26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t Kt ogaya egemen otma'k. ffoğada cekleri onceaen öüme..1 barlıdır. takat insanoğlunu doğa olaylan denli etkileyen bir baska olaylar dlzisi de toplum olaylandır. Yagmur yağacagmı. hatta deprem olacağını önceden biimemize olanak varsa da, bütün tarih bilgimize. toplum yasalarmı ögrenmemize karşın yarınımı/ı kesinkes görebildiğimiz söylenemez. Belü bir toplumun iyice incclenmesi. izlenmesi bize ancak genel degerlendirmeler. iieriya ilişkin genel kestirmerer yapmamızı kolaylaştırıyor. Tarih okumanın belki başiıca tadı, olaylarını gözden geçiıdiğimiz belli biı geçmiş zaman döneminin nereye vardığını. o belli geçmiş zaman dilimi içinde yaşayanların bilmemesi. bizim bilmemi/:dir. Hüseyin Cahit Yalçın ın, Iş Bankası yayınları arasında basılmiş «Siyasal Anılar» ve Edebiyat Amian» başlıkiarım taşıyan iki ciltük anılarından bugünlerde özellikle • Siyasal Anılar» başîıklı olaıımı okurken, yukarda anlatmaya çaliîMğım rulısal olayı yaşadım. Sözgelişi, Hüseyin Cahit bu anıJann bir yerinde, Lâzkiye Mületvekili Mehmet Aslan Beyden söz ederken. siz bu Mehmet Aslan Beyin az sonra gericilerin silâhı ile Hüseyin Cahit yerine öldürülecegini biliyorsunuz. Bunu o zaman kimse kestiremezdi. Çünkü Mehnaet Aslan Beyin öldürülmesi olayı tarih için önemli değildir; olsa olsa tarihin önem verdigi keskin değişikliklerin ayrıntı.sal parçalarından biridir. O zaman dilimi içinde onemli olan 31 Mart gericilik başkaldırısı idi. bunu ise kimse kestirememişti. Amerika» olacaftmız yülünç savmda bulunarılai" ıse. solun eieştiı ile. ;nı şıddet lculianarak susturmak yolunu tutmuşlardı. Bugüııü iyi anlayabilmek. elbette geçmişi iyi bilmeye bağlıdır. Bugün büyük kapitalist devletlerin uluslaraıası ortakhkların elinde oyuncak durumuna düşmüş olması, Türkiye'nin başına inen bir taş değildir: bu durum yıllar önceden başlayarak hazırlanmıştır. ne ya/.ik ki bu hazırlıklaki yerli orrakların çıvbası bjyük oımuştur. Gericiligin beslenip palazlandınlması da bu süreç içinde duşünülmeli L'lkemi^in. topiumumuzun basına gelenleri bir bütün olarak düsunmek. ele almak gerekir; Kahramanmaraş olay'an ile Diinya Bankasmm Türkiye'ye karşı takmdıjrı davraiıiş birbinnden ayn iki olaylar dizi.sı değildir Bugün Türkiye içerden ve dısardan sıkıştırılıyor. Bir tikım tahte siyasal sloganlar ardında kendi ereklerine varmava çalışanları bir an için bir yana bırakecak olursak, gerçek yurtse1. erlerin geleceğe yöııelik tamlamaları VG bugün tutmaları gereken davr.aıış oldııkça aydınhk bir nitelikte crtaya çıkarılabHir. Tam bagımsızlık ıç erincini koşulu tsm demokrasi de her türlü bunalımın il.i Bir toplum her türlü sıkıntıya. en kötüsu savaşların getirdiği yıkımlara dayanabilir. ka.şı koyabilir; bunun içınse halktan özgeçi istemek. ama b'inu esiıçe uygulamak yeter Bunalımlı donemlerin iyileştirici etkileri de vardır Halkla herşeyi açık konuçmanm günüdür. Hüseyin Cahit Yalçın, Siyasal Anıları nda. hiç bir oiayın öncfiden kestırilciiğine ilişkin bir söz söylemiyor. Demek ki meşrutiyet clönemi düşünürlerı. o günün olaylarını bir rastlantılar /ınciri içinde yaşamışlardır. Bu durumda en başarılı devlet. siyasot adamı. olaylara sonradan çare buian pdam an'araına gelir Oysa olaylara yön vermek. tarihin gidişine egemen olmaktır önemli olan Bugün de Türkiye de ilerde patlayacak bir olayın provaları yapılrnaktsdır. Bu kanlı provalar. her tür gericiligin nitcliklerini taşıyor Hüseyin Cahit Yaicm'ın. anılannı anlatırken ki durumuna düşmemsk için. tanımal^nmızı gerçeklere cîeyamak ve her zamankinden daha bilinçii olmak zoıundayız. Yarın TakMm'de neler olacağını bilmeyebiliriz. sonunda iyi bir haber alma orgütün'jn işidir bunu bilmek; ama önemli olan. buşün Türkiyenin ekonomik. toplumsal. siyssai geüşiminj durdurmaya yöneük güçlerin planlannı anlamak ve bunun uygulanmasını geçersiz kılmaktır. CUMHUBİYET 29 ARALIT 971 1 D VE^GÖRÜŞLER PROVA Melih Cevdet ANDAY mus. ama ertesi gün olacagı kestirememiş, insanlaıia biraz eg'.emek uzere bu anılann içjne daiahm bir ucundan Hüseyin Cahit Yalçın, knabının 31 Mart Prova>ı» arabfişlıgıııı taşıyan bolumüne. Bu sorun. rr.eşrutij et doiıeminde, ış işten geçtikten sonra çozümlendı» diye başlıyor. Ne ögretici bir söz diyelim mi° Bsn, tarihin yinelendigine inananlaıdan dejtilim. ama belli kosullar. zaman aralıgı ile de olsa. biraraya geldi rm. benzer sonuçlan doğurur diye düşünmek de yanlış sayılmamah. Şöyle sürdürüyor anılarını Yalçın: Ramazanın 11 ve ekimin 13. günü, Kör Ali (ya da Kör Mehmet) adını taşıyan bir hoca. Fatih Camiinde vaaz verirken Anayasa ve Millct Mecli.>ı ne karşı, ÖLgüılüğün ve esitliğin anlamsız şeyler olduğu yolunda birtakım sozler söyleyerek halkı kışkırtmış. on'ara kendisi ile bırlikte eyleme geçecekleri ü/ei'ine and icirmiş. hepsine sanklar sardırmış. Silâhlı olarak Fatih Camünden ç;kırnş!ar. Bir yandan haykınyorlar: Allahını seven arkamızdan gelsin! Cemaat gittikçe büyüyor.Bu olaylar üzerinden yıllar geçtikten sonra Hüseyin Cahit Yalçın somyor: «Şu olay karşısında İstanbul'da güvenük güçleri ve hükümet vardı dencbilir mi? Fatih Camiindsn yola çıkan şu azgınların. İstanbul içinde hiç tir polis gücü ile karşılaşmadan. rahat rahat bir gezinti yapabilmcleri akla sığar mı? Akla sığmaz ?ma işte bir kez olmuş bulunuyor. Gariptir ki. olayın çıkncpçı gün ga/etelere şöyle bir haber bildirümişti. Bazı yurt hainlerinin ülkede zorbalık yönetimini geri getirmek düşüncesinde olduklan üzerine bir takım söylentiler dolaşmakta olduğundan. c'erinli.Şine ve yan tutmadan incelenmesiyle gerçegin ortaya çıkanlması ve kışkırtıcılann kim olursa olsun cezalandınlmpsının padişah'ık katından sadrazam pasaya buyurulduğu haber ahnmıştır (Tanin. 30 eylül 1324).» 31 Mart gericilik başkaldınsımn başka bir provasma geçiyor Hüseyin Cahit Va!çın >Din Kışkırtması başlıkh bölümde: •Cemiyete ve meşrutiyete en can alıcı kıskırtılar ise bunhirdan çok din orti'ısü aiimda yapılanlardı. İttilıatçılar halk arnsmda dinsizlikle suclanıyorlardı. Butun bu özgiirlük'.er. Mebuslar Meclifi. gâvurluk s?yı!ıyordu. Halkın en kör. en azgın duygularını ayaklandırarak ülkeyı altüst eımek isteyenler. artık işi bütün bütün açıga vuracak kadar davranmaya başlamışlaıdı. • Şubatın 15. pa/ar günü Kapalıçarşı açılır açıimaz hoca kıhğmda bir iki kişi orta yere bir masa koyaıak başına otururlar. Baskının lenalığından. özgürlüğün yararından söz açan ve msşrııtiyet döneminde düzenlenecek yasalarla yollarm şeriata uygun olrnasını isteyen çok ımzan bir d;lekçe çıkarırlar. Grlen gecene bu kAğırları imzalatmaya baslarlar. Ne olduğumı soi'anlara. «Şeriat istiyoruz» derler. Dini bütün Müslümanlar bu kaçıdm altma im/a aîmayı büyük bir sevap bilirler. Halk birıkir. şeriat isteyen kâgıdın p.ltı im/a ile dolar. İşi. sonunda polis habor alır. Kör Ali olsyı yineleniyor demekki Ama bu kez daha ustaca bir ha^niık kar.şısında bulunuyorduk. Görünüşte ise meşrutiyete kaışı bir şey yoktu.Kiml tarih merakhları, gelecegi geçmişte aramaya düşkün olanlaıdır. Oysa tarih. olaylar geçip gıttikten sonra onları yorumlar. okurlar ise geçmişi. gecmişin o olaylan içinde yaşamıs olaıılardan daha iyi anladıklannı düşunerek bobürl»nirler. ama yasadıklan günun ardından ne geleceğini yine de büme^ler. Gel?cek hiç mi kestirileme^? Kestirilir kestiriimesine. ama ya/'.mın başıncıa dsdigim gibi bir gene! gidiş yorumudur bu Sözgelisi Turkiye solu. Türkiye'nin bugün ıçine düştüğü çok sıkışık. çok bunahmh dönemi otuzkırk yıl önce kestirebilmiştir. Ecevit ve CHP... oğu kişide bir şaşkıniık seziliyor. Olayların hızlı akışı karşısmda dcgaidır ki insan kendini dağıtobiı:r. Politika sahnesi İstanbul trafiğine dondü. CHP'liler soruyorlar: Peki, biz Sıkıyonetim ilân etmek için mi hükümet kurduk? Olur böyle şeyler... CKP, 1974'te de güvercin ucura ucura iktidara tjrmanrmştı. Bcnşı diündsn düşürmeyen Ecevit, Kıbns'ta savaş ycptı. 12 Mart Sıkıyönetiminden yakına yckına dilinde tüy biten ve askeri yönetimleroen bunca sakınanların sıkıyönetime kaymaları da bir cellfki gibi gorünür, cma politika denen sanatı onlamak gerek... Barıs, savcş, s.ıl yöneîin,, sıkıyönetim, cunta, devrim, karşı dev.'inı dcciiçjimiz yoııtemlerin türnü, politikon:n değişik türieridir. Dcmokrasi ve özgürlük yolunda scmürüye karşı uğraş veren kişi, önce bunu bibilecek. Eğer bu gerçek bilinmiyorsa, hiçbir şey bılinmiyor demektir. Türkiye'de csosycl dpmokrctım» diys ortavo çıkanlann en bü/ıik ycnılgısı âa budur. Ülkede ccğdaş kafclı kişilerden olıışan kadroiarı şu veya bu nsdenle tıı kaka sayan, öncalikls büyük sınavlardan gecmiş radikal güclsre Itorşı kjşkufu bir tuîum takınan pr?rtinin ayakları ya"3ş yovaş suyo eriyor. Ne var ki tepkllere de yol acıyor: Ç Halk b:2e Sikıyönetjm için oy vermedl... • Umudumuz Eceviî'e ne oldu? Bir yıllık iktidarıınız fiyaskodur... • Bence yarın olabilecekleri bilmek, deprem olacağını bilmek kadar önemlidir Kahramanmaras olaylanndan sonra bir hükümet temsilcîsinin. o kente battaniyeler. silteler. kan gönderildiğini söylemesi de. kimi toplumsal olaylarda deprem gibi acımasız doga olaylan arasındaki benzerliği göstermektedır. Ancak şu ayrımla ki. önceden bilmek doğa olaylarını durdurmaz. yalnızca bizi o oiayların zararından korur; toplum olaylarını bütün aynntılan ile kestirmek ise belki tarihi orradan kaldınrdı. Toplumun genel gidişinin bilimsel açıdan kestirilmesi ise. tarihi çabuklaştınr. Bizim tarihten ders alıp alamayacagımız konusu ise çok tartısmahdır: Tarih yinelemelerden oluşur diyenlerin düşüncesi ile. hiç bir olayın yinelenmeyeceğine inananlann düşüncelen arasında yeğleme yapmak size düşer. begenin beğendiginizi. Biz yine bilgiçlik tadını çıkarmak. bir zaman:n önemli toplumsal olayîarı içinde bulun Bize kalırsa bazı CHP'liler hem kendllerine insafsalık, hem Ecevit'e haksız'ık edi/or!ar. Böylesiris tepkiler cocuksudur. Bir kez CHP, bir yıüık hükumeünde çok blrşey yapcmazdı. Parti iktidara gumbür • gümbür gelecek capta oy toparlıyanıcıdıcjı icin, saâlcı uzlaşarak bir denge hükümeti kurmuştu. Sonra demokratik solun (ya da sosyal demokratların) bütün dünyadaki yozgıları bövledir. İki atos orasında kal'r soryal dsmokrat. saqa da yarannmaz, sola da. . Ne yapacağını şaşııır. Ecevit yönetimi cok kotu koşul'cırrfcı ikticcıro nicii D^rarfion ku^oîmaya ugrodı, içerden kundaklandı. Bugün'ere varabilmesi bile başarıdır. Bir ulke duşuııun ki Başuckanı günlük ham petro) gereksinimi için kapı kapı dolaşmak zorundadır. Amerika ya başvurursun vermsı, Batı Almanya burun kıvırır, Sovyetler yardım etmez, Libya der ki: Önce İMF'ye git... Böyle uikede demokrasi yopacaksın, hem de gizli terör odaklarının ic tuzaklarına karşm... Hayır, kolay değil bu işler. Bir insanı alıp göklere cıkarandan korkmalı. Cünkii bu işi yapan, gökiere cıkardıgı insanı bir elde yerin dibine de batırıverir. Bu uikede «Umudumuz Ecevit» iktidara gecer gaçmez her şeyin değlşivereceğlne inananlar vardı. Olur mu canım? Hangi partl, yeryüzünün hangi batak ülkesinde bir kalemde işleri duzeltivermiş? Sıradan kişiler bir yana. yıllarca poliükaciiık yaptıktan sonra CHP Grubuna girmiş saclı sakallı adamlar bu gsrceği bümiyorlar mı? Ecevit halk kesıminde bir demokratik akım ya.atan eylemin Ifderı olarak partisini guclendirmiş, 27 yıldan beri muhaleielte kalan CHP'vi iktidara tırmandırmıştır. Eleştırilecek yanlorı olabilir. Ama kişisel değerleri acısından Batı dunyasındaki liderler arasında Ecevit gibi bir cağdaş ka?a!ı yoktur. Ne var ki coğu değerli lıderin bazan poütika dünyasında amaclarına ulaşamadığı, kötü bir son'la siyasal yaşamını noktaladığı da görülmüstür. Acaba Ecevit, başarıya ulaşabilecek mi? Bu sorunun yanıtı «Başarı»nın tanımına göre değlşir. CHP'nln yapabileceç,i şsy var, yapamıyacağı şey var. Herşeyden önce yapabileceklerini yapmak icin CHPnin devlet aygıtlarını kullonabillr guce ulaşması gerek. Bu gerek icin de iik koşul, çocuksu tepkilsri gelişigüzel eleştirileri bir yana bırakıp Ecevit'in cevreslnde toporlanmok ve kendi içinde bütünleşmektir. Cünku bir orgut kendi kendini dagıttı mı, kurtlaro yem otur. + Necdet Uğur'la Söyleşirken... Nerden Alıp Nereye... OKTAY AKBAL Evet Hayır VEFAT Benkümız Gen«l Müdur Muovıni S. Tuncoy Beyhan ın cok muhterem koyınp«d«r1 Emekli Ord. Alb. Ankaroy: gorüyoruz tepedan. Bir soot iki soot oıo vermek gundelik uğraşa. Kopabilmek kı$o bir sür* için de olsa bakanlık havosından. Dostça bir söyleşlye bırakmak kendini... MİIU Ejitim Bakanı Necdet Uğur'la başboşayız. To İstonbul Emniyet'indekl şube müdürlügtınden beri adım adiın ilerleyişlni izledlğim bir kişi. Bugün sayısı pek oz olon, gerçek 'devlet adamı' tanımıno »n cok yokışon bir oydın. Hem oydm. hem devlet adamı olabiimek guçtur. Hele buna bir de gerçek bir sanotsever, bir edebiyat tutkunu ntteliklerinl de eklersek... Sormak, tartışmak istediğim pek çok soru var, sorun vor. Tortışmayı sonraya bırakıp, hic değilse kamuoyunun da ilgilendlgi, meraklantfığı üc dört konuda düsüncelerini, gbrüşlerini dinlem«k en iyisi... «Bugün diyorum en zot bakanlık sizin bosında bulundugunuz Milli Eğitim Bakonlığı. Bir yıl içinde bu içgol edilmiş' Bakanlığı nerden alıp nereye getirdiniz?' ıGoreve başlodığımızclo en büyük birıminden en kücuk bınmine kador Bakanlığı inanılmaz ölcüde politikaya gomulmuş buiduk» diyor. cTüm bakanlık belli bir siyasal goruşe gore örgütlenmiş, okuilar bu siyasal görus doğrultusundo «ğitiın. öğretim yapmak durumuna sokulmuş. ders kttapları o görüşleri yansıtacak biçimde değiştirümişlerdi. Koşullandırma hızla eğitim ve öğretime yonsımıştı. Zoten kadrolaşmonın amacı buydu: Öğrencılerft belİ! bir siyasal görüşü benimsetmek. bemmsemeyenierı her turlu vontemle yola getirmsye calışmak, yola gelmeyenlen de zor kullanarak saf dışı bırakmak. Özellikle ve onceııkle öğretmen yetiştiren yüksek okullar Eğitim EnstHülerı secilmişlerdi. Geleceğin oğretmenlerının koşullondırılmas1 yoluvio 'leride on binienn kcşullandınlması düşünulüyordu Koşullandırmanın doğai sonucu oyırımdı: Kendisı ile bırlikte olaniarı tutmok, olmaYanları eğmek. Aynmın doğal sonucu haksızhktı: Kendisıyle birükte olanlan tutmak icin gerektipinde ycsa ve kurallar dışına cıkmayı da göze alarak haksızitk yopmak. Haksızlığm doğal sonucu do cepheleşme ve cotısmo idi Bakaniığo belli bir siyasol görüşün egemen olmosı icin bu örgytıenme. koşullandırma, oyırım. cepheleşme resmi bir politıko olarok devlet gücüyle uygulanmıstı Bokanlıöm gözünde bir öğretmen icin boşon ölcüçü Eğitim ve Öğretımde iyi sonuc almsl! değıl. belh oır sivosol görüs doö''Uİîusunda eyîem yopmak o'muRtu » Uğur konuşurken MC dönemierinde bu sutunda yczdığım yazılorı anımsadım birden. MC'nln giriştiğl 'cspheci' eyleme ilk dikkati c«kenlerden birİYdim. Daha doğrusu ööretmen ve eğitimci okurlorım daha Işin başında mektuplarıyle, söylesileriyle beni uyarmışlard». MC. daho daha ocığı MHP. tüm okullorı, tüm öğrencilerl kendl cizgisinde yürütmek, yetiştirmek, Atafürk'cü devrim yolundan koearmak istiyordu. Bunu do büyük bir 'bfisorı' >lt uyguluyordu. 1978 bosında CHP ağırlıklı yeni hükümet i$ başmo geldiğinde tüm okuMarı, en başla da Bokonlık örgütünü bir 'isgol altındo bulmustu. O kcdar ki bakanlığın koridoHorından korkusuzco gecmek biie önemli bir olaydı. Necdet Uğur bokanlığının ne durumda olduğunu anlattıkton sonra bugüne nasıl getirdiğini de »öyle anlatli: «Boknnlığı okullcrı ööretmenleri, öğrencıieri bu durumda bulduk İçe. onlann vaptıklarmı yopmomokla boşlcdık Bakanlıkta ve okullcrda belli bir siyasal göruşü e.gemen kılmok ıcm politıko vopmomava. başkalarına do yoptırmamava karorlıydık Başannın ölcüsünü, ol'iıilorda bellt bir siyosal düşünce uğruna eylem yapmakta değıl. cağdaş, Derrok^olik bir eciit,ın ve öğretim surd'.rrmek'e aörî'k i Neydi 'cağdas ve demokratik' bir eğitim, nasıl olacaktt? Faşizminkine pek benzeyen bir koşullandırmadan geçmiş, geciftlmlş eğitim topluluğunu, öğretmenleri, öğrencileri y«niö>n it«rici. akılcı, coğdaş eğitim ve öğretim cizglslne getirmek için izlenecek ve yol ve yontem neydi? Uğur bunu föyle acıkl'.yerdu «Her türlü kosullandırmcnın karşısındo olduk. Özgür düsuncevi «gemen kMmak ıcln caiıştık. Eleştir8n, soru soran, özgür kafo vopılı inson vetiştirmevi amaclotiık. Ayınm vopmadık. Ne düşünce. ne manc ne ırk hlc bir ovınmdon yana oimociık. Okullarımızda eğitim ve öğretime önem verdik. Değis'k düsunce ve innncta olanların barıs ıcinde öğretim vopmaları ıcın tum gucumüzle coltstık ve colısıyoruz.» Enver Sadık ALPSU 27 12.1978 carşarrıbo gecesi hakkın rahmetine^avuşmuşlur. Merhuniun cenazesı iv 12 1973 curr.a günu (bugun) öo!e namozını miıteakip Ankora Mnlrepa Camıi'nden kaldınlarak Cebeci csrı mezorlıgı'na defned.ıiecektır. Kederlı oıleeıne, yaKinlarınrj baş3cğlığı düer. acılarını paylaşınz. TOBAıNK Genel Müdürlüğii BİLÎMSEL ÖDÜL (Hcs: 2088) 1652; DOROTHEA MORTAN adına bilimsel ödül konmuştur. Ödül, Nöroloıi ve Noropsikiyatrinin teorik ve pratik olanında calışan herkes9 acıktır. DR. BURHANETTİN TÜRKER. PROF. DR. TURAN ÖRNEK ve DOC. DR. ÜSTÜN KORUGAN'dan kurulu |üri tarafından değerlendirilecek olan calışmalar icin son katılma tarihi 31 Ocak 1979'dur. Birinci ödüle 5000 Tl, iki başarı ödülüne 2500'er T1. verilecektir. Calışmalann 31 Ocak 1979'a kodar cKenan Mortan Cumhuriyet gazetesi istanbul» adresıne yollanması gerekmektedır. (Cumhuriyet 16505) ACI BİR KAYIP Merhum Ethem Alpsu ve merhume Hatice Alpsu'nun oçjulları. marliumo Mezıyet Alpsü'nün s»vO'li eşı, Şen Beyhan. Neş e Berkmen ve Ethem Alpsü'nun bıncik boDaları, riotıce BoKırcı, $«kıbe Bokırcı ve Behıce Erkınen'ın, kardeşieri, Neb'ie, Har.dan ve merhum Zulfu Bakırcınin kayınbiroderierı Tuncay Beyhan, Burhan Berkmen v? Sıbel Alpcer'in kayınpecierlerı, Edip. Naşıt ve Nezahat'tn önişteleri, Ahmel. Hakan, Sıbel ve Aydının dedeleri iyiiik örneğı ess>z mscn, Emckli Ord. <1935TOP63) Alb. Enver Sadık ALPSÜ (Zeyti.ici Enver) 2112.1978 carşcmbo okşamı vefot etmiştir. Cenozesı 29.12.1978 cuma günü (bugünl öğle nomozından sorra Ankora Maltepe Camiı'ndsn kaldınlarak Cebeci asrl mezarlığında toprağa v»rilecektir. Allah rahrnet »ylesin. Ailesi MAARIF 2092) 16523 i (Has: DüfAR ILAN Bevofilu Ikinci Noterliğinden 24.3.1978 tarih v» 9407 sayı ile İLKER AKINCI. 11.1.1977 tarih ve 1056 sayı. 30.5.1978 tarih ve 17109 sayı ile SAFA MANİZADE, 8 4.1977 tarih ve 11263 »ayı ile HALUK GİRAY adiarına tanzim edilmiş vekaletnamelerin adiarı geçenlerin başka yerlere tayin edilmiş olmalan sebebiyle iptal edildiklerini ve hükümsuz bulunduklarını bıldiririz. FİSKOBİRLİKTEN LjAKVijMîrJ Aziz ve Muhterem Okuyuculorının tebrik eder, scadetler diler. İLAN Ham Fındık Yagı Satılacakür Banciırma'do Ycğ Sana/ii Ticaret Kolle'rctıf Şirketl tesisierînde Pres Ekstraksiyon şekli i!e eski yıl ürünlerinden e'.ds edilmiş Birliğimize ait 250 ton ham fındık yağı îeklif almak sureti/le salılacaktır. Konu ile ügili şartname Rıhtım Caddesi Cıracı Sokok No: 2630 Rİş Hanı kat 3'de Fındık Tarım Satış Kooperotifleri Birliâ! adresinden temin edebiürlef. llgi duyonlarm teklif mektuplarını 10 ocak 1979 Carşamba günü saat 15'e kodor yukarıdaki adrese vermelerı duyurulur. TEL: 43 59 70. YENİ YİLLARINI THE SHELL COMPANY OF TURKEY LIMITED TÜRKİYE ŞUBESİMerkezi Londra'da (Manaions: 2797) 1649S TASHİH İLÂNI Gazetemizin 20 aralık 1978 torihü nüshosının beşinci sayfasının 2. ve 3. sütunlannda yayınlanmı» olan «İstanbul Emniyet Sandığından tebligot ilânmin» 26. satınndan sonra geien «Sandıkca satııacaktır. Bu cihetıe AHMET PULJ cümlesi eksik yazıhTiıştır. Düzeltiriz. (Bosm Tashih: 15513) Edebiyat Fakültesi Dekanlığından Fokültemiz Pedagoji Kürsüsunde acık bulunan Asistanlık kadrosuna bir otcma yapılocoktır. ijteklilerin sınavo girecekleri Ycbancı Oilini behrten bir dilekce ile 12. Ocak. 1979 tarihine kadar Dekanlıgırnıza mürocaatları jlân olunur. (Basın: 30676) 16319 Müşterilerimiz siparişierini verirken ve takvimleri safin alırken aşağıdaki ünvanımıza ve takvim'erimizin üzerinde yıllardanberi aynen kullandığımız SAATLİ MAARİF TAKVİMİ ve Saat markalarımıza dikkaf strnelerini, satış yerimizin CAĞALOĞLU YOKUŞU No. 38 olduğunu ve hiç bir yerde şubemiz olmodığını Sayın müşterüerimize duyururuz. İSTANBUL MAARIF KİTAFHANESİ vs MATBAASI A. Ş. Cağaloğlu Yokuşu No. 33 I5T. Telefon : 22 00 49 lİlâncılık ... 1S49S) DUYURU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle