydana geien bır daimf kurulun îeşekküi etmesı şarttır. Ozeı yonetmeüğiyle yapılocak olan bu secim neticesi secılen zevât Mekke'de daimi olorak calışır ve yalnız ibâdete aıd hususlardaki müslümanlararcsı iMilöflorı halleder. Dr. Yusuf KILIC (Milli Gazete, 30 11.1978) Türkiye üzerlne hic bilgisl olmoyan bir yabancının, ulkemizin siyasal ekonomlk durumunu öğrenmek istediglni ve bu omoclo, elde edeblldlği sağcı gazeteleri kendi diline cevirttiğıni düşünelim... Bu düşsel yabancıya ne denII acısak yeridir: Birincisi, omacıno ulaşamayacak, yalan yanlış biigiler edinecek ve bu arada Turkiye'de aşın sol bir iktidann isboşındo olduğunu sanacak. Öte yandan da birbirini tutmayon, COğu kez birbirine taban tabana karşıt savlar, yorumlar karşısında bocalayacak. Ya bizım cok ilkel bir tcplum oldugjmuz kanısına varacok, ya kendi aklından kuşkulonacok, ya da cevirmeninin bilgislnden. REAKSİYON GÖSTERMEK... MHP kanadı daha da ilen gidiyor, «reaksiyontdan, «silöhlonmok»tan söz ediyor. Örneğin 28 kasım günlü MİLLET te (smoil Gerceksoz imzalı yazıda soyie deniliyor. sTurkıye'üe sol ıktıdar bütün yonlerîyle yorın eline doha genış fırsat ve ımkânlar gectiğinde neler yapabiieceğinın örneğmi vermekle meşguldür. (...) Üc yüz beş yuz hapishone kackını anarşistm yapabileceklerı en buyük mel'anet kurbanlorı her gün biroz daha arton sıyosî cinayetlerden öteye gec mez ama, Turkiye'de bir faşizm tehlıkesınin havasını caldırıp komünızmın ayak seslerini gürultuye getiren Ecevit ve yandoşları ile bu DİSK'ler, TÖBDER'ler, POLDER'ler ve bu TRT «kamuoyu oluşturmak» de nılen o uyuşturucu zehiri mille tin kanına zerkedebilir. Nitekim etmişlerdır de... VatandO' şın bu kadar acık secik bir düzenbazlık karşısında roaksiyon gosterecek gucü veya mecali kendişinde bulamaması bu başarınm bir örneği değil de nedir?» CHP GRUBUNDA... Aynı turden bir gelişme de CHP parlomento gruplarında söz konusudur. Yoso tasarılorı CHP'li porlomenterler arasında genellikle soğıık karşılanmış durumdodır. Tepkileri yumuşatıp zamcna yaymak amacıyla oiacak. iş şimdilik bir komisyona havale edildi. Komisyonda esen hava, ilk hoberlere gore, ozgurluklerı kısıtlayıcı niteliktekl tasarı hükümlerinin ayıklanması doğrultusundo. CHP Grubu ile Hukumetı korşı karşıya getiren konulardan biri de İşletmeler Bakanı Kenan Bulutoğlu hakkındo verilen gensoru önergesivdi gecen hafta. Gensoru Başbakan Ecevit in ağırıığım koymasıyla reddedildl. Ancak gerek oylamayo katılanların sayıs>. gerek konuşmalarda dile getirilen yokınmalorın icerdiği hukümete yonelik cizgiler, Hükümet acısından üzerinde durulmaya değer görüldu. Cünkü bir hükümetin hem sağ, hem sol, hem d * kendi parlamento grubu ile karşı karsıyo gelerek siyasal varlığını sürdürmesi ancak gecici bir olgu Olmalı idi... CİHANA ANLATMALIYMIŞ! Turkiye'de «millet sol kovgası» olduğunu anlatmaya ça lışan şu mantığa bakınız! 27 kasım günlu TERCÜMAN'da Rauf Tamer diyor ki: »Dun. The Associated Press. tüm dünya gazetelerıne, radyolarına, TV ve aergilerine (...) şu kara habsri yayıyordu: «Türkıye'de insanlar artık selâmlaş mıyor... Köyler bile küs... Faşist • komünıst ayırımı, ilkokul cocuklanna kadar gırdi.» (...) Faşizm masalı'nın bu en büyuk aıansa dahı yutturulmuş olmasma ne dersıniz? Ve bundan kimi sorumîu tuîarsınız? « Faşıst odaklar kapatılmalıdır.. Faşist boskıiar durdurulma lıdır Faşıst'e yol yok gecıt yok.. Faşısfe kız yok, ekmek yok. ev yok, su yok..» diye diye geldik bu gunlere... The Associated Press; « İlkokul cocukları bile bolündü... Köyler bıle küs» derken, Türk miiliyetCüerini bir kenara bırakıp sadece 2 okımdan bahsedıyor: ıKomunıst • Faşıst». Bıraz kur calason dıyecek ki: « 8u hükümetı destekieyenler komünıst, tenkit edenler faşist..» Tenkıt edenlere Türk 8oşbokanı da faşist nazarıyla baktığına gore, elâlemm yanlış yargısına nıcm kızorsmız? {...) Burada, kendi aydınlrjrımıza anlatomadığımız şevi, Avrupalıya nasıl anlatalım? Onu nosıl inandıralım kı? < Vallohl sağsol yok.» «Ya ne var?» «Bır tarofto millet var.. ÖDür tarafto da onun boşma rnusallat olmuş Dir güruh var » « Pekiy, bu köylerin bıle dargınlığı nedir? Çocukların kavgası nedir?» « Amcîn efendım. bızım Başbakanımız. kencl: fikrinde olmayan gazeteciiere vermıyor, imcm efendi nca da işte, cemaat ne Vapsm. sümkuruyor ..» Muhaıetet. derhai bır grup oluşturmalı BÜTÇENİN ANLAMI... Yeni mali yıl butce tasarısı 395 milyar lira olarak bağlandı. Memur maaş kotsayısı değiştirilmedi Oeoirmenin suyu yine dar ve sabit gelirlüer. Onlara göturülecek hizmetlerin gercek olarak artırıldığına illşkin yine fazla bir işaret yok yeni bütcede. Örneğin IMF de buna karşı. «Aşırı» kamu harcamaları konusunda hassas olduğunu sürekli belii edfyor, «dengeü» bütce istiyor. Ama aynı IMF. dar ve sabit gelirlüer ac>sından bir tür vergl olan devalüasyonları ise salik vermekte. Nitekim IMF Heyeti'nin Bcşkanı daha İsfonbul'da acıkladı dolara kaışı Türk Lirasın;n ayarlcnmcsında Türk Hükümeti'nin geciktiğini... Bir bcışko şcşırtıcı olcyo da Mcliye Bokânı Ziyo Müezzlnoğlu nun yolcctığı sö'iennbi)lr. Bütceyi ocıklarken yoptığı basın toplnnt;s>rdc Sivın Müezzineğlu, para ayarlamalarının süreceğini kendi ağzından ifade eyledl... VE SİLAHLANMAK!... Ve 30 kasım günlü HERGÜN'de Jsmet Tümtürk imzasıykı yer alan yazıda şu cümlelere rastlıyoruz: «Suadiye gemimizin yüzlerce komunısf tarafından, tam bir korsaniık hareketıyle kacırılmO sı oylardan beri ekilen tohumların meyvesidir. (...) Tohumlar durmadan atıldı. «Yetkililer» kızılları zorbalığa boylece, hemen hemen itti Tam hakikatini ararsak, Suadiye suclulan ıkı kume halınde ceza mohkemesine sevkedılmeliydi. Önde zorbalığı yapan 30O5OÛ kızıl. Onların arkasından da, göz yuman. işleri bu dereceye getıren. bir o kador da «vali». «Emniyet Müdürü» ve daha iyuksek» yetkili. (...) Bütün bu anarşi hadiselerinde, anor şıyi yapanlafın en kuvvetlı bir desteği. HALKIN SİLAHSIZ oluşudur. Solcu ıdareciler ve sol cu polıtikacılar. ilk işlerden bi rı olarak. NAMUSLU vatandaş ları mümkun olduğu kodar sıiahsız bırakmaya kuyulurlar. Silah ruhsatı vermeyi mümkun olduğu kodar kısörlor. Üstelik. bunu do «asayiş koruyucu» ted öırler arosında. bir marlfetmiş gibi sâyorlâr Gercekte isö uü rüst kişileri tamomBn siiahsız cırokma. kızıl zorbaların ekuıeğıne vağ sürmektir.» Yukarıdaki alıntılon ciddiye alarok okuyacak bir yabancının icine duşeceği şaşkınlıgı gözünuzün önüne getirebiliyor musunuz? DI$TA ROMANYADA... Askeri blok icinde kalmakla birlikte hoyslyeffi bir dıs politika cizglsine sahip bir ulke olarok qcsterilir Romanyo Toprakları ustünde yabancı asker yabancı us bulundurmoz. Yobancı güclerln katılocoğı cskeri monevrolaro izin vermez Varşova Paktı nın uyesi olmakla birlikte Bağlantısızlar Bloku'nun Eaygınlığı olan bir «kOnuk» üyesidir Hatta ^Qö?!ei'cı stotusu»ne gecirilmeti icin öneriler vardır. Ve Romanya Batıda gecen haftanın odak noktosı haline geldi Kimi yayın orgonları, «Yeni bir Cekosiovakyo oiavının eşiğınde miyız?)1 gibisinden baslıklar attılor. Bu gelişmeieri Romanya Oevlet Başkanı Covuşeskunun Varşovo Paktı'nm MoskovO'daki son doruk toplontısında aldıdı tavır basla'tı Bükreş sovunma harcomotarınin artırılmasıno ve ülkesinin askeri kuvvetlerini. olusturulocak bir birlesik komutonlığın emrin» verilmesme karsı cıktı Avrıca Mısır ile Israil orasında Washıngton'un himoyesinde vapılan Camp Oavfd onloşmalarmı kınamayı do kabul atmedi Varsovo Paktı ülktlerlnln yayın organlorının topları gecen hafta Bukr«*'e doğru çevrildi v« ateşlendi Boskan Çavusesku ise Romanya'nın bir devlet olorak birlesmesinin 60 yıldönümünde. cumo günü bir konuşmo vaoarok gârüslerini bir kez daha ylneledi ve gerllemedi Altmısınc vıl törenlerine Vorşova Paktı üyesi oitı ulkenin büyükelci'erinin katılmadığı bildirlliyordu... ve batıya yollamalı.. (...) Türkıye'de «Komümsı faşist» kav gası olduğunu cihano anlatmalıdır.» RUH HASTASI KİM? Amerikan ajansımn haberin den esinli bu mintığa Necip Fazıl ın 28 kosını gunlü SABAH'ta cıkan, Isvicre gazeteslnden esinli yargısını ekle^ellm; «Bir devırue. (inönu dsvri şe kdveti) bir Isvıcre soietesi şoyi9 yazımşti: «fürkıyeafe ne sıya 5ı, ne ıdorı, ne ıKlısadı, ne ıctımui bır ouhran voraır; bütun telöketlet ruhıuır ve ruhı sebebe oağudır. FurKıye Dır (psıkozrur, hastalığıl ıcindeaır » 8 Ü gazeteye gore. Turkıye. aelmın her defa kaşıg1 ogzma goturmek ye nrıe. ku/ağma uzainıası, Her deta yemeğı yere aokmesi ve neticede aclıktan ölmeye mah küm bulunması gibi, korkunc bir ruh kamaşmasına (psikasteni» uğramış bulunuyor; ve her saha/o aıt tedbırler manzumesınde*! zoafı bu sebepten doğuyor. (...) Davayı esostan aimok vs ruh rıastoiığı yonunden bir careye bağlomak lâzımdır. Isvıcre gazetesı, bu göruşüyle. muazzam ve o nıspette mahrem bir hakikate parmak basmıştı. Fakot sadece dallardoki olâmet lere göre verılmiş ulon bu doğ ru huküm, köklerc kodor nüfuz eimek hoysıyetmden mahrum ve neticeyı goyet ıvi gordüğü haide seb«pten gafil bulunuyor du. (...) En büyük zarar. kokte yani ruhta meydono gslmış v« her facianm üstünde olarak bızden. eşyo ve hadisleri oyıro et.Tide melekes: kaldınlmı$tır Imanla beraber aklı ohlâkı vıc donr irfonı. tek kelimeyle insanı knyoetmış bulunuyoruz.» Cumhunyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle