Katalog

butcssı «395» m.i/or «d7i» mılyon lıra oıarak bağlanmışıı; Konsclıde butcenin 360 mılyar 834 mılyon lırası genel buıce gelırlerınden, 10 mılyar lırosı katma bu'ce gelırlerınden. 25 rrrilyar lırası ıse ıç borçlanma!ardan karşıianacakîır. Ve ytne sayın Bakanın acıklamalarından butçe gıderlerının 340 mılyar lırasının vergı gelırlerınden, 31 mılyar lırası ozel gelır ve fonlardon ve 25 mılyor lırosının da ıc ıstıkrazlardan karşılanacağı an'aşılmaktadır Boyıece. 1979 butce tasarısının golır tahmınlermde Meclıste yosclaşması beMenen vergı tasarıları esas vs baz alınmıstır Vergı tasarılarının gercekleşms oranı gelır tahmınlerını esaslı bır şekılde etkı'eyecektır. Bütce tasarılarına gore carı harcamalar 185 mılyar,'transfer harcamalorı 117 mılyar ve yatırım harcamaları ıse 93,5 mılyar lıradır Butce hokkında değerlendırme yapılabılmek ıcın yıl lık program kamu ıktısadı kuruluşlarının fınorsman 'narcamaları ıle ılgılı kararname ve butce kanun tasarısmın beraberce tetkıkı gerek r. Şımdılık buna olanak yok Yıne de duşunceıerımızı belırtclım 1979 butçesı, ulkenın çözüm bekleyen bırcok problemının bulunduğu, dovız darboğazından cıkılamadığı, 15 mılyar aolar dış borcun bulunduğu ve borc ertelemelerıne colışı'aıgı, ıc fıyatların suratle yukseldığı, enflasyon hızının devamlı artış gosterdığı, alınan ıst'krar onlemlerın.n henuz sonuclannı vermedığı, para ve kredı polıtıkasının duzenlenemedığı, yatırımların hedefıne ulaşamadığı, ekonomık sıkıntılann devam eîtığı ve edeceğı bır ortamda hazrlanmış durumdayken, goruyoruz kı bazı yenı onlemier getırmektedır. Butce tasarısı ıle, aşırı kadrolar kontrol altına alınmak ıstenmış ve kadro artışı sınırlandırılmıştır Kamu kuruluşlarının Devlet Malzeme Ofısı dışından olımları kısıtlanmıştır. Halka hızmet goturmekle yukumlu yereı yonetımlere odenek ayrılmıştır Temel ıhtıyac maddelermın tuketıcıye ucuz ıntıkal edebılmesı ıcm belediyelere malî destek sağlanmak stenmektedır. Koy ve koylu ıle genclık sorunlarına ağırlık verılmek ıstendiğı. basın toplantısında ocıklanmıştır Bu onlemler esos ıtıborıyle olumlu karşılarcak onlemlerdır. Gercekleşme oranları 1979 Bütçesi ve "Yok,,lar Mehmet Ali TUNABOYLU butce tasarısının uygulamasındo gorulecektır Ve geoış kılielerı ngılendıren kımı onlemlerın başarısı, ıktıdarın da basansı olacaktır Butcenin carı harcamaları bır oncekı yılda 114 mılyar lırayken 1979 yılında 185 mılyar !ırcya yukselmıstır Artıs 71 mılycr lıraaır ve % 63'tur Carı gıderlerdekı artıs konu personelıne sağlanon yenı olanaklar (gosterge tablosu nun yenıden duzenlenmes1. aı!e yardınv ve cocuk yardımınm arttır'lması) ve personel harcamalarının gercekcı bır sskılde butcede yer almasıdır Butce tasarısı ıle memur aylıklarında kat sayı 14 olarak bırakılmıstır, bır artış duşunül mem ştır Personel ucret «e aylık'arındakı artışın vergı tasanlannın yasalasması ıle gercek'estırılmesı ıstenmektedır Ucretlılenn oğır vergı odedığı b'r ortcmda kot sayı artıs nn ıstenılen1 vermedığı suphesızdır 2 kat sayı artışı aylıkJar da 325 725 lıra arasmda net bır artış sağlarken. vergı tasarıları ıle bu artış aylıklarda 800 1800 lıra arasında olmaktadır. niğıne ters duşmekle beraber bu bütce ıcın bır zorunluluk halını almışîır Bu ıtıbarlc vergı tasarılarının şımaıden yasama organında eie alınarak yasalaştırılrncsı gerekmektedır Şuoat 1979 ayında Meclısde bi'tce goruşmelermın dı şındakı konuiar goruşulemeyecssır'den ve Affllık Ocok aylarının totn gun'srı cıkarılırsa cc* sıtrrtı olan cclışmG gun'ennden yararlanılaraK vergı tasarı'arı butceaen once yasalastırılmal dır Son Meclıs Tuzuk tadılctı ıle 19 maddenın yenı sek'ıncfen faydalanarak vergı tasarılarının doğrudan Meclıse getır'lmesı saglanmalıdır Bel lı KI muhalefet bunu engeMemeye caiışacak An cak vergı tasarılarına karşı olanlara sunu ftatırlatmakta yorar vardır kı cogın kosullan karşısında uyanon ve b'lınclenen ucretle cciışanlardan artık esk oranlarda yuksek vergı alınmasının sosyal patlomalara yo' acacağı duşunulerek vergıde kısmen adaletı sağlamaya yonflık verrçı tosarılarının bır an evvel yasaıaşnıa sında sayısız yararlar vordır ve Turkıye harıc hıc b'r ulkeae ucretlıler qelır vergısının %67'sını odememektedırler Vergiler 1978 konsolıde butce harcamalanna göre, baslangıc odeneğı 266,4 mılyar lıranın mali yıl sonunda 310 mılyar lıraya cıkacağı olasılığı goz onune alınarak 1979 butcesının 395 mılyar lıro olarak duzenlenmesı butce >cm lyı ve cıddı du şuncelerı cağırmaktadır Ancak şunu da belırtelım 1979 butçesı 10 aydır Meclıste bekleyen vergı tasarılarına yasalaşacak nazarı ıle bakılarak hazırlanmıştır Yasalaşmayan vergı tasarılarına gore butcede gelır tahmını fınans tek Yoklar ve Nedersi Asıl «yok»lar sorununa gelelım Yoklar son gunlerde coğalmıstır Fueloıl yck. gaz yok, yağ yok, ılâc yok, seker yok ve aradığınız bazı tuket.m maddelerı yok Yoklar coğaldıkca mem nunıyetsızlık artmakta, ınsanlar ılerı gerı soylenmekte, anarşı ve anarsık olaylar ekonomık sorunlarla bırleşınce karamsarhk yaygınlaşmak ta ve bılhassa MC'nın ıktıdardan gıtmesıyle ner şeyın auzeıecegını ıımanıar nayaı KiriKiıgına ugroır.ışıaraır Hakın bır '«ısmının DU eğ:lımıne karşılık bazı gruplarca da care ımış gıbı, genış tobanlı CHP AP koalısyonu onerılmek tedır Bunu savunanlar duşuncelermm eşyanın tabıatına aykırı olduklarını bıldıklerı halde, one rılerının ne anarsıye ve ne de yoklara core oia ma/acağını dusunmek ıstememekîe ve bılmez lıkten geimekted.ner Turkıye bu hale nasıl ve neden geldı9 Bu sorunun cevabında rıedenler yatmaktadır Kısa ca bu cevabı belırtelım Hayat pahalılığı ve enflasyonıst gıdış eskı lere gıtmekle beraber 1974 yılına kadar normal bır seyır takıbetmıstır Turkıye'de sıyası ıktıdar 31 Mart 1275 tar.hınde bırıncı MC huku metı adı verılen koalısvon partılerıne gecmış tır Nisan 1975 Mcy>s 1977 tarıhien aıasında birincı MC hukumetı mevcut dcvizleri tuketti gi gıbı, uîkeyı altmdcn nasıl kt.Kcoılecegını bu gun kimsenın bılmsdiği ve duşunmek de istem.edığı agır bır dıs bcrç yjku altına sokmuş, Turkıye Lukse.nburg ve Benjaldeş gıbı ulkeler dahıl, bır. çok uikeye, £13 t.ccıı bcmıaya ulussararası fınans Kurılusıanna 15 milyar dolar borçlu duruma dusuru.muştur. Cıft cüemelı (thalât bu donemde bulun.ni'ş ve yaygınlaşmıs, otomobıl ıthalatı artmış, akar\akıt sariıycu tes vık edılmış, luks tvketirn kamçılanm.s, koçakçı lık hakkında htç bir onlem alınmarrış veya an namamrş, ilâç hammaddtsi ve bugun buiunma yan ve yok olan b.r çok erntıa ceşıtlı tormulltr le ve borçla ıthal edılmıştır. Borc'ar gununde odenmemış ve haıdı olarak borc verenler boıc vermez olmuştur Bırıncı MC hukumetı donemın de butun koşullarıyla secım ekonomısı uygulan mış ve sonucunda Turkıye sabık ve sâkıt Bas bakan Suleyman Demırel'ın deyımı ne 70 cen te muhtac hâle dusurulmuşîur Işte bugun ıcın de bulunduğumuz sıkıntının nedenı9 Kurtulına nın coresı de once tutum ve fedakârlık sonra malı ve ekonoTiık onlem Demokrat Partı devrınde gereksız ıthalât ıle 22 Eylul 1952 tarıhı ve bırıncı MC hukumetı kurulmakla da luzumsuz ve aşırı dış borclanma yonunden 31 Mart 1975 tarıhı Turk ekonomı sınde sıkıntı uzuntü darlık ve yokluk yıllarının felâket habercısı olarak ulkenın sıyasl ve malı tarıhıne geçecektır. Haftanm Özeti KAHRAMANMARAŞ. İCT E lusları parçalamak ve kardeş kavgasına surüklemek isteyen kotu nıyet.ı kısıler vs hatta dış duşman.ar, toplumdaki mez^ep ayrıtıklannı kardee kavgasına donuşturmek için buyuk çaba gosterTİer Son yıllarda uikemizae bu tur tolıhsız oyunlara basvurulduğuntı uzuntu ıle gormektsyız. Ara'crında mezhep ayrılıklarından do&an kırgrn, :«ları tarıhın derınliklenne gomdukten sonra, bu vatan topraklari uzerıncie yanyana ve kardeşcc ycsar.i's ve bu vatanın bagıms'zlıgını kcrumak ıçın diışmcna korsı omuz cmuza savasmıs yurttaslarımızı birbı','9 dusrıa.i hale î mek için her turlu sınsı plan uyguıanmaktadır.» U SİNSİ PLANLAR... ' Yukarıdakı satırları Cuiihurbaskanı Sayın Fahri Koruturk'un gcçen cuma gunu Islanbul'da duzenlenen «Layıklığın 50. Yıldonumu» kcnulu sempozyumda yaptığı konusmadan aktardık Ve Sayın Koruturk'un daha konuşmasmı yaptığı gun, kendi deyısiyle «yurttaşları birbirine duşmon haline getirmeyı lıedef alan sinsi pianolardan birı daha Kahramanmarar.'ta uygulamaya sokuluyordu TÖBDER uyesı ıkı oğretmenin oldurulmesınden sonra duzenlenen cenaze torenınin uzerine yuruyenler, «Komunıstlerin ve Alevılerın namazları kılınamaz» diye gosteri yapıyorlardı Cumartesı gunu ise olayların boyutu buyuyor, sola ve ozeüikle Alevı yurttaşlara yönelik teror, ellinin uzerinde olume yolaçıyordu... SENARYO YENİ DEĞİL... Sahneye konan sola ve demokrasiye donuk senaryonun yeni olmadığı acık. Sivas'ta, Malatya'da, Elazığ'da olanlar, çok daha buyuk boyutlarda Kahramanmaraşta yinelenmektedir. Olaylan başlatanlar faşizan unsurlar. Teror, sola, ozellikle Alevi yurttaşlara yoneliktir. Amac, şlddetin şiddeti davet edebileceği tırmanmayı, demokrasiye donuk darbeleıie noktalayabilmektir. Saydığımız tum bu kentler, etnik ve mezhepsel özellikleri açısından benzerliklere sahiptir Ecevit yönetiminin gorevi; bu aazik dengelerl kurcolayarak, kardeşi kardeşe vurdurarak demokrasiye donuk fatura çıkarmak isteyen faşizan unsurları, Kahramanmaraş'takı kanlı terorun elebaşılarını orgutleriyle bırlikte kamuoyuna bir an once teşhir etmek olmalıdır... Acı olan, bu kentlerimizin ozelliklerinln bilinmesine karşın etkin onlemlerin bir yıldır bir türlu alınamayışıdır... O Genç Ölüler... OKTAY AKBAL Evet Hayır Saqcı Basın Ne Diyor ? Alpay KABACALI Mevleviler Amerika'da! Şeriatı, MHP'yl ve de AP'yi sovunan SABAH gazetesinde beş gun sureyle (1519 aralık) Munevver Ayaşlı'rtın «Mevleviler Amerika'da» baştığını taşıyan gezi izlenimleri yayımlandı Hem gizemciliğin (mistisizmin) uluslararası boyutlarını ve ilişkilerini ortoya koyma açısından yarar sağlayacağına, hem de bir kara gulmece orneği olarak okunacağına inanarak, bu gezi yazısından kimi bolurr.'er aktarıyoruz Alıntıların sonuna tarafımızdan iki kuçuk not eklendi NASIL ÖZETLENİR? az«UI*rd« kucük kara çerçeveler Içinde Hdnlar goruyeruz sık »ık. Hepsinde de bir resim var. Genc bir adam blze bakıyor derinlerden. Bir de tarih resmin cîtında, 1953. 1955, 1956. Sonra noktolar yanyarto; Sen olmedln, sen aramızda yaşıyorsun anlamına gelen nofctalar... Mezaro da bu seslerlo goturmuşler o gençlerl; Ahmetler olmez, Hasanlar olmez, Hüseyin'ler olmez dıye. Bln ctur bln dlrillrlz diye. Devrimciler hep yasar, dlye... 6 «Yollar yürümekle aşınmaz!» Ulusal Kurtuluş Savaşı m ı ' Guldurmeyın ınsanı... Kım kazanmış' Bu rrıllet mı kazannns sahı? Aynı ınsanlar mı? Hayır hayır... Kazma ı p kurek ıle, taş ıle, | sopa ıle dağlora duşup duşmanı ton Akdenız'e kadar kovalayan o yuse ecdada, layık değılız bız... Bır ara. yollarda kara cuppeler görduyduk... Bır ara, yıne yollarda, boş tencereler, canaklar, comiekler görtarımrzın protesto yüruvuşunü... Onlar ne oldu şımdı9 Hangı deli^& glrdı 9 Turk gencüğı nereofe''' Turk anası nersde9 Anneler nerede, babalar nerede7 Hcnı benım oğretmenım, memurum, soforum, ışcım7 Hanı yurtsever mımarlarım ve muhendıslenm'' Tevekkul dolu bır 9 bekleyış ıcerısındeyız Oyle mı Ayna'ya bakalım. aynaya.. Hıc utanmavalım. Bugun 5 mılyon kışı, 10 mılyon kışı bırden yürümelıydı yollarda... Sessızce yürümelıydi.. Yazık... Karakter imtıhanmda, sınıfta kaldık... Rouf TAMER (Tercüman, 18.12.1978) O resimlerln aitında bir kac satırlık bir yazı vardır:: vuruldun kavgada dağ glbi duştun, zelzelen duyuldu dflrt bir tarafta; bir yıl once faşist katillerce olduruldun, onın savaşımıza onder olacok, kahrolsun faşizm, hc'ka kalkan fasist eller kırılsın; emperyalizm* »e oltgtırşiye karşı savaşımda şehit duştun; işcı sınıfm.n savaş yolunda faşist katlller tarafından katledlldin, kurtuluşa kadar savaş şiarını devrim yotunda kanınla yazdın, gibi... Hem«n h»r gün gazetelerde goruyoruz bu kuçük Nonları. Yirmisinde, yirmı beşındeki gençlerimiz bize bakıyorlar kara pencerelerd«n. Yaşamın ötesina geçmişler. Bir yıl once, bir ay once, uç gun once. Yuzlerle, yuzlerle gencimız. Savaşımın daha ilk adımında kıyılmış!ardır. Kimi zaman olumun ustune ustune gitmişler dir. Bir ceşit guzel romantlzm mi demell buna, yoksa cağdaş bir ideaiızm mı, yoksa gerçek ordında, kesinlık ardında, bir yeni toplum yaratma ardında kendini harcamak mı?. Bıle bile yo«amlarını Uhlikeye otıyorlar bu gençler. l»ter sağda, Ister »olda olsunlar, hepsi bu toprağın çocukiarı. Kımı az ekinlı, kimi daha cok. Kimi daha erken yaşta «bilinc» denen bir degere ulaşmış, kımı daha karmakarışık duygularla, duşuncelerle pençeleşmekte.. Ama bizim gençlerimiz.. Bu toprağın bu toplumun hemen hemen aynı koşulların yetiştirdiğl gençlerimiz.. Birbırlerine karşı çıkmışlar. çıkamamışlar, birbırlerınin ellerıyle, ya da bambaşka bir zalım, acımasız gucun parmaklarıyla olume ıtılmişler. Gençliğin eşiginde, uyanışın ilkyazında.. Arkalarında kalanlar bir sure capcanlı tutarlar onları belleklerinde. Ne var ki zamcn acımasızdır. Cok geçmeden silinır gider coğunun yuzleri, adları, hayalleri uzaklaşır, silikleşır yenı kurbanlar, yeni savasçılar alır yerlerını. Bir. bir daha, bır, bır daha.. Yuzlerce, bınlerce... «Ağlarsa anam ağlar, gerısı yalan aglar» der bır ata sozumuz. Bilıyorum bu genç savas erlarine yalondan oğlayan yoktur. O havaya sıkılan yumruklar, o bir ağızdan soylenen ozsavlar gozyaslarından da acıdır, daha da zehirlıdir. Ama savasım surup gider, durup ağlayacak vakıt bulamazlar, gozyaşı dokerek vakıt oldurmek eylemcı yureklere gore bır ış degildır. Ağlamak yoktur; savaşmak vardıri Ne ugruna, neyin adına, nereye varmak, neye ulcşmok içm? Sorun budur. Aynı amaç ardında koş luklarını hemen hemen aynı sozcuklerle, aynı kurallarla soyleyenler biie birbirıyle vuruşuyorl Oyleyse neden bu parçalanma, bu savaş, bu kanlı kıyım? Kimi zaman duşunuyorum bu resimlere bokarken; biiseydi bu genç yaşta yaşamdan kopacağını girer mıydl bu anlamlı mı anlamsız mı olduğu anlaşıimayan kan lı döğuşe? Ölüler konuşamaz, oluier duşüncelerini soyleyemez. Ölüler hep susarlar. Yok olurlar zamanlar... Kendllerinl bir hızlı akışa kaptırmış gençlerimiz, bu kanlı çatışmaların ne topluma, ne kendilerine bir yarar sağla mayacağını, boyle şiddet yollarıyle hiç bir yere varılama yacağını duşunecekler, azıcık dursalar bu resimlerin kar şısında .. Ben de onlar glbi olmayayım, ben de yaşamın ilkyazında bir haın kurşunia olup gıtmeyeyim, benım de arkamdan anam babam kardeşlerim dostlarım, arkadaşlarım, sevgilim ağlamasın, diye bır an duşunur ler belki. Bir hesaplaşmaya giderler kendi kendilerine. Boylesine şiddet yoiları nereye varır? a'ıye bir kuşku gi rer içlerine. Siyasal savaşımda yerlerini olırlar, demokra sinin ilkelerini uygulatmak için barışçı yollar seçerler; o yılları yaratırlar, benimsettirirler topluma. Şunu bir gorseler, hep gorebllsek, uygar ulkelerln gençliği niye boyle kanlı bir savaşım iclnde birbirinı kırıp gecirmiyor? Niye boyle kanlı olaylar oralarda tek tuk gorulüyor? Nlye o ulkelerin gençleri 'porti'lerin saflarında demokrasi savaşı veriyorlar? Biz onlardan daha mı ilkellz, daha mı bilgisisiz, daha mı akılsızız? O, doğum tarihi yazılı, ama olum tarihi yazılmamış genc olulerin resimlerıne bakarken butun bunları duşundum bir kez daha... Acı, dalga dalga gelip vuruyor yüreğıme. Oğlu, kızı ölmuş tum babaların, anaların, yakın ların onanmaz acısını, karanlığını duyuyorum. Siz nasıl duymuyorsunuz genç arkadaslar'' İnsanoğlunun toplumu kurtarmak, daha iyi bir duzene, bir topluma geçmek için savaşım verirken 'duyguyu', 'akir, 'sağduyu'yu bir yana itmek, kesın başarısızlığı, kesın yenilgiyi hazırlamak değil mi sizce? bır Hazretı Ebubekır'e R A va rır, oksını ıddıa edenler ne yazık kı dalâ'ettedırler Mevlâna gıbı buyuk velının duşuncelerı elbette kı en yukseklere kadar ucmakta ve fezoda gıdebıleceğı sonsuzluğa kadar gıtmektedır Elfcette sozlerı hıkmettır, zı ra Hazretı Pır K S ırşad ıle mu kelleftır Zavallı kralcıklar... «21 ekım cumartesı Zİyaref ve olışverış. oğle yemeğı. son derece zengın bır Amerıkalının «Ranche» denılen cıftlık evınde oğle yemeğı, cıftlık evı ama ne cıftlık evı... zavallı ımparatorcuklar, zavallı kralcıklar, bu Amertka'nın ıhtışamı ve saltana tı yanında ne kadar zavallı ın sanlar, ınsancıklar kalıyorlar.. Gecelım! ... Gece Turk Büyükelcılığ.ınde resmikabul ve akşam yemeğı. Elcılık bınası buyuk ve kunt bır bına. fakat ıc tezyına tı bıraz gorgusuzluk ve yenı zengınlık kokuvordu, merak et tım Burası Turk Elcılığı olma don kımın evı ımış9 dedtm Koka Kola şışelerine kapak ımol eden bır adamın hususi evı ımış Koka Kola da değıldı, Ko ka Kolaların şışelerine kapak yapan adamın kazancmı, serve tını duşunun, voka bınada bıraz yenı zengınlık ve gorgusuzluk vardı ama saray gıbı bır bıno ıdı (...) Bız Amerika'da cok şımartılmıştık. gıttığımız hususi evlerde bıle masalarda muthış cıcek bolluğu ve servısın kusursuz yapılması ıdı, arab hızmetkârlar, pervaneler gi bı sessız ve muntazam servıs yapıyorlardı. Turk Elçılığınde ise çıcek görmedık, servıs de pek mukemrreldı. Gecelım1.. Rothko Chapel «Evet!... Rothko Chapel Vakfının vaakıfı Sayın Domınıque de Menıl ve onun yakın dostu ve kıymetlı yardımcısı Nebıle Drubı (Nabıle Hanem Drouby) nın Rothko Chapel Vakfı namına yaptıkları nazık davet uze rıne 11 ekım 1978 tarıhınde, Konyo Turızm Derneğı namına grubun ıdaresını ve baskanlığı nı yıne Konya Turızm Derneğı Başkanı Feyzı Halıcı beyın kardeşı Hasan Halıcı bey yapıyordu Seyh Postunda Sayın Selman Tuzun Mutrıp Heyetınde... (...) Bu heyet ıcınde benım ışım ne olduğunu merak edecekler olabılır, soyleyeyım Ben, Rothko Chapel vaokıfı cok kıbar Madam Menıl ve Nabıle Hanem Drubı'nın hususi davetlısı olarak bu heyete katıldım, ışte bu kadar . Rothko Chapel nedır"? Amenka da, Texas Eyaletınde, Houston Sehrınde Madam de Menıl tarafından kurulan ve butun ınsanlara hıtap eden bır vakıftır Kendılerının soyledığı gıbı Rothko Chapel herkese ve her gun acıktır Guzel geçen bir haftayı bu koşede ozetleyebilmek, bir kac gun içm bıle olsa «Işte S'za iyiyı, guzelı, umudu simgeleyen haberler verebildık» dıyeb.lmek hâlâ, bır ozlem olarak duruyor Bu gibı durumlcrda havaiardan da sozetmek olası ama, Istanbul'da havalar da iyi gitmlyor surekli yagmurlu ve kapalı geçmekie . Ustelık ckaryakıt sıkıntısı da her gun kendini daha çok bclli ediyor. Bu durumun surup surmeyeoeğinı bugunden kestirmek pek kolay değil. Petrol dışalımımn doviz gcregi gelecek yıl daha da artocak. Petrol ihraç eden ulkeler orgutu OPEC'in 1979 için varıl basına ham petrcle yapacağı yuzde 14.5 luk aam Turkıye yo 200 mılyon dclarlık ek doviz harcaması yükleyecek. İskandinav ulkelerine yaptığı geziden cuma gunu yurdo donen Basbakan Bulent Ecevit, taze para bulunması konusunda iylmserlığinl belirtirken, bir yandan da petrol zammından yakınıyordu. D IŞT A KTFD'NDE... KTFD'ndeki geüşmelere ilişkin türlü spekulasyonlar yapılırken ozellikle sağdan şu sorular ortaya atıldı geçen hafta Ankara Denktas'ı zayıfiatmak mı istiyordu?.. Denktaş, Kıbns sorununun çozumu yolunda daha çok oduncul adım atılmasına karsı çıktıgı için mi Ulusal Birlik Partisi bolunmus ve «sosyal demokrat» nlteükte yeni bir partinin kurulması yolunda hczırlıklar baslatılmıştı? Blrleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kurt Waldheim'ın Amerikan planı çerçevesinde toplumlararası goruşmeleri başlatmak ısiediğini açıklamasmdan bir iki gun sonra Denktaş, «Turk ve Rum toplumları arasında kurulacak ortaklığın 1974 oncesi donemi hatırlatacak bir oıiaklık olmayacağmnı açıklamak gereğini neden duymuştu?.. Cunku Amerikan planına yoneitilen elestirilerden biri de «1974 oncesine donusu ongormesi» şeklinde idi... Ankara ve KTFD, Amerikan pianına karşı ilk tepkiyl Rum tarafından bekledikleri izlenimini veriyorlar şimdillk Ankara hayli ihtiyatlı, suskunluğunu korumakta. Bu yuzden de ozellikle sağdan, bu arada partisinin içinden de bazı elestirilere hedef oluyor... Gece ve gunduz, radyo ve televizyonda bir haber bekliyorum. Buyuk. yurek hoplatıcı bır haber... Kıbns Adası yüzmeye baslamış da Anadoluya bıtışmış gıbılerden, harika ustu hanka bır haber... (...) Ne bekliyorum9 Kanun cercevesl icinde, bu cerçeveyı çatırdatacak kadar zortasa da asla catlatmayan ve kırmayan bır hareket .. Meselâ meclıste muthıs bır vıcdan kasırgasının esmeye boşlaması ve sıraları, masaları, kursulerı bırbırıne katması... Meselâ Ankara üzerine, gayet düzenlı ve inzıbatlı, mılyonluk yığınların yürüyüşü... Meselâ amme hızmetındek, butun hususi sektor kepenklerımn ındırılmesı ve kopılarının kilıtlenmesı... Topyekun mılletın topyekun hayat ve faalıyetten istifası... ... Bekliyorum1 . Allah bu kadar beklettığını verir!.. Neclp FAZIL (Sabah, 1912.1978) Kuruşsuz Serencam 5... Amerıka da oturma, yeme, ıcme masraflarımızı ve bu tun yol masraflanmızın butunu nu Rothko Chapel üzerıne almıstı ve zı/adesıyle yaptı ve bızlerı son derece memnun ve mutesekkır bıraktı ve kendısıne bağladı. (...) Velhosıl, mem leketten ayrıldığımız zaman ce bımızde bır kuruşumuz dahı yoktu, bır kuruşsuz bır serencamo atılıyorduk. fokat hıç bınmızde bir endışe yoktu, zıra cok kıbar Madame de Menıl'ı ve Nabıla Hanım Drubı'yı İstanbul'dan tanıyorduk, guzel ve dost bakışlan ınsana ıtımad veren hüvıyetı ve ikıncı olarak butun bu seyahatı tertıpleyen Nabıla Hanım Drubı'nın zekâsı, iyi nıyetı ve bızlere olan dostluğu, bızde hıc bır art duşunceye yer vermıyordu. halbukı, başka ellerde bu seyahat nahoş bır macera da olabılırdı. Celâl Celebı ıle eski dostturlar, zıra Lubnanlı olan Drouby'ler Ha leb Mevlevî Şeyh makamında bır muddet bulunan Celal Celebı ıle tanışmakta ve sevışmektedırler Zaten (Dr Drouby Istanbul'da bır Turk ana'dan ve yarı Surıyelı bır babadan dunya ya gelmıştır, yarı Surıyelı baba dıyorum, zıra Dr. Drouby'nın babc annesı de Arnavuttur) Dr Drouby tohsılını Surıye ve Lub nan'da yapmış ve ruh doktoru olarak tahsılını bıtırmıst:r Nabıla Hanımla daha Beyrut'to, Amerıkan kullıyesınde, herıkısı de talebe ıken tanışmışlar ve mes'ud ızdıvacı kararlaştırmış lardır. Celâleddın Celebı ıse, pederlerı Bakır Celebıden sonra az bır muddet ıcın de olsa, daha 17 yaşında Haleb Mevle lardır. vl tekkesıne postnişin olmuş WASHİNGTON PEKİN... Amerika Birleşik Devlel^eri ile Cin Halk Cumhurlyetl arasında yıl başından itibaren diplomotik ıliski kurulması konusunda açıklanan korarın, uluslararası sahnede dengeleri bir çok acılardan etküeyeceğı acık. Batıdaki tepkiler genttiikle olumlu. Varşova Paktı ulkeleri Romanya dışında WashingtonPekin yakınlaşmasına eleştirel bir tavır aldılar. Taivvan'lı yonetıcüer ıss politikanın acımasızlıâını, VVashington'a guvenmsnin duş kırıklığını Hafta boyunca yasadı'ar. Bcıkan Carter'in kararı bazı tutucu Cumhurlyetçi Part'li Kongre uyctsrinin tepkilerine yolactıysa da ciddiye alınmadı. Amerlkan sermaye cevreleri ise milyarlarca do'arlık yenı sıparislerin bekleyişi içinde.. Japonya, Atmanya, İngiltere ve Fransa'nın gerisinde kalmaya hiç de niyetli değiiler... Ağızdan dökülen kalem «... Boylece bu manevı ve ru hı kan asaletı, su katılmadan Cenab Pîr Hazretı Mevlâna'ya kadar varır. Hazretı Pîr kıbar bır Evlıya Ullah ve buyuk bır murşiddır. bu makamda olan buyuk velıler cok değıldir. 6 cılt Mesnevısınden dolayı ken dısıne şaır dıyenler vardır. Ha yır Cenabı Pîr şaır değ'ldır, ağ zından dokulen o guzelım ka lem kaflyelıdır Düsunur de değıldir (Duşunen adamı Rodın'e bırakalım) Iskenderıye mektebıne mensup ve Neoplato nızm tesırınde de kalmış değıldir, buyuk bir velı ve ırşad ile mukelleftır ve Mevlevî Tarı katı tam bır sunnî tarıkat ve «I Love America» « .. Ihsan Sabrı Cağlayangıl' ın sotın almış olduğu Turk evı ne gıttık ve akşam yemeğını orada yedık Yemekten sonra, NevYork cıvarmda Tosun Bay rağın evıne mısafıreten gıttım (...) Salı 31 ekım, oğleden evvel serbest, akşam yemeğı yıne zanf Madame de Menıl'de, bu yemek bır veda yemeğı, hem yalnız Houston'dan değıl, bu veda Amerıka'ya ve butun dostlara bır veda, yazımızı «I Love Amerıcan şarkısıyle bı tırelım » MISIR İSRAİL... Ortadoğu da Mısır ile İsrail arasındaki barış görüşmeleri çıkmaza girerken karşılıklı suçlamo'ar da yoğunlaşıyor. Israil'in eleştirileri genellikle VVoshington'a yoneiik. Mısır'ı kayırmakla suçiuyorlar Baskan Carter'i. Mısır ile İsrail arasındaki Amerikan borısına giden yolu gorünurde tıkayan başlıca ncktalar s;mdı!m şunlar: (1) Başkan Sedat, Sina anlaşması iie Eatı Serıa ve Gazze' nin geleceğine ilişkin ar.!asma arasında «bpgîantı» kurulmasını ve İsrail'in Filistinlılere czerkilk vermeyı duşunduğu tarih hakkında açıklaıra yapmcssmı ıstiyen is.cıj ise buna yanaşmıyor. (2) İsrail'e gore, Sina konusunda ya pılacak ar/aşma Mısır ın daha once dığer Arap ulkeleriyle yapmış olduğu savunma anlcsnaiarına oranla oncelik taşımalıydı. Başka bir deyişle İsrail herhangl bir Arap ulkesiyle savaşa tutustuğu takdirde Mısır bu ulkenin yardımınc gidemezdı Enver Sedat ıse bu yoruma karsı cıkmaya devam eîmekte... Bizim notumuz: 1. Chapel, kilise demektir.. Sozu edilen vakıf, bir kilise vakfıdır, 2. Adı geçen Tosun Bayrak, 410 nisan 1971 gunlu Mılliyet' te yayımlanan bir yazı dizisiyte Turkiye'ye tanıtıldı: «Turkıye'de saır, aktor. gureşcı... Ka zablanka'da elbıse fabrıkatoru, fahrî konsolos, bağımsızltk des tekçısı Amerika'da soyut ressam, sanat profesorü, Turk Islâm sanatının yayıcısı, şok sa natının oncusu, canlı ve oiu heykeller yaratıcısı, sokak tıyatrocusu, rezalet sanatının bayroktarı. «Bayrak'ın Sokok tıyatrosunun ogelerı » «Kan, ko ku, çıftlesme, hayvan uzuvları, guruitu vo ınsanı sokağa uğra tan her sey » «Tosun Bayrak a gore sanat rezaıetı va da reza let sanatt denebilır bu olaya » «Bayrak, hıpoı olmadığını, ama hıppılenn tutumuna ınandığını soyluyor: Sağduyulu, durust ın sanların hıppı olması gerek.. Bu memleketı. Amerıka'yı kurtarırsa onlar kurtorır. Gercek mı«;tl<;i7mft vnnelıunr fılnnılpr % KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ GENEL KURUL TOPLANTISI Korıkaturculer Demeğı'nın 9 Olağan Genel Kurul Toplontısı 23 aralık 1978 günu çoğunluk sağlanamadıA» Icın; Tosun Bayrak ve Sufiler €... Nevyork'ta bütun bu pasaport ve gumruk sıkıntısındon kurtulduktan sonro gelen yolcuları bekleyenler kısmına gectık, dıyarı gurbette bızi bek leyenler de vardı, buyuk dostumuz Tosun Bayrak hanımı ve kızıyle beraber. Sayın Selman Tuzun'un oğlu Huseyın ve Amerıkalı Sufı'ler bızı karşı lamaya gelmışlerdı ...Surasını tekrar etmek iste rım kı, Mevlevilerın Amerıka'ya davetınde en buyuk amıl, Nobıle Hanım Drouby'dır. Nasıl 9 Ve Nabıle Hanım Drouby kımriır'' Droubv nılp<;ı muhlprem 6 OCAK 1979 CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 14.00'DE TURK TABİPLERİ BİRLIĞI Toplantı Salonu, Turkocağı cod Cağaloğlu İSTANBUL adresınde yapılocaktır YÖNETİM KURULU G ü nd em : 1 Acılış. 2 Boşkanlık Dıvanı seçimı, 3 Calışna Raporu okunması, 4 Hesap Raporu okunması, 5 Denetleme Kurulu raporu okunması, 6 Eleştırıler, 7 Aklama, 8 Onerıler ve Butce, 9 Secımler, 10 Kapanış. (Cumhurıyet 16363) Cumhuriyel HEDEF, DEV BİR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HFDFFR ITT.ASARtT.tRt7